Sayfa 2 — YENİ İSTANBUL İTETKİKLER| Okuma ihtiyacımız Ve aaraamea "oalarün çkan kitap, gazete ve mecmunları miktarını görür ve men Çok mektep tahsili gürmüş b Sanların dünya ve Tu okudukları şeylerden we onun için bunların kendini Tında dalma datermeletedir. " Bir kaç gün evvel bir İngiliz de muzla İstiçrenin güzel bir yerinde mtalk. Kendisi ile dünya hadi- Tıştırdı ki, hemen odasına çıktı ve piposu ile döndü. Viski ile pipoya çok düşkün Mmü olduğunu sorduğumuz zaman ” Vet severim, fakat tiryakist değilim dedi. Olmadığı zaman da ararım, - Ma, olmazsa bir mahrumiyet hisset- mem, fakat asıl tiryakisi / olduğum şey ekuya okuya alıştığım gazete ve Bir de adır. Bunları, bulamadığım bütün düni nesleğime ait bir kaç mecmu- Kanın imalâtı Kadardır. Zaten uzun senelerden Beri dünya ile alâkadar olmuyan bir şey kalmamıştır. Ben çok defa imalât programımı bir kaç ve bazan bir iki Bene evvel gazetemin bana - verdiği Malümata istinat ettiririm. Onun Çin benim gazetem benim arkadaşım, benden menfaat beklemeyen ortağım ve her şeyimdir.. Düşüncelerini bu kadar açık söyleyen dostuma — hak Yerdim ve memleketimizde de bu kanaaflerin yerleşmesini candan dile- dim. Parisin kenar mahallelerinde ufak bir kahveye uğramıştım. Sıcak bir gündü. Dahili politikayı alikadar e- den canlı meseleler yoktu. Müşteriler, uştalardan Ibaretti. Çoğunun elin de bir gazete vardı. Biri diğerine ken- Gi gazetesinde okuduğunu haber ve: Fiyor ve bunun Üzerinde münakaşa yapıyor, diğerleri kcabında söze ka> Tışmakla beraber zene okumalarında devam ediyorlardı. Kısa bir zaman sonra Milânoya geçmiştim. Büyük K Tisenin meydanına — yüzlerce İnsan toplanmıştı. Burada dalma bu man- zara gürülür. Her sınıftan politikac dar burada nutuklar verir ve düşün celerini izhar ederler. Fakat bu mey- danda da söylenen sözlerden ziyade okunduğunu gördüm. Çünkü — fakir Ve orta halli herkesin elinde bir. ga- zete vardı. Avrupada okumak hevesini balta- Jayan totaliter sistem olmuştur. falyada yalnız bir günlük satışı mil .yonu geçen güzeteler, Muşsolini za- Mmanında yarıdan aşağı düşmüşlerdir. Hitlerden evvelki Almanyada iki mil yondan. fazla satılan gazeteler bir Kaç yüz bine inmişlerdi. - Hükümet partilerinin çıkardıkları gazeteler bü- fün gayretlere, memurlara / bazan cebren satılmasına ve bazan da pa- Fasız. verilmesine rağmen bir / türlü satılamamışlardır. Çünkü halk samıi Miyet ve açıklık istemektedir. Bizde, matbuat hayatı, başlangıcın. dan beri zaten serbest birakılmamız. fır. Açık fikirlerin izharına — imkân verilmemişti. Bundan başka — okum Yazma, bilenlerimizin sayısı da çok azdı. Hele o zamanın — vasıtalariyie gazetelerin en yakın vilâyetlere bile gönderilmesi bir hayli zamana ihtiyaç gösteriyordu. Onun için Meşrutiyete kadar memleketimizde gazete vaziye- #i hiçbir tekâmül arzedememiştir. On dan sonra haberlerden ziyade mem- deket işleriyle meşgul olan gazetele: Timizin bir zamanlar büyük rağbet gördüğünü kabul etmek icap eder. Bu Bal, halkm bir. dert ortağı ve düşüncelerini gazetelerde görmek ih- fiyacından ileri geliyordu. Fakat bir- Birini takip eden —muharebeler b #serbestinin devam etmesine imkân Bırakmamış veya bü tenkldlerden bir. çokları hoşa gitmemiş ol ki, matbunt serbestisi zam bir takım bahanelerle tahdidata u- ramıştır. İstiklâl Harbinde matbuz mızdan büyük bir kısmının çok e- hemmiyetli hizmetler yaptığını şük- 'yadedebiliriz. Ondan sonraki in- sesine dü. şen hizmetleri pekiyi bir surette yap- Mıştır. Fakat Milli Mücadeleden son- Ta belki de Inkılâbın bazı zaruri capları olarak matbuat fazla bir ser- bestiye mâlik olamamıştır. Bunda tek partili oluşumuzun şüphesiz ki büyük fesirleri olmuştur. Demokras mücadelesinin başlama- Biyle artık memleket — meselelerinin dikkat ve ehemmiyetle üzerinde du- Tulmasnı bilhassa eski bir gazeteci- miz Üzerine slmış ve demokrasi ha- n İnkişafına büyük hizmetler Onun bu mesalsini matbuat tarihimiz şükranla yadedecektir. O zamanki hükümetin de bu #mkânları kazırlamış Ve bunün önüne geçmemiş olmasını siyasi terbiyemiz — namına Mmemnuniyetle tekrar etmeyi bir ve fe biliriz. Herhalde demokrasimizi inkişafında ve bilhassa seçimde ezlel bir ekseriyetin - husule - gelmesinde Mmatbuatın çok mühim rolü olmuştu Demokrat bir memlekette - matbunt emmiyetli — bir memleket işlerinde hükümetle matbuntın elele vererek yürüyeceklerini kuvvetle ü- Mit ediyoruz. Zaten bugünkü Iktidar partisinin ilk iş olarak matbuat ka- Bununu ftadil etmesi ve ona İstediği serbestiyi vermesi bunun güzel - bir Talsalini teşidi eder. Biz şimdi matbuata verilecek e- hemmiyeti hükümetten ziyade halk: tan beklemek mecburtyetindeyi gün memleketimizde okuma — yazma Bilmiyenlerin miktarı bundan — yirmi Ümit ve temenni ederiz. Bu okuma lenlerin dünya ve memleket 'ancak oku- 'olabilecektir. Bunu mektepte- Ki okuma ile karıştırmamak - Jâzım- insanlara klâsik ve 'diğeri ise onları yeliştiren halkımızın bütün — pe Yazan : Habib Edib - Törehan seleriyle alâkalı olmaları kenâi men- faatleri icabındandır. Bu haberler ik- tisadi malümattarı & haberlere kadar dağılır. ve az çok vakıf olan bir müstahsil ha Teketlerinde daha elddi davranmak kabiliyetine malik olur. Bunu tekmil İstihsal ve istihlâk maddeleri: ' kayatımızın her noktasına teşmli edebiliriz. Bu vaziyete rağmen bügün medeni ve demokrat âlemde kitap, gazete ve Mecmuaların en ar okunduğu mem- deketin yurdumüz. olduğunu hüzünle ek kabil. değildir. Politikacı 'medeni âlemde okumak me- rakı öteden beri çok ileri bir halde i- ken şimdi bilhassa son senelerde ye- niden bir artış eseri göstermekte ve Büttün © milletleri münevver dediği- mir bir kütle haline getirmektedir. memleketlerinin nasıl idare edildiğini bilmek ibtiyaçları çok fazladır. Bil- hasaa dünya hâdiselerinin son şekti- leri onları her noktadan alâkadar e- decek bir ehemmiyet almaktadır. O- Bun için biz artık halkın kendi ken- dınlatması için okumak ihtiya- daha fazla hissedeceğini kuvvetle Gmit ediyoruz. Çünkü Alim slmak için değli, fakat bilgi ile silâhianahilmek için okumak, bugünkü ve yazınki mu- yaftakıyetimizin tek sırrıdır. ve biz kendimizi ba ihtiyacın diğindn anya- Mısır Büyükelçisi, dün Parise gitti Önlümtüzdeki hafta Mısır. Dişişleri Bakanlığında yapılacak olan Mısırın Avrupa elçileri toplantısında bulun. mak üzere şehrimizde bulunan Mısır Büyükelçisi Muhammed Emin Fuat El Manastırlı dün uçakla / Kahireye gitmiştir. Telsiz Mektebinin kapatılması isteniyor İstanbul — Telsizciler Cemiyetinin yıllık köngresi dün — Karagümrükte yapılmıştır. Kongrede bazı hatipler, hususf bir teşebbüs tarafından idare eöllmekte olan telsiz mektebinin ka- pattırılmasını istemişlerdir. İstanbul suları dün gene kesildi Evvelki gece Silâhtarağa civarında bir Borunun patlaması ile - İstanbul ciheti yine susuz kalmıştır. Patlayan borunun tamiri için dün gece geç Vak- te kadar çalışılmıştır. Çalışmalara T- tanbul Sular İdaresi Müdürü İhsan Göze bizzat nezaret etmiştir. Hacca gitmek üzere Tunustan 20 kişi geldi Hacca gitmek üzere dün Air Fran- ee tayyaresi ile Tunustan 20 hacı namzeti gelmiştir. 'Tunuslular 4 gün gehrimizde kalacaklar ve perşembe Künü Lübnan tayyaresi ile Ciddiye gi- deceklerdir. r n E; dti 1050 ! ihlr köşesi Madalyanın ters tarafı Dün Büriye askeri heyeti Taksim Abidesine çelenk koyu- yordu. Halk / toplanmış. Hava güzel, Meydanın gösterişi, me- deni Dir mansarası var, Bh, di yeceksinle, Taksim Meydanı bu, gehrin en kalabalık yeri ve geh Fimlz, memleketin en büyük bir merkeri. 'Tabil! Merasimden — sonra, arka ta- rafta bir vere uğramam icap et #L Ne tezat/ Orada bir. garaj var. Hayır, bir. otomobil me #arlığı. Biras ötesinde yük ara- Baları dürüyor, buram da bir açıkhava ahırı olmuş. Bu kâfi değilmiş gibi, Nuh Peygambe- rin belki de gemisi için yaptır. dığı Üi çöp kutusu durmakta- dır. Güvercinlerin, kedilerin ve köpeklerin dahi / yanaşmadıkla- v bu mesbelenin - siyaretçileri #adece üzerinde üçgenler ve dörtgenler çizen sineklerdir. Ya- vi mâkİ unsur. Taksim Meydanı ye arkan, Dütün işlerimlede olduğu — gibi her geyi tek ve daha / #iyade gösteriş — tarafından — alışımı baris bir misaldir. BİR İSTANBULLU ÇŞEHİR HABERLE Memleketimizde gemi inşası mevzuu yeniden tazelendi Haliç ve İstinye tesislerini incelemekte olan Ulaştırma Bakanı, Ankaraya döndükten sonra bir sanayi kurmayı toplanacak İstanbul — tersanelerinde gemi in- y edilmesi konusu yine tazelenmiş- tir. Taşkızak, Yağ gemisinin bir kaç AY evvel yapılan denize indirme tö- yeninde Cumhurbaşkanı ve — Başbı kan, Donanma komutanının ve Taş- kizak — Müdür ve — mühendislerinin, memleketimizde gemi yapılması me ZUundaki izahatını alâka ile dinle. mişlerdi. Celâl Bayar, O zaman Başbakana bu konunun tetkiki için Askert Fab. rikalar, Haliç Tersaneleri, Tayyare Fabrikası, Devlet Denizyolları müdür 've mühendisleriyle bu sahada bilgi, tecrübe sahibi diğer zevatın iştira. kiyle bir sanayi kurmayının kurul- ması lüzümüna işaret etmiştir. Ökrendiğimize göre hâlen — gehri- mizde bulunan / Ulaştırma - Bakanı Beyfi Kürtbek, İstinye ve haliçteki fabrika ve havuzları siyaret ederek bu mevzu üzerinde incelemelerde bu- Tunacaktır. Halen Holândada bulunan Devlet Denizyolları Umum — Müdürü Cemll Parman, bu memlekette gemi inşaiye tezgâhlarını tetkik — edecek- tir. Eski Bakan Tevfik İleri / Fabrika ve Havuzları günlerce incelemiş, ve bu sahadaki çalışmalarını haylı ileri götürmüş olduğu bir sırada değişti. rildiğinden, bu sanayi kurmay heye- tinin toplantımı da geri kalmıştı. Hâlen gehrimizde incelemeler yap- Bu meyanda en ince — tezgühları füRlRde teslameler Yap- Mmuvaffakıyetle imal eden sanat mek- | makta olun Uinstirma Takan Aricır teblerimizin çalışmalarından da teti- | YAY döndükten sonra, ilgi fade edilmesi düşünülmekte dt Bi | - Müemsese, müdür ve mühendislerinin hassa Türk Hava Kurumunun Anka, | / İstirakiyle bir sanayi kurmay heyeti radaki Uçak ve Motör Fabrikasının | / toplanarak, Cumhurbaşkanının işaret makine tesisatından — faydalanılması | ettiği veçhile memleketimizde gemi fikir olarak ortaya atılmıştı. yapılmam konusunu inceleyecektir. Avcılar bayramı dün kutlandı L İstanbul Avcılar ve Atıcılar Kulübü tarafından tertip edilen 1930 — senesi Avcılar — Bayramı, — dün aat 10 d itibaren Küçükçekmece Gölü kenarında Sokuksu mesiresinde kutlanmıştır. Beden Terbiyesi Açcılık ve Atıcılık Ajanlığı tarafından tertip edilen atıslara yüze İi Kıroğlu, ikinciliği Orhan Koral, üçüncülüğü Mustafa " Salihoğlu kazanı Terbiyes n sonra kulübün atışları yapılmıs, geç vaklilere kadar devam eden bu atıslara ge Birinciye kulüp tarafından bir kupa verilmiştir. Resimde bayrama iştirak eden avcılardan bir erup ticede Birinciliki B Kazananlara- kupaları, Bund Aetirak etml irülmektedir. Bot a gülan ayar lsüirak etmlş ve ne ahi Oktay tarafından verilmistir e Müdürü k-ı bir çök avcilar 1940 Norveç istilâsı sırasında cereyan eden bir deniz faciası Ri ) İsçi sendikaları dün birleştiler İstanbul - İşçi Sendikaları Birliği ve Hür İşçi Sendi- kaları Birliğinin birleşmesi İle meydana gelen teşekktile “Türkiye Milli İşçi Sendi- kaları Birliği” adı verikli İstanbul İşçi Sendikaları Birliği tle Hür İşçi Sendikaları Birliğinin birleş- ri için dün sabah asat 11 de Eminönü Halkevinde bir toplantı ya- pilmiştir. Toplantıda; Bölge Çalışma Müdürtü Halis Falay, İgçi hastahanesi Başhekimi Birri Alıçlı, Arjantin İşçi Ataşesi E. Mogela, sabık İşçi millet- 'veklli Ali Ruza Arı ve her iki sendi. kaya mensup yüzlerce işçi hazır bu- Yunmuştur. Geç vakte kadar devam e- den toplantı sonunda birleşme kara- T tasvip edilmiş ve bu süretle Hür İt Sendikaları Birliği le İatanbul İşçi Sendikaları Birliği - fillen birley- tirilmiştir. Yeni sendikanın lami 'Tür- kiye Müli İşçi Sendikaları Birliği ol- muştur. Birleşme kararını müteakıp yeni - ânre heyeti seçilmiştir. Maliye Müfettişi İmtihanları hakkında bir talep İsim ve mdrenleri bizde mahfuz bu. dunan beş okuyucumuzdan - aldğımız bir mektupla, Maliye müfettiş mua- vinliği müsabaka imtihanlarının 6 ka- #ım 1950 tarihinde başlıyacağı habe- Finin aşağıdaki sebepler — yüzünden mahzurlu olduğu belirtilmektedir. A Jakalıların dikkat nazarını çekeri “Gezetelerde Maliye müfettiş mua- yinliği müsabaka imtihanının 6 ka- mim 1950 tarihinde başlayacağı bil- dirildikten sonra, imtihana girmek is. teyenlerin 18 ekim 1950 tarihine ka- dar dilekçeyle müracaat etmeleri ve bu dilekçeye — diğer vesikalar me- yanında —okul diplomasının da aynı tarihe kadar eklenmesi lâzım geldi- Bine işaret edilmektedir. Bomestr ürülüne tAbI olan faküilte talebeleri imtihanlarını yüzde doksan beş ekseriyetle güz devresinde ta- mamlamaktadırlar. Halbuki bahsi ge /gen 18 ekim tarihine kadar bu yüzde Goksan beş ekseriyetin — faktilte im. tihapları 30 ekime kadar sürdüğüne göre — diplomayı temin etmelerine maddeten imkân yoktur. Bert taraf- tan bu sene — yani mayısa kadar — yedek subaya talebe alınmayacağı da malüm olduğuna göre bizler hem as- kerlik hizmetimizi yapamıyacak, hem de imtihan tarihinin bu kadar erkene alınması dölayisiyle müsabaka imti- hanına girmek hakkından mahrum kalacağız. Binsenaleyh, imtihan tarihinin üç veya dört hafta sonraya alınarak dip- Jomayı da kasım ayı İçinde talep et- meleri bu durumda olanların vaziyeti bakımından faydalı olacaktır. X ” Sancak tarafı,denizden on metre ka- dar yüksekti. — Buradan atladıktan sonra karşı — sahile yüzmek vazdı! Halbukt iskele tarafı hemen aü &: hında İdi. Buradan dalmak daha ko- Jay olmakla beraber, en yakın kara, hâli adalardı. Ben ikinel gıkkı ter: cih ettim ve doğru hareket ettiği- mi sonradan anladım. Facladan son: ra öğrendiğime göre, İskeleden denize balıklayanların çoğu, buz gibi suya girer girmez kalb “sektesinden ö müşler. Suyun suhüneti, facladan az evvel makine erbaşları tarafından ölgül- müş ve 2 derece Santigrat olarak tesbit edilmişti. Üniforma İle uzun müddet yüzmekten ziyade, suyun so- Bukluğundan korkuyordum Bu ftüzden ağır ağır suya girdim ve yazın deni- ze ilk girllirken | yapıldığı gibi, kü- peşteye tutunarak bir iki defa dalıp çıktım. Bu süretle vücudumu tedri: Cen soğuğa alıştırmiş oldum. Suya tamamen girdikten sonra, batan gı minin yapacağı girdaba kapılmamak için hemen gemiden açılmağa bak- 'tm. Zaten alevlerin cephaneliğe su dan evvel varmaları halinde büyük bir infilak vukuu da mühtemeldi Su, insafsızcasına — soğuktu. Vücu- dun elbise ile örtülü kısımları soğu- ku o derece hissetmiyorlardı amma €i ve ayaklar birkaç dakika sonra buz kesilmiş ve her türlü hissi kay: betmişlerdi. Etrafımda yüzen asker ler arasından, evvelâ tek tük, sonra daha sik, feryatlar — yükseliyordu. Boğulmak üzere olan arkadaşlar, can havliyle yardım istiyorlardı. Bazıları ise, etraftakilerin hiç nazarı dikkatini ibetmeksizin, sessiz aadasız dalıp kayboluyorlardı. Zaten her birimizin aklı fikri, kafayı su üstünde tutmak- ta ve mihaniki surette yüzme hare- ketleri yapmakta İdi. İrademiz tek İstikamette Işliyordu: Aman — yorul: mayalım, kol ve bacaklarımızı ha reket ettirelim ve adalar bizden