Sırtımıza Binen Soysuzlara Bir Ders Vermek İstedim S B Kurbağalı köprüsünün başına kadar götürürsünüz. Korkmayın, sizi memnun ederler. Dedi. İlkönca beni, caketimin yakasından — tu- tup iki — büklüm İkimizdi aî'î & ğ [İ f iş iş İ F ! HŞ İt ğ İ $ F; Tarını zek olduğu ka-” Mütarekede Kadıkö dar du zevk eh- Kumandanlığında K, cadelye büyük hizmetleri do. li imiş. Sırtıma KU Dayı “ rerleşince, men, fazlaca urun zördüğü bıyık- larıma yapıştı. Postallarının nal- çalı ökçelerini dizlerime çarpmı- ya, üzerimde çırpınmıya ve güle | başı aklıma gelmesin güle kendi dille haykırmıya baş- ladı. Neler dediğini — gerçi anla- 'e alay ediyör, beni koşturmağa ağraşıyordu. Bütün bunlara da dayandım, topallığıma bakmıya- tak, canımı burnuma taktım, s0- luya soluya yürüyüşümü hızlan- dırdım. Rüştü de yükile arkam- dan geliyor, sanki, eşeklik hoşuna" gitmiş gibi. du. Onun güldüğünü bozuklar da keyifleniyor. büsbü- tün zevzekleniyorlardı. Birbiri ar- | dina, nâra ve — kahkahaları bam- yor, veriştiriyorlardı tekmeleri böğürlerimize, Şu Uğursuzlara Bir Oyun Etmeli İdim Rüştünün, kaza ve kaderin bi- çe nasip ettiği bu katır taşıyıcılı- fını hoş görmesine, kahkahalarla gülerek herffleri zevklendirmesi- he bayağı kızıyordum. Bir aralık, | onu haşlamak için arkama bak- tm. Ne görsem beğenirsiniz? İçığı gerime düşen ayın yere ak- settirdiği gülünç gölgelerimizden başka, caddede kimseler yok. Siyiller, ya çok kalmış! yahut da bir yerde düşüp sızmış- lardı. Bunu farkettğimi gören şey- tanler, artık benimle yoldaş ol- muşlardı. Gıdikliya gidikliya h- » u Uğursuz heriflere bir oyun etmek, hadlerini bildirmek | için bayağı üstüme düşüyorlardı. Çrmak istemedim bu afacani O mrada, iyice yanıma sokulan Rüştüye, bir iki lâfla niyetimi an- | Tattım. en davranarak he- rifleri eğlendirip — oyalamasını| tenbihledikten sonra, yavaş ya- vaş sağa doğru kaydım. Tarlaya | ayak atar atmaz, Rüştü ile bera- ber çığlıklı kahkahalar; — istekli sıçtamalarla yanyana bir koşu kopardık. Biz koşup — sçradıkça, sırtımızdakiler gülmekten katılı- yortdu. Hele benimkini biç sor-| mayın, neşesinden gevrek gevrek kişniyor, a ensemdeki kıv- rıntıları dişliyordu. Böylece cad- deden epeyce uzaklaştık. Murat efendi köşkünün sağındaki tarla | ve kırları aştık. Nihayet, Uzun- çayıra bakan sırtlar Taştık amıma, Rüştünün bilmem, bende de bir adım —daha atacak derman kalmamış, hele, yaralı a- | yağım büsbütün aksamağa başla- miğtı. Hareket İşaretini Verdim Yürüyüşümü biraz — kisarken, Rüptüye seslendim. Evvelâ dersi- ni, birez sonra da, hareket işare- üni verdim. İkimiz da ayni zamanda, sar- sintıli sıçramalarla üzerimizdeki- leri silkip yere attık. Birer .....,eı | bile geçirmeden bağırlarına çul- landık, tabancaları gözlerine da- yadık. Heriflerin o anda akılları na gelmiş, sesleri gibi so- lukları da kesilmişti. Şaşkın ba- kığlarını birbirinin yüzlerinde gez- dı'ıırlıı'hı;' u'lllhnl:nm .ha.;i;iı kayışları ile kollarını — ba, Üzerimde daima bulundurduğum İyeri ve zamanidir işte. |başlarmnı iieisinin de — |düğümüz bu adamlara çektirmek, Köyden haber Bayramiç'in Gedik Obası Köyünden Hopalı Mehmet Maceralarını Anlatıyor geçenlerde yazdığı makale Beniş bir alâka tiyandırmıştır. Al- Gığımız birçok mektuplar arasın- aşağıya naklediyoruz bir ip ile, bu katırlara birer gem takmayı da unu b Köylü kardaş ne gürel — yazmış. Artık, binmek ve kahkaha ile | siz gazeteciler gülmek mrası bize gelmişti. He- | cıktığı yerin hayadlerini verme men — üzerlerine | »4 bir. martfı sıçradık, biz de| yanbulun falan yerinde — (ki — kaşi çağlıklı kahkaha.| kavga etmiş; falan yerinde — beş lazla oraları çin- | kişi kumar öyüarken polla tara. İattık. Ne yazık | tmdan yakalanmışı — Mân çöcuk ki, yürümüyordu | “pendireden düşecek ölmüş) — xibi katırlar. Şahlan- — haşlıklar sitinda yazdığınız yazı- mak, yere yat-| Jarın valandaşlara veya — vatana mak / gibi huy- | faydalı olduğuna kendiniz inanıyor suzluklarla — bizi| mususuz? Gazetelerinizin sütun- üzerlerinde at-| termı mağa kalkıştılar. Fakal, döşlerine yedilkeri muşta- İarla — gözlerini açtılar, pek de çabuk — yatıştı- lar. Uzunçayır de- resinin kenarın- da hem dinleni- yor, hem de a- zametlerini iyice kırdığımız bu ya- ratıklarla alay edip eğleniyorduk. kanca © gazete sütunlarına yazık olmuyor mut? Bu sütunlara Ana- (diren yazdar yazedati iyi olmaz tanbullular ve yahut yalntE şehir- Wler mi öküyor? Ökuyucularınıın Mos'ud Bey O esnada birdenbire trnaklarımın | — mitamadan bu istek — baltalanıyor. sökülüşü zebani gardiyan-| Bence köy kallanmasının birinçi 2...Bu a- | maddesine küy maarifi girer. Kü 1 hatıra gözümü, gönlümü yaka | yümüz geri bir obadır. Maarif dü- yaka, bir sinema şeridi gibi, ha- | iseei bite öyle öğretmenler yollar yalimdân tekrar geçti ve beni | — ki, bunların üğretmen — olduğuna vahşileştirdi. Sökülen tırnakları- Min acısını bu beriflerden, taban derilerini yüzerek çıkarmak arzu- #u uyandı içimde. İsteğimi — Rüştüye — söyledim. Tiksinir gibi yüzüslü burutşurdu: —— Hiç mertliğimize yakışır z | ki.. dedi. Zulümdür o yapmak is- | tediğin. Dileğin intikam ise, tam | Keselim Rüştünün Mertliği Şablanmıştı Rüştünün sözleri beni düşlin- dürdü, biraz da güldürdü. la- nan mertlik ve Türklük hislerim. kabaran hıra Ve hışmımı bastırı- verdi. Gardiyanbaşının — işlediği suçun cezasını, velev ki ayni mil- letten olsun, âciz vaziyete düşür- © an için, bana ağir bir suç in- | dü. Yüzüm kızardı, yüreğim ne-| — Köy davamız büyüktür. Milletin dametle çarptı. Hemen o yakı- gekaiz arzuyu içimden söküp at- ar. Fırlayıp ayağa kalktım, he- ifleri de kaldırdım. Biraz evvel aldığımız silâhlarını elimle belle- rine taktım. Tatlı gülümsemelerle yüzlerini okşadım, gönüllerini al- dım, İşaretle de serbest oldukla- tını anlattım. Yaptığım bu elfendice muame- | Bacan Çavuş le, karşımdakilerde derhal tesiri-| aa ni gönlerdi. İkisi da sanıldıklar! Sinemalar Teftii ellerimi gözyaşları ila —slatarak | e k tekrar tekrar öptükten — sonra, Edılece Kadıköyüne doğru gittiler. Eğer|“Hava değiştirlmeden sennala- sağ ieler, kulakları çınlağın gim-. ni birbirini takip, ettiği ve böy. di ikisinin de. Birkaç gün sonra, | €C€ sinema salonlarında havanın bu hâdiseyi Rüştü e birlikterene| fAZlâ bözuk 'olduğu anlaşılmiştır. Jatirken, rahmetli “Dayı Mesut | biy tamim: göndermiş, sinemala- Beyi de bir hayli güldürdüktü. —|yın sık sık — havalandırılmalarını (Devamı var) — 'istemiştir. Helen, Düşüp Bayıldı — Otuz ilü. — Mesleğiniz? — Maden mühendisi. Bonra Helen'e dönerekt — İminizi söyler misiniz? — Melen Osmond. — Yaşınır ? — Yizmil üç. — Mesleğiniz var mı? — Evet, resaamım. Sonra tekrür John'a dönerek biraz sert bir Sesler — Gecemin bu saatinda Covent Garden sokaklarında ne aradığınını söyler misiniz? Helen kızarmıştı. ohn şu cevabı verdir — Optraya gitmiştik. Sonra yemek yedik. Mahalle he- * gumuza gittiği için gezmek için tokaklarda dolaşryorduk. Komlser dikkatle yüzlerine bakarak sordu: — Yalmız bunun için mi? — Bvtt, tesadüf olarak bu cesedi gördük. Bir portakal yığını önünden geçerken evvelâ bir el gördüm. Eğiidim. 'Tum © aralik polin bizl gördü. Bir saniye düşündükten sönra konulsar bir saal deha sordu: — Bu ölmüş adamı hiç #vvelce görmüş müydünüz ? — Hayır, hic. Bu Gevabı acele e Helen vermişti. Joha hayretle onun yüzüne Baktı. Birkaç saat evvel Operanın holünde yeşli glbiseli, kızıl sarı saçli Heleni bü saz benizli delikanlı ile konuşurken görmüştü. Kız şimdi acaba niçin inkâr edi- yordu? . — Ya siz, elendi? Bu adanu hiç görmüş müydünüz? Jaha kekeliyerek mütereddit bir sesle: ı ) Preveze Muharebesi Hasan Babacan | Senei Devriye Merasimi Gelecek Çavuş Dert Döküyor Perşembe Günü Yapılacak Preveze devriyesi. 27 Eylöl Perşemmbe gü- dü merasimle tesit ” edilecektir. ve dacaktır. Ciheti askeriyeden, de- niz kumandanlığından, birer zatla Başiktaş kâymakamının — iştirak ettiği bir komisyon dün Belediye reis musvini Lütfi Aksoyun reis- verme- |liğinde toplanarak bu merâsime et bülyorsunuz. (İae- |ait programı hazıtlamıştır. Prog- © gün merasim -taât öre 10 d.?ıılınukııı. O günün ye- rama refine retmi daireler, mücssese- Yugoslavyaı lediyeye bir teklifte bulunmuştur. Galuyu tiçtlendiren Köyü alâkalan. | Yugoslayyalı mücssese |50.000 | nüfuslu bir semti doyuracak mo- Mi? Sizin güzetelerinizi yalnız te- | Gern bir fabrikaya sahip bulun- duğunu, Türkiye Cümhuriyeti ve n üeü lıu::;l stl;udıyoıi müııîdı ;ul;- iyatedan ÇUli Sasiaeı köylü- | ği lirde bu fabrikayı İstanbul- dür, Onları da. düşünetek — gezete |J. herhangi bir semte nakletme- bulunduğunu, teklifte f, Üsküdar Ekmek Şirketi Dağıldı Dsküdar ve Kadıköy cihetleri- tr. nin ekmeklerini hazırlayan firn- cılar girketi, ortaklar arasında çı- kan ihtilâf yüzünden dağılmıştır. Büdema bu - semtteki fırıncılar nacılar Belediyenin — tavasatile Halk Bankasının himayesini ka- zanacaklardır. İstanbul ekmekçi- ler şirketinden ayrılıp da yalnız başına çalışacak fırıncılar da ay- ni himaye ve yardımdan müste- fit olabileceklerdir, ——— İstinaf Açılıyor Münferit hâkimlik usulünün İe- tanbula teşmilinden sonra temyiz mahkemelerinin işleri hayli arta- caği tahmin ediliyordu. Kısa bir doğruluğunu gösterdiği için Ad- liye Vekâleti ııımı'ıEa istinaf teşkilâtina dönmek — kararını al- mıştı. Zaten münferit hâkimlik üsulünü tatbik eden Avrupa memleketlerinde istinaf teşkilâtı da vardır. Adliye Vekâleti, İstan- bulda yapılacak liye sarayı plânında istinaf mahkemeleri için yerler bile ayırtmıştı. Vekâlet tetkiaktını - bitirmiş ve Meclise, istinaf mahkemelerinin kurulması için bir lâyiha da vermiştir. Eski bütçede tahsisat ohıııâı için Meslis, bu lâyihayı kabul etse bi- le bu sene tatbikına imkân görül- memektedir. Bes Metreden Düstü Tepebaşında Emperyal otelin- de oturan Hulüsi oğlu Rafeç adın- da uyku hastalığına müptolâ bir müteahhit, dün sabaha karşı uy» Belediye riyaseti, kaymakamlara ku halinde yataktan kalkmış, a- çık pencereden bakmak isterken düşmüştür. Beş metre yüksekten düşen Rafete bir tey olmamıştır. MAVi PORTAKAL #ini gördüm. Fakat ayal edam olduğuna emin — değilim. Belki de saz benizli genç budur. Komiser şüpheli bir tavırin başını salladı : — Früklı ve silindir. şapkalı bir genç wasıl olar da por- fakal arabası çeker? Haydi eradan, bu uydürma bir şay BgÖL geliyor. bana.. — Evet hana da garip görünmüştü. Fahat hakikat.. © aralık kapt vuralda. İceri bir polik girdi. - Komiserin kulağına bir şayler fısıldadı. — Kömiser sarardı. - Orada reberinin senel|ler, dükkânlar gündür İlarla süslenecek, gece de tenvirat |yapılacaktır. Merasime bir geçit dan Hasan Babacan — çavuşünkini | Bu merasim münasebetile, inşaatı | resmile — başlanataktır. üit tanzimi biten Bar- baros türbesinin kğaşdı da yapır çalışan bir ek- Kaplıyan bü yazılar boş ©- | mek fabrikası İstanbulda tedarik ettiği bir mümeesil vasıtasile Be- büyrak- Bundan sonra mühtelif zevat — tarafından nutuklar — söylenecek, Prevezea muharebesinin ehemmiyeti teba- rüz ettirilecektir. Türbenin küşat resmi ikmal edildikten sonra &- layla Abbasağa mezarlığına gi- caktır. Bunu müteakip tekrar Be- şiktaşa inilecek, —inşaatı - biten Beşiktaş kaymakamlığı binasının küşat resminde bulunulacaktır. Edilmiyecek Üsküdarda, Balabanda fabri- kası olan Enver isminde bir zat, dün Belediyeye müracaat elmiş, bir nevi tutkal imal etmek Üzere akacak kanların kendisine veril- mesini teklif eti ri kalan kanların top için tesisatı kifayet etmemektedir. I_ıklıfi yapan zat, ilk mütcahhi- im #u menfaatin, temin etmiş oldu- beyan — etmişti lilmek Amerikadan şelmsei bekleni- len Yunan vapurunun günü İimanımızda — bulunacağı haber verilmiştir. Bu vapurla A- merikaya mühim miktarda deri, mavi haşhaş tohumu, — tütün ve barsak gönderilecektir. Vapurun vürudundan evval — ihracatçılar, Kısa Haberler İCRA KANUNU — Yeni fera kanununun tatbik mevküne geç. mesi, icra muhasebesinin işlerini de arttırmıtşır. İera muhasebesi- ne günde bin kişi Müracdat et- raekte, para alıp vermektedir. GÜMRÜK VARİDATI — Gümrüklerin son on beş gün için- deki varidatı bir milyon İiradır. Alâkadarlar ay sonuna kadar va- ridatın 2 milyon lira - olacağını söylemektedirler. GELEN MALLAR — Dün Svanetia vapurile ambalâj, mat- baa ve sigara kâğıdı olarak 2000 ton kâğıt, ziraat makine aksamı ve kibrit çöpü; Basarabia vapuri- le de mobilya, küzü derisi gel- miştir. dilerek park haline getirilen bu bahçenin de küşat Tetmi yapıla» Hayvan Kanı İsrat mezbahada kesilen hayvanlardan » Kanlar üç üç senş müddetle bir e Yerilmiş bulunmakta | idi. Bu zat, kanın ancak yüzde | yitmisinden istilade etmekte, ge- | birkaç mislini te- | hazırlamışlarsa da İngiltere kon- | RÖPORTAJ Dilenciliğe Nasıl | Nihayet Vermeli? Anhketimize bugün de devam e- diyoruz. Har aküyücü Mektupla veya tolefonla bize dilerciliğin na- tal ortadan kaldırdabilcceği yolun- daki fikirlerini bildirirse biz de fye bu sütunda dercee * BARO İKİNCİ REİSİ AVUKAT MEKKİ HİKMET GELENBEÇG — Dilenciliği ortadaa Kaldırmak için her şeyden evvel — belediyede muhtaç büro kuralmalıdır. Ba büre halk | Ve temnaa geçmeli ve hâlktan ala- cağı yardım parasını, parayı ve- rön halkıt kondi mintakâsımdaki fakirlere sarfetmelklir. İnnan yap- fığı yardımın Mühalline masruf ol- duğunu gözüyle görmelkdir. Me- selk İstanbuklar Loplananı para e Edirneye yardım edilirse bu para- yi verenler üzerinde Iyi tesir Burak- mryor. Avrapatla hazr memleket- Terde üç, beş mahallenin bir yar- dim komitesi var. Bu mahalleliler kendi. cakilerlei — ve teberrülerini bu komiteye verirler, Komitonln e- Üinde meselâ ayakkabı tamircileri, yamacılar vardır. Bekiler — tamir edllerek DU mimtakanın fakirlerk ne dağıtalir. muhtaçlara ayrıca pa- v8 yazdımı da yapılır. * BİRİNCİ AĞIR CEZA MAHKE- MESİ AZASINDAN NEFİ Dir MİRLİOÖLU: Aıkı bir sabrta takyidi altında bu- Tundarmak Tazımdir. Sonra da bir kısım. hapishanelerde olduğu gibi - atdiyeler, san'st ve İş yer- deri açarak buralarda — çalışmıya mecbur. etilmelidirler. ——— Sivrisinek - Mücadelesi Belediye ve vilâyet sıhhat iş- leri müdürlükleri muhtelif kaza- Jarda sivrisinek mücadelesine de- vam etmektedirler. Yalnız son Beşiktaş ve Sariyer kazalarında- ki mücadele teşkilâtima tevzi et tiği mazet miktarı 34 tona baliğ İmuştur. Aynıca — vilâyet shhat işleri müdürlüğü de gerek bu kas zalarda, gerekse diğer kazalarda mazot ve asitfinik tevzi etmiştir. olanlarla iştizal edecek bir Dış Ticaret Müdürü * Pirim Usulü |Kalkmayacak,, Diy?' İthalât ve ihracatta tatbik * dilmekte olan prim utulünün dırıldığına dair verilen hi aslı olmadığı anlaşıİmıtşır. S rimizde bulunmakta olan Dt Ti caret Reisi Servet Berkin, bu İf İsusta bir. müharririmize: «BAft) bir şeyin aslı yoktur. Böyle Ü| karar olsaydı betim haberim ©| caktı.> demiştir. İktısadi | |filde bu haber teyit edilmemir” | Rumenlerle - yapılmakta OÜ| görüşmelere dün de devam Miştir. Müzakeratın — bu - akftf| bitmesi ihtimal dahilindedir. Mi zakereler çok müsait bir şeklt' cereyan etmektedir. Buğday Satışları Dün piyasamıza Toprak Öf” 17 vazön buğday — ile üç vaffi arpa satmıştır. Tüccar ıımııl, altı vagon buğday, yedi Arpa, iki vagon nohutla birer V yulaf, mercimek, darı, beddül yoktur. B? PirğAreR S ae sakaağyas mal satılmıtşır. Bu mallar era$f) da İsviçreya fındık ve dan, Y" goslavyaya Misir, kitre ve Hı mum, Yunanlatana ketentı İ'ıvqı koyun derisi gönderile tir. Çuval Bulundu Piyasamızda — çüval — bula (müşkülâtı kargısında Jitap eden tedbirleri almışlard! Küçük partilerde çaval bulm imkânları vardır. Her parti 2 * bin çuval olmak üzere tanesiti 106 - 110 kuruş arnaında todüf edilebileceği anlaşılımıtşır. Mi7 mafih, bugünlerde mühim ke' ) viçe partilerinin — getirileceği “ şehrimizde çuval imel edilebi!” ceği temin olunmaktadır. Demir Tedariki Piyasalarımızda miktarı aüf miş olan madeni eşya ve dütür mamulâtının tedarikini kolayltf trmak maksadile madeni birliği âzasından “müzekkep | heyet bir iki güne kadar Avrupa memleketlerinde bir ** kik seyahati yapacaklardır. ——— Memleket Haberl?' MURATLIDA — Muratlıd Üüç gündenberi devam eden ©f tia ve hayvan panayızı in! dahilinde devam etti. TEKİRDAGDA — Vilâyet' mizin İnecik ve Çerkesmüselli? yatılı okullarında bu — yıl açılif azat obaları, iki ay — Faaliyelt KARTALDA — Kartal kati | sında üç postadan ibaret kadif tro teşkilâtı vücude getirilmişti” Kİ UA 2180 Radyo gazetesi, zi 46 Radit arkestrası, 2230 Ajans haberlefi 7246 Dana müziği (PL), 2330 K” 19 Eylül 1940 PERŞEMBE YTL: 1940 — AY: 9 — GÜN: BUMİ : 1356 — EYLÜL: & HİCRİ: 1886 — ŞABAN: 16 VARİT VABATİ GÜNEŞ : BU 180 ÖĞLE : 1208 545 İKİNDİ : 1536 ggi ARŞAM: 1818 — 1200 YATSI : DAT 133 İMBÂK : 404 gn r______! ÇEPFÜSESAREE T di ha l " * - ü di z X ı - | sax n ... o ror PaRa DA