Vatan 30 Ocak 1941 sayfa 2 | Gaste Arşivi

30 Ocak 1941 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 2

30 Ocak 1941 tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— enbiyayı izamın ve evliyayı kira- — min himmetlerile Zalimlerin, se- o dir. Muhammet hakkında şefaat — nusret niyaz eylerler. (Ş | seri bir göz atıp kelimeleri tarta ; YoK Mi 30.1-941 YATAN: M.SAMi TE TElıS Heyecanlı Bir Ses Caminin Duvar- larına Çarptı, Darı Toplayan Kuşlar Kanat Çırparak Uçtular u a3 Zevk ve sürur fiskufücurun maderidir. Zulüm ve itisaf arttık- ça elbet ki buna ne Cenabı Hak ve ne de Resulü zişanı müsaade buyurmaz. Üçlerin, yedilerin, — kırklarin, fihlerin kahrütedmiri mukarrer- Müftiyülenem efendimizle A- — yasofyayi kebir şeyhi kerametlü Epiri Etendi hazretleri gece gün- düz başların seccadeden kaldir- mayıp âhüzar ederek ümmeti ve Varıp bunları tevabiinize söy- leyin. İzni ilâhi ve imdadı ruhani- yeti peygamberi ile ankarip bu işler hallü faslolunmak mukarrer- dir. diyordu. Dinleyenlerin bu sözlerden bir şey anlayıp anlamadıkları malüm duzîldı. İçlerinden daha yaşlı “ başlı ve esnaf kılıklı biri etrafına tarta hocaya sordu: — Vakti merhun yaklaştı mı | dersin hocam; zira artık taham- nıülı'iııı"ız çâk çâk olur. Hoca aynı temkin ve vekarla cevap verdi. — Eşref saatin hulülünü bek- “ler yatırız. Belki yarın belki bu-| | SÜ m "g © , Z) . . 3 ğ’ier eline geniş ağızlı bir pala ge- b , — Allahüekber.... d Dursunun gür ve heyecanlı bir | © — amüin duvarlarına çarptı, darı top- |— layan kuşlar korku ile kanat çır- 'gınk havalandılar ve #ses dalga — dalga havayı yararak büyük bir — Allahüekber 4 ğkber Allaaahüekber ve lillahül- Ağ'me“ydanı dolduran halkı ' hayret içinde bırakarak Kaşıkçı- larkapısına ilerliyer ve tekbir ge- ki üçük kafilenin etrafında kalaba- ; e fincanını bırakıp çedik pa- ” deki halkı da kendi etrafına çeki- — yordu. — Bu aralık ortaya mahalle mes- i “alınan soluk yeşil zemini üzerinde — sonra büyük bir heyecana mün- — beş ön da âşina simanın katılmış — bulunduğunu gdrdırklerı halk küt. — kuvvetile tekbir getirmekte de- ç P%dındı huşü ve h , 5 | bir tek insan, bır tek vücut gibi İ—' kaldı. AT | gün ve belki de hemen şimdi işa- — yeti halâsa intizar eyleriz, böyle- | ce malümunuz olsun! | Bu aralık Eskisaray cihetinden ; belirip gittikçe yaklaşan beş on ı" hııl)ummı heyooın ndı:dı lve FTi Se lü- : ıevk ile haykırdı. sesle vuku bulan bu haykırışı ca- akis halinde meydanda dolaştı. Allaahüekbeeer. Wüe illallâhü — vallaaaahü Dursunun kendilerine doğru ir ağızdan ve behtü- İlk anda yalnız 16 ve Dursu- n iltihakile 17 ye baliğ olan bu Tık bir kütle halkalanıverdi. Hal- kın birikmesile gulgule artıyor ve | artış nargilesini, çubuğunu ve ucunu ayağına geçiren kahveler. çitlerinden birinin mimberinden “tekbir ve tehlil ibareleri menkuş bîı' de sancak çıkınca halkın hay- teti dehşete ve bu dehşet te az kalip oldu. —|7 kişilik kafile etraflarını hemen O saran yüzleri geçen ve içlerinde lesini tahrik için seslerinin bütün vam ediyor ve bu dini gulgule ademe kademe herkes tarafım- dan zeknrluurak buyuk mey- zum görmekuzm hrlayıp .gk de|k ve gayız ifade eden bir feveran- la tekbir tekrarlandı. Allahüekber allahüekber...., Bu gülgüle kuüvvetli bir kay- naktan fışkıran bir sel gibi Çadır- cılarkapısı, Kazancılarçarşısı Vez- neciler, Koska ve Divanıâli cad- desi istikametinde yayılıyor, kah- veler kapanıyor, bakkallar kapa- nıyor, hallaç, kalaycı, kazancı, şe- ikerci, şerbetçi, aşçı dükkânları kapanıyor, eline kepenk sırığı, sü- pürge sapı, odun baltası, et satırı, naçak, demir ve keser geçiren bir ikalabalık Beyazıt meydanına doğ- ru koşuyor ve büyük bir heyecan ve tehalükle tekrırlrymdu Allahüekib Habuekb goe “VATAN Alârm işareti Her Dakıka Verilebilir UMUMİ HAVA DENEMESİ İÇİN HAZIRLIKLAR BİTTİ Umumi hava denemesinin baş- İaması için, alârm işaretinin her saat, her dakika verileceği gün- lerde bulunuy uz. D de hazır bul k o- lan Vekâlet Seferberlik Umun Müdürü Hüsamettin, bu sabah Ankaradan İstanbula gelecektir. | Trakya Umum Müfettişliği Sefer- berl& müdürü ile Edirne Polis Pt İşle meşgul olmakta ı:* de, geçen K isteüt r 'ğü%ğfvlebâükkefİ%dbenkni Krible Kömür Satışında İhtikâr Elde Ettikleri Permi İle Kok Alan Bazı Kimseler de Bunları Mutavassıtlara Devrediyor Son günlerde diğer maddelerde 0l- Eduğu gibi kömür işlerinde de bazı “ihtikâr hâdiseleri göze çarpmakta- dır. Her ne kadar, kömür satış ve |tevzi işini üzerine alan Ereğli kö- mürleri işletme ve ihrakiye servisi senelere ih- Belediye reisi, J: tabur komutanı da denemede bu- lunmak üzere İstanbula gelmiştir. Korunma tecrübelerinin yapı- lacıgı yerîıer dün tekrar teftiş e- dik Sancak daha yukarı kıld.ınldı ve ellerinde birer pala, yatağan, kılıç ve şişhane nevinden silâhlar beliren kafileyi gürzlü, nabudlu, baltalı, satırlı halk kütlesi takibe koyuldu. İleride yürüyenlerden biri hay- kırdı: — Bezestane varıp Silâh çarşı- sın yağma etmek ve ümmeti Mu- lıa,mmedi silâhlandırıp — davayi şer'iyi rüyet mukarrerdir. Alla- hı seven, Reıulullahmı seven dını bütün mü D de erkânıharp ıubıylanle sivillerden mürekkep tiyacı bu servisin koktın ayrı diğer kömür cinslerile fazla meşgul ola- mamasını intaç etmiştir. mürler, tüccarlar tarafından 18 lira ve daha da pahalıya satılmaktadır. Halk ihtiyacını bu gibi tüccarlar- dan almakta kolaylık gördüğünden depodan almıya tercih! etmekte ve parasını peşin ödemediği için daha fazlayı da vermekten çekinmemek- tedir. Hususi bir müsaade ile ithal edi- len bu kömürlerden başka diğer bir permi ile bazı fırıncı ve büyük han kok servii de ayrıca Kok servisinin faaliyete g d den sonra işlerine kesat 'gelen bazı tüccarlar bu teşekkülün —aleyhine çalışmışlar, hattâ Kadıköy d mübayaatta bulunmaktadırlar. Fakat ögtendiğ[mku göre, servis- ten ı bu de dev- kırk kişilik hakem heyeti vazife nun kiralanması Anmda bütün depo— alacaklardır. Vali ve Belediye Reisi doktor Lütfi Kırdar dene- meye nezaret edecektir. larr kiralıyarak Eti Bankın satış şu- besine depo bırakmamışlardı. Öğr göre, bazı Tedbt edilen yerlerde tahribat ler kömür sahalarından Krible kö- K ş g Iıı' çıkarılacak, elektrîk ve tram- ihtiyacı olanlara vay telleri kesilecek, gaz bulutları neşredilecek, iperitli gaz tecrübe. leri olacak, hayvanlar da gazlene- cektir. D muhtelif yerlere ko- gelsin hey.... — Heyyy heyyyy-.. Bu coşkun insan ıelı Kaşıkçı- dar k da kaya- hrı ça.rpan ve bir köpük yığını haline gelen bir çağlıyan gibi ka- bara kabara taşıp Çarşıyıkebire dayandı ve süratle Bezestane ya- yılıp camekânların ardında sıra- lın—mıç çaıkmııkh, fitilli tüfeklerle fli, işl li pala, kılıç ve saldırmaları ele geçirmekte binbirile yarışa koyul. Eline silâhı geçiren Kürkçüler, Tülbentçiler, Zenneciler, Hasırcı- lar, Hırdavatçılar, Libasçilar, Yor gancılar sokaklarma yayılıyor ve çarşının kubbelerinde boğuk a- kisler bırakan münadilerin sesle: iz — Davayi şer'imiz vardır. Üm- meti Muhammetten olanlar dük- kânlarını kapayıp bayrak altına gelsin hey!... Feryadile haykırmakta devam ediyordu. - (Arkası var) Maarifte: Tercüme Edilecek Larustaki Yanlışlıklar Tercümesine karar verilen 6 ciltlik XX nci asır Fransız Larousse'unun man alânm işaretile başlayacak ve gene düdüklerle bittiğ' halka bil- dirilecektir. Halka Tavsiyeler Her saat, her dakika umumi denemeyi ilân edecek alârm işa- retini bekleyiniz. Alârm, yani tayyare hücumu- nun a canavar düdükle- rile haber verilecektir. Canavar düdükleri kuvvetlenip — azalan seslerle üç dakika devam edecek- tir. Alârm işareti olan canavar dü. düklerini duyar duymaz hiç bir telâş göstenmeden evlerinize gi- Tiniz. mür getirtmekte ve pahalı olarak reden bazı mutavassıtlar vardır. Bütün bu gibi hâdiseler servisin Krible ihtiyacını temin edememesin- den ileri gelmektedir. Servis birkâç ay zarfında 70.000 Piyasa Haberleri: Lâstik Tevzii İngilttereden gelen 14,000 a- det otomobil lâstiğinin tevzii için, Belediye, Vilâyet, Emniyet mü- dürlüğü dünden itibaren Emniyet 6 ıncı şubede faaliyete geçmiştih ler evvelâ resmi, sonra hususi ihtiyaçlar nazarı itibara a- lınarak tevzi edilmektedir. Japonyadan Gelen Manifatura Son günlerde Japonyadan ge- len 150 bin liralık manifatura eş- yasının tevzi işi Manifaturacılar Birliğine bırakılmıştır. Araya hiç bir mutavassıtın gir- meşine meydan verilmiyerek 150 bin liralık manifatura Birlik ka- nalile Anadoluya sevkedilecek- tir. Çok ucuz fiyata mal olan bu manifatura eşyası bir kısım köy- lünün ihtiyacını mümkün mertebe karşılayabilecek bir yekün arzet- mektedir. Birlik stoklarımn bir'an evvel sevki için dünden itibaren faali- yete başl tonı yakın kok kömürü geçen seneki mnımkı Bu gibi kömürleri getirmek için Belediye — İktısat — Müdürlüğünden permi alan muhtekirler getirttikleri kömürlerin mühim bir kısmını hariç- te satmakta veya — kömürcülere devretmektedirler. Ereğli kömürleri işletmesi depola- rında tonu 15 liradan satılan bu kö- 90.000 ton idi. Bu sene istihlâk bu rakkamı fazlasile geçecektir. Öğrendiğimize göre, kömür satış ve tevzi işini kurulduğu tarihten iti- baren muvaffakıyetle başarmıya ça- lrşan servis gelecek kış devresi bü- tün bu aksaklıklarını düzeltmiye ça- lışacaktır. ' YUNUS NADİ ALEYHİNE 100 Bin Liralık Bir Dava Yunanıstana Arpa İhraç Ediliyor Son günlerde arpa fiyatlarında bir yükselme kaydolunmaktadır. Fiyatlar 6,30 paradan 7,15 para. ya çıkmıştır. Yunanistana gönde. rilen 3000 ton arpadan başka yeniden talepler vuku bulmuştur. Tüccarlar ellerinde mevcut arpa- ları Yunanistana ihraç etmek için hazırlıklara başlamışlardır. İkinci parti olarak 2000 — ton arpa yakında ihraç edilecektir. Halı Fiyatlarındaki Yükseklik Halı fiyatlarında harpten ev- velki vaziyete nazaran yüzde 30 bir yükseliş görülmektedir. Bu farkin pahalılaşan iptidait madde. (Başı 1 incide) — —| 13 bin, üçüncü sene 21, dördün- İ ANAME cü sene 30 bin beşuıcı sene de ıîle gü 50 bin ton İinyit istihsal ediyor. | z Lm—yaın tonu da maden teslimi 6 ISoma linyit madenleri Umu- mi Harpte işletiliyonmuş. Müta- reke yıllarında işgal orduları ta- rafından işletilmiş, sonra yuzuıl bırakılmıştır. Bundan sonra Alârm verildiği zaman eviniz- ve Fnı:k Sıl:n ııııımdo ikı zıt m7ı’v den uzak bir yevde iseniz, en ya- d kın bir umumi sığınağa giriniz. sene mdddetle hükümetten alhıış- Sığınak-ar levhalarla gösterilmiş- ' tir. Alamı düdükleri sonra vye iştirak tayyareleri görmek üzere pencere lerden sarktmayınız. Aksi takdir- de makinelitüfek ateşine hedef o- lacaksınız. ——— ——— Gümrük ve İnhisarlar Vekilinin Tedkiklzri Gümrük ve İnhisarlar Vekili Raif Karadeniz dün Sirkecideki çalındıktan a k de kumandanlık etmiş Gazi Ethem Paşa birbirine karıştırılmış, sadra- zam Ethem Paşanın yerine Gazi Ethem Paşanın resmi konmüştür. Tercüme edilirken bu yanlışlıklar düzeltilecektir. 4x Üniversite talebelerinden bir kısmı Sömestr tatilinde Uludağa gi- deceklerdir. Bu talebe Dişçi Mektebi profesörlerinden —Orhana müracaat ederek kayak istiyeceklerdir. e Subatta, Sömestrlerini bitirmiş veya son sımnıfta ipka kalmış talebe- ler için bir imtihan açılacağını ev- velce yazmıştık. Bu imtihandan ev- vel, smıflarına nazaran aşağı kur- larda — bulunan tılebelorin yabancı dilden « Yü krl K /— yayıyor ve şuuru kımçılnyırık #toplananları bir insan seli haline Fauvordu Bu aralık bir eline sancak di- çirmiş olan levent yapılı bir adam ms:rdındı hamıllırm soluk al- bancı dil imt.lhanınm S_îîmectt tati- Hinden evvel yapılması muhtemeldir. 'lar, imtiyazla beraber maden'n bütün tesisatı bu iki zata devre- dilmistir. | — İmtiyaz mukavelesine göre mü- teahhit her sene 60 bin ton istih- sal etmege ve bunun «imrariye» sini vermeğe mecburdur. İstihs etmezse bile imrariyeyi ödeye- cekitir. İlk imtiyaz sahipleri made- | ni işletmeğe muvaffak olamadık. | ları için bütün tesisat dört sene yüzüstü bırakılimıştır. Bundan sonra Yunus Nadi im- tiyazı bütün haklarile ve vecibe- lerile beraber ilk müteahhitlerden devir alıyor. Fakat o da dört se- ne işletemiyor. Bu sırada davgcı ir madeni tet- | sonra da yine İ'nlıııırludı meşgul olmuştur. Türkiye kısmında bazı yanlışlıklar| Gümrük satış deposile Paket olduğu anlaşılmıştır. Meselâ: Abdül- Cıı'imn'.iğiine giderek tetkiklerde ından — Bakızlı| b ve sahipsi: eşyıların a- | Macit Somer işe karışıyor. Ethem Paşa ile 1300 Yıman harbin-| lıcılarile görüşmü Öğleden | mühendisle berab kik ediyor ve (180) bm lırılık bıı işletilebileceği Yunuı TAKVIM 80 İKİNCİKÂNUN 1941 PERŞEMBE YIL: 19441 — AY: 1 — GÜN: 80 RUMİ: 1856 — 2 ncikânun 17 HİCRİ 1859 — Muharrem: — 2 VAKİT ZEVALİ EZANİ GÜNEŞ: 8,14 1.58 ÖĞLE: 13.27 7,05 İKİNDİ: 16,05 9,44 AKŞAM: 18,22 12,00 YATSI: 19,55 1,34 İMSÂK: 6,81 12,10 Nadıye ınhnyor Yunuüs Nadi: — Ben on para veremem, di- yor. Macit Somer de ona şöyle bir teklifte bulunuyor: EDİLEN TEKLİF — Ben sizden on para alma- dan madeni i;leteceiim. Fakat ben yüzde yirmi hisse ve ayda net olarak ta 300 lira maaş ıtenm. liray kadar satilmıştır. Ton başına iki lira kâr kalmaktadır. Macit Somer ilk sene madeni muvıffı- 'kwetle işlettikten sonra Yunus N: Wdıye müracaat ederek mukıvele bızı: lerinin yerine getiril. istiyor. Evvelce ön beş sene müd. detle Macide yüzde yirmi hisse ve 300 lira net maaş verileceği ta- karrür ettiği halde Yunus Nadi, hazırladığı ve imzaladiği muka- velede müddeti on beş hisseyi yüzde on beşe ve maaşı da 200 Hiray indirmiş, fakat bu Macit Somer tarafmdan kabul e- |dilmemiştir. Yunus Nadi, Macit |Someri bir buçuk sene kadar ma- |dene göndermiyor, İstanbulda a- hkoyuyor, fakat maaşinı da veri- yor. Sonra bir gün Yunus Nadi Macit Someri madene götürüyor, — Bir gün kalıyor ve ertesi gün Yunus Nadi oradan ayrılıyor. İkinci gün maden amelesi tatili işgal teşeb- buı(ıne geçıyor Macit Somer So- seneye, derdk vaziyeti tahkik ettiriyor. A- melebaşları Yunus Nadi tarafın- dan tahrik edildiklerini söylüyor. lar ki bu tahkikat evrakı da mah- kemeye verilmiştir. KAZANÇ NEKADAR? Maden 939 senesine kadar fa- aliyette kalmıştır. Mukavele mu- cibince Macit Somer ayrılsa, hat. tâ vefat etse bile yüzde on beş hisse verilecekti. Macit Samer, madende bulunduğu — müddetçe madenin bütün borçlarını ödemiş ve200 OOOhnlIııyit istihsal etmiş Bu hisseyi ve maaşı da hasıl gayrisafiyeden alacağım. İşte bundan sonra Macit Solimer seımaye bulırık 933 senesinden i işlet göre ma- duı ton bışmı asgari iki lira ka- zandığı için Yunus Nadi bu müd- det zarfımda 400,000 lira kadar başlı- | bir kazanç tuı'nm etmiştir. 939 se- yor. İlk sene dört bın. ikinci sene | i Etibanlkı inde de sat- 'İe!den ileri geldiği anlaşılmakta- | Almınyı ile yapılan bir milyon Iırılı.k anlaşma mucibince 200 bin liralık halı ihraç edilmiştir. ——— Belediye ve Vilâyet Bütçesi Vali ve Belediye Reisi Dr. Lütfi Kırdar dün öğleden sonra Belediye ve Vilâyet bütçesini tetkik etmekte 'ohm encümende bulunmuş ve bera- ber çalışmıştır. lrrmeieeekğk eee Kasımpaşanın İmar İşleri Şehircilik — mütehassısı — mimar Prostun plânına göre, Kasımpaşadan Harbiyeye kadar olan yol iki tarafı yeşil saha olmak üzere geniş bir cadde haline konacaktır. Bu yol üzerine döşenecek olan çu- kur saha da bir park haline getirile- cektir. Ayrıca Kasımpaşa iskele meydanı da genişletilecek ve asfalt olacaktır. İGÜNDEN < GÜNE Hizmetçi ı İdarehanesi “1 elki hikâye anlatıyof” zannedilecek. Fakat sıra hizmetçi idarehanelerint lu düşen okuyucularım a vakamın kahramanlarını * yanlar mutlaka çıkacaktır. — / Binanın karanlık taş merâi' nini çıktıktan sonra iç içe M7 dadan mürekkep duu'eyu b siniz. nıhyar patron sizi nesinin yanındaki sandal) turtur ve ihtiyacınızı öğTe bahanesile ağzınızı arar. SÖX”| siniz ki faraza bir kaç kadifl çocuktan ibaret bir ailenin siniz; kaloriferli ve sıcak apartımanda oturuyorsunuzi "4 la gelip gideniniz yoktur. metçinizde aradığınız ve doğruluktan ibarettir. Patron üzerinde yalnız #f7 lekeleri değil yapışıp kuruff” sinek ölüleri de bulunan bif yük defteri uzun uzun mı ; eder. Çehresi evvelâ kıplb karanlıktadır. Fakat biraz gülümsemeğe başlar: n elinde yalnız bir kadın Fakat anlattığınıza göre 'İŞ için biçilmiş kaftandır. Bir $ çuk liradan ibaret komisfl idarehane kasasına yatırdi$ir, takdirde derhal alıp götüret” siniz, O saniyede kapının gında otuz beş kırk ya temiz pak bir kadın peyda | (Gerçi gözlerindea birinin V" şında bir şehlâlık, daha do8” garip bir bulanıklık ve dWf var ama ne zarar! j Yeni hizmetçi evde semif ile karşılanır. Derhal soy# asökünerek işe başlar. "'; gözünden vunduğunuza emi larak sevinirsiniz. K Yemekten biraz sonra &#4 lar ve çocuklar heyet halint danıza girerler. t Aralarından biri ıöyler: A — Hizmetçinin bir j Gece oldu mu takma 807 çikarıp bir ilâçlı kaıeye k öyle gezermiş. Görünce & '“v patladı. Allah rızası için 9” sabah erkenden gönlünü savmanın çaresine bak... çocuk hep birden işe koşu4f razıyız. Yarın sabahtan ıtıbırd' den başlayacak hizmetçi b? nınin dehşeti karşısında yor: «Yok canım.. Öyle $© lur mu? Hem efendim ne © Allahın hastalığı!» gibi bif * ler söylemeğe kalkıyorsunur Fakat kabile isyana dö üzere olan bir büyük h€ halindedir. Çocuklar ; kadınlar: — Bir bahane - ile uğra... Kendin gör.. Gö bir şey söyleme, diye yorlar. .'r mıştır ki bu da ayrıca bir kazanç- tır. DAVACININ İSTEGİ Macit Sotmer bu kııınçlırı ve Görüy ve kol vehimden münezzeh aile karınıza rağmen tüyleriniz diken oluyor: Göz bir burula buruîn oyulmuş, yacak bir hale 8 ©on beş senelik hi 100 bin lira istemektedir. Davacı Macit Somer muhakeme devam ederken Yunus Nadinin Etibank- tan alacağı olan miktandan müte- baki 10 bin lirasına ihtiyati haciz kboydurmuştur. Macit Somerin bu iddiası an- cak dava tarihine kadar olan ta- leplerine şamildir. Her geçen se- ne için de kendinde dava hakkı görmektedir ki bunlar için de mahkemeye mütemmim davalar açmıştır. Mahkeme davayı 28 şubat sa- at on altırya talik etmiştir. — Allahamsmarladık, dedi. Sizi bu akşam !Hn'*—ln-undııürunımtım Çünkü ak- — ması için & yi taş- — larından birinin üstüne çıkarak: — Ey ahali! diye haykırdı. Bu hitap derhal makes buldu ve gittikçe büyüyen geniş halka ııaoız ve har — Ey ahali, ey ümmeti Mu- hammet! > Dı.vıyı şer imiz vardır, dıayi Jşer'imiz vardır. Ümmeti Muh d $ zavallı bir şam yemeği y m&mmmn—mu—pm na ben:lyıınlum. kadar yapyalnız ne yapacaktım ? tabaktemın KU Akşama daha epey vardı. Yemek Odaya çıkıp da Misis Van Hopper lle has- ÜZÜNTÜ ouıı merdivenlerinden çıkarken elinden çocuğu- Yazan: Dafme du Maurier Çeviren: Rezzan A. E. Yalman Hoca bir de «R» harfini ınueuen olanlar dükkânlarını ka- K p — Ve bu hitabeye beş on sesin P’M avazesi cevap verdi. | rarlandı: W şer'imiz vardır. payıp bayrak altına gelsin hey! — Gelmiyenlerin karıları üç- Bu nida derhal meydanın her 'anından b*r hay huy halinde tek- — Dıvııyı Şer'imiz vırdır, da- Ve müteakıben biraz evvelkin- suni bir muhite gelmişti ? İyisi mi bir köşede oturup şilr kitabını oku- yıymı dedim. Herhalde bu kitap birçok ki epeyce yıpranmıştı. Gamlı ıçk sözlerinden ibaret olan kitabı baş- tan aşağı karıştırdım. Bir kapalı odanın anahtar deliğinden bakmış gibi bir his duyu- yordum. Kitabı kapadım ve sözlerini düşün- miye başladım. Manderley eğer bana tarif etmiş olduğu kadar güzel bir yerse. eğer orada çiçekler bu kadar nefis kokuyor, kuş- lar böyle ötüyorsa neden Montekarlo gibi damlamıştı. Herhalde asabi bir elle bu satır- ları yazan Rebeka onun ölen karısı idi. Kitabı tekrar kapadım ve orada duran resimli bir mecmuayı akdım. Okumıya barş- insanı kırıyor, num. Çünkü şalrler ne bir hastalık, bir yük teşktl ediyor. Yirmi bir yaşında bir insanın her günü mesut geçmi- yor ki.. Hayatın en ufak bir sademesi bir kendim de luılıı-ılışıımıbıvaihı — Tenis hocası ile tenis oynadım. Halbuki — tehlikeli bir yalan söylüyordum, Hoca ya yukarı çıkar da niçin o sabah gel- mediğimi sorarsa halim ne olurdu? ile tenis oynamıyalı öon beş gün olu- yordu. Misis Van Hopper iki hafta Hiç bir korku filmindeki #” veya cani maskesi bunun |/ çirkin ve dehşet verici d ve fenası şu ki bu bir mâ gil biçarenin hakiki Çehresini beğenmedi. kovduğunuz bir. hizm idarehaneden hesap sorac gilsiniz. Maamafih o bir koimisyon mukabili ikinci hizmetçi gönderir- ferkinin çok şükür kusuru yoktur. Fak den itibaren öğrenirsiniz temadiyen ağlayor. Nıll masın ki hayırsız kocasi " nesi henüz kundakta 0147 çocuğuna acımadan onü dışarı etmiştir. ğ İki gün kabilenin yü deşik olur. Fakat üçi hayırsız kocasından mektubu — çıkagelir. evin içindeki en yufka hasta idi ve ben de iki haftadanberi tenis ve öğle nıştım. Fakat niçin kadına ya- Tan söylüyordum ? Borııhıhmaw[.h dö Vinter'in biliyle yemeklerini onunla yediğimi neden sonra hiç Tadım. Bütün bir sayfa yaş ilerledikçe tecrühe DÜKAİ. Güklek el aa bir şey dın! k Aklan başka tarafta idi. Gözümün önünde hep bir gün evvel ona tecessüsle bakan Misis Van Hopperin gözlüklü hayali ve şu sözleri — Ne feci bir tarzda ölmüş. Zavallı ka- Kırıcı bir söz ancak Blrbıkıglıııııbıı-ııqteıı ;&ıılekıı*ı artık... ve kalbi y saklıy ?!hilı--lnaıiruw' ait birçok hatıra Ün. um. Yalnız bir tek wvımodıwwwmgi_ı bırakmıyor —ıwelellaııııdoirlkmı_lıı Yirmi yaşı lmryan birisi beni yalan söyliyebilir. Fakat tecrübesiz bir genç — okurdu. Ben kapıda görünür IÜ Ko- hep ondan cası da hiçbir şey anlatmaz ki.. Manderley bazan... şatosu deki koyda, zavallı Rebek Kitabr tekrar açtım. yazılı idi. daha büyük bir şiddetle kin şu — 17 Mayıs. Maksa — Rebeka — Yazı mylpa.tmuaııtukeutıııhqhu VA H İnsanların ilk aşkın verdiği heyecanı iki defa hissedemediklerine ne kadar menmmu- için hakikati saklamak ne kadar güç olur Misis Van Hopperin, bugünmüş gibi yata- ginda sinirli, hırçın bir tavırla bana: — Bu sabah ne yaptınız? Dediği hatırım- de olsa vuıınpııyıım—ııı_.—_u. zeteyi elinden atar, hoıllıln-w karşılardı. Hqııırıldılnîglıdourtllhlyodbıııu, ben — nerede — helâllaşır ve çocukları lerin de iştirakile bir g h daha. Bir kaç para verdim diye bir aile gı dürecek değilsiniz ya! ten, dolaptan bulup çık bir kaç parça eşyayı b koyarak kapıdan çıkar: Kör ile kocasından © kadın facialarının bir İ evinde de (bir Şehir piyesinin ikinci wmııh men hemen aynı mi reyan ettiğini öğrendiki” radır ki ayaklarım suya © Kumpanyımn bir de evlerde sar'ası tutan P varmış ki onu çok ŞÜ e (Aıkııı vu) tim. fakat görenl B ; ÖL Mepr e A detmn sesms A e n < — w bi Bi et kı bi se di

Bu sayıdan diğer sayfalar: