| | ” —-—HH— Hİ KA.YE'. “ N taban eti, bir gün av eti. akat böyle Yazan : ga t Vürarak onu iti- d Ç Rlprdr Biş ÂY nerode Ki be- =':"ı:r'. Anbarlı üç at dürün baka, .q._"v:iı mi onlar?, eej Mler yine ayaz ğ düşük — geliyor İçerletinden Hyas — efendi, V6 beyim, hayır haber Ça y etendi halimizi, İt N"lhı Sür gu cetve- kahvesi içe- Müranlardan bir baş. ıuf:': Avc için kork Bibi Bün av eti der, UşmayInIZ ya- KİKi Ydt kötül, hi EZE y boş gelmeyen :f’.flnau._.“ıîîu H jeş dVlarda bir tav - C tavsancık Va -,_ı.'f.'—'n Ym:’ıı: Gt pos- ? dönsün; sen Ni yi Avciyız bel Satın gaha çi düşünüyordu. _&Wo bir çinge- ç bür lizunda üstten ©k vardı. Tüfe. Tir değnek sani- ——"'" lokantasınma si değil!.. KENAN HULüÜSİ Bötürüyorsun arkadaş! dedi. — Eh, yolda Bir alan çıkarsa AYA Sira müşteriye — Ne diyorsun beyim, âösdi, bu avlakla tavgan vururum da müşte: risi olmaz mi7 — Ucuz mu bari?, — Altmış kuruş verene bere- ket versin! Çingenenin kulağına doğru eğil, di: — Al sana bir ll şartla ki ne yapıp ride sana göstereceğim adama sa. tacaksın! — Hiç merak etme beyim sen, | hele sizden biri var ki biZi aç bi- rakmıyor, Elhamdülillâh sayesin- de geçinip gidiyoruz. Akşın saat yedi sularına doğru Çobanşeçmesindeki aveılar — birer ikişer yine bulusuyorlardı. Kahveci İlyas: — Merhaba arkadaşlar! dedi. Bugünkü avımız iyi oldu inşallâh! Averlardan biri: — Bırak İlyas u ev bahsini, dedi; talini- ine bir döndü ki.,. : —— Anbarlı kuru- du be, diye konuştu; kerkenes vur Sduğumuz gün bile bayram yapıyo- ruz, ll g t Bey, diye atıklı, sea de ne var ne yok? — Eh, Allah ne verdise,. Kü- Çük bir tavgancık! Birisi: — Birüder, senin de kısmetin tavşanla açılmış, dedi, biz iki par- gça brldirem yapsak kendimizi bah. tiyar sayryoruz. Anlat Allah aşkı- na, nastl İuyor bu, nerede avla « larina geldim; tam yedi esat do., laşirm; bir kerkenes bile çdkmadı. Artık ümidi kesmiş, Mister Foks- la, Madam Flora önde yolu tut- 9 ham ; — baktım bir değişiklik var, Etrafımı göyle bir araştırdım: Karşıda iki kulak: Fıkır fdar oynuyor, Hemen taba. kayı cebe, ornuzdan çifteyi aşağı: — Tak, tak! Bir duüble, iki ayaklarını dik!- verdi, Biz böyle vururüz işte be! Averliğin mektebi yok ki bey bira, der! Köpeğinin ayağından — dikenleri Ayıklayan biri: — Doğrusu hakkı var Mahmut Beyin,, dedi; tavşan değil kuzu üdeta! Mahmut Bey: — Birak şakayı canmn, diye lâ- fi kesmek ister gibi gözüktü; rast gele oldu işte! Harbi ile tüfeği temisliyen bir evcr: —— Yok, dedi, vallahi doğru söy- 'or, tavşan değil hakikaten kü- zu! Belki de bir elçi! Buglne ka- dar vurduğunuz tavganlarin bir ne. Bil tüketeceğe bonzediğiniz için sizden ricaları var gibi geliyor bana! Mahmut Bey yarr gurur, alayla: — Her halde birader haklısm, dedi; kimsenin önüne çıkmayarak benim yolumu — boklomelerinden belli! Tüfeği temizleyen: — Vallahi doğru söylüyorum, dedi: bu elçi yalu! Koskoca arzu- hali var be kardeşim! İnanmıyor- san kuyruğu altında gözüken mü- ruzata bakrver bir! Sonra kahveci İlyasa döndü: İlyas bet dedi. Kaldırı. vöer gu kuyruğu yahu! İyas hem başınt aallryor, hem gülüyordu, Kahvedekiler: — Canım İlyas, dediler, kaldır Allah aşkma be! İlyas yarı tereddiltle elini usat- tı: (Devamı 6 noda) yarı SS btantuma O (Denam 6 vada) DA TAYALIALIMAT leri muhafaza ne dikkat etmek iâaandır. Sürhat üzerine büyük tesirler yapmama. smı temin etmek, bu harareti ây, ni devec üzerinde muhafasa et- mek İâzımdır. Tabit hararet — dö- teceti 15 ! geçmemeli, 12 den da VARTT 12.10.1941 8.38 Hafif program. &45 Ajana, 800 Hafif program, 9.0 Evin saati, 1223 Şarkılar (Hicazkâr makamı), 1245 Ajana, 1300 Taksim, türkü, zeybek ve oyun havaları, 1330 Radyo Balon orkestrası, 1803 Radyo caz ve tango orkestrası, 1840 Muhtelif ma- kamlardan garkılar, 1080 — Ajana, 1045 Serbest 10 dekika, 1055 Muh telif sololar, 20718 Komugma (Mestek.. ler konuşuyor), 2030 — Fasıl beyeti, 2100 Ziraat takyimi, 2110 Karışık şarkılar, 21385 Ankara — sorbabar at yarışları netlceleri, 2148 Dane müzüğ: 2280 Ajana, 2245 Anadolu Ajamsımın apar servisi. 13:10:1941 7.38 Hafif parçalar, 746 Afanı ha berleri, 800 Hafif parçalar, 8.30 Bvin santi, 12.32 Kamemye've tanbur ile gaz eserleri; 1245 Ağana, 13800 Beraber garkılar, 1380 Karışık program 18.038 Dans müziği, 18.30 Fasıl heyeti, 19.80 Ağana, 19.45 Serbest 10 dakika, 1956 Müzik: Muallim ve talebesi, 20.18 Radyo gazetesi, 2045 Haftanın tür Küzü: Gökçen Xh. 2100 Zirast taka vimi, 2110 Müuhtelif şerkı ve türkü- lar, 21.80 Temsil: Kimgil aileai, ZLAS Radyo Senfoni orkostrası, 2230 Ajana 2245 Dans müziği, 1A.10.1941 188 Hafif program, TAB Ajana, 8.00 Sentonük müzik, 8.80 Bvin Baati 12233 'Türkçe piâklar, 1245 Ajana, 1300 Türkee plâklar, 13.30 Karıyık program, - 1808 Radyo salan — orkar trası, 1900 Nihavend ve hicaz mükam mandan garkılar, 19,80 Ajana, 10945 Berbest 10 dakika, 1085 Fasl yarkır Jarı, 20.15 Radyo gatetesi, 20.45 Mar- ta Eggert'den pargalar, 21.00 Ziraat takvimi, 2110 Mandolin kuarteti, 2180 Konuşma: (100 sene önce nasıl yaşıyorduk). ZL45 Klâsik Türk mü- ziği prograrmr, 22.30 Ajanu, 22.40 Dans mMÜZiŞİ. 15.10.1941 7.88 Hafif parçalar, TAS Ajana haberleri, 800 Hafif parçalar, 5.80 Tövin #sati, 1238 Türküler, 1245 A Jana, 1300 Karışık garkılar, 1830 Karışık program, 19.08 Müzik: Divan, koçma ve Rameli türküleri, 18.25 (Deş politika hüdiseleri), 1845 Radyo gocuk Klübü, 10.30 Ajana, 10,45 Ser best 10 dakika, 19.50 Müzik: Kanun, d, tanbur ve santurdan vaz aserleri, 20.15 Radyo gazatesi, 2045 Haftanm türküsü: Gökçe Efe, 21.00 Ziraat tak. wimi, 2110 Fasl heyeti, 21.30 (Ko muşma (Sağlık saatiy, ZLAS Riyasc Houmbur Bandosu, 2230 Ajana, 22.40 Cazband. 16.10.1941 TA3 Hafif program, TAĞ Afana, 800 Hafif program, 8.30 Evin saatı, 1233 Fasml şarkıları (Kadınlar), 1245 Ağana, 13.00 Hasıl garkdarı, 1380 karışık program, 18.03 Radyo caz öra kestraaı, 18.30 İncasaz fastı, 19.00 Ko müşma (Dertleşme maati), 19.15 Radı yo caz orkestrası, 19.30 Ajana, 1945 Berbest 10 dakika, 19.55 Dünya şar kıları, 20.15.. Radyo gazetesi, 2045 Yeni şarkılar, 2100 Ziraat takvimi, 2120 Müzik; Pegrev, Beste ve semai. 20 Haftalık Radyo Programı I ler, 21.30 Kotuşma (Şiir #anli), 2148 Radyo senfoni orkestrası, 22.30 Ajana 2245 Dana müziği. 17.10.1941 733 Hafif parçalar, T45 Ajans, 800 Senfenik paryalar, 8.30 Evin sa- ati, rEB3 Kartşık makamlardan gar kular, 1245 Ajana, 1300 Karişık mü- kamlardan şarkdar, 13.30 Karışık program, 1603 Fasti heyeti, 18.40 Radyo Svlag kuarteti, 1800 Konuş ma (İktraat santi), 1915 Radyo Bving kuarteti.(10.80 Ajanı, 1045 — KlAsik Türk müziği, 2015 Radyo gazetesi, 2045 Mubtelif garkılar, 2100 Ziraat Takvimi, 21.10 Temali, 2200 Radyo Badon ozkdatrasi, 2280 Ajana, 2240 Radyo'mlon orkestrası, ; 18.10.1941 733 Hadlf program, TAS Ajana, 800 Senfanik program, 1338 Türkçe plâkter/ 1248 Ajans, 1400 Türkçe plüklar, 1430 Ankara — soobahar at yarışlarının tahminleri, 14.80 Riynae Ucumbur bandosu, 1808 Çifte fasıl, 1840 Radyo CaZ ve tango orkestramı, 19.00 Konuşyma (Kalrmmanlar saati). 1015 Radyo caz ve tango orkestrası 190.80 Ajans, 1946 Konuşma (İzge aa #ti), 1985 Karışık şarkı ve türküler, 2015 Radyo gazetesi, 2045 Klarinet ve santırr jle maz eserleri, 21.00 Ziraat takvimi, 2110 Dinleyiei istekleri, 2148 Konuşma — (Günün meseleleri), 2200 Radyo salon orkestram, — 2280 Ağana, 2245 Radyo salan orkestrası Ramazan fıkraları : Kitab Kavlince Biri ramasan günlü —meyhane- de otarmuş şarıp içiyordu. Moy- banemin basıldığınt! görünce ce. binden hafız divanını çıkarmız ve okumağa başlamış. Sormuşlar: — Ne yapiyormun? Gülümsemiş ve : — Efondim demiş, şarabı. ki- akitler Vasati Ezani Vasatı Etani ikst — 600 826 1800 654 18507 1000 17138 130 1904 1055 481 608 201 18429 yrsı Güneşin Goğutru Oiğla Tizindi Akşam Yatar 480 Çiçek Boya ve Kola evi Taksim Şehitmuhtar caddesi Dicle apartmanı altında 68 numamlı dük- kânda modern tesisatir bir kola dük | Kânı açıtmıştır. (AŞKIN WUCİZESİ her şeyi unutmak için gidiyordum, Dudaklarım Kuratı., Onları yeniden dilimle 1l: Nella bizi görünce lattım, .. pek sevindi. Nella kısa boylu, kum- ral, fıkır, fıkır ve delişmen bir kadındır. Biraz da zevld- ne düşkündür, Kocası ise ağır, derecin eç bir büküm vermiş olmam, )dmil'binrdıdmr. Sosyete hayatından bir kafası olmamakla beraber, gayet tecrübeli ve usta sı Nella, kırılmaktan korkuldu bir taş bebekti, Nelle ise aktine, kuvvetli ve dördümüz, bir mal(ym!udg:'uye tanılır, Fikrince kar- için ihtimamla bakıları kocasından daha güçlü daha acar bir kadındı. i öğlenceler bulup peşitden ütü Tdi gü şen! yeni x&?dukîwmnulm zevk, sefa sürmekti, Nella, bir başka arkadaşiyle birlikte yatacağım oda- mı gösterdi, Bavulumu ıgr yerleşti. nirli sinirli müddet nuştu: — Gebeyim.. — Ah, ne mükemmel, ne harikulâde bir mazhariyet, Nella,, Kocan duysa çılı Nella birden fırıldak gibi hızla bana doğru döndü, Yüzü âdeta kırışmış, buruşmuş, kararmıştı: — Kocamın haberi yok... — İyi ımm' ı'b* ::ğ'âl i i e: z H sükemmel imiş, Harikulâde bir mazkariyet imiş, Viyak viyak bağıran bir piçe başflanın esir olmak, aylarca biçimsiz bir endam ıstıraplara uğramak., neresinde kuzum?.. Şaşkınlığımdan üdeta küçük dilimi yutmuş gibiydi sekaleti gibi dolaşmak, türlü türlü Bunun mükemmellik, harikulâdelik — Nella.. Nella, alay ediyorsun , Halbuki bir. bebe | BÜYUR EDEBı ROMAN | MUGİZELER DOKTORU Yazan: PİTİGRİLLİ Türkçes MUZAFFER ACAR aa G Sizin en büyük hatanız her şey her şeyin menşelni çok ivi bil meniz ve gayri hakikatlerin, fi- giki, kimyevi, veya blolojik ba- kikatlere uygun olmasını arama nızdır. Siz hepimizin dedelerimiz den tevariis ettiği en — kıyı geyi, malüm hakikatlere ina mak ve fazlasını aramamak has- sasını kaybetmişsiniz. Ne yapa- lan, siz doğarken hepimizin — te varüs ettiğimiz en temiz hisleri, inanışları kaybetmişsiniz. Ha yattaki en büyük müşkül safi yeti fethetmek. onu sonradan kazanmıya gayret etmek, haki kate dönmek değil, doğustan te- varüs edilen kıymetleri, safiye- ti muhafaza edebilmektir. Siz maatteessüf bu varlıkları çok tan kaybetmişsiniz, Fakat kı - zıntzda bu varlıklar, — bu hisler henüz tertemiz ve sapsağlam durmaktadır; ve her fırsatfa bu nu sizin yüzünüze vurmaktadır, Mesele bundan ibarettir dostum, Cinci beşeri hakikatleri, fizi ki veya biolojik hakikatlere uy- durmıya bakmıyanların temizli Bine maliktir, 'Teodor Zuifeld sarardı ve pro- fesör Mayere yaslandı; — sonra mahçup olarak: — Biraz yorulmuştum doktor, Geçti... Dedi, Kendilerinden bizkaç metre ileride küçük bir kilige ve bir çeşme vardı, Ciaci kiliseye daldı ve aonra yavaş yavaş ko- garak dışarı çıktı, O sırada pror fesör Mayer çeşmenin demir ta sından Teodor Zuifelde su içiri- yordu. Yollar tenha idi, Kilisede he- men kimsecikler yok gibiydi. Cinci kiliseden çıktığı zaman ©- rada birkaç kişinin oturmuş ola- rak dua ettiklerini gördü. Onları taklit etti, sonra bir kadımın bir fakire para verdiğini gördü ve © büyük tecessüsüyle yaklagarak sordu: — Ne yapıyorsunuz? Kadın büyük bir nezaketle bu sevimli gocuğa şu cevabı verdi: Sadaka veriyorum çocu - — Baba, sen niçin-hiç sadaka vermiyorsun? Zuifeld kücüğün bu.sözlerini duymamazlıktan geldi, Tabiat, babalar cevap verilmesi müşkül gualleri duymasınlar diye çocuk- ların ağzı ile babaların kulakları arasına bir metrelik bir mesafe sokmuştur. Zuifeldin profesör Mayer ile konuştuklarını anlamı- küçük yordu, Çocuğa yaklaştıkları za- Mman Teodor sesini alçaltıyor ve- duyması doğru n sözder olduğu için Cinci de yan- larından uzaklaşıyor, tekrar ki- liseye giriyor ve mukaddes sima- 'ASKIN WÜCİZESİ seyre dalıyor” on sözleri Çünkü bu nin kargılır , Bizi en ziyade le hakikat bi- İle ikirki arımızdır . birinde dü şu garip oldukl. klrdir, fakat bikart de ve allında d addeler vardır.” Zuifeld çocuğunu elinden tut- tu ve Haydi gidelim Dedi, Birlikte g diler, Artık' gün bat lere yaklaşt dir,” İşte bu sözler Denison Marga- İi gene hu mevzu kında söy" Jemiş olduğu sözlerin verdiği bütün zevki d ordu; profe sör demişti ki: M kların anaları —t T dan terkedilmeleri, bu cocukların başkalarından olduğuna — delil teskil etmez, ” W YUT Piyer Sen Silven'in Atlantiğin öte tarafından ettiği bir telefon, tam tahvillerin krymeti sıfıra İ neceği bir sırada Budba müce- sosesini iflâstan kurtarmıştı. İki ay evvel Teodor Zuifeld, gazetoci aleyihine açılan davayı takip için Piyer Sen Silveni, Pit- sburga göndermisti. Fakat Pi- yer bir tek kelime ingilizce bil- mediğinden Mim, kendisine refa- kat etmisti, Artık Piyer Zuifel. din emriyle hareket eden Glr kukla haline gelmisti, En tehli- keli işlere atılryor. iş sarpa e- rınca Zmuifeldin hesabmma barelist ediyar, fakat daima patromunun verdiği işi yapryordu. — Malüm olduğu üzere muhakeme gamıti- cinin muzatferiyeti ile nihayet bülmuş, müessese mahküm af muş, borsada panik okmış we Budha müessesesi iflâs etmek tehlikesine maruz kalmıştı. Zai feldin artık tahammül edecek hali kalmamıştı. Aldığı uyku - Kiçları uykusunu kaçırıyor, — İç- tiği teskin edici şuruplar, sinir- lerini harekete getiriyordu, Judü- nin kaçması onun mücadeleci pır hunu harap etmişti. O kadar. ki her gün Arnerikadan telefon e- derek yapacağı hareketi soran, haber istiyen, tutacağı hattı Ha- reketin tayinini talep eden Pi yer Sen Silvene muttasıl: “Bli. miyorum,. Bilmiyprum, ” — diwe cevap veriyordu (Devamısadı) m İşto o iük sabah, anacığımı hasretlo özledim, Sanki, ©o orada, o bizim özbabiğemizde, toprakta, avutmak, kan: dırmak için benim kermdisine ulaşmamı bekliyor gibiydi... Ya Con!., Tuhaf değil mi?,, Con da oradda idi, Onu ha- kikaten görüyor gibi oluyordum. Anacığım, hiç bir zaman babamın parasma ehem miyet vermemişti. Anacığım, bu yönden Cona ne kadar benziyordu. Fakat ben Conu düşünmemeliyim,. Artık ©- nu maziye gömdüm Şimdi her şey, bundan tıpkı bir sene bir gün evvel ne baldeyse gene öyle olmalı, öyle cereyan etmelidir! Ben gene Vera Maknir oldum. ilkip atmak pk kolay oldu. ni Kocamın ismi- Ruht anlaşamamazlık id. diasiyle mahkemeye müracaat edildi, Babamın parası bu işte epöyce rol lş galiba, ki boşanmam, pek öyle dallanıp, budaklaranadı. Yani gazrtelere aksetmedi. Mur vakkat boşanma Küâmmı aldım. Yalnız birkaç ay kanuni müddeti beklemek lâzım, Ondan sonra bestim.., tamamiyle ser. Arütık tekrar eski hayatıma döndüm. Oool! Ne gü zel, insanın çok, çok, çokçâ parası olmak ne büyük bir raadet, Harcamaktan doyamıyorum. — Tuvaletler, türlü türlü mantolar, mücevherler, kürkler ve bir de gayet pâa- halr bir otomobil a'dım, Babam bütü n bu densizliklerime galiba kasten ses çıkarmıyor, her ne desem peki, diyor ve ilâve ediyor: — Yap kız, yap,, İstediğin gibi barca , Gez eğlen,, Kendini ü Vo ben İendimi üzmüyorum. Faki ahbaplar yeni- den etrafımı #iryorler. Eski dostlukları yeni baştan can- landırmıya uğraşıyorlar 'Tabil Sedrik Bleyn de hiç ekslik olmuyor, Zaten, akrabam Sedrik. ben on yaşıma bastıfım gilmr den itibaren tâ Contm direksiymnurda bulunduğu gayet lüks Binuzin otomobi'ine atlayıp kaçtığım güne kadar, etrafımda pervane givi dolaştı. Cona gittiğim zaman, Sedrik'i, -- Condaa muaekla — ve herkesi unutmus, unutmuştum. Fakat gimdi gene ee