sin sözlerinden harbin İngilter cağını, sulh yapılmasını tstiye, i söyleniyor. İ mgilizler bütün sözlere inan madıklarmı söylüyorlar. ! IRAKTA MERKEZ BANKASI | Iraxk maliye nazırı lrak — mülli bankasının tesiz çdıldıhnı hudı. Ü — Alman . Fransız anlaşması, || Hes hadizesini ikinci plâna at. g bulunuyor. Bu ittifak dün. m en ehemmiyetli mezelesi Ü balini almıştır. Darlanla A.B.C. — riyor. Irakm da “arasında Tariste başlıyan müza. — kası tesis :m:. mcmınınly:h: Ükereler esrar perdesi arkasına — görülmektedir. yond Aıük b pud kalkmıştır. Bu MISIRDAKİ HAREKAT denin arkasında — İngiltereyi Libya ve Misır harekâtma ge. |. <Fran. İince, İngiliz kıtaları dün Sol. - lumu ve Hayfaya geçidini işgal etmişlerdir. Alman tobliğinin ve nihayet lildııdlğmc göre İngiliz tankla, Kapozsoya ve Solluma doğru ve medeniyet için bir facia ola, İ îi ocam M. Kemal !.-———.-—————._ Mim Kemal'in okuttuğu en son —— Almanya günlük 'i;;ıl 400 milyon frank. indirecek. En. Almanya tarafın. dan kullanılmasından ve nihayet H verileceğinden geçit bulunuyor. ğ Eden Alman tayyarelerin! yoluyla Traka — geçtiğini bildirmiştir. Diğer şayiaların ida doğru olup olmadığımı — za. “man gösterecektir. Sön ittifak gösteriyor ki Al. manya, Fransanın yardımıma muhtactır. Alelâcele yapılan mü. Harekeye rafmen aradan uzün i, gerek Alman. gerek Vişi hükümeini eden şeflerin İngilterenin Mmukavemeti hakkında yamldık. hrnı meydana çıkarmıştır. O yan Fransızlar bütün mütte. g B ö ğ ? olduğu bilditiliyor. İttifakını Amerika üzerinde de j Naft oldııi'unu. Fransanm İngil. tere ile dövüşmek ine emin olduğunu bildirmiştir. Amerika hükümeti Aıımııı.l Gaki Fransız vanurlarının üzeri. e bekçiler dikmistir. W hükümetinin bu kararı yakmşarka sirayet ettir. mekledir Ingmem şimdi Suri. Tru götürmektedir. Visinin kara. br hm- Fransızları harekete sev. ketmiş, bunlar başta Mareşal ol. uduğu halde bütün Vişi zimam. Garlarımı tel'in etmişlerdir. HES HADİSESİ 4 Hos hâdisesinde yeni büyük fnkişaf kaydedi'miştir. Berlin bu mmeseleyi artık kapanmış Kgibi te. dâkki eder gi bir ağız - kullan. makladır. Besline göre yakmda öyle askeri hareketler başlıya. caktır ki Hes hüdisesi umutulup gidecektir. İngilizler ise Hes meselesinden başka hiç bir şey. le alâkadar değillerdir. Verilen haberlere göre Alman halkı Hes büdisesi hakkında malümat ala. | bilmek icin yabancı radyoları dinlemektedirler. Hatlâ ba vüz. | “den son günlerde yahancı radyo. | ları dinliyenlerden bir çoğu ee.î zalandırılmıstır. | Hes Hamillonla iki defa gö. rüşmüştür. Zaten Hesin İngilte. Teye gelişinin sebebi bu lorüla görüşmekti. Ayrıca İngiliz hari. ciye memurlariyle de görüşme devam ediyor. Bu görüşmeler Sonunda Çörçil avam — kamara. sında beyanatta bulunacaktır. En enteresan nokta nazi İideri. nin Alman plânları hakkında . malümat verip vermediğidir. Ratcif Hesin Almanya ile İn. avaamda bir —-ı fik, “riyle geldiği bildiriliyor. Ve ikrıuıl'ler Solluma girmisler. dir. Alman savaş tayyareleri mı vaff: ll’nalim ı(lıîırıııı. lerdir. İngilizlerin bu son hare. kâtı mahdut hedefli bir taarruz. dur. Henüz büyük harekât icra geldikleri icabında bir taarruzu başaracak bir hale gelmek üzere oldukları anlaşılıyor. İngilizler bu sahada Almanla. ra rağmen büyük avantajlara mlikıirler. Amerikanın Süveyş yardımı da büyük fayda temin etmektedir. HAVA FAALİYETİ İngiliz tayyareleri dün gece Hanover, Hamburg, Berlin, Ka. Alman bir. €ok hava maydanlarını ve liman. ları bombalamışlardır. Akdeniz, de İtalyan tayyareleri Kıbris ve le'yi bombalamışlardır. wi de İngilteredeki Giritte iki gehri bombalamışlar. dır. Beş İtalyan tayyaresi düşü. Tülmüştür. Alman lardır. $5 BİN TONLUK GEMİ Amerikalılar da 35 bin tonluk gemilerden — Vaşingtonu zama. hizmete lıoymı.ulım Bu gemi denizde. konatı en bü. Beş tane nmdan altı ay evvel ki harp gemilerine yük topları hamildir. daha yapılmaktadır. | Ne demeli? İ | — Londra radyosunun kadmn sipi- keri; “Bugün Çörçilin boyanatta bulunacağı muhtemeldir,, diyor. (Muhtamel) değil bir sıfaktır. lanabilir. Bundan başka (muhtemel), ge- | lecek zamanda vukuu beklenen bir hâdiseye delâlet eder ki bu. nu tamamlıyan kelime de istikbal SİYZESı olursa beklenen hâdişenin da daha uzak bir iatikbale ait o duğu anlağılır, (Bulunacağı mulhtemel) deme- meli, (bulunması muhtemol) de- meli, tayyareleri Maltada bir hava Üselinüi bomhalamış. kelimesi bir fiil Sıfatların ma- nası da isimlerle, zarflarla tamam. / stajyeri ihtisaslarını anlatıyor MiLterem hocam artık Gülbanccen aytılıyor.. İçim sızlıyor. - v usun düşünüyotura. Bazı mesut tetadüfler onu çok yakından tanır.ak ve Bi, hayot onlm tadebasi olduak fırsacın: bana vermişti. Hekimliği aü tahıdıktan sonra dah> çok sevmiş, cerrahlığı enun ameliyatlarını gördükten sonra be- nimasmiş, gaye edinmuşkim. Demeb o Türk nakeri bekimliğizin vir mâbedi olan Gülhaneden ayrılır yör. Demek bun önün okuttuğu en #00 staj Azmıfmım talebesi olmak şererine mati olacaktım, Bu oahıim ve arkadaşlarım çti hiüzünlü bir mansara, bladen sonra gelecekler içir teifisi kavii Gumıyan >ir kayıplar. Çünkü o, kürsüsünü büyük bir kudretk dolduran, govakğin sırrısa armiş Bir profesördü. Corrah- işfi otdaz öğrenmek “nün taledesi ve hele meletanı olmak büyük bir talih #seridir. Onün buyük ve karlı lür dağın verdiği korkuya benzer aevimli kor, kuzunu duyarak, bastalığın ve tabrabın üstüne şefkatle titreyen sesini din- liyerek öğrenmek guphemz Ki heraese nastp olmuyan bir talih eseridir. Beyaa saç;arın tüzlediği bu saxa Cışkıran ilim dölü başı inman ıztırabı- nın üzerine hamiyel ve şelkatır eğilirken görmek, insana, insanın büyük: Hiğünü ve hekim'iğin kudalyatin! göstermeğe küâfdir. Dalma daha iyiye ve en İyiyo 'azan bu lekesiz ve temiz baş, ancaki san'. atinin önünde eğilmiştir. Geniş ve temiz axnmi daha güselleştiren radyumdu Mmavi, çocuk gözleri aadar safvetle dolu gözleri, büyük geyler yapmış, ya- ratmıış ter insanım gözleridir. Benelerdenberi — kitapların bitmez tükenmez satırlarını dolaşan ve eraştıran, yarnların ca fecilerini görmüş olan bu gdzr derin nastl alup da bu kadar te'lı bır çocuz safveti taşılığına bayret eğçme, mek kabil değildir. Şüpaesiz ki, anlar hiç vırz zaman iytlikton başka bir şey düşünmemiz olan bir Lassnın güzler: alduğu için bu kadar temiz katmıştır. ... Onun hasta parmaukarı binlerce ve bin.crce hastaya yeniden hayat, ya- şamak Ümldi, aıhhat yeratmıştır. Kilerin en öpülmeğe gdeğeni olaa bu öller, öpülmek istendiği zaman büyük bir tevasıa saklanmağa çalışırlar. Hocatnız Mim Kemsı, büyük bir operatör olduğu kadar fevkalâde muk- tadir bir öğretieidir. Bir sargının sanlışı, bir pistüritin tutuluşu, bir klâşerin yapıştırılmazı onun silerinde bamsaşka bir mâna alır. Onun en ufak bir şeyi anlatmak için nasıt sarar ettiğini, en muğlâ« bir bahal ne usta bir kudretle basitleştirdiğin! görmek, andan bir şey öğenek, edinilen bügilerin en ve- rimlisidir. Zaten onun yanında bulunmak daima yetiden bir şey öğrenmek, tir, Öğrenmek içle ondar. canit bir beves Kazanmaktır. finun hiddaeli bir kastrga güldir. Gelir ve geçer, Demin bağıran, azar- Hyan sas girmdi en müşfik bir baba gibl gözül almasını bilir. Yatiştirdiği ve operatör olarak Gülhanaden ayrılan askatanlarımı, alınla: rından öptüğünü, bazan onları teşci ve teçyi elmek için lataşyonlara kadar Yaevasıla gittiğini görmek önya Haati bir hoca ve ne mügfik bir baba olduğu” nu onlamağa köfidir. Ondak! inzan :nerjisinin ne hıtmez tüzcümez bir kudrette olduğunu ha. yatmın her safharında görmek mümkündür. O Gülbanenin koridorimrında yürürken aslstaaları ve tajebesi ona yetişmek için terter, Hastalıkla uğraş: Mmalığı İstiraha' günler.nde bahçes'.in toprakları ve çiçekleriyle uğraşır, olr ©a hayat asaki durmadar. galışmık ve bir gey yaratmaktır. Bu büyük ilim adumunda insar sevglaiyle tablat sevgisi ayni kudrette, fakat biç bir zaman birbirini iâtlamar elmeder yaşar. O san'atini başkalarının bayrına en kolay bir şekilde vermesini bilir. Iztırap çeken bir iMsahın onun sansuz merhama- tindan yardım görmemesinin imkâmı yoktur. O her geyden evvei tamilz bir inanzder. Onda daima ileriye, dalima dada iyiye namle eden bir ruh vardır. Va, tan, meslek ve mile sevgisi bu kabına sığmayan ruhu dalma iyiliğe ve yarat- mağa doğru götürmektedir. 