A <& B afkasyadan Petrol sevkivatı kes (di Londra, 86 (A A.) — B.B.Cı ingutere Avrup: ya - asker çıkaramaz| Bern, 26 (ALA,) — BStefani, idaresi bakkımda Avam kamarasında cereyan eden müza- Almanlar kat'i bir netice al- | korelori tetkik eden “Pueblo” is. nak için yaniden şiddetli taar ruzlara başlamışlardır. Vaziyet güdür: Kalininde çarpısmalar şiddet. Je devam ediyor, Ruslar mevki. lerini tutuyorlar, Orel mıntaka. amda Almanlarımn tanklarla yap- tıkları bir hücum durdurulmuz. tur, Letângrad'ın senubunda si. per muharebeleri oluyor. Siper- ler bazı noktalarda biribirine 50 metre yakındır, 8 Cenupta vaziyet ciddiyetini muhafaza ediyor, Tass ajansı burada müdafaanm şiddetlendi. Kini, fakat Doneç havzasında va- ziyetin vahametiri muhafaza ete tiğini bildirmektedir. muşlardır. Ruslar mukabil hü. cumlarla eski vaziveti iade et- mişlerdir. Vişi, 26 (AA,) Ofi: Rusyada vakayi sür'atle inki . ga€ etmektedir. Dün pece alınan maştir, — Almanlar Moskova . Mojaisk yoluda, giddetli munaro- belendan sonra, ilerlemişlerdir. Doneç havzasında da vaziyet gok vahimdir,. Moskova bunu bul ediyor, Harkof ve Bi Yod'u zapteden Alman ri dürdurulamamışlardır. Hulâza başlıca iki muharetbe gehasında “lmanlar ilerlemekte, Ruslar Almanları durdurmağa muvaffak olamamaktadırlar. WECİZELER Yazak; MA CEMİL PEKYAHŞI * Hiç Bislteri olmıyan yemeklerin teceddüt ve tememnil Ne dimığ şek- Üne girerek Kemalinden vlan dühile- Tin mülümatırır halz olması ne büyük Mücizedir! Ya âdeta Jâyetenâhi tdrâk Tasn eden o minimini dimağları ana rühminden çıkarabilen tablat cidden Takdise Jâyik değil midir? * Hayat sahası İsteyen — Gevletler şimdiye kadar sarfottikleri harp mas raflariyle Çok bereketli yerler salm alarak vördikleri maktülleri de örge larda işletebilirlerdi; fakat makaat Balan ağzından av koparmak gibi bir kağıramanlık yaparak hedefe vaad ol- maktır galiha. * Adü mahkeme hazmolunan ha- ran, | Siheti unutmamalıyız — ki, mindeki Madrid gazetesi garpte bir cephe tesisine itiraz eden Ba- ker ve Möynae'nun nutuklarını te » barüz ettirmektedir. Bu gasete | İngilterenin Avrupa kıtasma aa kerf bir kuvvet gönderebilecek bir vaz'yette bulunmadığını ve Mans gahiline müfrezöler İhraç etmeğe muvaffak olsa bile bunun daha teh Hkeli bir Dunkerk açferi olacuğını | yazmaktadır. Baker'in fikri Kafkasyada bir İngiliz müdafaa hattı teris etmel. tir, İngifz kıtaları mevcudiyet- lerini mümktin mertebe ancak örze da gösterebileceklerdir, Betbaht Rusyanım mukadderatı- mı değiştirmek mümkün olmamak. 