Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
——A4J4 OKUYUCU ————MEK TUPLARI Gençlık Okumuyor $ im- zalarla hayli yazı yazılmakta ol- masına rağmen gençlik okumu- yor. Herhangi bir liseli gence so- rarsanız ne okursunuz diye! Ala- cağınız düşüncesiz bir cevap şu- dur: Her şey.. Halbuki bu gencin hiçbir şey okumadığına inanınız. Çünkü herhangi bir mevzu veya hüdiseye dair ne okudunuz — diye sorsanız hiç bir cevap — veremez. Bunun sebebi nedir? Bunda baş- lıca âmiller, eğlence yerlerinin çok luğu, sinemalar, spor — eğlencele- ridir. İşte bundan dolayı gençlik okumuyor... Henüzz okumanın zev- kini almıyan bir çok gençler var. Bence okumak için okutmak lâzım dır. Hele fikir mecmualarını ve- ını hiçbir genç okumu- Okunan kitaplar ya ki yor diyebilirim. şunlardır: Aşk romanları, muga- zinler, sinema hareketleri, spor mecmuaları, hikâyele Yalnız bu mudur gençlerimizin öğrenecekle- Ti? Kanaatimce her zevk gibi o- kumak zevkini de talebeye aşı- lamak lâzımdır. Bir lise talebe- sine Namık Kemalin hangi devirde yaşadığını sordum da muvafık bir cevap alamadım., Memleketimizde her şeyden evvel talebenin fikri temayüllerini yükseltecek — müna- kaşalı konferansları arttırmalıdır. Mektep kütüphanelerinden behe- mehal roman ve hikâye kitapları- nt kaldırmalıdır. s, K. 9 Beşiktaş Fener Maçında Hâkem Olacak İdarecilik Düşünceleri Yarım Şeref stadında bugüne ka-| Hiç şüphe yok ki, bir idareci ka- dar şampiyonada hiçbir mdğmbıyotı fasile buna da Fenerlilerin tam kad- hattâ beraberlik kaydetmemiş olan ırolarım çıkarmak — istemiyecekleri Beşiktaş ile Fenerbahçeyi karşı kar-| cevabını vermek icap eder. Şşıya göreceğiz. Fenerbahçeliler öyle zannediyoruz ki, siyah beyazlılar karşısına en kuv vetli şekillerile çıkacaklardır. Kale- de Cihadı, müdafaada eski klübü ol- mak dolayısile oynayamıyacak olan Taci hariç, Lebip, Cemali, muavin hattında Ömer, Esat, Fikret, hücum- | da da küçük Fikret Naci, Yaşar ve- ya Naim, Niyazi, Rebiiyi göreceğiz, Beşiktaş takımına gelince: Sıynh! Beyazlılar için bir çok rivayetler do- laşıyor. Hakkı, Şeref ve askerliği dolayısile de İbrahim ile lrmseyınmI oynayamıyacağı söyleniyor. Bu vaziyet dahilinde Beşiktaş ta- kımının sahada zayıf bir kadro ile görüneceğini bu suretle Fenerbahçe- nin galibiyetini evvelden kabul et- mek icap eder. Gönül isterdi ki, Beşiktaş sahada, en küvvetli şeklile görülsün, Fener- bahçeliler de hiç yenilmemiş berabere dahi kalmamış bir takrmı yenmek azmile oynasın ve ortaya çok zevkle Beyredilecek bir maç çıksın! Beşiktaşın böyle mühim bir maça, zayıf kadro ile çıkmasını idareci Bgözüyle şöyle tahlil edebiliriz. Hiç şüphe yok ki, oynadığı 17 mMmaçı beraberesiz olarak galibiyetle bitirerek İstanbul şampiyonluğuna | ulaşmak kolay bir şey değildir. Si- yah beyazlılar bu muvaffakıyeti cl- de etmiş bulunuyorlar. Şampiyaoana- da hiç rolü olmıyan bir tek maçları kalıyor. En kuvvetli rakiplerile oy- nayacaklardır. Devamlı galibiyetlerin hızı ile yürüyen bir-takım milli kü- me maçları arifesinde tabiatile hiç rolü olmiyan bir maçta ortaya atıl- maz. İşte Beşiktaş idarecileri de bu- nu düşünerek tam takımlarını or- taya koyarak melhuz bir mağlübiye- te uğratmak istememişlerdir. Bu dü- şŞüncedir ki, şampiyon takımı zayıf bir kadro ile çıkarmak yoluna götür- müştür. Şunu da şurada yine işaret etme- den geçemiyeceğiz ki, belki Beşik- taşlılar bu düşüncelerini bir tarafa bırakarak son oyunlarını da galibi- yetle bitirmek için tam takımla çı- kabilirler, Bu vaziyet dahilinde dü- şŞünülmesi lâzım gelen bir nokta ka- İryor. O da şudür: Acaba Fenerbah- çeliler de zayıf bir Beşiktaş karşı- sında tam kadrolarmı ortaya koy- mak istiyecekler midir? Kemal ONAN Erkek Liseler Voleybol Maçları Erkek hHiseleri arasındaki voleybol maçlarına dün öğleden sonra Emin- önü ve Beyeğlu hatkevlerinde devam | edilmiştir. 15 -2 - 94T ee e ! : RELİRİNA . ğ SDRĞR a Haftanın filmlerinden: «Bu Kadın Benimdir» filminin en güzel bir sahnesi Ateşle Pamuk Eminönü Haelkevinde ilk karşılaş- ma Yüce Ülkü - Vefa arasında oy- | 7,19-17,15-7 Yü-| Ranmış ve 5 - ce Ülkü kazanmıştır. Onun ismi daha buralara eriş- |medi, Fakat Holivuttan her geç- İkinci müsabaka Taksim Lisesi i-|tiği yolda onu görenler duralar, le Şişli Terakki arasında yapılmış, ıve «Bak Bruce Humbert One» 15 - 6, 15 - 10 Şili Terakki galip gel- miştir. Beyoğlu Halkevinde de Haydarpa- 2,10-15,15-9,! 15 - 11,| Şa - Boğaziçi, 15 - Işık Darüşafakayı 4 - 15, 15 - mağlüp etmiştir. Hâkim ve Müddeiumumi- lerin Terfi Listaleri Geldi Adltiye Vekâletinde toplanan tef- rik komisyonu vazifesini ikmal et- miştir. | Vekâlet, terfie hak kazanan hâkim | ve müddeiumumilerin listelerini alâ- | kadarlara telgrafla tebliğ etmiştir. | Dün de kırk beş kişilik bir terfi lis- tesi İstanbul müddetumumiliğine bil- dirilmiştir. Bu listeden müddeiumu- mi muavinlerinden bir —çoklarının terfie hak kazandıkları anlaşılmak- tadır. Muavinlerden Cemal Köseoğ- u, Sabri Kösebay ile Übeyt Kilise- ralıoğlu tercihan terfie lâyık görül- ir. Müddi listeyi alâkadarlara göndermiştir. İtirazları olanlar bir ay içinde vekâlete mü- racaat etmek hakkını haizdirler. 14 Yaşındaki Katilin Muhak sine Devam Edildi İkinci ağır ceza mahkemesi dün, Halit isminde on dört yaşında bir katilin duruşmasına devam etti. Ha- Ht geçen sene Tahtakalede Osman isminde 25 yaşlarında bir genci kar- nıma kama saplıyarak — öldürmüştü. Kendisini müdafaa ederken, namu- sunu ti korumak di bu işi yaptığını söylemiştir. Hüseyin, Aziz, Cemal, Kemal ve Mevitit is- minde de beş müdafaa şahidi gös- termiştir. Muhakeme, şahitlerin çağırılması için talik edilmiştir. SUM AL B ERTP GİNETTE LECLERC ile beraber nefis bir gidip görünüz. Bu fiklmde sizi Bugün saat | de METROPOLİTEN ( Hayat Güzeldir ) Hareketli, Hakikatli ve İhtiraslı büyük aşk filmini mutlaka sokaklarını dolaştıracaklardır. landa servet, | ER — REJEAN'ın ve ANDRE BRÜLE tarzda yarattıkları Parisin esrarengiz gecelerini ve tenzilâth matine SqıuııııEıı HEDDY LAMARR SPENÇER TRACY TÜRKÇE sözlü Nüshası iPEK MELEK Sını—malarında müthiş bir muvaffakiyetle gösterilmektedir. Ayrıca: FOKS, dünya havadisleri ün saat | ve 2,30 da tenzilâtlı matine Nefis Filmi | Benııııılır ve Otu ınal dilde Onda öyle bir sihir varmış ki bir şöhret — yaratabili- yormuş. Bir gün Holivut bulvarında pat Regan ismindeki benbere gitmiş. Bir yandan tıraş oluyor, bir yan- dan da tırnaklarını temizletiyor- muş. Bir aralık gözü, tırnaklarını yapan kızcağıza ilişmiş, Bakmış, güzel kız.. Kızıla çalan saçlarının fotojenik olacağını —düşünmüş.. ve, bu sefer alâkası uyanaıak kızı İki Yıldız, Reklâm İçin Nışanlı Gibi Gösterile Gösterile Nihayet Ciddi Olarak N.şanlandılar Ve bir reklâm olsun diye: ya- nına Richard Greeni vermişler «Bu da senin yalandan nişanlın» demişler, Adama kırk gün : sin!> deseler sahiden Onlara da o kadar çok şanlısınız! Birbirinizi çıldırasıya seviyorsunuz!» denmiş ki niha- yet sahiden sevişmiye başlamış- lar ve sahiden nişanlanmıya, hat- tâ evlenmiye karar vermişler. Bu işe Holivutta herkes şaşa kalmış.. Biz şaşmadık doğrusu. Çünkü « Ateşi maşa ile tut ! » gitmiş, orada makyajcının elin-ı den kurtulduktan sonra kendini tanıyamaz olmuş.. Ne ise orada tecrübe kordelâ- sını çevirmiş ve tabii fevkalâde muvaffak olmuş, çünkü muvaf- fak olamamış olsaydı bütün bu hikâyenin mânası kalmazdı.. Evet, muvaffak olmuş, Holivut tedbirlidir. Yalnız gü- zellik, fotojeni, tatlı bir ses onu tatmin etmez. Altı ay müddetle Arleen yürümesini, dans etme- sini, gül. spor ya öğrenmiye çalışmış.. Ve nihayet WW"n" Baxter ve Froddıe Bart- «Sen deli- delirinmiş. «Siz ni- fakat göyle baştan aşağı bu-_ l ile «Kid ismin- | « Ateşle pamuk' bir arada dur- Tanmml?__vhldbî artisti taklide | de bir film çevinmrş.. Butun ga-|maz » diyen ata sözlerinin pek özenmediğini görmüş.. Holivut- | zeteler ondan bahsetmiye başla- tan, bütün sokakların ve mağa- zaların Garbolar, Marlenler, Kravfortlarla dolup taştığı şu za- manda, güzel bir kızın bunlardan hiçbirine benzemeğe — uğraşma- ması hoşuna gitmiş.. — Sizin isminiz ne?. diye sor- muş. » — Arleen Whelan. — Peki Arleen Whelan. film çevinmek hoşunuza gider mi a- caba? Arleen dona kalmiş. Holivut- ta, zavallı kızlara büyük vaadler- »de bulunarak kandıranlara adım başında rastlanır. Arleen bu te- miz pak adamın kendisiyle sade- ce alay ettiğini sanmış : — Fakat, demiş, Bay Pat Re- gan'ın müsaadesi olmadan bura- dan Aayrılmama imkân yokki.. Bruce Humbert One ona, yir- mi dört saatlik izin aldıktan ve XX inci Siöcle FoX stüdyoların- da kısacık bir tecrübe kordelâsı çevirttikten sonna kendisiyle alay edilmediğini anlamış. Şimdiye ikadar artist olmak hiç hatırından geçmemişmiş, gü- zel olduğunu biliyormuş amma yalnız güzelliğin artist olmak için kâfi olmadığını da takdir edi- yormuş.. Ah yarabbi, br muvaf- |fak olsa da biraz para kazansa, |yarını düşünmeden bir çiçek sa-| saramadan İşte Arleen düşüncelerle tın alabilse bütçesini bu taksiye binebilse.. (o günü hep böyle geçirmiş. Ertesi gün FoX stüdyolarına YAAN BUGÜNKÜ PROGRAM 8 Program 8.08 Ajans haberleri 8.18 Hafif parçalar 8.45 9 Ev kadını yemek listesi 13.30 Program, 13.33 Türkçe plâk- lar 13.50 Ajans haberleri 14.05 Türk | çe plâklar programının devamı 14.20 Riyaseti cümhur bandosu 15 Cazband (PL) 15.30 Konser (Ankara devlet konservatuvarından naklen). 18 Program 18.03 Radyo caz or- kestrası 18.40 Halk türkü ve oyun; ları 19 Konuşma 19.15 Tanburi Ce- milin saz semaileri 19.380 Ajans ha- berleri 19:45 Radyo fasıl heyeti 20.15 Radyo gazetesi 20.45 Karışık şarkı- lar 2115 Konuşma (Bibliografya) 21.30 Radyo salon orkestrası 22.30 Ajans haberleri 22.50 Konuş- ma (İngilizce - Yalnız kısa dalga postasile) 22.50Cazband 23.25 28.30 Kapanış. de boş lâf olmadığını zaten bili- yorduk, z Hakiki Artist Neler Bilmeli ? Sinemada Şöhretin Doğduğu Ve Öldüğü Yer Sinema seyircisi biraz da ecza-' kolay değildir. Bir artist, | mışlar.. K Yar Ermenileri — NiÇiN — ve Nasil Aldattılar? İttihat ve Terakkiye Bir İhbar Kimler Bu İhbar Üzerine İttihat vt Terakki Harekete G eçmğfl Anlatan: Pantikyan — Yazan: M. Sılır (Tercüme ve iktibas hakkı mahfuzdur| (Markar) m ihbarı kuru bir söz-|nı İskenderunda kurulmuştu. den ibaret değildi. Namı, komitacı- lar tarafından nefret ve lânetle yâ- CU dan, Amerikadan, Rusyadan İ dedilen, o günün başı dönük rı tarafından da aforoz edilerek Er- meni camiasından adı silinen bu fe- dakâr ihtiyar Ermeni, Talât Beye, Kafkas Ermeni — komitacılarından (Toman Tomanyan) ın yazdığı ve komitanın bastırıp gizlice dağıttır- dığı (Müdafaai şahsiye için Erme- nilere talimat) adlı birer risale de vermişti. Bu risalede, ihtilâlde kullanılacak silâh cinslerinden ve bunların teda- riki için alımacak tedbirlerden bah- settikten sonra, Ermeni köy ve y ihtilâlin r i tal teşkil odi lecek hükümette kendilerne bol Müğ İL ve salâhiyetli birer mevki düşünen sekiz on fırsat Kafkas Ermenilerinden ( Tıroyan) ııı reisliği altımda AU * k KU lehaşx mahut Antranik ile ismi pek çok geçecek olan bu adam, Çarlık Rusyanın Ermeni ile meşgul olan teşkilâtmda M bir mevki sahibi idi. Ermeni cıları arasında da, o günler için, SAat baş 4 ve | da k teşkilât tarif ediliyor, mıntakalarda üçer ki- şilik erkânı harbiye heyetleri kurul- ması tavsiye ediliyordu. İcabında ya pılacak silâh ve cephane tevziatı hakkında malümat veriliyordu. İhtilâle nasıl başlanılacağı, Türk kuvvet ve nüfuzu vardı. Yapılacak ihtilâl için w!d“ üzere, komitaların Amerika, —, Bulgaristan ve Rusya şubeleri “"” fından gönderilmiş olan seksen $8 köy ve ımın nasıl da uzun uzun tarif edildikten sonra, hareketlerin icra tarzları hakkmda fafsilâtlı malümat veriliyordu. (1) İttihat ve Terakki, bu ihbar üze- rine derhal harekete geçmiş, aldığı ciddi tedbirler, giriştiği şiddetli te- şebbüslerle Kilikyadaki muvakkat bir zaman için sindirmiş komitacıları | Vakit buldukça da, ihtilâl mnı sında teşkil edilen 9etelerl idare hç decek başı M iyetinde komita len zevk ve sefahati gölgede altım, bu herifin elinde bıuunıı!*' paraları dilediği gibi harcıyordu. ları ile birlikte, vur patlasm çal nasın sözü ile tavsif edilmek cak bir tarzda eğleniyor, şuradan ğ; radan getirttikleri kimsesiz j kızlarınm — ırzlarını kırleuyodl#ş, ve habasetlerinin — önüne i Ne yazık ki, teşebbüsün asıl tertip ve idarecilerini ele geçirmek, parla- mak Üzere bulunan ihtilâl ateşini büsbütün söndürmek — muvaffakıye- tini gösterememişti. Hıyanet ve fe- satların büyük elemanları birer bı- rer memleketi terketmiş, —aldatılan ve her vakitki gibi komitacılar ta- rafından büyük varlıkları ellerinden alınan yerli Ermeniler de gaflet ve hamakatlerinin cezasını bir dera daha çekmişlerdi. bol vaatlerle gidecekleri yerlere “ lâmetliyorlardı. İşin tuhafı, bu goy” suzların sefahatlerine, yüz di cak dereceyi aşan rezaletlerine İskenderun Ermenileri, ne de heY te bulunan ve fedaileri takdis & lerile teşvik ve teşcie memur © hürmetlü papas efendiler ses ÇIle miyorlardı. Bilâkis göz yumuyor, bu menetsiz heriflerden, korküdan daha Bu