'Türx bekimliği onunla şüpbesiz dalma iftihar edecektlir. Onun tçin ne söylense aulır. O vizim dalma rahborimla, hocamız Dr. A. KENAN olarak kalacaklır. | Profesör Mim. Kemal için - yapılan veda torenı Türk tibbma oluz bir sene fa- l sıla vermeden hizmet eden ve yir mi! beş senedir Gülhane tatbika- tında hocalık yapmak suretile sin- lerce talebe yotiştiren — kıymetli eperatör ve ilim adamı profesör M. Kemâl, dün askeri havata ve. da etti, Bu münasebetle dün, Gül- hanede tarihi bir tören yapıldı. Vali ve belediye reisi, parti reisi ve İstanbuldaki bütün ukerî ve bir ( gok sivil doktorlarm, M. Kemâlin yetiştirdiği genç doktor —mubayla- rmm İştirakile yaprlan tören, Türke gurur, enerji verecek, vatan ve meslek kutsiyetini bütün manasile doyuracak — harâtetli söylevlerin verilmesine en güzel bir vesilo teşkil ediyordu, Mesleğe bağlı ol- manm canlı ve tarihi bir simnat olan M. Kemalin mtlcadeleleri, ge- lecek nesillere imtisal nümünesi olacak bir foragatin misallerini verilecektir Salon ve koridorlar kimıldana- mıyacak kadar dofu idi. Törene tam anat 17 de başlandı. Evvelâ Milli Müdafaa vekili Safvyet Arıka- nın gönderdiği mektup okundu. SAFVET ARIKANIN WEKTUBU Saym profesör — dektor Albay M, Koemal Öke; Kanuni yaş haddinden dolayı faal ordu hizmetinder ayrılmanızı samimi tocssürle karşıladım, Şan- h ordumurza hazar zamanında Gül- hano Tutbikat Mektep ve kiiniğin- dt bir çok genç dokterlar yetiş- tirmek ve muhtelif seferlerde or- dümuüzün — binlerce yaralısımı da bakım, ve ameliyatlarla kurtar. mak suüretile gimdiye kadar vuku bulan küdretli, verimli ve feda- kârane mesainizin dalma sükranla yüd olunacağıma emin bulunmanı zı arzeder, sağlığınız tomennisini evndan dilerim, Bundan #onra Mülli Müdafan Ve- kâleti erhhat işleri dairesi relisi Tümgeneral Mazlum — Boysan'ın mektubu okunmuştur, MAZLUM BOYSANIN MEKTUBU /“Sayın profesâr M. Kemâl Ökeye - Sonsuz bir memleket ve meslek sevkisi ile başarımış olduğunuz bi. yük hizmetleri aranızda bulana- madığrm şu dakikada sülkranla &- mıyorum, Uzun ve şerefli bir ma- xi tatan 3sker!ik hayatınızda dal ma fedakâr, dalma feragatli, ve- rimli kaldımız. Emeklerinizi mad. di olarak ölemeğe ve ödemeğe im- kân olmadığma göre yotiştirip orduya hedive ettiğiniz hekimle- rle sayısı hazarda ve harp yerle- rinde ziyan olmu koruduğza- nuz Türk kanı sörin icin en büyük molitrâfet teskil odesektir. Bundan sonra urkanızda geref- le dolu hir mart » e binler- -Al— Masaya oturup kalemi aldrm. Yük sek sesle söyliyerek yazmağa baş- — İsmi?,. Sabahat, Sinni?.. On yedi, Bir geco kalacak... Evli mi? Mefkürenin yüzüne baktım, Bu- raya no yazacaklım? Müdire bize bakıyordu, Mefküre şu hant: — Nişanlı! Dedi, Ben devam ettim. — Peki, yazıyorum... Nişanlı!.. Refakatinde kimler bulunuyor Hiç kimse! Müdire, nazikâne itirasz etli: — Banrmefendiler yalnız otel. de kalamıyor efendim emir var! Bu, çok müşkül bir vaziyet ol du, Bön düşünüyordum, Moefküre önüne bakıyordu, müdire Sabırsız" lıkla bekliyordu. Sonra Mefküre: — Yazsanıza!,. dedi, — Ona da peki, Refakatinde, Abdullah var! Sinni? otuz! Bir ge- ce kalacak... Nesi?.. İşte möc'le burada! Abdullah Bey Sabahat ha- zımın nesi? Yine Mefküre söyledi: — Nişanlısı! Defter doldu, Ikimiz de lâzım ge- len yerine Abdullah ve Sabahat imzalarımı koyup mildireye vercik, O, çıktı fakat ben İkalmwuştım, Cobri bir gülüşle: — Tuzak!,. dedim, Memleketin zabitası da bizim ayrıldığımızı is- temiyor. Şimdi ne yapacağız Sar bahat hanımefendi ? — Neden öyle yazdmız? — Siz söylediniz! — Olsun, Siz başka bir şey yazmalıydınız. — Meselâ, ne? — Kim bilir! yemeğinizi yersiniz... Olmaz mı? — Olmaz!.. Arzusunu anlamak için dikkatle yüzüne baktım, Moefküre: — Birlikte yiyelim mi?., — Lâkin yine aç kalncaksınız — Niçin?,. Bununla beraber yemek, ümi- dim gibi geçti. Mefküre hemen bana da sirayet etti. Sonra Mefküre lâmbayı kapadı; daha s#onra söndürdü! Yalnız, bin- lerce yaldızlarla. —yaklızlanmıa bir semanın hafif aydımlığı ile kaldık. O zaman, onun hareket eden silu- hip bir şey yemedi. Onun bu iş- - yor! tahsızlığı * etinden pelerinini çıkardığını, ba: şını Açtığını, ve bir ev hanımı kı- Yazan: HAYDAR AlPALNT hafif aydımlığında saate baktım, — Tebil, ben de odama gidip yatacağım, — Siz yatmız, benim uykum yok! ae Lâkin. işte gözleriniz uyu- — Görüyor musunuz? — Elsasediyorum. — Balkona çıkalım mı? a.. — Siz de beraber! temaşaya daldık, Evvelâ, siyah, siyah, siyahtı.. Bakıldıkça, kargı- Iıi “::'ilıı-'ı,ııf uzanışları. sanki Üst. erinden rde kalı d pet dmi:nı gibi yıldızlar, birer ikişer, yüzer biner, ve daima bakılan yörde yenileri zuhuür ederek yüksek semna'arda titreşsiyorlardı... Denizin de sema kadar, ve yıldızları vardı. Küçük adacığın Üstünde münferit ziyalar parlıyordu... — Ne düşünüyorsunuz Fikret Böy? — BSizi... Ve sizin rahaftsızlığı- nızt. — Hiç rahatsız değilim ki,.. — Oh, hayır,.. Bütün gün be. nimle; sonra vapura — yetişeme mek, buralarda kalmak, üşümek... Acaba gimdi Nurattin Bey ne ya- piyor? —— O şimdi yatmıştır. -— t uyumamıştır. — Niçin? — Sizi düşünmektadir.. Beni süzdü. Lâkin o nazavın mâ- | yuzda iki vazifemi İf nası karanlıklara karıştı. Kargı!” duğların üstünde yıldızlar solmu- Ra başlıyordu. Ufkun büyük bir kavsi gayet hafif bir nurla aydım- lanmıştı, Sart, takriben iki idi, Ay, bu amalarda doğacaktı. — Mehtap olacak! diye sevin. dim, Mofküre, sakit ve düşüncer lydi Ona sgördüm: — Şu iki tenenin hangisinden doğacak? Biliniz! —— Sağdakinden. — Hayır, soldakinden... Ve bekledik. Denizin 0 münev- ver ufuk kavsine yakm olan sahli. leri açılryor ve o sahillerde mini- mini adanım önünde gayet belirsiz gölgeler oluyardu. Bu muhteşem gecenin derinliğinde daha muhte- | rüya gibi gelen şoam bir süküt vardı. Herkesin u- | na bıyıundı yuduğu bu sakin dakikada, dağin” vtn bir. köşesinden doğacak ayı | muhasebesini kimse selümlamıyacaktı.., O, kon- di kendine doğucak, her yeri gün- düze çevirecek, yine kimso gör- | lik çağımdan bİf meden kendi kendine, şedit ziyaları içinde vekti... Tabiat, maddiliğinden çıkmıştı. Bu gecenin ruhundan büyük hir samimiyet çıkıyordu. Ve gimdi, yalnız İyl hislerle yüklü olan ru- humun yükseklere çıktığını düyür yordum, Evvelâ deruni, sonra da, ne yaptığımı bilmiyerek: — Mefküre.. — Mefküre.., Mir kaddes MWerküre,.. (Devamı var) güneşin sönüp gide- ı ıf 66 vabandaşa hayaı ve adeden bir İstikbal ıır. pimizden hürmet ve miznet stz Saygı Ve sevgi ve muvaffakıyetinisi )i İ candan dilerim, / SÖYLEYLER © lik söz alun Gülbsat müdürü Tuğgenera! “:::J İ ya Serter oldu. Sayın Kemâlin aakeri meslekttf makla beraber ruhan haneye bağlı bulunsesi t Gülhane 7 o’vıörlüa"' faza edeceğini söyledi. F tam manasile bir asker © âlim bir operatör — diyt Ü tiği M, Kemülin mücadöle Tattıktan sonra sözleriti tirdi: *Gülhanenin "mmld"ıl;n l beri grart memlekote M ve ba uğurda çalışan zevati O L kalbinde yaşatmaktır. M, Kömal Gülhanenii hanenin — yetiştirdikler binde daima bir hisel $07 ai ebedi bir saygı ile L Kendisine ve necip hat ve afiyet ve uzun V lerim.. B General Büreyya 50'1'd » d£ ra, operatör Cemit Ya$il p rmr, M Kemâlin mesleğt Bnı, Türk tıbhında ragat ve ha , ırı-l“" ) ben. M, Koemülin ıımıı Sokullu, operatör ıılî' saslarını anlatı ve birif' kliniğine “M, Kemâl verilmesini teklif ottl. bütün talebenin —ııssıyı"' man olduğunu ilâve y Bundan âonra dokW j met kürsüye gelmiş, sınıf arkadaşı o!ııııı M gel 1 gençliğini anlattı. İer küçük haksızlığa ımı " y İ H bir genç olduğunu h sığamamak, ona eik d verdirdiğinir meslek dalma hürmetle amlack? bkları bulunduğunu, !© Töhiğerli ve yaruşu He'E vt söyl, Niyazi ııııem;ı. -'”' Kâzım İsmall Gürkan lerek çok ateşli ve ıd”d tabede bulundu. hllm Kemâle hitap edc!ü yatının, bütün gençliğil Ma yaşıyacak derin ve ralar bıraktığını dinleri B rini yaşartacak bir aç İ lattı. M Bundan sonra Ii'*“' smıf arkadası profesöf Öi #it Noyan evyelâ M. "” tıralarını anlattı. ONUM. Çig İ gernit altmda mhl“""'” öY / rek tahamll edilmez _,l (4 rya katlanarak vıılf:t# “* yatmı İstihkar — edt Y", s , vazifesini yaptığını #Ö! M, KEMAL K 4 yi | Söylevlerden nnl’_,ı' talebesine son dersi re kürsüye geldi. D""“ dan evvel şu ııukl“" — Her şeyden ©7 5 Tim, Beni kı vesonun büyük fedsi .J değerlmin çök ilerlt kâr iltifat ve M ğ tif buyuran sayın A Vekilimiz Bay %&, takdir ve itimadın! gemiyen M. M. V'w I'n dairesi reisi Boysana, sizin asil mek benim borçtur, İkinci vıdld"- ı—d'*".'d lik tedris devresinin rim, bugün tam mazi ile bağlı neden ıııdw