—? öremeie ae Madam Atina Faaliyete Geçmiş! Genç Kızları Uçuruma Sürükliyen Bu Kadın Suç Üstünde Yakalandı Senelerdenberi genç kızları fuhşa teşvik ederek ev işletmek- te olan Madam Atinayı İstanbul- da tanımıyan yoktur. Madam Atina bundan iki sene evvel de döviz kaçakçılığı yüzün- den hakkında yapılan takib sonra Beyoğlu Balo sokağındaki evi basılarak genç kızları da fuh- şa teşvik ettiği tesbit edilmiş ve evinden birçok genç kızlar çıka- rılmıştı. Aile yavrularını para mukabi- linde feci akıbetlere sürükliyen ve bu işi bir ticaret haline getiren bu kadın tüccarı, beş altı ay ha- piste yattıktan sonra tekrar or- taya çıktı. Bu namus ve ahlâk düşmanı- nin yine çalışmıya başladığını ve genç kızları fuhşa teşvik ederek ev işletmekte olduğunu haber alan Emniyet Müdürlüğü, takiba- ta başlamıştır. Uzun zamandanberi iz üzerin- de yürüyen zabıta dün nihayet bu namus ve ahlâk düşmanını suç üstünde yakalamıya' muvaf- fak olmuştur. Madam Atina Taksim "Sırasel- viler caddesinde 63 numaralı ev- le Beyoğlu Reşitpaşa Han 2 nu- Madam Atina bundan evvelki hal Tezlnden birltad VATAN 29 - 11 - 940 Şehirve Memleket Haberleri ) Işıkları Söndürme İstanbul Vilâyeti, Be- yanname WNeşredecek Işıkların maskelenmesi kararı- nın tatbikinden sonra sokaklarda- ki lâmbaların iki metreye indiril- mesi düşünülmüştü. Halbuki elek. trik müdürlüğü lâmbaların iki metreye indirilmesinin imkâ KARADENIZBEı Nişanlananlar Kaybolan Motör Eksik Değil! Ayda 4400 Alyans Dalgalara Karışan “Şükran,,1ın Aranmasına Devam Olunuyor da dalgaların motörleri çil yav- rusu gibi dağıttığını, Şükran mo- törünün tayfalarının Birkaç gün evvel Karadenizde kaybolduğu haber verilen Şük- ran ve Denizarslanı motörlerinin olduğunu bildirmiştir. Bunun tat- bik edilip edilmemesi üzerinde tetkikler yapılmaktadır. Sümer Bankın ışıkların maske- lenmesi için imal ettiği 20 ton si- yah kâğıtdan 10 tonu bugünd itibaren normal bir fiyatla satışa çıkarılacaktır. Saatlerin bir saat ileri alınma- sı hususundaki karardan sonra memurların bir an evvel evlerine g ö NC ç D3 L h hl_ maralı dairede ayni zamanda ça- lışmakta idi, Bunu tesbit eden zabıta dün tertibat almış ve her iki evi de ayni zamanda basmış- tır. Evlerde yapılan aramada genç ve hattâ çok küçük yaşta kızlarla, aile kadınları bulunmuş ve Madam Atina suç üstünde ya- kalanarak tahkikata başlanmıştır. i, ve mamaları için mesai saatleri üze- rinde değişikliğin tatbiki emri dün resmen İstanbul vilâyetine verilmiştir. Mesai saatleri 9 - 12 ve 13,5 - 17 olarak tesbit edil- miştir. Vilâyet ışıkları sündürme tat- bikatı üzerinde yarın bir beyarni- name neşredecektir. Piyasa Vaziyeti: Bedestende Bir Pırlanta Satışı Genç Nişanlı Müzayede Esnasında Büyük Bir Heyecanla Para Almak Üzere Evine Koşuyordu !... Sandal Bedestanı dün çoktanberi görülmemiş heyecanlı bir alış verişe sahne oldu. 16 kırat 20 santimlik bir satılacaktı. G satış ilânmı gören meraklılar alıcı ve seyirci tamamen peykelerini dol- durmuşlardı. Meydanda kalanlar da tellâlların: — Baylar! Burası yol geçer hanı değil. Oturalım! Pey vuranların yüz lerini gi iyoruz! İhtarile kenari ya çekildiler. Tellâlın sesi yükseldi: — BSatıyorum. Haraç mezat... 16 kırat 20 santim pırlanta sarı, leke- N, her türlü özrile, ayıbile., 15 bin lira kıymet biçilmiştir.? Göz ve gö- nül kamaştıran ehram yavrusu taş el den ele dolaştı ve sol peykelerden ilk alıcı sesi duyuldur — Benden 10 bin lira... Bir dakika salonu hayretten do- ğan bir sessizlik kapladı. Tellâl taşı sağdaki peykelerde o- turan iyi giyinmiş genç kadınlara gösterdi. Sonra sağdan, soldan artır- ma sesleri duyulmıya başladı: — 12150 lira — 1300 — 13700 — 13750 Yaşlı bir erkek yanımndaki 25 yaş- larında görünen bir gencin kulağına fısıldıyordu: — Nişanlına alalım! Genç tellâlr çağırdı ve: — 14 bin lira dedi. Tellâl bu artırmayı karşılarken: — Bayım muhammen kıymeti 15 bin liradır. Yüzde yirmi beşi olan 8750 lira depozito veriniz. Diyordu. Genç müzayede memurunun yanına sokuldu. Cebinden çıkardığı bin lira- yı uzatarak: — Yanımda bu kadar param var. Müzayedeyi biraz tehir ederseniz pa ra getiririm. Dedi. Müzayede Çeyrek saat tehir edildi. On dört bin liradan sonraki çıkış biraz ağır oldu. Hep ellişer lira ola- rak arttırılıyordu. Nişanlı genç bir- denbire bin lira vurdu. Tellâl bağırdı: — Var mr on altı bin lira, Her tür lü ayıbile, sarı ve lekeli pırlanta.. Yanımda oturan iki arkadaş aya- ga kalktılar birisi: — Kâalk birader diyordu. Ben bu para ile Topkapıda on altı ev satın alırım! Diyordu. Arkadaşı: - — Eğer taş lekesiz olsaydı. Tam elli bin lira değeri vardı. — * Arka sirada yaşlı bir kadınm ko- TAEKVİM 29 İKİNCİTEŞRİN 1940 CUMA YIL: 1940 - AY: 11 - GÜN: 384 RUMİ : 13856 — 2 inciteşrin: 16 HİCRİ: 1859 — ŞEVVAL : 29 VAKİT VASATİ EZANI GÜNEŞ : 7,08 2,21 ÖĞLE 12,02 7,20 AKŞAM: 16,42 12,00 YATSI : 18,19 1,37 İMSÂK : 5,19 12,36 luna dayanan genç bir kadın lâtife ediyordu: — Teyze taşı elime alsam. Yutu- versem, Hâkim ne ceza veriri.. Bir ay hapiste yatmıya razıyım. Çarşı esnafı da taşı almıya karar vermişlerdi. Eğer Parise götürülebi- lirse suda 35 bin lira eder. Diye ses- ler duyuluyordu. Satış Kızıştı. Pırlanta birkaç da- kikanın içinde 16,650 liradan 18 bin liraya fırladı. Ve bir dakikalık bir tavakkuf devresi geçirdikten Ssonra tellâl: — Mal sahibi Nerses!.. Neredesin satıyorum. İnşaat kalfası olan Nerses ortaya çıktı. — Benden 18,100 lira dedi. Başlıca dört müşteri kalmştı. Satıcı Ca ken di malını arttırmıya başlalı, Ni - şanlı genç: — Benden on dokuz bin lira dedi. Mal sahibi elli lira daha sürdü. Satı- cının alma iştihası daha kabarıktı. Nişafılı genç te çekildi ve tellâl ses- lendi: — Sat... Ve bir dakika sonra şahsi rini ekledi: Nerses vezneye müzayede ücreti olan yüzde iki büçuüuğun tutarı 476 lira 25 kuruşu verdi. Malımnı geri aldı. Ben sokuldum, — Niçin satmadmız. Üstelik bu ka dar da para verdiniz dedim. Nerses güldü: — Bayım! Dedi harcı içinden çı- kar. Taş yirmi senedir bende. Baba yadigârı ne vakit olsa 80 bin Jlira... zami- Hususi Mübadelelerr Mal mukabilinde mal almak gibi hususi mübadele yapmak istiyen Karadeniz açıklarında bocaladık- larını haber veren telgraflar gel- miştir. Şükran motörünü yedeğine al- mış olan ve fırtına yüzünden bir- birlerini kaybetmiş motörlerden Kaynakdare motörü limanımıza gelmiştir. Motörün tayfalarından biri, Kefken açıklarında Şükran motö- rünün imdadına gittiklerini ve motörü yedeğe aldıkları bir sıra- dat diye bağırdıklarını ve bu su- retle birbirlerini söylemiştir. Şükran motörünün sahibi baş- ka bir motörle motörünü aramı- ya çıkmıştır. Ayrıca İstanbul li- man reisliği de iki motörün aran- ması için tertibat almıştır. Bütün sahillere telgraf çekilmiş ve tay- faların kurtarılması için bazı im- kânlara başvurulmuştur. Yapılıyor harbinin devam etmiş rağmen bulda ni- şanlananların adedi azalmış değil- dir. Dün bir muharririmiz nişan ,yüzüğü yapan bütün kalemkârla- mı dolaşmış ve günde kaç nişan yüzüğüne isim kazdıklarını tes- bit etmiştir. İstanbulda bu işle meşgul olan dokuz hakkâk vardı. Vasati bir hesapla hepsi her gün yirmişer alyansa isim ve adres kazıyorlar. Şu halde her gün 180 ayda 4400 alyans yapılıyor de- mektir. Kapalıçarşıda hakkâk Hayik, muharririmizin tetkikleri- ni tasdik ederek demiştir ki: — Ben de her gün 20, 25 ni- şan yüzüğü yaparım. Tamirler ve Avrupa | imdat, im- kaybettiklerini SİYASİ| İCMAL Sovyetler Birliği Ve Bulgaristan Yazan: Vahdet G(JLTEKıN I talyanın Yunanistana karşi açtığı harpla Bı]kınllfd' gerginleşen vaziyet, bir tarâ “_ı Yunan muvaffakıyeti, diğer “—_ raftan, buna bağlı olarak ınk’ şaf eden siyasi hâdiseler i bu ne, sakinleşiyor ve her gün ”. süküneti takviye edecek yeki âmiller kendini gösteriyor. a Sovyetlerin, Molotof - Hitler mülâkatının hemen hemen binde değişen Berlin elçisi ye rine vazifesi başına gitm el olan yeni elçi, dün Biik"'d geçerken mühim bir bqı_:d bulundu. Bü beyanatta olunduğuna göre, Sovyetler Bir. liği Bulgaristana karşı daima sempati beslemiştir ve Bulge” il ilerideki tine Kâ” tadiller bundan h Avrupa Tavla Yüzünden Gelibolunun 18 inci harbinden sonra da bizde nişan- lanma azalmış değildir, şı da bu müzahereti göster! tir. . Nişanlanmaların artması — ev- Diğer taraftan, Sovyet * A Cinayet Kuttaluş (Yi — — İlenmölerik artmanında , manlese| <nantamadları Bekkindii B Mersin, (Vatan) — Yarım — kilo| Gelibolu, (Vatan) — Evvelki gün hiç de ir değildir. Evlenmi viçre i ""d'i'“ k lâttan da Sovyetler Birliği! tatlısına tavla oynıyan Tece köylü Hasan Karakuş ile Veli Endaze ara- larmda oyunun neticesine ait ihtilârf yüzünden kavga çıkmıştır. İki tav- la Meraklısını ayırmak istiyen aynı köyden Osman Naval, arayıcılık et- tiğinden dolayı Hasan Karakuş tara- memleketler artmaktadır. R ya pik demiri gönderilmiştir. Muka- tır. Pamuk fından ile öldür D Gelibolunun 18 inci kurtuluş yılr par lak Mmerasimle kutlulandı. Halk coş- lerde bir artma kaydedilmemiş- tir. Salâhiyetli bir zat demiştir ki: bü - ah bul: k ve eğ- kun rünmüş bir kızcağız zafer takının önünde bir kıta askerimizi selâmlı- yordu. Talebeler, askerimize çiçekler serpiyordu. Kurbanlar kesildi. Coğ- yaptı. e ç lenmek, kimbilir belki de birbir- lerini tetkik etmek için nişanla- nanlar çoktur. İki yüzük, birkaç yüz pasta ve iki kilo şeker ve bir rafya hitabesi herkesi coşturdu. mülki erkân ve bütün Gelibolulular birbirlerini tebrik ettiler. Herkese Bayan F paket çayla evlenmek mümkün- dür. Öyle anlaşılıyor ki bu nişan- hların çoğu sonradan ayrılıyor- lar. Askeri, bilinde yarı m.ı.mul_ demir alınacak - Mlltefefflk : şeker dağıtıldı. Pa KAT petrol alm- Dünkü Sis dığı gibi. Bu suretle muamele Finlan- Memleketlerine dönen Yunanlı - A d l- d > diya ve Çekoslovakya ile de yapılı- |lar — Harbe iştirak etmek için Yu- iyede: Dün sabah İstanbul şehri saat do- yor. Pamuk ve tütün mukabilinde | nanistana gitmek istiyen Y Bozkurt da- | FUZa kadar kesif bir sis tabakasile y sellüloz ve kâğıt gelecektir. Macaris- rın sayısı gün geçtikçe artmaktadır. tan konserva istiyor, de te neke ir. Bu tarzda Dün ak ki trenle 30 kişilik bir ka- için diğer bazı memleketlerle görüş- meler yapılacaktır. Enter jabl takas fiyatı 44-45 ten otuz dokuza indirilmiştir. Bu tenez- zül file Yi gitmiştir. Çubuk demir geliyor — Bundan bir müddet evvel Macaristana gide- va — Bozkurt mecmuasında çıkan bir yazıyı kendisine hakaret sayan şair Cavit Yamaçın ne açtığı davaya dün sekizinci ce- örtülü kalmıştır. Sis boğaza, Kadıkö- yüne ve Adalara işliyen vapurların müni ş sisin çok kesif olması dolayısile saat 6,35 te kalkan bir va- pur çok müşkülâtla ve bir saat rötar seyr aleyhi- de devam edildi; suç- rek t ı y pik ihracı mukabilinde Macaristan- #Vrelcu yapllınlı :;nmçlvl getir temin et- lerin bozulmasma ve satışların dur-| — * * bu mu- masına sebep olabilir. Bu ihracat fiyatlarını da yükseltecektir. İhracatçılar bu-mesele için Ankara- ya müracaat edeceklerdir. Peksimet sürümü artıyor — Son vafık gördüğünden pik demir ihra- ecma müsaade etmiştir. Bu demirin ihracı anında Macaristandan — 1500 ton çivi imaline elverişli çubuk demir V getirtilecektir. Bu imize günlerde Avrupadan gelmekte olan bisküit ve sair gibi malların gelme- mesi rmr miktar piyasanın bir senelik ihtiya- emiı karşılıyabilecek kadardır. za lular müdafaalarını yaptılar. Muhakeme karar için tâlik edi di. e mBiğeee di ğeayararrardı Valiler Arasında Ankara,. 28 (Telefonla) — Bolu valisi Naci ğine, Trabzon valisi Osman Sad- ri Afyon valiliğine, Afyon vali- si Ahmet de Bolu valiliğine ta- yin edilmişlerdir. la köprüye varabilmiştir. Sis esna - sında araba vapurları da bir tek se- ferden başka sefer yapamamışlardır. Böoğaziçi vapurları saat dokuza ka- bu görüşmelere İtalyanın Üw' kini kabul etmediğini, binati” aleyh daha o günlerde Moı-:;: hükümetinin Mihver devletf! ile tam bir iş birliği düşüüük ile hareket etmemiş oldw öğreniyoruz. YUGOSLAVYA, i BULGARİSTAN | VE MACARİST Balkan vaziyetini düzelte? âmillerden biri olarak, Yd;_ lavyanın Mihvere karşı bir © det evvel almış olduğu W% vemet kararını da saymamiz ay> zımdır. Bugün, Yugoslavi' dür karşı komşularının da his vt şüncelerinin değişmiş old! görüyoruz. Eski Bulgar bll'% B. Köseivanof bulunduğu beyanatta Bulgırîıtınm.ed% şuları ile iyi geçinmek i söyledi. Yine Sofyadan Vef dar sisin Maarifte: rabzon valili- bir haberde, bir Bulgar DJ, sunun Yugoslavya aleyhindt ı&' fetmiş olduğu sözler takbih #” mektedir. haf Arifiye Köy Enstitüsü Arifiye Köy Enstitüsü mezunların- dan on dört köy eğitmeni Şile kaza- Diğer ft Macar 'güt ciye nazırı Kont Csaky de bulunduğu bir beyanatta M"; sının 14 köy üzere İs- bir takım getir- miştir. Piyasada ufak kesme şeker- leri büyüklüğünde husust tipte pek- simetler görülmiye başlamıştır. Çay- la mükemmel yenilebilen bu gibi pek- simetler piyasada tahminin fevkinde bir sürüm temin etmektedirler. Hoşaflık üzüm — Piyasaya son bir iki gün içinde Antepten çok miktar- da hoşaflık kuru üzüm gelmiştir. Bu #zümler kalm kabuklu ve daha çok kalorili olduğu için halkımız hoşaf- Jik olarak tercih etmektedir. ÇHT K YÜK Üniversitede: Yabancı dil dersleri — Ünivarsite dekanlar meclisi, üç bin iki yüz ta- lebenin lehine bir karar almıştır. Bu karara göre, bundan Sonra ya- bancı dil dersleri haftada üç saat ye- rine iki saat olarak, arka arkaya o- kutulacaktır. Bu suretle her talebe haftada bir gün iki saat yabancı dil dersi görmüş olacaktır. Yabancı di! derslerine saat 4,40 ta başlana*ak 6.30 da nihayet verilecektir. paranın mühim bir kısmını mülke yatırmak istiyerek mü- temadiyen apartıman alıyor. Sizin Babıâli caddesindeki apar da iş Uzaktan gör- düğünü, yerini çok ğini, almak |: geçen gün söz arasında söyledi. Kendisile muarefem oldukça tanbul maarif müdürlüğü emrine ve- E L Işıklar söndürüldükten Ki sonra alınan tedbirler J rilmişlerdir. Bunlar şimdiki halde sta » Yugoslavya - ile H komşuluk münasebatı idamt mek istediğini söyledi ki, bit yaşt? jiyer olarak Fatih medreseleri pansiyon — ola- cak — İstanbul vilâyeti Fatihteki olarak Balkanlardaki sükünet havâij), tatlı bir tesir icra edecek W yettedir. y talebe pansiy maarife devretmiştir. Maarif müdürlüğü bu medresele - rin tamiri için keşifler yaptırmakta- dır. Tamirat bittikten sonra Üniver- site rektörlüğü ile temas edilerek yar dıma muhtaç yüksek tahsil talebesi bu medreselerde İaşe ve ibate edi- lecektir. Tapu Mı'.iı.'iı'."ıı'lel"i Arasında Ankara, 28 (Telefonlâ)..; 1—5 Münhal bulunan tapu ka Mes'ut Bir Nikâh Girit eşrafından Bay Kâzım Er - zem'in kızı Bayan Muazzez Erzem ile Tosyalı Tahtacı oğullarında> mer hum Bay Mahmudun ağ'tı Faik Be- nek'in nikâhları dünkü perşembe gü- nü iki tarafın aile efradı ve fostları ve yol ağızla- Işıkları söndürme için beyaza boyanmış- rındaki vesaiti tar. resim dün ra alınmıştır. yapılan boyama ameliyesinden son- huzurunda memüur Samsun tapu müdürlüğüne ev' ve kadastro müfettişlerinden F # zinin tayini kararlaştırılmıştı? bu suretle açılan 2 nci sınıf U. müfettişliğine tapu sicil mü Talât tayin edilmiştir. Poliste: luğunda icra edilmiştir. Mesut çift- lere saadetler dileriz. Koözmopolitler eskidir, bana daima hürmet eder. Araya bir takım ko- misyoncular girip fiyatta zararımıza dalavereler olması ihtimalini hesap ederek bu işi ben üzerime aldım, «Bir kere H kızıma sonra sizi görüştü- rürüm.» Dedim, Bu görüşme için hangi günü münasip bu- Tursunuz ? Sabık Şürayi Devlet âzası paşa hakkında İlk sözler üzerine yanlış hüküm verdiğine, bu adamm — sadece bir emlâk tellâllığı ettiğine Enise Hanım kanaat getirmiye başlamıştı. Fakat son cümleler, en son cümledeki — sual, karşısındaki muhterem, vakur ve güzel ihtiyar hakkında yeni yine Hazin bir vaziyetti. Ali Muhsin Beyin vazifelerini çiğne- yişi, ni yalnız bırakışı onu şüp- heli bir kadın haline koyuyor, etraftan teklifler başlıyor- du. Bu düşmüş adamı kovmak biran Enise Hanımın ha- tırıma geldi. Fakat niçin k? Dürüst, elemi içinde makhur için İ Zaten dürüst ve faziletkâr kalmamış olmanın ilk mükâ- fatını da görmemiş miydi? Prenses Müzeyyenin iki bin Mısır Hralık aylık gelirine elini sokmuş demek değil miy- di? Suzan bir kere Cevada verildikten sonra Prenses Mü- zeyyenle araları faraza açılırsa apartımanın bütün geliri- ni nefsine tahsis etmek te bir menfaat teşkil edebilirdi. Şimdi hayat karşısına bir Hayretzade Tahsin Bey çıka- rıyordu. (Ne garip bir soyadı idi bu!) Ve eğer hakikaten übalâga edilmiy bu adam en büyük zengini olmasa bile en büy#k zenginlerinden birisi ise, adam acaba karşısı- na çıkmış olmuyor muydu? Hele evli olmayışı, çocuğu Bana bir telefon numarası lütuf buyurulursa cevabı bil- diririm. — Bendenizin akşamları yemek vaktine kadar Tokatli- k Otele ne zaman yanda emir buyurursanız hemen haber verirler. Enise O zaman, Yazan: Nahid Sırrı 27 Ş iyeti daha da Ş şey E- nise Hanım ağır ağır cevap verdi: — Hüs Fakat bu : âşina Hanım birden hissetti. Beyoğlunda iki yahut üç kere ak- Beşiktaş cinayetinin faili — taşta Yıldız caddesinde 17 n evde otüran Mehmet Telli yaşlı ve zengin bir adamin gü N | ğından kesilmek suretile öldi olarak bulunduğunu dün YM Zabıta cinayetin failini tesbit © tir. Yakalanması bir saat m dir. VU & şam vakti Tok otelinin geçtiği uş ve her sefer, şimdi karşısında oturan ve artık gitmiye ha- zırlanan bu yakışıklı ve heybetli ihtiyarı kılık ve kıyafet- leri pek te düzgün olmıyan başka bir iki kişi ile beraber önünde ve cama âdeta yapışmış ğ değil Satıp bir kere sormak ihtiya- emdayım. Bundan sonra cevap verebilirim. Mahmut Celâlettin paşa derhal karşılaştırmak, tanıştır- mak emrini almış bulunuyordu demek ki, bu sözlerden dolayı canı âdeta sıkılmış göründü. bir levha şeklinde görmüştü. xXV Karısı ile kızının memur süsü vnrln.v;; bıta kendisine memur ıusw bazı kimseleri dolandıran isminde birini yakalamıştır. g Acı Bir Ölüm Arkadaşımız Ertuğrul Ş’% tin kardeşi Namık Şevket, V Ali Muhsin Beyin Magdaya karşı olıın aşkına bir soğukluk — Bir amca y arzedeyim ki, her şeyden evvel Tahsin Beye apartımanı $ değildi. V arzu ve artık yo- rulmıya başlıyan ellilik adam, çok beyaz tenli, açık mavi gözlü ve açık sarı saçlı şimal kadınlarının sakin âsaplı ol- ve fiyat lyız, Tüccar adam, zengin adam, bin talep, bin teklif dukları hakk iddia ve rağmen ateşi sön- bir ih mek bilmiyen bu b hissedi- Fiyatı sonra diye tel- yor, bundan dolayı da ona karşı âdeta kin duyuyordu. Bun grafla bildirmek dahi kabil olabilir. Fakat - zengin adamın bin talep ve teklif karşısında kalabilmesi ihtimaline rağmen - Enise Hanım karşılaş- mayı bu kadar çabuk kabul edivermedi: — Müsaade buyurun paşa hazretleri. Zevcim belki her ne fiyat teklif edilirse edilsin satmamak fikrindedir. Bu itibarla şmiş Behe- mehal reyini istemek mecburiyetindeyim. — Şu halde ne zaman tasdi edeyim Hanımefendi kızım ? Enise Hanrm bir cevap vermeden evvel düşünüyor, zih- için herhalde on gün kadar bir zamana ihtiyaç vardır. dan başka, ve kendilerine ne kadar az zaman tahsis eder: se etsin, Enise Hanımla ve tinin dilin! konuşmuş, memleketle ve mazi ile bir alâkası bulunmuş, kendisini bu kadar yalnız ve istikbalsiz hisset- Şimdi K - bir adamdı ve daha şimalde, İsveçin bir bankasında duran serveti ol- masa, bu yabancı şehirde açlıktan ölmesi icap edecekti. Türkiye ( orta elçiliğini ter- kip edenler, Ankara ile arasında hiçbir alâka bırakma- mış olan bu eski devir mensubile temas etme4ten çeki- niyorlardı. Karısı ile kızının yanında bulunsuğu esnada (Arkası var) etmiştir, ; Kederli ailesine ve ıxkl'”r mıza baş sağlığı dileriz. A ıonuAl _/ Sterlin 5.24 Dolar 1322046 İsviçre Fr. 29. Drahmi â Leva 107 Peçeta 13,90, Pengö 26 î Ley gıı - Dinar er ) Yen 814,’ f 31000