esnada, gerek Patri temsil gden uğursuz mahlüklar ve ve keramet y B Nihayet, ihtilâ! başladı. İsyan Mf gerekse bi güya | tal Ocma.nlı Ermenmğinl temsil — eden , ortaya at dı. Hükümeti de, İttihat ve Terakki Fırkasımı da, misline çok ender te- sadüf edilen hokkabazlıklarla, pek uyuttular diyemez isem de, bir müd- det için pek güzel oyalamışlardı. A- çıkçası aldatmışlar, işi örtbas yap- mışlardı. Bu işte iki yijzlülük ya- panları isimleri ile bu sütunlarda teş hir etmeği, elyevm hayatta bulunan ve aramızda yaşıyan suçsuz oğul ve cıya benzer, Etiket yapıştırmağa için artık ikinci bir şahsiyet halini bayılır. Kendisine yeni bir aktör alan bir kalıba girdi mi, artık hep takdim edilir edilmez, derhal 0- ayni yapmak elbette ki yeni bir na bir kategori araştırmağa baş- tip yaratmaktan çok daha az yo- lar. Biçare aktör kendisine mü- rucudur. Bunu göz önünde tuta- nasip görülen sınıfa girmeğe, ken. rak, seyircinin arzusu devam et- disi için tesbit edilen tipe uyma- tiği müddetçe artiste ayni tip mu- ğa er geç mecbur kalır. Çünkü hafaza ettirilir. Fakat, şirket mü- film şirketleri ve sahne vazıları dürleri de, sahne vazıı da, halkın da bu ihtisas meselesine fazla e- isteği demek kendi menfaatleri hemmiyet verirler. Artiste müte- demek olduğunu çoktan kavra- madiyen, muvaffakiyetini temin mışlardır. Seyircide bıkkınlık alâ. etmiş olan filmdeki rolüne ben- metleri belirir belirmez hemen zer roller verirler. Vişe koyulur, sanatkâra başka bir Halka her zaman, beklediği, tarz ilham eder, başka bir adam umduğu gibi eser vermekte hak- vücude getirirler: OCharles Boyer' h mıdırlar? hiç zannetmiyoruz. in hep ağır başlı rollerden sonra |Bir şey bir defa hoşuna gidebilir «Tovarich» deki şahsiyeti gibi İre |fakat her zaman ayni şey tekrar ne Dunnenin birçok dramlar çe- tor bir vaziyete dü- şürmeği muvafık görmediğim — için, hâdiseyi de faillerini de kapalı geç- meyi daha münasip buluyorum. Otuz bir marttaki irtica hâdisesi, Ermeni komitacılarına — kaçırılmaz bir fırsat hazırlamıştı. Patrikhane, ve ittihadı, o sırada tedip ve idareyi tebdil — için vâki —meşguliyetinden istifade ile, Kilikyadaki isyan teşekküllerini he- men yenilediler. Az bir zaman sön- ra da hareket emrini verdiler. Bir kaç ay evveli yapılan tahki- katta her nasılsa kurtarmıya muvaffak o- lan soysuz piskopos (Muşeğ), isyan mıntakasmdaki kasabaları birer bi- rer gezdi. Kliselerde toplanan Erme- nileri ihtilâ! ve isyana teşvik etti. Papas (Tanilyan) da kliselere gün- lük yerine barut tütsüsü verdi. Er- menileri hükümete karşı isyana, İs- i kasaba ve imhası kararlaştırılan islâmların lerine siyah boyalarla birer haç *T reti konulmuş sokaklara yaftalar gi sılmıştı. Eli kanlı komitacılar taraf dağılmıştı.. Yollar köyler basılmıştı. Kasabalarda erkek ve kadın müslümanlara ).j ruz ediliyor, rastlanan - askere, N darmaya kurşun sıkılıyordu. T& bu kahpece taarruza duçar olan *'w lâmlar da eli bağlı kalmış, mütet” rızlara diz çöküp yalvarmış ğ di. Onlar da silâha sarılmış, k! kanlı bir cenk başlamıtı. Şu ciheti, anlattıklarımı mek zahmet ve külfetine kıw arkadı bilhassa söy komitacr denilen, milliyetçi ve T! kâr görünen o soysuz ve hırsız riflerin o esnadaki vııziyetıermı barüz ettirmek isterim ki, İsi ı“' runda (Ohanes Tıroyan) m reist” altımda (muhtelit idare heyeti) n;ı mı ile toplanan bu herifler, dahâ silâh patlar patlamaz, zevklurln' Jet ettikleri kızları, kadınları ve salarımda mevcut paraları hopll!nğ ca Beyrut tarikile Iskend:riyeyi vüştular, ihtilâl mmtakasmdaki gir makları acı âkibetleri ile baş bıraktılar. Aldatılan ve isyan lw ne atılan Zavallılar cehalet ve ğ letlerinin cezasını kan dökı-rell.!..( vererek öderlerken, soyguncu Başıları da beri tarafta gönül eğit | diriyor, zesk sürüyorlardı. edilirse çabuk bıkılacağı tabiidir. virdikten sonra «Gel barışalım» | tâm ahaliyi kıtı! ve imhaya sevk Ayni mevzu, başka başka tarzlar- filmindeki tipi gibi.. Şarlonun | için, tt (1) Ermeni ihtilâlcileri blllwıw di EbA ed"l İA ; son filminde bastonunu, melon |lar vaadetti. Velhasıl efkük da hep bu F a Hade edi'se öle, yine - 3YN sapkasını, koca — pabuçlarımı bile | renr gibi bin . tavsiyeettiği esaslara mânayı taşır ve nihâayet usanç ve- (. g D D attığı iştel © ee Taş gee Pa eat alipliele . Vai c | tir. — |bu değişikliklere bir türlü alışa- | Meselâ Fernandel'in Madam mıyanlar ortadan çekilmeğe mah- |Husson'un Gül Fidanı ismindeki kümdurlar: Birbirine benziyen |Filmde yarattığı şahsiyet büyük birkaç filmden sonra bir daha |bir muvaffakiyet 1 idı. İşte o gözükmiyen Milton (Bubul) gi- lzaman bu zamandır, ister sivil, bi.. |ister asker olsun, bütün, alık ser- Hakiki bir artist, sanat ve men |sem delikanlı rolleri onun için faat namına her kalıba girmesini |biçilmiş kaftandır dediler. Aptal bilmelidir. Şöhret bir film ile do- İrolü oynaya oynaya adamcağız ğar ve bir film ile ölür, aşk nasıl aptala döndü. Fernandel'i seyir- bir bakışla doğar bir bakışla ö- cinin başka türlü tasavvur edebil. | lürse:... mesine imkân bırakilmadı, Bundan başka bir de jön prö- Lit el fi miye tipi vardır ki seyirci «Bık- Meı ludü Şerif tım artık!» dediği zaman ona hak | Divanı Müuhasebat — azalığından vermemek mümkün değildir. Hiç |mütekait kıymetli — maliyecilerimiz- ihtiyarlamak istemiyen, büyük den merhum Hasan Zeki Apakm anne, büyük baba olabilecek ya- şa geldiği halde, hâlâ anne, ba- ba rollerine bile çıkarılmıyan ar- tistler. Bunlar acaba san'at kabi- liyetlerini âşık rolünden başka bir yerde gösteremiyorlar mı?.. Şahsiyet değiştirmek o kadar ruhuna ithafen yarımki pazar günü öğle de, istasyon kammmdakı Zlhnıpışa camiinde Hafız Burhan ve arkadaş- ları tarafından mevlüdü şerif okuna- caktır. Merhumu — sevenler ve isti- yenler teşrif edebilirler. SOKUNUZ . - Malatya Lisesinde B - 1167 so- ruyor: 1938 senesinde çıkan (Ço- cuk Gazetesi) nin haftalık dersler halinde neşretmiye başladığı «da- pon Döğüşü» tefrikaları kitap ha- linde neşredilmiş midir ? CEVAP — Çocuk Gazetesinin Japon Düğüşü tefr kitap SO YLIYELİM | Çocuk Gazetesinde Japon Döğüşü murlarını gidermek için fenni Bf den itibaren derinliklerde çamuru gidermek için fenni re vardır. F'akat bu çare büyük bir paraya mütevakkıftır. pvvelk | halinde basılmadığı anlaşılmıştır. Bu gazete, halen intişar etme- mektedir. Eyüpte iskele Orhan K e deresini iyice temizle | mek, iki tarafma rıhtım yap! Har )ını- sene bu dereyi taramak, Kaya soruyor: Halicin soluk ren- gini, gittikçe artmakta olan ça- M N MA AA LA G S a c v a .. D .- RODA CA