Bayfa € YENİ İSTANBUL 26 Ağustos, Büyük Zafer Bayra- minin arifesidir. Bu sene 26 agustos Zecesiride bir sanatkârın 25 inci sah- Be hayatını tesit edeceğiz. Bu sanat: kâr bir kadın olduğundan, merasim Bizim için şu sebepten bir zafer ka- dar ehemmiyet peyda ediyor: Türk #nhnesine çıkabilmiş, bu cenareti göz- termekten çekinmemiş bir kadın ol- Guğü için. Bugünün nesileri, 25 sene evvel bir Türk kadınımın hayatının ne oldu- #unu ancak ninelerinden masal diye dinliyebilirler, bir kadının işkenceye benzer bir takım Içtimaf tazyiklara mâruz olduğunu hayallerinden — bile Beçirmezler. Bu itibarla 26 ağustos cumartesi gecesi, Şehir Tiyatrosu ar- tistlerinden Bedia Statzer'in 25 inci #anat hayatını tesit ederken, aynı za- manda sahnemizde Türk kadınını da zaferini tesit etmiş olacağız. Hakikatte, bu meraşim, bir Iki se- 'ne kadar gecikmiştir. Çünkü Bedin gahneye 1 çıkmıştır. Hem sahneye, hem de beyaz perx O yi Halide Edib'in — “Ateşten Gömlek” filmi çevriliyordu. — Halide Eâtb, rejitör Muhsinden filminde rol alacak kadınların Türk olmalarını 1s- temişti. Bunun üzerine Tlk iki mühim kadın rolünde, Neyyire Neyir ile Be- Gi Muvahhidi gördük. Eğer Neyyire, dostlarını, yakınlarını ve hayranlar rını eldden dihün ederek araların- dan ayrılmasaydı, belki de kaderin bir arada sahneye çıkârdığı bu iki kiymetli kadın için müşterek bir tö- Ten yapardık. Şurası - muhakkaktır. ki, “Ateşten Gömlek'in — Ayşe Hin- yum'ı, 28 ağustar gecesi, başına sa- mat facını giyerken, Kezibanı hatır. Jayacaktır. 'zenesinde * Bedin, Büyükadada Yoğmuştur. Ba- Dası İstinaf müddelumumisi, Misırli zade Ahmet Şekip Beydir. İlk türk- ge dersini, aile dostları olan / Selim Bırrı Beyden almıştır. Ana dilinden Daşka fransızca ve rumca bilir. Her Aki dile hakkiyle sahiptir. Tahsilini “Notre Dame de Slon” da yapmış ©- , 1928 te - “Ateşten Gümlek,, filmini çevirdiği ennada, Ikt #ahne arasında oğlu Sinâ ile Ü SO AM AR T KA RCE K E T O LCE R L ) Bedia Statzerin 25 inci sanat yıldönümüne doğru Bedla Şekip, babası ve kardeşi Fuadi. Si dan Bedin 1922 de oradan çıkınca E- renköy'Kız Lisesinde, bir sene fran. aızca hocalığı yapmış ve aynı / sene zarfında merhum aktör Muvahhit tle evlenmiştir. Bu izdivaç onun sahne hayatına da girmesine sebep oldu. Yukarda bahsettiğimiz gibi “Ateşten Gömlek" de oynuyor ve film biter bit- mez, kocasını takiben İzmire gidi- yordu. Muvahhit, Vasfi, — Şadi, - Behzat, Mahmutla Beraber | İzmire bir türne için gitmişlerdi. O aralık, Atatürk de İzmirde bulunuyordu. — Sanatkârlar temsillere davet maksadiyle ziyareti. ne gittikleri vakit, Atatürk kadın follerinde kimlerin. olduğunu sordu ve gayrı Türk unsurlar bulunduğunu haber alınca Müvahhide, — karısının 'neden sahneye çıkmadığını sordu ve, ertesi akşam temsile geleceğini, “A- teşten Gömlek” de gördüğü — genç Türk kadının sahnede de perde de ol- düğü kadar muvaffak — olmamasınar sebep tasavvur edemiyeceğini söy. deği, O gece, Bedla Muvahhit, mektep- ten kalma ezberleme kolaylığı ile ro- İünü sabaha kadar ezberledi ve ilk defa olarak, İbnürrefik Ahmet Nuri Beyin “Ceza Kanunu,, nda sahneye çıktı. Ve bu İlk teerübesi, Atatürkün teşvik ediel huzurunda, / bir muvaf- fakıyet halinde tezahür etti. Atatürk, kendisine devam etmesi- ni tavsiye etti ve trupun Balıkesir, Bedla Muyahhit, “Kadın ve Kumar,, piyesinde 26 ağustos cumartesi gecesi Bedia Statzer'in 25 inci sanat hayatfnf tesit ederken, aynı zamanda sahnemizde Türk kadınının da zaferini tesit etmiş olacağız Mantsa, Akhisar gibi — mühitlerdeki temsillerinde de, Bedia — Müvahhit sahnede göründü. Bu hatıraları anar. ken Bedia diyor kit — Her ihtimale karşı, sahneye çik- tığım zaman, buşıma, — tüvaletimin renginde bir nevi turban sarıyordum. Fakat buna hacet olmadığını sonra- dan gördüm ve onu da çıkardım. İlk #ahneye çıkışımda bana cesaret veren en büyük unsur Atatürk olduğu gi- 1988 te Bedia Statzer olduğu gü © olmuştu. Fakat İzmir matbuatına 'da çok borçluyum. Onların teşvikleri benim için hayatt ehemmiyette oldu. İkinci eser olarak Şadi ile beraber 'Sekizinciyi oynamıştık. İzmir mat Duati, temsll için “Bu sekizinci değil, Bedin - Şadi gecesi” dir diye yazdı. Jar. Türneyi / müvaffakiyetle bitirip İstanbula geldim. Doğrusu burada anhneye çıkmağa pek niyetim yoktu. Fakat Eliza Binemeciyan Parise git- mişti. Teşvik ve ısrar ettiler, Muhsin fle beraber, “Otello”yu oynadım, Bu İstanbulda fk temsilimdir. İzmirde matbuattan gördüğüm teşviki İstan- bul matbuatından da gördüm ve de- Muvahhidin vefatından sonra, Be- din 1933 senesinde tanınmış piyanlat Von Statzer ile evlenmiştir. Bu izdi. vacın neticesinde Bedia, Statzer soy adını aldığı gibi Von Statzer de kü- c çük adını değiştirmiş ve Ferdi — ol. Bedin Statzer'in burada, — şimdiye kadar oynadığı eserleri — sıralamak Amkânsız olur. Fakat o, âram, vod. vi komedi, müsikili komedi, traje- di hulâsa - tiyatronun - her nev'inde Mühtelif roller oynamış ve — hepsini başarmıştır. Kendisi Darülbedayiden hir Tiyatrosundan hiç ayrılma. miş nadir sanatkârlardandır. Bu sa- dakati neticesi, halk da / kendisine bağlanmış ve onu sevmiştir. Rolleri hakkında sorduğumuz bir suale diyor klr — Şimdiye kadar oynadığım he- men her rolümü #severek oynadım. Çok talihim varmış.. Bana hiç fena Tol düşmedi. Bedia Statzer'in bu — cevabındaki sanat aşkını ve aldığı rolleri ne $ kilde karşıladığını takdir. etmemek kabil değildir. Aynı zamanda, sanat- kâr, kendine mahsus İncelikle mu- kadder sunli de karşılamış oluyordu. Lâkin kendiliğinden ilâve etti: — Dram sahnesinde oynadığım rol. dlerden en sevdiğim ikisi “Üç. Kişi Arasında” ve en son oynadığım “De- bi, devam etmeme de sevkeden yine yahhit de Yunanistana davet e (ÖCEKLER ya gıdalanmak, yahut kendilerini müdafan - etmek için asırırlar. Umümiyetle nâhoş ve ba- zan d tehlikeli olan bu tecavüzle- Te hepimiz uğrayabiliriz. Böcek sok- masinın İlk neticesi, deriye zehirli bir maddenin — akıtılmasıdır. ki, bü mevzil bir şişkinlik, sızı veya kaşın. tı peydaceder. Başka bir netice de böceğin taşıdığı patojen unsurların asılanmasıdır. Meselâ sinekler, küçük çocuklarda ipek vahim olan gastro - anterit verici mikroplar taşır, sivri- ginekler sıtma ile sarı humma aşılar- Jar; pire İle bit tifüsün türlü nevile. Fini ve vebayı nakleder vs. Bu iti- barla insanların Ve hele sıcak mem- deketler halkının böceklere karşı ko- runmak istemeleri tabildir. Korunma çareleri bugün hayli çoğalmıştır. İlk önce 0 çarelerden henüz ameli tatbikatı mahdut, imt kaymeti