Sayfa 2 YEnt İSTANBUL $ Mayıs 1930 HUKUKİ BAHİSLER Demokraside vatandaşa düşen v Yazaı Göctr Kühü yüklaşiyok. Broplkü. dülât ö habaretli Sarkatarında Fakat partilerin ve adayların faali- yeti yakında bitiyor. Seçim kanununa göre het türlü propaganda fanliyeti, 10. mayas çarşamba günü sona ere- cektir. Bundan sonra sıra, vatandaş. Jara düşen vazifelere gelecektir. Rey verme hakkını halz olan her yatandas, — demokrasinin - kendisine yüklediği en büyük siyasi vazifeye davet — olunmaktadır. — Memleketin idaresini ve mukadderatını teslim e- deceğimiz milletvekillerini vatandas- dar seçecektir. İşin — ehemmiyetini gözönünde tutmak, bu büyük mem- deket meselesi karşısında şahsl mese- leleri unutmak ve çeşitli partiler ve adaylar içinde en muvafık olanları seçmek Jâzımdır. Milletimizin olgun- Tuğundan, — vatandaşların en Jâyık Kimseleri seçeceğinden emin bulun- maktayız. Sandık başlarında gizliliğin temini için gerekli tedbirler - alınacağından, seçmenin kime rey verdiğini kimse bilmiyecektir. Meğer ki, aynı sandık- tan bir tek partinin oy pusulaları çık- sın. Bu o kadar nadir bir ihtimaldir. Ki, nazara almağa değmez. Kapalı hücreye girince her seçmen vatani vazifesiyle başbaşa kalacağından hiç, bir korkunun onu yıldırmaması -) zımdır. Şu veya bu sebeple korkan kimseler dışarıda, oy vermeden önce veya sonra, istedikleri gibi lisan kul- Jahmakta / serbesttirler. - Nasreddin Hocanın mavi boncuk hikâyesini ha- tırlatmağa, bilmeyiz, lüzüm var mı- d? Seçmenlere düşen bir vazife de re- yini muhakkak kullanmasıdır. Neme) dazımcılık bizim eski bir. derdimiz, hastalığımızdır. Cemiyet hayatı, ce- Tiyet işleriyle alâkalı olmamızı icap | ettirir. Rey vermek istemiyen vatan- daş, kendisi gibi düşünenlerin bir rey eksik alacaklarını ve belki de seçimi kaybedeceklerini ve istemediği kim- selerin yarın kendisini idare edecek- lerini gözünün önüne getirmelidir.Ni- hayet unutmamalıyız ki, seçimlere a-. azifeler Doçent Dr. Nurullah Kunter kartların alınmamış olması rey ver- mege mâni değildir. Seçmen kütük- lerinde adı yazılı olan her vatandaş hüviyetini resmi bir hüviyet varaka- giyle veya sandık kurulunca maruf İki seçmen marifetiyle de tesbit et- tirebilir. Vatandaşın seçim gününden önceki bir diğer vazifesi de sandığını öğren- mesidir. Seçmen sayısı 300 ü geçmi. 'yen seçim bölgelerinde mesele yok: fur. Kalabalık bölgelerde ise sandık- lar müteaddittir. Herkes hangi san. dığın alanında oturuyorsa reyini an- cak o sandığa atabilir. Her sandığın alanı ve bulunacağı yer, İl Seçim Ku- rullarınca ilân edilir. Bu iânlara ba- kıp herkes sandığını ve onun yerini önceden öğrenmeli ki, seçim günü sandık bağlarında işler süratle yürü- sün. Aksi takdirde yanlış bir sandık başında vakit kaybedip hem> başka. Jarını boşuna bekletmek.hem de ken- di sandığı başına gidince onu kapan- miş bulmak ihtimali vardır. Milli Piyango dün çekildi Kazanan numaraların tam listesini neşrediyoruz. Müli Piyangonun 7 mayıs 1960 çeki- dişi dün Ankarada saat 13 te yapır muştır; 100000 lira ikramiye kazanan numa- a: YES263 '2000 lira İkramiye kazanan numa- ralar: 287924 300006, JTâka göstermezsek, işlerin iyi yürü-, mediğinden — gikâyete de hakkımız, kalmaz. Seçim günü gelip çatmadan heri hacredilmiş kimseler, yabancı devlet| gün bu hususta — yapılacak bir şey| maalesef kalmamıştır. Bügünlerde — vatandaşa düşen bir| vazife de seçmen kartını tedarik et- mektir. Bu kartlar seçmen kütükle-| Tine göre idarece hazırlanır ve muh- tarlar vasıtasiyle dağıtılır. Sahipleri| bulunmadığı için dağıtılamıyan kart-| lar köy odalarında veya muhtarlık-| Jarda sahipleri emrinde tutulur. S çime birkaç gün kalıncaya — kadar| Bekliyen ve kartın kendisine yollan- madığını gören vatandaş muhtarlığa başvurmalı ve kartını almalıdır. Bu kartlar seçmenin hüviyetinin tesbiti-| 'ne, kütükteki —mıra numarasının ve Yey vereceği sandığın öğrenilmesine yarar, Seçim gününe kadar alınma- mış olan kartları seçim gününde san-| dik kurulları başkanlarından istemek | de mümkündür. Fakat sandık başla- rında kartların aranıp bulunması, va-| Kit kaybına ve diğer seçmenlerin u- Zzun uzün sıra beklemelerine sebep o- dür. Buna mâni olmak için bu işin| /#o0n güne bırakılmamasını tavsiye e- deriz. Hatırlatalım ki, seçmen kartları, seçimi — kolaylaştırmaya — yarar. Bu 1000 lira ikramiye kazanan numaralar gaSaAZ OdöruA GiAsö Sirise Duaie GzTOTR 9638 aa0 040058 060168 OBaLAZ UTasas Sizeei GamIZS 06378 0aSAS0 YüZTAK 1o42m KOTzSA YaK6S8 ISazIA 391 1aKOmü 1976 KeGIZ KGSTBA 156108 171M8 174300 1TARS. XTSaS4 7a0 10466 14677 196007 197012 TaTaSI zaz62 200TAS TKZME TUSSSA 201 ETETETESEMEİ STi 2as020 do zarına zassoz mar asmo Basie ıaaağ sa0n3s szraza Ssosaz aa0 STaa3 200080 sas1eT sagaaS sersa GÖSEZI ginsai d30 Kre2A ATSRSS ada aa Dözkei S00 lira ikramiye kazanan numaralar İaizza oözzla Oosüdı G1o1 0av10a GASIRA dözsae 13z0 040006 SkDaSE Daas1 Dadans 0S1002 51K7 OSKOTS 0Su1aS 0SAS5 030906 GSETUO UTASAJ OTASAR xZ30 0R3A33 Das00 oösa1S os2o7 001835 ezoTE 0B40S5 1oDasA 104172 0475 Tl0zOo MiS0TO YASIO0 12MADA 125190 1KASAZ MaS020 T4eT YAKaS8 1973 Y7AGT7 178120 17639 179063 180006 TeS0€A XeG2Z 196434 20307 202066 20>a3 3oti ZI0 TASSU ZASS MaTaS 2a07S7 7aKTIZ ZaşmeS Hciği 224837 2400ma 2areo3 Zanıza EEELE KİNF ZO0 Tizıos 22973 280473 oei izı? ZaSOT6 301546 305000 308197 30800 Sovda 068 STi 337916 340002 daSızı SaeısA 3S6z70 26543 3ax0a2 ĞAST 3e4ar7 eai İST1265 377936 388824 301240 304525 306174 5 lira ikramiye kazanan numaralar: Son rakamı (8 ve 7) ile nihayet bulan 101000 mümara Beser lira iktamiye a. İkramiyelerin satıldığı yerler 100.000 lira Tstanbula, 20.000 lira Ko- zan, Konya ve Beypazarına, 10:000 1 Talar Ankara, İstanbul. Balıkesir ve Midyata: 8000 liralık İkramiyelerden ikişer tanesi Ankara ve İstanbula Gi Berleri Kayseri, Gümüşhane, — Günev, Çarşamba, Kandra ve ' Bemniye. 2000 Tiralık ikramiyelerden 12 tanesi İstan- Bula, dördü Ankaraya, üçü Adanayar 1 kiser tanesi İzmir ve' Ödemişe, 23 ta. 'nesi de muhtelif şehir ve kasabalara Satılmıştır. ŞEHİR HABERLER Ankaradaki İstail mahafili Suriye Elçisinin beyanatını nasıl karşıladı ? Suriye Elçisi Bmir Adil Arslan'ın gazetemize verdiği beyanatı neşret- miştik. Bu beyanat Avrupa güzete- deri tarafından İktibas edilmiş bulu: nüyor. Bu münasebetle Fransız A.F. P. Ajansının Türkiye muhabiri, An- karadaki İsrail Biçiliği" erkânından salâhiyet!i bir şahsa, bu beyanatı na- Bıl tefsir ettiğini ve bu hususta söy liyecek bir sözü olup olmadığını sore müştür. Fransız Ajanmı muhabirinin Paris'e çektiği telgrafta göyle yazı. 'Ankara, 6 — lsrail Elçiliğine bağ- h bir şahsiyet, Suriyenin Ankara El- çisi Emir Adil Aralan'ın “Yeni İa- tanbul,, gazetesinde çıkan — beyanatı hakkında ne diyeceğini sorduğumuz zaman, bu mevzuda herhangi bir tef- sirde bulunmayı reddetmiş ve şunları söylemiştir: “Diplomasi nezaket kat- deleri, yabancı bir devletin mümes- gili ile bir üçüncü memlekette müna> kaşaya girişmekten beni - menediyor. Bilhassa, bu üçüncü — memleketin (Türkiye), her ikimize de (Suriye ve İsrail) son derece dostane bir misa- firperverlik gösterdiğini hesaba ka: tarsak, bunu yapmamıza imkân kal- 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayra- minın kutlama programı Vilayetçe hazırlanmaktadır. Bu program esas kutularak Mi Eğitim — Müdürlüğü bir tamim. hazırlayarak — okullara göndermiştir. Bu tamime göre, 17 mayıs çarşam- 'ba günü saat 16.0 da İnönü ve Fe nerbahçe stadyomlarında öğretmen: dere, velilere ve diğer davetlilere 19 mayısta yapılacak olan merasim gös terllecektir. Bu gösterilere davetiye ile girilecektir. 17 ve 19 mayısta ya- Pılacak olan gösterilere askeri okul Jar da iştirak edeceklerdir. Askeri ©. kullar evvelâ İnönü stadında gösteri. de bulunacaklar, sonra da Kadıköye geçerek oradaki merasime katılacak- lartır. Bu seneki 19 mayıs merasimleri- ne yalnız lseli öğrenciler İştirak e- deceklerdir.. Ortaokullar — bayramı kendi okullarında tesit edeceklerdir. Yanan Norveç gemi bir Türk armatörü satın alacak Haydarpaşa — açıklarında — yanan Norveç bandıralı Bosphorus vapuru- Bun kurtarılması için, gemiyi sigorta 'eden kumpanyanın İstanbul mümes- Sili tarafından vaki olan - müracaat Üzerine kurtarma ameliyesine bugün- derde başlanacaktır. Öğrendiğimize göre Hatay ve Su- başı vapurlarının sahibi bulunan ar. Matör Osman Marmara, Norveç va- Purunu satın almak istemektedir. Bu hususta sigorta kumpanyası ile ya- Pilmakta olan müzakereler — müsbet bir safhaya girmiştir. Diğer taraftan geminin kıç anba- fında bir miktar yanmamış karpit bulunduğu anlaşılmıştır. Satın alın- ma mukavelesi bugünlerde imza edi- decek ve gemi muhtemel olarak Ha- liçte tamir edilerek Türk ticaret fi. Josuna katılacaktır. Marshall Plânına dahil memleketlerin basın şefleri Pariste toplanacaklar Marshall — Yardım . Planına dahit memleketlerin — basın kışmı şefleri Pariste bir toplantı yapacaklardır. Bu toplantıya / iştirak etmek üzere Türkiye kısmı bürosu servisi şeti Mir. Hochstetter bu sabah uçakla Parise Bidecektir. Mr. Hochstetter orada ay- ' .zamanda Türkiyeye yapılmakta olan yardım hakkında — E.CA. ileri gelenleri ile temaslarda bulunacak- tır. Mr. Hochstetten ile beraber İzmir Fuarına ve İstanbul Sergisine iştirak edecek olan E.C.A, nın bu sergilerde açacağı paviyonlar için istişarelerde bulunmak üÜzere Suat Şahin de Pari- se gitmektedir. | Siyâsi pattiler, düf de faaliyetlerine devam ettiler | Şehrin muhtelif yerlerinde toplantılar yapıldı, radyoda da nutuklar söylendi C. H. P. Kadınlar Kolunun Maksim Salon undaki toplantısında söz alan Sadi İrmak, mühim bir konuşma yaptı. Ali Fuat Cebeso y da D. P. nin Beykoz toplantı Şehrimizdeki siyasi partilerin teski. Jatları dün 'de genis Giçüde toplantı Jar yaparak ve Tadyoda seçim nutuk. Jarı vererek propagandalarına devam etmişlerdir. Havanın yağışlı olmasna Tağmen açık hava toplantılarına ka Tabalık bir vatandaş kitlesi iştirak et miştir. Öküyücularımıza, radyo konuşma- Jarının hulâsalariyie siyasi — toplantı. ların tafsilâtını veriyoruz P. adına Dr. Malik Yazarın konuşması Doktor Malik Yazar Millet Partisi 'adına #aat 1820 de yaptıkı konusr da memleketin sağlık ve sosyal yar. 'dım dâvasıni teşrih ederek, modern ve cerrahi imkdalarının günden güne Keliştiği bir devrede bir' memlekette fadavisi mümkün hastalıklarda; tandaşların ölmesi hükümet * 'dürdüktan — sonra 'bunlardan fay dalanamadığını söylemiştir. Bundan sonra köylerde hastaların 'en iptidal fenni tedbirlere hasret ge- Tisigüzel can. vermekte — olduklarını her köye ebe doktor ve ilâç temini ile yüz milyon liralık Meclla binalar yerine bol bol yatak ve hastahane gerektiğini belirterek fab inin baftada bir defa dok. tor yüzü görebildiklerini ve erkek izçi “çalıştıran bir fTabrikada “kadın hastalıkları mütehasmısı - vazifelendi. rildiğini “tenkid 'ederek “muhaceret Mmevzuuna geçmiş yurdumuza — gelen —muhacirlere yapılan — İlk yardımın kifayetaiz oldukunu bunların han kö- şelerinde süründüklerini — Halk Par- fisinin Bu işde de tam mânâsiyle - ciz kaldığını ifade ederek Millet Par. isinin radikal tedbirlerle bu konuları aslah “edeceğini söylemiştir. ö z D eli S M Ki ea 5 SELEN A Bi gekkürlerini bildiren mektuplar alın- dkmı belirterek Tekel mevzuuna &eçen Bakan Amerika, Yunanistan Ve Misr hariç hemen " hemen bütün “Sünyada tütünün Tekel altında oldu. kunu söyliyerek Tekel idaresinin bu Sahada nâzım rolünü belirtmiştir. DEP. adına Orhan Metenin konuşması Demokrat Parti adına 2020 de yap- Hi konuşmada Orhan Mcte memle, kette mevcut umumi memnuniyetsiz. llkin sebeplerini tahlil ederek dikta- ine oy verik mesini seçmenlerden istemiştir. P. adına Hasan Dinçerin Konuşması Afyon milletvekili Hasan Dinçer at 20 de yaptıkı konuamada. din mev. Tunu ee alarak, daha düne kadar Gin adamları yetiştiren bütün mües Seseleri kapalı tutarak ,din hürriye fine tecavüz eden iktidar partisinin, ezan ve kamete karısmakla, dindar: İ komünistükle müzavi tutmakla vicdan — hürriyetine baskı yapmıs ve Yatapdasın din hürriyetine saygımızlık Köntekdikini tebarüz ettirmiştir. 'Bundan sonra Millet Partisinin dev- let ve din islerinin ayrılmasına ta- raftar olmakla beraber mezhep far. kr “gözetmeden bütün vatandaşların dini “için sonuna kadar mücadele e- deceğini belirtmiştir. CALP. adına Burhan Felek'in konuşması CHP. adına saat 2020 de konuşan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı / Bur- han Felek, dinleyicilerine - anlattığı hoş fıkralarla yeni bir tarz seçim pro: Talamalarını ayıpladıktan sonra mik detveki di programından da bi zetmiş ve parti dekiştirer Terinin bu 'hareketlerini de tenkid et miştir. DEP. adına Nihat Reşat Belger'in konuşması Baat 2030 de DEP. adı konuşan, Prof. Nihat Reşat Belger İkinci Ct han Harbine iştirak etmediğimiz hak de memlekalte artan. pahalılıkın ge beplerini tahili ederek ” bunün, — aa bi alde olması dole Veril İi krediler sağlanması görektiğini bi lrterek Hükümetin is sahasını darak farak İşsizliğe ve 'hayat pahalılığına sebep olduğunu “müsahlerle zan etmiş. ti 'Devlet dalrelerinde 300 bin — kişilik bif memur ordusunun vücuda gelme: Si dolayısiyle Üniversite mezunlarının İs bulamıyarak İlkokul hocalığı yap: fiklarını tebarüiz ettiren hatip, “muliye saraylarının dünyanın hiçbir yerinde #msali olmadığı. halbuki hastaarın yatak bulamadığını, D.P. nin nüfusu Artırarak hususi eşebbüse — imkân Vererek hayat pahallığını önleyece Kini bildirmiştir. adına Sadi Günerin Mili Kalkınma Partisi adına konu- yan Sadi Güner, partisinin tarihçesini, Kat Demokrat Parti e Minet bu arzularının tahakkukun: olduğunu söylemiştir. Bundan sor a milletvekillerinin 1000 lira manş Aalmalarını tenkid eden hatip, partisi 'koltukta gözü olmadığını, hedeti: millete hizmet ölduğunu belirtmiz: diz. DEMOKRAT PARTİNİN DÜNKÜ AÇIK HAVA TOPLANTILARI 'Demokrat Parti dün şehrin muhtelif, semtleringe — toplantılarını yapmaya Gevam etmiştir. . Kadıköyde yal foplantıda milletvekili - adaylarından Mükerrem Saroi ve Firuzan Tekil ko: nusmuşlardır. Bu arada Bakırköyde, Yeniköyde, Bekyozda ve Heybelindada da seçmenlerin iştirakiyle toplantılar. yapılmıştır. Yeniköyde yapılan toplan. 'tıda Ahilya Moshos ile parti müfettişi Hüsnü Yaman konuşmuşlardır. Hüznü Yaman seçimin ehemmiyeti üzerinde durmuş ve dost milletlerin bizi takip etmekte bulunduklarını ifade etmiştir. Beykozda havanın muhalefetin 'tin hayatına hâkim şartları ifade ede. Tek demiştir ki: — Bu şahis dâvası değildir. MINli hâ- kimiyetin tecelisi düvasıdır. Bu d 14 mayısta mutlaka tahakkuk edecek- tir. Demokrat Partiye ban tariz ve tenkidler yapıldığı görülüyor. — Kökü Millette olan muhalefet müessesesine fariz edilemez. 'Tenkid hiç! Milete he: #ap vermeye mecbur olan iktidar par fisidir. Ancak © tenkid edilir. Çebesoy, memleketin iktisadi ve ma- Göklerini göyle biirmiştir: — Millet iradesine dayanan bir hü- kümet dahilde ve hariçte muvaf? ir, dostları ve müttetikleri töyle bir hükümete daha geniş ölçüde yardım ederler. M.Pinin dünkü tah Bakimlöy, Ram 'Pendik. Şehremini ve Mecidiyeköyde Eyüp, toplantılar yapmıştır. Bu toplantılar: 'da Ahmet Tahtakılıç, Hasan Dinçer, Ltf Bornoval, Sadık Aldokan, Nu Teddin Ardıçoğlu, Malik Yazar ve di SH P. nin dünkü toplantıları C. H. P. de dün şehrin muhtelif yer- Jerinde ve bu arada Taksimde, Kadı köyde, Ortaköyde, Sehzadebasında ve Maksimde birer siyasi toplantı miştir. 'Bu toplantılarda. car, Ekrem Tur, Melihn Avni Sözen, Salm Ali Dilemre, İsmail Tamçelik, Ali Rıza Arı, Mekki Hikmet Gelenbek. Safiye Hüseyin Elbi. Burhan Felek, Atıf Ödül konuşmalar yapmışlardır. C. H. P. nin dün bilhassa Maksim Salanunda yapmış olduğu kadınlar top- Jantısı çok enteresan olmuştur. Binler: ce kadının iştirak ettiki bu toplantıda | söz alan Meliha Avni Sözen beyecanlı Bir hitabede bulunmus ve Türk kad nina C. 'nin yapmış olduğu Tikleri anlatmıştır. Sadi Irmak'ın hitabesi Bilâhara kürsüye gelen Prof. Sadi Irmak: “Toplantı. Cumhuriyet - Hlalk inda - konuştu Partisinin muhalefetin - zuhurundan sonra dinamik hale geçen büyük ye: dek. kuvvetlerinin tezahürlerinden bL Tisldir. NM #rupu ve Müdafal huku. kun akancli rinden - başlıyarak €n genç nekle kadar kadınlar, işciler, Sanaflar ve münevverler bir nevi ka: Yam halindedirler. Memleket “ kade. Tinin mesuliyeti. bütün çehrelerde © kunuyor. ve herkes dâvanın 'ne etraz finda” döndüğünü biliyor. Atatürkün Tuhu şad. olsun. Bugünkü toplantı o 'nun Kadınlık dâvasının ebedi zaferini Müjdelemektedir. Biz CHPne girer: ileri medeniyet partisi oldukunu kabul ederek ve Atatürkün bir eseri ve ema: Beti olduku için girdik ve onun bütün Şorumluluğunu severek tasımaktayız Önümüzdeki dört yıt parti olarak ne- ler yapmayı düşündüğümüz tük. Ve bunu müspet 'nat ettirdik. Aynı şeyi muhaleretin de yapmasını bügüne kadar — maalenef tuyor: Vakıa bu hesabi soranlar bisden Gök evvel bu hesapları arayıp soracak veya hesap verecek durumdaydılar, fa kaf biz buna bakmadan çeyrek Sarın Hesap muhassalasın üzerimize alıyor fundan geref düyüyoruz. — Çünkü Mmaddeten bir enkaz, mânen bir. yarı müstemleke olan bir vatan bu devre zarfında” bugünkü duruma girmiştir. Bu durum hasta adamdan Ortasarkın ve hattâ Avrupanın hatırı sayılır ve başlıca istikrar unsuru olan bir dev. letin doğmuş olmasıdır. diyerek söz derini “Muhalefet bir de “inönünün gahsı İle uğrasmaktadır. İnönünün bu. Eün partimizin lideri oluşu sadece ma zideki büyük hizmetlerinin bi fatı değildir. O, bugün de çi dönmeyi kims den en ziyade uzaklaşmış olan da biz. zat İnönündür. Onun Konyada, İzmir. de, Çanakkalede verdiki ” nutuklara dikkat ettiniz mi? Zerre kadar — bir övünme payı var mıydı, yoktu. Çünkü © sade, memleket istikbalının mesele: leri ve kayanlariyle meşgul, - çünkü hizmetlerini tarihe emanet etmiş du. Tumda. Bize büyük vledan istirahatı veren 'nokta şudur: Hdiseleri ve hakikatle Fi iyi ve doğru gören bir milletin hu: zurundayız. " Mühalefetin çalışmaları kendilerini büyük bir kuvyet haline getiremedi. Buna kargılık Cumhuriyet Halk Partisi bütün kuvvetlerini derle- yİp toplamış bir halde yeni bir imkân ve hamle ruhu ile mücehhez milletin kükmünü “beklemektedir, cümlesiyle Bitfetmliştir. Beyaz peynire nark konacak Yağ ve peynir fiyatlarında yeniden ucuzlamalar tesbit edilmiştir. — Dün taze yağlar 500 - 510 kuruştan satıl- mıştır, 17 - 18 kilolük peynir tene- keleri de 22 Jiradan müamele gör- müştür. Toptan fiyatlarda başlıyan — ucüz- luktan halkın da istifadesi için Be- lediye beyaz peynirlere nark konul- masının faydalı olup — olmiyacağını tetkik ettirmektedir. Nark koymakta fayda görülürse peynirlerin ka'itele- rine göre Azami fiyatlar tâyin edilip ilân olunacaktır. Belediye Hâlde kabzımallık yapacak Belediye, Hâlde diğer — kabzımal- Jların yanında kabzımallık yapmıya karar vermiştir. Bu #uretle gerek di- Rer gehirlerden ve civardan gönde- Filecek, gerekse getirilecek — meyva ve sebzeleri © 2 kârla — satacaktır. Diğer kabzımallar,müstahsilden veya Mmutavassıtlardan aldıkları — malları ©* 10 H 40 kârla satmaktadırlar. Belediye bu işe ait hazırladığı ta- ilmatnameyi tasdik için dün İç İşleri Bakanlığına göndermiştir. Talimat- name tasdikten gelir gelmez işe bi lanacaktır. Halikoptor uçağının tecrübösi dün yapııdı Bu tip Üğüklardan muhtel sahalöktü İstifade edilecek Tecrüibe yapılmak Üzere KAMAN şirketinden getirtilmiş olan helikop- 'ter uçağının ilk uçuşu dün Sergi sa- hasında yapılmıştır. Şiddetle yağan yağmura — rağmen yüzlerce meraklı uçuşu takip etmiş- tir. Kilçük uçak havanın muhalefe tinden Mülcessir olmıyarak mütend. dit uçuşlar yapmıştır. Tecrübe gösterisinden evvel Park Ötelde bir basın toplantım yapan KAMAN şirketinin satış kızmı şefi Mr. Willam Hagenah — gazetecilere aşağıdaki izahatı vermiştir. “— Nisan 1049 da New-York'taki Türk Ticaret Ataşesi bizimle temas ederek P. T. T. idaresinin kış mevti- Minde bilhassa Doğu Anadoluda kar gilaşılan münakale imkânsızlıklarını yenmek için helikopter mübayaa et. mek arsusunda olduklarını - bildirdi. Bunun üzerine P.T.T. Umum Müdür. Tügü ile temasa geçtim ve temmuz 1040 da memleketinize geldim. An- karada bulunduğum sırada helikop- ter ile Tarım Bakanı Cavid Oral da Alâkadar oldu. Bakanlık, helikopterin hastalıklı mahsulü (tütün, — pamuk, Portakal va, gibi) — ilâçlamak için faydalı olacağını düşünerek ilgilen- mişti. Alâka yalnız Tarım Bakanlı. fina münhasır / kalmadı. - Orman Umum Müdürlüğü orman yangınları- ni takip ve söndürmek için, Sıhhas Bakanlığı sıtma mücadelesinde D. D. T.yi hasat zâmanı sıtma mıntaka» Jarının Üzerine püskürtmek için fay. dalanmayı düşündüler. Helikopter'in diğer faydalarını gu gekilde mırahıyabiliriz: 1 — Bozulan ve kar gibi sebepler yüzünden tamiri imkânsız olan tele- fon ve telgraf hatlarının tamiri. 2 — Postanın kesif yerlerde tev. zlnde vakit kazanma ve — muvasala yolları güç olan yerlere ulaştırılması. 3 — Zelzele, su baakını gibi felâket yerlerine doktor ve ilâç nakli. 4 — Tedavisi Acil hastaların çabuk hastahaneye nakli. 5 — Deniz kurtarma işleri. 6 — Kaçakçılığa karşı mücadele için keşif. Bugün ve müteakıp günler tecrü- besi yapılacak olan model, ziral ve sınal maksatlar için yapılmıştır. Bu- 'nun için Üstü açıktır. P, T. T. idarer “sinin kullanacağı helikopterlerin üstü Kapalıdır. ve uitma dir. Memleketimize getirimiş olan ue çak K. 225 modelinin fiyatı yedekler Ti ile beraber 80.000 Türk - Mrasıdır. Sürati saatte 112 km., Azaml çıkabi- deceği irtifa 2000 metredir. Bir ke- rede gidebileceği mesafe 300 km, dir. tertibatı var. Beyoğlunda kurulmakta olan 50 ya taklı Verem Hastahanesi bu çarşam- ba günü törenle açılacaktır. SİYASİ İKTİSADI YENİ İSTANBUL MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE Sahibi: YENİ İŞTANUL. XEŞMİTAT KÜRÜKÜ TANUE M Dena Bu sayıda yazı işlerini Tillen kdare eden: Saeld ÖGET İkinci — sayfamızdakt / alyasi, üçüncü sayfamızdaki kültürel, betinci “sayfamızdaki iktimadi YENİ İSTANBUL MATBAACI- İK LİMİTED ŞİRKETİ MATBAASI Ahmet Hamdi Tanpınar deydi. Mühlis Bey, ikide bir zehirli bir hayvanı, ayaklarının altında ezen bir insan gibi ayakka- eğlence kadını hüviyetinin bütün silâhlarını üze- Timde tecrübe etti. Hepai boşa gidiyordu. Nihayet renç. geliyordu. Her şey bana / gülünç, Yatağa girdiğim budalaca — ve iğ- zaman yanı daha şifah bir şeydi. Birkaç metre aşağısında, #imdi bir karış karla örtülü sokak, bu karın t Sahnenin Dışındakiler Halbuki o gece ben, insan vücudünü bütün imkânlariyle ilk defa görüyordum. Sanki insa- 'fun mıracına varıyordum. Sonradan Amerikada © kadar şöhret kazanan ve bu son seneler içinde 'olan Tosca'nın trupu, âdeta zihnimizle ve mu- hayyilemizle yarış ediyordu. Her hareket, her kımıldanış, her Jest, bizim fâni - varlığımızdan, bu varlığı ve etrafındakileri çok başka ve çok zengin bir planda yeni baştan yaratmak ve de- vam ettirmek için ayrılıyordu. Karşımda insan vücudü, büyülü sözün ve değişmez senbollerin o derin belâgatiyle, bütün mutabakatlarını kendi içimde kurarak konuşuyordu. Yazık ki, Muhtarın yanındaki kadına ikide bir başını eğip konuşması, ellerini - muhabbetle sıkması, işiğin kısıldığı anlarda öpüşmeleri, ka. dinın mesut kahkahaları, bu güzel fırsattan zevk almama mâni oluyordu. İhsanın yüzünün gittikçe değişmesi, dalçın- Jığı, onun da benim gibi bu işten mustarip oldu. Runu gösteriyordu. Fakat, dikkat edince Muhta. ı bu hallerinin hepimizi huzursuz ettiğini anlı- yordum. Kudret Bey, baştan aşağı ihtilâç için. 301 bılarını döşemeye sürüyordu. Ne o, ne de İhsan Muhtarın masasına bakmıyorlardı. Kudret Bey, ile ben, gözlerimizi oradan alamıyorduk. Biraz sonra, bir süküt fasılasında bir başka, Hasan Beyle Nâsıç Paşanın bizimkine benzer bir ruh haleti içinde o tarafa baktıklarını, Nâsır Paşanın ellerinin titrediğini, Hasan Beyin durmadan men- dille yüzünü sildiğini gördüm. Yanımda oturan Muhlis Beye, onları işaret ettim. Muhlis Bey .yan gözle baktıktan sonra, Yahya Kemalin o Künlerde meşhur olan manzumelerinden birinin ilk mısramnı yüksek sesle okudu. Mehlika Sultana âşık yedi gençi *Hakikten — Sabihanın hayatına girmiş yedi Ansanın yedisi de, orada idik. O gace erkek ruhunün garip bir tarafını z ha öğrendim. Sevdiğimiz kadının, sevdiği ve bize 'tercih ettiği erkeğin ihaneti hepimizi mustarip ediyordu. Bu geceden iki üç hafta kadar sonra, yine Mi- haylof'un atölyesinde bir sabah Süleyman Beye rastlamıştım. O geceyi geç vakte kadar Tepebaşı hiyetini bir. türlü anlamadığım bir tiksinti ile Onu evine bırakarak ben bir ötelde — yatmıştım. Hayatımın en zalim gecelerinden biri olmuştu, bu. İhsan Beyazıttaki — Merkez kıraathanesinde Muhlis Bey gelmeden evvel geçirdiğim . marazi hal içindeydim. Birdenbire sofra başında her şe- 'ye yabancı kesilmiştim. Her şey bana, ömrümün #onuna kadar tanıyamıyacağım ve barışamıyacı #am bir çehre ile, o yabancı ve düşman çehresiy- le görünmüştü. Yuneşka, mahremiyetinde soğuk 've kısır, fakat dostluğunda son derecede uyanl 302 ayrıldık. Fakat asıl azap, gittiğim otel odasında başladı. Bu odanın tek karyolasını, ceviz rengi çer- çeveli aynasını ve onun Üzerinde durduğu lav boyu hayatıma gerçekten girmiş, bana kötülük etmiş mahlâklar gibi hAlâ hatırlarım. Bununla beraber dışarıdan herkes gibiydim. Sakin sakin otelin kapısından girmiş, bir oda ia- temiş, eşyam olmadığı için parasını pegin ver- yatmak için soyunmuş, hattâ yatağa gir- Mmiştim. Fakat ne otel, ne oda, ne de eşyam”be- ni kabul etmiyordu. Daha doğrusu bende mevcut İT gey, içimde uyanan bir nevi / ejder, bu ote- Tin eşyası da dahil hiç bir şeyi kabul etmiyor, sa- dece mevcudiyetlerini bilmek veya hatırlamakla ölesiye rahatsız oluyordu. Ancak sabaha karşı bir iki saat uyuyabil- miştim. O da yorgunluktan bir nevi — sızmay benziyordu. Zannederim ki, koridorda devrilen bir kahvaltı tepsisi beni uyandırdı. Gözümü açın- €a bulanık bir ışık dökülen pencereyi gördüm. İş- te o anda delice bir intihar arzusuna kapıldım. Bu kdl rengi boşluktan kendimi fırlatmak, beni kendilerine bu kadar derinden düşman eden her geyden kurtulmak istiyordum. Giyindiğim zaman saatin dokuz. olduğunu öğrendim. Birkaç defa kendi kendime, acaba sar- hoş muyüm? sualini sormuştum. Hayır değildim, zaten çok az içmiştim. Sadece tiksiniyordum. İn- ndan tiksiniyordum, tabiatten — tiksiniyordum, eşyadan Eksiniyordum. Dışarıda Jâpa lâpa yağ- maya başlayan kardan tiksiniyordum. - Varlığın türlü yüzlerinden tiksiniyordum. 303 başımdaki duvarda bir tahtakurusu eziği görmüş- tüm. Açık tirşe rengi, dondurulmuş alçı duvarda koyu kahve rengi bir nokta, onu ezen parmağın duvar Üstündeki küçük hareketini takip ederek #oluk penbe bir renge doğru açılıyordu. Kim bilir ne zaman olmuş bir şeydi bu? Bel- Ki de adamcağız onu parmağiyle ezmemişti. Fa- kat ben, duvarda, kendi içimde ve etrafımda hep bu parmağın hareketini, ince derinin altında, © kadar pis kokulu kanın sıçrayışını, © civikliği görüyordum. Elbette bir ses çıkarmıştır; ne ka- dar hafif olursa olsun muhakkak bir ses çıkm tır, diyordum. Parmağının ucundan doğru bütün üzviyetini kaplaması / lâzımgelen bu sesle nasıl çıldırmamşıt ? Bütün gece gözümün — önünde bu parmak vardı. O, uzanıyor, düvarın Üstündeki tahtaku- Yusuna basıyor, onu orada, belki büyük bir haz duyarak eziyordu. Canlı maddenin canlı madde ile bu mütearrız temasını, hareketin ve sebeple- Finin arasında kaybolmuş o lezzeti, gelen tiksintiyi kendim yaşamış gibi duyuyordum. nin önünde olduğu Kgibi, bo- Evet, onu gözler Rum boğum, mafsal — yerlerinin kir. toplanmış getelesiyle, “küt tırnagiyle, kılları ile, âni reketiyle, arkasından gelen — tiksintisiyle Körü- yordum. Sokağa çıktığım zaman ilk işim — yattığım odanın penceresine bakmak oldu. Biraz evvel san- diğim. gibi sonsuzluğa — veya mütlak — boşluğa -bilhassa mutlak boşluğa - açılmıyordu. Mutlak boşluk, adem, — belki sor tünde iki eli cebinde ayakta, çişi gelmiş gıbi ol Guğu yerde sallasan bir simltçi e bir el ara balının Getündeki semaveri etzafına birkeç Yol. Cü Birükmiş seyyar tir ua çaycımı vardı Tekrar Pencereye baktım. Kopmuş reseleri yüzünden saçma yemiş kuş kanadı gibi sarkan Dancuflarınn arkannda boş inge, ebediyen yar eh bir göz gi bakıyorau YAi Bökaklardan - birine aötüm, Bi Kaşa kaldr Bir İaçilik bhriyelii, kirl Konbiamsenü fün alpda ütreyen yaşlıca, Yürünün boyaları bir. Birine kanışımış bir Kadımı kucağından zarla a Tılâr Delikanli birkaç adım ileride yere tükürüü, #sara avuciyle yüzünün, kadını öptüğü yenii İller gibi bir hareket yaptı: fakat tamamlayama: G O'raman elerine baktı ve sabiliğine çahık Çabuk yürüdü Belki sima sonlarının inaandan Siyade hayvani hüznü peşinden kovalıyordu. Başka bir zaman olsaydı, beni sevinçten çıl Girtacak bir sabahla bu. Her'taral, ee a Yoller: gelip geçenlerin sırtı karla örüüüü 1âl, Kari Tüzgünların karıştığı sekak başlarında anaforlar Yaparak tek itikamelii enddede dümdüz fakat dalma bir aet bir belk gibi yağıyordu. O sabah beni Müihaylafun atölyesine sürük- üiyen neydi? bilmiyorum. Belki de güzeledeki iş lerim için adliyeye Eidecetim zamamı vehatçk Bekliyecek bir yer anyordum. Belki de Teon'a keman çaldırmayı ümüt salyordum. © çün adliyer de bütün İstanbulu alâkadar eden bir düve ver di Üç aydanberi Karsenahmet mezarlıfında ea Ülleri bir türlü bulunmuyan bir yığın cinayet ol yordu. (Devamı var) 305