24 Ekim 1940 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

VALYAN Şehir Haberleri Z4 « 10 - 9S40——— ” SİYASİTI İCMAL 100 Kuruşluklar Tedavülden Kaldırılıyor — Gelsinler,Görsünler D ve Sevsinler Bir Sıçlu Pa Yarından İtibaren a — vi ai M . . . « . î* emleketi İtalyanın ).’erıne B SYK ŞU ÜBZZSI YBI' ine e Bu Paralar Şubata Fransa Bir Sev! KH - Memleketi Haline " » Maa Verllecek ; " f ; E ş Getirmek İşini Şimdiden Hazırlamalıyız, Hapıs ÜBZHSI İSİB[İI ş Kadar Piyasada | Muahedesinemi Geçecek Üzerlerinde 100 kuruş yazılı gümüş liraların tedavülden kal- dırılmasına karar verilmiştir. Ma- liye Vekâleti gümüş liralardan kâfi miktarda darp ve piyasaya | çıkarılmış olduğunu — nazarı dik- Bir polis dün Sultanahmet üçüncü ceza hâkiminin önüne Su- luükülede Neslişah sultan mahal- lesinde oturan bayan Hürmüzle kocası Muharremi çıkardı. Mu- harrem karısını çakı ile yarala- maktan suçlu idi.. Mahkemede mevkiini alırken masanın üstüne Gidiyor ? Yazan: M. H. ZAL [L:ı= aval'in Berlin mülâkat! Fransaya şimdiden sulh teklif edileceği şeklinde rivay&” Cümhuriyet ve Şeker Bayramı Münasebe tiyle Maaşlı ve Ücretlerin Ay Başından Evvel Verilmesi Kararlaştı ra avans suretile verilecek ve bi- | Yazan: Dr. Haydar İbrahim AYDAR Harp bâdiresi 1940 senesini ikmal | nır. Diğeri şehir içindeki otellerdir etmek üzeredir. Bence 941 de nihayet | ki, gelici geçici iş adamlarının ve şe- tabildir. Bu kur-/ hir seven insanların oturmasına ya- tulmak ve sülhe kavuşmak için, hır-î rar. Bunlarda şartlar ayrı — ayrıdır. ĞÜN çei gönk z h vase a be sebep olanların için için mutlaka çektiği ıztırabı. Allah düşmanlara “ dahi vermesin. Seyyah oteli güzel, ucuz ve ferah o- lacak, bahçesi, parkı, tenis yeri, ban- yo havuzu, av yerleri, gazinosu, çal- gısı ilâh. bul H Şehir otelin- Sulh, can ve istediği bir mücadele neticesidir. Mü- eadelesiz hayat olmryacağı gibi sulh- süz hayata da imkân yoktur. Maddi, mâünevi kuvvet tükenince her şey is- ter istemez durur. Bugün için harp de İse gürültüden kaçımılamaz. Te- mizliği esas, derecesi muhtelif, geniş hususi içtima cek tertibat ile şehrin ve şehirlinin ihtiyacını karşılıyacak durumda bu- eskisine asla kıyas Yüz se- ne muharebeleri birer efsane mahi- yeti almıştır. Mademki, harp 1941 de bitecek, sulhe hazırlanmak gerek- tir. Sulh deyince de halka refah ve- yolları Birçok yollardar refaha gidilir ve | hepsinin hâsılası bir yekün yapar, Bunu kabartmak, işsizlik ve parasız- lığı unutturmak ta çok iyi bir şey- dir. İşte bunun temini için memleke- | timiz gibi birçok cazibeleri olan bir memleket önünde yaman bir imkân var: Seyyah celbi meselesi... Türkiyenin pek Çok yerleri tabia- tin en bedii ve zengin lütfuna mazhar olmuştur. Bir İstanbul, hiçbir krtada Faraza Çırağan sarayı, arkasındaki Yıldız parkile birlikte bir seyyah o- teli olabilir. Beykoz sarayı keza... Hi- div köşkü ve bu gibi irili ufaklı bi- nalar da seyyah için pek hoş ve se- vimli yerlerdir. Büyükada ve Yalova da bu hizmete yarar yerlerdir. Bur- sada şimdiki Çelikpalasın büyüğü ihtiyaç gör üştür. U- ludağda da bu hizmeti görecek şekil- de tesisat ve teşkilât lüzımdır. İzmir ve hinterlandı mükellef bir. seyyah sahası da olabilir. Hattâ Mersin ve civarındaki köyler kasabalar kış için iç ve dış seyyahları cezbedebilirler. Bunlardan evvel zarfın — mazrufu G ği hususi ve - Mmuhteşem olduğu kadar hayatı. da seyyahlar için caziptir. Keza memle- ketimizin birçok yerlerinde şifa ve- ren kaplıcalar vardır. Her birinin şi- Tal hususiyeti muhakkak ve mücer- reptir. Bugün için hiç olmazsa sahil bo- bazı J. Ötel ve p idaresi mühim bir iştir. Bunun için otel ida- re edecek direktör ve seyyah karşı- lyacak müstahdem lâzım... Bu bir Hâmdir hem de vukuf işidir, ticaret ilmidir. Bu sebepten misafir ağırla- mak ve misafirperverlikte fıtri, kis- bi mümarese edinmek, otel idare et- mek, seyyah memnun etmek, reklâ- ikamet ve temin büyük bir iştir. Seyyah celbi kuru sözden ibaret değildir. Bununla mil- munt yapı bir mekte- be ve müteaddit ihtısaslarda mual- Himlere ihtiyaç vardır. Bu mektebin letimiz ve hür- met te ziyadeleşir. Bundan — evvel çok oli eminim. Dün- yayı fethetmek için böyle bilgili a- damlar li kalbini . seyyahlar, hele İngiliz ve k l1 seyyahlar İtalyaya hücum halinde akın eğerlerdi. Sicilya adasındaki Ta- yrmlna kışın bir melce olurdu. İtal- fethetmek gerektir. Bu husus için devletin yapması ik- tiza eden llk iş, bu gibi seyyah şehir- yan seyyahtan di. Şimali İtalyadaki dağlar ve göl- ler yazın seyyahın sayfiyesi halinde bulunurdu. Hülâsa İtalya seyyah yü- zünden her sene milyarlar kazanır- dı. Seyyah ağırlamak bir meslek, o- tel ve mesken idare etmek büyük arkaya kadar aç- maktır. Yoksa şehre çıkmak için bir çok münlaları aşmak zorluğu karşı- sında memleketimiz cennet olsa kim- se gelmez. Bu zorluğu bir kere seya- hat dönüşü şehre çıkmaktaki müş- l.ıllutı gören pek kolay anlıyabilir. kocaman bir bohça koydu. Muharremin — hüviyeti — tesbit edildikten sonra hâkim sözü Hür- müze verdi, O anlattı: — Bay hâkim ben bu kocam- dan bıktım. Kızım ve ben saçla- rımızı süpürge edip akşamlara kadar çalışırız, kazanır getiririz. Bu adam evde oturur yer, içer, boğa gibi beslenir. Geçenlerde kızımın yüzüğü — kırılmıştı; yap- tırması için kendisine verdik. Bir yalan uydurarak vakit geçirdi ve nihayet bugün kamasını çekerek üstüme yürüdü ve: u sattım, yedim. Erkek böyle sık boğaz edilmez, dedi. Kamayı kaba etime batırdı. Al- lah aşkına bu adamı akıllandıra- cak bir ceza veriniz. Suçlu kısaca cevap verdi: — Bay ltikim, bir iştir oldu, siz de deşmeyiniz. Zaten ben bu kadından bıktım. İllallah ve resu- lih Hâkim ısrar etti: — Sen karını dövdün ve yara- ladın mı? Suçlu Iâübali bir eda ile mu- kabele etti: — Bay hâkim, siz ne derseniz, deyiniz. Allah kimseyi şaşırtma- sın ve böyle kadına düşürmesin.. Canıma tak dedi. Çakımmın burni- le bacağına dürtüverdim. Şahitler dinlenecekti. Suçlu: — Bay hâkim kimseyi rahat- sız etmeyin, işte birşey oldu, di- yordu. Duruşma bitmişti. Hâkim suç- luyu 35 liraya mahküm eden ka- rarını okuyordu. Muharrem ile- ri atılarak yalvarmıya başladı: — Allah aşkına hâkim bana para cezası verme, hapis cezası