Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Z2 Benım Görüşümle; “Castıglıone,, İtalyanın harbe girerek Fran- sanın zaten içinden çürümüş gü- zel vücudünü yere sermekte zah- metsiz rol oynadığı günlerdenbe- ri bu ad hafızamdan çıkmıyor. Bu ad, geçen asrın en müstesna dunya krallığı nam ve hesabına kurmiya and içmiş olan devlet adamı Cavour, — akrabasından bulunup kocasından ayrı yaşıyan bu kadını (her ne bahasına olur- sa olsun muvaffak olmak üzere) Parise yollamıştı. — Castiglione muvaffakıyetini o tırihh I"ıııuı saltanat — süren ların ikazlarına rağmen, İtalyayı kısmen elinde tutup nü- fuzu yarım adanın ortalarına ka- dar inen Avusturyaya harp ilân etti. Küçük Sardunya krallığının | bugünkü İtalya olması yolundaki | ılk veen mühim hıtve bu hırbın inde atılmış b Vakıâ bir kadının şeref ve if- muazzam bir hareket, bir kahra- manlıktır. Fakat taştan kalbi ölünciye kadar ısınmıyacak olan kontes dö Castiglionenin ismeti esasen uçüncıi Nıpoleonun yala- g önce de € "?. e ve bir millet di ve başta karısı olmak - üzere ıçııı vılıdet ve azametini kendi evlâdının kıymetinden ziyade az- gin bir hükümdarın şehvetine borçlu olmak elbette ki hazin- dir. NAHİD SIRRI İstanbuldaki Gümhuriyet Balosundan Reportaj ,Bir Ecnebi Konsolosu Temin E'tti: “ Avrupada Bu Yolda Bir Toplantıya Sahne Olacak İkinci Bir Yer Kalmamıştır,, “ Harp Tufanının Ortasında, Bir Nevi Nuh Gemisinin İçindeyiz. ,, Eski Babıâlideyiz. Türlü türNi va- galar, türlü türlü tip insanlar gör- müş bu geniş salonlarda bin kadar davetli varız. Bilenler anlatıyorlar: — İşte burada eski Sadrazamların fermanları okunuyordu. Burası Satt Halim Paşanm odasıydı, diğer şu o dada Talât Paşa otururdu, şu üçün- cü odayı küçük Sait Paşa kendine çalışma odası yapmıştı. — Neden her Sadrâzam ayrı bir odada oltururmuş? — Huyları öyle imiş. Hiçbir Sad- Yazam, kendisinden evvel gelenin 0- dasında oturmak istemezmiş. Başka bir oda seçer, selefinin odasını me- Belâ bekleme odası filân yaparmış. Etrafa bakınıyorum. Bu eski sa- lonlar, bu modern toplantıyı, bu or- kestrayı, bu büfeleri yadırgıyor gibi görünmüyorlar. Vali Lütfi Kırdar ile f eşinin misafirperverliği ve nezaketi #etrafa samimi ve sıcak bir hava ya- yıyor. Her ikisi her davetliye yeti- Şiyorlar, yalnız duratları birbirleri- ne tanıtıyorlar, herkese ayrı ayrı ik- Tram ediyorlar. Ortada lâkırdı. mevzuu aramıya lüzüum yok. Lâkırdının — neresinden başlasanız bir saniye sonra ayni ye- re geliyor: — Yeni bir havadis var mı? Filân Şşeyi duydunuz mu? Filân radyo Şöy- le demiş. Ayni rivayetler ağızdan ağıza çal- kanıyor. Bir köşede duyduğunuz bir O haber, diğer bir köşeden biraz süs- itlcaret ataşesi bu yaz Bi lenmiş bir şekilde kulağınıza aksedi- yor. Bitaraf bir sene Büyükadada, çadırda ömrümün en tatlı haftalarmı Gez- — V ATAN Şehirve Memleket Haberleri Beyazıt Meydanı Yeniden Tanzim Edilecek Beyazıdla Aksaray — arasında Koska civarında Ordu caddesini tıkayan binaların istimlâki bit- mek üzeredir. Belediye bu cad- deyi biran evvel açmak için ge- celeri de faaliyet göstermektedir. Birçok binalar geceleri yıktırıl- maktadır. Belediye ankaz kaldı- rılır. kaldırılmaz derhal işe baş- lıyabilmek için şimdiden Lâleli- de parke taş toplattırılmıştır. Ye- hi yol açıldıktan sonra İnkılâp müzesi ve kütüphanesi yapılan tarihi Beyazıd medresesile tarihi Beyazıd hamamı ortaya çıkacak- tır. Müzenin önündeki tütüncü ve kâğıtçı dükkânlarının istimlâk işleri de bitmiştir. Bu dükkânlar da kalktıktan sonra sıra Prostun hazırladığı plâna göre meydanın tanzimine gelecektir. Beyazıd camü, Veliyüddin efendi kufup- hanesi ve Beyazıd türbesi de meydana çıkmak şartile meydana asfalt döşenecek ve havuzun et- rafında daha kesif bir yeşil saha yapılacaktır. Burada tarihi Türk kahvelerini hatırlatan inşaat da yapılacaktır. Saire Fıtnatın Kabri Tamir Edildi Büyük Türk kadın şairi Fıtna- tın Eyüpteki türbesi asırlardan- beri ihmal edildiği için 1,5 met- re kadar yere gömülmüş, türbe- nin kapısının önüne bile lâhitler yapılmıştı. Maarif Vekâleti tür- beyi kurtarmıya karar vermiş ve etrafını açtırmış ve önüne de kal- dırım yıptırmıştır Kurşunları ta- kubbesi çimento dim, denize girdim, balığa çıktım. Fazla balık tuttuğum zaman canlı canlı saklamak üzere çadırımın ya- nında kendi elimle küçük bir havuz Pyaptım. Burada bir hafta kadar can- l1 balık saklıyabiliyordum. Tabiat â- *leminde yaşamanın ne demek oldu- ğunu keşfettiğiniz zaman hakiki zev- ke ve sıhhate kavuşacaksınız. Bütün bir mevsim, Anadolu klübüne bir de- fa bile ayak basmak ihtiyacını duy- madım. Brezilyalının hikâyesini dinlerken yanı başımda Akşamcı Kâzım Şina- si Dersanın sesini duydum Kâzım Şinasi, âzadır. ile sıvanmıştır. Türbe, altı cephe- li mimarinin en güzel bir örneği- dir. Mermer pencere süveleri de yıkılmış ve aşırılmıştır. Vekâlet bunları da tamir ettirmek - için tahsisat ayırmıştır. İzmirde Şarap Fabrikası İçin Müsait Yer Aranıyor !- İzmir (Vatnn) — İnhisarlar Vekâletinin İzmirde yaptıracağı şarap fabrikası için Bayraklıda Tepekule mevkiinde satın aldığı arazi Arkeolojik bir saha oldu- dan bu yerde inşaat yapıldığı Diğer u.ad.ın Bayan Refika Hulüsi Behçet ile ihtilâfa düşmüş, Bayan Refika, kasap dükkânı camlarında etlerin teşhir edilmesine muhaliftir. Bu manzarayı çirkin buluyor. Kasap dükkânı camlarının buzlı — camla: görünmez bir hale konulmasına ta- raftardır. Zaten camekâna koyun ve- ya sığır asmanın, et almak mniyetin- de olmıyan bir adamın iştihasını ka- bartacağına ve et satın almasına se- bep olacağımna da inanmıyor. Kâzım Şinasi aksi kanaattedir. ve kasap dükkânlarına buzlu cam koymanın et satışında buhranlar uyandıracağı- na kaildir. Bayan Refikanın bu me- seleye dair verdiği takrir, toplantıda hazır bulunmadığı bir gün nasılsa reye konmüş, Kâzım Şinasi ve ar- Kkadaşları — ekseriyeti kazanmışlar. Şimdi Bayan Refika isyan halinde.. ha soruyorum: 'bu Arkeolojik takdirde muhafazası lüzumlu ta- rihi âbidelerin çıkması muhtemel görülmektedir. Yapılacak tesisat sahanın haricine çıkarılacaktır. İzmir müzesi mü- dürü Salâhaddin Kantar satın alnan saha dahilinde fabrika için uygun bir mevki tesbitine memur edilmiştir. Maarifte: Şehircilik kursu açılacak — Nafia Vekâleti Yüksek Mü- hendis mektebinde bir şehircîlik kursu aç karar i Bu mektepte şimdiye kadar açıl- mış ve bundan sonra — açılması kararlaşan kısımlar Ankarada yapılacak olan Mühendis mekte- binin inşasından sonraya kala- caktır. leketin Kasap di nn çirkin manza- rasma nihayet vermesini val — Avrupanın başka bir yerinde | diliyor. bu saniyede boöyle bir toplantı tasav- Wur edebilir misiniz? — Ne gezer! Diyor. Türkiye Av- Tupada sulh günlerini hatırlatan ye- güne memlekettir. Bu toplantı bana he hissi veriyor, bilir misiniz? Mu- harebe eden, etmiyen memleketler- den birer insan nümunesi alınmış, bir Nuh gemisi kurulmuş, bu gemi birkaç saat harp tufanının haricin- de, bir sulh havası içinde bizi dolaş- Hıracak. Sulh havası doğru... Burada harp deki bütün leketlerin mü- — Mmessilleri var. Fakat birbirlerini yok farzetmeyi pek iyi biliyorlar. Ayni salonların havasını teneffüs etmeleri Fırsat bu fırsattır diye Kâzım Şi- nasiye, (Vatan) 10 eylülden evvel çıkamaz diye bahsi kaybettiklerini, fakat icabımı yerine getirmeyi unut- tuklarını hatırlattım. <«Elbette geti- receğiz, fakat bahsimizde ziyafetin zamanı tayin edilmemişti. Elbette (Devamı 4 te) Belediyede: Eski mezarlıklar — Belediye Ayvansaraydan Eyübe kadar caddenin solundaki tarihi mezar- Jıkları temizletmiş, — devrilen ve yıkılan taşları düzeltmiştir. Bu suüretle seyyahların gezdikleri ve tetkik ettikleri tarihi taşlar yok Terkos Suyunda ve Elektrik Fabrikasında Yeni Tesisatların Açılış Törenleri Yapıldı Cü iyet bay geçmiştir. Havanın güzel olması halkımızın ekserisini sokaklara, gezinti ve eğlence yerlerine sev- ketmiştir. Bahçeler ve sinemalar çok kalabalıktı. Bütün nakil va- bütün gün yolcu taşımıştır. Bay- ram sona ermiş olduğundan res- mi dairelerle mali müesseseler, diğer hususi müesseseler ve mek- tepler bugün açılacaktır. Bugün Şeker bayramının arife günü ol- masına rağmen devair ve mües- sesatta akşama kadar faaliyet ve mesaiye devam olunacaktır. Dün de kazalarda ve köyler- de açılması programa göre mu- karrer olan mekteplerin açılış tö- renleri yapılmıştır. Terkos sularının tasfiye havu- zu ile Silâhtarağa elektrik fabri- kasındaki yeni kazan dairelerinin resmi küşadı da dün Valinin kı- sa bir hıtabesile yapılmıştır. Tamamen otomatik ve en son model makinelerle vücude geti- rilmiş olan tesisat şehrin su ve elektrik ihtiyacını tamamen tat- min edebilecek kudrettedir. Elek- trik kazan daireleri tesisatı Ma- caristan da dahil olduğu halde cenubu şarki Avrupa devletle- rinde bile eşine tesadüf edilemi- yen bir