Sayta 2 Tetkikler | Ticanilerin BU öyın ilinde, başkentimizin bir mahkemesinde — bütün — Türkleri #on derecede düşündürmesi gereken gok çirkin bir hâdise olmuştur. Tica- hilerin piri, bahçesinde yaptığı söy denen kanunlarımıza aykırı bir. din töreni yüzünden sorumlu — sanıldığı için mahkemeye verilmiş ve müritle- Ti bu fırsattan faydalanarak Türk adaletine karsı gösteriler yapmak- tan çekinmemişlerdir. Burada en şa- Şılacak şey, gösterilerin — gürültülü tekbirler, salâvatlar şeklinde din kı Tuğına büründürülmüş olmasıdır. Türk basınında bu vesileyle — verilen ta- mamlayıcı bilgilere bakılırsa Ticani Jerin yalnız Ankara ve civarlarında- Ki sayısı 30 bin kişi kadarmış ve bunlar, tarikatlerinin — amentülerine göre, her yerde, yüksek sesle nrapça ezan okumak, tekbir. getirmek, sa Javat çekmekle mükellefmişler Biliyoruz Ki, din; — yalnız Tann ile insan arasındaki mânevi müla- sebetlerden başka bir şey değildir. Tanrısına yürekten bağlı bir insan, bu düygülarını dünya işleri uğrun- da gelişigüzel harcamaya başladıkça adım adım imanından, dininden, kı- sa bir sözle, Tanrısından uzaklaşır ve ruhüna halâs yolları göstermesi gereken bir inanışı çirkin emellere Yasıta kılar. Böyle bir insan Tan- Yi Kıtında — olduğu. gibi, asıl hedef- derini kavramış her din kıtında da tam mânasiyle bir âsi, bir kâfir ve bir zındıktır. Hele böyle bir hare- ket, kürülmüş sosyal bir. — düzene karşı çevrilmiş olursa ve fırsat beli- rince Türk cemiyetine meydan oku- mak şeklini alırsa, 0 zaman itikat yalnız politikalaşmakla kalmıyarak yıkıcı faal bir mahiyet de alır. Az- gın Ticanilerin tekbirlerini bu ba- kımdan değerlendirmek lâzımdır. Doğu dünyası islâmlaştıktan sonra, tpkı Ortaçağdaki — hiristiyan Batı dünyasında olduğu gibi, bütün poli- tika hareketleri din adına — yapıl- maştır. İlkönce Sünnilik ve Şitlik yal 'diz ve yalnız hanedan ve saltanat düvasından çıkmıştır. Bugün, bu bü- yük ayrılıı yaratan — hanedan ve saltanatın yerinde yeller estiği hal- de bu iki din zümresi hâlâ birbirine 'urgın yaşamaktadır. Roma ve Or- todoks kiliseleri de böyle doğmamı midir? Abu. Müslim — Horasani'nin yardımiyle — T49 da — Abbasoğulları Devleti'ni kuranların —arkasında da politikalaştırılmış bir din / cereyanı yardın, (Weilt Geschlehte der Kha- Ahmed Mehdi, yakın tarihin tanıdığı ehemmiyetli din politikacısıdır. Di ni politika vasıtası olarak tanıyan daha birçok tarikat teşekkülleri var- dır ki, sırası gelince bunlardan da bahsedeceğiz. Şimdilik burada be- lirtmek isteriz ki, — Vahhabilik, din ve politika tarihinde son büyük ha- Gize olarak göze çarpmaktadır. Lâiklik doktrinini kabul etmiş ol- makla anayasamız, dinin bir. poli- tika vantası olarak — kullanılmasını önlemiştir. Bu bakımdan dini politi- Dğniıyoll;rının yaı. Devlet Denizyolları İdaresi bütün hatlarda yaz / programını / tamam. damıştır. Karadeniz hattında yaz tarifesine 1 mayısta başlanacaktır. Hopa are lik postaları her hafta — pazarertesi ve perşembe günleri saat 14 te kal Kacaktır. Evvelce 12 gün süren bu postala- yın müddeti 10 güne indirilmiştir. Ayrıca her cümartesi — günü — aaat 14 de Giresuna kadar bir aralık pot 'tam yapılacaktır. Hopa postası cuma günleri 15 te Kalkacaktır. Bu posta da bundan sonra 7 gün Tekbirleri Yazan : M. NERMİ Kalaştırmak isteyenler, bü — konüda yürütülen hukuk tefsirleri ne olur olsun, mutlaka — cemiyetimizin niza- mina ve anayasamıza — karşı çok ağır bir suç İşlemiş. sayılmalıdırlar Biz, bu gibi affedilmesi çok güç suç- Jara karşı Türk adalet duygusunun tam yerinde bir tepki göstereceğin- den ve yurdümüzün iç barışını tehli- keye düşüren taşkınlıkları kesin bir şekilde önleyeceğinden kuvvetle emi- niz. Yalnız bizim bir türlü anlaya- madığımız bir gey varsa o da yür> dumüza sızan geri ve karanlık ina- gışların burada halk yığınlarını ha> rekete geçiren bir kudret haline ge- debilmesi ve 30.000 kişilik bir. va- tandaş zümresini 'Türk — Devrimine aykırı bir ideolojiyle bir araya ge- tirebilmesidir. Bize sağdan, — soldan erişen haberlere — göre — Ticanilerin Bizli faaliyeti gibi, bilmediğimiz ta- Tikatlerin de ustaca peçelenmiş gizli irşatları (777) nedense — kontrolü- müzden kaçmaktadır. Eğer bu dedi- kodularda gerçeklikten ufak — tefek izler varsa, Türk Devriminin müda- faası için yapmış olduğumuz kanun- darın, çok daha büyük bir titizlikle yürütülmesi zamanı, mutlaka gelmiş demektir. Bundan başka — yürürlüğe konmak zamanının tâyini doğrudan doğrüya Başbakana birakılimiş te- Birli bir kanunumuz daha vardır ki, biz bunüunla sesyal emniyetimizi teh: likeye düşüren sağcı ve solou ce- ryeyanları tam bir başariyle gidere- biliriz. Her cereyan çekirdek halin- de iken önlenebilir. Tavanımızın bir. köşesi yağmurdan ıslanıyorsa sakat kiremitlerin yerine sağlamlarını ko) mak Jâzımdır. Birkaç kiremit daha delinsin de hepsini o zaman defişti- ririz demek yalnız tavanın birdenbi. ve çökmesini kolaylaştıran çok yan- hş bir fikirdir. Biz ancak böyle bir Güşünüş tarzından kendimizi kurtar- diktan sonra çağdaş bir. cemiyet kürabilmenin sırrını anlamış olaca- diz. Sokaklarımızda çukurlar açılır Büzel yapılarımızın sivaları dökü- İür, armaklarımızın ağızları tıkanır ve su taşkınları bu yüzden kudurur. Biz hep zamanını bekleriz ve bekle- 'nen zaman içinde her şey yıpranır, yıkılır, silinir. Sonsuz bir. ihmal Uyuşturücü. kanatlarını sanki- Üstü- müze germiştir.. Gözle görünen e) lerimiz, yazık ki, böyledir. — Fakat bize yepyeni bir mânevi benlik su- 'nan Türk Devrimi'ne karşı büna benzer en küçük bir ihmal göstere- meyiz artık. Çünkü bu, devlet ola- Tak, millet olarak bizim her geyi- Mmizdir, kurtuluşumuz buna bağlıdır. Mânevi hayatımız, devrim — ideoloji- miz ihmal yüzünden çöken çatıya hiç benzemez. Bir çatı, nihayet — para işldir ve hemen yenisi — yapılabilir. Fakat ideolojilerin zaferini yaratan gelişim, yüzyılların işidir. Onun için delinmiş kiremidi haber veren her damla bizim için bir ihtar olmalıdır. Millet Meclisimizde arapça ezanlar okundu, gimdi mahkemelerimizde de ezanlar okunuyor, 30.000 Türk v tandaşı yanlış yollara — saptırılıyor. Çatımızdan sizan damlalar artıyor. Dumanı — görüyoruz da ateşe mi inanmak istemiyoruz? Teklif yap- mak, karar vermek bize — düşmez, ama, ortada anayasamıza aykırı bir hareket vardır: Din politika vasıtası olarak kullanılıyor. Nedir bu karan- ha dönüş, nedir bu 'Ticani tekbirler FT Bu memlekette ne bir — sanığa yelileştirilmek, ne de bir. komünie- 'te sosyal kahraman olmak - firsatı verilmemelidir. artık. programı başlıyor yerine 6 günde yapılacaktır Ju aralık postası” Ayancığa uzatılmıştır. İskenderun hattında yaz tarifesine mayıs sonunda başlanacaktır. - Her hafta salı günleri yapılacak olan se- ferlerin birlal gidişte sürat, dönüşte aralık, müteakıp sefer ” gidişte ara- lik, dönüşte sürat postası olarak ya- pilacak, Kirina ve Rodos limanları- na uğrıyacaktır. Dığ hatlar programına bugün Batı Akdeniz seferini yapacak olan An- kara vapüriyle başlanacaktır. Adana yapüru pazar günü Doğu - Batı Ak- deniz seferine çıkacaktır. İnebo- kadar — YENİ 1S8STANAUL — ŞEMİ K HL A IB IB I IL KB İIR Ü İlk kadın arkeoloğumuz emekliye ayrıldı Bu münasebetle dün Müzede bir veda toplantısı yapıldı İstanbul Arkeoloji müzeleri — müte- hassıslarından ve ilk Türk arkeolog- Jarından Bayan Semiha Moralı - yaş haddini doldurduğundan emekliye ay- rılmıştır. Bu münasebetle dün kendi- sine arkeoloji müzelerinde bir veda çayı verilmiştir. Toplantıda söz alan Müzeler Müdürü Aziz Oğan bir ko- Tuşma yaparak, uzun senelerden beri müzelerimize hizmet eden — Semiha Moralıyı övmüş ve feragatli çalışma- darını tebarüz ettirmiştir. Milli Talebe Federasyonunun turizm çalışmaları Türkiye Milit Talebe - Federasyonu Türizm Komlsyonunun — yetiştirmek. te olduğu rehberler, bu pazar günü, Şehzadebaşında Gazanfer Ağa Med- resesinde bulunan Belediye Müzesin- de, Müdür Tamali Hakkı Baykal ta- rafından verilecek derse iştirak ede- ceklerdir. Bu rehberler hafta arala- Fında kendi fakültelerinin tertipliye- ceği şehiriçi gezilerde arkadaşlarına Büzel şehrimizi tanıtacaklardır. Kadıköy imar plânı tâdil edildi Eskiden Kadıköy imar plânı muci- bince o havalinin inşaatı — araaların yüzde 40 1 üzerinde yapılarak yüzde 60 1 bahçe olarak birakilirken / bü'de- fa plân tAdil edilerek arsaların yüzde €0 1na bina — yapılacak, yüzde 40 1 bahçe olarak kalacaktır. Times"' gazetesi sahibinin teşekkürü Memnleketine dönen Times gazetesi nin sahibi Mr. Astor, Vali ve Belediye Başkanı Ord. Prof. Dr. Gökaş'a gön- derdiği bir mektupta İstanbulda kal Gığı müddetçe hakkında — gösterilen Misafirseverliğe tesekkür etmekte ve kıta seyahatinin Çok enteresan geçti- fini yazarak tekrar görüşme dileği- Bi izhar etmektedir Suriye hatıları için bir Türk vapuru kiralanmak isteniyor Merkezi Şamda bulunan bir seya- hat firması Devlet — Deniüyollarına müracaat ederek Süriye — hacılarını Lüzkiye limanından alarak Ciddeye Kötürmek Üzere bir vapur — kirala- mak istemiştir. Kumpanya teklifinde — Fransız ve İtalyan vapurlarını tetkik — ettiğini ve bu işe elverişli bulmadığını ilâve etmektedir. Tdüte, bu isteki — inöelemektedir Henliz müspet veya menfi bir cevap verilmemiştir. 23 NİSAN BAYRAMI PROĞRAMI TESBİT EDİLDİ 28 nisan Çocuk ve Ulusal Egemen- lik Bayramının tören programını ha- fırlamak Üzere bügtn Vilâyette Vali Musvini Fuat Alperin başkanlığın- da bir toplantı yapılmıştır. İlgili mü- essese ve kurum temeatlcilerinin işti rak ettikleri bu toplantıda, ilçelerde yapılacak törenler tesbit edilmiştir. Buna göre, 23.nisan pazar günü bütün ilçelerin müsait yerlerinde, bu arada Beyazıt, Taksim, Fatih — Şe- hitler, Beşiktaş Barbaros meydanla- rında, Kadıköy Fenerbahçe Stadın- 'da ilkokul öğrencilerinin iştirakiyle yapılacak törenlerde, halkevleri, Ço- Çük Esirgeme Kurumu adına — nü: tuklar söylenccek, bandolar tarafın. 'dan marşlar çalınacak, oyunler öy nanacaktır. Radyo o gün özel bir program ter tipliyecek ve çocuk #aati yayınları yapacaktır Ayrıca her ilçe Çocuk — Esirçeme Kurumu, çevrenin yokmul çocukları- m giydirecek, müsnmere ve eğlence- ler tertipliyecektir KARADENİZDEN DÜN CANLI HAYVAN GELDİ Karadeniz yük postasını yapan De- mir vaplru dün limanımıza dönmüş- tür. Hamulesi — arasında — fındıktan başka külliyetii miktarda küçük ve büyük baş kasaplık hayvan vardır. Nümayiş hâdiseleri Adliyeye intikal etti Radyoevi hâdisesinden 79 kişi tevkif edildi Genaze töreni sırasında intizam bozucu irticai hareketlerden dolayı 100 kişi nezaret altında., Tahkikat derii Müli kahraman — Mareşal / Fevzi Çakmağın ölümünden ebedi istirahat- Kâhına tevdiine kadar geçen günler zarfında yapılan mühtelif — nümay ve hâdiselere ait tahkikat savcılıkça derinleştirilmektedir. Dün tevkif edilenler; Dün yeniden hâdise ile ilgili To gahsın sorgüsü yapılmış ve hâdiseye €l koymuş olan İstanbul ve Beyoglu nöbetçi savcıları bunların tevkifleri- 'ne karar vermiştir. Bu itibarla cena- ze merasiminin yapıldığı 1241050 ta- rihinden evvelki gece Radyoevinin ö. nünde yapılan nümayişe ait suçların birinci kısım tahkikatı bitirilmiştir. Diğer suç delilleri tesbit edildiği tak- dirde sanıklar Tecemmuat Kanunu- Na muhalif toplantı yapmak, yapılan toplantıyı dağıtmak İsteyen — zâbita kuvvetlerine topluca muhalefet, vazi- feleri sırasında vazifeden men ve ha- karet suçiyle derhal mahkemeye sev. kedileceklerdir. Tahkikat derinleştiriliyor. Diğer taraftan cenazenin nakli sı- rasında nizam ve sükünü — bozacak gekilde ve kanuna aykırı hareketler- den dolayı da ayricn tahkikata baş. Janmıştır. Bu suçlarla ilgili olarak bir çok şahis nezaret altına alınmış- tır. Ayrıca Arapça ezan okuyan ve tekbir getirenler hakkında da bu ir- ticat — mahiyetteki / hareketlerinden dolayı da müteaddit kimseler nezaret altına alınmıştır. 100 kişi nezaret altında; Meclisten yeni çıkan kanuna göre de bu suçlar bir seneye kadar hapis cezasını İcap ettirmektedir. - Tahki- kat neticesi henüz belli değildir. F kat bir cenaze töreni — galeyanı at- Mosferinden istifade ederek tahrikât- ta bulunmak süçiyle - nezaret altına ahınanların sayısı Anadolu Ajansının leştiriliyor bildirdiğine göre, yüze yakındır. Tevfik edilenler ise 79 kişidir. Bun- darın 30 kadarını muhtelif fakültele Te mensup öğrenciler teşkil etmekte. dir. Mevkuf talbeleri müdafaa edecek avukatlar: Bazı avukatlar mevkuf talebelerin müdafansını fahri olarak derühte et. mişlerdir. Üniversite Talebe Birliği ianatları reddediyor. Mareşalin cenaze töreninden evvel ve tören esnasında intizamı bozacak harekette bulunulması ve — Atatürk inkılâbına aykırı olarak tekbirler ge- tirilerek salâ verilmesi gibi. irtical hareketlere yüksek tahsil gençliğinin vesile olduğu. şeklindeki isnatlar Ü- zerine, kendilerinin cenaze alayında intizamı temin etmek için — Azami Kayreti gösterdiklerini fakat 300 bin kişilik halk kütlesinin cenazeyi eller Üstünde taşımak arzusunun, tabutun tahrikçiler / tarafından — kaçırıldığı şeklinde telâkki edilmesini ve kendi. lerine yapılan bütün bu isnatları red- detmektedir. Vali, “Polis vazifesini tam — mana- giyle yapmıştır,, diyor. Cenaze — töreninde — vukua — ge- len bazı hâdiseler dolayısiyle, Emni- 'yet Müdürlüğünce alınan tedbirlerin eksikliği ve Emniyet Müdürü Cemal Göktan'ın başka bir vazifeye nakle- dileceğf yolunda bazı söylentiler or- taya atılmıştır. Dün . kendisiyle görüstüğümüz Vali ve Belediye Baş- kanı Profesör Fahreddin Gökay söy- dentileri katiyetle yalanlamış ve: — Tamamiyle uydurmadır, böyle bir sey bahis mevzuu bile olmamış 'tır, Esasen ben, emniyetin vazifesir 'tam mânâsiyle yaptığına kanilm, de- miştir. Dünyayı gezen bir ierl;iyeci —şerhr-imiıew gelâi— En büyük İngiliz kız mektebinin müdiresi konferanslar verecek Terbiyeci, Avrupa ile Amerika arasındaki terbiye sistemi farkıma 1080 genesinden beri / İngilterenin '€n bilyük kız mektebi olan Croydon High School'un müdireliğini — yap- makta olan ve büyük bir dünya turu- na çıkmış bulunan — Miss ML F, A- dama dün uçakla şehrimize gelmi; tir. Kendisi ile konuşan bir arkadaşımı za Miss Adama, seyahatinden bahisle demiştir ki “— Ağustos bi ında — İngiltereden ayrıldım. Birleşik Amerikada dört buçük ay kalarak 20 muhtelif devleti. gezdim ve bir çok memleketlerde kon. feranalar verdim, Honoluluya ve NeW Zelanda gittim. — Avustralyada — kiz mekteplerinde konferana verdim. Sin- gapurda bir radyo konuşması yaptım. Müteakıben Hong-Kong'a, Japonya- 'ya gittim. Bütün Hindistanı gezerek kolej ve Üniversitelerde