uzak- Jaşıyormuş gibi görünse bile cesare- timizi kaybetmiyelim! ARKADAŞLAR, İMDATI O feci saatin en yürek parçalayıcı hâtırası, boğulanlardan birinin ümit siz feryadıdır. - Arkadaşlar, olur. Zavallı kardeşim, hepimizin evl rinde karılarımız, çocuklarımız, b Balarımız bekliyor. Sana yardım ede meyiz. Sık dişini ve yüzmeğe bak. BSana yardıma girişsek, hep ölürüz. O zaman bizim de e muz, çocuğumuz öksüz kalır. Anla. yışlı ol! Ne yapalım, feryatlarına ku- İak veremiyeceğiz. Adalara doğru yüzmeğe çalışırken, arada bir geriye bakıyor ve batan gemiyi gözlüyorduk. Kruvazör, ko- Saman alevler içinde, cayır cayır ya- miyordu. HAİA cephaneliklerin patla- ardım edin, ne Benim de çoluğum, çocuğum İStibal mıntakaları ve dünya masını bekliyorduk. Blücher Kruvazörü Oslo Körfezinde nasıl battı ? Yazan : Richard DAUB Hamdolsun, — sular, ateşten evvel davranarak, hiç olmazsa bu felâket- 'ten bizi sıyanet ettiler. Denizde yü- 'zen son kafile, gemi ile adalar ara- aındaki mesafenin yarısını aşmıştı ki, birkaç Sant evvel gururla suları 'yaran koca harp gemisi, Oslo fiyor- dunün dibine doğru son seferine baş- Jadı. Bu manzarayı hiç birimiz öm- rümüzün sonuna kadar - unutamıya- cağız. Bu, 300 kahraman sakeri bir Biç için feda eden muazzam bir tra- Jedinin son perdesi İdi. Öyle bir tra- Jedi ki, son haddine vardırılmış man- Tiksızlıktan — gayri, büyük — tarafı yok!. PROPAGANDA YALANLARI O zamanlar Alman güzetelerinde, Biücher'in batışı hakkında, yalan ve uydurma kahramanlıklarla dolu bir rTöportaj çıkmıştı. ZNihayet — Blücher — yatmağa ve baştan batmağa başladı. Kıyıya ç- kan askerler milil marşı söylüyorlar. di Gittikçe yükselen kıç tarafta, tek başına kalan bir er, sağ elini kı “Bilcher, | batıran 280 mm. lik -4A- Çeviren : Behçet Cemal zen ve takatı kalmıyan bir askeri kurtarmağa çalıştım. Üzerine doğru yüzerek, kıyıya kadar on metre sü- Tükledim. Fakat ben onu daha kıyıya getir- meden, benden evvel kayalara çık- Mış olan denizciler, adamın zaten öl- düğünü, fazla uğraşmamamı sesli niyorlardı. - Ben inanmadım ve or lardan yardım istedim. Çünkü sahi dik ve kayalıktı, ellerimde ise - hiç his kalmamıştı. KAYALIK ADADA GEÇE? ISTIRAPLI SAATLER Hepimiz toprak anaya yapışarak uyumaktan başka hiçbir şey istemi- yorduk. — Eğer denizciler bizi zorla kaldırıp, Kol ve Bacaklarımızı hare- ket ettirmemizi ısrarla söylemeseler. di, biz de, kıyıya çıkar çıkmaz #iıp kalan bazı arkadaşlarımız gibi donup gidecektik. Ayaklarımız. çıplaktı. miş selâm veriyordu. Gemi e bera- ber batan bu er, girdaplarla - suyun yüzüne çıkmış ve yetişen filikalar Tarafından kurtarılmıştır.” Gerek bu sahne, gerekse de maker- lerden birinin silâhını, ötekinin ise hattâ hafif makineli türeğini yüzer- ken sırtına astığı hakkındaki röpor- tajlar, baştan aşağı — uydurmadır. fiyordun #ng aahilinde, yahut ada- cıklara nefes nefese varıp kurtulan- darın hiç işi kalmamıştı ki, - batan Blücher'in karşısına geçip milit mars okuyacaklardı! Blücher'in denize daldığı noktada, kapkara