kıymettedir. Bütün bu tesisat için bir milyon lira sarfe- dilmiştir. Kazanlar 70,000 kilo- vat takat temin edebilmektedir- ler. Yapılan programa göre tesi- sat henüz ikmal edilmemiştir. Önümüzdeki seneler zarfında ilâveler yapılacaktır. Küşat resminden sonra tesisat ve fabrika müştemilâtı müessese müdürünün rehberliği ile gezilmiş ve hazırlanan bufelen:le davetli- günü de şehrimizde neşe ıçmde l sıtaları tıklım tıklım dolu olarak * e D * Vücude Getirilen Tesisat Şehrin Su ve Elektrik Cereyanını Tatmin Edecek Kudrettedir Vali Terkos tasfiye havuzları tesisatını açarken ' 31 -10-940 —— SiYASİ İCMAL sarassr İngilizlerden Ne Haber Gelecek? Yazan: M. H. ZAL Ar Bir Kovboy filmi seyreder yiz. Cinayet işliyen bir * ar. Bir de hak müdafaa yor diye benimsediğimiz ve 'eî: diğimiz masum bir taraf... Bü tün gönüller ufuktan ylid"“": ların peyda olmasını ve tarafa karşı beyaz tarafın galer besini, hakkın zaferini temif etmesini bekliyor. j Londra bu bekleyişe ü”"d ve cesaret veriyor. «Yunal na teminat verdik. Yunını'l"' istiklâllerini korumak için mü: cadeleyi kabul ederlerse Yâ” dımlarına koşacağımızı 8öY' dik. Bu vaadlerimizin icabı Y” rine getirilmektedir.» Nasıl getirilecek, ne Yl!-“k cak? Londra diyor ki: CM sırdır, henüz söylenemez.? Bundı.n bir müddet C"d ütün gözler Yunan - z araf Vatan Kupası Maçı Dünkü Karşılaşmada Fenerle G. Saray 3 - 3 Berabere Kaldılar (Başı latasaray takımında da Osman ve Büç- lük çekiyordu. Cemil yoktu. Soldan yapılan bir Galatasaray İlk hücum Fenerbahçe t top Salâ geçti. yapıldı. G; ında | Ve Sal bir şütünü Fener kırrlan bu hücumdan sonra oyun mü- tevazin bir şekil aldı. Fakat çok geçmeden Fenerliler a- ğır basmıya başladılar. Melih orta- dan yaptığı inişlerle Galatasaray ka- lesi için tehlike oluyordu. 12 nci dakikada ortadan yapılan bir hücumda Niyazi hatalı bir şekilde kalecisi tuttuğu halde en acemi bir kalecinin yapmıyacağı bir şekilde e- linden kaçırdı ve bu suretle Galata- saraylılar ikinci göllerini de kazan- dılar. Her geçen dakika Fenerbahçe için tehlike oluyor. Galatasarayı da beraberliğe yakınlaştırıyordu. Çün- kü Fener müdafaası tamarhile bo- durduruldu. Ve G aleyhi- ne verilen bir frikikten Esat, güzel bir vuruşla takımına ilk gölü kazan- dırdı. Bu gol Fenerlileri daha ziyade lere çay ikram edil Felâketzedeler İçin Yapılan 40 Baraka- nn İnşaatı Bitti Erzincan, 30 (A.A.) — Kızıl- ay cemiyeti tarafından Erzincan felâketzedelerini iskân — etmek üzere yaptırılmakta olan bara- kalardan kırk tanesinin inşaatı “bitmiş ve Cümhuriyet bayramı sgünü 2804 nüfus barakalara is- kân edilmiştir. Bu barakalar dı- şarısı ahşap, içi bıgdadı ve sogu— ğa isteh Erzincan valisi bu yüksek yıı-- dımından dolayı Kızılay cemiye- tine telgrafla teşekkür etmiştir. Ankarada İkinci Devlet Resim Sergisi Açılıyor Ankara, 30 (Telefonla) — zt İkinci devlet resim sergî'ıi yarın | Ve takip etmiye başladı. ——— - Yine Fenerlileri hücumda görüyo- ruz. Niyazi ortadan Galatasaray ka- lesine doğru akmıya başladı. Ve to- pu yerden Melihe geçirdi. İki müda- fiden sıyrılan Melih bir şüt çekti. Geri gelen topa yetişen Yaşar Fene- rin ikinci golünü de yaptı. Bu ikinci gölden sonra Fenerbahçelileri üçün- cü bir gol peşinde gördük. Soldan bir hücumda kaleci ile karşı karşıya kalan Basri muhakkak denecek bir göl fırsatını dışarı atmak suretile kaçırdı. Galatasaraylılar canlanmıya baş- ladılar Ve iki açıkları v Fe- Ortadan açılan bir hücumda Fe - ner kalecisi lüzumsuz bir çıkış yap- tı. Ve Galatasaray sağ açığı bir ka- fa vuruşile üçüncü gölü de yaparak beraberliği temin etti ve maç ta 3-3 beraberlikle neticelendi. Fenerbahçeliler dün kazanılmış bir galibiyeti ellerinden kaçırdılar. 3-1 lik vaziyetten sonra 3-3 olmak hat- tâ mağlüp olacak bir vaziyete düş- mek takımlarının ne kadar Zayıf ol- duğunu bir defa daha ortaya koy- muştur. Muavin hattı çok geri oyna makla Galatasaraylıların daimi hü- cum vaziyetine yardım etmiş oldu- lar. Esasen zayıf olan müdafaa hat- tr bu tazyik altında bilhassa ikinci devrede bunaldı. Hücum hattında Menh uzun zamandanberi futbol an- ner kalesine iniyorlar. Fenerbahçe kalesi bu arada bir de gol tehlikesi . | geçirdi. Fakat yine bu hücumda Gündüzden bir pas alan Boduri çok sıkı bir şütle topu ağlara taktı. Ve vaziyet 2-1 oldu. Devre de karşılıik- lı hücumlar arasında 2-1 Fenerin le- hine neticelendi. İkinci devre çok canlı başladı. Ve hücumlar karşılıklı oluyordu. Sağ- dan açılan bir F'ener hücumunda Me- Hh Galatasaray müdafaasını geçe- rek kaleci ile karşı karşıya kaldı... Üçüncü gol.... Fenerbahçenin yaptığı bu gol âde- ta Galatasaraylılara bir kamçı tesi- ri yaptı. Ve Fenerbahçe kalesini sar- dılar. F 3-1 lik te rağ- sabah Sergi evinde Sergiye iştirak edenler arasında ynpılan tasnifte Cevad Dereli bi- rinci, Cemal Pullu ikinci ve Hâ- mit Necdet üçüncü olarak seçil- KrL z olmaktan kurtul men tedafül bir oyun oynamıya baş- ladılar. Hücum hattı tamamen durdu. Muavin hattı da geri bir oyun oyna- mıya başlayınca Galatasaray baskı- sı arttı. Fener müdafaası sarı kırmı- dığı için bekl oyunu gösteremedi. Yaşar ağır, Ni- yazi durgundu. Bu hattın en iyi o- yuncusu Basri idi. Fikret te vasat bir oyun oynadı. Kaleci Nuri, çok fena harbin Balkanlara yayılı ait ihtimallerden nazari sureti” bahsedenler, İtalyanların <AF navut milli emelleri» kopardıkları kıyameti, ileri SÜ" dükleri arazi taleplerini k“’“ gürültü sayıyorlardı. Sebep © rak da şunu gonterryorll «Harekete geçemezler, ©o zaman îgılız donanı ve İngiliz hava kuvvetlerinti İtalyaya, on iki adaya ve manyaya yakın bir takım denit ve hava üsleri işgal etmek içiğ imkân ve fırsat vermiş olurlar? Böyle bir hareket muva olsa bile ancak muvakkat $4 rette biraz daha arazi kıılP'l masına yol açabilecek, ha neticesini değiştiremiyecek, na karşı İngilizlere böyle fll"'ı lar verebilecek... Bu bakımda? ğ ilk bakışta o kadar gayı'lllb göründü ki: «İtalyanlar buf? mihver arkadaşlarına sormad”' tek başlarına alelâcele yap'” lar» yolunda rivayetler bile ©" faya çıktı. Şimdi gözler Akdenizin ı'" kında... Yolda olduğu söyle nen İngiliz deniz kuvvetleril” den bakalım ne haberler cek. Her Gün Bir FIKRA Ağaçlara Birşey Olmıyacak! * İkinci Hamidin Saltanat — devri ile kafar oyunile Ş bir iyetin ortada kalmasma sebep oldu. Müda- faa her zamanki gibi zayıftı. Galatasaraya gelince: Kalede Hı- zır Fenerbahçenin Nurisi kadar fe- na, âdeta birbirile fena oynamakta yarış ettiler. Müdafaada Faruk, Sa- lim vazifelerini yaptılar, Muavin hat tında Musa, Eşfak vasat, merkezde oynıyan Halil daha henüz pek acemi olmakla beraber canlı ve yarm için ümit veren bir oyuncu olarak Bö- züktü. Galatasaray mühacimleri dün fena bir oyun oynamadılar. Yalnız Salâhaddin vasattan aşağı idi. Dünkü oyunda heyeti umumiyesile birinci devrede Fenerbahçeliler, ikin- ci devrede de Galatasaraylılar iyi öy- nadırlar. M. Kemal Alev Saçlı Kızı Hak Etti — No tesadüf değil mi? Hayret ediyorum. — Evet, Evans, tamamile tesadüf.. Sonra derhal işe po- lis el koydu. İhtimal ki, İngiliz polisine mensup olan Marş- mon da bir takım izler keşfetti. On numaralı daireye gel- bakmlırsa aradaki dam yolunu bulmuş olma- miş Biçbir türlü gerginlik Konsolosun bahsettiği Nuh gumıi— nin en dikkate lâyik — misafirlerini gözüm arıyor. Herkesi, her şeyi bi- , len bir dostum müşkiülümü halledi- yor: — Buranm en dikkate lâyik mi- Bafiri Brezilya ticaret ataşesidir. Se- ni tanıtayım. Tanıtıyor, konuşuyoruz. Meğer bu sı anlaşılıyor. — Evet herhalde. Çünkü Muqıııoıı mahir bir polis ha- fiyesi idi. ııekııhııııynıu takip etti. Mavi Portakaldan on numa- ralı daireye kadar geldi ve Marşmon'u bıçakla vurdu. Son- n hepsini yaktı. Çetenin esrarına ait y garip bir kamp hayatı geçiren zat- Mmış. Gece karanlıkta dolaşırken ar- kadan süratle gelen arabalar ezmesin, diye bir omuzunun arkasına kırmızı diğerine yeşil birer elektrik lâmba- Bİ asar, öyle gezermiş. Bu sayede a- faba ezecek diye *-!umneden rahat rahat geçe İ i 'ım varsa hepsini ortadan kaldırdı. Ve ayni tarikle bara dön- dü. — Demek ki, bunların hepsini keşfettiniz.. cidden takdir ediyorum. — Evet, meseleyi anladım ve işe karıştım. Evvetâ bir çok dikkatsizlikler yaptım. Tecrübesiz bir gibi hareket ettim. Fakat yavaş yavaş esrar perdesi ö- Bana dedi ki: — Sizin bu kadar güzel tinız var a kamp hayalı iürmenm Zevkini hâlâ Bu kadan kalktı. Valpas'ın pırlanta işi için gelip te portakal ile meşgul olmasından mâna çıkardım, İkisinin de Afri müsbet bir neticeye Sonra bir gün Vn Blond'un yemişçi dükkânından çıktı- -—M A Vİ —— PORTAKAL — Evet. O zavallı ve son kur- darları İstanbulda kolera yok ik€? bir kolera hastalığı uydururlar V? sözde sıhhi tedabir ittihaz edilmek üzere altmış bin lira - altın para * bir tahsisat koparırlar. Parayı bolca keselerine doldür” mak için, sıhhi tedbir olarak göf” dükleri iş de sokaklara kireç dök“ mek olur. H bir zat, ağaçların diplerine kireç döküldü günü, ve beş on senede yetişen #” ğaçların mahv ve harap olacağıt' gi ş gi der. O sırada orada bulunan bir dok“ tor; bu zatı odadan çıktıktan söli” ra bir kenara çeker. Ve sinsi bif âeki YAZAN William J. MAKIN ÇEVİREN Rezzan AE. YALMAN sigara daha yaktı. yapmış, belki de bir şey- ler hııııııuşm. Fakat çetenin gözü kulağı delik... Bunu his- sedince Marşmon'u öldürdüler. Yine işi yapan Kartopu ol- du. Biz bu akşam damlardan nasıl buraya kadar varmış —47— ğını gördüm. Küçük Angola ile konuştum Soıırı pırlanta krılının (Mavi Portakal) barının serma- portakal Buraya sandık sandık — Evet, hakkınız var. Bütün bu banı oldu. Herhalde onlarla beraber çalışıp ta sonradan di- Hini tutmıyan birisi olacak, Bu işte bir adam öldürmek on- lar için işten bile değil.. Hele süküt etmesini bilmiyenleri insafsızca imha ediyorlar. ölmeli, işte onların düsturu... John sustu. Her ikisi de bir an düşünceye daldılar. Evans bardağındaki içkiyi bitirdikten sonra ayağa kalktı ve bir — Merak etmeyiniz efendim, #” gaçlare bir şey oli ktır. Çün” kü dökülen şey kireç değil maltt taşı tozudur. Der ve hamiyetli zatı tesirin 6dt ş. Y —— gibi ve tahmin ettiğiniz gibi olmuştur. Bu gece doîw mmmmmmmhu—uı— gul olayım. nerek sordu: isbat yoktu. — Nihayet onu da buldunuz, değil mi? —Evet. B sonu da Van Blond nihay John. Sizi polis hafiyesi vardım. P ile por rasında bir müıııubet hissettim. Fakat elimde şahit ve a-. Kapıya doğru birkaç adım attıktan sonra yine geri dö- — Ya bu cenubi Afrikadaki portakal çiftliği ne oldu? — Orasımın da işi yolunda.. Polis orasını da hııınış ve üç W tevkif etmiş. Artık içine ni tanıdı. Mavi Portakala onun bir ahbabı, ayni zamanda benim de arkadaşım olan bir kadın tarafından davet edil- miştim. Orada beni gördü. Sonra bu cinayetlere de alâka gösterdiğimi öğrendi. İlk defa elinden kurtulmıya muvaf- fak olunca o zaman Helen ile beraber beni tuzağa düşür- meh istedi. Eğer Helen vaktile size haber vermemiş olsay- d bizim de cesetlerimizi portakal sandıklarının dibinde bulurdunuz. — Kamyondaki biçare adamı bulduğumuz gibi, değil mi? be ayrı ayrı düşünülmüş Kendi kendine: Merak Evans bir kere daha John'u takdir etti. Zekâ ve dirayö- tine hayran oldu. Unutulan hiçbir şey yoktu. Her nokta hesap edilmişti. Polis müfettişi ağır ağır meredivenlerdek indi. Aşağı ka- ta vardığı zaman John'un dairesinden çıktığımı ve Helen'in kapısını vurduğunu duydu. — Hakkıdır, dedi. Bu yaman delikanlı; alev saçlı, yeşil gözlü kızı cidden hak etti. SÖON TAKVİM 31 İlkteşrin 1940 PERŞEMBE YIL: 1940 - AY: 10 - GÜN: 305 RUMİ : 18ö6 — 1 inciteşrin: 18 HİCRİ: 1859 — Ramazan : 29 VAKİT VASATİ EZANİ aai GÜNEŞ : 6.30 1,22 ÖĞLE : 11,58 6.50 İKİNDİ : 14,48 9,41 AKŞAM: 17.07 12,00 YATSI : 1841 1,32 İMSÂK : 4.50 11,42 navutluk hududund’.':' j