ha mi İyi ölürdüt “biydi; elindeki dantelâyı işliyordu: — kizinn sordü: leri daha çak daldı; daha çok hük — ya İle doldu; neden sonra ansizin — içinde kendimi bir palyaçodan fark Piyoden cıktı; TDERKL YAZANI: Kadircan KAFLI ,, — Vedide itiraz etli — Yovy. Üyle değili, bisenla bir rolü vardır, lükin ehem miyetsizdir. Den öyle askerler bilt riraki, onlarda — babamin küvvetle- rinden, meriyet'erinden hiç birin bulamazsın! NMünakaşe atamaya çok şiverişli #örünüyordu. Bunun İçin — başkr bir yey sardum: — Eder ben asker olsaydım d Belki et- | Vedide dalğin ve hülyalı Mlkr Ve bakıyordu. tiye hanım her zamanki gi — Bu söze e dersin Vedide? Genç kız cevap verme: Göz yerinden sıçradı: yüsünde bir penpelikle: — Babamın elbiseleri sana - pek yakışacak! Onları geymes misin? Dedi. —— Çocukluk etme, Vedide,, Bu ma ne lüzüm var? Kemal beyi boöş yere yoracaksın! ** Bu bir yorğunlük olmazdi!..., Diyecektim; Vedidenin nrzas- nu yerine gelirmek hoşuma glde Gekti: lâkin hem annesine saygiste- bk olurdu; hem de paşa — elbisesi geniş sır büalacak gibiydim. Güzel süvarimin kaşları çalıldı: hirçin bir cocuk yürüyüşlle kames köşke girdi, “Anmnesi, — kolbimdeki telâşi yü zümde okumuş olmalı ki, tethi — blr sösle avülta: — Siz opa bakmayınız kemal Bey. çok zaman üpki babası gibi elddi, sert ve akıllıdır. Fakat ba- zan da böyl eçocukluğu tutar. — Kemal, gel bugün hayvanlar Fimıza istirahat verelim de kırları yaya dölaşahin! — Nasıl istersen! Dağfara doğrü döne döne uzak- Jâşan incr beyaz yollarda yanyana yürüdük, Hafif ve serin bir rüzgür saçlarımızı — dalğalandırıyor; yap raklar arasında fısıltıdan bir. me- lödi söylüyordu. Dağlarda birbirini — kovalayan, karşılıklı cıvıldaşan kuşla ankrı giçekler, arılar ve çeşit çeşit kelee beklerle böcekler... Her tarafta ha ket, neşe, ve hayat,, Dağlâardan ' gelen temiz ve dinç hâvaya ciğer - in en derin köşelerini açiyor, uyordum. O sabah, Vedidenin — yanında, deth onunla omuz omuza, o issız ollarda durürken — günlerdenberi / kalamda yuvarlanarak büyüyon ve ir Yürlü söylemediğim bir stiyordum, Yedide birdenbire sordu: — Sabah mı daha güteldir. ak n mı? <— İnsanlara ve ruhlarammız. değişirt Na gibi? — İnsanlar vesderki, Bilerine eş bulurlar. kararı abühı, ken € öllu şever 4! Sonra, #ynl insanlar bâtan se- ahi baran da akşami sevebilirler, - Sen hangisini seversin? — Bu sabâh çok wüzel!., — Niçin güsel? — Çünkü ümidler veriyor; yeni ğeyler vaad ediyor, — — İnsama yeni şeyler tadeden tlar yök Mmudur? : — Şüphesiz vardır, fakat ben dünden bahsediyorum. — Bugünkü sabahın sana noler, Wedettiğini anlatabilir misin? Artık onunla her zaman — sen'i “li konuçacak kadar birbirimize andık, fakat bu yakızlığın — ya- gocukluktan kalma bir faldi veş Bana katbimi korkusuz açmak ce- Saretini büsbülün veremezdi. Bu sunla beraber Vedidinin son Si e cevap vecmek Jörımdı: O — Ben,tatli üm'dler, hayaller, D AD P| a ” 4 ZAN < PELENMİL PEK! Rüyâda — mansaralar üdat Kibi baerak olur; bunun w":::i Tü: yüdaki buzur ve sökündür; 6 bab- arx çok gürüllü; sihnik çalışan ların tamı dikkatine mani olur; hay talebe çalışkan — #rkâdaşlarına ök zarar verir, — * Hayat Dir ihtiras cihamdır; « et bu cihatın tâmirleri mütemi- iyen içmek süretile temin edilmiş ' d, İnsenlar vesika İle verile- | ekmekle yaşayamazlardı. be | kudretine #öre elan bu müns tevazündemi — tehlatim — müli- aei dağit a y | besliyorum; bunların boşa- çıkma: maşını İstiyorum. Fokat bilmem ki, yanilıyormıyın « <- O ümid ve höyülleri söyliye mer milsin? Söylemek.,, İçimden taşmak ie teyen arzuları onı dökmek., Bu' be nim şimdilik en büyük — emelimil ve o dakikalarda değil, ondan e- vel geçen bülün gönlerde de yalnıa bunu düşünmüştüm, Vedide benim düydüğüm heyecanı sezmiş, — belki de biraz yutıştırmak için sözü baş- ka tarafa çekmişli: — Hatırlıyor muüsun; bir. gta şurada düşmüş. ayağımı incitmiş tirat sen de beni eve kadar kücü- ğinda götürmüştün! — Hatırlıyorum. — Bürada biraz dinlenmek fes, na mi olur? — Herhalde iyi olur!. Yeşil çimenlere uzandık, Ön iki sene evvalki pürüzrsür, başıboş gün ler önümden birer birer geçti, lârin arasında hepisinden — güze! bir gün, burada, Vedideyi kucağı Ma almıştım. Acıyan ayağını nefe- #irmle isihiyor; önüü göz yaşlarını dindirmede çalışıyordum, O zamanki afacan kız bana koört, mindün, Çekinmeden, hattâ beni be- Benerek sokulurdü. Bon de öonü bir küçük kardeş gibi kollarıma nir dim, Elinden tularak koşturürdünü Ağaçlardan yemişler toplayarak ve rirdim. Bugün kalbimde gerilen bir teli titretmek, aşkımın sesini dinletmekten çekiniyordum ; hat'â korkuyordum, Halbukıi, korkü insana hiç bir şey kazandırmaz. Böütün kuvvetimi toplayarar: — Vedidet, Dedim. - Ne vır? — Süna birşey söyliyeceğim, — Söyle, dinliyorum... — Demin, o ümid ve hülyaları bana söylemez misin, diye sotdun, — Evet. Fakat sen sustbun, — Onları — söyleyeceğim, Jâkin seni gücendirmakten korkuyorum | — Betim hakkımda o kadar f na şeyler mi düşünüyorsun? — İyi şeyler düşündüğüme şüp he etmiyorum, — O halde?., <— Eğer hoşuna gitmezse, gü: senmiyeceğine söz verir misin? ',lıümnn Üstündeki — kocaman faşı buna zağmen büsbülün kaldır mış değildim; maksada dolambaçlı yoldan gitmek İstedim: — Seninle her zaman — beraber olmak istiyorum! Maksadımı anlamadı, yahut öz- le göründü: — Zaten sen çiftliğe gitmedil- ten sönrâ her gün beraberiz! — Fiakat ben bir eenekli memur Kibi, bir mirasyedi gibi hep bura rada kalsaydım bile sen benl brra- kıp da gidebilirsin! » — Noreyet — Başka biryere,. — Annem de bende ölünceye ka dar buradan ayrılmayacağız! — İyi amma hep yalnız annen : le yaşayacak değikin ya,.. Bir gün bir yabancı erkek.. — Yani evleneceğimi sun, değil mi? Beni bir andâ baştan ayağa kas dar süzdü; uzuklara baktı ve İçini çekti: « Tibit.. sanıyor (Devamı var) VAKITA ABONE OLUNUZ FRANSIZ Ör | süm kardeçim, zuu un ve ı.,.ı a ve ikmal memiekete zılanın muvaffakiyy | ceyap ölmakta jttikçe bem nill teselli oluyornm, tesliyetyap oluşum da mr idendir. Müyaffakıyyetin Ha kadar yakınken bu kadar mehrür v? mütshasa Setin Balıkesride £ e dolaşman n- vin her tazafımı he Un, durdun. Biemz de makberei uhyaya Bgel, Sana mektüm yezmakta bililti. zam kusur ediyornm. Çünkü bir Söze bin kitapla sevan veriyorsun, | Güstav Lâ Bon, Ramil Ve daha bilmem ne kadar yı Jâyüflüktn (zümma ten olmamakla beraber ye Köşa gitmelidir) boy rılmak için sanki bir mmuntazır, Ha, gerçek, ben senin son mek- tubuna bir cevap karâlamağı büş. |isammta da Yemam etmedim. Et- seydim de gündermiyecektim, Meç- Hul Üe nüâmarıf hakkmdaki fikti #ebikimda inat ve bu baptaki mü- taleati kuaranemi birer birer teğ. rih Ve tadet etmiştim. Demiştim ki “AMeçhul ignore mukabilidir. (Eim ri bilmaruf ve nehyi - anilmün- ker) emri celil marufün mune- olnnduğunu â40t) gibi Bursaya, © işaretine | ve etmekte İngilit hükümeti tarafından sık şık Takip edilen bir siyaset vardır: Harp halinde bulumduğu memlekti leri iklisaden Aablukaya alıp zatir velte düşürerek teslim olmağa icbar glnek.. İngillere bu siyaseti Napol yona, Boerlere, 19 ncu asırda İrlen dablara, omuml harpte Ahnanlara karşı kullanmı: Bu harpte İngil tere ayni gaye uğrunda bâtün Av * gupayı ve mihver devleilerinin e« Hinde bulunan yerleri ablukaya ta: bi tatmuştur. Avrupa devletlerinin bu abluka yüzünden sıkıntı çektik leri aşikârdır, Fakat Almanyanın Uzakşarklaki müttefiki Japonya ne hakdedir? Japanyanın'ana vatanı olan a- 000.000 imsan yu 500 kilemelte murabbar has kosafeli 200 xe yaklaşır. n çokluğudurki, bugün kü Japon istilâ siynsetini doğurmuş tur, Arazi azlığından dolayı bugün Japonlar dünyanın en fena besle- manyada 100 insana 41 hekltar ara nen milletidirler, Meselâ eski Al « gi düşerken, Japonyada ancak U boktar düşmektedir Japunyada ekilen srazinin dört te Öçü fakir köylülere alttir. Bu köylülerin arazisinin nadiren ya - tım hektarı geçtiğini söyliyocok © dursek, bir Japon çiftçi alksinin me ni temin etmek meçburiyetinde obk gpoktütü mepizasm ç SAĞ0 SEPTR duğü anlaşılır. Bir Japon köylüsü - nün zöruret çekmeden yaşayabilme si için, ektiği arazinin büyüklüğü asgari 2 hektar olmalıdır; yant bi gün elinde bulunan ararinin tam dört misli,, Bütün bunlara rağmen, bu sıkın- tı; Japon harp — siyâsetlinin zayif noktatinı teşkil etmeklen uai Ba garipliği riz: 1 — Japon ararisinla mümbitti gi ve bü srazide çalışın kövlünün ustalığı, âz bir a iden çok mali- sul ab Ymkânını vermektedir. 2 —. Japorniyada iklimin çok mü | sait olması, birçok verlörde — sene de iki. hatta bazı cemup vilüyetles rinde senede Ür hububat mahsutli alınmasını mümkün kılmaktadır. 9 — Japonyonın arazisinin ekt- Ten kısini anormal — derecede çöke tür. * —. Japom nir. Bundan 4 n çok az et ve vi bevvan Aftabla: Nazifin neşredilmemiş bır şiiri e © ae ise do bBizde maruf yalnır eşhasa x olarak kullanılır: Hükemayi ıfe, hizemiy Malime de- | arıbekirde müte- | it ve mekteb; Mülkiyyei şaha- neden mezun olup elyevm Hüda- vendirâr vilâyeti müiyyetine me. mur bulunan (maruf) namında ir mahlükun jinsanlıkla hiç bir nüsebeti Ve zaten dünyada mü. nasebetsizlikten başka bir hüâl ve sıfatı bulumadığı halde bu eifa- U, fakat olarak merkuma ver. iniglerse de ezamli hatsada mana ve münasmbet aratmmamak her zü- iman ve mekânda mer'i Ve cari bir Bd | t olduğundan bu istisne o ka. külliyyeyi #lâl etmek şöyle dursun belki teyit ve tevsik eder, .. Bürbaniyye kaymakamınt ev- lendiriyoruz. Burada bulduğumuz nişanlısı malüm ve mücerreb bir | hanzndır. Allah hüsnü maişet ver- Bin, Bana mektup yaz, Hele bu va. rakparej periganım haberi vüsulü | gecikmesin, $ir yazıyor musun ? Ben bir kaç Senedenberi hemen hiç bir şey yazmamaken bir kaç ay evvel şöy. e bir şatkı aksırdım Beğenmez. sen de mütaleanı yaz, Maclej biyane benzer sahnı Kgülrarı behar Sanki cular yadeder maziyi giryan, bikarar İstemem ben Sassan artık andelibi diigr Bir perişan nevhadır güşümde elhanı herzar, Mutiti halitı vüslattır. menazır serteser Müuhtir amma hâtıri mebhutumu ibka eder Etmesin tehyici sevda andelibi bihaber Bir perişan nevhadır güşümde elhanı hezar, Bani seni ve gçocuklarını çocu. Bumla bir'ikte bir çok öperek sue- mak isterim, | v Kardeyin Süleyman NAZİF Bu mektubun ilk satırında bah- sedilen resmi mekubun cevabı (ki bir İâtifedir) şudur: Merusu çakeri kemineleridir. ki Bağıkesri dairej bei-diyyesi me. Barifi inşaiyyesinin —itmamt zım. ninda ci bin kuruşun müjhakatı |liva devaici belediyyesinden celbi | Kizümunu müutazammın müazbüta- | Hin takıb ve tcartini âmir - kânunu | evvel 323 tarihli emirnameş samij tahimaneleri sinetbahgi frrekı me- fahir olur olmaz henüz zarfı açıl- m©amış olan posta evrakı meya. nından mezkür mazbata bil'ifraz mecisi idarej tin pişl nazarı | tarvibine vazettirilmiş ve saraarı tendkit ve jtinaz Ve temevvüçnüma,. Yyı tereddit elabilmesine m biraktiımadan sahili maksüde istal ve binaenaleyh defteri icrastr will- tesarrft ekremileri sahnif! refyabı kaydolücak dairei maruza- dD esbabı inşantt istikmal ettiri- lerek önümüzdeki perşemhe şünü imzalanacak karar müsveddesi, Keyfiyyetin bilâ teehhtir jnba. ema çalışılmak tabil —bulunmuş Bir Mmer gazetesinde gi harbin Alabetini tayin edtü ' y Vakıt sütunlarnda lacaksını. Masrli kühin kadar olan biten; daha harf lamaden önce bilmiş... rünee, eh, dyetşkıinilı bundan sotrası da aynefi Müneccimi asmağa larmış, Biri yanına yaklad — Yahu demiş, ıqnl'l titeceğin hepsini "evveldleii sin., Baştaa geleceği nasıl bilemedin.. Muneu'm' pumlt ' gaşti LA ıı' — Nasil bilemedim Ğd dim ama yanıldım. Ben İ“ bime baktılıça kendimi görürdüm. Bu yükselişin ema kadar varacağını n Hirdim, ... Napolyon bir gün: — Bana yedi satir yâff bu yedi sattr yasıyı iste' bi tefsir ederek 70 kişiün na hükmederim, Marrir kâhin, gelesek kediklerini istediği zibi * gel eredii ıul' ın" ıdn tetei ' bilir, Geçmiş zaten geçmii Maddenin, taraft $ tağı bir devirde, mistik rul nin dimağları ne karlar b ça bileceği sorulabilir.. Mnul".% san, bazan kendi kendini * kendi kendini teselli eder rahi En korkunç rüyaları & )'e yormak isteyigimizin ! de bu değil mi? — Aman ben dün ge tüm? Deyenlere glllümser: idüğünü arzederim, Olbabta ve her bulde emrü ferman hazreti veliy- Yülemrindir. 15 zilkade 1325 ve |10 kâ E 028. Hüdavendicür vilâyeti mektupensu bende Siüleyman Nazif Japonların gıdaları hemen ve balıktır. Bu hususiyet yı devletleri arasında iaşe rı yok gibidir, Bunlara ayrılması & cap eden yerlerde de hububat zira- | Mi vapılır. 5 — Japonlar bâalık çök yerler, Balık onların en mühim bir gıdatır dır. Japonların ev mühim yiyeceği pirinçtir. Ayni semanda milit içki leri olan (Sake) yi hazırlamaya ya rar, Zengin olsun, fakir olsün pl- sinç her Japoatın sofrasında — mü> hbakkak bulumur. Japonyada ekilen arasinin yüsde 60 1 pirinç ziraatk | ne ayrılmıştır. İnpon köylüleri ek seriya piringle, arpanın karışma - sından vücude gelen bir yemek yer ler, Bizim buğday — ekmeğimiz ve Almanların patatesile — Japonlârın aradakt müthiş farkı görürür. Biz pirincini — karşılaştıracak — olürsak demek, Almanlarda — paltates — an- cak yemekle beraber yenilen bir rnltâr sayılabilir, — Tisibuki. Japonlarda pirinç ve anun yonında ilenan bahk yeğüne Yiya | dir,Almanyada — eskiden adanı başına senede 178 kilo pâla tes düşerdi. Halbuki, — Japonyada patates ziranti yapılmasına ve ha! kım yemesine rağmen bu miktar senede adam başına ancak — bazan 20 kiloyu bulur, Fakat son zaman- larda şimaldeki soğuk Iklimli Hake kaido adasında paltates zirasti çok ilerlemiştir, Japonyada, ekilen buğday, arpu, yulaf, miktarı pirinele kabili kiyas değildir. Sonede iki mahsul alına bilen yerlerde evvela buğday ekilir. Ve mahsul alındıklar sonra açılan yerlere plirinç ziraati yapılir. Son on seme zarfında buğday zirastinde büyük değişiklikler olmuştur.1999'ye| kadar Japonya ihtiyacı nlan buğda yın yüözde 85 ini dişardan getirtir di. Halbuki, bugün duhilde hemen hemen İhtiyacına yetişecek kadar buğdayistihsâl edebilmektedir. Arpa zirsati Jeyonyaya daha © cuza malolmüşlür, Körede son se- slerde 2rpa istihisaliti çok artmış tır. Arpa ziratına ayrılan 1,600,000 hektar arazide 9.400.000 ton arpa istiheâl etmella müenfak nizemelsre dir Yananvanın «5hse istihsalir hemen münhasıran pirinç üzünden Japonya mihver vaziyeti en iyi olanıdır zengin değildir, 1936 da Japon seh ve istihsalâlı cmum #iral istihsa 4t yekünunun ancek yüzde 7 sini doldurabiliyordu. Son ön sene ti fında bilhassa domatos ekimine çok ehemmiyet verilmiştir.Jfapon yanın fasylye istihsalâtı ehemmiyetlidir. Bilhassa Soya fasulyosi — istihsaldtı seneden seneye arlmaktadır. Soya fasultyesinden yağ çıkarılır.. Posası da gübre yerine kullamılır. Japons ya 2,500.000 ton faxnlye İstihsal et mektedir. Mançurya — ise 5.000,000 tonlak basilâliyle dünya soya istih salâtının Üçte ikisini elinde tutmak tadır, Japonyanın meyva ağaçları çok olmakla beraber , tamamiyle ihtiya € Karşılamarz, Japonya — dişardan da at miklarda meyva almaktadır. Japatyamın 27 milyon — mandalinn ağacı vardır. Bunlardan — senode 830,000,000 kilo mandalina alına - bümektedir. Jsponyanın şeker istihsalâtı 1938 de 1.(50,000 tondur, Bu miktar Ja Ponyaya bol bol yetmekte, — hattâ, artmakladır. Japonyanın şeker sar fiyatı, 1.248 000 İendur, — Japonya artan 197 bia ton şekeri Kore — ve Mançuryaya satmaktadır. Japon şe- keriş şeker kamişinden elde edil « mektedir, Bu — İstihsalâtta. —Japon müştemlekesi olan Formoz adasının çok büyük hissesi vardır, Bazı seneler şeker kamişi gayet az yetişir, İyi gelişmez. Böyle bir bal vakvunda Japonya — kendisine lâzım olan kamişi Felemenk İin distanından temin edebilir. 1020 — 20 senslerinde Japonyads 24000 hektar arazye şeher — kamış: ekilirdi. 1888 de bu. mikdar — 10,000 kektara düşmüştür. Fakat buna rağ- men Japon yeker İstihsilâtı yüsür yetmiş attmıştır. Bunun sebebini ye. ni kurulan fabeikalacın iyi işlermesin do ve şeker kamışınım gittikçe 1la> edilen kâliteşinde. aramairyız. Japonyanın iktisadiyatında çok m'i him rol oynayan şeyterden biri de hiç şüphesiz çaydır. Japonya — dünyanın en büyük çay (stihsalcilerindan biri — Çok yaşayacağına tiri.. de Arap kâbininin cesur da görüyorur, çünkü çizdifi yaklaşmış - bulunt? da pek 1943 yılının oli kulağındı İ silk bir # w çe oıdıi' çef haek Niyazi AhML üçü kadın Ottava, 10 (ALA,) — Kanada endüstri işlerin lmaktadır. Bu mürtar | Kanadada işçilerin J&f“ sattbii H kaynaktan — bildirildiğite | âxriben bir milyon kadaf nıp sayısınım dörtte üçün etmektedir. Kanada harp © risi tarafından çalıştımılan ni larmm sayısı 1940 eylili bin iken bu senenit _vı bu miktar 165 bine w"' Yazılara lınrgllih Gördee'de dava vekiil Brene: Bey 1 — Balediye kanunu tlerinde Aza olarak — biri #kraba derecelerini açıkça tir, ,oı Bu dereceler — vazifoli kurgı isbat olunmak KAfIĞİN bitae de seçilenler çektimeyt olurlar, Üzülmenizi yerstğ 2 — Partifin bir deredt idare heyetlerinde vazifesi yeni seçimlerde daha “"J' deki vazifelere seçilmeleri Bu gibi bunların belediye menlerinde bulunmalarına Yit mâni yoktur. Hangi vazirelerii İ olarak bir uhdede toplanığ miyacağını kanunlarla pft gösterir. 3 — Mahküm otmayan Ve? Kümiyetleri kanununda yl-l".d lerde ağır bulunmayaniatd mekte vatandaşlar serbestü Ne dememeli | Bamsunda Baki KM kinej bir sorusu: Rica mı? Recâ Mi? Okuyyeumuz — bazt er6P bazı yerlerde böyle ıM rerek tereddüde düşmliş. Kelimenin arabos şekli çeeebi Arabos veya farsoa kl"" bir çerkib yapmak 10ab Ğİ © azıldan bir kilişe içinde veya eski ve tarihi bir eeti edilince (recâ) okuyup rudür. Bundan başka yerit Kelimesi olarak ricâ memeli, Vâsıf'dan: e—0 ——— Tokalyl mlma büle eee .röe eı—""'. Bihot othanda marifet İAi Yüşün nola bilmes 10 H0 y) Bir vakt olur ki Vüsil İa