2— VARIT 5 MAYIS d9it Honber adlı bir at dellâlı Ingiliz adalarımı masıl işgal etmişti Tarih, Napolyonun İngiltere- İşgıl için plönlar hazırlıya, rak Misir. Üzerine yürümesini u satırlarla anlatıyor: tgiltereye asker çıkarmak teşebbüslünde vatan için büyük faydalar, fakat başkumandan i- büyük tehlikeler mevcuttu. doş, bunu tercih ederek, İrlan. asker çıkarılmasını tavsi- işti. — Mısıra gitmekte ise, bir dik. ör, bir müteşebbis için her türlü şan ve şöhret, fayda fa- at Fransa için müthiş tehli, Amiral Vinter kumandasında 98 harp gemisi ile 15 bin kişi, lik bir kuvvetle İngiliz adaları- gıkarılması bazırlıkları yapı. ; ' sIz gazeteleri © t Ferand, 4 (ALA.) n bildiriyor: h büdiseleri bDugünkü — Fransız v ala dikkatini — tulmaktadır. Baldr. General Duval diyor kit “Girlâde ve Trablus budüdünda Mir r için bti mücadelenin — başlaması tühtemel bulunduğu — bir anda Irak ırbe giriyor ve Almanyanın yardı nı istiyor. Trak petrol kuyuları bu ürelle tehdi! nitima girmiş oluyar ve lenerâl Vavel esasen Kilayetaiz olan talarından yeni bir peyler daha âl- misebur kalacaktır, — Harp bir amle ile Aayaya geçecek Basra kör ( sahillerine strayet etmiştir. İngi dein badis olan yeni vaziyet bü- Ani tohliketerle — ve Berisi için gu doludur. Akdeniz muhare. sonuna yaklaşıyor. Akdeniz hare ü yanında Aszya harbinin de baş- Bgörülecek midir? göyle yazıyor; n ancak ya Fillstine saker çe Traka yardım edebilir —ki aynı zamanda İngiltereye de t r. Türkiyenin hattı hareketi ark meydan muharebesinde katl e- H hatz olacaklır. İran ve Buudi krubistan vaziyetlerinin de ne olaca. hesada katmak Jâzrmdır. Muhakte Blan bir şey varsa o da Almanya- n yariyoti istismar için Biç bir tee ü Ihmal elml)'mr ve Şark besi hanüiz başlamıştır. ro ganetesinde de Doney güyle t barbi, Musırda çok Jüzamlu e- İngiliz kuvvetlerini alıkoyu- lör ve girülr İngiliz kıtalarının bene | in (btiyaçlarının teminlal Lehdit et- t tehlikesini gösteriyor. Maamafih girtili kıtalarmın — ihtiyaçları deniz yöliyle Bahreyn adalarıne | ve Hollanda — Hindistanından da | ik edilebilir. Trakt iayanınm başka heticeleri oel hilir. Gelecek günlerde Türkiyenin ft vaziyet e«saalı meneleyi teşkti t Türkiye ile beruber Irakla Baa- ibad paktını. imza eden İrarın ve kuvvetli Suudi — Arablatanın Hi Vasiyet de çok mühimdir. Arabistan uzun müddet İn- din düşmanı olduktan sonra ©e müttetiki oldu, İngiltere, İbnis. Hüda Arapçılık gayelerini İrak'ın 2ee Na olarak takalkul — ettirmekte ireir vaadedebilirdi. Falent baş- sları da İbalasuuda vaidlerde bulu- ü » İtalammıd nc yapacak? P sahnesi olarak çarlın ehemmile günden güne artıyor. Tobruk zap- İ edılemedı ııuıu—mıoeauun. * Bollum mımntakasın- solörtü kuvvetlerimiz muratlaki- le tetevyüç eden yeni bir akın yap h düğmana Kayıplar kaydettirmiş a AAmba . Alagt üzerine j datalarımız diğer mühim bir , Cenup bölge- devam etmektodir. v — hrken, Direktüar, 5 bin Fram- Bız neferi daha ilâve etmeyi, kumandasını da Hoşa vermeği düşünüyordu. r,, cemiyeti Feisi ile görüştü. Yapacağı ha, rekâtın plânmı hazırladı. İngil- terenin deniz devletlerine her arzusunu yaptırmak — iktidarını mahvedecekti. TIhA, yazdığı mektuplarda buna mu, vaffak olacağını iddia ediyordu. Fakat Hoş, Loundraya kadar yürümek arzusundan çünkü Holandalılar, muharebe, nin bütün gerefini kendilerine ayırmak istiyorlardı. Holanda donanması yola çık- tı. Donanma, amiral Donkanın kumandasındaki İngiliz donan, ması ile karşılaştı. İngilizler, Sen Vensanda, İspanyollara tat- bik ettikleri düşmanı ikiye ayır. | ma manevrasını tatbik ettiler. Muvaffak oldular. Bonapart, İngiltereyi — istilâ edecek yerde Misira dönünce, bu teşebbüso kat'i suretto az- metmiş olan Homber, bin kişi — oti ( ile kalmıştı. Homber, cahil bir köylü idi. Bwvelce oğlak deri&i satar, pey. nir tüccarlığı yapardı. Bir müd- det at dollâllığı yapmıstı. Van, de muharebesinde — gösterdiği çetaret ve muvaffakıyetlerden sonra kendisine mirlivalık ve- rilmişti. İşte bu Hombert, bin kiştlik bir kuvveti üç fırkateyne bindi, rerek Eks adasından hareket etti. İrlandaya, İvgiliz bayrağır korek — yanaştı. Halk, o, nu İngiliz sanmığ ve Homber, kendisini karşılıyanlart esir e- ederek yürümüştü. İngilizler, —müthiş — cesaret karşısında ilk önce korkmuş ve yılmışlardı. Onlar, Homberin böyle bin kişi ile gelmiş olma, sına ihtimal vermiyorlardı. Fa- kat çabuk kendilerimi topladı. 'ngiliz kumandanı askerini | topladı ve onlara şöyle dedi: — Şu anda adaya çıkmış bu- hunan Fransız kuvvetlerini yer. lerinde bulımdııklsnm far- yetmeyiniz. saniyede, belki de bir gun belkl iki- gün Bonra size vereceğim emir, her şeye kâfi —gelecektir. — Bunu, mümkün olduğu kadar süratle yapacağız. Başka Fransız kuv. vetlerinin gelmesine mani ol- malıyız.. Homber, gelen — düşmanlara bütün şidöet ve dehşeti ile sal, dırmasıma rağmen — bir şey ya- pamadı ve 844 askeri ile esir e. dildi. İngilizler — şerefleriyle İn- giliz adasını kurtarmışlardı. Tarih diyor ki; eğer Homber arkadan — yardım — alabilseydi, ada işgal edilmiş olıuk;. . A. Yazmak da, okumak — ve söyle. mek gibi: Defterimin üstünde o- sesimle — haykırabiliyorum. Ve bunu ben müsaade etmezmsem kimse işitmiyecektir. - Yakan, ka- vuran ve her saniye beni !uyıdı icbar eden gönül acılarımı böyle de tahfif edemiyecek olaam me yaş B Posta geldi. Bana bir şey getir- medi, Yazmamış... Oh; be, karştiıda oturup da ko- nuşmamak kadar acı!.. Şu anda sima ve endamını bütün * .0 vi No mnezarımda — canlandırmak iste- dim: Kaşlar ve gözler! Daima ilk gördüğüm bedinlar! Pek koyu kes. Lâkin, bu gözler 6 kaşların altı. na niçin girmiyor? Alm yüksek, ve temiz.. O da kaşlardan ayrı, birleşemiyorlar! İnce, dolgun, bi- Taz öne mail endam,.. Onu cephe- den görmeğe çalışıyorum.. Ne ya- zık! Başörtüsünün pek uzun uçla- rı bir gümüsi! saç gibi uzanarak Mefküref bana datma arkasmı — nüyor,.. Ve yeldirmesinin iki ote. #in) tutup dargın, yürüyor... Oh ne kadar uğraşlım, ne kadar yor ruldum! Bütün aszsar bir araya gel. memekte © kadar inatçı ki,, Çar- gaflr ve yandan, dalma dudakları- nr asabi asabi 1sirirken görüyo- rum.... Ben böyle istemiyorum; hayalini olsun, o müstesna burör. tüsüyle yanrmda, karşımda gö mek İstiyorum... Hayalin de mi baaa dargm, Mefküre?... Oh, barışalım, artık... ... Ne yaptım yarabbi!. Ona yazdım... Randevu vördim; ve gimdi biraz müsterikim, Mek- tubum postanoden aranırsa pazar- H l urk modesi olabilir mi? Selçuk Kız Sanat Enstitüsü Direktörü Bayan Belkıs Sevengilin fikirleri Bu modayı yaratmak için ilk plânda, kadınlarımızın kafasında bir inkılâp yağmak İazımdır!... Okuyucularıma birkaç gün. denberi takdim etmiye basladı- #im bir Türk modası olabilir mi? mevzuu etrafındaki ankete bu. gün de değerli enstitü direktör. lerimizden Bayan Belkis Seven- gilin fikirlerini yazıyorum. sınıt okullarında uzun yıllar çalışmış olan Bayan Belkis &e. u-ngll bugün de İstanbulun en him sanat okullarından biri olan Selçuk kız sanat enstitüsü direktörüdür. Kendisine anketin ilk suali o- lan (Bir Türk modası olabilir mi?) sorgusunu sorduğum va. kit düşündü ve: — Hayhay, dedi. Gayet tabit olabilir. Bu modayı vücuda ge. tirmek için ilk istifade edilecek materyaller eeki Türk kryafetle- ridir. Bu sözlerimden sakm eski VTürk kıyafetlerinin aynen alma. | cağı fikri anlaşılmasm!.. Bugün medeniyet her sahada ilerlediği Kibi kıyafet de hir hayli ilerlemiş ve bu ilerleme — memleketimize tam manasiyle rirmişstir. Benim Böylemek istediğim şey; kryafet tarihimizden çizgiler alınm diğer modalar da gözönünde tutularak yeni ve kendi benliğimizi, kendi tlvsumuzu temsil edecek bir mo- danm vücuda getirilmesidir. Moda, isminden de anlaşılaca. ğt üzere, dalma değişmek ve ye. nilenmek mecburiyetindedir. K yafet tarihimizden almacak ana batların diğer modalarla mezce. dilip daimi surette yeni gekiller- de moda halinde meydana çika. rılması lâzımdır. Güç gibi görünen bu iş, teşeb. büs ve itimatla başarılacak da- ft ı——wm.wı. Yeni yapılacı ık kıyafet moda. lart mo.!eğıih “YöSSAMİLETMAT” zın sanat müntesiplerinin de rol atlmaları lâzımdır. —Size göre bu iş nasıl yapıl. malıdır? — İk kadmlarımızm ı kafalarında bir inkılâp yapmak lâzımdır. Yerli modanm ve yerli iş giymenin ehemmiyeti kendile. rine anlatılmalı, ve bunlarm kul- damılması hususunda — icabeden propaganda yapılmalıdır! Yük. sok terzilerle temas edecek ve yerli moda yapmak hususundaki fikirlerini soracak olursanız, si- ze şu cevabı verecekler: tesi günt ona vası! olacak, Acaba postadan her gün mektup arryor- lar mı? İste tetkike gayaa bir dü- şünce! Biri mektebinde, biri evin- de dera ve işi ile meşgul iki gena kıza gelen postrenstant —moktupr lar ne kadar çok olmalı ki kendi- lerinde her gün postaneye uğra- mak itiyadı husule gelsin?.. Ne vakittenbderi onların da em- saline her yerde ve her gün tesa- düf ettiğimiz zümreden olmaları endişesi fikrimi tırmalryor, Ne bu endişeden kurtuluyor, ne de onla- ra bu lekeyi isnad edebiliyorum. Ah, onlar da böyle ise! Mefküre de adi bir kadından başka hiç bir ;ey değilae?., olurum ! O zaman, Kadımlığı her gün yoeni bir çirkâbe atan, her gün bir çok dahau düşen ve mülevves olan bu Tena, bu mü- ellim hal, o kadar gayanı nefret ki, Niçin gördüm?,, Niçin takip et. tim?., Niçin konuştum?.. Bunlar bana âittir; ben onları düşünür ve hâlledebilirim, Lâkin ©, niçin mültefit, müşifk ve munis oldu? Niçin mukabele etti? Nicin sevdiğini #öyledi? Benden no bek- Hyordu?.. Niçin aldattı yarabbi?... Bir gün şaka olarak nişanlı bu- hınduğuadan bahacttiği vakit ben, Fikretin sevdiği nişanlı olamaz di- ye düşünmüştüm... Sonra bir gün elindeki portreyi gösterip o kün bu adamla nişarlandığını söylediği | | | | İ | Anketi Yapan : Hasan Bedrettin Ülgen SENETE Ğ f——'dmwvıew Taodayı' kerl dim yaptım dersem, kimse almi. yor. Yapılan bu moda - inceden inceye tetkik nazarından — geçi- yor. İş üzerinde kusurlar aranı ır, kusur sayılmıyacak nokta- lar kusur diye gösteriliyor. Hal. buk! bu moda Paristen veya di. ğer bir garp memleketinden gel- miştir, dediğimiz vakit de, rağ. bet görüyor ve dikkat nazarları- nı üzerine çekiyor.” Yüksek terzilerin bu mütales. lar: gözönünde tutulacak olursa, bize bayanların moda hakkında. ki fikirlerini değistirmek üzere Yazan: HAYDAR ALPAGUT zaman ben: “Arlık siz nişanlana> mazsınız!,, dedim, Hisalyatıma a kadar, o kadar esirdim, Öyle dü- şünüyordum ki Lır niganlıyı hattâ bilmiyerak bile sevemordim; ve benim sevdiğim artık başkaaiyin nişanlanamazdı... Peki, fakat ni - , İlk defa, onun kim olduğunu dü- şünüyorum. Annesini tanıdım, yal. niz şahsan! Hangi sileve mensup- tur? Babası kimdir? Seviyesi ne- dir? O, hakikaten annesi; öteki cidden teyzesi midir? Darülfünu- na devam ettiği doğru mudur*.. Neredo oturuyor?. Bunları ne kolay tahkik edebi. lirdim! Fakat sözlerinden sünhe etmek, hüviyeti hakkında müsbet malümata muhtaç olmak hiç bir zaman hatirıma gelmemişti... Öğ. reneceğim gşeylerir müthiş va mü- sasir olmak İhtimali beni hâlâ bu tahkikatın Serasımdan menedeblli- vor, Bununla böüraber bir gün an- İyacağım; ve, o zama: Yarın gelse, ve bana - kendisini artık rahat brrakmamı emretse, zannodiyorum ki o anda feveran edecek olan izzeli nefsim beni bu folüketli totilâdan kurtaracak,.. asıl oldu bü tahavvül Mofkü. Ta?.. Geceleri sababa — kadar, ve gündüzleri geceyo kadar har Baa- Hal bana tahala edebilr. — Mofkü- re?,. Rüzgirlarda, yağmurlarda, Türk modası olabilir mif amke, tine verilen cevapları büyük bir alâdka uyandırmıştır. Bayan Bel- Me 8 milli motiflerden istifede edilmek — suretile Türk modasının yapılabi. leceğini delillerile isbat et. mektedir. Burada — Selçuk sanal enstitüsünde yapılmış bir Türk modası nümunesi görüyorsunuz. meyi yapabilmek için erkekleri. mizin de âmil olmaları lâzrmdır. hiDnı;Eer d”tıx:ıfh.n mmihm ra gazete ve ev- leri gibi mw istifade edilmeli; umumi! konferanslar tertip edilmelidir. Bütün bunları Türk modasını yaratma meşgul olacak bir heyete ç teşekkül — edip programını tesbit ettikten son. ra çalışmıya başlıyarak fikirde değiştirmeler yaptığı gibi, Av. güneşlerde; üşüdüğüne, mlandığr- na, yandığına bakmıyan ve dalma yarmki buluşmanm kararmıı alma- dan benden a Mefküre?. Şimdi ne oldu?... Bilmak istiyo. rum ki bir kalb bir anda böyle bir inkılâba nasıl uğravabilir?,., ... O gün salıv?. Tokatiryanda ötü. rüyordum, İçeride yem”k yemlş, kahve içmiş ve sönra, üçe doğru ön tarafa çıkmıştım. Bulunduğum yerde camların tül perdesi kapa» liydt ve aralığından sokak gözükü- yordu. Öns vazmıetrm ki: Bi salıdan İti. haren her gün üçten sonra Tokat. İtyanda bulunacağım... O —muay. yen günlerin bu, birin”' 'ydi, Ne bugün, n0 yarım, hiç bir zaman geleceğini Ümit etmiyordum, Yo- isten yelse düsüvordum, En ufak bir mektubu bendan esirgeyen, elimde hiç bir hatıra bırakmıyan, ©n beş gündür beni hüzün ve k>- derin en tahammülsisü içinde ezen bir. mağrur kızın bövle ilk arsuya koşup gelmes' mümkün müydü?... Saatler, üçe doğru ağır ve telüş. sız ilerilerken ben, nicin kati bir pt- bir saat tayin etmemiş oldu- fumu kendi kendime soruyordum. Salıdan itibaron her — gün.., Üçten sonra akçama kadar... Bunlar in- tizart tahammül edi'mez bir kalde #enişletan aptalca bir hudutsuz. Tıktu! Üçte “almarse, dörtte, bes- te, altıda gelmerse ne samana | * dar bektiyecektim? Bugün gelmez- #0, yarm, Akilestin Savg öbürgün gelmezse kâaç rün baklivecektim ? Va bu baeklevislerde kalhe, tee"'n edici bir itimat verecek hiç bir gey yoktu, Moktubu s*—>ea MHe, davoti kabul veya reddettiğine — dair telefonin bir kelime söylememişti! Öh, o, sök yüksektl!! — (Devamu var) | | mekte Hâdısa sr ııHSIl Hayal ile hak arasmda Bulgaristanın en eski olmnamdan $ bir Usanla neariş dırılması mümkün olm fifletilmesi için note kümetine yalvaracak memlekette halkım pa kıtlıktan şiddsite martfi Bunu hattâ mahsus mati rek k el darbil dir: “Aç karnın kuııit Bulgaristanda Alman i$€ diğt günden itibaren b gittikçe siddeti artan Kit tabakalarına verdiği yük Bulgaristan hayali olunamaz, VEĞİZEL WVecizeler) adiyle tüphanesine dört beş l" drmiş olan mütetekklfı (RAmi) deki suküt ve FÜ 6 gesinden temaşa — ve GÜĞ B2 söz ve çok mâna ; cümlelere tevdi etmekte Ü | diyor. Aşağıdaki — Vedil temize hediye ettiği yağ * Çiban mütefekkirter getirdikleri sistemler cümerce doğru yürümesi l# # Na akan kanlark İki taraf ölülerine Türkçede bir Fde ile 7 TVNO r e F Fa, mermi tentisinden cehll artar. . * Kavtlerin irtibandmâ "i b bazına kargı mücadele bOLÜM ra borctur. M * Bozı Barkanlılar tstikiâi tan zimamdartarı aevti Bt yerindirdiler, İşte çok £ hecek sarboşça bir teğbir! K . Cemll ğ rupa modellerini de tutarak yem ren sanat okulları bü Nr sanat bakrmından yetiştirmektedir. Ok“u' Ç eden bir bayan kendi © d tesmini kendi yapnofı çiyor, dikiyor ve gi! okullarında bu gekilde h bavanlar vücuda geti! y * Türk modalarmı dshi h hazmedecekler ve b“d , başla tatbik edeeaıeı—" â:u";!ıışnd.“uıauşu gibi. te gibi yüksek easeselerinde bu mnd"’ $ ması için Türk mw N terzitine itimat edilmesi — Eu aşılanması gerektir. y Moda ve ıınu:nb' j memleketimize mi türdiğimiz gibi, mıl'“u,' ber yıl Avrunava müuhi bakımından, ıhü.ul re talebe Eı'*derm Ki Üzerinde tetkikler Ya! # leketimize dönmesi tertifyiti cek olan talebelere. ('f'd' i diklerini aynen değil. £ yaşama icaularm:’ derek tatbik etmeleri melidir. İşte görüyorsun!ü ig #imat, çalışma Ve işidir.” Avustraly başveıd" 5 Londra, 4 (AMA —i ya Başvekili Menzies merikaya gitmek üzert l tereden harekel ©! N ; landa girketin yahat ethi'ş v ’ İngiliz av ay, le # ç re yereye rofakat elmis!