9 Şubat 1941 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

K gençliğinin di arkadaşı: Nevâi ÜN ismini ne zaman duy. ha canlanır. I hatırlıyorum, İlikliği in- risi Üstünde sezilen bulut. Ni bir bahar günü idi. Be. alinin Csmerleşon — düvar, ik gövdeli ağaçların dal- bi yaprakları arasında #iyordu, AE olmuş ihtöyar bir zenel İdeki saplı ©i kt; dileceği hakkında yapılan gegriyat TZRK M BZ İesikedir. Takuri. tatireleri vöade 2ro serpmek Üzere önün- ? topoedilerine daklırıyor. #çah, parii, piril — tüylü, yaklı güvereinler, erzadun ile — kunatlarını — aynatı- Wmlara doğru yükseliyor- vitrinlerden ve açık dük. iklerinin bıraktığı başluk. Farmış başlarını uzatarak doğru hücum eder — gibi Geçenlerin başına kona, Bİ düradıyorlar. - Sonra ven biraz ilerisinde yere Mikir tanelerini — kapışa- nlerin kanst çırpmaların- ürkek ses, sadırvandan D şırdümı, öcümde uza- Ulkunu kaplıyan — küçü, t kemerin üstünden sar- elleri, mor salkırılar; bir Kü hayatı Üstümde bir ko- da çökmüş münzevi gibi ihaflar çarşısmı — teptaze ğ le kapiryordu. — Bu taze duvarlar, esld duvarla- &rı içinde barınan sarık. Br sakallı, yanaklarmın kısmu ustüra ile alm. krının üst dudağmı kap- makasla inceltilmiş, ço. Mozinin önünde çalışan Tlr intanlar, önündeki ilıklarını yontan, torna, * elddi badcışlı, çatık kaş- kokluya koklıya geçer, Tasan Fehmi (1) hocaya n yüzünü vitrinde bek. Kü, "Türkocağının ateşi Mektep sırasında oku- _:—İı'nıılı çocukların a Yerde yer tulamı, inandıran sebeplerden Pasnki yaşlr başlı edip- Prin, mütefekkirlerin; ”. AU Canih. Kâzım Na- ah Suphi, Möhmet E- Ma olmak üzere diyebl İbur Üstü gelemleri — ! de okuyarduk — Türk Sn'at: — Müzelerdeni Müze idarelerine Maarif Vakilliğ fade etme gekillerini gösteren bir program hazırl ——— Lokanta tarifeleri değişmiyecek Lokantaların yemek tarifeleri ü. | zerinde yeniden bir değişme yapı. Şehir Haberlert eserierdsa stlade çın Talebeye malisıs atelyeler yapı.c Müzelerdeki eserler hakkmda üniversite tarih, ariceoloji talebelerinin daha fazla fayda'anmı'arı için talebenin çalışmasma mahsus atelyeler am çocuzluğuma ait bir ba, | Talebeler öğleden sonra buralarda devamlı suretle kokulariyte, renkderiyle, | caklar ve eserler üzerinde etüdler yapabileceklerdir vücuda — getirilecektir. mesgul ola- 8Sİ, talebenin — müzeden amaktadır. Adliye Vekili hapisha larak tarifelerin baştan tanzim &- | Vi Tbka edilecaktir. Tckili tokantalarım meze fiyatla- rma yaplmasın: istadiklari zam - mam da yapılmanr: doğrü görü'ma - miştir. Çünkü meze rakınm yanmda ye- mek fiyatıma satrlmaktadır, aü Muhtarlar. “-ir Muhtar — tabirinin bu stfatm verilmiyeceği Dahiliye Vekâletinden bir tamimle - bildiri! miştir. Aymı zamanda muh'arlara yü içinde verilen ikramiveden yal- n2 köv muhtarlarının istifade ede. biltceği ayrtca kaydödümiştir. ——— Altın Fivatı Dün, altın fiyatlarında küçük | Dün bir düşüklük — olmustur. münhasıran yalnız köylere matuf olduğunu, ma. kalle mümoessillerine ve Azalarına aneleri teftiş Kumar yasaörna karsı gelenler Süleyman ve Cavit adında iki ki, F yroanın kahvesinde öyberken ya ülh ceza mahke- işer gün kepis Şi ü iskamhiü ile kalanmış, bi mesi taraf tezasina mahküm edilmişlerdi ai Oyunda buluran 425 kurıu Müsadere edilmesine karar v | ömiştir Odun kömüründen zehirlenme Çengelköyünde oturan 60 ya, şırda İbrahimin evvelki gece yatak odasına koyduğu man- galdaki benüz yanmamış odun kömüründen — zehirlenmiş — ve baygın bir halde Nümune has. bir altınım değeri 23,25 lira idi. | tanesine kaldırılmıştır. ISTAN!'ULU sevenler gra pü dün öaat 15 te gehir inkılâp müze ve kütüphaaosnde toplanmışlardır. Toplantıya İstar bulu sevenler grupü reisi —— Roşit Salfat Atabinen — riyasetetmiş ve bütün aza bazır bulu Ml wl duktan sonra reis Halk Partisinir yaptığı yardımı söylemiş — ve bu yardımın sene art'tırılaca. B vaadinin verildiğini ilâve etmi> tir. Bundan sonra cemiyetir tanl, yeti anlatılmış ve tertip — >cden konferansların bir kısmınır. veril- diği diğer bir kısmının dâ verilcer Bi söylenmiştir. — Osman Şevkinin Istanhul has' taneleri. Kemal Emin — Rararın İstanbul tiyatroları mevzulu xon. feransları verilecek olan konferan: lardandır. Gene dünkü toplantıda masrif vekili Hasan Âli Yücelin — teklit etmiş olduğu Galata mevlevihane- sınin bir mevlevi müzesi haline ge' tirilmesi meselesi görüşülmüştür SKK den heyecanir haberler gelmiş. tir. Bu haberlerin hepsi de, Eks: mor havalisinde, radyo dinliyen bir çok kimselerin hirdenbire bayılıp düştüklerini. kısa bir zaman sonra da öldüklerini bil, dirmekteydi. Şu dakikaya kadar yüz - kişi Bin aynı süretle öldüğü — tosbit edilmiştir. Bu hâdisenin, ebemmiyeti dik kate almarak, yarın tonlanacak olan parlâmentnda mevzuubah, solacağı tahmin edilmektedir. Alâkadar makamlar — tahkikata devam etmektedirler.., Bu hâdişe herkesce malüm olduktan sonra sabah kahvaltı- sına oturan Lorü, kimsede gü, ler yüz. göremiyordu. — Hattâ daima beşe ve cesaretini muha- faza etmekle tanmmış Varin. bile, yemeğin., adeta zr gğla yiyordu. O derece Üzün, tülü, düşünceliydi. Kabvaltı bittikten sonra. Sir Robert. Lommün — omuzuna do- kunarak: — Ben, köye kadar bir yürü. üş v Ğ Biz de gelir mi- M a Lorn, bu teklifi cazip bulmuğ. tus AK.on el Saptı. vokür . “İslanbulu Sevenler Cemiveti . nin dünkü Galaz'a Mevlevihanesi wievlevi Müze Dün, İstanbulu sevenler cemiyetı nin Nevâi £ & l4 Tün, DEş YUZUNLA 1 1 -döNdün ikşarın M sit bir tören ışi değlidi n argasında uyanık bir rubun. aydınlık bir guuru ' Okuyap Geçerken: ——0 AT Görüp düşündükçe: Müarr r.ere S aa VA y O LARIYIP AZETELERDE kalnn a y arın coğunu mü Beliğilie, —ai N relupînre. y tmek âdet olm. ; iülaniyor, Bir mei tte bu gibi » tar. Vakım bu yanlışların bası | cını” müli bayran mürettiplerdir: Müharririn müs | — Bu harekel ' veddesini ilk olarak Tonlar Öyle | uyağa kalkışı sezmir. yanlıa dfzmaiş olabilirler; fakst mür?ttübin dirdiğini mur hhib gözden gecirdiği için, »neticenin measuliyetinde bu me ç bir ihtimal hisseai ayırmak in, saf icabı olur. Dün okuduğumuz hir fıkrada zira! Kelimenin altımı (mfindzara) t demek oldu. (Biliyorsa) diye şart sigası kullanmanmn tam yeri olduğu, işte bır kel'menin böyle tors zilmis ve öyle kalmış ol dan da anlaşılabilir. Buna hay ret etmemeli: (Münizara) nn kendisi bilinmez bale — geldikten sontTa artık kelimesi kalır mı? Mubarrir arkadağlara tavsiye mizi takrar edelim: çıkmasını istiyorlarsa eeki keli, meleri mutlaka yeni harf'erle | Yazsınlar. | O zaman belki de mürettip. Tüsabhih yanlısı diye geçilen hataların bakiki mesullerini ta - nımIş oluruz. Dünkü ihracat yekünu Dünkü ihracat 10 bin liradır Müutad mallar satılmıştır. toplanlısı. six,e de| me vardı: Mana- | Batönü | okuyan bunun (münüzera) ola- | Kuşçu, bir Fatili, bir Y Dİr denaza ve yüz. bire vermek için Yakın zamanlara kadar, 'Uz, ruhlarda geç Geçenlerde Ülkir Sayraklarımız olacak. “AN Şir Nevâ'i, , A dir. Hattâ Yavuz ve Kanun! Ziya Pasa “Evvel söze başzlamış Nevâ'i Taklid ile Farisi edayı,. kâki, bore kadar çoktur | GÜNDE eçenlerde “Çocuk düşü- Ten anaya ceza,, başlığı virlerimizden Muazsoz Kâptan: oğlunun “Ana olmağa lâyık ol. muyan bir kadımnı, insanların ö- nüne çıkamıyacak şekilde — çir, kinleştirmeli,, tarzındaki tavsi- yesini ele alarak yazdığım — bir fikra, okuyucularımızdan “L. Z.,, üzerinde şayanı dikkat ir toplantısında — Valimiz de bulus muyordu Maarif vekâleti Galata mavlevi. hanesini ıslah ve muhafaza ereretr tir. Burada bulunan Galip — dede. Gavsi dede, Kumbaracı Ahmet pa $4 gibi büyüklerin kabirleri tamir adilecek ve dağınık bir halde bu. sunan diğer büyük adamların ka" birlerinin de bir araya toptattırr HAYKIRAN Hay, hay, dedi, gelmek is- terim. Yüz metre kadar yürümüşler. di ki. Lora, ilk defa olarak set- sızliği bozarak Sir Robertten Bordu: — Acaha, — giftlikten — çıkıp gitsek mi? Çönkü bu hidise... Sir Robert tamamen başka fikirdeydi: — Bilâkis, dedi. Kalmalıyız. Cünkü ber bu hâdisenin arka, sında bir kuvvet olduğuna ka- nitm — Beşeri hir kuvvet mi? — Evet... Gerçi biz, hurafe, ler, efsanelerle dolu bir mtnta kada bulunuyoruz. — Fakat bu korkunç ölüm salgınının bir ha, yalet eseri olduğuna asla ihti- ma! vermem. Bir yorde muhal kak, zincirlerini koparmıış bir canavar, bir deli var. Belki de pek yakmımızda... Ve bu deliyi bulup çıkarmak her dürüst in, ganın vazifesidir... Fakat nedir? Polta knrakolunum önüne bir halk kalabalığı toplanmıştı. Ko nuşuları sözlere kulak verdikle , Ti zgamah, dün gece, “Sarı çift- ük,, teki bizmetçi kısı — öldür>” larak muhalazasına çalışılacaktır. Vali Lütfi Kırdar ve partı mü. fettişi Reşat Mimaroğlu İstan. bulu sevenlar eemiyetinin faar liyatine yardım etmektedirler. Dünkü toplantıda azalar me, sajlerinin müzbet neticeler vendiği Yi müşshede etmişlerdir. KURUKAFA Cok heyacanlı büyük zabıta, casusıux ve korku roman -— |. lizceder. Çeviren: H. MUNL we Bizli tehlikenin — kurbanlarından birinin daha meydana çıkmış olduğunu —öğrendiler, Aynı sa. âtte Ölen bu zavallı da. ihtiyar bir dr! kadınmış... Son zaman * larda gözleri kör olmuş ve bü. tün — teslimasını radyo pro- gramlarını dinlemekte buluyor . Müuş, aynı saatte. aynı dakika * da, birdenbire düşerek kendin , den geçmiş ve sonra ölmüş. Sir Robert: — Yürüyelim, dedi. Burada bir şey üğreneceğimizi — zannet- miyorum. Sonra, ben, bir tel, Eraf göndermek İstiyorum, Tel- grafhaneye kader — yitrüyebilir miyiz? — Hay hay.. Telgrafhanede memurları bi , YÜk Bir asabiyet içinde — buldu- lar, Çünkü, Klivlideki — ölümler, kendilerini — mütbhiş bir - telüşa düşürmüştü. Aynı zamanda çok fazla çalışmyorlardı. Çünki) o çivarda akrabaşı o. lanlar, mütemadiyen — talgraf yağdırarak, — onların sıhhatini soruyordu. Bunlara — yerilen <2- Yurt cevaplar da. büyük bir ye. kün tutmaktaydı. testir uyandırmış. Çocuk düşürme mevzuu üze, rinde gerek gazetemizde, gerek refikimiz “HABER.,, de yaptı- imız esaslı neşriyat, umumi, yet itibarile lüyık olduğu alâ: kayı uyandırmaktadır. Ancak biasediyorum <i, bia, bu mevzuu münakaşa ederken, erkeklerin mesulivetini unutu, yor ve belki de bir erkek olmak haysiyeti ile, işin, sadoce — ka- Bu esnada, Lorn namma gel - miş olan şişkince bir zarfa te, sadüf edildi. Sir Robert: - Her halde, seni merak & den bir dostundan gelmiş ola, cak, dedi, Sir Roberlin tahmini bir ou - kıma doğruydu: Mektup. —“Karri.. isimli bir lan geliyor gibiydi. Bu dostun yazdığına re, gönde, rilmesini arzu ettiği meemualar gelmök üzereymiş. Fakat Lorn, ba sözlerden kaştedilen manayi, “gifre defteri. ne bakmadan da anlavabilivordu: Şef Sir Harker kendisine şu . | nu diyordu: “BSülveyn hakkında derhal mu, Tümat gönder',, Larn mektubu okuduğu zaman Sir Robert sordu: — Herhalde fena ğil va? — Hayır.. hilâkig iyi.. Lorn bu sırada kararını ver , di. Atılmak Üüzere bulunduğu tehlikeye, Sir Robert xibi bir ihtivarı da sokmağa lüzum yok tu. Sefinden selen talimat acık ve hati idi. Sivevnin muhitire sokulup elde — edebildiği malü- matı derhal Londraya bildirme . Bini istiyordu. Ve banun, yalız başıma, Do Pn tarafmdan yapılması — mat, | lüptu. | “Devamı var) İ haber de- Güzler açıldıktan sopra, tarihimizin tepe olmuş t bir durük yeri, bir anış günü bulmak kolaylağır. ancak &0n elli sene saşlandı. Çağdaşları onn biliyor, takdir ediyardu. Fakat aray karanlık asırlar girince, bu büyük şairi zemgeldi. Yıldır. kütüphanesinde gördüğümüz muhteşem Nevâ divanı, ona ve eserlerine verilen ehemmiyetin şanlı bir - şahidi Çankı Bir Neva'i, bir Münar Sızan, bir Uzuğ Bey, Dir A bir Sokullu doğdukları — topraj değil, bır tohum gibi gömülürler. Bire on, b Türke, kendi mefahiritin altı kapıları kapalı idi. Dünyaltra sığmaz büyüklükleri, cehalet zi danma atılan balk tanınmazdı. Eğer dilden dile, göbekten gi beğe gacen vakalarım efsane ve masal güzelliği olmasa idi, bel) gn hiç bir izi de kalmıyacaktı amık Kemâl., : anmıştık. Bugün de Ali $i Novâ'?'nin manevi huzurundan milletçe geçiyoniz. Yılların gür lerine, takvimlerin yapraklarına serpilmili iş daha — böyle bir ço Mesele bir kere uyanmaktadı; hur şahsiyi içinde anlaşılmağ yeniden keşfetmek lâ divanlarında bile bu kadar zar Unası göze çarpmaz. Şu halde, buy millet ona, en büyük hüküm | —darlar kadar itibar göstermis, Yaşdıklarının — doğru dizilip kıymet vermistir. Demizti. Şwrin eserlerini tetkik edenler, bu bükmün ne kâ iar yetsiz olduğunu bilirler, Nevâ'l, battâ Türkün buna muhtaç olmıyan hazinelere sahip bulundu dunu gösteren, bir guürür bayrağı bile açmıştır. Onu, yalnız büyük san'atkârlığı, yüksek dehası biraz da bu mülli gururu ve asll benliği için Bir Nevâ'i, “Mecalisünmefais,, adir eseriyle hize bütün bir dev Ti de birlikte getirdi. Onun bu eseri olmasaydı. “Emliri,, “Sek, “LAtfi., «ibi Cağatay şairleri bulunmıyacaktı. Nevâ'i'ye borcumuz büvük, m'nnetimiz Acemi taklid etmemiş için değii bakkındaki bilgimiz di de « HAKKI SÜHRA GEZGİN N GÜNE Çocuk öüşürme mevzuu etrafınca Bir kadın okuyucumur sayanı dikkat mektubiı dınlara taallük eden günahli rile meşgul oluyoruz. Sayın okuyucumuzun bu ç tayı tenvir eder mahiyette ola çok meraklı mektubunu ayne dercetmeği muvafık buldum. Bayan L, Z. diyor ki: “Mühterem Ba; V ne bileyim bir çok barışı hlslerle okudum. Yayım ve büğün kğ dınlığı müdafas edecek — kuüdrette © mamasına rağmen tecrübem: — güm rerek zavalır kadm'ığa yine hemmcini Tateden genç ve münevver bir hanımıs elamadın. « “Kanunu tablat denen — kuvvet, & Z0lden iki cins yaratmış; — bunlardın dişiyi hit noktasından — hazsas, ince zayıf, erkeği de hodbin, kaba ve kwe vetil.. Vazifede de kadımlara uva ve çocuk yetiştirmeği erkeklere o yuva, nn ekmeğini çalışıp kazanmayı, Hu gütleri bekleyip bu. yuvayı n etmeyi taksim etmiş. Bu vazife © mihde cemiyet, mildet — ye amnlakel için erkefinki ne kadar — mütim ve müukaddengse kadınmk! de anda; kalmımak Vâzım iken şimdiye idareyt elinde tutan erkek K hiçe saytimiş ve kadım asir. tt Yuniş Zamanla kadınlar mükineiler erbeklerden aşağı olmadıklarıcı gö termek İçn avukat. doktar, m*ih her şey oldular, fakat bu çalışa dm övlenmcedi. evlense bile Çoduk Rurmadı. Çalışmaysu ev kadlırına imos: Bir kadının doğurması 0 ber şeyinden bir parça — katarık vücyi meydana getirmesi d Halbuki Mir kadım vgcudundan ve gizinden verdi m! koasaı © tamamlamak icin hartoe giĞİNNT ve (Lütfen sahifen R vakıt aneşlir göğş * Te K0R Lây, Öğle — 1328 ği 1488 Ekladi TGĞ aşı niT Akşamı TKEŞ 1200 18498 TZüğ Yatar — tü06 Las 2eör Lü8 imak 623 Li aat YLAT |