bü- yük olan bir tanesini görelim: Her- kesin bildiği üzere bazı insanlar bö cek sokmasına karşı hassas değildir; bazıları da aksine fevkalâde hassas- tırlar, Birinciler, belli fasılalarla ya- pılan İğneler neticesinde — fevkalâde hassas olabildikleri gibi ikinciler de aynı sürette / hastasiyetlerini tama- men. kaybedebilirler. -Bu tecrübeler gösteriyor ki, bünyenin bücek sok- ması halindeki — tepkisi — zehirli bir madde karşısındaki tepki — olmayıp bir anafilâksi, daha doğrüsü bir a- lerji işaretidir. Bu suretle “antihista- minik” denllen o garip ilâçla tedaviyi deaprettirir. Antihistaminik bir ma- cün-sürmekle 'arı, karınca gibi ha: vanların sokmasından. hâsıl A yahut şişmeyi iki dakikada yok N Saraylı”dır. 'a sırada Bedla Ma- “ Dezdemona " yı orada maşta Otello'da etmek kabildir. Bu tedavi şekli tablatiyle mutedil iklimlere inhisar ediyor. Sıcak mem- lekette yalnız isirilmanın ni le uğraşmak yetmez; ağır hastalık- lar nakleden böcekleri ya öldürmek, yahut onlara karşı korunmak da 1â- Zım, Bu ise, böcekleri öldürmeğe ve ya kaçırmağa yarayan — maddelerle sağlanıyor, DDT ve H.CEH. gibl maddelerin ne kadar tesirli oldukları herkesçe malümdür. Bunlar böcekleri birkaç aaat içinde hemen hemen mahveder- ler; fakat halinde böcekleri yok edebilmelerine karşılık şahsı ko- ruyamazlar. Zira DD?T ve HCH. 'ya tutulmuş bir böcek daha birkaç saat yaşayabilir ve ölmeden birkaç kere daha isırabilir. Bu itibarla şahsl korunmayı onlardan beklemek doğ- Anıcılarla olta İile balık çoktandır böcekleri kaçıran ticeleriy. küme tutanlar lara baş vurmaktadırlar. - Birinciler duman peyda eden Aletler kullanır, İkinciler ise tütün içerler. İlmf bir - Sul araştırmaları 1916 da Pasteur Enatitüsü tarafından yapılmağa baş- İamiştir. O tarihlerde vücude getiri- len ve biberli nane, vereven ( Mineçiçe. #i), naftalin Ve ökaliptüs'ten mürek- kep bir halita, Fransız ve İngiliz or- duları tarafından. kullanılmakta Idi 10401945 harbinde haftalin, 1odo- form ve kreozotla tertip edilmiş bir toz tecrübe edildi; fakat bunun ko- dayanamadı. Küsuna İnsanlar da Pasifik harbi hasladığı vakit Ame- rikalılar da meseleyi ele alarak, deri: 10 Temmuz 1080 Milletler arasında silâh yarışı ünya harbe hazırlanırken ortaya çıkan yeni silâhlar GON bir kaç hafta içinde yeni aa. yunma #ilâhları hakkında malü- Mat ihtiva eden renmi demeçler ve gazete, Bun larla, Batı Avrupa savunmasının hiç olmazsa, geçen yıl kimsenin aklın: dan geçmediği kadar kolaylaştığı ka- naati ifade edilmektedir. Denizaşırı arının ve halkın, kay dedilen son inkişaflardan sonra, ye- ni silâhlarla mücehhez ve iyi yetiş- tirilmiş bir kı blltün kızılordu. tanklarının ve piyadesinin durduru. Jabileceğine İnafdıklarını bildirmek- Meselenin hakikt cephesi gudur: 1 — Aşağıdaki işaret edilen atomik ailâhlar sözÜü geçen yenl silâhlar, bir sene, hattâ on sekiz ay dan beri yani, Batı Avru h yardımı yapılması hakkındaki plânın şekil almıya başlamasından beri bi- linmektedir. Bunlardan bazıları İkin- €i Dünya Savaşında kullanılmıştır. 2 — Bu silâhlar olmadan Batı Av havadisleri yayınlandı. kümet mehsu Tupa'nın müdafan edilemiyecefi söy lenilebilir. Bu takdirde Batı Alman- ya'nın bütün — allâh ve mühimmat kaynaklarından Ve İnsan gücünden faydalanmak zaruridir. — Adı geçen pro Amerikan — düşünüştüne göre, Batı Avrupa savunma kuvvet- lerinin bu modern silâhlarla teçhiz edilmeni tasarlanmıştır. Aşağı yukarı bir sene Önce gaze telerde, Batı Almanya'yı silâhlandır. manın savunma gayesine matuf ol- düğü belirtilmişti, Bu yazıda bahse- dilen silâhlar, manyetik olmayan ka- YA mayni, yeni füzeler / (proximlty fuse) yeni tip röketler ve güdümlü mermilerle geri tepmesiz toptu. Bu, İki er tarafından — kullanılır. ve 7. lük top küdretindedir. O yazılarda şöyle bir neticeye varılmıştı: "Bu ve bunlara benzer silâhlar, Batı Avru- pa'nın veya — herhangi bir bölgenin savunmasını, sayıca düşmandan çok daha az bir kuvvetle muvaffakiyetii bir şekilde temin edebilir. O zamandan bu yana esaslı unsur- larda bir değişiklik olmamıştır, Havada ve karada — kullanılacak yeni silâhların tekemmül. ettiriltgi veya taarruza karşı savunma kudre- tinl arttırdığı yolundaki faraziye, Dr. Vannevar Bush'un “Modern Silâhlar ve Hür İnsanlar” adlı kitabında |- zah edilmiştir. Dışişleri Bakanlığı 8- zel müşaviri olarak —askeri yardım programını hazırlayan ve geçen vıl kongreye takdim eden Lloyd V. Berk. kall kampında yapılan manevralarda, ava Kuvvetlerinin Silâhlı Kuvvetlere u gayeye hedef teşkli eden manevrad takalara ve tepelere nakledilmiştir. Re lerine bağlı bir C-124 yük uçağın çarpıma, ner, Dr. Bush'un çok yakın bir mesal arkadaşıdır. Mr. Berkner, aynı za- manda (proximity fuse) yeni tip fü- zelerin tekemmülü üzerinde de ça dışmıştır. 1946-47 yıllarında Askerf Araştırma ve Tekâmli Dalresi mü- dürü olan Berkner'e askeri yardım programını hazırlamak Üzere, Dişiş:- leri Bakanlığında hususl bir. vazife 'erildi. Bu vazifeye tâyininde bilh sa Bat kün kılacağı tahmin edilen yeni si- Jâhlar üÜzerinde tanınmış bir. müte- hassıs oluşu, rol oynamıştır. İlk yıla ait askerf yar Avrupa savunmasını müm. ım programında yeni silâhların hemen hemen hiç nazara alınmamış olması — keyfiyeti, — Mr. Berkner'in görüşünün hakiki mânı Sını bulandırıyordu. Avrupaya gönde- rilen teçhizat ve silâhların büyük bir kısmı, mevcüt Amerikan atokların- dan temin edilmiş nispeten eski ve kullanılağelen malzemeydi. — Bundan başka Bush ile Berkner'in fikirleri, gerek Birleşik Amerika'nın ve ge- rekse “Avrupa'nın salâhiyetli nskert şahsiyetleri tarafından tasvip edil- nlarda, Birleşik Amerikada N orth Caroline eyale Yazan: Ernest K. Lindley le yer alan Mao- düşkül durümlarda Birleşik Amerika yardım edeceği — gösterilmi a ordu tankları uçaklarla dağlık min- simde, Birleşik Amerika Hava Kuvvet- dan çıkarılan bir hafif tank göze ktadır. Fazla ehemmiyet allâhlar, ancak — mahdut miktarda Mevcuttur. Diğer taraftan bunların İmali uzün zamana ve çok paraya Mütevakkıftır. Amerika, geçenlerde Mahiyeti açıklanan atomik top mere milerine de henliz — sahip değildiri bunları imal edebilse bile, pratik bir fayda sağlıyamıyacağı muhakkak ol düğü gibi, kiymetleri kabul edildiği takdirde, Rusların da Amerika'lılar kadar çabuk bu mermileri imal edex bileceği tablidir. Batı Avrupa'yı — müdafa edecek kuvvetlerin ölçüsü ve çeşitleri hakkın da askeri mütehassıslar arasında fi kir ayrılıkları mevcutur. Fakat mü- essir bir. savunmanın — geniş ölçüde yenl silâhlara bağlı olduğu keyfiye. 'ti, #lmdi geçen yıla nazaran daha a Tih olarak anlaşılmıştır, Bunun kadar açık olan diğer bir cihet de, mües- #ir bir aavunma sisteminin kurulma- m için, Amerika'da — olduğu kadar Avrupa'da da büyük gayretler sarfe- dülmesine ihtiyaç olduğudur. atfedilmiş yeni Çeviren: H. P. Tuncah yi tahriş etmiyecek, terin tesiriyle SİBİB | B BAHİS EER: Akıl ve sinir hastalarını tedavide hayvanların rolü N zühen, ne de geklen ve kaninen bağlı olduğumuz insanlarla bera- ber yaşamak mecburiyeti, Amerika- hların “soclal-neurosia” dedikleri bir Çesit “topluluk-nevrastenisi” mayda- DA getirmektedir. Pek kolay kavra- nabileceği gibi bugün rastlanan nev Tastenilerin çoğu, bu çeşittir. Nev. rasteniye müptelâ bir hastanın ken- disiyle başka insanlar arasında mü- nasebet tesis ettiğine pek nadir rast Janmaktadır. Bir tarafta yalnız kal diğer tarafta yalnızlık- 'tan korkmak, aynı şiddetle, kendini Kösterir. Bu, başı ve sonu olmiyan dairevi-nevrastenik cereyan yüzün. ** Böceklere karşı nasıl korunmalı ? uçmİYAcak, fena kokmayacak, zehirli olmıyacak ve aynı zamanda maksa- da hizmet edecek bir madde aradı lar. Dâva milit korunmayı da. ilgi- lendirdiği için gizli yapılan ara; malar esnasında 4,000 türlü lâç tec- rübe olundu. Bu tecrübeler için 10,000 tavşan kullanıldı. Bugün, mühtelif kimya grupların- dan vücüt bulmuş altı kadar madde itibara alınabilir. Bunlar — “sinamik ester, metil ve butli ftalatları”, diye- tilen-glikol esteri terkipleridir; tesi- Ti büyük ve kokusu hoş olmakla' be- Faber bazı mahzurları da var. Kimi- Si deriyi tahriş ediyor; kimlai, deri- 'nin Üzerinde bir nevi kayıcı zar hâ- #il eyliyerek meselâ askerlerin silâh- Jarını rahat kullanmalarına mâni o- Juyor; kimi de gözlük çerçevesi gibi plâstik maddeleri bozuyor. Bu tlâçların tesir müddeti - aynı şahıs Üzerinde - hemen hemen değiş- mez; meselâ günün öğleden sonraki devresinde üç defa sürülmelidir; an- cak kuru derili kimselerin korunma müddeti yağlı derisi olanlarınkinden kısadır. Buna iklim — unsurlarını da katmak Jâzım; havanın rütübet de- recesi de 6 müddeti kısaltır veya u- Hulâsa şimdi “soletik”, “sketopax” BiDİ tertipler sayesinde gayet yüksek vasıfta ilâçlara malik Bulunüyoruz. Bunlar, hakikt bir ct binlik vazifesi görmektedirler, Olta ile balık Pusuda avcılar, kamplarda yaşayanlar, sandalla ge- zenler, orman işçileri ve tarlada ça: fışanlar, onlardan en tesirli - Sürette faydalanabilirlen, den, hasta sonunda — yalnızken de, başkalariyle beraberken — de, kendi yarlığına tahamml edemez olur. Bu münzevi, bu hayattan bikmiş Ansanın tecrit edilmiş olduğu adayı yavaş — terkedebilmesi köprüler kurmak mümkündür. Psi- kolojik düşünceyle hareket eden doktor, bu köprü kurma işinde has- tasını yalnız birakmaz, bilâkis ona yardım eder. Christian Morgenstern Çocuk, nebat, hayvan, ol dünyaya hayran!) der. Burada biz, sayılan Üç imkândan birini, hayvanı, bu a: rada da bilhassa köpeği, ruh sağlı: #anın yardımcısı olarak belirtmek is- Sehopenhaver der ki: “Köpekler olmasaydı, İnsanların sonsuz. riya, yalan ve hiyanetlerini nasıl unüta- Bilirdik?" — Bu cümleyi — değiştirip, nevrastenikler için gu şekle sokabili- riz: “Bu dilsiz arkadaşlar olmasaydı. yalnızlığın ve hiç bir yakınlık duy- Mmadığımız İnsanların işkencelerinden nasıl kurtülürdük ? Teknik ve yeni buluşlar sayesin. de hayvan, gitgide — madileden çok değer kazanmaktadır. Bugün, yeri: 'ne göre, kesilip yeniyor, sütü sağılı. yor ve kafamızda yerleşmiş. sorula- ra cevap bulmak için ilmt labora- tuvarlar da bize yardım ediyor. Fa- kat hayat çevremizin #uurlu olmiyan Bölümünden çekilip gitmiştir. İnsan- Jarın hayatlarına teknik ne kadar çok Birerse, ta$iat da düşünce çevrelerin.- den © kadar çok uzaklaşır. Hemcin- sinin rüht dürümiyle — ilgilenmiyen, hayvanınkiyle ilgilenir mi? Çocuk palkolojisiyle uğraşanlar a- na ve babalara — güç terbiye edilen çocukların yanına, eve onlara arka- daş olarak bir köpek almalarımı tav siye eder, çocuğun köpeğe kargı ta- kındığı tavrın gözden - kaçırılmayıp tesbitini de İsterler. — Arkadaşların- dan Kaçan, onlarla geçinemiyen »- nirli çocuk, bu dörtayaklı oyun ar- kadaşiyle hemen dost sevincini ve kederini olur, onunla paylaşır. , Bir 'ona ruhunu açar. Çocuk köpekle (oynarken bütün renksiyon- darı müşahede edilir, deri, yol yakınken iyi tarafa yönetti- kelimeyle, Kötü temayül lir. Bu arada, iyi cepheleri de göze Çeviren: Zahide Ozveren çarpacağından, onlar da inkişaf et- tirilmiye çalışılır. Son zamanlarda Birle da, akıl hastalıkları bazılarında, hayvanlar önemli rol oy- namıya başlamışlardır. Karanlık bir Tuh Aleminde yaşıyan hastaların dış Alemle olan bağımı, ancak, hayvan Jlar temin edebilmektedir. Akıl has- tası, koğuşunda, yanında yatan has- taya karşı ekseriya ilgisizdir. Çün- Kti © da, kendisi için artık renlita olmuyan bir dünyadan — buraya gel- miştir. Pakat hayvan, başka bir âle- min elçisidir. Hasta, onun tarafından Köz hapsine alınmadığını.kontrol edil. Mediğini bilir; ona saçma fikirlerini ik Amerika- kliniklerinden rahat rahat ve etrafiyle anlatır ve bu süretle de ferahlamış olur. Böyle bir hasta ve hayva nmünasebetinde Tüh dökttorü için ilgi uyandıran bir imkân mevcüttür. Doktor burada Kayrı şuur! arzunun ifadesini görür. Bu hasta-hayvan — münasebeti tam renlite olmasa bile ona doğru atılmış bir ileri adımdır. Hayvanlarının ken- dilerine olan / yakınlık ve tenkidsiz bağlılıklarını, hastalar — büyük bir minnet ve şükranla karşılarlar. Bu- rada kendi müşahedem olan gu v kaya da temas etmek isterim: Her çeşit tedavi ve ihtimama, 1m- rarak ve tırmalıyarak mukabele eden ve bu yüzden yalnız bir hücreye ka- Patılmış olan schizophren bir hasta yanına bir kedi' yavrumu verildikten sonra sükünet buldu. - Btrafındaki- lere en küçük bir ilgiyi bile esirge- 'yen bu hasta kadın, kedi yavrusu mi- uğraştı. Bu züretle kendi de güçlük çekilmeden sağlık yoluna yöneltilmiş oldu. yavlasın diye günlerce Hayvan beslemenin sıhhatli bir - dokunabilir. Ço- cuksüz ailelerde ekseriya rastlanan ve ruhü sıkan gessizlik, bir köpekle ortadan kalkabilir; bir geye sahip heyecan ve neşe yarattan bir şey, küçük bir eğlence.. Hayvanlar bazı Ansanların melankolik durumlarını bi le önlemişlerdir. — Bilhassa köpekle, rin bu yoldaki hizmetleri. büyüktür. ileye de faydaları nihayet müşterek olunmuştur, binbir. Vakaa dostlarımız konuşmiyorlar 8- bir çok insanların hayatldrı bo- yünca bir türlü öğrenemedikleri şeyi Mükemmel biliyorlar: Dinlemek..