ve kocaman bir duman bu: hata kalmıştı. — Bulutün arasından, gimşek çakar gibi alevler görünü: Yordu. Ancak iki, Üç Saat sonra sö- 'Hen bir muazzam mazot yangını, su- yüni tçinden fışkıran bir volkanı — ha- Trlatıyordu. Adaların etrafında kuvvetli bir - Adanın üe- kantı vardı. Fakat sahile yaklaştık- | tü ise sivri kayalar ve buz parçala: Ça ümidim artıyor Ve akıntıyı yeni- | riyle kaplı idi. Attığımız her adım Şordüm. Bu Ümütle, yakınımda yü- | Gdehşetli wstırap Veriyordu. — Dörken toplardan — birli — Oskaraborg kalesinin “Amron, — topu birisinin aklına söyle bir fikir gel di: Hepimiz tek sıra olacağız ve bir. birbirimiz. göğüs ve sırtlarını uğuş. furacağız. Hemen sıralandık ve 80 Ruktan tirtir titreyen bir sürü çıp- Jak birbirini uğmağa başladı. Artık rütbe farkı kalmamıştı. Albay rüt- besiz erin, kolunda Sıramasiyle de- nİZ subayı gediklinin arkasında ça- hayordu. Herkes, arkadaşına yar Gim eden kazazede olmuştu. 800 kişi, bu süretle, islak Ünifor malarımız. içinde saatlerce bekledik. Bir bu kadar insan da, civarımızdaki adalara çıkmıştı. - Şiddetli soğuktan Başka bir de açlık ve sigarasızlıktan kıvranıyorduk. - Kendi sigaralarımız, ceplerimizde dağılmıştı. Öğleden sonra, Dröbak Geçidi ©- zerinde Alman uçakları belirdi. A- ramızdaki birkaç sapık, bunların bl. ze erzak atacağını tddia etti. Hal- buki uçeklar, Dröbak ve Oskarsborg iatihkâmlarını susturmak için bomba tasıyorlardı. Her hücumdan sonra alçalıyor ve bizim Üzerimizden de geçiyorlardı. Bu arada, bir bomba bize de atarlar diye ödümüz patladı. GÜLÜNÇ HAREKETLER! “Adamızda az kalsın bir de isyan çılayordu. — Allahtan meseleyi alaya Yurarak tatlıya bağladık. — General Falkenhorst Karargâhına mensup bir Albayla, göğsünde Alman gençlik teşkilâtınin altın rozeti bulunan genç bir uçaksavar teğmeni, bir can fül kasiyle adaya çıkmışlardı. 'TTertemiz fniforması ve piril piril yanan ru- gan çizmelerinin içinde, kendine, a- danın komutanı süsünü vererek Mirler savuran albay, içinde bulun- Guğumuz vaziyet karşısında öyle g- İünç olmuştu ki, erler, suratına gü- lüyorlar, subaylar ise nefretle bap çeviriyorlardı. Fiyakalı albayla- teğ- Mmen, sağlam kalıp yaralılara ayrıl- mış olan birkaç filikadan birine ilk atlıyan yegâne #ubaylardı. Maamafih bu sayede, adaya sağ- lam bir filika gelmiş oldu. Filikaya dört, 'bep yaralı koyarak — fiyordun #n& sahiline gönderdik. Bu arada de- nİZ erleri"saatlerle Çalışarak diğer bir filikayı tamir ve tahta parçalar rından da 10-12 kişilik bir sal inşa etmişlerdi. Bu üç vasıta ile evvelü Ağır, sonra hafif yaralılar, sonra da ayakları veya üst başı çıplak olanlar kargı sahile gönderildi. Filika ve aai ları kullanan denizcilerden biri he #efer, kargıda kalıyordu. Mesafe tat Tiben 100 metre olduğundan nakliyat Bittabi yavaş gidiyordu. Benim de dahil olduğum çıplak a- yaklılar grupuna ancak akşam altı. da sıra geldi. Adada, sırsıklam elbi. e içinde hemen 12 aaat beklemiştik. Halâ da 100-160 kişi, sıra bekliyor. 'du. Onlar da akşam Saat - gekize doğru, Drübak Geçidinden mükave- met görmeden geçen ilk Alman des- *q P o ı(J Yaşar Doğu, Sındırgılı Şerifi tuşla yendi Celâl Atik de Hayrabolulu Süleymanı ittifakla kazandı 'dan Hayrabolulu Süleyman ve Bındır. Babacektli “Torahimi, Adnan “Yürdasr Günün son güresini Yaşar Doku e Kırkpınar ikinclsi Sındıreii Gerif yaptılar. Yaşar Doğu daha güreşe g Ter girmez r: aa başladı Mindere getirmesine rağmen " hakema Körmediği içim kurtuldu. Nihayet Yar dar Doğu Gdökürüncü dakikada yine Beşiktaş Beyoğlusporu ürerek güresi 6-2 yendi Dün Şeref Stadyumunda — Beşiktaş birinci Tükimı Ve maclarına Bammliz Hsule'men GLEDEE Besiktap takımı. “mhayu sürle gü y — Kemal Vedii — Meret, a eZ aei BAA * Beşiktaş ilk devre: MA eet acip Te Cizlmlür Reepe ea Berie Cat üD orün şıkarmışlardır. Galatasaray bugün Londrada ilk maçını oynıyacak Dün Lonüraya muvaanlat etmiş ©- Jan Galatasarar takımı buzün — saat 18 delik maçımı Huf City takımına karşı yapaca 'SarıKırı dnet maçını 18 * Künü Sundarland ser acaktır. Son maçı 14 eyiüi Ahtimalleri vardır. — SarıKır Teri 28 eyill tarihine kadı Fenerbahçe Adaleti 1-0 mağlöp etti 'Dün Kadıköy Fenerhahçe / Staâyu- Adalet Takımı hususi bir maç yapmış. dardır. Hakem elti Geranin ae İKi bu maça — Fenerbançemer v Salopi — Hilmi, Ahmet — M. All, KM Samlar — ikret Erci, Supti, Tefler, Talit “Adaleti “Tahir — Fahri, Salim — Lti “maydar, mustafa < “Necmi, Hasan, Bülent, Orhan SariLciverimer Yerüne — gollertet ai dakikada Kazanllıkları Denalar 'Ağalet takımında kaleci - Tahir ve bek Pahri güzel Vir orun oynamıştır. Diğer maçlar Vef Stadında yapılan Nik maçlarıı na Bakırlık marlarında Unkapamı tar Kim Kurtulaşü T 1 mağlüp etmiş z 'vefa Birinci Takımı da / Alamdarı güzel 'bir oyundan onra 6 *T yena Siştir. Fenerbahçe Stadında yapılan Fenen bahçe () Halç Fenefi maçi D Böriere bitmiştir. Beykoz da Defterdarl 2 - 4 bere Teknik Oukulu Mimarf Şubesi tekrar açılıyor Teknik Okulu Mühendis Mimartik Bölümünü 1949-50 ders yılı başıne 'da Müli Eğitim Bakanlığının bir eme Tiyle kapatıldığı ve bu bölüme alınmış olan talebelerin inşaat mühendinliği Şubesine devama mecbur edildiği ma- Tamdur. İstanbul Yüksek Okullar “Taleba Birliği meseleyi ele almaş, Mit E- Ritim Bakanlığı nezdindeki teşebbis leri neticelenmiştir. Bakanlığın verdia #i karar neticesinde müktesep hake ları olan 33 öğrenci (mimar.mühene dis) tahsillerine devam — edebilecek« lerdir. KISA HABERLER ** Ekim ayında yapılacak olan nü- fua sayımı hazırlıkları devam. etmek- tedir, Vilâyette teskil edilen bir heyet #on hazırlıkları da ikmal etmek üze- && Balıkhanenin belediyeye geçme- Si Üzerine teşkil edilen veni kadrosu “Ankaradan tasdik edilerek şehrimize gönderilmiştir. YENİ İSTANBUL SIYASI TKTİSADI MÜSTAKIL GÜNLÜK GAZETE VENİ İSTANBUL NESRİYAT LİMİTED Şimi Müdürü: Komal B Buü sayıda yazı işlerini fillen İünre eden z Sacld ÖGET Neşredimiyen yazılar tade edilmes. YENİ İSTANBÜL' MATBAACI- LK LİMİTED ŞİRKETİ royeri tarafından kurtarıldılar, 'SON