! — VARIT | Cebelüttarıkta| İngiliz dommn..:nıın manevrı arı Lalinca, 7 (A.A) — Oll Pek yakında kafile halinde hare- e olan 32 tlcaret geml- koyunda demir bulunmektadır. Lrenov zirbliri, $ desttöyer ve 3 denizaltı, dün yeniden askeri li manmn muhteül mendirekleri civa. Finda dnmir atmışlardır Dün Iıımaı bütün gün Cebelüt- üremi mevkli cüzütam- müdalaa man vraları yap Pir çok — tayyare, ı Ve gastlarcn bü - vüslerin İnfilâk ecaler VAKIT'IN ANSİKLOPEDISİ | Karpat dağları HReami harp tebliğleri Karpat dmağlarındaki bültün — geçitlerin | Macar kıtaları tarafından — işgal | edilmesi üzerine ovala « | rındaki hareketin çok kolaylaş- P tğınıi yazıyor. ; lllarına Şbâkim bultnan dağların izen dir. ŞBU dağların adı “Yüksek dağ,, Mmünasına gelkbu runça “Kirbet, kelimesinden gelmiştir. Uzunlu « u 1500 kilometre olup derinliği 32 kilom: 150 kilometre farasında değişir. En yüksek nok İtası 28668 metre yü W olan Tatras tepesidir. Karpatlar 'Tuna nehrinin Mo- t Bo birleştiği noktada Şboslar, Üzeri baştanbaşa orman Hlarla örtülü olan bu dağlar, mü- hıın bir su dqınıu yazifesini |görür, gök nehirler bu dağ î dar üzc ın kaynarlar. Purut Üve Seret nehirlerile Vistol ve |Dinyeper'i besliyen bir. çok ste '* lar ı,_wd.m çıkar, l sek dağlar, dik meyilli Örmanir ya- İ “illlve n.rp değildir. l.maçlmmh bir çok insanlar bnn çmış hepsini birabirine haııot- lgtir. Karpat dağlarmın sakin iileri ekseriyetle ya çoban, yahut lmcudur, Fakat içlerinde zi ntle ıı*—-xçx.:ar maden içlerile eecul — olanlar, ormanlar turistler İçin yapılmış e calışınlar da varlır. 8 'n-ııvı 1541 | Kadın kıyafetinde Âlman paraşütçüleri Sovyet hatlarının gerisine ve halk arasına R iniyorlar Moskova, ? (AA.) | hatlarının arkasında, bir tarullan bozguneu — naxzi — paragütçüleri ve | diğer taraltan Sovyet — aekerleri | sivil müdafaa teskilâtı ve nihayet sivil halk arasında mütemadi bir | mücadele cereyan etmektedir. Va İnlıkn münakalâtı bazmak, ben- | zin depolarmı berhava — etmek Alman bombardıman — tayyarceleri. no içaretler vererek bunları he deflerine — vardırmak olan Alman pazaşütçüleri — ekseriya — küçük ı inmektedir. Bu Sovyet bisolari, basrları da Ku Ördü ünk Horm si | naları giymekte ve hemen hepr rusça konuşmaktadır. Albay Spirin, pazar günü İsves. |tiya güzetesinde neşrettiği bir ya- zıda diyor ki: Paragüitçülere karşı — kullanılan | Sovyet usulleri, nazilerin geçen söne Holandadaki — sürgrizlerine manj olmuştur. İlk günlerde pa - raşütcüler, cephede Sovyet askeri birliklerinin hemetn arkasına ini yorlardı. Fakat son günlerde cep- Benin 100 kilometre kadar geri - lerine de inmişlerdir. Bu paraşüt- dla Bik sık Sovyet tayyareleri - nin kııl yıldız. işaretini — taşıyan nakliye tayyarelerinden yere atıl- makta ve cekserisj, daha bir ziyan yapmadan etrafı asarılmaktadır. ebemmiyotli bir hareket yapılma - dığint temin öetmekte fakat billas- sa plânörlerle kütle halinde iniş - Sovyetler Birliğinin Kızılhaç ve kızılay teşekkülleri Moskova, T (ALA.) — Moskova rad, yosuna göre Sövyetler birtiğinin Kr. zılhaç ve Kımlay teşekkülleri Ceneve Tede beymelmilel kımılkaç — komilter mezdinde teyebbüste bulunarak — S0ve yetlar birtiğini İşgal otiniş olan Alman Kotalarımm siztematile bir gekilde has, tansleri bommbardıman etmelerini prüm testo etmiştir. Protosto notasında 23 den 28 bazi. rana kadar Almdn bomburdiman tay. yarelerinin Grodmno, Minak ve — Smo, Jenakdeki hastanekeri — bombardıman ve tahrip etmiş aldurlar — kaydedil. mektedir. Alman tayyareteri İvovda Cenevre mükavelesi mucibince iyi gö Tünebilgcek bir şekiide konulmuş ©e Yan işaretlere — rağmen bir. haatane trenile seyyar hastanelori de bombar, deman etmişterdir. Doktorlar, yaralı. Jar ve bhastalar azasınıla bDombardıma. “Refah,, şehitleri için (Düz bazin bir ihtifal yapıldı 3 Büziranda bir gece yurısı Mersin açıklarında batan Ih-.’.ıh vapurundaki askerterimizden şehit düşenlerin hat yalarımı taxziz makaadile dün anbalı Deniz Komüutanlığında bir ihtifal yar pitmiştir. Merazime anat 1030 d başlanmış tr. Türende hazır bulunan — İztanbul kamandam, İstanbul merkez kumana danı ve deniz kumandanı, merasim u kasında yer alan iatamt; teftiş eltik. van sanra demiz bandosu istiklâl mar. ŞaDI Çolmuş, kahraman bühriyelilerimiz lartfından milt marşımız hürmetle | düzlemimiştir. Bundan somra hazırla, nan kürsüye gelen denizaltı ecbeyla « rından Fazd Darman, bir nutak söy. lemiş ve ezcümle demiştir ki: Holanda Finlândiya ile Münasebetini kesti |£ Lamdıa 7 (ALA.) — Halanda hilkt. meti Finlândiyadaki siyani mümoasti. | terini geri çağırmıştır. Resmen beyan edüdiğine göre Holanda — hükümeti Fınlandiyada bir diplomalik — heyet Bugün burada mçin ve ne make satla toplandığımız hepimizin malü. mudür. Zira, bugün ca sekiz milyoa Türkün kalbinde açılar tedavisi im. hünera büyük yaranm tam ondördün. c0 günüdür. Kalblerimizi yakan büe yük mtrab fırtanası, bizimle — datma | beraberdir ve kıyamete kadar beraber gidecektir.. Berbuztan sonra baliriye Ürtteğmen, kerından Sermet Kiper möz — aimiş ve kahraman Türkün şanlı mazisinde irim na benzer faciaların ekaik otmadığını, aha dün denacek kadar kısa bir ma. zide çürük bir tekne ile Japonya #üm larında şebit düşen Barbarosun kah. raman hafitlerinin unutulmadığını söylemiş, hazirarunu, Kefah vapurun. da getit düşan Aziz Türk için birdakike aüküta davet etmiştir. Bundan sonra, bando mmızika — müe tem asvasını çalmış, ve — meraslımde Bazır bulunanlar ağır adımlarla deniz ı narma doğru İlerlemişlerdir. Sahile bir bahriye üüfrezezi tarafından bavaya Üç ol aflâh atılırken hazırlan. meş Üci yüzet çelenk de dentze hürük kudın Merasimce askert erkânden — başka Litanbul emniyet direktör vekili, l man reisi, denizyolları işletmesinden bir mümessl, matbuat menatubini ve gehit Cüşenlerden bazılarının alleleri hazır bulunmuştur. Türk kadını için “ Yardımsevenler Cemiyeti” nin muhterem üyelerine ithaf Bir Kanat kamlesi yap göklere yükselt adını Gıpta versin güneşe, alınını aydınlatan ak. Yirmi yıl önceki bir mucizede Türk kadını Yazdı maziye, zaber şuleli bir penbe şafak. Şirmdi de gün, hep o gün: şimdi de yol, aynı © yol Yurt için, millet için birleşecektir kafa, kol. O büyük mucizeye şimdı de bir şahika ol Saçının her teline'bir şeraf avizesi tak. Sana vehberlik ederken 'Bayan İsmet İnönü” Süphe yoktur ki zaferir doludur azmin önü. Hâdisat gösteriyor şimdi sana aynı yönü Vatan ulfkunda parılda, yine şimşek gibi çak. Tutsun en garre bir âvaz ile Afakı sesin Yine dünya seni duysun, seni görsün ki nesin Sen, “Mehmetcik” denilen kahramana validesin Sana, beyhude değildir “Ata” mın verdiği hak. Akşamm hüznü silindi, kara günler aşıyor Yeni bir fecrile yurdumda sabah yaklaşıyor. Yirmi yıl önceki mazi, yine sende yaşıyor Kutlu olsun opaşarıp kurduğunuz kutlu ocak. Muallim: GÜNDÜZ NADİR lFransa üzeri- ne şiddetli — akınlar Londra, 7T (M) — İngiliz ha- va nezaretinin gıınnşnııuı biraz sot- ra bombanlıman servisine mensup Blenheim tayyareleri, şimal deni- zinde bir miktar düşman karaköl Ççaktan muvaffakıyetli hücumlar | yapmışlardır. Bu gemilerden dört tanesi tahrip edilmiş ve tam isa- | bot alan diğer İki vapur elddi ha- | Bara uğralılmıştır. Daha sonra, başka — Blanhaym tayyareleri Hölrvanboland açıkla - rımda düşman karakol gemilerini bombardıman etmişlerdir. Bu geml lörden bir tanesine İsabot vaki ol muş ve pek mülhteme) olarak bat- maştir. Diğer bir. gömi hasara uğramış- tır, himayesinde tayyareleri Aver — filolarınım yaplimıatır. talürji fabrikasına şiddetli infilâk kudretinde bir geri bomba isabet etmiştir. Civardaki demiryolu is - tasyonlarına da bombalar ütilmiy- tır, Hödeflerden büyük duman sü- tunlart yükselmiştir. Avcılarımız, 11 düşman avet tay yaresl düşürmüştür. irana ait İngilterenin ıı.zlı niyeti leri hakkında ecnebi memleketler- da yayılan haberlerin büyük bir &- Mka ile karşılandığı Alman hari- :lryu nezaretinde Leyit edilmokto. ir, Hariciye nezareti mahfillerin - den bildirildiğine göre İngiltere - nin orta garka ai emcileri hak - kında diğer bir çok haberler göl- mektedir. Berlin siyasi mahfillerinin ka . naatine göre bu haberlerin müs - bet vakzalara istinat edip etmedi- ği hakkında henüz bir şey söyle- mek kabil değildir. Hariciye neza- retinde İngiliz propafandasının bazı siyasi sergüszeştlere tesebbüz etmeden evvel yalan haherler yay mak itiyadında olduğu tebarüz et. tirilmekte de Alman seyyahları bulunduğuna dair çıkarılmış olan haberler ha - tırlatılmaktadır. Malüm — olduğu üzere bu haberlerin İngiliz mem- ve bu vesile ile Suriye- | zimle eğleniyor sandıra, Sonra biz zat totkikat yaparak görüüm, « bakikaten lâhana imir.., Bu fikranın bir de zeylk — var- büyük bir ka- sırga gördüm, Üç yüz amele ba- ımi.ııı bir kazan yapıyorlardı. Yüz elli amole kazanm içine gir- miş kalaylıyordu. Lâhana fıkrasını anlatanlardan sorarlar: — Bu kadar büyük kazan neye yarar, — Müsa paganm içine girdiği hır, er ühü'ükhlr(uldıı-ı vakit, bir de kazan hikâyesi uy* durmak kolay.. Niyasi Ahmot Peynirciler iden zam istediler Fiyat murakabe komlayonu, dün tekrar toplanmıştır. Bu toplantıda Kotisyon peynir işi ile meşgul ol muştur. Peynirciler, süt fiyatlar- nn yüksek olduğunu iler$ sürerek buzünkü peynir fiyatlarında deği- şiklik yapılmamasını — istemişler - dir, Komisyon, süt istihsal mmta- kalarımda tetkikler yapmağa ka rar vermiştir. Perşembe günü de perakendeaci elitçülor komlayonu çağırılarak dinleneceklerdir. Ay - rıca komisyon, tel, çivi, karpit ih- tikürr yana bir kaç kişiyi adliye ye teslime karar vermiştir. Muğlada zelzele Mağla, 7 (AA,) — Dün — öğle- den sonra burada İkisi hafif ve biri sirideti olmak Üzere üç yer İfîı Hastahancte stajını tamamlayıp hekimlik | fliplomasını aklıktan souza iç Anadolu kasabalzrın: dan birine bükümet t:bilM olarak — gönderilmişti. Ç Fatih medrecesislu taş odalarmıda yatıp kalkan Yo kendisinde dulma sayzı ve hayranlık uyandır. gatş olan fakir ve çalışkın arkadaş'arını yetiştiren toprak, anne Anadolu, Ahmet Dünda, gözümde dayatm her «t İçin kahramanlar çıkaran, ve irimli ve kud«i bir yerdir. Letiklâği — Mücadelesinin aşılı tarih; ba toprak'arın Üstünde muazısm bir dasarlık hallesi halind, dı, Dalma veren ve İstemeyen cümert Ans hüudutlara asker, mer- Horo yi azarlarına mal, hulâs. her sahaya Sren yokcul *ıııdu.u öteden. beri ger ll içla yakımdan kadar olunacak, elinden © p kaldırdacık ve uğrumda — çalışıla- cak başlıda “mostle,, mizdi. Anadoluda vazife al. mak, ona deva yolunda İlk mütarek adım olmak Nere zevk ve boyecan vermişti. - Ümit içinde gi- din utırap içinde gekli. Yapı!'ması Hımn gelen şey Bonsundu; tükenmez gayret ve Ahmet Dün berda Künden çok tazla pratik kabiliyet lâzıtdı. Davaya Badakali mazeri olarak devam etmekle bernber Kendisi için ancnk tültür yahı çalbışımağı mim- kün görmüğe başlamışl; 8 Ht öde İhtisasını kaanılamat ve sonra bir kolaymı balep fakülte ye aehten, vurenda Hdi Him İcin çalışmak da memiekct> Pirmettir. ior suretle yoksul Ammdola kozabasmda tü Vâ mahramiyet ve zahmet İçinde gcçon senelerde kadından almacak zevki, huyal atarak dahi düsün Meğe ne vakit, me de İmlân olmcmıştı, İstanbul- da ihtisas yapımak Üzere tayin edlldiği hastahane- ye yalcdp de tam Bir hbuzür içinde çalışmağa ve yaşamağa — başlıyınca bir çok maddi ve manevi HöTkler urasında hla ve hayat mekanizması da yo- niden fanPzs'a geçli, Gündüz sokakta keçerken görülen bir Kadıamı olblscsindeki 2-rafet, belkada. Kİ Uatir krurim, kelcalarımdak! zengin cizetler, baz ha hi a tramvayda tesadüf edilen baska bir Benş Kon <'yah ve derin balış!; gözlerinde seri- Jen sihbalr münf ve bu einsten diğer bir çok ufak tofek veslleler genç hekimi boş saatlerinde uzun ııı.nıı——-e; - BUraya ol AXP A YND itetiminareni - AT M T L ” Mt ?P (Yarın Geliçya) Na kurban gidenler olmuştur. Tetrika numarası; T ZSN İMRALI Edebi roman uzadıya Mmeşgul elmeğe küfi geliyordu., © güzler, © tutlı kavrım, o zenglu çizgiler bir çok meçkullü bir probiemin tek malâmu gibi idi; Ahmet Dündar oradan başlıyarak öteki meçhulle- vi bulup yerine koymağa ve böylece heyalindeki Bzir ve esiri varlığa şeklil vermeğe uğraşıyordu. Bu haynl hiç bir zaman miydi? Bir gün hastahaneye tedaviye gelenler ara- sanda genç bir kadın, | vsnsi sürette dilkatini çok- ti Bu bir sinir hastası idi; yorzgunluktan tansiyo- nu düşmüştü, olur - olmaz şeye , sakılı- yonlu, aşağı yuükurı — şiddetli bir isteri bulranı goöçiriyordu. Yeyip İçmekten kesilmiş, gılasızlık- tan sürülmüş, kansiz ve bombeyaz çebresi, eski küğıtlar Üstüne ekzdilmiş Moryem — tasvirine dön- müştü; âdeta cansız gibi duran bu soğuk çehröde swak, hulyalı ve manalı gözleri sırak memleketler göcelerindeki yıldızlı gökyüzüne bondlyordu; zen- gin olmadığı, hattâ tam münüsiyle orta halli bile olmadığı anlasılıyorda, Resmi makamların rapor- Yarlla bedavâ bakılmak üzere kastahancye yatırıl. malş zayıf genç kadının Gücük bir «abil kasa- hasında İlk okül öğretmen! olduğumu öğrenince Ahmet Dündarın alâkası arttı. Bu kadın oam yapmak isteyip de yapamadığı şeyi başarmak İçin mücadeleye nülmm ve bu hale gelmişti. Kimse- «hx bir genç kadınım, hem do böyle güzel bir ka- denm, dava uğrunda Anadolu yollarına düsüp mem- Teket çocuklarını yetiştirmek — iein bir misyoner feragati ve arml İle çabışması bürmet edilmeğe lüyık bir harekettir, Ahmet Pündar zenç hastası ile ser gün biraz Haha mesral ölda; onun maddi iztırabi İle birlikte manevivetini todavi st- H, öonu konuşturdu, öğlendirdi. can «rlomlasmır da- Bittı, neşesini yerine getirdi ve mamleket hbıme- tindeki faaliyeti Için öona — kutluladı, teşvik etii. SEVENGİL Sonunda —İkisi de bu balıso dair bir kelime ko. nuşmamış oldukları hakde— fark etti ki genç ka- dmın sicak mexlekötler gecelerindeki yıldızlı gük- yüzüne benzeyen güzel gözlerinde Ahmet Dünda. ra karşı minnetle beraber minnetten başka olduk- ça kuvyetli bir merbutiyet münüs; da parılda- maktadır. Ahmet Dündar, bu netibeye — varınca heye canlanıp sarsıldı, Aradığı şartların hepsini belki de halr olmamakla beraber işte güzel ve davalı bir kadın kendisini galiba seviyordu! Allahım, hiç Kimse kendisine hiç bir sey söylememiş olduğu halde Ahmet Dündar bu düşünce ile nasıl tâ için- den sarsılıp ooştu? Ne küvvetli ruhi hamlelerle nasıl bir buhranmı sademesine uğradı! Fakat ya aldanyorsa?,, Ya Ahmet, Dündarın kuru bir veh- minden başka bir şey değilse... Kim bilir, ne gü- künç bir mevkile düşecekti; hayır, hayır, Ahmet Dündar durup darurken kendisini — rezil edemez. Kadının vedaatine mümkün olduğu kadar kuru ve sadece vazifesini yapıp bitirmiş bir hekim ciddi- yetiyle nmrkabele etii, Üğretmen Selma Temrul, Mudaayadaki işinin başına dönüyordu. Tekrar mektebine gidecek, kü- Çük çocukların arasına — karışacak, ümlt ve neşe kçinde yol Kösterip onlarım gölecek günlerini ay- balarından işae edildiği isbat edil. sarsıntısı olmuştur. Has&ar yoktur. Bir küçük ayrılık nutkuna benzeyon bu söz. ler sadece bir neraketin Hadesi mi? Bu davet ha- susi bir mana taşımıyor mu? Daha bir kac ay evvel tedavi ettiği bu genç hastanöden çıktıktan sonra ne oldu? Ahmet Dün- dar acaba bu idenl kadınımda aradığını bulmuş sa- yılmaz miydı? Madanyada öğretmen,.. Demek şa- racıkta, İmralmın yanı başında, bir kaç saat öte- Sinde, Gecenin içinden gelen ve ne olduğu anlaşıa- mayan bir takınm karışık ve boğuk sesler Ahımet Dündarı hulyalarınm karanlık uçarumundan çekip ayandırdı. Ne oluyorda? Balkonda Körebildiği taraflara — uzanıp farkedilmiyordu. Ölü ve kara mahbuslara ait olsa hangar gil nİş ve yayvan binalar gecenin sinl veren manrazalariyle — dilslz çehreye benziyor, Dostoyevakinin lerini anlatan meşhur — remanma “( hütaraları,, İsmini vermesi dir. İmralı da bu hüzünlü “ölüler evi,, nden başka bir BSesler, gecenin derinliği rışarak halkalanıyor, Uzaktan sinirlere ürporti verom feryatlar yor, Ölüler evinin sakinleri mı? Yedi yüz katile mukabil dört mihayet sekiz ön memtran bulundağır