Vatan 26 Eylül 1940 sayfa 3 | Gaste Arşivi

26 Eylül 1940 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3

26 Eylül 1940 tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | SİYASI İng'îltereye Karşı Her Cephede Harp ibbentrop'un —Roma te- masları hakkında mih- kaynaklarından düne ka- kı "kl';bir haber sızmıyordu. Sı- Ti 1 muhafaza edilen bu ketu- Beîl?h' dün, ilk defa olarak, ğ inden verilen bir telgraf boz- lüş Pldu. Berlindeki salâhiyet- a bir mahfile atfedilen kanaa- Dazaran, Romadaki kararlar mad tda uzlaşma payı - birakil- d.nlî' temin olunuyor. Bun- Ti Ve,ci k dar h başka, İngilterenin — tama- k:ı-ı ezilmesi için, siyasi ve as- Ti, bütün cephelerde kat'i mü- h.beıeye devam edileceği ayni €re ilâve edilmiştir. U sıra İngilterenin sulhe mü- « aayil bir vaziyette olduğu ':y!ehmiı olsaydı, Berlinden qîı':_'fl bu haberin bir mânası bi ilirdi. Ortada — İngilterenin T uzlaşma sulhüne yanaşacağı ubahs değil iken Roma- A, uzlaşma payı bırakılmıyacak ilde kararlar verilmiş oldu- ü bildirmek hayli yersizdir. ânaatimizce, — mihvercilerin sağlam bir mevkide bulun- arını âeme yaymak için çı- 'ıf“mm" olan bu haber bir şeyi Bi €etmiş oluyor. O da, mihver- Srin bu sefer de sulh imkân- "“_I.ve İngilterenin razı olabi- Bn şartları, ortada bir sebep * teklif yok iken, kendiliklerin- *n görüşmüş olduklarıdır. erlin'in salâhiyettar mahfili- € atfolunan haberin, İngiltere- çok d Son — haftanm iki mühim hâdise- si: Alman Harici- ye Nazırı Von Rib bentop'un Roma ziyareti, ve Gene- tanya adasının iş- galinden ziyade Af rtikada — harekete k isti ine hül bilii Bunun için Vichy hükümetinin yardımı, hiç olmazsa müvafakati lâ- zımdır.Geçen hafta bir Fransız filosu nun Tulon limanından çıkıp batı Af- rikada Dakar limanma gitmesi mâü- nidardı. İngiltere, bu sahillere büyük bir e- hemmiyet vermektedir. Almanyanın buralarda bir bahri üs elde i Dakar’ın Büyük ral de Ganlle'un danı değil, ayni Dakara taarruzu- - zamanda — Kuan dur. ' y m e ı Aayyâre —meydanı Alman ve İtal- ile az içerlerdeki yan gazetelerinde , askeri tayyare Röma — ziyaretine . meydanı ve Sen ait tafsilât yok. I n gll t ere Bu Lül'deki iki aske- Yalnız, Voön Rib- tt hava meydanı bentropla Kont Ci- S h . ll vârdır. anö arasında tea- a l er e Bundan — başka ti olunan telgraf - i Dakar, Okyanusu lardan mihverci - E h t ) Btikez aa G Aenbtiğel T Vermektedir .| Telgraf, telefon bilhassa hava hat- ları — bakırmından mühim bir mevki- dir. Dakar, yalnız fevkalâde moödern Uakan hava mey- bağlıyan demiryo- lunun başında bu-| lunmaktadır. Ve irtibatı —bakımın- dan da çok mühim bir mevkidir. General De Gaulle, Dakar'a Niçin Gitti? General de Gaulle, Fransız batı Af- rikasının iktısadi hayatınım, mütare- ke ile tahmil edilen esaretten kur- tarılması ve bu müstemlekenin Al- istemez. 27 sene evvel, Almanlar Agadir limanma bir harp gemisi yollamışlardı. İngiltere derhal mü- dahale etti. Az kalsın harp çıkıyoör- du. Mütarekeden Sonra Fransız batı Afr General l eline mâni olb- terilen arzunun is'afı için, kara, de- niz ve hava kuvvetlerinden müteşek- ması hakkmda halk tarafındın gös- | Daima Genç Kalmak İçin zi dd İyi bi rahat : hasta olmamak için gıdaları ko- layca hazım olunacak şekilde ve in- tizamlı bir surette almak lâzımdır. Çok ve ağır yemekler, barsaklar- da, güç hazmolunurlar. Hazım za- manı uzar. Sıkıntılar başlar. Kalın barsaklarda kalıp devam- ir inkıbaz yapan gida — artıkları, barsaklarda üreyip yaşıyat — mil- yarlarca mikropla: tarafından tah- Di edilirler. Bu tehallül'den birçok uzvi zehirler hâsil olur. Hele bun- lar çok olup da karaciğer tarafın- dan tâdil edilemiyecek olurlarsa bu zehirler bedene yayılarak bütün vitcudü, bir örümcek ağı gibi, kap- lıyan damar sistemi üzerinde fena tesirler hâsıl ederler. Bu tesir altında damarlar, vak- tinden evvel, sertleşmiye başlarlar ve bu sertleşme, vaktinden evvel, vücudün yıpranmasına, ihtiyarla- masına sebep olur. Birçok eski hekimler, kalım bar- kil krtaatın başma geçerek a lekeyi işgale karar verdi. Hür Fran- sız bahriyesine mensup zırhlıların de Gaulle'ün mukavemet siyaseti le- hinde büyük tezahürler, hareketler başlamış, öyle bir cesamet almıştı ki, Vichy hükümeti bunun önüne geçmek için vali Caylan'ın yerine Bölsson'u tayin etti ve kendisine, yalnız Fran- sız batısı harekâtmın değil, ayni za- manda Fransız doğu Afrika hare- kâtınm idaresini de tevdi etti. Alman Tayyarecilerinin Dakar'a Gitmelerine Sebep Ne? Temmuz ayında, ırktaşlarından ba y kıtalarla ve Fransız bayrağı altmda sefer eden gemiler- le Dakara gitti. General de Gauülle; kan dökül- mMmesine mâni olmak için karaya Fran sız bayrağı ile beyaz bayrağı hâmil silâhsız bir motör içinde murahhas- larmı gönderdi. Mahalli kamlar, ktaki bu muzir faali- yetin önüne geçmek suretile çabuk lardır. Bunlar içinde, kalım barsağı, a2- meliyat ile, vücuttan çıkarıp atma- yı düşünmüş olanlar bile vardır. Görüyorsunuz ki, gıdaların mü- nasip şekillerde seçilmemesi, gıda- yolunda insan bedeninde çok yıpratıcı tesirler hâ- sıl halkm arzusuna rağmen de Gauülle'un ültimatomunu reddetmiye karar ver- mişler ve bunun Üzerine icabeden e- mir verilmiştir. Bu suretle de Gaulle- zılarını kurtarmak bah ile birçok Alman ve İtalyan subayları tayya- un hâmil motöre ateş edilmesi emrini vermek Tnı Bundan dolayı, bazı büyük dok- torlar: (İnsanlar mezarlarını ken- di dişlerile kazarlar.) Diye gıdala- rın rolüne alt bu ehemmiyetli nok- tayı tebarüz ettirmek istemişler- dir. Tezmek üzere her cephede | relerle Dakara gittiler. Bunların mak | Suretiyle muhasamatım açılması me- İnsan gıdasız yaşıyamaz. Fakat lZ*:“cleley.: d dileceği | sadı, hava kontrolü | suliy Dakar 1 üzerle-| gi vücude y ko> Mi ise, yeni bir şey öğretmiş |nü ele almaktı. Ve cenubi Amerika | rine Bu ylıkla h k bir şekil- lıl"“lyoı'. Almanya ve İtalya bu- ?: dhemen her gün tekrarlamak- — iiğ Roma görüşmeleri gibi YTica ehemmiyeti haiz bir te- &sta propaganda mahiyetinde itfedilmekte olan bu gibi söz- Etin teskil etmis olmasına ihtimal ve- 'ilemez_ o ı".ıür Fransızlara henüz iltihak “İmiyen Dakar'a İngilizlerin ye- den birkaç harp gemisi daha Sönderdiklerini son gelen tel- ardan öğreniyoruz. Bundan ;hl”'hyor ki, Dakar'a gitmek ü- *re geçenlerde Cehelitarıktan en Fransız gemilerine İngiliz- lğf bilhassa yol — vermişlerdir. h“'_ © gemiler, mihvercilerin ul:b'n sıklet merkezinin Akde- € geçirilmesini düşündükleri esaslı mevzulardan birini - hava hattını faaliyete getirmekti. Hattâ iklara da Dakar'ın Ehemmiyeti Dakar, batı Afrikasının kıyısında, ikisi ağır surette yaralanmışlardır. Biraz sonra general de Gaülle, kıta- de tertip ve ona göre intizamlı bir şekilde sarf ve istihlâk edilmeleri atını silâha mül t edil ihraca teşebbüs etmiştir. Bunun üze- rine Dakar makamları Savorgnan de BULMACA Brazza, Com'! du Boc ve e t Don indeki Fransız gemilerine ateş açmışlardır. Bu ge- milerin mürettebatından bazıları öl- Böyle olmazsa vücut gıdalar - dan, faydadan ziyade, zarar göre- bilir. Hülâsa: Gıdalar kuvvet ve enor- ji membalarıdır. Onları iyi sarfet- mesini bilenler, zengin bir sıhhatin bahtiyar i, iyi sarfı müş ve birçokları da yaralı Bunun Üzerine Fransızlar arasında harebeden içtinap ar da olan de Gaulle, krtaatını ve gemilerini muayyen bir Mmesafeye çekmek ka- rarını vermiştir. Dakar'ın açık bir şehir olduğu hak- kında Alman kaynaklarından çıkan haberlere cevap olarak liman ve şe- |hirdeki sahil bataryalarının harekâ- tm bidayetindenberi Fransız kuvvet- leri, İngiliz gemileri üzerine ateşi kes ni bilmiyenler ise çabuk ihtiyar- lamıya mahküm bir uzviyetin bed- baht sahipleridir. * *Pr. NURİ ERGENE memiş olduklarını kaydetmek kâfi- dir. Dakar; Senegalin merkezidir. Se- negal, Fransızların Afrikadaki müs- inin en Mesa- hai sathiyesi 4,280,000 kilometre mu- rabbar ve nüfusu 12 milyondur. Berline Hücum Nasıl Oldu ? Londra, 25 (A.A.) — Pazar- tesi gününü salıya bağlıyan gece Berlin ve Almanyanın sair bölge- Bir İngiliz tayyaresi saatle altı yüz kilometreden fazla bir süratle pike hücumu yaparken West Eleetrir ve Klinfenberk e- lektrik santrallerine seri halinde hüecumlar yapılmıştır. 100 Kilometreden Görülen Yangın Klingberg üzerine bir tayyare geldiği zaman büyük bir yangı- nın- şiddetle hüküm sürmekte ol- duğunu müşahede etmiştir. Mo- lerinde yapılmış olan bombardı- manlar hakkında Hava Nezare- | tinin istihbarat servisi şu tafsilâtı | vermektedir: Pazartesi gecesi Berlin üzerin- de kullanılan yıpratma taktiği hakkında bir fikir edinmek için birkaç saat devam eden bombar- dıman esnasıfda akınların takri- ben dörder buçuk dakika fasılalı dalgalar halinde yapılmış oldu- ğunu söylemek kâfidir.' Bütün bombardıman müddeti zarfında tayyarelerimiz şehrin üzerinde münasebe ile uçmakta bulunu- yorlardı. Tayyarelerimizden ba- | zıları, bombalarını hedeflerine tam isabetle atabilmek için, ha- vanın müsaadesizliğine rağmen, elli dakika kadar uzun bir müd- det hedeflerinin üzerinde uçmuş- lardır. En ağır hücumlar, evvel- ce tesbit edilmiş olan hedefler ü- zerine yapılmıştır. Potsdame ve Lehrte istasyonları yakınında de- miryolu sahaları ile Mohabit, bu sırada Fransız limanl n:"nmuş olsaydılar İngiliz do- TNması Akdenizin garbında da Alma tetik üstünde olmak za- :'“lmde kalırdı. -Akdenizden h""’l çıkan Fransız - filosunun şundan sonra geri dönmesine aükân kalmamıştır. ve oraya :““_derilen İngiliz filosunun kuv- d:h © işi de temizliyecek ka- rdır, * ında ; ı"Bîli:zlerirı. gafil avlanmış gi- btabı areket ederek Ffansız gemi- ::""'_l Cebelitiriktan çikması- hikmü...de etmiş olmalarının Meti bu suretle meydana çık- $ oluyor. Alv'!in:ton siyasi mahafili, d Manların eline geçtiği takdir- âlde olan Dakar üssüne karşı yap, Bün harekât için memnuni- hîmkı gizlememekle mihverciler dah indaki emniyetsizliğini bir & göstermiştir. — Ş. A, he Amerikayı tehdit edebilecek Soldan Sağa: 1 — Bir hak muka- bilinde ödenen paranın vesikası - Bir ecnebi para 2 — Balıkçı kayığı 8 — Nota - Bir mesafe ölçüsü - Bağışla- ma 4 — İnce toprak - Bir eğlence yeri 5 — Ziyaretçi 6 — Küçült ve parçala! - Alçaklar 7 — Pişman ola- rak 8 — Mahfaza - Demiryol 9 — Matematikte kullanılır. bir harf - Noöksan akıl - Nefer 10 — Bir misil 11 — Tüysüz halı - Temizlik yeri. Yukarıdan Aşağıya: 1 — Tatlı bir madde - Kale drvarı - Çok 2 — Renk- Edat 8 — Nota - Korkunç mevhum şahıs - Vilâyet 4 — Azamızdan - İ- talyada bir şehir - Edat 5 — Mükem- mel - Tâdat et! - Bir sual 6 — Şef- Fransız harfi 10 — Sanat - Eklet! millet, faf bir madde - Erzak 7 — Ağacm kolu - Parlaklık - Bir millet 8 — Na- zil ol! - Uykusuz - Sanatm tersi 9 — Nefi edatı - Bir nevi bezelye - Bir 11 — Etajer - Parlak ve yeni - Bir lMohabit'deki yangınlar 100 ki- habit elektrik santralinde bir tay- yaremiz beş yangın çıkarmış ve müteakiben gelen tayyareler he- defi derhal tesbit edebilmişler- FİETLİEİK Londra Ateşler İçinde.. Yazan: B. FELEK ü ngiliz krallığının büyük payitahtında — şimdi her gece yer yer parlayan yangın- lar oluyor. Alman bombardiyeleri Lon- —— dranın kuyumcu, kürkçü ve an- tikacı dükkânlarile dolu Bond caddesinde, moda, koku, şap: kacı mağazalarile süslenmiş Re- — gent (Ricent) caddesinde, şeh- rin en meşhur karforu olan Pi- cadilly (Pikadilli) meydanında ve bütün Londra gazetelerinin basıldığı Fleet (Flit) caddesin- deki askeri hedeflere (!) attık- ları bombalarla şehirde yer yer — yangınlar çıkarmaktadırlar, Dünyanın en büyük şehri ©- lan bu dokuz milyon nüfuslu — muazzam memleket — tarihinde — büyük yangınlar yazılıdır. İnanmak lâzımdır ki; şehirle- rin de bir talihi vardır. Ve Lon- dranınki ateşli, alevli bir talih- tir. Çünkü Londra şehri, bu sefer harp yüzünden çıkan münferit yangınlardan başka tarihte se- kiz defa daha yanmıştır. Bunların en büyüğü 1666 se- nesi eylülün ikinci günü saray ekmekçilerinden birinin dükkâ- nından çıkmış olan yangındır ki şiddetli bir rüzgârla yayılarak şehrin damları ve çatıları ahşap olan bütün evlerine sirayet edip üç gün üç gece devam etmiş ve ancak 5 eylül akşamı söndürüle. bilmiştir. j Bütün bu yangınlardan dola- yıdır ki şehirde tarihi âbide de- necek Sen Pol kilisesi, Vestmi- nister manastırı ve Londra kule- sinden başka bina yoktur. dir. Diğer bir - tayyarenin attığı üç bomba yeni yangınlar çıkar- mış ve infilâk maddelerine isabet ederek bunları berhava etmiştir. lometrelik bir mesafeden görüle- bilmekte idi. Ekserisi elektrik santrali ve havagazı fabrikaları olmak üzere Berlinde sair hedefler İngiliz ha- va kuvvetlerinin hususi ihtimam- larına mazhar olmuşlardır. Hücuma maruz kalan diğer santraller Charlottenbenrg, Frud. richffelh ve Wilmersdorf santral- leridir. Danzigerstrasse'da bir hava- gazı fabrikasında şiddetli bir in- filâk vukua gelmiştir. Bombardıman edilen sair hava gazı fabrikaları, Neı'ıkonl ve Char g . ' ” el ş Di 'da B. M. W. tayyare g & MİHRİ'NİN DEVRİÂLEMİ Yazan: MİHRİ BELLİ ———0 Derhal «Olmaz?» Dedim. Dostum Robertson'un çalıştığı güzel sanat mektebine birkaç kere gitmiş ve o- rada erkek ve kadın modelle.'n ne kıyafette poZz aldıklarını görmüş- tüm. Böyle bir iş beni Ssarmıyordu. Arkadaşım düşüncemi anlamış ola- çak ki, gülerek: — Canım, çıplak durmıyacaksın, dedi. Senin eski Yunan kıyafetile resmini yapacak. Böyle bir iş kolay kolay bulunmaz. Beni dinle, sakın YARIN MATİNELERDEN İTİBAREN VON SİNEMASINDA tanmmış artistlerinden FATMA RÜŞDİ'nin Temsil ettiği Büyük Facia Filmi SAADET YUVASI Türkçe sözlü — Arapça şarkılı reddetme, Sordum: — Peki, bu iş ne kadar sürecek ? — Bilmiyorum. Ne kadar uzun sü- rerse senin için o kadar iyi... Amma zannetmem ki, çok sürsün. S... hızlı calışır. YVaha © gün işime başladım. Ma- delliği karşıdan karşıya kolay bir meslek sanırdım. Fakat on dakika kadar ayni pozu muhafaza etmiye mecbur olunca fikrimi değiştirdim, Bu iş bir hafta kadar sürdü. Ro- bertson'un dediği gibi S... gayet hız- lr çalışıyordu. Onun bir haftada yap- tığı iş başkalarını iki ay meşgu! e- deriniş. Modellik Zor Bir işmiş /!.. San Fransiskoda yaptığım iş yal- nız modellikte kalmadı. Tom'un ak- rabalarından birinin klişe için çinko tabakaları yapan küçük bir fabrika: sı vardı ki, ancak beş, altı işçi kul- *anıyordu. Burada “üç buçuk dolar gündelikle bir müddet çalıştım. Bu ufacık fabrikalardan Amerikada yal- nız birkaç tane kalmış, onların da vaziyeti kötü imiş. Fabrika sahibi bana zamanlardan Şikâyet ederek: — Nerede eski günler! Derdi. Es- kiden semtimin Zenginlerinden sayı- lırdım. Fakat şimdi işler kötü... İşte ben de burada sizinle bir amele gibi bütün gün çabalamıya mecburum. Hayatımı ancak kazanabiliyorum. Bu fabrikalardan bu taraflarda yal- nız benimki kaldı. Ötekiler Nevyork- taki büyük şirketlere rekabet edemi- yerek kapadılar. Bakalım, ben ne ka- dar dayanacağım. Bu işlerde kazandığım paranın pek azını sarfediyordum. — <«Uzak Şarkta ne olur ne olmaz» diye müm- kün olduğu kadar tutumlu davranı- yordum. O kadar ki, üçüncü hafta- nın sonunda yanımdaki paranım mik tarı yüz doları bulmuştu. Bunu dik- katle sarfedersem elbette Türkiyeye kavuşurdum. San Fransiskoda tam bir ay kal- SARLO ri müthiş K HOLM BAŞTANBAŞA BİR HEYECAN KASIRGASI OLAN KRALIN HAZiNESİi Şaheserile IPEK Sineması BU AKŞAM TÜRKÇE Filmleri serisine başlıyor. İlâveten: FOKS JOURNAL Er $ dım. Bu müddet içindeki işim gü- cüm seyahate hazırlıktan ve mali vaziyetimi mümkün olduğu kadar düzeltmekten ibaretti. Geri kalan vaktimi de şurada burada geçiriyor- dum. Herhalde tiyatrolara; sinemala- ra devam etmek, kabarelerde safa sürmek bizim haddimiz değildi.. Bu gibi eğlence masraflarının, ne benim ne de arkadaşlarımın bütçesinde yeri olabilirdi. Boş vakitlerimizde San Fransiskonun o yaman parklarında gezintiler yapardık. Bu parklar bü- tün diğer Amerikan şehirlerini kıs- kandıracak güzelliktedir. Plâja da gittiğimiz olurdu. Kış mevsimi olma- sma rağmen Kaliforniya daima gü- neşli ve hemen her mevsimde deniz banyosuna havası müsaittir. Geceleri ekseriya oturduğumuz bi- nanın alt katındaki meyhanede ge- çerdi. İçkiciliğe fazla meylim olma- dığı halde burasını hem eğlenceli, hem faydalı buluyordum. Oda arkadaşım haftada birkaç ak- motörü fabrikası ve Tempelhof tayyare meydanı da bombardı- man edilmiştir. Simens fabrikası- na tam bir isabet kaydedilmiştir. Demiryollarına Hücum Berlinin merkezinden birkaç kilometre mesafedeki demiryolu tevzi istasyonlarını bombardı- man eden bir pilot şunları anlat- maktadır: Doğruca şehrin merkezi üzeri- ne giderek aydınlatıcı bir fişek yaktık. Mükemmel bir ışık husu- le geldi. Bu suretle iki büyük tev- zi istasyonu ile bu şehrin imtida- dınca uzun bir depo hattı görme- ğe muvaffak olduk. Bir rasıdımız seri halinde bırakılan bombaların depoların yanında infilâk ettiği- ni görmüştür. Yangın bombaları iki yangın çıkarmıştır. Diğer hedefler bombardıman tayyarelerimizi Berlinin batı - şi- mal ve doğu - cenup bölgelerine sürüklemiştir. Doğu - cenuptaki hedefi büyük bir havagazı fabri- kası, batı - şimal hedefini ise mü- him bir elektrik santrali teşkil et- mekte idi. İstihbarat servisi şunları ilâve etmektedir: Marşandiz tevzi “istasyonları- Ku bi ae şam boğaz y de pi- yano çalardı. Müşterilerden bazıları na yapıl Berlinde Tempelhof meydanı da hü, tâbi ve en az kalkıp şarkı söylerlerdi. Bu gö sanatkârlar arasında fazla sarhoş ol- madıkları zaman güzel okuyanlar yok değildi. Meyhanenin devamlı müşterilerin- den: bir sürü güzel sanat erbabı ile ahbaplığı ileri götürdüm. 'San Fran- sisko güzel sanatlar merkezidir. Yeni | ahbaplar arasında isimlerini evyelce duyduğum meşhur şahıslar da vardı. Bende bu zümreye karşı eskidenberi bir sevgi, ve hürmet hissi vardır. bir hangar üzerine tam isabet kaydedilmiştir. İstihbarat servisi, Almanyanın başka bölgelerinin ve istilâ üsle- rinin de bombardıman edildiğini bildirmektedir. Boulogne'da ha- sarat olmuştur. Bir gemi üzerine tam bir isabet kaydedilmiştir. Ge- mide yangın ve infilâkler husule gelmiştir. Calais'de gemi ve mav- İstanbullular da büyük yan: ginların ne demek olduğunu ge- çen 30 sene içindeki büyük ateş. — lerden öğrendikleri için Londra:- nın bu büyük yangın felâketi- — nin derecesini ölçebilirler. A Bunları gördükten sonra, nü- fusu Belçikadan, Holandadan, Bulgaristan, Yunanistan, İsviç- — re, İsveç, Norveç, Danimarka, — Finlanda ve Portekizden daha çok olan Londrada üç beş yer- — de yangın çıkmasının - maddi zarar mevzuubahs olmadan - şe- hirlinin maneviyatına darbe vu- racağını ve bu yüzden İngilizle- — rin harpten vazgeçeceğini tah-. min etmek, yani Üümidi zafe Londra kundaklarına sarmak, düşmanın kudret ve mukaveme- — tini takdir edememek olur. 4 Eğer bomba ile, yangınla mu- harebe kazanılsaydı, İspa.ı-ıyı:ı[îî dahili harbinde Madridin bom- — bardımanı harbin kazanılması- — | na sebep olurdu. hi Ne denirse densin; tayyare, tank, top, tüfek harpte elzem: dir. Lâkin memleketi piyade zapteder. Şu halde bütün yan. gınlara, bütün akınlara, bomba- lara ve baskınlara rağmen İn- giltereye Alman askeri çıkma- dan, çıkıp — tutunmadan, tutü: nup istilâyı ikmal etmeden İn- gilterenin mağlüp — olacağına inanmak mantık, hesap ve istid- lâl gibi akıl âletlerini ihmal et mek olur. Tarihteki her yangından son- ra daha büyük bir şekilde bina edilmiş olan bu büyük ve zen- gin şehrin, bu kasdi yangınlar- dan da daha muazzam olarak T B SÜa n ld olmıyacaklardır sanırım. a Taçları.. Tahtları unutturan büyük aşk... Her filminde bin neş'e... Her eserinde bir heyecan yara- BB tan sevimli FERNAND GRA- VEY-Güzel JOAN BLÖONDELL BU AKŞAM !yALE, San'at kudretlerinin en mükem- mel eserl-rini yaşatacaklardır. iKral Aşkı «FRANSIZCA» | Müzikten ateş... Neş'eden kud- | HUSUSİ İLÂVE: ğ JUTLAND DENİZ. MUHAREBESİ TÜRKÇE A yerlerin evvelden k.m-_: nalar üzerine de bombalar atıl- (Devamı var) mıştır. ipatılması rica olunur. Tel: 13595N BUĞÜN MELEK K K L Bir Balo Gecesi . VİLLİAM POVELL - LOUVİSE RAİNER SURNAL İlâveten FOX

Bu sayıdan diğer sayfalar: