18 Nisan 1941 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

18 Nisan 1941 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a Adam) — münasına | :'*üwe mensupları Tt Gahü fazla vahşi l “ Laümani) mmtas Üa pattA ve kabile hudut- bürlü — medeni Adet Kuti etmesine mani .—“_“tyııuı—n Belçi. leke #iyazetine mur N Ve onları iyi kar Şi Kendilerini — rahat ğ #tmişlerdir. Onla- n . Hddeti beyazları değii, korkutmakta ve .—“—:":n! ıı:: büe ökteriya Belçikaltların Ünlememektedirter. beyazlara aşırı Kösterdiği keşfedil- Öilenin bir sırrımı ifya Zaman Amtonyoalar N:'n:"r-u köçelerinden xhw keşfetme- EŞ &e Ç AM olduğu bir âyin ÜN L Ötüntr yapanlar. S Kat Ş R Nt :;rru eĞilen zenci lir ve baş büyücü ll n NaI t may büşlanacaktır. Bu | ) *ı.qı':mı sddcek kaz ve | ve Hipe birinci: | t | Ş N Haç Ti 22 Nixan Salr ak- İ | N:h'“ KNbünde B E M: Mürncaat ederek | x;"",îıınırııvm ” ;_':l_mıeııeriniı_ı N —.'_ln—nuın—ıım- i | h N%."'" yazılt — buluman | ŞifAhI imtihan. "!ı'::" 194901 Cumar | 80 da Bülge merke- | Tebliğ giunur. - Hayri — xxhî'll h.':m Alanlığmdaa: Kü | İnde yaptacak e e KA Na terfi maçı ı 'Nı::u"" — Davutpaşa, Sekip — Muzatfer Xk blil. N “'ı;ı'.:'w' ."_:"'kı-wıdı Valey- | Kanlağmdnn: İ Bülam, Bünü Kmiüğnt — | 1 Maçları | a L L Vüral, î;._'!""-rm. Raat 14820 | 4 .__.:füc-uıkn, Saat 18 | naklarında teselli eden Aytr kıyafoti CeRaa”nı infaz edecek olan (Pars Ada- ma,, seçerek en kısa züman | Bir sabıkalı Kendisine iyilik yapan şoförü bıçakladı < Evvelki gece Beyoğlunda ga- rip bir yaralama hâdisesi olmuş, bir sabıkalı k;::ğ;'!ınl ezilmekten kurtaran bir tır. Tahkikattan anlaşıldığına göre vaka şöyle cereyan etmiş- tir: - Tarlabaşında ou;_ın ı-.l(fârıy_'!n ğlu Bahri adında bir şol . ?fluı:ı gün ctomobili ile birlikte İstiklâl md:âımdfnmxeg;!:;:. önüne Beyazıtta oturan Sav lılardan terlikçi Halil oğlu Ah_. met çıkmıştır. Bahri bir manev- ra ile kazanın önüne geçmiş ve otomobilini durdurarak Ahme. | . yolda biraz Gaha dikkatli ;ârü).mesini tavtiyo etmiştir. Ahmet,buna teşekkür edece- ğine kızmış ve ağzına gelen kü- fürleri savurmıya başlamıştır. i ukabele etmiğ VE â. Bahri de mukabele etmiğ aa v ç. n yel üı bılh:: n.x: gı bıçakla şoförün ğ::fı; eâîrek kendisini karnın. alamıştır. e dz;o;t:r' kanlar içinde yere u_nl- miş ve Ahmet bütün kuw!;ymıî muya- başlamışsa ;:ışnı kanlı bıçağı ile birlikte ya- kalanmıştır. b z Şofür Bahri baygın bir halde Beyoğlu hastahanesine kaldırlll_ İ miğsa da vaziyeti tehlikeli gi rülmektedir. ) <Baştarafı dünkü sayımızda, k'rı.,'_ı erinden doğruldu ve âtes saçan gözlerini Musanm gözleri. ne dikerek: * — Anlamadın mı th'd': bir gey dedi. Bu parça, nişanli: mın parmağından Kopan 'î':;,“ bu mendi! de yediği dayak Tarh gonra damarlarından akan ;un- rengidir.. Rize k::,ıâ"w'- lar hep senin içindir. — Yetmiş iki yaşındaki g eeeri sihiri çözülmüştü. Saçları Kd dikten sonra büyüsü Yurtüdk Samson gibi gevşedi. kı;vîl a- göktü. Fiğer bu esnada, K dami biri yanında OU dı; Musanın ne vakit ihtiyarladı. ğına hayret ederdi. Musa, eskiden olduğu gib inde' işyapacağı vakit bir ait l(:'“ye kâarar vordiği gibi bir ’k;,:lin- içinde kararını vermişti YÜ ğ de tatlı bir gülümseme VAT sanki alnında, dudakla rmdı."dy:; gibi, bir titreşiyordu ve sanki çok nadir insanlara nasip P bir nur delgasr yüzünü diriyordu. ? Kulilbenin kapısına çıktı: , l — Reoep, #4 Ramazan, e) ı Bunlar, Musanın muavinleriye di.. Üç azgın haydut hemen yar nımda &l : — şimat, dedi, atamları alıp Kızıldağın, hani bir içi oyuk V8. yası var ya.. İçinde bir kısI a) İar gibi geçirmiştik. W“h lecetttik az kaldı da, sonra Tâh- metli Bekirin akıl edereir: ğ cuklar, İnsan öldürece Biz. Bır:çdn yabani PIY“M" öldürüp, etini yiyelim. B le kurtulmuştuk.. sırada yerine getirilmeni de garttır. Şikârını öldürmek İçir bu cellâdın kabile âdetlerine uygun olarak harte kot etmesi ve kendilerine “Pars As damlar,, adınm verilmesine — başlıca sebep olan garip kıyafeti takınması ve bu ameliyede kullanacağı müthiş zilâht kullanmaaı şarttır. CELLAT HÜKMÜ İNFAZ EDİYOR Callât tayin edilen zenciye başpa- boyanmış ve ağaç kabuğundan yapıı maş bir miğfer; ayni maddeden yapde maş veya boyanmış bol ve uzun bir için kumdandan ilyaftan yapılmış bir Kkemer; para pençami geklinde sivri uç> ları bulunan bir bastan ve 28 santi- gastre uzunluğunda uçları dört sivri maktadır. Cetlâl “Anyotos.. bu demirleri ai sıkı ve sivri kısmı parmaklarını bi zasma gelecek şekilde kot bileklerine bağlar. Bu suretla cellât en yartıcı hayvanlarda bile bulunmıyan kuvvet: M bir SÜAMİA tşe girişmiş olur. Gece bastırdıktan dönra “Para A> gım”, sdamd mahiküm edilen zencinin bulanduğu Köyün etrafında dolaşma- a başlar ve her geçtiği yenda sanki orularnda nak'ki ttr pera dolaşmış 2ee babını uyandırmak için elindeki pars yengesini andıran bastötün ucumü yes :- hafifçe batırır. Sonra öldüreceği « dam derin uykusuna — daldiği zaman Birdendire üzerine atılarak — #lindeki kemer ve zavallıyı gık demeden öldü rür. Cinayoti işledikten sonra — seszizoe gradan uzaklaşır ve para izlerini top. rakta bırakmayı da ihmal etmez. Rirtesi gün kurbünın akrabk Ve Yüs Kkınları para izlerini — keştettikleri ve Gdürülenin boyzundaki derin yarala» vr gördükleri zaman oinayelin falli e- darak kana susamış bir parsı Kham etmakte ittifak ederler ve toprakta zlerini görmüş oldukları - Anyotos'u ağralarına bile almak oesaretini gü taremaezler. Zelçika makamatı, bu kabile efra- dedan bir çoğunu ierayı faaliyet ete cinayetlar'n tamamen önüne geçmeke müuvaffak olamamıştır. - Idama mahr küm edisen bu Anyotoslar sön nefos yerinde, ber birinin yirmi otuzar adam bidürmüş olmak şerefiyle hayata vedia ettiklerimi İtiraf etmişter - ve ölümü büyük bir tevekkili He — kargrlamığ- Jardır. E N kadar çalıp oynarsınız.. “Beş dakika bile sürmeden on. ların yamaçlara yayılıp “_”“;; Sonra yavaş yavaş döndü. Kı- ıı:- Ata binebilir misin?.. diye sordu. Köy ağasını çağırdı: %;? iyi bir at hazırla, de- di. Bir de torba ııdr Atla torba gelince Mahmut Saim yine yakalandı Mecmua çılııntııım.k a söyliyerek birçol kimseleri dolandırmış! Meşhur — dolandırıcılardan Mehmet Salm dün de yeni bir suçundan dolayı yakalanmış, ad- liyeye verilmiştir. » Ancak birkaç ay evvel tahliye olunan kurnaz dolandırıcı bu se, fer de “Dünya kız ve erkek üni- versitelilerinin mecmuası” adm- da bir mecmuanın İmtiyazını al. Tarş, ticaret odasına da kaydet- tirdikten — sonra, —Anadolunun muhtelif yerlerinde seneliği 25 liraya aboneler kaydetmiştir. Bundan beşka Wuüp KüÜ- tahsildar, işçi, vesaire Kibi islere alacağı adamlardan da depozito olarak paralar al. mıştır. Mahmut Saim — o kadar teşkilâtlr olarak — çalışmıştır ki, birkaç a namma para geldikten başka, hâlâ postahane- yeb!rdnn-mplinıel. 'mektedir. Mahmut Saim, dün sorguya çekildiği birinci sulh ceza mah- kemesinde: Ka “— Meocmuayı çıkaracağım, bütün muamelem yolundadır. Kimsayi dolandırmadım. — İster. seniz «icili ticaretteki dosyamı tetkik ediniz!” demiştir. Buna kargı hâkim. kendisine: *— Ben senin sicili timnt'.me&i dosyanı bilmiyorum, ama, adliye dosyanı biliyorum, demiş ve ken disini birinei sorgu hâkimliğine göndermiştir. —0 ——— — Tramvayların yeni tarifesi hazırlanıyor Yaz mevsiminin çelmesi do- layısiyle tramvay idaresi tram, vaylar için yeni bir hareket ta- rifesi hazırlamıya barlımıştır. Yeni tarife ikmal edildikten sonra ilân edilecektir. Caddetizerinde bulrnan durak- Tarın daha. geniş verlere — nakli mevzubahistir. Bundan maksat cağde, - tramvay — bekliyenlerle gelip geçenlerin izdihamını ma, ni olmaktır. İlk olarak Sirkeci- de Viyana oteli önündeki durak Sirkeci garının önüne nakledile. Kaytşlar gelinceye kadar Tünel seferleri. ni devam ettirebilmek icin tüne- lin bir hattında seyrisefer yapı. lacaktır. Diğerinin kayışı biraz ceki ol- duğundan ihtiyatlı kullanılacak. tır, Tek hat üzerinde seyrisefer önümüzdeki aym sonunda tat- bik odilecektir. 5 — VARTT 18 NİSAN 1941 Bir Jübile dolayısiyle! Tiyatro tarihimizde 'operet (Baştarafı dünkü sayımızda) Merasimin sonunda çaylar İçi- lirken Ahmot Hlumet Bey, Comil Sihir! Macar müelliflerinden Pay- kar'la tanıştırdı. Yazında bazı te- Binmiş zevat da vardı. Manrif na- gırı (Kont Aponi —-son Arnavut kraliçesinin büyük babası — (Co- mdl) 1 (Akmet Hikmet) e göste- rerek: —“Niçin bu genç adamı urtist yapmıryorsunuz. — Fevkalâde — isti. dadı var yazık değil mi?,, dodi. Ahmet Hikmet macorayı bildiği kin cevap vördl: —"Hep istiyoruz razı değil! « —“Memleket için de lüzmm de- Bi ml acaha? Ahmet Hikmet, bunun üzerine Comâl Sühirin fikrini sordu ve Muvafakat cevabı. alınmca ertesi gün Cemâl Sâhiri nasmm — emrile “Budanoşte konservatuvarı, na yani “Macar artist âkademisi, ne yerlestirdiler. Cemâl Sühir, kon- servatuvarın yöğüne Türk talebe. siydi. Hattâ 6 zaman talebe mü- fettişi bulanan profesör Celâl E- sat, konsaryatuvarda bir Türk ta- lebesi olduğunu bilmedidinden ge- lip Cemâ! Sâhiri buldu ve moeai- sinden dolayı takdirlerini izhar etti. uma; allesi Cemâl Sâhir burada iki aene bulundu. Büyük harbin aleyhimize netice- lenmesi üzerine bilmeecburive Vi- yanaya geçti, Orada gerek "Rurg” ve gerek “Ronhan” tivatrolarında amatâr olerak etaf gördü. Havat gok pahalıya mal oluyordu, İtalya voluvla bofazı geçen İlk vapur, Abdülhak Hümidle Lüsyen'i, ?s tanbula getirirken aralarıma (Ce. mâl Sâhir) de katıldı. Cemât Sühirin İstanbulda İlk varifesi 1919 yılmdayız. Cemâ! Sâhir vi- yanadan yeni dönmüş, “İktısadı milli bankası" na memur — olmuş- tür, Maliye — memurlatından Bayte “Bonmar. şe" nin sahibi —çimdiki Darütta- lim muüsiki salonunun — bulunduğu yar—- Sülleyman Bey 6, 7 bin lira sarfederek “Ferah tivatrosu” nu tutmuşlardı. “Darülbedayi” in o Söneki ramazan temsilleri burada (Son güne kadar du- kadife perde ile sah- ertibat, balkon ve Sofye onlurdan kalmadır.) Kemal! Küçük merhumun bana hor zaman hürmat vo takdirkârlık- Ja bahaettiği Müsyö Pivaleti de, “Darülbedayi” in müdürü idi, Nazif Kurtarıcı kesik baş hat, çok mesut yaşıyacaksınız.. Karı kocalık güzel şeydir. — Musanın gözleri öyle dalıyor- du, ki... Gözlerini kırpmadan kalıyordu. ”:în, Rizeden buraya canmı, hattâ ırzını dlkümwleu_;ılınl.. ti, Süleymanı yarı ölü bir halde Ö) kararmış ve kendini atmıştı. Öldürülebilirdi, kaçırılabilirdi. Fakat o her şeyi göze almıştı. Ezasen ölümden korkmuyordu. Musanın karı kocalık iyi şey- dir, demozi, derdini yine Ş, Süleyman, o yaralı haliyle gözü- nün önünde canlanmıştı. Ve Zeh. ra, Musanın bu gsözünden çok başka şeylere aklını kaptırmış- &.. — Herif banş göz koydu ga- lba, ama âvucunu yalaam! di. gün bile yaşıyamam... Allah kıs- mot eder de oruya dönersem Sü. leymanı belki ölmüş bulacağım. O vakit beni Cağlayan kayalık- ları paklar... Müsa Zehranm süylediklerini duymamıştı: — Bir şey mi söyledin? dedi. Zahra tekrar anlattı. Musa gülümsedi. — Yok, yk.. dedi. Süleymana bir şey olmaz. İnsan kolay kolay ölmez öyle.. Sen gidince iyileş- Zehra bundan bir şey anlama- mıştı. Musa içeri girdi. "& Zehra, odaya girdiği vakit, Musanın bassız cesedini kanlar içinde yerde buldu, Bir kenarda bir torba duruyordu. Dehşet içinde titredi, bağıra. madı... Kapınm önünde atı kizmiyor- du, Gözü torbaya kaydı. Onu kavracdı ve kişneyen doğru koştu,.. **.—. ata Süleyman, korkunç eşkiyanın başından yüz lirayı aldığı vakit, bıçakla doğranmış tabanlarının acIsm? da unutmuzut. Kızıldağ mağfarasmın kapısı- na dayanan takip kuvetleri, bir müddet hayran hayran kemençe seslerini dinlediler. Seslerin ardı arkası gelmediği için sabırları tükenerek martinlerini hosalttı. lar ve trokı Musa gibi hareket ıemler. Çıkanların canma kıydı- ar... ... Zehra ile Süleymanm bu vaka. yı unutamadıkları muhakkak,.. Yalnız en cok merak ettikleri nokta şuydu: — Musa, başmı çevalın — içine (Deovamı 6 ıncıda) : Yarın, bu sütunda Okuyacağınız sefis bir. hikâye: RAHİMENİN AŞKI ı l ! ı İş $| “operet” de al ve Cemâl Sâhir Yazan: Cemâleddin SERVER Cemâl Sühir hiç bir gece tem- Ellleri kaçırmıyordu, Her gece 17, 18 yaşlarında smokinli dilber bir gencin bülkonda kendine mahsus 1 mumaralı koltufunda tiyatro sey- i merak ve toceseliş uyan- uştı. Herkes ondan alâka iİle bahse- derken o, büsblltün başka âlemle. Tin hulyasma dalmişti. Gıpta ve heyecanla yrettiği — #nhnenin pardesi açıldıkça Muvahhid ve Sa- dettin gli; arkadaşlarını görüyar, “aenba?” diyordu; “benim için de buralarda çıdlıp — alkırlanmak mu. kadder olacak mı?,, Cemil Sâhir, merbum İsmali Hakkı hoca ve kaptan zade İle boraber Bu temenni gerçekleşmişti bile, Çünkü maruf bestokâr lsmail Hak kı hoca jle kaptan zade Ali Riza Bey merhbum bir “İstanbul — ope- reti,, kurmak — istemişlerdi. (Ce- mâl) ih Viyanada ve daha önce Macar konservatuvarımda tiyatmo tahsil ederok döndüğünü bildik. leri için onu aralarına almağı, ar- zu ediyorlardı. Kendine mürseaat ettiler, Heyetea pirdiği takdirde o- tuz beş lirm aylık vereceklerini söylediler, Derhal razı oldu ve bankadaki vasifesinden ayrılarak hevote iltihak etti. Bu arada (Ömer Aydm, Hakkı Necib, pirimadonna — Nrvart, Lok- man zsade Prik ve Madam Poyrüx da bu trupa altnmışlar ve Üçüncü sınıf artist olmuşlardı, Tlk temsil İlk öser (Musahip zade) nin bü yük opereti olan "İstanbul Efen- disi,, idi, Rojisör Ahmet Fehm E- fendi, (Cemâl) den çok şeyler ü- mit ettiği için ona Eşerin en bü- Vük rolü olan “Safi çelebi” vazi - fesini verdi. Ve sadece şunu Jlâve etti: de görmediği bir kalabalık önünde, Türkiyenin en büyük ti- yatrosu olan “Ferah" ta, seçgin ve münevver bir zümre huzurunda bu tarihi * in baş roltnü yaşamak, onun için büyük bir ni- mott. Ertesi günkü gazeteler, bilhas. sa “Yarın,. ve “Tanin” bu genç artisti, “Üyatramuzun ütiysi için pek kıymetli bir uzuv,.” olarak ?s teriyorlar, onun zengin istidadın « dan hayretle bahsediyorlardı. Cemâl Sâhri heyet yapıyor Comâl Şahfr, birar sonra Uçün- el amıftan çıkıp baş — artist oldu. Bundan sonra sahneya könas retlerin baş rollerini dahna ona verdilor, Uzun yıllar “tenor, " OY nadı, Fakat ince sazla “öperet” in bir arada yürüyemiyeceğine kani idi, Bir taraftan “Poşte” de sey- rettiği Macar tiyatro —muharrir- lerinden (Frens Martos) un “Pa- qır'L mu"şnhaertnı tercüme- ye başladı. Bunt “Bülbül” &; adapte etti. Ö Müziğinde bazı değişiklikler parak 1021 de sahneye koydu, â:- Yot çok küvvetli idi, Orkestrayı 40f olarak Üstat merhum İsmali Hakkı Bey idare ediyordu, Eser fazla rağbet gördü, Yalnız © Ta- mazanda on sökiz delfa temsil edildi, Fakat Cemâl Sâhir, istediği ala- tranga müz!ği sahnede göremodi. ğindön Üzülüyordu. Nihayet imtifa etti. “İstanbul opüreti,, e “Dge rülbedayii Osmani” den ayrılan Arkadaşlarile “Sâhir opereti,, ni kurdu, Ve ilk eser olarak (Kak man) ım meshuür “Çardaş” öopere. Üni J tti. Sühir, Ercüment Ek. Riyasoticumhur — örkestrası, ©ski gefi muallim Zati Beyler bu öperetin fahri hâimilifini almışlar. d, ir opereti,, llk — temsilini, Şohzadobaşında — şimdild “Mülli sinema” nn bulunduğu— — yörde verdi, (Comül Sâhir) burada sah« çu “Çardaş” operetile ilk garp operetini getir- miş oluyordu. —(1021)— , “Sühir operti” inden yetişenler “Sühir opereti,, do —"Darük bodayi” gibi— bir nevi mektep mahiyetinde olduğundan sahnemi- zin bazı eimaları buradan yetişti. Meoselâ —meşhur komik “Büyük evki" nin kızı (Şevkiye) yi ilk defa gahneyo çıkaran odur. (Refik Kemal) ix temsil vazimesini bu Evvelce Ertuğ. rul Sadi Tek'le Ercüment Behzs- dm tesis ettikleri “Türk akademi tiyatrosu,, nda gördüğümüz sanatkâr (Leylâ) yı, onun sahne- sinde en kuvvotli olaman — olarak — Lütfen saytam ceviriniz — —

Bu sayıdan diğer sayfalar: