A c Te İDEH sebell l İ Bş İş © dedi, Heme! kuşla tane noıııo: Sadı $ _:nnıü'ıyni. o W Btar gütlağa — girme- j Örüme; A N a n â ÖÖ ee Ha ) —N— hc"kıqy_m. Vt kavanozları, Bi T ve fincan- Y Palih, sabah WM“P kızartılan Hi aiyı Beniyı Kdi aç p j —! , h*"—n tasıyor, açık dökülüyordu. Kotusu ah N mahalleyi h n Hatice kadım bu- AĞ TEk havayı Mike h L ş.’;g—. H Şi Bülde bir türlü / A â' Mörakla aor- M Ş kâfir Yor., adam Şimdi Bibi, Ka Kari ğ Falih yutkundu: — Ne olmuş? diyebildi, <— Daha ne olacak?,, A., boyu devrilesice herif! Gökler başıma yıkıldı, Yerler yarıldı, yağ menge- nesi gibi sıktı, bitirdi. Gözümün bebeği —evlâdımı — düşüncos.zliğin yüzünden dertli ettin. Hatice kadın, bir. hamlede ka- piyı açtı ve bağırdı. — Sclime! Sellme kız! Kog bu- raya gel! — Ne oldu canım7 Kırmızı ne diye çağırıyorsunuz? — Marifetini göstereceğim sa- na! Selime, kıpkırmızı ve nelce ne- fese anasına sokuldu. Üzerinde önü düğmeli bir blüz vardı. Hati- ce kadın, yakasmdan çekerek bü- tün düğmeleri çöndü, Geniş dan- telâların bir kasmınt örttüğü beyaz bir göğüs göründü. Kızın hicabı her tarafından tütüyordu, Bekâr adam, gördüğü levhadan hem şa- gırmamış, hem mestolmus bir hal- deyât, İhtiyarca kadın bu kadarla kal. madı, Gömleğin ince bağlarından birini de kopardı, Yuvarlak vo dip diri bir memme moydana çıktı, Bu güzel uzvun sahibi ince parmaklı ellerilş yüzünü kapamıştı. — Görüyor musun ettiğin bul- tı.. Şu tomurcukların haline bak.. İnsan pencereleri ardına kudar a-. gar da mis gibi tereyağı kokuları- nr etrafa savurur mu? Biri üzenir de bir yori şişer di. ye dügünmez mi? Ben gimdi nere- lere baz vurayım, Söyle bana! Bay Falihin kadınlara kargı duy duğu nefret bu beyaz ve dipdiri göğsün hararetile Bon damlasına kadar erimişti. Başını moamor bir şişin kapadığı en tok kimselerde İiştiha uyandıran nefis meyvaya gözlerini bir tarafa ayırmadan ba- kıyordu. Kadımm sözlerini dinle « -— Yukart çıktılar., Aylardanberi açılmayan misafir odasına girdiler, Konuşmağa başladılar. Aradan iki hafta geçmişti. Aynı oda., Hatice kadın yine o günkü koltukta oturuyor. Selime radyonun tozunu alryor, — Memhenin Şlai' di Hdi bisbü- tün Selime? — İndi ânne,, Fakat arzının sok- tuğu zaman duyduğum acıyı bâülü l a unutamıyorum, — Acısız safa olmaz kızım, Şevket Bilgisel A M S KA ÜTÜ CDÇ 15.9.1941 133 Hatit DA Şan parçalar solokarı TAZ Ağans 201N Radyo <a0 HAafif güzetvsi yarçalar 26145 Haftanın 838 Bvin maati türküsü 12.5? Baz eserleri Keklik 1tAS Ajana 21.00 Ziraat 1800 Vasıl takvimi sarkıları 2110 Karışık 13430 Karışık şarkılar program #L3) Kimgil 1500 Dans Ailesi müziği 2143 Senfoni 1880 Pasaıl sazı orkontrası 19.30 Ajamı 230 Apıns 10485 Berbesi BAĞ Dans Müziği At yarışları Mevsimin son koşuları da muntazam oldu dün Veliefendide yine büyük bir ka> labalık önünde yapıldı, Her hafta ok duğu gibi dün de muntazam ve hüyde ganlı geçen koşuların yalnız üçünelsü Beticesinde bir ihtiar oldü. Bir kıştm seyirciler Dandinin, bir ksamı da mansın birinciliğimi idâla ettiler, Fa:- Kat bakemheyeli iki stı beraber lân ederek çok yerinde bir karar verdi Koşuların neticeleri şunlardır: Birinci Koşar Üç yayında saf kzan Azap erkek ve dizği taylara Mmahsus — Mesafosi — 1200 metre, Bu koşuya Melike, Kuruş, Süleyk Kirdi ve neticede Meüke bermütad ber haftaki gibi birinet, Kuruş ikinci, Büleyk üçüneğ oldu. Müşterek bahis ganyan 100, ikili 110 İsaruş verdi. İkinel Koşa: Dört ve daha yukarı yaşta yerli ya: yEm kan İngiliz at ve kısraklara mübe vus, Mesafos! 2400 metre, Poyraz, Olga ve Cesurun girdiği bu koşuyu FPoyruz 75 kilo taşmmasına Tağ men rahatça kazand, Cesur ikinci, Olga üçüncü oldu Müşterek bahis günvyas 126 kuruş verdi Üçüncü Koşu: Üç ve daha yukarı yaşta saf kan İngiliz at ve kısraklara reaheus. Me, Bafosi 2400 moetre. Bu kogüu güzün en bıyveanlı koğusu oldu. Altı at gürdi, Netcede Romans Dandi beraber ilân edildi, Özdemir Ü- güncü oldu, Müşterek bahls gunyan - 120, piâas 223, plüse 100, ikili bakia 450 » 120, çifte bahis 430 / 100 kuruş. Dördüncü Koşu: Döürt ve daha yukarı yaşla Arap al ve kısraklara mahmis, Mosafesi 3000 metre, Bu koşuya Bora, Tomurcuk, Kısmet Mimli Üç ut girdi ve Tomurcuk Küzçi bir koşu yaparak birirci, Bora ikinci, Kımet üçüncü geldi. Müşterek buhia ganyan 120 kuruş verdi Boşinci Koşu: şİki yaşında yerti aai kan İmgiliz er Kek Ve 'diyi taylara muhate, Mosafesi 1200 metre. At yarışlarının son bufta uaıı.ııı* Fuar yüzme müsabakaları İzmir, 14 (Hususi muhabirimiz- den telefonla) — İzmir fuarında yapılan fuar yüzmelerine cumar- tösl günü beşianmış ve dünkü pa. zar günü do Karştyakadaki yüzmü havuzunda çok az bir seyirci küt- lesi önünde devam edilmiştir. Bu yarışlara sokiz bölge iştirak etmiş; İstanbul yüzücüleri ile di. Üer bölgeler arasında klüs farki olduğundan şehrimiz yüzücüleri bu müsebakalara sokulmamış, mü- sabaka harlcl — yüzmüşlerdir. Bu suretle yüzücülerizimiz 130 puvan almışlarsa da yukarıda da yazdı - Bunuz gibi kendileri mumahaka ha- Böcl yüzdüklerinden mükâfat ve nizami puvan vorilmemiştir Dünkü müsabakaların aanunda Ankara 104 puvanla fuar — yüzme #aumnpiyonluğunu kazanmıştır. Di- Ber bölkeler de serasiyle: Bursa 8Sı, İzmir 56, Kocaeli 52, İçel B0, Seyhan 38 ve BSıvas bülgesi de 3 puvan alarak derelenmişlerdir. Dünkü — müsabakaların teknik neticeleri: 200 serbest: 1 — Mahmut (Bursa) 2.81,2. 2 — Nojat (Ankarı) 8 — Cevat (Kocacli) 100 sırtüstü: 1 — Hakkı (Bursa) 1,28,2 2 — Fuat (İzmir) 3 — Yunus (Seyhan) 1500 serbest : 1 — Nuri (Kaocacli 25,13,2, 2 — Turhan (Ankara) 3 — Ali İzmir), Istanbuldan Ealil müsabaka ha. Tici 24,90 luk bir dörece yapmıştır. Türk bayrak yarışı: 1 — Ankara takımı 6,9,2. 92 .— Seyhun lakımı, 3 — İzmir takımı. Bo yarısta da İstanbül — takımı müsabaka harici G,1 derece — yapr Bu koşuya da bç tay girdi, Büket maştır. birinci, Demet ikisei, Nalih — Temelin Çobankızı üçüncü oldu Müşterek bahle ganyan 125, Hdi bahis 825, çifte bahis 280, üçlü bahis 3280 kuruş verdi bağiğeee nnn gae Dün yapdlan maçlarm tafsilütı 6 neş safihede Acele satılık Arsa Kartaj — Maltepesinde. — Rürüçeşme Mevklinde Bağdat caddesinde 2 dakl Ka maeshfede B44 Mmetre murabbal ar- *a acöle olarak satılıktır. Taliplerin Vakit güzetesinde Adnar — Eveimifte mürwecatleri m demirbaş memuru: Pencereden atlayan dü, Bu eşeğin Dışari çıkar çıkmaz —“İnşallah yarın buluşuruz... na ve neşeli surette bir şarkı_m_v.ılı)'erek diğarı çıktı. * semeri Egoği dizgininden çekerek avlu kapısına Kapının kolunu kaldırdı. Sürgüsünü çekti. pıyı açtı ve köhdini kırda buldu, eşeğe atladı. Topuklarını hayva, Tramplen: Ankaradan Bülent — birinci, İç- €den Mahir ikinei, Bürsadan İb- Fahim üçüncü, Küleden atlama: 1 — Mabhir (İçei) 2 — BSeyfi (Kotcacli) 3 — Bülent (Ankara) Su topu: Su bopu maçmada İçel Ankarayı 1—0, Bursa da Sivası 8—0 yöne- tek Önale kalmızlardır. Fina| müsabakasında — İçel Bur- sayı 2—1 yenerek fuar su topu şampiyonluğunu kazanmıştır. Müsabakalardan sonra bölge baskant derece «lan — sporculara madalyaalrını ve derece alun takı- ma da kupa vermiştir. ÜÇ KÖŞELİ ŞAPKA İçinde belki 'bir kaç damla şarap kalmıştır. ümidiyla sürahiyi yanma alan 'Tony: —"Lukas bu taraftan?,. dedi. Her bardakta «rtan son damlalırı yuvarlayan - kilise » dedi, Ve sallana salla Yalnız kaldıkları zaman belödiye reisi kâtibe: —"Simdi biz de selâmetle yataklarımıza — gidebiliriz.. Allah zaptiye müdürünün bahtını açık etsin,, dedi, xvın Değirmenci Lukasın çok hafif uykulu olduğuna dair.. Beş dakika sonra belediye reisinin samanlığına ait pencereden bir adam atladı. Bu pefcere bir avluya açı, lıyordu ve yerden 12 kadem yüksekliğinde idi, Avluda bir çatı ile örtülü bir sıra yemlik vardı. Bu yemliğe yedi sekiz tano at, katır ve egek de dişiydi. Aygırların ahirt civardaki bir yerdeydi, adam dişi eşeklerden birini çör evvelden bağlanmıştı. Bunların bepsi üÜzerinde — duruyordu. #lerledi, tiyatla ka. nın karnına yapıştırdı. Şehir istikametine bir ok gibi frladı, Mamafih herkesin gelip gitliği araba yolundan ilerlemedi. Arzu edilmiyen karsilaşmalara meydan ver” mek istemiyen insanlar gibi _demlerdı:n ve tarlalardan geçen kestirme yolu tercih etti, Bu kaçan adam değir. menci Lukastı, XIX Bu ne biçim dünya?.. "Be- VARIT 15 EYLÜL 1011 PİTİGRİLLİ — Hayır, bu ber? li ğu,. Hem olsa da ne olur ki7 Bi.- mem Avrupalı kızlar - evlenmek için hâlâ eski İngiliz romanların. daki gark prenslerinin gelip ken, dilerini' istemelerini mi bekliyor. lar? Biz şark kızları nasibimiz bir arabacı bile olsa bu bize se- yahatte bir prens gibi gelir,, Ye. ter ki kalbimiz, gönlümüz onunla birlik olsun,, Piyer Sen Silven de bana namuslu, temiz Lir insan o, larak görülüyor, Sonra Tabu da kendisinden pek hoşlandı, Zuifeld. kızkardeginin — bizzat yapmış olduğu el işleriyle süs- lenmiş, güzelleştirilmiş odada I;q aşağı, ön yukarı dolaşıyor- be) Kız kardeşinin bu düsünüşleri üzerinde bir hayli durduktan sonra; — Haklısın,, Dedi ve sonra dönerek devam etti: — Hayatımın ilk hatası da bu oldu, Kendimi bir smıfa da. bil etmek, sıraya sokmak — iste, memiştim, Ben kendimin evle nebileceğimi, pazar günleri ka. rımla, çocuğumla gezmeğe &L kacağımı asla kabul edemiyor. buna bir türlü akıl erdiremiyor dum, İşte benim büyük hatam, ha" yatımın en büyük hatası bu ol. du, Sana evvelce söylemiş oldu, ğum — sözü — hatıriryormusun, Mim? Ben hatamı gören ve ka- bul eden bir insanin, bunu bu. gün daha iyi anlıyorum, İnsan, kendisine çok garip bile görünen herkesin yaptığını yaptalıdır. Pazar günleri çocuğu, karısı ile beraber gezmefe gitmenin, ço. cük arabası sürmenin başka bir zevki olduğunu kabul etmelidir. Mesut olmak istiyen bir insan, bu şekilde hareket etmelidir. Hakikat içinde yaşamak isti” yenler herkesin kabul ettiği ha. kikatlere uymalıdır. Dünyasının Ve ötekilerin olmak — Üzere ay. rilmiş iki türlü hakikat yoktur, Ancak başkalarının — hakikati vardır. Her insan öyle bir hab kadır ki diğer halkalarla birle gerek bir hayat” zinciri teşkil eder ve bu insan zincirleri de birleserek ocemiyeti meydana ge, tirirler, Eğer bu halkalar sana şaya nı nefret görünür ve U ğt kabul etmezsen bile yine de bu straya girmeği reddetme, sen de o yolun yolcusu ol, Bi. liyorum, Asiler, menfiler, tol ta. ralı tutanlar, dalma — normal eereyanın alayhinde olanlar da ha sempatiktirler, aha çok se. vilirler Fakat onlardan kaç. mak lâzımdır. Eğer biltün ha yatım imtidadınca menfiler, in . tizamsızlar arasında — yaşamak istemiyorsan onlardan muhak, k kacmak. — uzaklasmak | ÜÇ KÖŞELİ ŞAPKA BÜYULK EDEBİ ROMAN MUCİZELER D 79MUZAFFER ACAR OKTORU Türkçesi: zimdır, İkinci hatam da insanlarım se, ri balinde yumurtladıklari ya, lanlara ikyan ederek hakikati mall yollarda — aramam oldu Yavrum, insan mesut — yaşaya, bilmek için, diğerlerinin yalan larını kabul etmek, onların o. yunlarına düşmüş gibi görün. mek, malâm ve meşhur yalanla rı dinlerkön bıyık altından gül. mok, küçük hilelerini anlama, miş gibi görünmek, hattâ sizi aptal yerine koymalarına göz yummak lâzımdır. Evet tekdir ediyorum, bir hak sızlığın düzeltilmesini temin |* gin, bir masumun hakkını ara . mak için isyan etmek, çırpın, mak, muhakkak ki çok güzel şeydir, bu takdirde yalnız — bir kaç gayri memnun tarafımdan alkışlanırsın, fakat cemiyoet se* nin bu hatanı asla affetmez, Bir hizmetkâr kapıyı vurdu: — Genç bir Mösyö Matmazeli salonda bekliyor,. — Yüukarıya kadar çıkması i. çin kendisine tarafımdan rica edin.. Ve Mim garsona bu talimatı verdikten sonra Teodor Zul feld'e döndü: —- Ben de kal,, Dedi, Cenç kıa, yavaşça ye” rinden kalktı, ihtiyatlı adımlar. la aynanın karşısına geçti. Saç, larıtı. düzeltti, dudaklarının ru” junu tazeledi ve sonra tokrar ağabeysine dözerek: — Eğer Piyer Sen Silven sa. na ortaklık teklif ederse ne yâ. parsın? Diye sordu; Teodor — Zuifeld. fikrinden Piyer Sen Silvenin dükkânımı geçiriyordu, Sanki o garip, sözüm ona antika levhar sı, acem halısı taklitleri kadın. lara ait darbı mesellerle — dolu sigara tablaları, carıekân içinde ki yelkenli gemi önünde — Tesmi geçit yapıyorlardı. İ — Başka ne yapabilirim KI? diye cevap verdi. Bir gazinoda meze hazırlıyacak veyahut mek tapla iskrim dersi verecek deği, lim ya,. Dışarıdan kapıya — vuruluyor du, Piyer Sen Silven içeriye gir di, Bundan daha ek, daha na. zik olmasma imkân yoktu.. — Cilâlı resimler huıkju Zibi. parıldıyordu. Beyaz getirleri, be yaz eldivenleri vardı. Şapkası İle pantalonu gri idi, İ geniş cepli mükemmel bir par dösüsü vardı, Kuvvetli bir elektrik lâmbası gibi göz alan bir. kıravat tak. mıştı. saçları gayetle muntazam taranmıştı. iceriye girince Mimin ve Teo. dorun ellerini sıkmak — için ya vaş yavaş eldivenlerini çıkardı. (Devamı var ) 3T Kuş tam mehtap aydınlanmış semanm Üzerine vur- muşlu, Ve bu hayal semaya öyle bir katiyetle tersim edilmişti ki. değirmenci birden: — “Tomy, bu bızim üç köşeli şapkasiyle, leylek ba, caklı sanser!” dedi, Fakat 'Tomy cevap vermeden. her halde bu karşılaş: manın önüne geçmek için gölge gibi yolu terketti, hal bir sansar sür'atiyle tarlaların arasından koşarak yolunu de Kistirdi Bunun üzerine Tomy dünyanın en tabil tavriyle: — “Ben hiç kimseyi görmüyorum,” diye cevap verdi Doğirmenci Lukas kelimelerini yutarak ilâve etti: — “Ben de!..” Duha değirmende kafasına giren şüphe şimdi bu kan. bur adamın şüpheci ruhunda şekil Almıya, kıvama gel miye baslamıştı. — "“Bizim bu seyahat, zaptiye müdürünün — bir tuza, in! diye söylendi, Madritli ihtiyar Asmarnın üstünde dünkü işktiklerim, bu belârim — daha gösteriyordu. Hiç şüphesiz bu gece değirmene gidecek,, Bu suretle evvelâ beni yolunun üzerinden kaldırarak başlıyor, Fakat ne ehemmiyeti fazla — bekliyemiyeceğin işe var. Fraskita, Fraskitadır. Evi ateşe verseler bile kapıyı zene açmaz, Daha ileri gide- blirim, Hattâ kapiyr açsa bile, ü hile ile karımımı yatına girmiye muvaffak olsa bile ihtiyar m bacaklarının arasına kıstırarak capkın, kuyruğun! hattâ zeptiye müdürü bir he men dışarı çıkar, Gene de Praskita, Praskitadır.” Bir müdde! sonra: —*“Bu gece, imkânmı bulur bulmaz eve dönmem iyi olacak,” dive ilâve etti Bu esnada değirmenci Lukas ve memur köye - vardi. lar, Belediye reisinin evine doğru yollandı ılar,.. XV BİR KÖY BELEDİYE REİS, Gerek bir insan, gerek bir belediye reisi çissr