ver. Zaten pıli pirtiyiı da toplayıp geldim. Beni hapishaneye gön- der de şu kadının elinden kurtu- layım. Belki ayrılınca benim kıy- metimi de öğrenirler. Cümhuriyet ve Şeker bayram- larından evvel bütün devlet me- müur ve müstahdemlerine maaş verilmesi takarrür etmiştir. Me- |lâhara mahsubu yapılacaktır. Pa- rayı Ziraat Bankası temin ede- cektir. Banka hazırlıklarını bitir- murların maaşlarının ayın birin- | miş ve Defterdarlıklara da key- de verilmesi | lâzımgel lf'kyeti bildirmiştir. — İstanbul için mekte olduğundan Cümhuriyet | dün Defterdarlığa da maaş emri ve Şeker bayramlarında maaşla- tın. verilmesi imkânları araştırıl- mış ve bunun için bir formül bu- gelmiştir. Defterdarlık derhal muhasebe müdürlüğüne tebliğat yaparak bordroların hazırlan- lunmuştur. Bu formüle göre, me- | masını bildirmiştir. Maaşın ayın mür ve ihdemlerin la- | yirmi beşinden itibaren tevziine rına kifayet edecek miktarda pa- | başl ktır. Topçular Ginayetinin İçyüzü Henüz . Anlaşılamadı Ramide Topçularda metresi Santuhiyi öldürdükten sonra bah- çesine gömen arabacı Danyal Keklik, dün sabah Adliyeye tes- lim — edilmiştir.. Müddeiumumi muavini Feridun Bagana dün de tahkikatla meşgul olmuştur, Ka- til suçunu inkâr ve metresinin, beygirin tepmesile öldüğünü id- dia etmektedir. Morgun vereceği rapordan sonra Santuhinin ne- den öldüğü anlaşılacaktır. Kalp Yüz Kuruşluk Süren 2 Kişi Tutuldu (Galatada oturan Yervant adın- da biri Galata Maliye şubesine; Beyoğlunda oturan — Süleyman adında bir garson dahi Beyoğlu Maliye şubesine kalp gümüş yüz kuruşluk sürmek isterlerken ya- kalanmışlardır. Bu paraların, bir üddet evvel Trabzonda yaka- kal hak ğ $ lanan dan yapılan ve bir miktarinı pi- yasaya sürmiye muvaffak olduk- ları kalp paralardan olduğu tah- bir sanat halini almış, binl insan Fakiri, ğ a ç $ $ i İ« geçinir B zengini, olduğu gibi iasafsızı, merha- | | Karar kati idi. eği İh min edilmektedir. Zabıta tahki sebebile bu akın durmuş ve muhab- | metsizi, da Yazdık. Serbest birakılan — suçlu hapise |kat yapmaktadır. 'e ” n e bet azalmıştır. Fırsat bu fırsattır. | cak insan varsa k K polis teş atılmad hay rak Adli- Bu akını bizim güzel yurdumuza çe- virmek lâzımdır. Seyyah celbinde iki mühim nokta Fağbeti arttırır: Birl nisbeten ucuz- luk ve aldanmadığına emin olmak, ikincisi rahat ve huzur bulmak, bir takım müz'iç formalitelerden masun kalmak... Seyyah celbinde devletin yardımı lâzımdır. Fakat mesuliyet ve kazan- eı milletin fertlerine bağışlamak doğ- ru olur. Otel yapmak, modern bir o- tel kurmak güç bir iştir. Bu nevi o- kilâtı ile bu vâühimenin önüne geçile- bilir. Kolay ve rahat gidilir. bir. şehre seyyah dü gelir. Buy ve şüphe ma- hal kalmaz, aldatılmıyacağına da e- min olursa hayatının mutlak birkaç zamanını Türkler içinde geçirmek- ten mer-nun olür. Türk irki ösasen misafirperverdir. Buna bir de kolay- lik ilâve ediniz. varmak yeden ayrıldı. Yeni Halkevi Binası İki Afacan, Karpitle Arkadaşlarını Yaraladılar Şehremininde iki afacanın mu- zipli'ğî bir çocuğun ı'üıı surette Yeni yapılan E vi binasının küşat