MUCİZELE PİTİGRİLLİ Ne zaman zavallı bir in- Aü görsem, onun ıztırabanı ken- Gimde duya”, ve yeni bir nankör Yaratınak için ona mubakkak yar | Gm etmek ihtiyacmı duyarım, Tocrüba insanı aalâ aldatmaz.. Dİ Ser insanlar da iyi bir hareket Yaparken bilmiyerek uzak voya Yakım bir pişmanlığın temelini a- larlar, Halbuki bon bilerek yapı - Yorum, nankörleri kendi istoğim- le hazırlıiyorum,, İşte benim kuv- Vetim burada.. Zayıf bir insanın İttırahinı. kendimde hissettiğim Zaman, onun aşağılık, baksız, mağ Tur, alçak tarafımı-ararım. İnsan- İar'hir çok elhetleri olan aşağı Tuklu — maâlüklardır. — Muhakkak bulurum,, Aşağılık, âdi, haksız, Mağrur, hattâ alçak tarafını mu- kak bulur ve artık ondan sön- TA ztırap çekmem, Kegfimi bir an #vvel yapabilmek için karşımdaki ye bana kargı baksız hare- ket cemesi için fırsat da veririm. t ekseriya aksülâmel için bu- Sa Shtiyaç bile kalmaz.. Yalnız bek lemek kâfidir. Kuvvetlerinin fev- Kinde iş yapan ve — ihtiyaçlarının tnda gıda alan çiltçiye bazan Atrum, Fakat bu hizalmi tebdil ef- Tem için onu bir kaç aaat, bir kaç etre takip ötmek kâfidir. Ya Zavallr müdafaasız bir kurbağayı Ayaklarının altında ezer veya Ko Üsin faydalı olan bir. baykusü Pritin kapısına asur ve bü Şekik- hayattan intikamını alır. . da akuvaryoma giren kır zi balık gibi masasma . | "andelyazına yapışan ve kurtulaca İ © sastin gölmesini boktiyon İü- | memura acır, ahun zgavallılığın Han Irtırap duüyarım. Fukat ba I- 1 yenmem için onu bir Ka Nat totkik etmek meflüıl:o”:' olduğu eshabı mesal Z | * n sekikde hareket ettiğini gör Tek kâfidir. Muhakkak kaba mu” Amele odiyordur. İa sahibi İsti- bir virgül Hâve etmek İçit İlemini istese muhakkak redde- kalan kimseyi âdela — kovar. nn bir gişe memtru bir İ geç kalan mügterinin yütlüne nasri küçük penee . Hiç bir kuvvet bunlara : Olsun inganiyet telkin ©' ' O kadar ki o mevkli olde ©- k İçin girdikleri bin türlü ak hali bile unuturlar. İş- beyler bütün bun!ın :Öİ ben, huzuru kalb — içinde © döner ve dünyadaki haksit- telâfi etmek, bir MUVazt- tmak için İlâhi bir kant - voeudiyetine İnanıran. Da- F | çef 2 4| FF x !5' f T 4 L / __ı)rfı ığz Mi çulunamıyordum. Fakat bir ŞA haktım ti bu kadın kahva v t—nmı sistematik — bir şekilde x Jor!, Ancak bu çalman bir ::' ga şeker, bir miktar kahve d mrhlıımdı bir infial uyandır * , Bu şekilde ufak ufak soyul- : D İLER. bu hakkedilmemiş sefalet KAT zurap vermiyecekti. Mesut- .. Fakal nihayet bir gün kadın 'l"' şalmamağa başladı. Çünkü tor kahve k & |“tmişti. Bunun üzerine ben #-dma yol verdim.. , Nankörlük!. . Diye salonda bir ses yükseldi. " bir kaç defa vürarak sükü- “ümin etti, Umumi neşeye Zu hd de iştirak ediyor. gülüyordu ©r kesildikten sonra Sözüne © devam etti: ».0 Sabahleyin burada benim a- K bazı kimselerden Sodavi | alkdığımı söylmeğe karar VET Olarak buraya gelmisti. Son ti kifayet ctmeui, İfn İ Öten, insanlık bakımından be- y ASafur bir hale soktu. Bü genc ületde şanammı denemek için Ve'aden beş yüz frank istedi- » ç Giyük bir para kazandığımı bu narayı gvvalee kararlaşmış L voçhile Zi müsavi kuma BÜYÜK EDEBİ ROMAN ı Salonda yirmi fa olduğuma bilâkis memnun € Artık bu içtimal müsavat- | v gidde'le ses umumi bir nese doğür- | Kâkim kürsünün üzerine kale- ' şahadet eden gönç kir. * Üa KN değiştitdi ve hukuki bakım | e Yüziyetimin vahzeretini hafif- . R DOKTORU onuzurzk “ACAR taksim edeceğime kendisine yal- nız bir kaç bin frank — verdiğimi söylemişü değil nrt? Halbuki hakikat tamamen baş- kadır. Bu genç kızs altı bin frank lâzımdı. Hicabi böyle bir ihasam ka- bul etmesine manidi, Bilâhmre is- 46 edemiyeceği bir. meblâğı da borç almak islemiyordu. Kendisi- ne bir ihsanda bulunamazdım, borç vermeği de teklif edamez - dim, bu sebeple kendisinc; *“Bana biraz para yer, dedim, kumar oyuryacağım, eğer kaybe - dersem kaybetmiş olurum, kaza- nırsam paylaşırı.,, On beş gün ortadan kayboldura, İki hafta son ya tekrar kendisini gördüğümde: “Ön iki bin frank kazandım.. de- dim, İşte sizin hisseniz, bu da ser mayeniz. ,, Minnettarlıkla boynu- ma sarıldı, beni öptü.. Fakat min- zettarlık golip geçici bir histir. Nankörlülk derhal şüpheyi davet eder: Kendisine altt bin frank vordiğime göre benim muhakkak yirmi bin, elli bin, yüz bin, yarım milyon kazanmış olmamı düşünür, Nihayet benim hareketimi bir ne. vi işini sulistima! hattâ dolandırr erlık geklinde görür.. Dostlarınm fikri de kondi düşünüslerine uy- gün çokar, kontroli olmüyan bu İş- de benim kendisini - kandırdığımı söylerler. Bt kere muhakkak dostlarından biri matmazala be - nim Montekarloda büyük bir ser. vet kayandığımı — söylemiştir. ve bu sebeple de matmazeal bu sabah mahkoemeniz huzuruna — gelerek bende saklı parası bulunduğunu iddiaya kalkmaştır. Öyle değil mi? *“Maszmun bu sözleri söyledikten sonra nazarlarını genç kizm Üüze. rinden ayırmıyor, sonra heyeti hâkimeye dörüyor ve sakin, lâ .- kayt, aanki mevzu — kandisini hiç alâkadar etmiyormus gibi büyük bir soğukkanlılık ve sadelik için- de anlatıyor: —" Hükim beyler, itiraf o&::î ki yaşamak için bir piyanoya ı-x—’ı olan bu çocuğa karşı merta- Met, sevgi bislerim — vardı, Yirmi vıılnld! kilde yavaş yavaş kendisine mey kissediyor. - iztmekte dum ( (Devamı var) TÇT — VAKIT 21 HAZİRAN 1641 ' AD O F3 oe VERRETT Ai Bir spor hatırası . Semih TURKDOĞAN sol taraflarma çizilmiş resimler var, almanca ve macarca olan İza» batr anlamıyorum. Ama bu resim. lerin garson, vale dö şambr, fam ve groom'u — çağırmak için olduğuna intikal ettim. Bu pek hoşuma gidiyor ve oteli biri- birine katsyorum, gülüyoruz. Bitap yattık,, Açlıktan gözleri. miz kararmıştı ki kapılarımız vu. ruldu, Bade dedikleri Macar ha- mamtna gidileceği tebliğ olundu. dö şambr 21.6.941 738 Hatf 1800 Konuşmu Z program —— 1815 Badyo caz Bi 0 BASOR T as Ağlan D aaas mayan e Milli küme maçları!Olimpiyatlarda Türkier 2.00 Harir 2015 Rndyo z ö program Gazetesi Izmir takımları bugün | sERE KSN LARŞ v ve yarın Galatasaray plâklar 2100 Mamleket ve Fenerbahçe ile 1845 Ajana porlası karşılaşacak Yazan: “——— lll.m Milli küme maçlarına bugün ve Köstönceye sabah aat altıda 445 Türkçe d040 Benayamn yarın İstanbul ve Ankarada de. goldiğimizi ve kafilede üç hasta Günüe vam odilcceklir, İstanbulda bu- ğunu hatırlryorum, 500 #at iaeslilel günkü maçlar Şoref — stadında 'ya- | Hustalık: Deniz tulması. Dane SL06 Batın pılacaklır. Günün birinci kargılaş. Hastalar; Çoban Mühmet, Her ö v masını hakom Şasi Tezean idare | Abrabam, bir do ben. Başkaları Ulyası ”n erkestres İ ünde Wenerbebçe — Altinordu, | İR var, Fakat rekor bizde. Kara- an S T a ikinci müsabakayı da Tarık Öze. | denizin normal bir günü olduğu p000 z rengin idaresinde Galatasaray — ) Bakle —böyle söylemişlerdi— bi- takvimi 215 Akay oynryacaklardır. zi deniz tuttu, 840 Enüyo ona Ka Benim ilk büyük (!) deniz se- orkostrnaı müztti Yarın da yine aynı takımlar ra- | yahbatim, Her Abraham'ın da İlk KU 1816 *«sı Y7 z00 sok BOL 2EAE 628 806 1316 İkindi — 1746 Akışam AM Yatar — SE4R Tmsak — 406 vr takarrür eden Türkiye hisiklet şampiyosasma iştirak edecek İs- tanbul bisâklet takımı dün sabah hüreket etmiştir. İstanbul bölge- M gıııTemıîllui BEYOĞLU HALKAVİNDEN: 1 İkinci meydan tematli 286041 Cumarteri zünü saat 18.30 da Haaköy bafif müzik konesri verilecektir. & — Temsil ve konser paramadır. kip değiştirerek Fenor stadında kargılasacaklardır. Ayrıca — Fener. stadında MNN Küme müsabakala. rmdan evvel Sümor Bankım Bur- sa Merinca fabrikası takımı ile yine Sümer Bankın — Feshane ta- kımları arasında da hususi bir ma- hiyette bir kariasma yapı'acak- tır. Bu seneki müsabakalarda Lanir takımları Ankara takımlarından daha düzgün ve canlıdırlar. Bil. hassa Altayı ihmal etmömek lâ- zemdır. Ankarada da fikslür mu- cibince Demirspor — Gençlerbir- HĞi ile, Maskespor da Harbiye id- man yurdu ile karşılaşacaklardır. ——— O Üsküdar Halkevinin senelik spor bayramı Yarın saat ld de Şemsipaşa spor sahasında Üsküdar Halkevi. nin senelik apor bayramı — yapila- caktır. Bayram programı şu şekil- de tesbit edilmiştir. imiş. Domek ki kırk böş — yaşma kadar Almanyadan — dişarı çıkma- miş, Çıkmışsa da karadan — dolaş- miş, Çoban Mehmet, ikimizden da- ha toerübeli, Bandırmadan İstan. bula tam üç kere gitmiş gelmiş. Buna rağmen o da harap oldu. Bü itibarla vapur ve tren yobk suluğunu pek anlatamam. — Fakat Poşteye muvmsalatımızda, sefaret ve konsolosluk erkânmın ve spor klüpleri mümaaillerinin çiçekler. le bizi karşıladığını, balkım alkış- hadığını ve Bu güzel (gar) 1 hatır- hyabiliyorum, Deniz yolculuğun - dan sotra trende dâ bir gece ge- gİnmiş — olduğumuzdaun — pek bitap bir halde derhal Park otele götü. rüldük, Bu otel, istasyanla kanşı karyı- ya; Baros Ter denilen maydanda küçük bir parkın karşısındadır. Şüphesiz, güreşci ve —atletler- den mürekkep olan kafilenin 1928 Amsterdam olimpiyadına — gitmek üzere Pesteye vardığını ben ya- zincaya kadar anlamadınız. Evot, belediye velei Hkrem, merkum Fethi Tahsin ve Adil Gi. rayın idaroci olarak bulundukları 1928 Amsterdam olimpiyadı kafi- lesidir. Salt Çelebi, Talât Mitat Hemşeri de ayrıca refakatleri jle kaflleye geref veriyorlar, Vamık Gezenin de aramızda bulunduğu - nu söylemeğe Kizüm var mı?.. yapnaağız! ğ #ttiler. erleri Onu iaadik gee | kadınla yedi erkek vür: toplaatılara Mahsus Oke dri Va Kaaar T iç oturuyorlardı. Di mak üzere Karişı | kapasdı. nafın bir Cumartesi d:;; | aü. Seğahleyin. köyetllik ';::m_k Çinasırıa önünde yi “—"ıı—um' çkekler bEVSE yazlık *l ga. Ki Hazır şapkaları bir müs giyinişlerdi. gibi onları daha | kemleke CentüMeEN ';_m,..ı.ı kadır. Erteti firlerini yarım aaal mesafeden kargı lamışlardı. Erkekler at Üüzerinde küs Pakat cümlesini manleref, tamanı. inyamadı; çünkü taksiler Kazıklı Ova köyünün küçük meydanlığında — dur. Meydanın — bir tarafından gağmariyle mlak toprağı — eşelemeye u, S ilerda ine ıımı= baştıyor; ve kamış sapından örül vne heyaz benelli şalvartarı ile bir- kaç iadın, bir kaç zayıf çocuk güzlü bu! bir de :'.:: çekerler. Vallahi M-'h: Bımlara şunu alp götürmeli iştei Fiz, Be HÜNPTiB'.. a “:.,.. bu sıralarda Köylüler “Hoş milli havalar çalmaya Va damışlardı. KiNiN yokta. Bvrelâ köycülük teşekkülü re dal oturdu. Kırk beş, elli — yaşlarında kadar bir banrmefendiydi. Wakat bir gey haltırlamış gibi birdendire kalka. rak: — Arkadaşlar, dedi, biz, bise veri len vazileyi... Fakat her nödense, nutuk beklen. diği kadar uzun sürmedi. Bir tarafta Köyün milli havaları çalımıyor, ve Bi- cağa rağmen ağaçların — verebildiği Kkadar bir gölgelikte yemekler yavaş syavaş yenlyordü. Ziyafet iki Saat şürmüştü. Bana doğru erkekler beDerini — gevşettiler; Kkadınlardan bir ikisi: — Kardeğ, dedi, köy yemeği ne de tatlr oluyormuş. Vallahi on beş gün” Jük vejimi bozmak mecburiyetinde Kkaldım. Bununla beraber, erzeklerden biri, teşekkülün şuraya buraya dağılacağı yerde, köylülere kusa bir diskur geçik mesini daha münasip buldu. Teklif re- ye kondu. Fakat erkaeklerden — diğer ııın_ Catım, dedi, tuhafsınız. Öğle ar cağında böyle yey olmaz. Terbiye ile mi insan denilen mekanlzmanım mev. sim münasebetlerine dair (h.... En yaşlılardan sayılan bir doktor ge — Bakmız, dedi; kinin, kinin diyo yuz; fakat bunu yazlış kullanıyoruz. Büyük harpte Rayburddan çekiliyor. duk, Rus ordularmın — şehre girmesi bir gün ve bir saal meselesi idi, Bay- burd halkı dükkânlarında saruri bir muhaceret için götürecek neleri varsa almışlardı. Fukat geride bütün bir Bay burd halkımı aylarca idare edecek bar mevi malzeme kalmıştı. Bu malzemo- Terdan Rus orduları istifnde edeceğint pekâla bizlm balk latifade ..ÜW Bu sebapten vilâyet tellâlar çıkardı: KENAN HULOSi sahipleri tarafından — açık berakılmış dükkalardaki — malzeme serbest ilân edildi. bir hizmetçim vardı, Fakat okur ya: zar takımıdan bir hizmetçi idi. Bu açık dükkâmlardan ne alsa — beyenirsiniz? Bir hokka, hir do kalem almaz mup.. Hoş, daha başka ne akdığını ise biran | sonra öğrendim Hülhan efendim, İki #ssat sonra, Bayburdu terkedeceğimiz raman, biz. metçide bir aancı, bir sancı. Kapinın önüne UzANMIŞ. krvranıp dürüyor: - Mehmet!. Münütebetsiz — heslfi Şu mantarlar zehirlidir; vazgeç diye sana tenbih eden kim? Bunu söylüyordum ama, hizmetçim | Mehrnede de hak — veriyordum — hanli Rayburdda yiyecek — kalmamıştı çün. Kü.. Bütün halk maztar, ot, öte beri toplayor; hattâ hayvan Iâşasi yiyecek | kadar ileri gidiyorlardı. | Mehmet: — Yok beyim, dedi. man> tar pişirmedim vallahi! — yalnız., ha ni biliyorsunuz ki sılma beni bir türlü birakmıyor. Dükkünlerdan bir hokka l6 bir kalam alırken bir şişe de sul. fato aldım efendim. On dakika evvel onlardan birisini yutmuştum. Acele ile: — Ver bakayım, dedic; rede ? Kileriyle musanin üzerini işaret et. H Fakat bir de ne göreyim? sulfato dediği yoy sultat 98 kinin değil, sul O suralarda henüz bekârdım. Birkek I şiye ne Brkeklerden biri: — O, dedi. müthiş bir zehirdir ha Mütaxalt dökter: fat d6 #triknin değil mi kmiş' l yi — No diyorkunuz beylim, diye nut kunu kesti; bir büçük miliğramı bele | Ki; fakat 8 milirram sülfat dö atrik- nin! BDunünla beraber, doktor, hizmetci | Medmedin yaşadığını yahut öldüğünü ; söylemedi. Kadınlardan da — hiç biri bunu sormadı. Sonra, erkekler arasın da bir münakaşa başladı; - köylerde çocukları kinin şiringası ile mi tedavi etmoli, yokaa ağızdan almak daha mr ı tyidir? (Devamı 6 nosda ) FBT < ŞECRSEE D ÇA, YU LA | matüm ya kilosundan | güreşmesi lâzımdı. Halbüxi bü mübha- Adı Ziçini Bade olan bu hamams da evvelk düş payılıp — ayaklar, eller falan yıkandıktan Bonra su- huneti muhtelif derecelere ayar edilmiş havuzlara girdik, İşin bi- ve en çok tuhaf gelen ve Şoka e. den tarafı bizim de hamamdaki teamüle uyarak âdem — babamacm Tlk kıyaletine uygun — sürette te- lebbüs edişmizdir. Atletizm antrenörü Her Abra. bam bizi türlü türlü —havuzlara sokar çıkarırken Her Peter Macar Kgüreş antrenörü de meşhur Tay- yarı —kilb kaybettirmek için— buhar odasına sokmuş işkence e- diyordu (1). Avdotte, otelde yemekte bür hüs dise oldu. Her Abraham yoni yap- Urdığı Micivert elbiseleri ilk defa giymişti; dikişi ve kumaşı hakkın. da herkesin fikrini soruyordu. Çok sempalik bir garson çorbayı kasa ile antrenörümüzün başından aşa- Buya döküverince kıyamot koptu. Her Abraham bağırdı, çağırdı, gar sonu kovaladı, sofrayı biribirine kattı. Biz. kendimizi tutamadık, olmuş, O kadar moak ki Macarlar böylesini görmemişler. Kabahati bize buluyorlar! Sıcağı siz Türki- yeden getirdiniz diyorlar. Ne gün- dilz ne de gece yahat uyumak mümkün olmuyor, O zamanın spor hıfzanaıblıasma göre do yemek ha- ricinde su, şerbet, dondurma gibı macarca bir cümleyi dükkünlarda tekrar odip duruyoruz: — Mibo kerül? (Bu kaç para, demektir) tabii verilen cevabı anlamıyor bir püngö veriyor: Üstünü saymadan cebe atıyoruz, Bu şehirde esmerler pek mak- bul; herkes Ömer Besime bakı. yor ve gülüyor, O da kondisine bakanlara düaha fuzla bakmyor ve | daha çok gülüyor. Bir gece Angal Park'a gittik. Burası Peştenin Luna parkı, Halk, etrafımını aldı; bizi perili evlerden Montagne Rüsse'lara, — küçük iki kisilik deniz motörlerinden, elek- trikli otomobillere sürükledi dur. du, Adil Giray, Her Abraham ve Vamık bilhasan bu eğleneslörden çok zevk düyarak bizi yatırıp giz lce bu bahçeye gidenlerdendir. Bu aralık —İidmanlarda— reka 1bet yalnız sporcular arasında ce. reyan etmiyor; kafileye nit bütün haberleri, Macarlarla yapılan maç karı, gözetelerine bildirmek husu- sunda Burhan Felekle Talât Mi . — tat biribirlerini müthiş atlatryor lar, Merbum Fetbi Tah&inle Balt Çelebinin kafilenin tadı tuzu, ne. şert olmak hususundaki rakabet. leri bunlardan ayrıdır, Yemekler. de daima, çorbu ve Şuitsel veriyor lar, Başka et yameği bilmiyorlar, Bulaşlar, paprikalar yök. Doyma- (Lütfen sayfayı çevirim: Semisi Türkdoğan () Tayyarm kilo meselesi — bu ge- Te günün Mmevzun Hdi. Dünya dördüncüsü olan büyük — sampiyonun daha bafif de rek güreşgiler trene, vapura Nlân bile nerler 0e biraz hareketsiz kaldılar mr bey kilo birdon alır ve herkesi hayreta düşürürler, Merken sahuhları peynir, reçet, tereyağ, muz yer, kakao içerter ken Tayyar sadece yekersiz çay içer, Herkes çorbaşmı, sebzesini, etini, tat ksanı yerken, Tayyar sapanak püresl yer, Akgam yino bakarsının Burban Bey, Peter, Ahmet Fotgeri bey konte şuyorlar ve homurdanıyorlar, —NO o, Tayyar kilo almış. — Bu kiloyu muw mereden alır aklımız ermezi