Yavuz Sultan Selim ile İbni Kemalin Edirne Hakkındaki Sevgilerini Gösteren Sürleri (Oses imparatorlarından meşhur Yavuz Sultan Selim, Edirneyi pek. sever, Edirnede yaşamaktan, Edir- ne dolayında gezip tozmaktan pek hoş” lanırmış. Filhakika Yayuz, babasını indi- rerek Osmanlı tahtına geçtikten sonra İstanbulda sıkıldıkça Edirneye gelir, aylarca burada kalır, yapacağı seferlerin plânlarını hep burada hazırlarmış. Hat- tâ Şah İsmaili Safevi üzerine yaptığı Çaldıran seferi hazırlıklarını burada yaptığı gibi Misir üzerine olan seferini de buradan hazırlamış idi. Yavuzun Mısır seferi kolayca bit- memiş, 929 - 1516 kışını Süriyede ge- çirmiş, devrisi 993-1517 senesi Misir “ GÖzerine yürüyerek orasını da fethetmiş- ti, Bu harpte Yavuzun yanında en sa- mimi nedimi, en sevgili arkadaşı meş- hur bilgin ve şair İbni Kemal Ahmet Şemseddin efendi idi (ki onun da genç- liğinde okuyup yetiştiği, bir çok seneler ders okuttuğu, kadılık ettiği yer Edir. nedir.) Yavuz şairdi, eskeri kudretine ve kudretile beraber bir güzel karşısında daima mağlüp olduğunu da biliyordu. Şirler pençei kahrımda olurken lerzan eni bir gözleri ahuya zebun etli felek, Diyecek kadar kendisini. biliyordu. Mısır fethinden sonra işleri bitip be artık merkeze dönmeye hazırlandık- ları sırada bir gün Yavuzun hatırına Edirne gelmiş; Mericin, Tuncanın, Ar. danın hayalleri gözünde tütmüş olacak © Muallim Osman Nuri PEREMECİ o ki irticâlen bir beyt söyleyerek Edir- neye olan tahassürünü bu beyitle anlat- mış. Ve hattâ yanında bulunan İbni Kemale de okuyarak onden da Edirne methinde birşiir söylemesini istemiş. İbni Kemal güzel bir gazel söylemiştir: İbni Kemal merhum yazdığı Şahane adlı bir kitapta bu vak'ayı şöyle anlatıyor! Ol cemşidi nâhid menzilet, sâbıka tarafı şarka teveccüh etmişken döndü, canibi garba gitti, Edirneden İstambula varalı çok müddet değildi, Ol diyardan riblet edip gene mamürei mezbüreye azimet etti, Darülmülkü Edirnede ika. met mubtârlarıydı. Seferden feragat hengâmın ol yerde ârâm etmek mizâci şeriflerinin muktezası idi. Tab'ı Jâtifle- rinin rizesı onda karar etmekte idi. «Fezası hürrem, bevası boşdem, suyu hoşgüvâr, nesimi müşkbârdir. Saydü şikâra, bikayt seyri sebzezâra ol diyârın kenarları münâsip ve mülâyimdir? de- yu anarlar ve överlerdi. Hattâ vilâyeti Arapta müddeti eyyâmı iksmet imtidâd ve âlâmı intizarı riblet iştidâd bulduğu zamanda bu bendelerine ki ol hengâm- da rikâbı kâmyâblarında mülâzemet hiz- metlerinde idi. Edirne canibine şevk izhar edip ol tarafa sevki tergip mu kaddematının tertibin iş'ar kıldılar. Ol şehrin kenarlarında akan nehirleri yâd edip eş'arı lâtif ve #bdârlarından ki zâdei tab'ı şerifleriydi bu beyti inşâd eylediler! la İki gözüm, Meriç-ü Tunca gibi ker yana akma Kolunu boynuma Arda, yeter salındın ellerle Bu bendelerine dabi münasibi hal, nazmi mekal emir buyurdular; İmtisalen lilemril âli ol böbda ali- sebililirtical bir kaç beyt terkip ve ter- tip olundu, Bu beytler ki silki kilke nazm kılındı, ol dürenin gurerindendir. GAZEL: fi Geldi yödime fezay dilküşdyi Edrine Verdi ayşime keder zikri safayi Edrine Sinemi kıldı kebabı şevk ile pür âbile Girdi gönlüm cuybarına hevâyı Edrine İki yanında sebil olmuştur akar selsebil Cennetülme'va naziridir fezayı Edrine Çün kenarında gubârülüd ese bâdi behâr Can gözün pür nur eder kühli cilâyı Edrine Seyre çıksa gönceveş dilteng olanın gül gibi Gönlün açar sühati rahat fezdyı Edrine Oşmanı ercümeni mecmuası Tarihi (122) sahife (1412) İaze bir çehre ile ve ço dolgun münderecatla intişara hü- zırlanı, yor. y Gg Yeni «Yarım Ay» da bülün bir ne, edabiyat dedikodularına, çok enteresan röportajlara rasilayacak- SIRIZ, (Bg En tanınmış imzalar, en mükem- mel mevzular, en güzel resimler wYarım Ayn in sayfalarında yer alaca. Yakında i Yarım Ay En yeni ve en mükemmel bir çehre ile gene 15 günde bir intişara başlayacak. e