resmi ayın yir- mi sekizinci günü saat 11,5 da yapılacaktır. Merasime Cümhuüri- yet Halk Partisi reisi Reşad Mi- PAŞ için kâfi gelir. Konsolosluk vizeleri kaldırmayı unutmıyalım. — Bunların hepsini h y yarm teller süs ve zinet h, fakat rahat ve zevki temin etme- lidir. Otelleri de ikiye ayırmak icap eder. Biri istirahat ve seyyahlar için pılmış lerdir ki, bunda yapılışı, manzarası, sükünu esası ara- seyyah memleketi olarak — İtalyanın yerini alırız. Gelsinli ü ve 36 türlü yemiş veriyor diye ağızları sulananlar da gelsinler ve Allahın Sadakal Fıtır verdiği bu 'den istifade — et- sinler. Nihayet memleketlerine dön- dükleri zaman bu güzellik ve şikem- bir nutkile başl inönü Halke- | y sebep ş Arma sokağında oturan 14 yaşında Necati ile 10 yaşında Hasan, bir arsada oynamaktalar- ken -ayni semtte oturan Kema- caktır. Ayni günde Cümhuriyet bayramı da başlıyacağı için o ge- ce yeni açılan binada Halkevine mensup temsil komitesi tarafın- dan milli bir piyes temsil edile- cek ve konser verilecektir. Adliyede: Fasulye Hırsızı — Ki leddin ismindeki bir çocuğ kendilerine doğru gelmekte ol- duğunu görmüşlerdir. Bu iki afa- can Kemaleddii ir iplik yapmıya karar vererek bir kon- serve kutusunun içine bir miktar karpit koyarak Kemaleddini bek- lemiye başlamışlardır. Kemaled- din yaklaşınca Necati ile Hasan karpiti Aateşlemişler ve kaçmıya başl lard Karpit patlamış bir arabadan bir çuval fasulye ça- ve Kemnledd;n muhtelif yerle- Sıhhate Muzır Mahlüt Yağlar Yapılıyor Piyasada halis Urfa yağı azal- mıştır. Yağ tüccarları, şehrimiz- de bulunan son stokların sarfe- dilmekte olduğunu ve cenup vi- lâyetlerimizde bulunan yağ stok- larının da müteahhitler tarafın- dan, mübayaa edilmek üzere pey altına alındığını söylüyorlar, Fi- yatlarda yeni tereffülerin vuku- bulması da muhtemeldir. Bu va- ziyeti gözönünde tutan şehrimiz- deki yağ imalâthaneleri, piyasa- da mevcut bulunan ve yağ ima- line yarıyan bazı maddelerle mahlüt yağ yapmıya — başlamış- lardır. Bu yağlar, Urfa taklidi adile ve birkaç nevi olarak ya- kında piyasaya çıkarılacaktır. Urfa taklidi adile piyasaya ve- rilmek üzere bulunan bu yağların formülleri çok karışıktır. Mahlüt yağlar, evvelce, nebati yağlara birer miktar tereyağı ilâvesile ya- pılırdı. Son zamanlarda fiyatları yükselen nebati yağların yerleri- ni, fiyatları nisbeten ucuz olan |susam, pamük, ayçiçeği yağları ile asitleri fazla zeytinyağları tut- müş ve bilâhare bu yağlar da yerlerini bildiğimiz terkoz suyu ve bir kısım iç ve barsak yağları ile mahiyetleri meçhul halitalara bırakmıştır. Bu vaziyette yapıla- cak ve ucuza satılacak bu gibi yağların nelerden mürekkep ola- bileceği kolaylıkla tahmin edile- bilir. Hava Kurumouna Eğlence Yerlerinden Varidat Temin Edildi 'Türk Hava Kurumu gelirini arttırmak için Havagazı, Elek- trik ve Sular idarelerinin hesap pusulalarından maada otel, sine- ma, tiyatro ve çalgılı lok tala- kate alarak gümüş yüz kuruşluk- ları 31 ikincikânun 941 den sonra tedavülden kaldıracaktır. Bu paralar | şubat 941 den iti- baren antık piyasada ve halk ara- sında geçmiyecek ve ancak mal sandıkları ve Cümhuriyet Mer- kez Bankası şubelerince kabul edilecektir, Harice Hububat Gönderilmiyecek Bir müddettenberi memleke- timizden harice arpa, buğday ve mısirin ihracı menedildiği halde bazı memleketlere hükümet mü- saadesile lisans — verilebiliyordu. Haber aldığımıza göre bu gibi üsaade ile dahi bundan sonra lere yol açmıştır. Hattâ Fransanın, Almany#” nın teşvikile harbe sürüklen? ceğine dair rivayetler bile 5 mış, fakat Vichy hükümeti rivayetleri tekzib etmiştir. giltere başvekili Çörçil'in Fraf” sızlara olan hitabının Almanli” tın sulh dolabile alâkası old” ğuna hükmedilebilir. Laval, Damat Ferit rolünü oynıyarak Almanya ile bir salh muahedesi icra ederse bu hede Fransa için bir nevi Sevf olacaktır. Bunu Fransayı d€ rühünü ve bir takım butüsl menfaatleri temsil eden bir aVti adam kendi namına icra etmil lacaktır. Buna karşı Fransif arpa, buğday ve mısır ihraç edi- lemiyecektir. Askerlerimize Kışlık Eşya Toplanılmasına Başlandı Kaza Parti idare heyetleri vi- lâyet Parti idare heyetince tes- bit edilen esaslara göre askerimi- ze gönderilecek kışlık hediyeleri toplamıya başlamışlardır. Bu iş için teşkil edilen komiteler faa- liyete geçmişlerdir. Hamiyetli halkımıziın kahraman ordumuz namına yapılmakta olan bu hare- kete memnuniyetle iştirak ede- cekleri şüphesiz görülmektedir. Gt üiln İstanbul Mebusları Partide Toplandılar İstanbul mebusları dün öğle- den sonra Cümhuriyet Halk Par- tisi merkezinde bir toplantı yap- milleti bugün açıktan açığa İf yan imkânmı bulmıyabilir; 14 kat bu isyan ruhu herhalde k": nıyacak ve kendini duyura! tır. Lavalin oynadığı rol, dar bl' fırkacılık ihtirasının bir polit” kacıyı nerelere sürükliyebilec? ğine dikkate değer bir misaldi” Laval bugün şöyle bir M takip eder gibi görünüyor: <Ben İngiltere ile beraber güdüle” yola itiraz etmiştim, Benim d7 diğim doğru çıkmış görü de isterse Fransa batsın!» — | Hiç şüphe yok ki buğgi” Vichyde tarihin en acı vıkllı_" rından biri politika ihtirası yü zünden oynanıyor, — Mektepler Tayyaresi Almak İçin Faaliyete Geçildi Bakırkâ k h mışlardır. Toplantıya valimiz Dr. Lütfi Kırdar da iştirak etmiştir. İçtimada evvelce Parti köngrele- ri tarafından tesbit edilmiş olan dilekler üzerinde fikir müdı'vele— Öztrak köylülerimizin Hava Kt rTumuna yapmakta oldukları yâ” dımı genişletmek maksadile k€ zaya bağlı köyleri gezecektir. ! si yap ır. ları da vilâyette topl ilk olarak Mahmutbey köyü Kaza kay ö ktır. Mektepler namin? rak idari |alınacak olan «Mektepler tayy” bazı mesail hakkında görüşmüş- lerdir. Bu toplantıya da vali mu- avini Ahmet riyaset etmiştir. FARA A G | D1 Bir Çift Torik 160 Kuruşa Çıktı Havalar birkaç gündür balık tutmıya elverişli gittiğinden Bo- ğgazda çok miktarda balık tutul- muştur. Bugünkü ihri a d Yunanistan ve Bulgaristana gön- derilen torik de mühim bir ye- rin hesap pusulalarına da zamklı makbuz yapıştırılmasına karar verilmiş ve kararın tatbikına baş- lanmıştır.. Kurum — Cümhuriyet bayramına geniş ölçüde ve zen- gin bır programla iştirak edecek- kân b y A | Bu sene mahsul bol olmasına rağmen fiyatlar geçen senelere nazaran daha yüksektir. Dün bir çift torik 160 kuruş- tan satılmakta idi. resi> için para toplamak üzert her mektepte bir komisyon t&f kil edilecektir. Komisyon âza!9” talebe arasından ayrılacaktır. —— Her Gün Bir FIKRA Sadakada Müsavat! Bir Ramazan günü, akşam üZefİ evine gitmekte olan bir zat bir (” rımdan iftarlık aldığı nefis simli” leri bir ipe bağlatarak, orucun VE'” diği rahavetle dalgın, dalgın na giderken, önüne iki dilenci $7 kar. Efendi, elini cebine salar; t?" sadüf eden bir yirmilik ile bir 9? Balık ihracatının önümüzdeki daha çok artacağı paralığı ikisine vererek yoluna d7 vam eder. İstanbul Müftülüğünden: rinden yaralanmıştır. Kemaled- | tir. O gün Türk kuşuna mensup perverlik menkıbelerini memleketle-|lan Niyazi, Sultanahmet sulh ikinci y En iyi İyi Son| çinde de söylesinler ve $ ceza fın üç ay| din hastahaneye, Necati ile Ha- | tayyarelerimiz de uçuşlar yapa- hafta içinde y | LAUZI. ON p gTn eee ni hapse mahküm oldu ve tevkif edildi. | san karakola götürülmüşlerdir. — ' caklardır. tahmin olunmaktadır. On para almiş olan dllenci arkâ” Küy, gi HK 57 Müülün yölişie Ve ol mikee AM Gi ( laydan : 1 B ö rında şöyle bir muhavere cereysr Evans tereddüt etti, sonra kendini tutamıyarak: Etendi — (Başka bir âllenci #67 John küçük paketi açmıştı. Karanlık otomobilde bir yıl- Yiv ü dız. gibi parlıyordu. nile) Allah vere! Dilenci — İnayetinize müteşek” — Söyleyiniz, dedi. PORTAKAL a ! — İki yüz liraya bu... Hayret! Nasıl verdi? John mütebessim başmı salladı: g BN 'l' l . ' ' ı Helen telâşla: — Gece yarısına kadar söylemem, azizim. Fakat saat | kirim efendim. Hattâ şimdi on P” ) | K — Yoksa bizi aldattı mı? YAZAN ÇEVİREN birde karakola kadar gelir, bana ihtiyacmız olup olmadığı- | Tanızı aldım. f ç T D4 llkte rin 1940 — Aldanan biz değiliz. Bu pırlanta en aşağı iki misli e- Willam J. MAKIN Rezzan AE. YALMAN nt bir kere sorarım. Şimdi şu büfeye kadar gidelim de bir — İşte iyi ya. Daha ne istiy0” JİĞMTL ili Şi der. Van Blond ise bana bunu iki yüz liraya verdi. - şey içelim. — Hi PERŞEMBE — Niçin? çt — Ben iş başında bir şey içmem ? ö Dü eee aNi % K KÜ bek YAY « GÜNLDĞ — Bunu bu akşam öğreneceğiz. —40 — Ya demek ki, insan avına başladınız ? ettiniz. Arkadaşıma yirmi, baN? ASA RUMİ : 1856 — 1 inciteşrin: 11 John sustu. Helen de ona fazlâ bir şey sormadı, Düşün. sonra evlensek olur mu? — Evet. on para verdiniz. Üst tarafını İSt?” Koe YT HİCRİ: 1859 — Ramazan : 22 ceye daldı. — Olur tabli, benim kimsem yok. Annem, babam ben — Pekâlâ.. Fakat sizden ayrılmadan evvel bir şey rica | miye mecbur oldum. l AKİT ASATİ EZANİ küçük iken ölmüşler. Beni bir amcam büyütmüş, o da iki edeceğim. Etendi — Büp” e M EARSTİ Helen ile Joln tekrar operada idiler. Genç kız yine yeşil — sene evvel mn.n'::ı HSA ARETEER, b zima 5i gz e S ' s:ııınm kendine) SÜ ! Höniş a Te İ | “bisesini giymiş, alev saçları ile herkesin dikkatini çeki- — Dünyada mevcut ökeüs izmlarin ea hoşu.> v olur ? müsavata riayetin lâzım olduğU!” O | öce 11,58 sak| 5— — Yahut ta en mes'udu deseniz daha doğru olur. — Ciddi mi söylüyorsunuz? bildirecek cebbar bir dilenci de SÖ” j İKİNDİ 15,55 9,38 Yoj Kendiniler yin6' Nn Giblsğyi girmyabıL rioe, Sönlfil. İkinci perdenin açılma zili çalıyordu: — Evet, çok ciddiyim. Evleniyorum. dük. Lâhavle.... Diyerek yoluna AKŞAM 17,16 12'00 Onu ilk akşam bu gü için böyle yap — Bu akşam bizim için yeni bir hayat başlıyor. Covont — Fakat kiminle? vam etmek isterse de, dilenci! YATSI 1849 1'31 nt istemişti. İlk akşam iki yabancı olarak yanyana otur- Garden y esrarı da çözülüyor, bu faci: ber Müfettiş Evans bu suali endişeli ve meraklı bir tavırla — Aftfedersiniz. Beyetendi! ö g İMSÂK: dâz < di | | aaseai Haltlali ba SğeN Vağkti giltel balan iki mesat...... gok, öyüncüleri: buralıyamı barığa Söplemiş dar. 4 Tuç keyfile öyle söylenmenin i & - ğ . nişanlı idiler. Operada Puccininin La Bohem'ini oynuyor- Elile Van Blond'u gösterdi. Mutat locasında oturuyordu. — Helen ile. Si yok. Mademki o da dilenci; ,'n L lardı. Sonra kapıda duran müfettiş Evans'ı işaret etti. Müfettiş John'un bu sözü üzerine polis memurunun YÜZÜ güldü. | de dilenciyim ve mademki, - kabul eylesin - ona da bana dâ ""ı daka verdiniz. Her ikimizi mü#? tutmanız lâzımgelirdi. Der. O zat ta, hayret ve niddet” le: — Vay koca herif! Sanki yırk yıl mantık dersi okumuüş ta H filânlı safsatasile beni —| çalışryor. Der ve hoşuna giderok ong & on para daha verir. Gencin elini sıkarak: — Çok memnun oldum, tebrik ederim. Çok iyi bir kız alıyorsunuz, tabli şahidiniz olurum. Ayrıldılar. Evans vazife görmiye devam etti. John da nişanlısının yanıma döndü. Macar artist Kriska sahnede bir kere daha ölüyordu. Per- de kapandı alkışlar yine tiyatroyu çınlattı. Nişanldar heyecan içinde oyunu seyretmişlerdi. Kalaba- lığın bile ü yap, ve başbaşa hisse- diy Eve döndül. P önünde vedalaş Herkes kendi dairesine girecekti. Birinci perde bitmişti. Helen heyecanla: — Bu akşam yeni bir hayata girdiğimi hissediyorum, Ç O AboneÜcreti | .x İ ’1 '.. Türkiye dahilinde: — Helen ne zaman evleneceğiz? $ a Şemaaaamaen * Kız, büyük kurşuni gözlerile yüzüne bakarak cevap verdi: SUU Senelik Gaylık Saylık — Aylık — Ne zaman isterseniz... 1400 750 400 150 kuruş — Yarın olmaz mı? | Hariç memleketler: Helen gülerek: y ——— ——— —0 — Amma da acelecisiniz, dedi. ME Benelik Gayik Saylık — Aylık * 2700 1410 800 Kr. yoktur frak giymiş, herhangi bir seyirciden farklı değildi. Sanki vazife ile değil de zevki için operaya gelmiş kadar sakindi. Ara sıra John ile nişanlısına bakıyor; fakat gözünü Van Blond'dan âayırmıyordu. Sahnede Macar artist Kriska (Mimi) roölünde idi. İkinci perdeden sonra Jolın yalnız olarak bir sigara içmiye çık- mıştı. Evans yanına geldi yavaşça ona sordu: — Her şey hazır mı, Bay Müfettiş? — Evet, Artık bu defa elimden kaçamazlar. — Bütün b de mi? hâlâ arıyor musunuz? — Onu da bulacağım. Gece yarısı onu da öğrenmiş ola- — Ne yapayım. Sizsiz geçen seneler şimdi bana çok uzun görünü; sizinle beraber geçecek olanlar da ak- sine pek kısa olacak. Yahut bana öyle gelecek. Bir hafta Yoksa (Arkası var) ,,İı

Bu sayıdan diğer sayfalar: