Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
“YATAN — Çok Geçmeden İki Lenger Yoğurtlu Kebap ve Bir Koca Desti de Su Geldi GRd5 — Allhü ekber Allhü ekber. Fakat anrtık hayal nihayetlen- mişti ve hakikat ümit verici bir güneş ışığı gibi beyninin içine sü- zülüp giriyordu. Paslı demir kapının bir anah- tarla açılmasına benziyen bir g- cırtı mahzenin içine bir ümit ışı- ğı dolduruyor ve boğuk bir ses onun adını haykırıyordu. — Hızır! Bre Hızır neredesin! Ses ver... Hızır ümidin verdiği kuvvetle ayağa kalkıyor, ciğerlerini dol- dura doldura nefes aldıktan son- ra: — Buradayım. Dursun burada yam, diye gürlemeğe — çalışıyor- du. Nihayet demir kapı — açılıyor ve dışarda, kapının önünde ya- nan bir meş'alenin ışığı korkunç mahzeni aydınlatıyor, bu aydın- lığın delâletile gürültüden birer kenara sinmiş iri farelerin ve bir- | çok haşeratın duvar kovuklarına | doğru kaçıştığı görülüyor, bu manzara Hızıra içinde hayannını en ıstıraplı. günlerini yaşadığı mahzenin dehşetini — gösteriyor- du. Kapının açılmasını müteakip önde elinde bir meşale taşıyan Dursun ve arkasında ellerinde bi. rer pala bulunan birkaç isyancı içeri daldılar ve derhal Hızırı ve Veliyi ıırtlayauk dışarı çıkardı- , lar. | Üç günden beri aç ve susuz | kalmış olmalarına rağmen dışarı | çıkarılan iki mahpus, temiz hava | ile ciğerlerini doldurunca gözleri- | ni açtılar. Yüzlerine serpilen su | ayni zamanda kuruyan dudakla- rını da slatmış olduğu için, çek- mekte oldukları susuzluk ıstıra- bını anlatabildiler. İki saatten beri Dursun isyan sergerdelerinin yanı başında yer almış ve zaman zaman onlara a- kıl etmiş ve hele ağa ka- pısını 300 kişilik bir şyı.m:ı muf- |olan Hızırla Veliyi yanı kaplamıştı ki, Hızırla Veliyi götüren kafilenin önüne Dursun geçip de halkı ite kaka iki yana savurmadıkça bu yolculuk devam edemez olmuştu. Dursun Hızırla Veliyi doğru Hasan Ağanın evi- ne götürmüştü. İsyanın patlamış ve isyancıların gittikçe şehre hâ- kim . olmağa basl lduğ öğre$en Hasan Ağa, derin bir en- dişe içindeydi. Bu endişe Hızır- dan henüz bir haber alamayışın- dan ve Hızıra şefaat için Fatma Sultan sarayına giden Safinazla hizmetçinin henüz geri dönme- miş olmasından ileri geliyordu. Dursun eve yaklaşınca önden koştu ve kapının tokmağını şid- detle vurdu. Hizmetçilerden ev- vel kapıya koşan Hasan Ağa Dur sunu görünce: — Bre ağa meraktan çatlıya- caktilim, ne hal, ne haber, diye sormaktan kendini alamadı. Dur- |sun birkaç kelime ile vaziyeti an- lattı. Uşakların yardımile hâlâ lâyıkiyle kendilerine gelememiş selâmlıktaki odalardan birine götürdüler ve büyük bir dikkat ve ihtimam ile (Arkası var) £ Soruyorlar? Bir okuyucumuz telefonla so- ruüyor ve diyor di: Hükümet, benzinden âzami su- rette istifade için hususi otomo- billerin kaldırılmasını ve taksi otomobillerin de tek ve çift ola- rak çalışmalarını kabul ederek tatbikata geçmiştir. Fakat Bele- diye eskisi gibi Şişli, Maçka, Kurtuluş otobüslerinin — Dolma- Şehir ve Memleket Haberleri eyyA . Milli Piyango Halkevinde Çekilecek Milli Piyangonun beşinci tertip plânmın birinci çekilişi bu ayın ye- disinde, saat 17 de Eminönü Halke- vi temsil salonunda yapılacaktır. Çe- kilişi takip arzusunda bulunan halka giriş için kartlar tevzi olunacaktır. Turfanda Kuzu, Bol Süt Silivri (Hususi) — Kaza dahilinde bulunan ağıllarda kuzu doğumu işi tamamile bitmiştir. Bir aylık kuzu- lar ayrı mandıralara alındığı için sütler de bollaşmış, yoğurt imaline hipleri süt satışına pek rağbet etme- başlanılmıştır. Bu sene, hayvan sa- mekte, daha ziyade kerema istihta- lini tercih eylemektedirler. Beyoğlu Eyüb'ün İmarı Belediyece Eyübün imarına ka. rar verilmiş ve bunun için de büt- çeye 300 bin İiralık bir tahsisat konmuştur. Hazınlanan projeye göre, iskelenin karşısındaki Ta- bakhane meydanı istimlâk edile- rek buraya büyük bir hükümet mahallesi kurulacaktır. Burada bir de Halkevi binası yapılmasına ka- rar verilmiştir. da istimlâk oknamk yermde ye- niden bir k ik binası in- süthanelerine ait olduğu söylenil birkaç krema makinesi civar köyler- deki mandıralarda şimdiden faaliyete geçirilmiştir. Krema makine sahiple- Ti, yoğurt imalâthanelerini endişeye düşürecek bir tarzda, sütlere talip olmakta ve fiyat arttırmaktadırlar. bu sebeple zaten kapsızlık yüzünden çırpmmakta olan yoğurtçuların endi- şeleri artmaktadır. ——— Tütün Ustası Yetiştirilecek Bursa (Vatan) — Geniş arazisi ve mebzul vesaiti bulunan bazı çiftçi- ler, tütüncülüğün ova köylerinde da- ha ziyade taammüm ve inkişafını temin için, İstanbulda bulunan İske- çe ve Kavala muhacirlerinden bir kaç tecrübeli tütüncünün mütehassıs sıfatile celbi ve diğer taraftan da, ilk tahsilini bitirmiş köy gençlerin- den onunun, Kartal ile Maltepe ara- sındaki tütün enstitüsüne tahsile gönderilmeleri — için anlaşmışlardır. Getirtilecek ustaların maaşları, ge- rekse tahsile gönderilecek gençlerin masrafları aralarında emece suretile ödenecektir. şa edilecektir. Eyüp iskelesinden Onaltı Mart Hazırlanan Projeye Göre İstanbulun Bu Tarihi Semti Cüzel Bir Şekil Alacak Şimdiki kaymakamlık binası | tır. yüp gençliği için ufak — mikyasta | bir spor sahası yapılmasına karar veriklmiştir. Şehitliklerine kadar bir cadde a- çılarak asfaltlanacaktır. Aynı za- manda ikinci bir cadde de Baha- riye ile Kâğıthaneyi birleştirecek- bir. Tarihi kıymeti haiz Eyüp ca- mimin etrafı da genişletilecek ve yeşillendirilecektir. Camiin karşı. sındaki ada kâmilen istimlâk edi- lerek burada bir park yapılacak- Düğmeciler mevkiinde de E- TEK VE ÇİFT TAKSİLER İşlemelerine Müsaade tile çalıştırılma kararı vesaiti nak- liye buhranmın başlıca amillerin- den biri olmuştur. didin benzin sarfiyatında bir fay- da temin etmediği neticesine var-4 çift çalışan otomobiller daha faz- | la iş yapmakta ve sarfiyat yine aynı nisbette olmaktadır, Belediyenin Raporu Üzerine Eskisi Gibi Benzin sarfiyatını azaltmak ga- ğer taraftan da benzin sarfiyatını yesile hususi otomobillerin tama. azaltmak gayesile hususi otomo- men kaldırılarak, taksilerin de bir . billerin kâmilen kaldırılarak tak- gün tek, bir gün çift olmak sure- | silerin günlere taksimi iti ıliye işlerinde güçlüğü rinde daha esaslı tetkikler yapa- İstanbul Belediyesi bundan ev- ' rak tahdidin benzin sarfiyatında vel de yaptığı tetkiklerde bu tah. | |hiç bir fayda temin etmediğine dair bir rapor hazırlamıştır. mıştı. Çünkü bu kararla tek - ve |bir şekilde çalışmalarına izin ve- İrzilmesi için Dahiliye Vekâletin- den müsaacf: istenmiştir. Bu mü- Bir taraftan malzemesizlik yü—[ııandenin verileceği de ümit edil- zünden tramvayların tahdidi, di- | mektedir. Edileceği Umuluyor İstanbul Belediyesi bu iş üze- Raporda otomobillerin normal Piyasa Haberleri: Amerikadan Demir Gelecek Amerikadan çok yakında 800 bin dolarlık demir getirtilmek için akre- ditif temin edilmiştir. Bunun 600 bin dolarlık kısmı İstanbuldaki ma- deni eşya birliğine mütebaki kısmı ise İzmirdeki madeni eşya birliğine tahsis edilecektir. Kahve Gelmeğe Başladı Memlekette kahve azlığı mevcut bulunduğu şu günlerde gümrüğe birkaç parti kahve geldiği haber alınmıştır, Haber aldığımıza göre son olarak gümrüğe gelen kahve 2270 çuvaldır. Ayrıca 1400 çuval kahvenin de güm- rüğe geldiği söylenmektedir. Bu vaziyete göre, kahve tiryakileri artık müsterih olabilirler, çünkü fındık kabuğu karıştırılmış kahve iç- mekten kurtulacaklardır. Dünkü ihracat Dün muühtelif memleketlere yüz küsur bin liralık ihracat yapılmıştır. Bu arada* İsveçe deri, Almanyaya halı, İsviçre ve Yugoslavyaya tiftik, Yunanistan, Bulgaristan ve Roman- yaya balık gönderilmiştir. İtalyadan Akreditifli İtbalât İtalya ile aramızdaki klering an- Jaşmasının feshinden sonra İtalya- dan mal ithal edilemiyordu. Öğrendiğimize göre bundan böy- le akreditifli muameleler için ithalât müsaadesi verilecektir. Diğer taraftan klering anlaşması- nim hitamından evvel bedeli Merkez bankasına tevdi edilen malların itha- line de " Bu gibi Çamhca Tepelerinin Ağaçlanması İstanbul Belediyesi büyük ve kü- çük Çamlıca tepelerinin ağaçlandı- rılmasma karar vermişti. bahçe yolile tebdil etmemiştir, Bp yol yöol bahçeler ve parklar mü- duı-ıugu büyük ve küçük Çamlıca 2 kilometre uzundur. Günde bu yoldan elli sefer yapılsa yüz ki- lometrelik fazla yol için o nis- bette Tazla benzin sarfediliyor Bu hesap belki biraz reze ile basıp kii kanatmadan mahpusları ıtlak ve yeniçeri müfrezelerini kendilerine iltihaka isbar etmiş olduğu için, sahibi kudret ve nüfuz şahsiyet- ler meyanına geçmişti. | Ağası Hızır ile yoldaşı Velinin yakalandıkları günden beri aç ve bi ilâç bırakılmış olduklarını fazla veya noksandır amma, hâ- kikatte hatırı sayılır derecede fazla benzin yakıldığı meydanda- dır. L ve ara- yeniden 1000 fidan dikmiş- tir. En kısa bir zamanda bu tepele- Paraşüt Kulesi Karşılığı Mektepler tarafından teberrül edi- len para ile almacak Kültür tayya- resinin İstanbulda yetişecek paraşüt- çüler için talim tayyaresi olarak kul- lanılması takarrür etmiştir. Bu tay- yarenin önümüzdeki bahar ayları Akşam üzeri mekteplerden çıkan orta mektep ve lise talebesinin tram- baların bozulması da caba!.. A- caba bu yolu değiştirmek şartile benzinden her gün 4 - 5 teneke tasarruf “etmek kabil değil mi- < b lğün vi ve ölümle yüz yüze gelmiş olduk- larını öğrenince köpürdü ve et- rafını çeviren avenelerine emir verdi. — Koman, tez bir testi su ve bir lenger yoğurtlu kebap teda- rik edin ve sonra da ağa kapısı zindancılarını ve zindan muhafız- larını çal yaka edip içeri tıkın!. | Üstlerine kilit vurun. Teresler bir eyyam ettiklerinin aynını çeksin ler, Çok geçmeden iki bakır len- ger yoğurtlu kebap ve koca bir testi de su geldi fakat Hızırla Ve- li o kadar bitap kalmışlardı ki, birer maşrapa su içip birkaç lok- ma kebap yiye bildiler. Dursun onların bir müddet ra- hatlığa enmeden kendilerine ge- | lemiyeceğini anladı ve ikisini bi- rer ata yükleyip beygirlerin yu- larını isyancı müfrezeden seçtiği iki cebeciye tutuşturarak: — Ağaları sarsmadan Zeyre- ğe doğru yollanın, ben de az son- rta arkanızdan erişirim, dedi, Ağa kapısından salverilen ve her bireri cünha ve cinayet işlemiş bulunan mecuslar, artık hür ve ıerbuı hulundukldnm görürıce l ın sıkışık ve rahatsız bir halde getirmemeleri için bazı kararlar alın- mıştır. Bu karara göre, kız talebeler mektepten beş dakika evvel, erkek talebeler de beş dakika sonra çıka- rin işi ti e caktır. içinde çer AĞN Prost tardfimdan tesbit edilen pa- raşüt külesi inşaatına sarfedilecek Talebeye Tramvaylarda Kolaylık | olan para nakil vasıtalarma yapıla- cak on paralık zamla temin edile- cektir. Bu husustaki umumi meclis kararı vilâyetin tasdikma iktiran etmiş ve Dahiliye Vekâletine gönde- Sinemalarda Hava cılık Konferansları Halkın gösterdiği alâkayı gözö- nünde tutan İstanbul Türk Hava Kurumu bu alâkayı arttırmak gaye- sile Türkkuşu talebelerile bırllkte mallar gümrüklerden derhal ithal edilecektir. Gümrük Varidatı Arttı İstanbul gümrüklerinin varidatı geçen aya göre artmıştır. Bu ay gümrük kasasma 2.600.000 lira gir- halka da konf, v kararlaştırmıştır. Sinema binaları sahiplerile anlaşan Kurum idaresi sinema , seyircilerine verilecek hava konferansları hazırla- mıştır. İlk konferans Celâl Güney tarafın- dan şubatın üçüncü günü Kadıköy Süreyya ve Opera sinemalarında ve- rilecektir. i| miştir. Öğr göre bu para- nın 500 bin lirasını Basra yolile ge- Yen ithalât eşyası temin etmiştir. İngitiz Takas Muameleleri Ogrendiğımiıe göre İngiltere ile takas l leri neşrolunan bir kararname ile bundan böyle Türkiye cümhuriyeti Merkez bankasına bırakılmıştır. rilmiştir. —————— lmlı Meselesi Tetkik Ediliyor * Bu suretle önü dir? ı B almmış olacaktır. - Üniversite Rektörünün Çayı | le, fakültelerde sınıflarmı pek iyi | veya iyi derece ile geçen talebe- sel, Üniversite son sınıf talebeleri- Üniversite ReXi Cunîl Bîbel.ııı dünkü çayında Üniversite Rektörü Cemil Bil- |Jarını vermeğe başlamıştır. Rek- ; | tör mezun olacak talebelere ha- yazı, Türk — telâffuzunu bozduğu için, imlâ meselesi Üzerine esaslı tetkikat başlamıştır. Dilimizi, tam fonetik bir hale sokmak için! bir takım kararlar alımmak üzeredir. Bundan başka, ecnebi kelimeler, ya- zıldığı gibi almacaktır. İlmi eserlerin tercümesinde kulla- nılmak üzere bazı transcaiption şe- killeri tesbit edilmiştir. Bu suretle bazı arapça harflerin tefriki ve sada- lJarının verilmesi mümkün olacaktır. ERCÜMENDİN RESİM SERGİSİ |yatta muvaffakiyet temenni et- lere mutat veda ve tanışma çay- [mıştıt 1AKVIİM 2 ŞUBAT 1941 PAZAR Ressam Ercüment teşhir e YAL,; AĞ çe KAT S e ĞAM 8Ç İuanbul Güzel Sana.tlar Aka. RUMİ: 1856 — 2 20 Hddzun söü. HİCRİ: 1859 — Muharrem: 5 eI Frınııyı giderek — Andrâ VARİT ZEVALİ EZANİ | | Lothe'un yanında etüt ve staj -- FETyese e yapmış olan Tessam Ercüment GÜNEŞ: c 146 | (Kalmık'ın eserlerini ihtiva eden O 1528 —— 702 | ( eGim sergisi dün Eminönü Halk- İKİNDİ: el 943 | (evinde, Ev reisi doçent “doktor AKŞAMI TWÂÇ A Yıvuı Abadan'ın bıx nut.ku ile a- YATSI: 19,58 1,34 Aziliğ Si e ei 680 — 12.04 | |bul Valisi Lütfi Kırdar, eti kda re Kumandanı Ali Rıza Artunkal, "TED vi İGÜNDEN . GÜNE ——— DÜNYA Boyunduruk İstemiyor — Yazan: UC YIL ührer'in son mılıkıı dense fazla gurülli l!ğ madı ve akisler «âdet yenl“ suns kabilinden bazı lB&' mutalealar derecesini geçuâ Halbuki hem manası, hem yolarda heybetli bir alkış kü sunun refakat ettiği yırtıci itibarile eskilerinden M eksiği olrmmayan bir nuıuk'“l Hakikat şu ki her şeye M yor ve her şeyden usııılw Sonra artık öğrenilecek bir g de kalmamıştır. Herkes biw' ki tatlı da konuşulsa, acı :lı! nuşulsa netice birdir ve m ya daha fazla gecikti: elinden ne geliyorsa yapâl Nutkuün «ölümlerden ö“ğ ğen» vecizesile hulâsa edile cek tarafı bir yana bıflk% akademik diyebileceğimiz & tarafı bir ufak hukuku J dersine beüzer,. Führer bu kısımda İngil mürgeciliğinin üç yüz senelik tarihçesini — yapıyor, — tahi kampı gibi zulüm ve işkendü letlerinin İngiliz icadı old“# öğretiyor. Nutuk eğer dünyaya hM den bir nutuk olsaydı vamı lâzım gelirdi: «İşte zülme son vermek, esir m€ ketleri kurtanmak ıçmdır H' y hıemızı çekmişizdir. Tanrı ve insanlik bu halis timizde bizimle beraber ol! Lâakal kendi milleti d sinde kıdem ve asaleti ol çok Avrupa milletlerini bir va hevengi halinde baş bağlar ve geri kalanlar ha daki halis niyetini gizlemi zum görmezken bu nevıi“ teminata ne dereceye * inanılırdı bilinemez. Fakat © diğimiz gibi hitap dünyayi saydı bu netice mantıkan laka lâzımdı. Führer buna lüzum £8 i yor. Çünkü totaliterler ve & zünde eti yenip, derisi giyilt? ehli hayvan sürülerile dol“ g liklerdir. Bir çiftliğin n hakkı mevzuu l:ıa:h.eoldusd man bu elbette onun İ sürülerle konuşulmaz. Onun için nutkun bu daha ziyade İngiliz rakip! karşı söylenmişe benzâr: yüz sene siz yediniz. Bırakt! sizinkilere nisbetle çok d kemmül ettindiğimiz kamplarımız ve sair aletlerf le bir parça da biz yiyelim-? | Führer dünyanın bir ki dilen tablonun önünde 1 mebus Salâh Cimcoz, bir çok res- samlar, muharrirler ve diğer bir çok zevat bulunmuşlardır. Sergi- deki eserlenden çok iyi intıba alım- mıştır. Desende renklerin kıy- metlerini takdinde bariz bir tekâ- mül göze çarpmaktadır. Bazı res- samlarımız, Ercümendin bu yeni eserlerinde, evvelki eserlerine na. zaran yüzde yüz elli bir fark ol- duğu fikrindedirler. Akrmıgı hıı.u'lıııın göz Y d imi k sy arasına katıl ve bağ çağır- makta olanlarla müsabakaya ko- yulmuşlardı. Şehrin dört bir ya- nına dağılan isyancılar Cebeha- ne kışlalarını sarıp beşinci bölü- gün kazanını da çıkarmışlar Si- pah ve Bat pazarlarındaki dük- kânlarda işlerine yarıyan silâh, elbise, çadır ve buna benzer le- Vazımı yağma etmişler ve saraç- hane çarşısını da kapatarak İs- tanbuülun yarısına yakın bir kıs- mamı filen işgal ve buraların sekenesini ve esnafını Etmey- danı ve Ağakapısında müte- ferrik bir halde bulunan Yeni- çeri, Sipah, Cebeci, Azap, Le- vent, Serden geçti ve Silâhtar gi- meğe başladı. n.aşağı dökül- Yüzüm şişiyor, gözlerim kızarıyordu. O- artık göz güzel getiriyordu! Bu sabahki gezintimiz pek hazin bir şe- ÜZÜNTÜ dim: yaşları güzelleştirir. Halbuki beni ne hale in yemeğe kıcı izinli idi. Yemekten sonra bilmeyen Misis ile birçok bezik ikram etmek lâzrmdı... Bütün bu işleri görmek bana gün vardı. Öğle yemeğini Misis Van Hopper sonra akşam üzeri gelecek olan misafirlere güç gelecekti! Ben bir tarafta bu angarya işleri yaparken öbür tarafta gezmeğe yal- nız gidecek, güzel denizi, gök yüzünü sey- rndeook. eski geçmiş senelerin hazin hatı- — Maks dö Vinter hâlâ otelde mi? Bir an tereddüt ettikten sonra cevap ver- — Galiba. Daha burada.. Yemek salomun- da bazan görüyorum. Mutlaka birisi ona benim sabah gezinti- lerimi anlatmış olacak, dedim. Fakat son- ra baktım ki israr etmedi ve sözlerine şu devam etti: — Ne kadar sevimli bir insan, değil mi? Yazan: Dafne du Moaurier —12— V/ Çeviren: Rezzan A. E. Yalman bi S a eli b düllüe idik. — gü Güneş y parlak bir şekil a — YHde Hasta ba- Virajı dönerken omuzlarımda sarılı olan — mıştı.. yorulmak kolhmu çekecek sandım. Fakat o beni sım Misis Van Hopper'i ve öğleden sonra geçe- oynamak, ediyordu: ne kadar sıkı tutuyor, bir taraftan da sözüne devam — Size bu sabah söylediklerimi unutunuz, mazi unutulmuştur. Artık onu düşünmüyo- rum. Bütün aile efradım beni küçük ismim- le Maksim diye çağırır. Sizin de öyle ça- cek olan sıkıntılı yordum. Gün çabuk geçecek ve ertesi sa- bah çabuk gelecekti. İlk günden beri o beni küçük çağırmıştı. Şimdi isterim. fazla y var. Bu böyle devam edemez. man bunu yapmış bi muhtelif sınıfa p asker- leri kendilerine iltihak — etti beni lerdi. İsyan gittikçe genişliyor, isyan- cılar arttıkça artıyor ve — şehrin bütün sokakları mahşeri bir kala. balık arzediyordu. Bu kalabalık © kadar çoğalmış ve o derece her sanki — Artık kâüfi, dedi. Bir elile otomobili kullanarak ti: — Benim kızım ölacak kadar omuzlarıma doladı. Sonra söze devam et- Bilmeni ki size ves?! müzmele etmeli! Şapı gibi: öbür elini — ki: maz mı? gerçsiniz. yyı çıkardı. O ka tu-ıtnıı fırlattı. Başımı kendisine dntnı çekerek saçlarımdan öptü. Ve gülerek dedi — Sakm siyah elbise giymeyiniz size hiç yakışmıyacaktır. Bana bunu vadediniz, ol- istiyordu. Sonra beni öperken o kadar ta- bil ve sade bir hall vardı ki.. Sanki her za- uçurum dolmüş gibi idi. Mademki Dundan sonra onu küçük ismile tam, artık Misis Van Hopper ile geçecek gün bana daha az ağır gelecekti. Nitekim de öyle oldu. Hiç — sıkılmadım. Akşam üzeri briçten sonra lazını toplarken Misis Van Hopper bana Gülümsedim. Benim halime kahkahalarla — kayıtsız bir tavırla şunu sordu: saatleri artık düşünmü- Fakat kolay ahpap olmuyor. Beni Mander- ley şatosuna davet etmesini pek — isterdim. Geçen gün az kalaın bunu yapacaktı, “'ama ben aksi gibi hastalandım. p Ses de benim öyle yapmamı ve yapacakmış gibi.. Ara — işittim. o“'l’hlm devam etti: u — Karısmın pek güzel olduğunu söylü- yorlar. Ben tanımıyorum ama çok bahsini Her cihetle mükemmel bir insan- mış. Güzel, sevimli, tahsilli ve kibar... Man- birçok Maks hrıı;-wlllıklmişunl;rlfp- kilde onu kaybettikten sonra deli gibi olmuş. Şu pudra kutumu vetiniz de biraz yüzümü pek sarı. Bu hastalık kâğıt- — düzeltey beni epey sarstı. ZArkası var) durmadığını, ferdi kölelik rinden sonra cemaat halinö lelik devrinin de filen de le hükmen geçtiğini bir anlamak istemiyor. H getindiği korkunç istilâ m sini günder? güne ağarlaştı! bir gün büsbütün durdu lan pasif mukavemetin İngilizlerden geldiğini W yor, bazan tayininden âci7 dığımız bir karanlık şuurla ; kınan bir çift öküzünün bit yunduruğuna mukavemet ni ve bunların toplana !0 dünyanın büyük bir meydana getirdiğini gö Ne Almanya, ne İtalya V” ponya bugünkü dıvılırn'd' çin kimsenin kendileri dığını ve bütün sı tarafa aktığımı anlama: dir. Onların kendi kendile dünyaya hayretle şordı al şudur: d — Peki fakat İngiltere ” türlü mü yaptı? Dünyanllli büyük kısmı bugün onun değil midir? Cevap: — Evet, fakat * idaresinde aııılnrdnnben metre fenadan az, çok İ ru gitmiştir. g İngilterenin bazı mem' | lerde bugünkü vaziyetin? kâyet varsa bile bu vazi itmanla daha tanammülü kâ” killer ala ala son tasfiyel' — dar gidecektir. y y:;dumğu reddetmek içit ” tadır, Devlet Demiryollarile, Dd’ ğ rmda tenzilâtlı biletle seyâf