M & Ht verdi. N “""tunu al- Olan mantosunu Genç kadım, lüğü — hafi Bonka; afifçe Kü Tena; — etekli- 1 islanmız. Ben başr m::ı hayır . n eHei Çapkın iğ Biltesi üstüne sIyırdı. Son- da attı. Bar €rini men- Uuruladı. âsında ya; Ç “L'annd:ıînğö l bir utangac- K tekrar örtü 1ösyö Blangon $ikryor ; bi t ir sıkılgan- o Sözde man AY u. O zaman Jo Oun — arkasına "i V:lıîuni hatırla> Nl'lıl yük bir bt aldı :ınları hen- E 'e getirdi. —Vui:%obıım' dammma Hütiyge Tek içeri aldı. Sonra yola İt gnğa ABON: - bi n aa. Ben kocası- > lim. Beraber a- t gitar vermıgm" ı'ııer F N y l Zi g Tn Ü Vi gitmiştir. > ararız. V w:m.wnlı Ha bi öğleceğimiz Ka İmingeltiye'de Mös- FÜya'İ bile bir kuzenimiz M gll'muuiştğm. N e vok pile değildir. bir İ KP lik S0 elile cam- ,—m& ve kut- damarları ke- :,"' kaybeden Ab- Halingide — Beyoğlu letır. D Yazan: Afif OBAY muhavere esnasmda bir tek kü” für etmemişti. Kendine, kocası tarafından $i- martılmış, hoppa, fakat namus- lu bir burjuva kadını süsü veri- yordu. &k);ebiıde bu tekerle- Mmeleri: e değil mi Şang?” diye bana da tasdik et tiriyordu. ç Mösyö Blanşonu bu oynak “ev tavuğuna” tesadüif etmek sevindirmişti. Beni biran evvel başından savmak istiyordu. Bu düşlinceyle nereye - gideceğimi sordu. — Vierzonda ineceğim, dedim ve beni oraya kadar götürmek zahmetini kabul ederse minnet- tar olacağımır ilâve ottim. Herif memnuniyetle kabul etti ve pek sevinmiş göründü. Jojo. yalan- erktan itiraz etmek istedi: — Beni yalnız mt bırakacak- sınız, Mösyö Şang. Kocamım Bi” ze mkemr.iynî vardır. Böyle ku- valiyelik olur mu? n Ben, Vierzondan trene binerek Bordo Üzerine gitmek _modxın yetinde olduğumu söyliyerek U” zürler diledim. Mösyö _Bln.ıııo- nun da benim kadar emniyete li yık bir centilmen olduğunu ileri silrerek aözde Jorjeti temin VC teselli ettim. Fakat sönra nasıl on parasız seyahat edebileceğimi düşündükce, Jör- jetin biraz evveiki para ;eklıhnl reddettiğim için kendimi affe- hum, d'g:ıy?:ım beşte Mösyö Blan- şon, Vlerzon garı önünde araba- durdurdu. i m:d::; teşekkür ettim. .l:;)ıe_i ile vedalaştık. “Bertrancı çabucak bulmasmı hararetle te- menni ettim. Jojo, Blanşon gör” meden karnıma bir y vUr du ve dişleri arasmdan: “Do- muz! dndi 5 için ,a:y 'ken aklım baştma geldi. Vaziyetimin ümitsizliği bir anda bütün izzeti nefsime hâkim oldu. Jorjet ve koynunda :k'ı“'b mmhm ".l".n o l.ll'l bana femin edebileceği yaşamak ini vurdum: ş l T 7 radam, madam-. Rica ede” rim.. Bir saniye... - 5 i1 durdu Cam sürüldü: Otomobil durdu “Bir saniye İ İ verecektim. tırlık bir mektup —(Demm ve) Feriha bahbasının boynuna atr larak yalvardı: — Babacığım, dedi bir görsen n dir edeceksin, ki.. Gokdlar Yakılı başında, /ağır ı Ş E Şakir Ünlü memleketin ıen;îı;ı lerindendi. Şöyle böyle resme birkaç yüz bin Jirali n Kendisini yakından hı_:uıı_vı'm.ı. milyonluk servete sahip nu söylerlerdi. Onun icin aım_ğrı damadır. da zengin olmasa vile ailece yüksek olmasını istiyordu. Feriha, babasmı bu noktada d'“_m' ;:::kolıy. dedi.Tahkik *i Ü 'e Sakir Yılmaz razı q.mıdı'.d — Hele bir düşünelim. di di Aradan birkaç gün geçmişti. Ferihanm annesi kocasına ç'ı.kî.' ti: Bir tok kızımız var. Önün canma kıyıyorsun. Şakir Yılmaz şaşırdı: — Ne münasebet, dedi Üğğe — Nasıl ne münasebet, etmeği aklına g.;mu — Peki sebep — Bu kadar vurdum duymar lık olur mu? Sevdiği gençle €V lendirmiyorsun. Btdaü —m;ıkl bu derece ileri mi g? diyor? y:tsıwiyormlm- Seven adam hersey yanar. Feriha biricik kızları idi. Sakir Yılmaz razı oldu . ve Mümtazla nışanladı. ö Feriha mesuttu. Memnundü Ve bu memnuniyeti ile babasını da annesini de mesut ediyordu. | Nişanlananlar Beşiktayta uişunlananlar : Kamarot Ahmet ile Mürüvvet, ma, rüngos Salih Ulu Erkenli ile Vusliye, | boykcı Kati Yöndağ ile Seher Tar. lecı, amele Hüsayifi Çor e Rahmiye, | banka kapreısı Mehmet Aker Ve Ay, ge Kezer, gazhane işçii Weyzi Yalçın | ile Bara, mühastp A. Vahdettin Ağır, man te Takubi Bozarel, Mmakinlat tb. | rahim Gülhan ile Lütfiye Göcen, me, | muür Hasan Öğüt ile Emine Babeyi, git, Bademe Mebmet Kebapçı ile Ha. tüce Kanberli, vatman M. Sıtkı ile Ümmükan Çallr, Alpultu fabrikasında memut Cavit Haonça ile Feride 'Tan, | meli, Kemisyoncu M. Yahya Keraç ile Hikmet Kentay, Seyyar aatict A. Ba, bahattin İçli De Vicdan Turan, K BabDeş — imparatoru | Adisababaya gidiyor Landra, 14 (A-A-) — HRüyterin hu susi mubâabiri bildiriyor: Adisababanın cenudu gartisine to> eden marp ve daptık mıntakayı sadüf müdafas eden Dük d Acdlsam — kuv. vetlerinin veziyeli daha fanadır. C. pubi Afrika, Belçika, Budan kuvvetler ri ve Habeş vatanperverleri - tarafın. dan$ isüikametlen Garılün bu kuvvete ya hiçbir tarafa Kaçmaları wıl.ll yoktur. Bunlar ,Adianbabanın 820 Kile dönactre kadar oenubunda ve iki bin metre irtifamda bulunan yolların tes yakt noktasını teşkil eden Yimma Ci yazında toplanmağa mecburdurlar ki Kkuvvetlerimiz de Kati darbelerini bun. yara be mahalde imdirebleceklerdir. Şarli Atrikadaki italyan ordulunun Akibeli her ne kadar bu suretle taay, yün etmişse de kıtaatımız daha hir. ge muharebelere getin mesal ve İme tihanlara göğüs germek — mecburiyee tindedirler. Orduzu ile bükümet merkezine ilere lemekte bulunan Habeç — imparatoru Halle Selüsiye balen Mavi Nile yak, | Jaşmış bulunmaktadır. ———i | Peynirci Yorginin —| dükkânı bir hafta l kapatılacak Dördüncü neviden de aşağı yen- İ | miyecek derecede ve azami 40 ku- ruşa satılması lâzım gelen kaşar 75 kuruştan satmak sü- " ikinci ceza mahke- çandan asliye mesine — verilen, Balıkpazarında Taşçılar caddesinde peynir ve yağ tacirliği yapan Yorginin muhake- mesi dün bitirilmiştir. mw vardı: Bir an evvel kızı. nm nikâhnı kıymak. KA aa Mümtazı çağırdı ve bu fikrini vakit damat hiç sevinme. di. Boynunu büktü ve: — Çok müteeasifim ki, dedi size müsbet oevap veremiyece. bir zarar z etmeden iyoceğini, ü evlenmek, mesıt olmak dme- v duğuna göre bu aci ile böyle şey pmanın hiç te doğru olmadı. Zımı söyledi. ir Yılmaz, bu cevabından ddî::ı"uumım takdir etmişti. Çünki Şakir Yılmaz, tüccar ka. ardı. '“_ı-uçıok doğru, dedi. Bu mese. leyi düşünelim.. n e,lkh':ıııı!“ günü, muhasebecisi ü' yedi bin beş yüz lira göndermiş. ti. Mektubunda: — Eğer zararın bu miktardan fazla ise, m! bildir. meni rica ederim, diyordu. Bir bafta sonra müstakbel da- madını bizzat ziyaret etti ve: kızıma müj- devi gönderebilirim, değil mi?.. dedi. Barbarosun türbesSi Büyük Türk amirali Yürbesinin Etnafmin Açılmasina — Dun- dan iki aene evvel başlanmış ve tür, banin etrafına güzel bir bahçe yapık. mıştı, Evvelce mukareer olan — şekle göre türbanin deniz taralının Lanite men açılması işine de başlanmıştır. Malttmm olduğu Üzere büyük — Türk denizcisi türbesinin deniz kıyısında ya | pamasını sağlığında — istemiştir. Bv. velce sahilde olan türbenin önü zaman | , * la doiduğundan bugün türbe dahilde kalmıştır. Şümdi türbenin deniz tara, fında, Hayrettin lekelesindeki binala. rın kaldırılmasile Hayrettin türbesine | den deniz tamamile görülecektir. Sa. hildon itibaren x binaların yıkılma. sins ve buradaki odün depalarının kaldırılmasına başlarmıştır. Ticaret Vekili Ankaraya döndü Ticarel Vekili Mümtaz Ökmen, dün 5 — VAKIT 15 NİSAN 1941 | Eyüs Halkevn' ziyaret Yirmi yıllık amatör San'atkâr Kurullah temsil kolunun Barbarosun | | | öğleden evvel Mıntaka Ticaret Müdür | Hüğüne gelerek burada yapılan bir ç, üUmân riyaset etmiştir. Bu içtimada, Ticarst Vokâletinin şehrimizde bulu, nan devair müdürleri hazır bulunmuş | aZ Eyüb Halkevi Temsil Kolu Yoz Bir konuşmıya şahit oldum. tür. Toplantıda, depo ve stok işlerinin l Biri arkadasma anlatıyordu: görüşüdüğü zannedimektedir. Ticaret Vekili Mümtar — Ökmen dün öğleden sanraki Kalkan tren ile Ankaraya hareket etmiştir. L Gi Hayvan borsası intihabatı İstanbul Hayvan Borsusmın yeni idare meclisi intihabı, dün yapılmış tır. İntihaba boraada kayıtlı bütün AzA ve gimsarlar iştirak etmiştir. l Zeytinyağı bidonu getirilecek Zeytinyağı sanaylinde lüzumiu olan bidonların — getirtilmesi için yüz hin dalarlik akreditif açılmıştır. Ka Otomobil altında kalan * çocuk öldü Büyükçekmecede oturan idarei | Hüseyi. | hususiye memurlarından nin 5 yaşmdaki oğlu Kemal, ev yelki sokakta — gezinirken bi: ı_= altında kalmış, muhte- Hf yerlerinden ağır surette yara- lanmıştır. Çocuk kaldırıldığı Şişli Btfa! hastanesinde dün anbah Göl- mi üştür. Ceset adliye dokltarıma muaye- neden sonra defnine ruhsat veril- miş, soför hakkında kanun! taki. bata başlanmıştır. —— Şirketi Hayriyede Şirketi Hayriye, mevcut tarileye miştir. Bu seferlerin hareket saatleri Hân olunacaktır. — Eyüpte hir arkadaşıma mi safir gitmiştim. Gece temsil var- mış. Gittik. Birader, bir hari- ka... Birkaç yıl önce Darülboda yide seyrettiğim bir piyesi sürç- meden o kadar muvaffakıyetle temsil ettiler ki... Bu muhaverenin sonunu din- liyemedim. Yalnız münevver ve kültürlü bir vatandaş olduğu belli olan bu adamın söyledikle- ri boni çok sevindirdi, alâkadar etti veEyüp Halkevinin temsil faaliyeti hakkında yerinde malü- mat almak arzusu asıladı. NURULLAH TİLGEN (Külkanbeyi rolünde) Halkeyi temsil şubesi reisi Nurullah Tilgen'le yaptığım ko- nuşmayı, halkevlerinin ne sarsıl- maz iman ve ne ciddi bir metod- Ia çalıştıklarını göstermesi bakı- Çocuk otomobil oldu rum, Emin olun, size olan hür. metim sonsuzdur. Fakat bu is olmryacak gibi geliyor bana.. Şakir Yılmaz, bu hiç bekleme. diği cevap karçısında büsbütün gaşırdı. isterseniz bir az da kızdı. O, çok asabi bir a. damdı. Bu yüzden bazan birlerce lira zarar eder ve pişman da ol. İstodiğimi yaptım ya.. dedi. - ya. Fakat bu gefer kızamıyordu. Mümtazın red cevabı, sevgili kı. zınin hayatı ile alâkadardı. Onun için Mümtaz ne derse onu yap. mak ve onun derdine deva olmak boynunun borcu idi. — Hayrola evlâdımı, dedi. Yok sa gene zarar mi etlin.. Yardım. da bulunmak vazifemiz.. Mümtaz: —Hayır, dedi, Bir daha öyle zarar cdecek işlere girmem. Fa. kat derdim daha mühim.. — Sakmma, söyle. — Medburum söylemiye, dedi. Ben evli idim ve bir çocuğum vardır. Çocuğumu besletiyorum. , Bir gün moydana çıkar 16 », Bir çıkar »© © vakit hayatımızda bir ükde olarak kalır.. K isiğer, Mesele hakikaten ehemmiyetli idi; Şakir Yılmaz düşündü. Bir karar verecek vaziyette değildi: — Bir defa bizim hanımla ko. nuşayım.. diyerek çıktı gitti. Mümtaz kıs kıs gülüyordu. Karı koca, meseleyi Ferihaya açmıya karar verdiler ve: — Belki de vaz geçer.. dqdilcr. Annesi, üzüle, büzüle Ferihaya söylemiye çalişirken babası da kapı aralığından dinliyordu. Ne olur ne olmaz; kızcağıza bir fe. nalık gelirse, hemen yetişecekti. Feriha, annesinin yarım saat ağzınm içinde geveliyerek söy. lediği bu mütbiş! haberi duyun. | ca yerinden fırladı: — Öh, dedi çok güzel. Ah bil. | sen ne kadar sevindim.. Acaba kaç yaşında, Çok küçük mü?.. Mümtazın çocuğu değil mi, ol. bette severim.. Ona bir aültnine do tutarız.. Şakir Yılmaz, ikinci gün, Müm tazı yazıhanesine çağırttı ve müş külü hallettiğini müjdeledi ve bir zarf uzattı: — Küçüğün masrafı... dedi. ... On gün geçmişti. Frriha ile Mümtaz evlenmiş. lerdi ve yeni evlerine taşınmış. lardı. Şakir, ziyaretlerine geldiği vakit, kızı ile damadını evlerinin önünde küçük bir spor otomobili etrafında dönerken gördü: — Bu ne?.. Dedi. Feriha babasınm boynuna atıl. di ve; — Çocuğumuz.. dedi. — Demek.. — Evet babacığım. Affet.. Bal ayı seyahatine çıkacaktık. Bu plânı ben kurdum.. Şakir Yılmaz, neşeli negeli güb dü ve: — Ah yaramaz.. dedi. AHMET RESAT sütnine — vesair etini anlatıyor gat seyahatlerinde grup halinde., mından enteresan buldum. Narullah Tilgen calışkan ök duğu kadar mütevazıdır. Başarı. lan işleri tabil ve ehemmiyetsiz- miş gibi anlattı: 4 “Eyüp Halkevi kurulalı üç sene olmuştur. dedi. Temsil gu- bemiz de üç senedenberi munla- zaman çalışmaktadır. Derdimiz, halkımızın bir binası olmaması dolayımiyle sahnesizlik.. Evvelce temsilleri Defterdar sinemasımn da veriyorduk. Fakat şimdi ora- sı depo olduğundan — o binadı mahrumuz. TA Yazın, 36 ncı mektep — kislik teneffüshanesini bize veriyer. Biz de portatif sahnemizi oray» kurarak faaliyette bulunuyoruz, Kışın ara arra Rami ve diğer ci- var nahiyelerdeki haytr cemiyet- lerinin davetiyle oralarda da tem siller veriyoruz. Tiyatro faaliyetimizin varlığı dolayısiyle eskibir Türk temaşa: sı olan Karagözü ilhıya etmok ga- yesiyle yakında Karagöz temsil, lcrınç başlıyacağız. Bu hususta temsil şubesi âzalarından Ketma:- lettin Çelmeğ Münir Altan, Meh met vazifedar olduklarından ha- zırlık yapmaktadırlar, Temsil şubesine kayıtlr arka- daşların temaşa sahazındaki bil- gilerini fazlalaştırmak gayesiyle * ecnebi eserlerden tercümeler ve 'Türk eserlerinden iktibaslar ya- parak bir konuşma servisi ter- ]hp ettim. Bu konuşbaları hazır- lyorum — ve — arkadaşlarımdan Celâl Çağdaş, Kemalettin Çelme ile söylüyoruz. Konuşmalar toe- maşanın şu mevzularını — ihtiva etmektedir: 1 — Dünya tiyatrosunun ta: rihçesi, 2 — 'Türk temaşasından meddah, 38 — Türk tamasasın- dan Karagöz, 4 — Türk temase. sından orta oyunu, 5 — Türkiye- de kukla, hokkabaz, çengi, kö- çek, kanto. varyete, (bale), van- terloğ, 6 — Türk tiyatrosu, 7 —« Türkiyede sessiz ve sesli film, B — Rejisör kimdir? 9 — Tiyat- ro muharriri kimdir? 10 — Ti> yatro artisti kimdir? 11 — Sah- ne müdürü, süflör, kondoit, de- korcu, elektrikci, perdeci, akse- suar ve garderop — kimlerdir? 12 — Amatör bir artist nasıl oy. namalıdır? 18 —- Amatör bir sah neye eser nasıl konur? 14 — Makyaj sanatı, 15 — Dekör, 16 — Kostüm, 17 hne oyunları ve Fransen, 18 — Sahne tenvi- ratı, 19 — Sahnelerin envar. Halkevimiz, Anadolunun bir- çok halkevleriyle temaslar tesis etmiştir. Bircok — halkevlerimiz- de, yukarıda saydığım noktalar Üzerinde çalışmalar yapılamıyor, bunun sebepleri hiç şüphesiz | lemandadır.” Yirmi yıldır. amatör olarak sahne ile meşgul bulunan — Nu- rullah, yabancı dilde sahneyi a- lâkadar eden hemen en kıymetli eserleri toplamız, ve tercümeler yapmıştır.Elde ettiği neticelerin nederece faydalı olduğunu gören kıym:jüi tomsil şubesi reisi di- yor ki: — Balkevi elemanları — için mutlaka bu bilgileri verecek bir kurs lâzımdır. Eyüp halkevinin kurulduğu gündenberi gerek bayan ve ge rekse bay birçok arkadaşlar ye- tiştirdik. Bunların bir kısmı ha- len tiyatro ve gerekse filmde profesyönel çalışmaktadır. Gerek halk partisi reisi Hilmi Kanoğlu ve gerekse halkevi reğ si Şehap Efe'nin cidden unutuk — Lütfen sovfam cevirinis —