5.2.1942 | Budalalık, cehalet, Gaflet hıyanetin mazereti olamaz! Bir zaman'ar şüyle derlerdi: “— Bütün yollar. Romaya çe kari,, Du sör. devrinde doğru idi, Çüne imsanlık ancak bir . Ve bu gçalışmadan kimsa ZN0L Iztirap hissedil. wzurap değildir. Hissedii. Diklıği ruhu sardığı anda tolur. Bunut içindir ki yollar Romaya çık- gün her yol bir. mülletin zitmektedir. — Birine mwelı- lan bir bağliüsı için noss ve e kaytağıdır. Her yol bir ha> to nihayet buluyor, Bu se. keptetdir Ki bügün dünyüda mü- serrct bir hakikat yoktur. Berlinc Moskovaya göre, Londruyu | , Vaşihagtana, Ankaraya göre | kat vardır. | Bua hakikatleri birbirinin yerine | koymaya, birini diğerinin mahısulü A yakut birini bir başkası- saymaya İmkân yoktur, | Alman zaviyesinden ken- | di hakikatini görtür. | Moskova da kesdi zaviyosinden | kendi Nadıjkatini görür, Lohdira kendi saviyesinden haki. | kati görür, Vaşington kendi hakikati görü Ankara keom Wiçati görür, Bit vamanlar kendilerini Zühal. de otürayormuş — farzeden insanlar vardı. Bunlar mücerret hakjkatler Rrarlar, mücerret ndaletler tasav- vur ederler. Mücarcet — fikirlerii ummanmda boğulur giderlerdi. Napolyon bu cins adamlarla a- lay eder. Ve onlara İdeolog derdi, Bogün bu nevi düşlince tarzı ilirn vsulleri Üstünde bir nevji — zavallı- Hık, Donkişotluktan — daha ziyade bir mana ifade etmektedir. Türkiyenln hakjkali nacak An. kara zaviyesinden görlülür ve hen- desesini Türk milletinin tarihi ve oaun koyduğu premsipler tayin eder, Türk milletinin aradığı hakikati başkalarının aradığı hakikatle ka. zaviyesinden ü zaviyesinden ha. zümre için | | göylenen tek Dilet sistemi etra, matnamesini — ha- urlamıştır. —Bu talimatnameye | göre siğortaodlık kantumi lerden gayrisi sigortacılık — ya, pamıyacaktır. Üsküdar Tramvay idaresi di rektörü Feridtn Manyası Üzkü- dar hattında tatbik edilecceği fmda kendisiyle görüşen bir mu harririmiza gşünlari köylemiştir: “e— Bugünkü vazivette İstan. bul tramvay idaresinin — tatbi etmiş olduğu tek bilct usulünün Üsküdar ve havalisi tramvavla: rmda da tatbik odilebilmedi şim, İstanbul balıkçı, tuzlayıcı ve konservecileri Ticare' Odasında dün üçüncü defa olarak toplan- mışlardır. zaret ve sanâ, Yi ile uğ lar, hükümetin Tbazot, tuz ve Leneke - tevzlatın karar vermişlerdir. Mahkemelerd. Emniyet sandığı sutistimali davası EBmniyet sand” memtürlarkdan Sü, Yhattin adında Llrisi, mühtelif zaman- | larda evrak üzarinde sahtakArlık #u. retiyle âardıktan bir çok parajı Sim. metina geçirmiş, ağır ceza mahkemdei İ tarafından 1 aane iki ay ötladetle ha. | pla cezamına çarpılmıştı. İ 'Temyiz mahkemesi çarıfından ka. rarın bozulmaşı Üzerine BSalâhatlinin yeniden muhakemesi görülmüş ve mah kerme maznun hakkındaki eski kara. rıştırmamak, ayırmak, d hudatlarmı İylce tayin etmek lâ- zamdır. Tirkiyenin hakikati malümdur, Fakat onu sonu - (isme) ile bi ten hiç bir duktrin izah edomez, İzah cder ancak kendi bakınımdan ve kendi hesabına göre, Fakat bu. nun adı Türkâyenin hakikatji de. Bi, Türkiyenin Talan veya filân ideslojiye Köre tasnifi denir, Türkiyenin hakikati kendi yron- sileri jle ölçülür, Halbaki bazan ortaya güh buda- Ta, gâh cahil, güh gntil kıyafette ideoloji kaçakçıları çıkıyor, Tür- kiyenin hakikatini kendi sentetik raha içinde tetkik edeceği yerde yabancı ideolojilere göre valan. daş taanifi yapıyor. Bu gafil, bu cahil, bu budala ro- lündeki tasnif hazır bir kalıp ha. Hnde — vatandaşları bünün — içine yerleştirmek demek bilerek bilmi. yerek yapılan bir hiyanettir, Milli birliğe biyanettir, Biz. dünyanın öyle bir devrinde yaşıyoruz ki he- | pimiz, birlmiz hepimiş için yaşı- | yorur. Tek kalb tek düşünce ha- imde Ankara — kalesimden, yansn bir cihanm dehşetini — seyrediyor. Ve gelebilecek felüketi ruh ve emel birliği Ho karşılamayn çalışt: yoruz, Büyük kuvvetimiz budür, Gaflet, budalalık, cehalet hiya- netin mazereti olamaz, SADRI ERTEM Alman zırhlıları Gene bastına uğradı Londra & ÇAÂ.) — Dün gece Tugiliz | mva küvvetlerine mehtup tüyyareler öYat ve Günneyemav — dmmindaki İömini okudu: Fımda işrür etmiştir eee ÜŞ AA Vilâyette: — | Kimlerin ağır işçi oldu.- | Bu tesbit ediliyor Ağir işçi karlı ile TG0 gırem alan- | Jarın dürümümü ve ağır işçi Mml halz olup olmadıklarını tetkik / etmak | Üzere dün vilâyette bir toplanlı ya - | pılmiştir. Toplantıda kimlerin ağır işçi Oldu. (ka, yanlış xart alanların tasfiyesi işi | etrafında görüşülmüştür. öreillek e Altın fiyatı Dün bir Reşadiye altınmak — fiyati otuk üç buçuk Hraya, külge — aitenin | pir gıtammıra Fiyatı ise 480 kuruştu. | Masanm yanmdan geçerken, Bir. den resimli mecmtayı eline alarak “Wold's — Sunday Pictures,, müstentleke nüshası,, & mayıs 1928.. Du mecmua acaha o- ralara kadar nesil gelmişli? Ke. lemen omuzunun üzerinden arkaya doğru fırlattığı nazarlürle ihtiya. ı #üzerken bir yandan da mecriiu- ayı elinde eviriyor, çeviriyordu., İhtiyar kadin başımı avuçları içine almış düşünüyordu.. Bu vaziye' üzerine Kelemen pencerezin yanı na gitti hafifçe öksüzdü ve bu gü- rültü sırasında — üzerinde istediği resim bulunan sabifeyi kopardı, sonra bir kere aha kuvvetel ök- sürdü ve meemü sahifcsini dörde katlayarak cebine yörleştirdi ve artık bir. daba almamak Üzere mecmuayı yerine bıraktı, Yağrhaneye avdet etüği saman aaat dört buçuğu geçiyordu, Get kaldığı için evvelâ kısım şefinden af di , Mösyö Zülek söylenen larmık Böcattön - Aytıl oldukları Ka d atn etmişlerdir. bonuba tayyarelerinin Kile Üst. Yete yaptıkları gece nücümlarınm Bu Üçünetisidür. Cemal Sahir gecesi Tanınmış tiyatro sanatkarlarından Cemal HBahir içla 10 mert öalı gühü ükdamı Şebir — tiyatrom komedi Kut Bir gece tertib cdilmişti: Hu gecede Behir tiyatrosu kürlürı tarafımdan Çardaj, Halk ope. Teti tarafmdan da Zir Döltler, tomikli *diledek, Müzeyyen Senar da bir kon. S0r verecektir. -AR. " sânat. ı müzereti olinin gayri döğlüne üarekeli İle kabul ettiğini ani Sonra Kelemen gitli masasına turdü ve çekmeden sabahtanberi letkik etmekle olduğu o ayın he- sıplarını çıkardı, Düşünceli ve müteşesir bir hal- de hesapları teikite köyuldü, İy- ler muhakkak ki çok — (fena gidi. yordu, O ay — vadeli A#lacakların yüzde altmıştnr bile tahall edeme- mişti, İhtiyar patron bu vaziyete ahak krşacaktı. anda!yazikin. arkasına dı, bir siğarn yaktı Ve obebinden | retimi çikârdı. Kargisında kisa boylu, gözlüklü | ve çilli yüzlü bir genç oturuyor- Üsküdar tramvaylarında tek bilet yapılmıyacak dilik mümkün değildir Bazı tramvay arabalatitın İs tanbul hattına verileceği haber. leri de doğru değildir. Çünkü voltaj ve makine itibariyle çalış- malarma İm görülmemekte dir. Şirketin bütce vaziyeti nor mal şekle girdirilmektedir. Ayın 26 smda umum! heyet toplantısr yapılarak bugünkü durum görü, şülecektir ., Balıkçılar birliği kı]ruluyor Balıkçılar coemiyeti, bu fikri tasvip etmiştir, Dünkü toplantıda birlik hak kında alâkadar Vekâletlere iza, hat verip direktif almak ve bir- Ek nizamnamesini hazırlamak üÜzere bir heyet seçilmiştir. He, yet, Bugün Ânüaraya gidecek tir. Belediyede: Un vermiyen fırınlar Bazı fırınların pazarlesi yünü halka un vermedikleri ve yerine ekmek ver. dikleri Delediyeye yapılan şikâyetler. dbn anlaşılmıytır. Bu fırınlar hakkın. da Kanun! takibat yaprlacak ve pazar tesi günleri bebhemekal un Levzi etme. Jeri temin olunacaktır. 6500 DON KÖMÜR 3500 ton sömikok, 3000 ton da kok Kömürü gelzalgtir. Kok kömürünün 1500 tenu halka dağıtılmak üzere ba. yilere verilmiştir. Yeniden kömür ge. tirmek üzere Adana vapuru bugün harekel edeceklir. BELGRAD ORMANINDAKİ ODUNLAR Belgrad ormanlarında 100 bin çeki odun bulunduğu alâkadarlar tarafın. dan haber almmıştır. Bu odunlar na. Xil vasılalarının noksanlığı yüzünden gelirlememektedir. Lâzım olan — vası: talar hazırlanarak gelirilmesine çalışı lacaktır. —— Münakalât Vekilinin I şehrimizdeki tetkikleri Şehriminde bulunan Münakalât Ve. kili Fâhri Emgin'in dâha bir küç gün İstanbulda kalacağı anlağtlmaktadır. Vekil, burada kaldığı müddet zar . fında Devlet denizyolları ve Limanlar umum müdürlükderinde, P. T, T. mü- dürlüğünde ve Liman retstiğinde meç- gü ölecüktir. Fransuva Körmendi —3 — Kramer Bliz İngilizce biliyor musunuz? — Ben mi? diye diğeri — güzlü- fünün üzerinden bakarak cevap verdi, Hayır.. ne yapacaksın ? — Bizde (i bilen ikdm var? — Kim mij? Muhaberattaki Ne- net. Filhakika muhaberattaki Nenet Büzel jngilizce Biliyordu. Kelemen SİgAMAamı biraktı. Çekmeden bir kaç kâğıt aklı. Reosmi bunların ara- sma yerleşlirdi ve kalktı, — İngilizce bileni ne yapacak- sinız? Diye Kramer sordu, Kelemen müşkül vaziyette gu cevabı vendi: — Dostlarımdan biri kendisi hak xmmda yazılmış İngilisce bir maka- le göndermiş de.. işte.. Ve eöğünü bitinmeden çıku.. Mühüberattaki Nenet, — ihtiyar, Bözlüklü, histerik ve çok terleyen geçkin bir kızlr. Makinesinin başı- ca oturmuş manineli tüfek türati- le yazıyordu.. Kelemen yanmda durunda: — Ne iâtiyorsunuz” No tstiyor- sunn? diye bağırmağa — başladı. Haydi beni rahatatı etmeyin, o ka. dar ök İgim var bi deliye döne. ceğim,. TÜRK OLMİYANLAR SiGORTA-| Mekteplerde GİLİK YAPAMIYACAKLAR Talebeyi ilgilendiren filmler gösteriliyor Bin ihtimal içinde Siyanet ulukları, yine — kararsız. | Fırtma bulutları, gittikçe karurı- yor, Bin türlü İhtimalin, — birden, Maarif Vekilinin — tasvibiyle ©- | ihinlere saldırısı — karşısmdayız. kullarda tetbiye ve tedris işelrini Ticaret Vekâleti Siğorta Pro, yeti haiz bir meslek olacak, Türk | ilgilendiren filimler gösterilmeğe başlanmıştır. İik olarak dün İstanbi Nsesinde Beden Terbiyesi, İzc ve İngilit —mektepletinde “Dünkerk" in Almanlar tarafından tamiri, Fransız amlraliaği “Paris'e zidisi, Alman donanmasının Nor- voç ilmanlarında Loplanışı, bir me- “Havr,, eteklerine inen * paraştltçüleri, ikinci cephe. dersleri göstören filimler — gönte | vin kurulacağı yeri, bir yolıdlayış Filmiştir. Film göstermeğe verişi| olan diğer okullarda da devam edilecektir , Poliste: Kadın yüzünden rakibimi bıçakladı Galatâda Arap câmlinde Alaca men cit sokağında 42 numarada Thsan, eeyelki gece Tarlabaşt cadde. sinden geçerken bir kâdım mesrlesin. den Golayi arası açık bulünan Ömer udında ber arkadaşmma zastlkınıştır. | sayılabilir. salonları el “Libya,, da haftalardır. süren durgunluk arkasından, bir sağa- nak koparsa, şaşmak haklı olur mu? Doğuda, azgın saldırışlar, bir. birk üstünc yığıtıyor, Göbekte yu- karı udta ve Kerç boğarında kan, ürül gürül Akmakta, “Uzak do- ça”, artık bir olaylar nnaforudur, l ı,ı—i.vıilliüı— Ptsijfikte sımasıkı örülmüş bir a- oturan | TAPSASE Vür, Körferlerde — donam- malar çarpıstyor, Gemiler batıyor. Ucan kalelerin jlk göründükleri ve Vazife aklıkları dövüş yeri, burası oldu, Bir zamanlar dillere destan Ömer İhasaı görünce bıçağını çek. | “lan bu gök kaleleri, telör başare malg, Üzerine atılarak kendisini yara. | Gilar?.. Bilmiyoruz. Japon zırlıkla. lamıştır. Yaralınm feryadına yetişen. İ rmı önlar mı batırdılar? Tebliğ- yer Ömeri yakalamışlar, İhannı da te- | etde, bti nokkta aydımlanmıyor, davi altına almuşlardır. 65 YAŞINDA BİR KADINA TRAMVAY ÇARPTI Vatman Yahyanın idaresinde Aksa. raydan Beyazıda giden TI numaralı tramvay, Lâlelide, 88 yaşmnda bir ka. dina garpmiştır. Kadıt başından — ve Mühtelif yerlerinden âğır turetta ya, Falkhmiş, Haseki hastabanesine — Kal, diritmiytar. Vatman yakklatımıştır. OTOMOBİL ÇARPTI Şofür Arif idaresindeki — otomobille Köprüden geçerken Unkapanında 23 Sumarada öotüran Nalme admda bir kadma çarpmitştır. Naime muhtelif yerlerinden yurala. zarâk eaf hâstahahesine kaldıril « mış, suçlu göfür yakalarım'şlır. —e gu — Tiyatro tarihi temsilleri rağbet görüyor Şehir tiyatramında verilmekte alan 'Türik Çiyatro tarihi matineleri büyük bir rağbet görmüştür. Bu temelilerde 15000 kişiden fazla seyirci bulunmuş. tur, Ba ay Abdülhak Hümid'in (Sa. bır ve asebat) ve Namık Kemal'in ( Va. tan) mdir enarleri tematl adilerek sona #ereceztir. Belim Gergçek de mukayese. H bir konuşma yapacaktır. Akğam — 1808 Yataı 19084180 imtak — 658 1058 &5? Çeviren: Muzaffer Acar Kelemen ihtiyar kım yağlı aç Yartı, makineeinin üzerine oğil- ıniş kambur vücudumu bir an 808- Sit Dir istikrah himeile seyretti, sonra sükünetle: — Küçük Nenet, dedi, — Sladen bir ricada bulunacağım.. Banı. biP kâç satırr tercüme eder misln Ve cebiaden resmi çıkardı. İh. Hiyar kız küğıdı elinden gekerken zöylenmeğe haşladı: — Bu da ne? Bu da ne? Hay- di git allah aşkıma, benim — İşden deliye döndüğüm bir sfrada buü gi. vi aptakıklarla — vaktimi mi ala- cökem., haydi,, haydi?, « Haydi küdük Nenet bir senin iç'n yulnta bir. dakikalık iş, Sana bir de ziğara vereyim mi? İhtiyar kız sigarayı aldı, yaktı ve fik nofesinin dumanımı kalın bir tabaka haltade önün> savurdu. — Yalnız okuyayım mı, yokâa yarayım mı? Diye sordu, Fakat cevap verli. mekine mahal bırakımadan çekliği b'e kâğıt üzerine kurşun kalemle su elüimleleri karalamağa başladı: “Moeşhur Macar mimar A, 'T. Ka. der (resim numama 1) Port Sliaa- bet'de kurduğu sekiz yüz vi'lâbk.. vetâjre,,.,, Ve küfidi Kelemen'e uzatirilen : — Al bakalım, dodi.. Fakat ar- Savaş başladı başlayalı, geriye çıkan ünderler, boyuna uğursur haberlör veren ortâ çağ kühinleri gİbi konuştular, Hâlâk da ağızları değişmedi. Bir teviye: fena haberler de bek- lemelisiniz, Diyorlar, Savaşm ana çizgisi de, yolumu sasırdı. Kocaman dönemeçler ya- yarak, hedeflerinden uzaklaşıyor, Dostları düşman, düşmanları dest yapan — büyülü bir hava içim- deyiz, Polonyayı —paylaşan, Le- tonya, Estanya, Litvanyada sala. şan ve ölele verenler, bugürr girle lek gırtiağn boğuşuyarlar, > Fransada, anlaşılması — güç kıs — mıldanışlar, — sağa, tola dönüşler var, Birmasya — yolu — kapandı, Çin dayası Himde ulaştı, “Çankayşok,, — konuştu- le, ipink llder “Gandi”, lar, Savas rapotlarından mana çuka rabilene ar olam, Simdi'ik bir ta- rafın kılıcından kan darılarken, ö- bilr taraf, rakzın bombardımanla- rr yapıyor, Bun'arım — haklen, şim- diden bahsettikleri yok, Hep gele- sektan — konuşüyorlar. - Bakamları da, yıldızlar âlemintn, © korkunc gepli kayılarıdır. arlar, tril- yozlar orltaya kanıı Biz, bugü- ne kadar bu rakımları, hep bayal ve faraziye çerçeresi İçimde gör- f müşlük, Şimdi, karmesrafya kü- tanlarından yere inmis bu'nnuayor- lar, Son gzünlerin en hevcesnir ha- beri, bayı önemli kumandanların : — Kuvvetlerimizi artık boş ve haroketsiz tutamayır! Demeleridir. Bu sözler, kan buğuları içinde çakan şimşeklere bensiyor, HAKKI SUHA GEZGİN Aktar apartmanı cinayetinin muhakemesine başiandı Hemşehrisini kuyuda hoğan Haydar, mahkemede ilk ifadesini inkâr etti Bir müddet eyvei, Beyoğlunda, İs ( tIklâI caddesinde Aktar isimli npartı. mamın bodrum katında bir cinayet iş. lenmiğ, Hüseyin edında birisi Haydar admdaki hemçerisi, kapıcı ve arkada. dâar Ük tahkikat arrasında Verdiği ifa- döyi tamamea iİnkâr öderek — yunları söylemiştir: — Ülen Hüseyin gerçi banim bemge rimdi. Fakal aramızda hiçbir düşman. hk yoktu. Hâdise günü, yani cumhu- riyet bayramının sabalında kendisine Beyoğlunda rastgeldim. Ben, Mehmet ve diğer hemşerilerimle beraber Hüse, yini Kristal gazinosuna götürdük. Or radan resmigeçidi seyrettikten — sonra Baltkpazarında bir lokantaya gittik ve birkaç şişe rakı içtik. Gece hep birlikte benim kapıcılağım yaptığım Aktar apartımanına döündük, Gece — yarım — diğer — arkadaşlar evlerine döndüler. Mehmetle Hüseyin bende kaldılar. Ben. adamakıllı sarhaş tik beni rahat bırak,, Sigaraya te- gökkür ederim, Bir neleste bu sönleri Böyledik- ten sonra tekrar yazı makinesinin Üyerine kapandır. Kelemen — müsu- nn biraz çekilip Lercümeyi oku- mağa başlârken İhtiyar kıza: —- Teşakkür ederim Nenet, e- di.. Biz bir melökeiniz.. Ve tercümeyi ökumağn, düşün. moğe başladı: "Ah, bu A, T, Ka- dar, Meşhur Macar mimarı,. Me- Herve hielm Kadar kmiş.. fena de. H,, Bökla yüz villilk bir bahçoli evler mâhallesi, Pakat bu ne de- mek? Bahçeli evler mabaltesi ken- disinin olsun! sekir yüz vülü,, Bir çocuk — aüaâtöryomu. — Hükümete hediye edilen bir gok umumi ma- hâller, övet bütün bunlar onüü ma. R., Sonra bu mükellef mâhalleye karsının lamini vermiş.. No apta' hik! Pakat sörveti mereden bul- Mmuş? İşte bir meselo;... —- Ne mırıldanıyorsun öyle.. di- ye Nenet arkasma dönerek sordu. Hem daha ne diye burada duru- yorsum?. Bu aptallığma sebep ne? — Aptalirk m? — Yavrucuğum Onun kâtibi olmak İçin muhakkak sen de can atarsın.. Eski mektep azkadaşlarımdan biri Antuvan Kadar bana bu res. mi göndermiş, Baki bir —mektep arkadaşı ama, simdi kocaman bir şöehbe sahip bulunuyor, nerede ba- kayım.. Nerosiydi o? Ha Port E- lizabetde.. — Evet.. evet.. demin okudum ama bu şehir de neresi imiş? (Devamt var) olduğum için hemen yatağa girdim. Fakat Mehmedin niyeti kötü — imiş.. Bana çabancasını çekerek: — Haydar, dedi, ben Hüseyimi öle düreceğim. Eğer bunu ağzından Çı. Karırşan c D tehdik Gançlie Kölem' ŞODUR Haşıma çektim. Biraz sonra bir tabamm €a sesi duydum. Fakat korkudan başmmı sabaha ka, dar yorgandan çıkaramadım. Mehmet aabah erkenden bana şöyle dedi: — Hüseyitin hesabini gördüm. Ce, sedide; böymuna bir tag — bağlıyarak bodrümdüki kuyuya attım, — Btrafta kan tekesi falan katmndı, — Cebindeki parkları #ldıktân sonra elbiseleri de kuyuya &tüm. Üzerinden 80 lira çık tı, Bana da 25 lira veriyorum.. Hâkim, Haydara uyandıklan sonra #trafla kan Jekesi görüp göcmediğini Bordu. Haydar: — Ben hiçbir gey görmedim. Pati Ge haber vermekten de — korktum. İlk ifadem tamamen yalandır., dömiş. tir. Mehmet ise bu korkunç — einayeti Haydar ile birlikte nami işledilklerini Şöyle anlatmıştır: Haydar, Hüseyini öldürmek ni. yetinde olduğunu bana süyledi. Arala. tinda kan davası varmığ. Cumhuriyet bayramının gecesinde üçümüz de Hay Garın odasında idik. Hajdar, tabanda Yo Hüseyine alaç etti. Bonra bana dö. herek: — Haydi! nt dürüyorsun, şunun L gahına bakalım dedi. Ikimiz birden Hüseyinin üstüne çul. imndık, Bir kuşakla boğazını sıklık ve öldüğüne adamakıllı kanmat getirdik, ten sonra, kapımın dibinde duran elek- Ktik teli ile boynuna büyük bir taş bağ ,İadık ve kuyuya aftık. Soğra kan bu . lanan yorgan ve yatak garşafları —it yerleri temizledik. Duvata — fışkıran Kanın üstüne de badana yaptık, HUM, yinin cebinde bulunan — paraları ai - diktan sonra elilerleri de kuyuya at fik. Haydar tabaşcayı kapınin yanlı şantet dükkütmam Ustüne hemşerisiti — arıyan İbrahimin pa mürkonat — etmesi üzerine Mearle mayrlann ci Maznunlardan sonra polisten Asım, Haydar ve Zeki de dinlenmişlerdir. Mabkeme diğer gahitierin dinlenmemi yçin başkka tir güne bırakılmıştır. PNİVERSİTELİ GENCİ ÖLDÜREN TEKİNİN MURAKEMESİ Başiktaşta Gürel sineması önünde üniversite talebelerinden Hasan Sa, meri beçakta öldüren Tekinin — muhaâ, kemetind devam edılmiştir. Bugünlüüü celsrde şahitler dirlenmiş.. mubabetir dinlenmiyen şahitimetn Selbi için Hayirı bir güne bırakılmıştır.