19 Mart 1941 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

19 Mart 1941 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

N h:;':; yardımı sıda F ransadan tramvaylar Büria b d i l. Yeni tramvay bilet tarifesinin tat. | rak tavxi edilecektir. biki dolayısiyle elde edilen - neticeler Bundan başka ayrıca — yenlden 35 slâkadarlar tarafından tesbit edilmek- | kadar bamdaj daha gelecektir. Bane tedir, | daj yerine karşılık olarak yiyecek ge VAt! ve belediye relsi Lütfi Kırdar | Ca maddelerinden bazıları — gönderile- bilet tarifeleri ve bandaj meselesi et- | cektir. rafında gazetecilere tzahatta bulum- | — Yeni bilet tarifasi de muvaffakiyetli müuşter, netiosler vermiş ve yolcu — izdihamı, Fransadan şehrimime bir mikdar | kısa mesafelere gidan yolcumun bima. | Kendisine mürakabe memuru süsü veren biri daha yakalandı Bir avukatın yanında kütiplik | tanzim etmiştir. yapan Şerafettin Hızal adında bi- | —Ali korkmus, Şerafettin bunun risi, “Koordinasyon beyeti, fiyat | üzerine, 100 lira verirme içi kapa- murakabe komisyonu memurların- | tacağını söylemiştir. Gan,, şeklinde tanzim ettiği sahte Dükkâncı bu teklif üzerine ka- bir kâğrtla Küçükpazarda nalbur. luk yapan Ali Bener'in dükkânına Bgitmiz, “— BSenin evinde çivi stoku yaptığımı haber aldım, Evinde a- rama yapacağım, demiştir. Bundan Bonra Ali ile beraber Zindankapı- daki evine gitmiş ve araması Bo- nunda, güya altı sandik çivi bul- duğu yolunda bir zabrit varakası * bul eder görünmüş ve kendisina 7,5 lira vermiş, geri yanmı da er- tosi günü dükkânda vereceğini bil. dirmiştir. Bundan sonra doğru polise ko. şan Ali vaziyeti haber vermiş ve Şerâfettin paranm Üst yanmı al- | mak Üzere geldiği zaman yakala- narak dün ndliyece tevkif elun- Mmüuğşluür. Elektrik ve tram- | Şiteplerimizin bir vay memurlarına | — elden ıdaresi aT Maaş ve ücretleri peşin verilecek İstanbul umumi meclisi dün sa- at 14,30 da Faruk Derelinin baş - kanlığı altında toplanarak ruzna - medeki — maddeleri müzakere ve kabul etmiştir. Konservatuvarın 19388 mali yılı kati hesabat ve ida- Te hesabı hakkındaki hesap eneli- meninin mazbatası okunmuş ve kabul edilmiştir. Konservatuvarın 1988 mali sene bütçesine konan muhammen varidatı 92783 liradır, Masarifatı da 70224 lira 38 kuruş tediye ve 2836 lira 69 kuruş dev- Tolunarak 28641 lira 98 kuruş ba- kiyye kalmıştır. Şehir Tiyatrosunun mali ve ida- Münakalât ve Ticaret Vekâletinden bir mümessil geldi Münakalât Vekâlıti deniz nakliyat gubesi müdürü Ayet Altuğ İe Ticaret Vekiletinden eski ticaret müdürü Muhsia şekrimize gelmişlerdir. Bunla- rm, geçen ay içinde kabul edilen hir kararname ile tek elden şilep seyrimce feri etrafında — çalışacakları anlaşı- maktadır. Bü kararaname hükümleri mucibince, gehrimizde bir komisyon — kurulmanı ve Türk bandırası taşıyan vapurların seferlerinin bu komlayon marifeti le tanzim edilmesi tedir. Ayet Altuğ le Muhsin kurulacak ön Jan bu kamlayona ait hazırlıklarla da ğ çe."'“'ll- kısa |t hesabat raporları okunmuş ve | Mesgul olacaklardır. —x Ticesir olmalıdır. kabul edilmiştir. Kararname, bu ayın sonuna doğru Tagar kmtldat edecok, |. Bilâhara Üsküdar meydanınm İ tatbik mevkime girvcektir. x Yölma teveccüh ee | İmar plânı tasdik edilmesi, elek - —— ! - $ T Hi !ğğş H H PZ T Eş$ 7 4 H ıü ö3 7 ma ae l İ trik, tünel, tramvay umum müdür. . |lüğünün ücretli mamurlarına peşin maaş verilmesi hakkmdaki kava- nin encümoni mazbatası okunmuş ve kabul edilmiştir. Badema bu memurlara peçin maaş verilecek- tir, Şehir meclisi bugün de topla- narak ruznamedeki maddeleri mü. — Aman dedi, insana benze. miyen sşu mahlüku kovun.. Sing Bing'i kovdum ve o da hiç itiraz etmeden çekilip gitti, o zaman ' —ı'*"— İngiltere- | Markize sordum: | #tmektir. ğ —bıNe yaptı size Mm& ı,.—. fatbikatı r kusuru varsa *—N..*—- Aı—.:,z ğmyğ edi;ng.h yaptığı bütün — Sing 'apı W olması, ':ı' iş her nereye gidersem gideyim ([77 | beni takip etmek. Faukat gene bunu Markiye uanlatmama im. kân İi Nihayet Kristine döndü: — Rica ederim size beni mü- dafaa edin, dedi. Sizin Marki ü- zerinde büyük tesiriniz var. Ne olur söyleyin de beni rahat bi- raksın.. Faasen hasta olan bün, yem bunlara tahammill edemi. yor, nihayet doktor tamamen delirmiş olduğumu söyliyecek. — Hangi doktor? Diye sordum, Tam bu sırada bulunduğumuz odanın kapısı ar- kasma kadar açıldı ve dev elis, seli Hindli uşak yarrbeline kadra eğilip selâm verdikten sonra: — Mösyö Lâ Marki madamın derhal — dairelerine git n | rica etti. Doktor kendisini dai, resinde beklemektedir. Dedi. Zavallı kadma Dişleri korku ile biribirine pıyordu. İnsan cehennem l sında da ancak bu kadar gekebilirdi. Doğrusu bu merhamet acaba ona çar- kapı. ıztırap hasta kuşa kargı bir duyu- yorum, Kristinden fstiyordu. Fakat Kristin bir şey yapabilir miydi? Güzel kız biraz Dünkü ihracatımız Dün gehrimizden 412 bin liralık ih- racaAL menşe' şahadetnemesi alınmışe tır. Düvkü hracat meyanmımda Maca- ristana kuzu derisi, Filistine — tütün, tuzlu torik, Almanyaya tütün, iç fime dik, Çekoslovakyaya erik ve kayısı Sanat l Mezzo Soprano Vahdet Nurinin şan resitali Avrupada tahsilini yapıp birçok yoe hirlerde konserler vermiş — ve opera- larda rol almış olan Mezso — Soprano Bayan Vahdet Nüuri, dün ikinci kanase Tni Amcrikan Kız Kolejinde Kızılay menfaatine olarak vermiştir. Bu gü zel sAn'at toplantısını Arnavutköyüne deki Amerikan Kız Kolejinin Kızıluy kolu tertip elmiş ve Bayan — Vahder Nuriys Piyanoda Bay Cemal Reşit ve fakat etmiştir. İlk Gefa olarak kendisini İatanbul konservatuvarı yaylı sazlar orkestrae amın könserinde dinlemiş olduğumuz Bayan Vahdet Nurl hakikaten san'al Kboli'nin aryasını büyük bir muvaf fakiyetle söylemiş ve pek çok alkış kanmıştır. Kendisine refakat eden Cemal Reşit ile Bayan Vahdeti biülhassa muvaffa- kiyetlerinden dolayı tebrik — ederken Kızılay kurumu gibi krymetli bir hae yır müemesemiz menfaatine büyle bir konser vermiş oldukları için de ayrıca ve Mektebin Kızılay kurumu ile bera- ber tebrik ederiz. Bayan Vahdet Nurinin bu koaserle. rinin fikindan daha muvaffak olduğu: demek memlekat musiki — severlerinin hakkıdır. M .£ Altın Fiyatı Dün de bir altın fiyatı 24 lira S0 kuruş tdi. Konferans tehiri BEYOĞLU HALKEVİNDEN : Kotferans sörimizde — yazıdı. — 20.8. 941 Perşemba günü saat 18 de Muhar rir İsmail Hâmi Danişmend tarafın- dan “Bümer Türk dilleri arasında mükayese,, mevzuunda verilecek kans ferana, konferanacmın — rahataızlığına binuen tehir edilmiştir. Falini alabilir. zükere edecek va bu yılki çalış- | Pestil, Msıra tütün, İsviçreye tütün xx_——_ malarma son verecektir. ve fınârk. verilmiştir. xı._—__ı—u.. halini Senenin toc- ş&“—,"———uâ —25— Kanlı Yazan: Gaston Löru gamlı bir edâ ile: — Haydi madam.. dedi. Gidin. Çünkü bu sizin sıhhatiniz — için lâzım, Markiz kurumuş dudaklarmı oynattı. Bir şeyler sö; . tiyordu, fakat kelimeler ağzın- biz xaekin e ttriyac, Üeriyocda. bir , titriyordu. Büyük, — mânasını kaybetmiş, donmuş gözlerini üzerime dik. — Alahım, dedim. Sen acı bu kadma. Ve gsöyliyccek başka söz bula- madım. Bangor bekliyordu. Markize tekrar dairesine dönmesini ihtar seyrettiğini olsaydım, muhakkak mü- Fakat ben, Kris- nazarlarla baktr d söyler Esrar ve maceralarla dolu zabıta romanı Bebek Çeviren: M. ACAR manın w Nihayet dayanama: d';ı:;ıuluyor böyle Kristin, caklarını her halde biliyorsunuz. Niçin bu kadın böyle fena mua” mele görüyor?.. Yalnızca ismini $ -— VAKIT 18 WART 1041 Görüp düşündükçe: Kurtulmiyacak mıyız? Başkasına yapılan bir tecavüz, bizi kızdırır. Ama sanmayr nız, ki bu hiddot, sadece haksızlığa karşı duyduğumuz isyanım Yazhsulüdür. Hayır, bu kr: ık, biraz da kendimiz içindir. Çün kü her haksız tocavüz, başkalarına savrulmuş bir tehditdir de... Fakat kimbilir noden, kendi etrafmızdaki tecavüzlere, ken' di içimizden gelen haksızlıklara, hürmetsizliklere karşı titiz'!ği göstermeyiz. Meselâ İstanbul otobüsleri, halkı hiçe sa- yan belâlardan olduğu halde bir koyun yumuşaklığı ve bir “Merir nog” sabriyle boynumuzu büker dururuz. Yağmur, çamur içinde, savrulan ve konduğu yerleri kıvılem gibi yakan kar altında bir köşeye siner bekleriz. Leylek gibi ayak değiştire değiştire güh sağ, güh sol bacağımıza yüklenir, bekle- riz. altımızdan seller akar, sacak boruları taşar, yollar dere olur, bekleriz. Islanır, sırsıklam hale geliriz, yine bekleriz. Neden sonra, bunlardan bir tanesi, sarsıla sarıla ve çilingir dükkânmımn demir gürültülerini çıkara çıkara yaklaşır; ama do ludur. Sizi almaz. Programlar (6), nihayet (8) dakikada bir araba kalkacağı- nı söyler, Fakat siz bir saatte ikisini göremezsiniz. Son zamanları da tutalım, ki ârabaların bazıları elden çıkarılmıştır. Acaba bu taziklik, başka bir çare ile ortadan kaldırılamaz mı? Meselâ Me- cidiyeköy * Çarşanba arabalariyle Cihangir - Edirnekapı arahar ları birleştirilemez mi? Nicin, bütlün arabalar, Malta Çargısı'nın arkasından dönerek, Çarganba * Fethiye - Acıçeşme yolundan Edirnekapıya gitmiyor- lsr? Böyle bir tertibin yolcuları ne kadar ferahlatacağı galiba hiç düsşünütmüyor. Hem bundan araba sahipleri de hiç zarar eder Çünkü zaten Fatihten sonra Edirnekaptya ka- dar tramvay var. Arabalar bu mıntakadan hemen daima boş ger ger. Halbuki Çarşanba yolunda müşteriler nöbet beklemektedir. Bundan bir iki hafta evvel Eyüp - Keresteciler otobüslerinin Erainönü * Çarşanba - Balat - Eyüp üzerinden işlemesine karar verildiği yazılmıştı. Gazeteler dalgın hafızaların akıl defteri de olamıryor ?.. Amerikadan, İngiltereden geleceği söylenen muhtesem âra- balardan bahsedeceğimize, gu elimizdeki kolaylıklardan istifadeye çalışsak, galiba daha hayırlı ve hele hiç şüphesiz cok daha fays da'y olacak. » Yok. eğer bunlarm yapılmasına da imkün bulunamazsa, bari gu keyfi seferler kaldırılara ve biz de hak etmedi”imiz bir zulüm- den kurtulalrm, HAKKI SÜHA GEZGİN IGÜNDEN GÜNE Francala züppeleri OPRAK Oğisi dünden i- — bir nesneyi hazmedemiyecek l tibaren francala unu ©- ııieıenede zanfa uığr—unış. kimhır » 5 ir ne vatandaşlarımız var!.. ııamnzermuı:ım;ınlmo la züppeleri” nin, o lür cek değillerdir. t k zumsuz » gu güm Bünmaemn Dlemeem B lar tekrar 180 çuval verilmesir — DiYMasin, | hatıra — gelmedik ni istemişlerse de, buna imkân var mı ya? mana olmadığı anlaşılmıştır. Verilen francala unlarından kısmı Ââza- mı, hastahanelere ayrılmıştır. Bu havadis, bize viedan! bir — ukalâya, biraz da “ vazifeyi hatırlatıyor. Aramız- FaLE T ASA DA da sırf züppelik olsun diye, sof- rasında francala bulundurmayı itiyat etmiş kimseler yok değil- dir. Mideleri sağlam, sıhhatleri yerinde olduğu halde, nedense francalanm, sarısın bir. kadın yüzü gibi beyaz, pamuk çehre- ;mo tutkunluk devam edip gi- t ler. Halbuki beritarafta, hasta- | hanelerde değil, evlerinde has- ta yatıp, francaladan başka hiç Bize kalırsg, hiç bir sıhhi za- biberliğini tattırmak zamanim- dayız... "Beyaz” ekmeği büs- bütün, hastalara brrakalım ki, “kara” talilerinin açılacağı gü- ne kadar afiyetle yiyebilmek imkânmı bulsunlar, HİKMET MÜNİR ı Yırmı yil evvsiki vımı — Evet, evet, tâ kendisi.. — Peki, bu doktor ne tavsiye ediyor? Yaplığı todavi nedir?.. Anadoluya posta — E, ç TÜ ön basit tedavi. Serum y Dün v pıyor. Herkes tarafından bilinan serumlar.. — İyi ama, Markize yalnızca ta hareket etmemiştir. Posta memun larma pasaport alınmcaya kadar treg ile gidecek posta kabul edilmiyecek: bir serum yaptırmak İçin meş hur Saip Hanı buralara kadar getirmekte ne mana var, Sonra tir. Maamafih deniz tarikiyle gidecek olan posta, yani Trabzon ve havallal ne mektup kabul olunmaktadır. şunu da unutmayın ki Markiz bu doktordan fevkalâde korkır yor. Siz de itiraf edin ki Kris- tin, bu sözleriniz muammayı da- ha anlaşılmaz bir hale sokuyor. — Niçin anlaşılmaz bir mesele olsun.. Markiz de açlık grevi ya panlarım hali var. Uzulü tedavi ne olursa olgun bir türlü kabul etmiyor. Halbuki Saip Han ona Çarşam. 19 Mart Perşem. 20 Wart Beleri 30 Seler: 3 istediği tedaviden kolayca yapa- | YAüc vanat Bzazi vünaz bilecek vasıtâlara malik MA AAA DAĞ vışn ..Naıılğ Öğle isat 602 — Tesiri altında berakıy Kkiedi 1646 997T nıpnot!ı ediyor. Tedavi sişte- (| aksam 1926 1200 mini biliyorsunuz her halde de- ğil mi? Bundan uzun uzun bah' solunmuştu. Saip Han maddeyi iyileştirmek için hastanm ruhu lzerine tesir ediyor. Bu yeni keşfedimiş bir sır değildir. Hin- distanda asırlardanberi hastalar, bu şekilde tedavi olunur ve me- denf âlemin doktorları tarafın- dan tatbik olunan usulü tedavi bu sistem yanmda yeni doğmuş | bir çocuk kadar zavallı kabiliyet- | sizdir. Tabif Sdıımlıî;'ıırı büş:ı!e müşkülpesent bir ile karşı kargıya kalınca cebirle ha- ! reket etmek mecburiyetini his- | sediyor. Hastasını ruhi bakım- dan zorlayor.. Ama bumı nasil yapryor, bu hususta benim de (Devamı var) 2z0R0 326 131 106 Yatsr Tmsak | | İ ödüzüürm a Bi lğe zi ği Ka U

Bu sayıdan diğer sayfalar: