1 Ocak 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 5

YENİ İSTANBUL HİKÂYE | ! NULTATUELİ | aa nn vnes N Ve seaka Gğİr l n N at el tsedin, “lye daşün. — İçini gekti, y di a 'Bulut, olmak isterdim,, — diye a| Gökten bir melek indi: düşündü. | İstediğin olsun,, dedi Gökten bir melek indi: 1 Ve adam zengin oldu. Kırmızı Tatediğin olsun,, dedi. N ipek perdeler altındı bambudan Bulüt olunca günesle yer yüzlü Di ti. Bir kıta irmeye başladı. K K aa a BAA M A y idiyordu. Altın bir — Nehirler taştı, seller kirlari kap || İçini çekti. de kuüdretinin tesirsiz kaldığını || “Keşke Kral olsaydım,, diye dü- — görünce hayıflandı. | Gündü. Memnun değildi. Nİ Gökten bir melek indi: İçini çekti: N “İstedi olsun,, dedi. “Bu kaya benden küvvetli çik- | .ıu» ıu—ıuıın—hı.A ae Gökten bir melek indi.: K Bi | Kral, yüzünü kemiren bu hara- Bir adam çıkageldi. Kazmasiyle " İşisi geei 'Kaya hldetlendi İ “Güneş olaaydım.., diye düşün- “Bu da kim?, dedi Benden da- | dü. ha küvvetli. Beni parçalıyor.., | İ:C:Mu bir melek indi: ;: ıvva Fn:ıwaı | *“Tetediğin olmun,, dedi. çekti ! AASİRLA N ni | AM ea aai ' oştl vi | B aa ada a “Göknen e gel e | " Pae e llenei di 'e adam kayaları parçalamaya ! taş yontmaya başlı ! bir bulut girdi. Kıagin şualar bü- İşl ağırdı. | kata çarptı meti çoktu. | K l SeLa vi Ea b KP SEaei Yağe' T mamaslı || Haa Ti TORA Rada Bi ' Fa Bükkk GA ARRak | mektedir. bu heykeli yerli yerine koyabilmek ! Takat enstitü, bu parayı alelâde| için altı ay çalışılmıştı. Bugün mo- Zvble ringa- balığına » vermemektedir. Getirilen balıkların, bundan bir müd- det evvel enstitü arayıcıları tarafın- dan tetkik edilip, işaretlendirildikten Sönra tekrar denize bırakılan 500 Tinga balığından biri, olması lâzım dir. Balıklara konülan işaret, içle- rinde enstitünün adresi yazılı bir kâğıt parçası bulunan selülold kaj süllerinden ibarettir. Bu ringa balık- | , inkişaflarını tetkik edebilmek) | — zanksadiyle serbest bırakılmışlardır. AMERİKADAKİ HÜRRİYET ABİDESİ YENİLENİYOR. | Amerikan Kongresi Hürriyet Hey- kelinin / “gençleştirilme, sinin —lü- zumlu olduğunu İleri sürmüştür. 64 | — sene evvel Fransadan Dost Cumhü-, Tiyete gönderilen bu âbide 1886 d: beri Bedloe İsland'daki yerinden Yı | — ni Dünyaya gelenleri uzaktan kargı- | — iamaktadır. Birçok defa paslanan madeni ki- aımlarını temizlemek ve yüzünün ba- #a yerlerini hafifçe değiştirmek icap etmişti. Sonra elektrik ışığı yerine tebahhur etmiş cıva tertibatı kondu. dern teknik vasıtasiyle, heykeli sars- madan temellerini kontrol etmek mtimkün olabiliyor, Heykelin her şeyi ile beraber ağırlığı 200 tonu geçmek- te, yüksekliği 90 metreyi bulmakta- dir, 1050 senesinde yapılması elzem o0- Jan tamirat için iki buçuk milyon do. Jara ihtiyaç vardır. ÇOCUK FELCİ ARAŞTIRMALA- .RINDA KÖSTEBEKLER Çocuk felei araştırmalarında çahı- gan, St. Louls Üniversitesi anatomi Profesörü Rector, köstebeklerin de çocuk felcine tutulabildiklerini tesbit etmiştir. Bugüne kadar hayı dan yalnız maymunların bu hastalı- a müsait olduğu bilinmekteydi. Fa- kat maymun Üzerinde yapılan tec- Fübeler pahalıya mal — oluyordu. ve gimdiye kadar aydınlatıcı bir netice- e daha varılamamıştı. Prof. Rec- tor'un bu keşfi, yalnız tecrübe h: vanlarının masraflarını azaltma) kalmıyacak, belki de çocuk felcine #ebebiyet veren mikrop hakkında ba- Şehir Mektupları geceleri üf etti, bir mü- bir araya tarih, bu sene yılbaşına tesa barek gece ile bir eğlence gecesi düştl. 'Din adamları, ekseriyetle çatık kağlı olure lar, Muhabbet ve sevgi yolunu gösterecek- leri yerde, insanlara korku telkin etmeye çalışırlar. Bu sebepten mâbetlerden ka- çanların sayısı, kalanlardan fazla olmuştur. Çünkü dünyada her şeye rağmen — cehalet gittikçe azalıyor, bilgi ısığı yayılıyor. Esa- gen Hazreti Alı, “Bir âlimle bir müminin ara- sında yetmiş mertebe vardır” demekle, “Elem neşrah leke sadrek - Biz senin gön- lünü neşelendirmedik mi?” suresindeki ha- tayı tamamlamış oluyor. — Bu itibarla, P. gamberin doğduğu gecenin Yılbaşına tesadü- fü, bu gecenin iki misli 'bir neşeyle tes'it edilmesine bir vesile olmak lâzımdır. Bakıyorum, va'zeder bir hal takınmışım. Nene gerek a efendi! Haydi şöyle bir so- kağa çıkalım. İşte, tanıdık altı yedi hanımdan müteşek- harpten sonra, - Er Şamlı baklavac kil bir grup, Taksim meydanında münakaşa ediyorlar. İçlerinde yaşlılar da — olduğuna göre, acaba gidecekleri sinameyı mı görüşü- yorlar? Hayır. Hangi camle gidelim diye düşünüyorlarmış. Birisi Şişli camüne diyor. En yaşlıları, “Yo!... diyor, Necmi Rıiza, Ye- nicamide okuyacakmış.” “Bu kuvvetli delile kim mukavemet edebilir? Fakat birisi, “Rah- mi Efendi, Sultanselimde imiş” deyince, bü- tün güzel sesli hafızlar, Mecit, Esat, Bü Mahmut, Küçük Mahmut, Zeki efendiler ve salâtin camilerin isimleri geçit resmine baş- hyor. Nihayet büyük hanımın peşine takı- hyor ve bana da — Yatsıya, diyorlar, Ağacamüne gidece- ğiz. Sakalı Şerif çıkarılacak. Oradan da bi- ze gideriz. Gece evde toplanıyoruz. mi olayım — vacılar türedi. cileri yı ilâve ediniz. yor. Süs eşyası kâncı ; bunu dört gergefi kurar, önleri, harp içindeki fırınların önlerine dön- müş. Bereket işporta oyuncakcçılarına. Bey- oğlu Balıkpazarında “köprübaşı” tutmuş bi- çıkarmışlar. saçlarını olanlar var. mobiliyle önümde durdu: “Karşıya gidiyor- vardı. eskiye satan mağazalar, baskıcı dükkânlarının töplu bir halde bulun- dukları pasaj esnafı Vergilerini bugünden tamamlamışlardır. Ön- lerinde ne münakaşalar olmuyor. Bir dük- a işliyeyim. beş kâğıt versen yapamam. Hanım, boyalı tırnaklarını göstererek — Daha şimdi yaptırdım amma, kendim Yılbaşı deyince, hediye fıkla geliyor, Şu | ne ne yapayım. Yılbaşı, uy başına tesadüf etmese kolay. Tırnak deyince aklıma berberler, Hoş, neresi kolay. Oyuncakçı dükkânlarının | dersiniz “kuaförler” geldi. Kandil ve yılbaşı ÜSLÜMANLARIN her gün beş | #an götüreyim” dedi. Zaten işim vardı vakit namazları olduğu gibi, her | Bindirn, Yenipostahanede indim. İşimi gör yıl beş kandilleri vardır. 12 re- | dükten sonra, baktım, Beyoğlundaki oyun: billevvel gecesi Peygamberimiz | cağın aynını orada da satıyorlar. — Fiyatını doğdu. — Mevlid kandilidir. Bu | sordum. 75 kuruş demesin mi? İşte sizlere, Beyoğlundaki oyuncak Batın alma hırsına bir misal. Ya çiçekçi dükkânları ! ket taşıyanlara bir bakınız. iki keçeli bir gelin alayı olmuş. Eskiden pek de o kadar eski değli, geçen Beyoğlu âdeti ünde meşhur bi Caddelerde bu: Hediye diye düşü- nülünce, İlk akle gelen şeylerden biri, ora- dan bir kutu yaptırmak olurdu. Şimdi, tuvalette olsun, dilde ve daha bir- ir olduğunu yfa 8 SD Yir YD d Te İ ae ee oe od ske dArsr el ae slr e sir dlrkr Yıldızlar konuşuyor S e o ll o ir ada oe ae ae ae yi alr l sr alr e di İnsanın tâlih ve mukadderatı üzerinde yıldızların büyük bir rel eynamakta idla #denler ve buna İnananlar çoktur. Bu telâkki ve bilal her insan muayyen bir yıldız aitında değar, dünyaya 4 Üstünde bulunan bu yıldızın bütün hayatı boyunca derla, İunur, Bir kimsenin kendi. yıldızına müayyen mânayı altta bulacaksınız. Y Hamel (Coç) N Mart 19 Nisan Firsattarı İstitade ederek işi-| nİHl asklamlaştırın. Bu 18 gün içerininde — G mitle yaşayacakamız < Talb| Kiniz ç DeD 20 Niman 20 Mayıs Tkizler 21 Mayis * 20 Haziran Baratan” | (Yengeç) n Haziran - Zi Temmuz | Aralan 2 Temmun » 22 Abi Bünbüle bi Açumtos » 22 Eylâl 23 Byla « 22 kim Dü 18 gün İçinde geflandi Syok, Bir. sürprir Zurep 2 Kasım İinde Iyi haber olmayan Mektüp ” alcakamı y Mühim bi Kava (Yay) | 2 Kasım » 22 Aralık lara ve Çarşıiçi, yeni Geli — Hanım, diyor, pazartesine gel, sana Amma şimdi on Onlar da il çuk liraya yapılan bir manikürü on liraya Sabahın yaptırmak Üzere sekizinden sıraya — girmi risinde hoş bir oyuncak gördüm. Bir yu- Hatırlı ve daimt müşterilerine, varlak cam, içi yarıya kadar Su dolmuş ve | randevularını gece veriyorlar. Akşam saat bir ördek yüzüyor. Yuvarlağı istediğiniz | yirmi üçe kadar çalışacaklar. Pekâlâ olur. kadar çeviriniz, cazibe kanunu dolayısiyle | Yatsı, 18,80 da, Sakalı Şerif merasimi ni- Su, yerinden kıpırdamıyor. Çok sevdiğim | hayet yirmide biter, oradan saç yaptırma- biri vardır, ördeğe bayılır. Ona hediye ede- | ya... Sonra... yim diye sordum. İki buçuk lira — istedi. Sonra ? Mübarek Kandili gerifinizi ve Alacaktım. 'Tam o sırada bir ahbap, oto- | Yılbaşınızı tebrik ederim. Bir İstanbullu rağbet arttı.” Kara- köyde ve Beyoğlunda da hacıağaların yerle- almak istercesine,.bir sürü hacı bakla- Şu farkla ki, Beyoğlu, birin- lardı; sonuncular onların âdeta in- tikamlarını alıyorlar. Ne de boğazımıza düşkünüz. tuvaletlerine sığmaz oldular. cılar gibi pastacılar, ekstra çocuklar tutmuş- lar, paket yetiştiremiyorlar. Bunlar cami kapılarında, ki kandil simitçilerini Tablal gârenk kâğıtlarla hevenkler sıralanmış. Göz- lerimizi nurlandırarak, Bayanlar, Hacı Baklava- meydanlarda. ve simitçi fırınlarını ren- iştihamızı uyandırı- işlemeci, gider işlerim., Pazartesi- Bana bu gece lâzım. itibaren iyım da politikacı lir iş gene mali vaziyetinizi 20 Ocak, ç aha iyileşecek, l atoşkülat gane Gördüğümüz filmler ÜMİTSİZ AŞK Bir müddetten beri bütün fümlerde bir psycanalyae modasıdır tutturmuş giden Amerikahlar, seyircilerin, ya- Ti deli kadınlarla beyaz gömlekli ruh doktorlarından ne kadar bıkmiş ol- duklarını hâlâ anlayamadılar, “Ümit- 'da bu cins filmlerden biri- dir, Mevzuu, kendisini istemeş adama şık olan isterik bir kadının hikâyesi. Kadın basit bir hastabakıcı iken birdenbire evin beyi ile evlenip kibar bir hanım oluyor. İşlerini yolu- Na koyuyor. Fakat bü. kâfİ de- #üLAh bu aşk, Vah bu aşki Bu Aşk meselesi de — biraz karışık ya. Sabık hastabakıcının / sevdiği adam yüzünden mi, yoksa ölümünden son- auvatfakiyet paniyor. John Crawford oldukça yaşlanmış, ama hâlâ güzel ve bir çok genç, taş bebek gibi Amerikan yıldızlarından daha iyi oynüyor. sey'i Boris Karlof' filmlerinde görmeş iyi koca rolünde takındığı o müşfik, yumuşak hal Ve tavırlarına inanmak Büç oluyor. Evvelce çok daha kuv yetli karakter rollerinde gördüğümüz Van Heflin oldukça sönük. Zaten rolü de fazla değildi. Netice itibariye. le filme biraz gayretle orta diyebi- diriz. P. İSTİKLAL FEDAİLERİ Saray ve İnci sinemalarında İstik- JAl Fedalleri adlı bir film gösterili. Ta kocası ile evlenerek yerini aldığı | yor. Bu film büyük ihtilâi devrinde, hastasını düşüne düşüne — sebepsiz| Fransanın dahili kargaşalıklarını tas- bir vicdan azabı yüzünden mi nev- | vir ediyor, 1783 senesinde kralın öldü. yasteni krizleri geçirdiğini - bir tür. | rülmesini müteakip, günde yüzlerce kişinin giyotin altında can verdiği “dehşet,, devri iyi yaşatılmıştır. Bu dehşet yılları içerisinde aynı gaye uğrunda çalışan iki insanın 1 tırap ve fedakârlıklarını — canlandı Tan sahneler mevzuu tamamen tari- hi ve kuru olmaktan kurtarıyor. Ro- bert Cuminga (Charles) rolünü çok İü anlıyamıyoruz. Film John Crawford'un göz yaşları ile başlayarak gözyaşları ile bitiyor. Fakat Amorikan filmlerinde her za- man olduğu gibi -malüm ya Ameri- kalıların kalbi fazla hassastır, fena- hığa dayanamaz - sönunda perde bü- tün einayetlere, kötülüklere rağmen Haa SAA SİA Tayüübe gele İ (£ büpi v Tizade Te T DA GA ga Tel OK anin .K Öğrenmek ihtiyacında olduğunuz herşey F a AM | KO A ĞA mutulan Bi B < Karanlık AM Süzleğk aa e d0 Tatanı | — gartı lt ve GELEĞEK OLAN VAPURLAR ŞEn 60 (S0 280 661 | Arammak © 5 C B | ğ nasna - rüce tüyisi Dans Müzlt: Tehaikowakyı Kristonun — Brob | TAYYamı zamene b : 030 BBC: Oscar Rabin ŞS İa b | Müzeler aKUT “ikso 40 seninle | et Ka | YAYRi ı — Şaris Biktlatör 2 — | — gikesiran Olünre eden? Ot GİDECEK OLAN EKSERESLER | aN Se ga Bir Tine aK BŞ | Atetürk İnkolâp Müzesli Per | ANKARA TİYATROLARI: Sant | YENAMI Sataletin sonü Koraa | LA S aa L | (pirmrıngar - 2015 Ankara: Pazar Gazetesi, | 2130 Semplon (Avrupa). gn Bir yanardağ. $ — Tren | Tepkapı Barayı: Fazarteni-Çar. gÜBTE ö YA a e KAHSIYAKA ÜNETİN an 1836 İstanbür (hi | — (Bu program iö0l; 2408 a.: Eczahanı Salip. lekten geçie KÜÇÜKTE: (060) Antigon — ve Mehmet, SÜMER Yakut Gözlü Kız. 4096 Ankara; (ph) — gaö | — ye 440 metrelerden dinlenebi.. Tir Sayı O —— Bir güreş tabiri, Y - Hafif Müziki Türkçe neşriyatı: Sant 19.18. ae Çüme MAt | ŞENİN TİYATROSU: (n64) TÜNAN ZZT V ” Salanaddını ati Gde Afkare: Günaydin | — C19 16 ve 19 metrelerden Ginler | — göllanakmeü . Alsmdan wS A, ver Sinemalar eüm Randene ” JP p. ü Boyollu; Kaki Surk Eserleri Bübes (200) 1 Mredrayda Ü «yant İSTANDUL'un Karrı gl l *K hareketleri — 1899 B BO, Dellamuda, İst. Cadi 2 Ve ALKAZAR (42M2) Meksikalı Kar. atira. VD 'Ş zesinde. Ük tarafından. < 3800 Ankara Ayaspaşa, Gümüş C. y AR (80 Ümitein Ağkk ae v e - Sii6 aa SA A Sğporidin, Necatibey ©. 306) ATLAS 40685) Mücrim Gönül 1 ABSarağy 168 1 - va e 3200 Ankara 2X45 İstanbul; Hattt gece müs. || Gelecek ve gidecek uçak, || — simi: Atakan, Halâa.G. CCJ | DÜNKÜ BULMACANIN HALES ma ELHAMRA — (Lâleden 43805) Ü. r (Perihan ekspres ve vapurlar Ballan sağı Teli G k Kavddr ctneri HAŞ I0LaR Yzzremleri pres ve vapı Hükköy: Habeoğlu, M ol H Benllebin. 2 < Aşaili ae ğ 2 — İhtiras. Kurbanları, 'ÖPERA (66821) 1 — ba krali Bdi a: “Kadil Kadiköy: Merkez. SARAY (41656) İstiklâ) Fedaileri e ni Anıh Hopkina | 1250 DELY. (Ti İzmirden, Kiziltoprak: Hem Bd B Siln AĞA htikite — Müzesi (3924) ; Her |" SÜMEN (42x80) Vatan Kahraman: İRMENL parktan BBC: at y MAFT GA ) Basta, Ü ANRAŞL U 9 — Riyah. Lion. 4 — Dra. te anın OSKÜDAK CİNETİ Besti ha iyesinin temaili. Ha aşla ğ ALE (80082) 1 — Belrler Gemi- V| Ytlyen N eee gçe GEDECEK OLAN UÇAKLAR Gülhane, (mus) Ka Tatanb “ ğ eĞ MÜŞÜ Dury.. ge T 8— KLM. (Holânda) Tahran, Yardım, Alsancak mint. Ank M ASN Manlın. severse S aakalar. | Sasik Batı Süğüi. vu ö ERRİ Gin srkğ Z Heyoğlu tön — Kamkoy soan t İzmir y TAN (0T çı ANKARA (Z487) ir.30 T Barb Amaterc Karataş, Tstanbul 26 sküdar G08dü | Tamir Haa Kargıyaka 6063 4 — Yılmayan Arslan, anlsi, Ankara; Telden Tele. — 12.50 yenn (pl.). 15.88 Tatanbul : Josaph — 13.60 DEH.Y. ) İamlr, Cumhuriyet, Eşrefpaya mint. Ankara 00 Tamir 2808. X. Yaka Ö