'la beraber bu memlekete yapılab'. lecek yegüne flilt yardım bundan Bbarettir. Kettering, 26 (ALA.) Amirallık birinci lordu Aleksan- der, büyük Britanyanm Rusyaya bir miktar doniz malzemesl güa » derdiğini ve Sovyetlerle çarpzsma- ğa memur takviye krtaları taşryamd düşman -nakliye gemiserine, ayrı Aayrı 14 tasrruz yaptığını söyle . miştir. Aleksander, Rusların, Mas. kova konferansında istedikleri her geyin, aylık partiler hulinde gön- derilmesi vandedldi Böylemiz tir, Alekaander, ilk teşrin partisinin Leslim edildiğini söylemiş ve gun - ları ilive etmiştir: “Ruslara, istedikleri malzemeyi göndermeği — vandettik, Şimdi, gu netice itibarile, müttefiklerimizin zaferi, büyük Britanyayı namağlüp olarak muhafaza cümekten ibaret kendi zaferimize bağlıdır.” Birinci Lord, bu sözleri, garpte ikinci bir cephe tesisini isteyeh münekkidleri kastöderek söylemie Ve “müttefikler için bir tek cep- he vardır” diyerek sözlerini bitir « mletir, | _l?:o——_—- Beneşinnutku Loadra, 26 (ALA,) — B.B.C, Çekoslovakya devlet relsi Benes dün gece vatandaşlarma — hitaben radyo ile bir mutuk söylemiştir. Beneş nutkunda demiştir ki: “AL manların bütün ümitleri çabuk bi- fecek bir barbe dayanıyordu. Bu « nun boş olduğu anlaşılmıştır. Nazi purtisi yavaş, fakat emin bir su . rette egöküyor, 2sker! diktatörlük başlıyor. Bugünkü cereyan, yalrm- l Amerikada 5 iyenı grevlere Ta"hte hazırtık Vişi, 28 (LA.) — Vasington' | dan heber verildiğine göre, 48 bin wmüden amelesi, eğer maden sahib- Jeri, memleketin diğer madenlerin. de mert'i olan seadika — rejmini kendi haklarında da tatbik etmi. yecek olurlarsa, bugün grev ilânı. ! na karar vermişlerdir. Grev, birle- | şik Amerika'daki en mühim 7 çe. lik fabrikasınm kapanmasını intaç | edeccktir, "ÖÜldürülen her Almana bedel beş Belçika esiri* idam edilecek Londra, 26 ÇALA ) — Röyler: | Belçika topraklarında Alman su , bayları öldüzldüğü takdirde sayısı takziben 400 ü bulan Belçikalı siya. # esirlerin, öldürülen ber Alman için beş enir kesabiyle İdam editedokleri Alman makamatı tarafından Belçika. | blara ihter edilmiştir. Sırbistanda de | tenkil hareketi aynı derecede şiddet. idir. On gün evvel ölen bir Alman ar, keri $ğin sözde komünlet 200 Sırp « dam edilmiştir. Üçü katlın olmak & . zere sekiz kişi de kanuna üykir ola. | rak silâh taşıdıklarından dolayı idam | edilmişlerdir. dmeyebli aa Ruzveltten Sulh için teşebbüs İ isteniyor İ Vişi, 98 (ALA.) — Havas Ajansının Bostondan Dabar aldığıma göre, Bir Teşik Aşgerikanın Polcaya ve Belçikse daki sabık elçisi John Ouduhy, “her | şöyden evvel Amerika, isimli infirad | taraftarı cemiyetin himayesi altında bir nutuk aöylemiş ve kongremin tasr taşedbüse girişilmek Üzere Curahurre- isE Ruzvelte hitap etmiştir. mülaleasındadır. Demiştir ki: miyeceği hşikârdır.., AMERİKA BİTARAFLIK -KANUNUNUN . Kalkmasına taraftar olanlar çoğaldı 52 gün süren dü Ayasolfya civart gittikço — mey- dan halinde genişliyor. Burazı bir tarihi âbidoler meydanı — olacak. miş... En isabetli fikir,, Tarih, bu meydan için o kadar çok konuşur Ve e kadar çok gey saklar ki. Bütün bir Bizans devrinin ve Os. manlı imparatorluğu — tarihinde, en korkunç, en — heyecanlr ve o devre göre en güsel günleri ya- gşamış olan bu nteydanm dakma taribi olarak kalmat, taribin hak. kıni verrnek demektir, Bu yazımda 1582 yılında göçen bir vakayi huye__:dzce'gim. 1582 yatı, sabersizlikla bekleni - yordu, Bir gone evvelinden ha. zırlaran düğünün yapılması yak- Taşmıştı, Meydanın muktelif yer . İlerine köşkler, üstü örtülü karar- gühlar. yapılmıslı, Berbetler dağıtılacak, — çadırlar haztrlanmıştı. Ortaya kurulan ikl büyük direğin birino kamuzı bo- ) ya, dğerine zeytia yağı sürüldü. İkinci direğin tepesine — binlerce fener asılmıştı. Fenerler At mey- danmı aydmlatacaktı, Moginden kaba elbiseler giymiş beş yüz kigi, boyunlarında — hava jle dolu kırbalar olduğu halde do. laşıyorlardı. Maziranın birinci günü padişah, büyük bir debdebe ile saraydan Atmeydanma geldi. Alayın niha - yetinde çok iyi elbise giymiş ça- vuş Ve imütelerrikalaria saray a- Kaları vo asker bulunuyordu, Bun. dan sonra sünnet ağaçları geli- yordu, Dört ağacm etrafında sek. Sen yeniçeri vardı. Daha sonra altım işlemeli ve kırmızı renkte vibiyle, sulh lehinde, cibangülmul bir | elbise ve siyah sorguçlu bir kavuk eliyordu. bir ya- Oudaly, zamanın mühasip olduğu | kut asilmişti, Belinde kiymelli taş “Amorikanın, harptan tevnikiki edce | sitmlarla bezenmişti. larla eüslü bir kılıç vardı. Bağı Şehzate, düğün — yerinde baba. sının elini öptü. Üç gün sonra sultanlar bir şe - X lerinden on anları takip & diyordu, Bu esirler, göğterecekleri Nevyork, 26 (A.A.) — Bitarafık | oyunlarla halkı öğlendireceklerdi. kanununun —ügasm Ishindeki reylerin Eğcirlerin çarpışmasmı — Hammer adedi, Nisan ayında yüzde 30 du. İlk- | Söyle anlatıyor teşrinin yarısımda, bu nlabet yüzde 16 ya ve ondan sonra da yüzde 54 e “Kıtıçlarla bürbirlerinji vurdular; mızraklarla birbirini dekliler; hat. çekmiştir ki, bu da süratli bir terakkı | t biri kendi vicuduna bir demir göstermektedir. b-usm.ı geçecek askeri dikta» da iş —— ç nniT | Hir ihtikâr suçu dolayısiyle güzetelere göçen bir a4 var: Baker, (Baker) yazan muharrir bile (Beyker) okuyor. Bu izmi harf inkılfbindan evvel de Lanryoruz ve (Beyker diyoruz; (Çöre giD) gibi, Loodura) gidi, (Viyana) gibi... Türk imlâst bir kelimeyi yazıldığmdan başka türlü okumayı Kabul 6t | goküt pars yirmi Üi at, yirmij mediği gibi üllin mantıkı da bir adın Türkçode söylendiğinden başka türlü | hir deve, dn:ı zürafe, yirmi bes yazılmasını yabul etmez, Türkün konuşma cihazı ise her dilin her hocesini mümkün olduğu kadar yakın söyliyebDen bir kabiliyette, harbe aapladı. — Başkaları dn kol- larma oklar saplamış, bir takımı arkalarına at nalları çakmıştı. Vücutlarından suü gibl kan a. in tohumunu teskil etmekte | par, durundu, Padişah, cesaretle - rine mükâfaten her birimin haline göre para İhean eyledi. İçleninden en ileri geleni dört bin akçelik bir pay aldr, Fakat Hdel —açılan cerihalardan ü terki hayat eylemelerile insanlığa ya: doşmuyan bu manzara, düğünün yet eyyammda menolundu.., Şekerden yapılmış esyalar ara- sında dokuz fil, on yedi asjan, on doğan, on bir leylek, sekiz turna, Bekiz öndek ve daha baaka geyler Sa Yazan: Niyazi Ahmet yülletilmiğti. Şoker — dağıtılirken yenci ve diğer canbazlar, yağlı direkler ve meydandaki dikili tasç üzerinde yaptıkları oyunlarla s0- yircileri eğlendiriyorlardı. Yapını gekerlerden sonra düğün ağaçları geldi. Yörmi metreden uzun olan bu ağaçlar bir gok kısamlara ay- rıkmaştı, Üzerlerinde kuş, hayvun, meyva ve büyük aynalar göze garpıyordu. u ağaçları gehir Ho, keklarımnda den iki yüz kişi meydani temizle. "meğe, elllsi #ülamağı” memurdu.., Haziranin aitmer günü — kaba bir surette giydirilmiş < yüz saka şehir sokaklarında dolaştırı! - dı. Gece bir Macar istihkâmı üze. rine hücüm taklidi yapıldı. Muha- ripler, mtzzak yerine değnek, miğ- fer yerine küçük yaslık — taşryor. lardı, Yedi haziran günü elçiler gel. di, Lehistan elçisi Filipovaki altı yük samur kürk getirmişti. Hor yükün içinde kırkar deri bulunu - yordu ki, ber yük bin altm değe. t dört evize getirmizti. Ktrim ha- nr on yüz Samur, on yük diğer Kürk, beş yüz zerdava, beg yük kadmların giyeceği elb'se, beş 2- yı balığı dişi, yirmi hrristiyan de- Hkanbar gönderminti. Fas ve Merakeç sultanlarının iç- leri sadef sandukça — içinde kıy- metli bir tesbih sırma iki seccade, yfaları Kkaretin faizini dahi hakarat edenden tahsil eder. Tefrika rumarası: 101 a Nerelerdesiniz Dündar Bey... Artık beni arayıp sormüyorsunuz, eski — dostlar bu kadar çabuk mu unutulacaktı? Ve genç adamın cevap vermesini bekle- meden otomobilin kapısımı açtı: — Ben göyle biraz dolaşacağım; be- nimle birlikte gelmez misiniz? Hem gezer, hem konuşuruz! du. Ahmet Dündar bu sesteki sarsılmaz Ö- mirlik edasma boyun eğmekten başka bir şey yapamazdı; kelimeler boğazını tıkayan birer yumru halinde ve güçlükle ağzından çıkarak : — Teşekkür ederim, diye cevap ver di, lütfediyorsunuz; benimle birlikte görün- mekten rahatsız olmiyacak mismiz? Semrâ Hanımefendi bu sitemi anlama” —— Niçin 'ı-hıımz olacakmışım, canım... Haydi geliniz, şöyle yanıma oturun bakar yım. Ahmet Dündar otomobile girdi. Semrâ Hammefendi sokak - ortasında evinin kapısı önünde biz iskandal çıkmasına Mmani olmak ve Ahmet Dündarı aradan uzak- laştırmak istemişti, Abrret Dündarın Sanr YA Hantmefendiyle biraz uzunca konuşma- ga ihtiyacı vardı; şu halde bu otomobil ge- Güzeler (Beyker yazıp (Beyker) demek varken (Baker) yâzmamalı | vardı. ve (Baker) dememeli, F Edebi & M R A " ŞA ğ den hemen hemen >EFİK AHME RInaNn n L SEVENGİL | "7>- zintisi ikisi için de güzel bir fırsattı. Araba hareket etti. Semrâ Hanımefendi hem direk- Siyonu idare ediyor, hem gözlerini yoldan ayırmadan, bir kaza çıkarmamağa dikkat etmek ve gideceği istikameti devamlı bir kontrolden uzak tutmakla beraber yaninda” ki Ahmet Dündarla şuradan buradan konu guyordu; tepkt eakisi gibi, tıpkı Prmmarcık kö> yü dönüşünü, Bursadaki güzel günleri, Ulu- dağ yamaçlarındaki — gezintileri — hatırlatan bir tarzda, cıtır pıtır, neseli, zarif, sevimli, küçük ve kma cümleler... , Sanki o günlerden bugüne kadar hiç bir şey olmamıştı, sanki kadının Ahmet Dün dara karsı alâkatı ve sevgisinde hiç bir tav- sama olmamıştı; sanki hâlâ iki eski ve iyi dosttular. Ahmet Dündar her seyden evvel hu korkunc sahtekârlığa, kadımın büyük bir irade kuvvetile göstermeğe çalıştığı yalancı samimiyete, bu maskeli ahbaplığa kızdı. Otomobil. Maçkadan Şişli caddesine çaıkmış, Mecidiyeköyünü geçmiş, — Boğaziçi tepeleri arasında asfalt yolda orta bir seyir- le ilerliyerek Büyükdere istikametinde yol rafta baharla yeşer” Jar taze bir hayatla sr meyva ve ağaç resimlerile —i#len- Bütün bunlar dokuz hayvana miş dört İpek Seccade, altımla iş- münasebetimi: ralanıyor, yemyeşil kırlarda yer yer beyaz ve sarr papatya tarlaları gözü okşuyor, ara- da sırada uzaktan görünüp kaybolan deniz ve Boğaziçinin karşı sahilleri manzaraya ha- sebep olmuştu; siz bekâr bir erkeS | gp tikulâde bir güzellik ilâve ediyordu. evli bir kadınım, bu cinsten bir y BEy Ahmet Dündar kavgaya ncreden baş> nun devamıma razı olmamak | ü lamak lâzı mgeldiğini tayinde güçlük çeki yordu. Bir aralık kadının küçük bir sükütu" nu İırsat bilerek sinirli bir sesle: — Dün gece berabermişiz, daha düne kadar her gün her gece berabemmisiz ve hâlâ eski coşkun sevgi günlerinin havası içinde imişiz gibi konuşuyorsunuz; size hayret edi- yorum! Dedi. Semrâ Hanımefendi - gözlerini y:;n dönemeşlerinden ayırmıyarak cevap verdi: — Ya nasıl konuşmamı istiyorsunuz? — Samimi, samimi... Samimi konuş- manızı istiyorum. Olduğunuz gibi, düşün- düğünüz gibi, hissettiğiniz gibi -konuşsacak olsanız her halde bu neaeyi — gösteremiyer ceksiniz; artık benden bıktığmızı nicin arık- çe . ber ve benden gil mi? ? — Buna nasıl hülkr - >Jiyoreunuz? — Son aylardaki haroket tarzınızla... Temas ve münasebetimize vew z b fasılalarla... Sizi görmek nuı;ff . — Siz de takdir edersiniz İ " petir izin sıklığından — 00 p manzara pek çok tehlikeli olmağa .li tı, bütün salonlarda ikimizin de etrafmda pek ağır dedikodular — Vaktile beni sevdiğini lınMıdııı. :ı;ı:lü tedbirsizliklerile ya işe ettikten sonra bir tarafa yayılan rezaleti ınll_’i ğım icin de bana sitem edecek$t edin, ben size hayret edeyim! G | vf . gül) :umh&eâ“—b'” | &h ı-f:î Sİ y sorguç, incili Ve ler, bir çok ipekli Fiğiz . de parçalamak Bi ü terdiler, Ms% leri başladı, medi sünnet etli. kiz bin dnka mükâfat Sünnetten iki BÜ gerilerle sipahiler Büz bir kadn Y olan hodhmvi tamamen j p K (Devam