konferar verdim. Bundan sonra Pakiatan, Miı- sır, Ürdün, Filistinin Arap — kısmı, Beyrut, Kıbris ve Atinaya giderek İngiliz Kültür Heyeti namına / kon. feranalarıma — devam ettim, — Şimdi memleketinize gelmiş - bulunuyorum. Burada bir hafta kalacağım ve ikisi Tatanbulda, üçü Ankarada olmak üze. re beğ konferans vereceğim, Cağaloğ- ü Kız Lisesinde / vereceğim” konte- ransların birl “İngilterede eğitim sis- temi,, diğeri “Alle ve okul"dür Bundan. sonra seyahatinin. intiba- | işaret ediyor Jarından bahseden Mist Adama de miştir kir “— Amerikada terbiye — sistemini çok değişik buldum. Aşağı — yukarı bütün mekteplerde kız-erkek karışık okuyorlar. İngilterede vaziyet böyle değildir. Bu sistem bazı memleketler için iyi olmakla beraber bazılarında kötü neticeler verebilir. Maamafih A- merikada muvaffak olunduğunu söy. liyebilirim.., Şehrimize gelen bir Amerikalı gazetecinin açıklamaı Türk - İran futbol müsabakası tehir edildi Türk - İtalyan Ordulararası futbol şampiyona karşılaşması 21 mayısta Ankarada yapılacak Ankaradan aldığımız haberlere gö- ve, Genelkurmay Spor Kürülü aşağı: daki malümatı vermiştir. 1 — İran - Türk ordu futbol — ve basketbol takımlarının 28, 20, 30 ni- /#an ve 1 mayıs 1050 tarihlerinde yap- mâları kararlaştırılmış olan müsaba- kalar, İran Genelkurmayınca göste- rilen İüzüm Üzerine, ileride tesbit e- dilecek başka bir tarihe bırakılmış- tır. 2 — Ordulararası futbol sampiyo- nadı elemelerinde İtalya - Türkiye futbol karşılaşmasının 21 mayıs 1950 tarihinde ve Ankarada yaj t talyan — Genelkurmayına. teklif edil- Miş olup cevap beklenmektedir. Mithat Paşa Kız Enstitüsünün Eskişehir çocuklarına hediyesi Üsküdar Mithat Paşa Kız Enstitti- #ü öğrencileri 23 Nisan Bayramı dola. yasiyle, Eskişehir sel felâketzedeleri çocuklarına bir yardım olmak Üzere elleriyle yaptıkları 216 parca çocuk Çamaşırını dün Çocuk - Esirgeme Kurumuna teslim etmişlerdir. Asfalta çevrilecek yollar Şehir yollarından dördünün tamir ve asfalt kaplama işi eksiltmeye çı- karılmıştır. Keşif bedeli 200.000 lira- ya yaklaşan bu işin 110.000 lirası bu seneki bütçeden, geri kalanı gelecek yıl bütçesinden ödenecektir. Robert Kollej İtalyaya gitti Robert Kolejin ortaokul / talebeleri dün, ikisi öğretmen olmak üzere 36 kigilik bir grup halinde bir lakandı- nav uçağı ile İtalyaya hareket etmiş- tir, Talebeler İtalyada mühtelir şe- hirleri ziyaret ettikten sonra Anka- ra Vapuru ile şehrimize - dönecekler. dir. KÜÇÜK HABERLER *& Tamiri biterek Haliçten çıkan Ordu Yapuru dün bir seyir tecrübesi. yapmış- Yarın İzmir sürat postasına hareket Gaecektir. sr.Devlet Denizyolları memur ve müs- Tak Eükişehir felâketzedelerine teberru etmişlerdir. e Vali ve Belediye Başkanı dün akşam Hocamustafapaşa muhitini teftiş etmiş. AçIk BAVA toplantımı. tertiplenmiştir. Bu toplantıda Miletvekili A Riza Arı, l1 Başkanı flbami Sançar, fdare Kurulu üyelerinden Meliha Avni, Ekrem Özden ve Ekrem Tür birer konuşu yapacaklardır. Rümelikavağı — Demokrat Parti Bi kanı, Köyün başhemşerisi olan Mare. 4I Fevzi Çakmağın aüenine bir telerar Çekerek Rümelikavagı gençlli ve halkı “Athenagoras'a Patrik olmak fikrini Truman verdi,, Gazeteci Perey Ruhe : 'Yakındoğunun en müterakki devleti Türkiyeyi ziyarete geldim” diyor Amerikanın “Morning Cali” gaze- tesi muharrirlerinden Mr. Perey Ruhe dün uçakla şehrimize gelmiştir. Patrik Athenagoras'ın 26 senelik dostu olduğunu söylüyen — muharrir, Athenagoras'a İstanbula Patrik ola. rak gelmesi fikrinin Başkan Truman tarafından verildiğini söylemiş — ve demiştir kİ: “Yakındoğunun en müterakki dev leti olan Türkiyeyi ziyaret etmeyi çok istiyordum. Biz Amerikalılar büyük önderiniz Atatürkü çok takdir ederiz. 30 yıl gibi kısa bir müddet zarfında bu kadar büyük işler başaran Türkle- vi ve Türkiyeyi çok merak ediyordum. Memleketinize bu merakımı tatmin için geldim.” Sanat haberleri Yeni bir ”Ateşten Gömlek” Ti olarak filme alınmış bulunuyor. Ertuğrul Mühsin — tarafından ya- pilmiş olan ilk filmde, hatırlarda ol duğuna göre, Geziban rolünde mer- hum Neyyire Neyir oynamış ve der. hal bir yıldız olarak parlamış, sahe neye geçerek, büyük muvaffakıyet- ler elde etmişti. Bu rolde, bu sefer Ülkü Bengü'yü gördük ve Hhtıf de olsa Neyyire Neyir ile bir yüz m gabeheti kaydettik, 0 kada: Kale Film,, tarafından — çevril- miş olan filmin reğisörlügü: 4 Örfi Bengü yapmaktadır yu da kendisi tanzim et min mükâlemelerini kimin tertip et- tiği bildiriymiyor. Bizde, henüz, mü- kâleme tertibi bir. ihtisas - olarak kabul edilmediğine göre, onları da Vedad Örti Bengü yapmışa benzi- 'or. Vedad Örti Bengti, aynı zaman- da Peyami rolünü de yapıyor. Bu kadar vazifeyi şahsında — topladığı için olsa gerek, hiç birinde muva: fak olmuş sayılamaz. ve gayet mev- Zu Halide Edib'in kaleminden çıkmış olmasaydı, eski filmlerden ekler, or- du, bayrak gibi unsurlar da filmde ibzal edilmemiş olsaydı, “Ateşten Gömlek,, Vedad Örfi “Bengü'nün elinde, seyirciler için görülmesi bir azap haline gelmiş olurdu. Ayşe rolünde, Ayten Kayalı fil- min başlangıcında vadettiklerini sone raları tutamadı. İhsan rolünde Refik Kemal Arduman ile Mehmet Çavuş rolünde Ali Küçük filmin en mu- vaffak olan artistleri idiler. Vedad Örfi Bengü — film boyunca bir kasvetli maske taşıyıp — durdü. İnsana hafakanlar veren bu tip ne bir hariciye memurunu, ne bir ihti- yat zabitini yaşattı, ne de — Nâlân Küçük'ün oğlu hüviyetini taşıdı. Zis Fa, ona “Anne,, diye her hitap ettiği aahnede, kendisi daha ihtiyar görür Rüyordu. Ata, inip binerken de biğ türlü icap eden çevikliği gösteremlr yordu. Filmin düblâfı da, kendi - seslerini düble edenler müstesna, — şahislarğ uygun değildi. Pek tabii Vedad Ö fi Bengü'ye de. Bütün bunların haricinde, reslmleş Muvaffak olmuştu. ve bilhassa haliğ kütlelerinin harekete geldiği birkağ sahne güzeldi. Bir eser filme alınırken, rejisörle eser sahibinin edebi seviye ve hüvi- yetlerinin birbirini - tamamlayıcı ol- Malarına dikkat edilmesi muvaffa- kayetin başlıca âmilidir. Bu hususa, “Ateşten'Gömlek,, de dikkat edilmiş dekildir. Gerek mevzu, gerek Halide Edib Adıvar'ın Şahsiyeti, daha €9'e Büzel bir esere lâyıktı.— fa. İstanbulda 560120 ( oy verecek İi Seçim Kurulu faaliyetine deva: etmektedir. Seçime iştirak — edecek seçmen adedi 560130 olarak tesbit edilmiştir. Bu miktarın 498.608 1 Be- lediye hudutları dahilinde, 61.522 1 diş ilçelerdedir. Seçmenler — ilçelere göre şöyle ayrılmaktadır: Adalar 5Al1, Bakırköy 18.812, Be- giktaş 36.279, Beykoz 14.086, Beyoğ- hu 140.753, Çatalca 104466, Eminönü 50.353, Eyüp 10.660, Fatih 114.018, Kadiköy 38.917, Kartal 10.832, Sarı- yer 14476, Silivri 13.200, Şile- 8.322, feküdar 35.701, Yalova 9.702, Dışişleri ve Tekel Bakanları Ankaraya gittiler Evvelki gün Mareşalin cenaze me- rasiminde bulunan Bakanlardan Dıp- işleri Bakanı N. Sadak, dün akşam ekspresle, Tekel Bakanı Fazıl Şera- feddin Bürge de sabahleyin otomobil- le Ankaraya dönmüşlerdir. HAVA RAPORU Bukün şehrimizde havanın az Bulutlu. geçmiei. Te Süneybatı: Sahnenin a y lerin önlerindeki alçak iakemlelerde, bakı Konuşuyorlardı. 'nin yanında ne kadar asildiler. T eşyamı yığılmıştı. "Kabahat bende.. dedi. Ahmet Hamdi Tanpınar Tekelenin etrafındaki kahvelerde dakiler gibi, bir yığın yarının şüphet rında toplanmış insanlar oturmuşlar, dal- gın dalgin etrafa bakıyorlar, yahut birbirleriyle Bunlar. maflüp kafilesiydi. #ade insan eliyle hazırlanan talihleri ile öbürleri- Yokuşun başı kalabalıktı. - Bir kaç Franmz neferi ihtiyar bir adamı zorla bir evin kapısından uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. Bir zabit uzakta bu manzarayı seyrediyordu. Kapının önünde, bu akşama yakın saatte evinden atılan ailenin zaru: Açık pencerelerden birine baktım. Aziz devrinde İstanbulda o kadar moda olan yaldızlı bir oda takımı yerinde durüyordu. Thtiyar adamın yere devrilen fesini aldım, başına Giydirdim. Bana garip bir gekilde baktı. Sonra Mademki — mağlüp olduk..,, Her uğradığım yerden bir cümle kafama ka- zılıyordu. Kirasım “Kapımım altı erkek açardı,, Beyle karım “Üçü birden GeümEKİE İrmani mükar çetirdiğimiz bu Kahve- | — | yanıbaşındaki manolyanın dibinde bir kiz çocü- apkı vapur- | — İ gunun oyunu dikkatimi çekti. On bir, on iki yaş- ve korküsü | — | Jarında vardı. Ve 181 metinin derecesini öğrenmişti. Bu ihtiyar adam da kabahatin kendisinde olduğunu İtiraf ediyordu. 'Mandalı çekerek köşkün bahçe kapısını açtım ve içeriye girdim, Çocukluğumdan beri tanıdığım ağaçları yerlerinde görünce içim ferahladı. ftarafta, duvarın dibindeki ayvayı bu köşkte otur. duğümüz sene babam, bahçe meraklısı olan Ra- : #im Beyi memnun etmek için Dlşındakıler yanındaki dut da bizim de genede kapladığını hayretle gördüğümlüz dut ağa- Çının akrabasıydı. Fakat bu eski dostlara vzun Zaman bakamadım. Bahçehin ortasında, kuyunun Rasim Beyin Nuran adında bir kızı olduğu. 'nu, hattâ küçükken bir kere gördüğümü hatırlı- yordum. Beni görlünce eliyle beklemem işareti ya- parak oyununa, daha doğrüsü, yetmiş uzunluğunda ve aynı boyda çok iyi cilâhi bir tahta Mmasa Üzerinde, iki kolunu yana açarak büyük bir #üratle ve dikkatle dönmekte devam etti. yaptığı hareketin sevinci içindeydi. © kadar hoşuma gitmişti ki başka hiç bir geye dikkat edemedim. Tal saçları iki örgü ile tarandıktan sonra başının iki yanına toplanmıştı. hiyor ve başı bügünkü - bazı kadın andıran antigwe'e yakın bir Sırtında mavisi bol, kısa bir entari vardı. “Yanına yaklaşınca ayaklarının çıplak olduğu- 'nu ve sağ ayağının baş parmağiyle ikinci parma- #h arasında bir çivi bulunduğunu gördüm. Oldu. u yerde dönebilmesi bu yüzden yordu. Ne bu tahtayı, ne de bu oyunu © zamana kadaz görmemiştim. Sağ santim. Kız güzeldi, uzün, küm- Böylece boynu açık ka- tüvaletlerini şadelik Kazanıyordu. bana güldü: kika durmak elinden gelmezdi. Çiçekleri mi soruyorsunuz? Bu sene çok | — | liği yüzünden onu çok severdim. 'Tek taraflı sev- mümkün olü: | — | ayi, Ama şimdi kalmadı! Yani son çiçekler var! | — | gilerde daima bir tereddüt payı vardır. Onun için Sonra bir kaşını kaldırarak kederli kederli ilâve | — | yukarıya çıkarken göreceğim kabulden süpheliy- “Her halde, itilAf küvvetle ettir dim. Hiç de böyle olmadı. Beni “Hoş 182 rinin çocuklara eziyet etmek için bir işkence değildir,, diye kendi kendime düşün- düm, Kiz Ayin — Yok, a canım! dedi. olür muü, hiç! Tevfik dayım İcat etti işte! Ben Sonra iki elini birbirine çarpa: rak metelenin hu kadar basit olduğunu bana bir 'de merak ettim. riyorl ttikçe dikmişti. Onün | | kalktı. Benzi hafif aararmıştı. Yine gülerek: "Of, başı, kulaklar Sinoptan saksı içine | İ çök yorüldüm,, dedi. O zamani meler içinde idi; e Şehzadebaşındaki bahçeyi iki — Bu nedir? diye sordum. Büyük, yepil göz- derini Üzerime dikerek: — Bilmiyor musunuz? diye cevap verdi. Mev- evilerin dönmeyi öğrendikleri tahta işte! Hani 'yat Babam beni bir kere götür. dü, Tevfik dayım da. götürdü. vE misiniz? dedim. — Aşağıki sokakta bir adamı evinden çıka- Daha iyisi siz yükarıya çıkınız. Şimdi bahçeye inerse sağdan soldan haber alır, gürül- tüye karışır! Bu sözler © kadar hoşuma gitmişti ki çene- sinden tutarak: — Peki, dedim. Dediğinizi yaparım. Ama bi- yaz Konuşalım. Öteki işler namıl? Bütün yüziyle 168 icat ettikleri tan bir süratle bir kaç defa daha döndü. Sonra yere atindi ve yüzünü elleriye le kapatarak bahçenin çimenleri üzerine oturdu, Bir kaç dakika böğle dinlendikten sonra ayağa Kadından mevlevi tanımazsınız, gelin alı nin bir köş türdü. Cinsinl bili — Nesi var? dedim. geçen sene bizim Köşke binbaşısı bana hediye etti. duğunü anlarsı 'yu bal rengi kavgacıdır. bilmezsiniz. mehtaba cıkacağız. Tevfik Bey çocuk yaki mediği bir adaml — Yalnız “ Mercan hastalandı. göntereyim, Beni bahçe- indeki köpek kulübesine kadar gö ediğim büyük, uzun Sarı tüye İü bir köpek kulübenin içinde yatıyordu. Onu gö- Tür görmen iki ayaklarını öne doğru uzatarak ge- Tindi, gözlerini bir kaç defa açıp yumdu. Bütün Kuyruğu, vücudu sevinçten ürpere fakat yerinden kalkamadı. Kü- Çük kız başını okşayınca hastalığını kendi de ka- bul etmiş gibi tekrar enki haline döndü. — Bilmiyorum, belki üşütmüş olacak, Bunu zorla yerleşen Fransiz Tevfik dayım olma> aaydı, evden çıkmıyacaklardı. tantepede otururduk. 'Tekrar köpeği okgadı: — Gözlerine bakın, adının niye Mercan ol- us! Dediği doğru idi, Köpeltin Ko- ı gözlerinin etrafında çok ince, Biz kulübeden dönerken Tevfik Bey pencere daha ispat etti. Mercan gibi bir halka vardı. 'O zaman kendimi tanıttım. ve dayısını gön Yüzü | | mek istediğimi söyledim. İlkönce koşarak evin Kapısına doğrü Bitti. Fakat içeriye girmedi. de göründü, Kız yalvardı: — İşte dayım. Amah dışarı çıkartmayın! Ne Bu akşam hep beraber Sizi de götürürüz. mezdi; önun için cukluğumda bana pek az yüz vermişti. Zaten tir- tablatli, rahatına düşkün bir adamdı. işini gördükten sonra iki da- Siz Mercani | | iadimi,, , yıptı. Buttu, Biz o zaman Sul- öğrendim: ço aei | | tünde taşır. Belki bu tiryaki- olun ldin ev- 184 Arif Btendiden önünde yakılan zarfın hikâyesini Tevfik Beyde sotanın merdiveninde karşıladı. Bu istirap günlerinde insanların, yanıbaşla: yından biraz uzaklaşmış olanları tekrar görünce deli gibi sevindiklerini sonra öğrendim. O zama» 'na kadar örfümüzde kucaklı öpmek yoktu. Hattâ sevincin gösterilmesi bile Fakat İstanbuldakiler, Mmebine o kadar alışmışlar, insanlarımız altı yıl- dir, birbirlerini tekrar görmekten o kadar Ümit kesmişlerdi. ki, kan misafirini kovan, çocuğunun doğduğu gece kendisine müjde vermeye gelen kadıncağızı kov» duktan sonra yorganını başına çekip uyuyan bir 'adam bile beni görmekten ağlıyacak derecede jmak / Vardı, fakat gidenlerin dönme- Tevfik Bey gibi, biraz canını zorla alınan — ve gözümün — Zarfın içinde, Maydostaki malzemeyi An: doluya kaçırtanların adı vardı. Bu hâdise Haro: Nazırı Cemal Paşanın İstifasına #ebep olmuştu. Listeyi Nâsır Paşa kendisi için tanzlm ettirmişti. Arif Efendi, onun dalgınlığından istifade ederek ele geçirdi. P #üphe bile etmiyordu. Ben yanında idim. Nihayet onun o zaman evde bulunduğunu öğrendim. İhsa- 'na koştum. Arif Efendinin bu listeyi derhal tes- llm etmiyeceğine emindik. Daha doğrusu İhsan: 'O, enval türlü pazarlık etmeden enü vermez, üs- « Siz bana yarın gönderin!” dedi. Ben de Ticaretteki müdiri umumilikle mabeyin kâtipl Rini uydurarak İbrahim Beyi teşvik ettim. İşi yapabilirseniz, siz yaparsınız! , Af Efendiye o kadar emindi ki, Bu İhsan için Iyi KDevamı varıi 185