Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
5 uuniuk umumi bombardıman Yozan: Ziya Şakir — 18 — — 183 Nisan — Bugün, Bizanslıları sevindirecek bir hâdise oldu... Fatih, bir taraf. tan cesim topların yerlerini değiş- dirimekle meşgul iİiken, henüz yerlerinden kaldırı!mamış olan di, ğer toplar eteşe devam ediyordu. Birdenbire müthiş bir tarraka ortalığı sarstı. Toplardan birinin bulunduğu yeri, korkunç bir du- man kapladı. Ve onu müteakip havadan, top parçaları, darma da- ğin olmuş İnsan cesetleri yağmtya başladı. Cesim toplardan biri, endahtitan sonra henüz tamamile soğumadan ikinci bir atış yaptığı İçin parça, lanmış.. başla mühendis Urban elmak üzere muhitinde —nekadar imsan ve hayvan varsa, hepsini de parçalamıştı. Kafâları hurafelerle dolmuş — ©- lan Bizanslılar, bu hâdiseyi, mu, kaddes beldenin hâmisi — tarafın- dan gösterilmiş olan parlak bir mucizeye atlettiler. Surların. üze. rinden, müntekimane kahkahalar yve meserret avazeleri yükseltliler, Fakat bu sevinç, uzun sürmedi. Diğer üç topün süratle mevzi de- ğiştirerek ateşe devam emesi, Bi, zanslıları çarçabuk — iskâta kâfi geldi. — 18 nisan — Beş gün, yalniz umumi bombar- diman ile geçti Fatih, her bataryanın bizzat bulunarak, bütün Nin ateşini tanzim etti. Topçu ef- radı; çarçabuk yetişmişti. Atışlar- do, çok büyük muvaffakiyetler el. de etmektelerdi. Fatih, askerlik dehasını bilhas- sa topçulukta gösterdi. Kale du- varlariını psralamak için bir usul keşfetti. Cesim toplarla, ikji kale burcu. nu birbirine bağlayan duvar kita: sının tam ortasina ve bilhassa üst kısmına nişan aldırıyordu. Ve he- define vâsıl olan 'mermi, — surun üzerindeki mazgal kısmini mutla. ka koparıp yıkıyor.. Hattâ, bure- larda bile büyük çatlaklar açıyor- du. Fatih, orta ve küçük çapta top- lşrm tahrip — kuvvetlerini — artır- mak için de bir üsul bulmuştur... Evvelâ kale bedenleri. üzerinde gözle hayali bir müselles resme- diliyor.. ve toplarla, bu hayali mü- sellesin dili'leri üzerine ateş açi- larak o kismâ isabet eden taşlar gevşetiliyor. ve nihayet — bütün toplar 6 müsellesin tam ortasına çevrilerek, üstüste yağdırılan mer milerle kale bedenleri yıkılıp İn- diriliyordu. (Fatih) in büu buluşları, çok issbetli idi... On asir başında fopları. cidden | |birer parçası, müthiş bir gürültü e yıkıilarak hendeklerin içine do- lüyor.. Yer yer, toz ve duman bu- lutları yükseliyordu. Bizans, uykusuzluk içinde çır- pimiyordü. Yalnız askerler — değil, kadın ve erkek halk da, yıktlan yerlerin tamirine koşuyordu... Şe- hir içinde bulunan bütün tahta- lar, kalaslar, fıçılar, çuvallar, ha- rarlar, hattâ bütün yün yataklar, surların arka tarafına taşmmıştı. Yıkılan yerlere derhal kalaslar geriliyor.. kirişler dikiliyor.. Buh- Tarin areları yün yataklarla, içle- vtine taş doldurulmuş fıçtlarla, küm ve töprak dolu çuval ve ha- rarlarla kapatılıyordu. Bizansitlar, mermilerin tesirla. rini 'azaltmak İçin, —her çareye başvuruyorlardı. Yün — döşekler halatlarla birbirlerine bağlıyorlar.. bunları, bureclardan ve kale beden- lerinde, sallandırıyorlar.. üzerleri- ne de ağaç dalları, sarmaşıklar, tahtalar, kütükler, irili ufaklı taş- lar, çalı demetleri, yağlı ve killi topraklar yığarak şarampollar ya- piyorlar.. böylece köle duvarlarını mermilerin tahribatından — kurtar, maya çaslışıyorlardı. Fakat, hnisanın 12 ne; gününden 18 inecl gününe kadar. —Topkapı ile Edirnekapı arazsında — (Liküs) mıntakasında Türk toplarının hiç durmadan devam eden bombardı- mant o kadar büyük rahneler aç- mişti. ki, harici surun bir kısmi ile dahili surların iki burcu kâmi- len yıkıimış, bir harabe — haline gelmişti. İmparator, bu gediği bir an ©v. vel kapatmak için Çirpmiyordu. Fakat fasılasız bir şekilde devam © tehlik eden bombardi! H mintakaya yaklaşmak mümkün olmuyordu. Bombardıman? bizzat 1döre 'eden Fatih, Bizanslıların piyade müda. faa tarzını anlamak için bir keşif hücumu yapmaya karar verdi... ( var) N Soruyorlar : Toptan kumaş sotışları Anadoludan gelen bir kumaş tüccarı bize yazdığı bir mektu- bunda diyor ki: «Kumaş almak için Istanbula geldim. Bir şey almadım, diye. mem, Piyasada Karamürsel ve Tpekiş fabrikalarının malları bol.. Çeşitlerimi rahatça aldım ve be- <arfında, en dehşetli muhasaralara mukavemet etmiş olan Bizans ka- arlık Türk mermilerinin kâr- asında bütün kiymet ve ehemmi- vetini kaybeylemişti. esi, Surlarda ve burçlarda hergün | nühim Tahneler açiliyor.. surlaran üzerindeki Bazan | mazgalların bir kısmı ve bazan da burcların | DAMLIDANRI eZ İDALA Obur farelerin akıbeti okfeller müessesesinin on bin ğ , beyaz fare üzerinde yaptığı bir tecrübe neticelenmiştir. Bu fa- relerden kimine çok gıda, kimine az gıda verilerek tesirleri takip olun. müuştur. Bir farenin ön günlük hayatı, bir insanın bir yıllık hayatına müsavi sayılır. Çok gıda verilen fareler genç fatura Ü öde- dim. Diğer fabrikalara gelince Ofis, odun ve kömür stok ediyor Ay sonuna doğru satışlara baş'anacak Mahrukat ofisi bol miktarda odun ve kömür temin etmiştir. 18 i kömür, 22 8i odun olmak üzere 40 depoya $tok yapmıştır. Yeni gelecek mahrukat için depo bulunmadığından stok. yapacak yer aranmaktadır. Bu ayrın &onuna doğru ofisin odun satışına başlaması Mmuhtemteldit> Yâ- pılan tahminlere göre odunun çekisi 9 liraya kadar verilebilecektir. Diğer taraftan odun ve kömürcü. ler arasında da ay Sonuna kadar bir. birlik kurulacaktır. Dün öğleden son ra oduncular belediye iktısat müdü- rünün reisliğinde toplanarak bu me- sele üzerinde görüşmüşlerdir. Dahiliya Vekili şehrimizde Bahiliye Vekili Doktor Fikri Tü: zer, dün sabah Ankaradan şŞehrimi, ze gelmiş ve Istanbul Vali ve Bele- diye Reisi Doktor Lütfi Kırdar ve diğer vilâyet ve belediye erkânı ta- rafından karşılanmıştır. Vekil, dün öğleden evvel yanında Vali olduğu halde jandarma, öğle- Balkon çöküp bir adamın ölümüne sebap oldu Fatihte Kirmasti mahallesinde Tez 56 sokağı saraç dükkânının balkonu çökerek dükkâ- nın altında çalışmakta olan — saraç Hüseyin Hüsnünün üstüne düşüp ö. lümüne sebebiyet vermiştir . Adliye doktöru Hikmet Nomer, ö-| Kinün defnine ruhsat vermiştir. Yeni mensucat İisteleri 3 gün tehir edildi Sümer Bank Yerli Mallar VATAN Yeni askerlik Amerika ordusu, teşrifat yerine işbirliğini geçirmiş Yazaon: Tkhomas M. Johnson B ügünkü harpte — teşebbü- sün, şevkin ve alâkanın büyük bir kıymeti vardır, eski üsul teşrifatın ise kiymeti — kal, mMmamiştir, Amerikan Genel Kurmayı bu noktayı gözönünde tutarak; an- layışlı bir işbirliğinin esk! usul körkörüne itaatten daha verimli bir usul olduğuna karar vermiş ve talim - ve terbiyede öna göre tadiller yapılmıştır. Eski tahak. küm ruhu ordudan henüz silin- memiştir, fakat epeyce aulmş_ tır. Mümkün oldukça her ere, bir acemi er yetiştirmek mes'uliyeti verilir, bunu ister iyi, ister fena h yapsın, herhalde epeyce zahmet çeker ve şöyle düşünür: — Subay olup adam yetiştir- Mmek ve idare etmek meğer san- dığımdan dâha güçmüş! Bugünkü iyi subayların tuttu- ğu yol, daha küçüklere çıktşarak kendi ehemmiyetlerini belirtmek değil, küçüklerin itibar ve mev. klini erlere karşı — korumaktır. Meselâ geçenlerde — bir onbaşı, yeni bir nevi el bombasının na- sıl kullanılacağınt — erlere tarif ediyormuş, birdenbire bir gene- ral yaklaşmış. Onbaşının dili tu- tularak söyliyeceğini — geşırmış. General bunu görünce demiş ki: — Tarif etme, nasıl kullanıla, cağını fiilen göster. Onbaşı, hemen bunu yapmış ve bu arada da kendini toplaya- rak tarifine —serbestçe — devam edebilmiş. eneral Ben Lear — geçen- lerde bir nöbetçiye yak- laşmış ve bir askeri sahaya gir, mek İstemiş. Parolayı bilmiyor- muş. Nöbetçi demiş ki; — Ben şimdiye kadar böyle bir hal kalmad Siz Müdürlüğü şimdiye kadar, tevzi listelerindeki kupon rile mensucat istihkakmı alamıyan halkın, hakkını korumak için, be- şinci tevziat listesinin ilânını üç gün tehir etmiştir. Bu i alamıyan kimselet, önümüzdeki pa. Zzartesi, salı ve çarşamba günleri istediklerini alacaklar, perşembe gün kü gazetelerle de beşinci tevzi liz- tesi neşrolunacaktır. Diğer taraftan yapılan hesaba gö- re, bugüne kadar 600 bin vatandaşa Bir yılan hikâyesi, tek tip ayakkabı meselesi Bundan bir müddet evvel, Istan- bulda açılan tek tip ayakkabı müsa- bakasında matlüba muvafık görülen iskarpinleri Iktısat Vekâletine gös- termek için Ankaraya giden heyet, dün sabah şehrimize dönmüştür. kendi k var, güya yalnız orada satıyorlar ve toptancılık etmiyorlar. Fakat ha- ber aldığıma göre araya bazı va. sıtalar koyarak fatura harici o- larak gizli satışlar — yapıyorlar- mış, Karamürsel ile Tpekiş her hal- de meşru bir kazançla satıyor. lar. Diğer fabrikalar da bunun- la iktifa ederek bu iki fabrika- nın örneğine uysalar olmaz mı? . Oğr göre heyetin — di. lekleri, xekâlet tanıfmdzm alâka ile t me- seleler Üzerinde kolayirklar gösteril- miştir. Yapılan müzakerelerde, evvelce se. çilen tek tip ayakkabıların imali ve deri ile köselenin hükümet elile tev. zil muvafık görülmüş, bu arada lüks kadın ve erkek ayakkabıları gibi pahalı deriden kadın çantasile, man- tar ayakkamı yapılmamasına karar erilmiştir. numarala- | benim ğelşük neralim, ne _v:ıpardır..z" Büyüğü- müz olduğunuz için bunu bana öğretin. General bu narak. — Parolayı bilmeyeni nöbetçi subaya gönderirdim. demiş. Nöbetçi de bunun üzerine: — Buyurun öyleyse... cevabı- nı vermiş. Yeni terbiye usulünün ruhu; erlere «niçin?, diye sormak im- kânını vermek, alâkalarını uyan- dırmak ,ve meraklarını — tatmin getmektir. Geçen Kaerolina — ma, nevrşlarından evvel bütün erle- re; manevradan maksat ne ol duğu, piyadeye, süvariye, topçu- ya, zirhli kuvvetlere, tayyareye ne gibi vazifeler düşeceği hak, kında birer risale tevzi olunmuş- tur. Bundan sonra — menevralar başlayınca erler yorucu işleri ar. tik angarya diye — yapmamışlar, merakları ayakişnmış — ve buna &it münakaşalar her akşam sa- atlerce devam etmiştir. Bu arada sık sık subayların yanına gidil, miş ve: — Yüzbaşım. bu neden böyle yapıldı, şöyle olsa daha iİyi ol- maz mıiydı? Gibi suâller sorulmuştur. Su- baylar bu canlt alâkâdan çok hoş nut kalmişlar ve suallere seve seve cevap vermişlerdir. incelikten — hoşla, T enesi maneyralarından ev- vel General Patton bütün birtümeni bir sahada toplaya, rak, program ne olduğunu, ko- caman bir harita başında — izah etmiştir. Manevradan sorra tat- bikat: —anlatmış ve tenkitlerini siralamıiştır. Hemen her tümen asker için konferanslar tertip' ederek dün- ya Mmeselelerinin İçyüzü ne oldu, ğunü, ne sebeplerden dolayı dö- ğüşmek lâzim geldiğini — anlat- maktadır. Bu sayede subaylardan ve erlerden her biri niçin döğü- şeceğini, ne gibi bir düva uğuru, na can vereceğini — öğrenmekte- dir. Bu yeni üsulün bir sebebi de ordunun gerek yedek subayları ve gerek erleri arasında bilgi se- viyesinin yükselmiş bulunması- dır. Bu gibi insanların merak ve alâkalarını uyandırıp kendilerini vazifeye candöân bağlamak; kör, körüne emir vermekten — daha fayvdalı sayılmaktacır erin sevgisini içir.; onun çek' ği zahinet ve si kintıyı aynen çekmeğe çok. kiy met verilme«tedir. Meselâ Ge neral Devers geçenlerde kıtala, rını teftişe çıkmış ve sabah er- kenden çok soğuk bir huvada yazlık pamuk üniformalarla ta- lim ettiklerini görmüştür. Kendi- si de derhal çaketini çıkarmış, ve sekiz bin erlik bir kuvvet ken di önünden iamamile geçinceye kadar gömlekle durmustur. General Grisnoâ, bir askeri in, zıbat çavuşunun kulübesinde so- ba olmadığıtı ve çavuşun -üşü- düğünü görünce: «Benim odam daha mazbut yapılmıştır» — diye- rek kendi odasındaki sobayı ça, vuşun bulunduğu kuülübeye nak- lettirmiştir. skiden şaka — diye bir söz söylenirdi: celbetmek şöyle Çin ve islâm dünyası nliler yine iki şehri geri al. muşlar. Gün geçmiyor ki ya Japonlar Çinlilerin elindeki bir yeri işgal etmesinler, yahut ta Çinliler Japonların eline geçmiş bir yeri ge- — Ordudan sebebini generale anlat. Şimdi bu şaka hakikat olmuş- tur. Generaller, erleri. odalarına çağırarak oturtmakta ve hizmet- le alâkalı işler hakkında fikirle, rini anlamaktadırlar, Sivil! elbi- se giymiş generaller, gelişigüzel beş, on er toplayarak bir tarafa çekilmekte ve bölük ve tabur. daki haller hakkındaki - şikâyet ve tenki'tleri dinlemektedirler Bir tümen kumandarı, acemi neferlerin yaptıkları hatalar hak- kında tuhaf bir piyes tertip et, tirmiştir. Bu kömedi oynanırken erler kahkahalarla gülmekte ve ne gibi «cem'liklerin — yapilması gülürç olscağını derhâl kayra- maktadırlare Bu- sayede muey- yen bazı hatalar bir gece içinde düzeliyor ki eskiden bunları tags- hih siçin, günlerce yorulup talim etmek lâzımdı. Geçen menevralardan birinde bir çavuş setir imkanmı iylee a. ramadan bir yerden Becmiştir. Mümeyyizler, takımın — düşman ateşi altında eridiğ'ne hükmede- rek çavuşa sifir numara vermiş. lerdir. Bunun üzerine o sahaya — ku- manda eden, general çavuşa yak, laşarak demiştir ki: — Oğlum, sen çocukken kom- Şunün bahçesinden hiç elma çal. madin mı? Komşunun bahçesine geçit reszmine mahsus adımlarla mı girerdin, yoksa görünmemek için elden geleni mi - yapardın? Şuredaki çalıliık ne güne duru. yor? Çavuş şu cevabı vermiştir: — İşi şimdi kavradım, genera, lim, bana bir daha fırsat verir misiniz? Muvaffak olursam eski fena numaramt siler misiniz? General razt olmuş, çavuş bu defa takımını setrederek — düş- man ateşinden korumağa yüzde yüz muvaffak olmuştur. (Devamı Sa, 4, Sü., 1 de) — YEWEDÖE TAKAYALARTANGAC OA Son karara medhiye atan (Ahmet Emin Yalınan): | Hükümet hayırlı bir taarru- za geçti — Kara piyasayı yaratan | Cumhuriyet (Yunus Nadi): Yeni lkıruıı kıymeti - Tedbir, çiftçinin hakkımı gözetmek bakımından fev- kalâde isabı ve istihsal & ni kısır | sebeplere karşı anlayışlı bir savaş başlamıştır. Haber: Kara borsada pirinç, fasul- Ikdam; Piyasada memnuniyet ve hazırlıklar. Ikdam (Selâmi Izzet Sedes): Sa- TA00| ya, patates ve zey düştü. Tasviri Efkâr: Iktısadiyatta esas itibarile en mühim kaide alış verişin serbest olmasıdır. Ticaret, serbest a- hş veriş, serbest rekabet sayesinde gelişir ve yükselir. Bu itibarla son zamanlarda gittikçe — arttırılmakta, doğru veya yanlış her sahaya teşmil edilmekte olan takyidattan biraz ol. sun rücu edilmesini ziraat âleminin de, ticaret âleminin de geniş bir ne- fes alarak — karşılıyacağına — şüphe yoktur. Vakıt: Yeni karar umumi bir mem- Bu damar buğday başta olmak “üzere kububattır. Son Posta: Çiftçi ve tücear sevinç içinde âdeta bayram yapıyor. Yeni Sabalı: (Hüseyin Cahit Yal- çın): Yeni hükümet, halkın en esaslı bir ihtiyacını tatmin yolu üzerinde durmakla bütün memleketin muhab- ri Zaman ki ya Çinliler Japonları çevirmesinler, yahut ta daponlar Çinlileri kuşat- masınlar, Bu beş küşur yıldır böyle devam ediyor, kim bilir daha kaç sene de hüöyle deyamı edecektir, Ci J. bu müceği lesini yalnız mihverle harp halinde olan demokrasiler değil, bütün Is. lâm dünyası da merak, heyecan ve takdirle takip ediyor. Bu duyguları doğuran başlıca iki sebep vardır: Biri, Çinde 50 milyonu bulan büyük bir Islâm kütlesi bulunması, ikincisi de yine büyük sayıda Müslümanın ya Felemenk Hindistanındakiler gi- bi ya şimdiden mihver baskısı al- tına girmiş bulunması, yahut Hin- distan ve Arap âlemindekiler gihi mihver tehlikesinden udlı;e duymuş olmâsıdır. * Gençlerinin çoğu Mareşal Çan - Kay - Şek'in davetine uyarak Ja- ponyaya karşı harp eden 50 milyon- Tuk Çin Islâm” camiasının, mihver devletlerinden Ttalyanın — nüfusuna üstün olduğu düşünülürse işin ö. nemi meydana çıkar. — Çinde Islâm birliğinin kurucusu ve Çin genel kurmayının azası olan bir Müslüman, Mareşal Çan - Kay- Şek'in sağ koludur. Japonlara karşı muhtelif harekâtı idare eden gene: üçü de Müh Oteki Çinlileri hesaba katmadan 50 milyonluk bir camianım en kötü bir hesapla Ve en âşağı 5 milyon as. ker çıkâaracağı göz önüne getirilir- se Islâm dünyasının ve hele Çine komşu olan Hindistandaki Müslü- manların Çin - Japon harbini no derin bir ilgi ile ve Çinin kazanma. sını diliyerek takip edecekleri ko- lıyı-a' anlaşılır. 'KÖR KADI Şık bir. otomobil hırsızı Evvelki gece, Beyoğlunda Parko. teli önünde bir hırsızlık vakası öl- muş, Italyan sefareti hava ve kara ataşemiliteri Aleksandr — Velise ait 600 plâka numralı hususi otomobil kaçırılmıştır. Vaka gecesi akşam- sa- at 23 te, şık giyinmiş bir şahıs o- telden çıktıktan sonra, bir müddet durmuş ve bir hamilede otomobile at. lyarak Taksim yolunu — tutmuştur. Hâdiseyi gören otel kapıcısnın ihba- rı üzerine Beyoğlu Emniyet âmirliği işe el koymuştur. Yapılan seri ta- kipten kurtulamıyacağını hisseden Şık hirsiz otomobili bırakarak kaç- mıştır. Otomobil sahibine teslim e. dilmiş ve hüviyeti tesbit olunan şık hırsızın yakalanması için harekete geçilmiştir. Çukolata fiyatları tetkik ediliyor Çukolata fiyatlarımda son günler- deki yükselme alâkalıların dikkatini çekmiştir. Yapılan ilk tetkikler bu yükselişin gayri tabii oldüğu neti- cesini vermiştir. Incelemelere daha esaslı bir şekilde devam edilmekte- dir. Tam zamanında yapılan müda. halenin fiyatları bir hayli düşürece- ği de muhakkak görülmektedir. bet ve Hiyakat ş Işte size hükümetin son kararı hak kında kendimi hiç yormadan güzel bir methiye yazdım. Hayırlı değişik- liği öven yukardaki satarlarda mebus in ve sahibi mebus o. muniyet di | refaha kavuşturacak ve halkı sıkın- | tıdan kurtaracak olan bu kararı Iz. | mir gazeteleri de alkışhıyorlar. lan gazetelerin payı bulunması — da Tathsert Genbire içeri harman yerine çevirmişler. uyandım. dre; tekrar sarıldı ve öptü. kahayı duyunca; — Bak nasil gülüyorlar? l diye sordu. denecek bir yaşta Ş AZ gida verilen fareler, vasati olarak 1430 gün, yani insan hayatına nis- betle 143 sene yaşamışlardır. Bun- ların kan tazyikleri az olmuş, bün- yelerinin faaliyet hızı yavaş kalmış, fakat diğerlerinden çok fazla ömür sürmüşlerdir. Bundan çıkacak netice şu ki, faz. la gıda vücudu besliyecek yerde ze- hir olmaktadır. Çocuklara zorla ar. zularımdan fazla yemek yedirilmesi, çocuğa bir İyllik sayılmaz, küçük çocuklar henlh tabii — istidatlarını kay fazla yemek bale ait projeler ni mesut hissederler. — Evet.. siz olması« sıl gülüyor. Belki de biz içini sikiyöruz. musun Valentine? Gaston uzaklardan çınlıyan bu kah. Acaba ne — Sevişen gençler ne konuşur. İstik- yaparlar; öpüşürler.. her şeyi hoş ve güzel görerek kendileri. şüphesiz ki böyledir. Fakat beni mahzun eden bir taraf var, o da Colette'in bizlerle daima durgun ve ses. hâlbuki bak başkalarile na- — Atcaba? Sen de benimle sıkılıyor — Bir dakika bile sıkılmadım. acaip mektep — hocasına benzeyen bir adam girmiş, etrafında da üç yüz kadar çocuk varmış, hemen bah- çedeki çileklere hücum etmişler. Etraft Aman! banın ölfkesini görseydin. O korku ile Ba, Colette kahkahalarla gülüyordu. An, lentine? u baba... ki — Bunu nasıl şsöyliyebiliyorsun Va- Etrafı bir süküt kapladı, komşsu köy- lerden iki köpek havlamağa başladı. — A« canim az kalsın unutuyordum: Büu sşbah Louis Gontran'dan bir mek, tup aldım. Biliyorsun ya şu yedi çocuk- Çocuklarının en büyüğü as- len gelecekmiş. bir kücük matbaa ak istiyormuş, ıermaye:ye !hliyacı Yazan: Anür& Maurois Çeviren: Rezzan A. E. YALMAN Kd yaklaşıyordu. — Romilli'lerin oturmüş oldukları tarafa geldiler. Tam © sırada uzaktan parlak bir ışık görün. dü. Gaston söze başladı: — Şu ışığı gördünüz mü? Postahane- nin önünde bir araba durdu. Colette, Andre'nin kolunu sıktı. Hep * Gençler birden sustular. nı dü.—," varmış, acaba bir . Üür misin? diye soruyor. — Ne kadar istiyor? — Otuz bin frank! — Seninle başbaşa d h olmuyor musun? zevklerini ve ölçülerini kaybediyar. lar, Hele yazın iştahsız Çoculkdlara zorla haddinden tazla yemek yedir. mekten çekimmek lüzımdır. — Bilâkis.. de oturacaktır. Evden ayrılıp memnanunum.- sana bir şey İtiraf ede yim mi? Ben Colette'i şüphesiz ki çok severim. Mademki bize yakın bir verde diye evi cak. — A hayır.. ben bu Gontran'lardan biktim artık.. boş yere sokağa atacak o!uz bin !vukun yok. Hem Colette'in i büna epey pahaltya mal ola- — Sana bu parayi mutlaka ver diye ısrar etmiyorum. Sadece mek$upta ya- zı!an ŞCYIeri anlatıyorum. Şu halde ve, dı. Kaç defalar b yıldızları seyretmişti. Bir müddet son, ra bu yıldızlar yerlerini değiştirecek ve kışlık vaziyetlerini alacaklardı. Birkaç dakika sonra, saat ona doğru, kocaman bir gece kuşu gündelik avından yuvası. na dönecekti. Hayatinın en mühim der- di olan Colett'in doğum şekli hayatları, na giren bu güzel halledilmişti. O da yanında oturan Va- lentine'in kolunu yavaşça sıktı. Bu muınkm değil derim, olur biter. * Colette ile Andre bu sakin ve dümdüz köy muhiti İçinde mesut yaşıyacakları. - Gaston geçmiş ön sene- nin tatlı ve pürüzsüz saadetini hatiria- kalktı. Brenilh'e de babasile geldi. korkan Vâalentine onları beklemek üze- re odasına çiktı. haltni Söyliyecek ne vardı? Arabayı hazırladı Eylül sonunda — Saviniaçlar köyden indiler. Romilli'ler ayrılığı daha az elem, li ve daha kısa yapmak için Colette'i Noel yortuları için Parise götürmeğe karar verdiler. Andre de paskalya ta. tilinde Breuilh'e gelecekti. Birinciteşrin ayt çok Büzel geçti. uzun uzun gezintiler yaptılar. Ormanlar. da dolaştılar. Bir çok ağaçlar hâlâ yaz muhafaza etmişti. Fakat çayır. larım kenarında yükselen kavak ağaç. larınm yaprakarı açık sarı bir renk al- mıştı. Bunlar havada bir müddet uçuş. tuktan sonra döne döne otların üzerine dökülüyordu. Yeşil zemin ve Andre'yi götürmeğe hazırlandı. Colette Akşam serinliğinden Xv Colette'le babası üstüna, gz TESAİD NN ef vt 18 TEMMUZ 1942 CUMARTESİ AY 7 — GÜN 199 — Hızır 4 RUMİ 1358 — TEMMUZ $ HİCRİ 1361 — RECEP 4 VAKİT ZEVALİ EZANİ GÜNEŞ 5,43 9,05 ÖGLE 13,20 4,42 İKİNDİ 17,18 8,40 AKŞAM 20,38 12,00 YATSI 22,34 1,56 İMSAK 3,32 6,54 W İmam bayıldı ün yine bir kap yemek üzerin. de epeyce düşündüm. Haya- ların sıcak gitmesi ve iyi sade yağ olmaması beni düşündürdü. Nihayet aklıma bir. imambayıldı. yapmak geldi. Sokaktan geçen bir sebzeciyi dur- durdum, ik; kilo habeş renginde yerli ve güzel patlıcan aldım, bir kilo da â ibinal Gizücd altın paralar gibi parlı. gök kubbedeki — sarı y gili altin na doğru yu bakır ve genç Andre ile ralr birer Biran — patları gsonra gece kuşu uçtu. Gaston yerinden yordu. Beyaz gökteki hafif söğüt ağaç- larınin dalları da kuruyordu- İnce çiz, başlı. yordu. Kiraz ağaçları oraya buraya bi- rer kizil renk veriyor. Preyssac şatosu, İkinciteşrinde donlar başladı ve kasım, mahvoldu. Patlıcanları güzel oydum, biraz zeytin yağında hafifçe kızarttıktan sonra bol soğan, az baharir, biberli, ve salçalı harcla içlerini dökülmeği giden yolun iki tarafında ko. renkli kestane ağaçları iki sı- parmaklık gibi duruyordu. On iki ikinciteşrin (Arkası var) <e efsililileseş Uöe'ie ee sALakki . doldurdum. Uzerlerine — birer parça büyükçe domates koydum. Bir ten. tereye istif ettim. Az su ilâvesile ha- fif hafif kaynattım. Tam kıyamında ateşten indirdim. Yanma bir salata ile vişne kompostosu ilüve ederek günlük yemeği tamamladım. EV KADINI e Eegdnl