DeD LA S Ç S ehi —— G Üa G SA AAMERİ KADA Yazan: Iskender F. Sertelli —— Yusuf gşahlanmış bir dev gibi hazmını sık sık koltuk altına alıp — hem de Amerikan oyu- niyle — yore savuruyordu. de havaya kaklırmıştı!!! Harry gibi cüsseli bir pehli- vanımn Yusufun başında daire Tesmederek — iki üç kere hava. da dolaşması ve nihayet bir lâz- tik top gibi yere vurulması A- Yusuf, hasmmın bu oyünuü: tü na bir kere bile boynunu kap- ıştı. Y. — Yuşufun bu oyun'la, Tt neden biraz sonraya sıkladığı- nr düşüneçek halde değildi. Yusufun hasmı son dakika - larda Öyle sersemlemis, öyle hırnalanmıntı ki... MB—lqîlye reisi Mister “Baens,, Dile: — Ben, bizim güreş şampiyo- nunun bu derece yıprandığmı ilk defa görüyorum. İ Demekten kendini alamamış- Seyirsilei ve düşüncelerini bozmayan bir kisi vardı: Lâhor mehracesi. İlkönce onunla uzaktan alay edenler, şimdi: — Mohracenin görüşleri da. ha İsabetli imiş, B Diyerek, mehracenin giriştiği ğıhıl kazanacağına inanıyorlar- I, Lâhör mehracesi, gerçekten güreşin başladığı ilk dakikadan beri, Yusufun galip geleceğin” den emin bulunuyordu. Gerçi ortada henüz elde edil. miş kati bir netice yoksa da, vaziyet gösteriyordu ki, Yusuf galip gelecekti. Harry ayağa kalktıkça, boy - NUnA asılmış bir kızgın halka göbi, kendini Yusufun kollarına knptın_vıvr ve hemen bir paçav- Ta parçasır gibi yere seriliyordu. Ondan sonra Yusuf hasmının üs€üne bir dev ağırlığiyle çökü- yor ve Harry'i eziyordu. Yusuf bu 4 olanca kuv vet ve maharetini sarfetmişti. Şimdi herkesten çok Mister Valkerin yüzü gülüyordu. Yusufun tercilmanı, airk di- rektörüne döndü: — Nasıl.. Acaba hangisi ge- Np gelecek?, . lker kanaatini işti, lmana cevap verdi: — Bu da sörülür. mu ya?.. Kimip galip geleceğini herkes gibi $en de görüyorsun. — Biraz önce ümitsiz tamamiyle derece soğukkanlı olduğunu bil- mezdim. Yusuf cidden, perde perde yükselen ve taşan coşkun bir nehire benmiyor. Nihayet Yavaş yavaş kendini güsterdi. Lâhor mehraoesi sık srk loca- dan başını uzatıp, —küçücük ve narin elleriyle Yusufu alkışl- yordu. Yusuf aleybinde bahse giri- genlerin hepsi de büyük bir ü- mitsizlik içinde bocalamağa bas- Tamaratı. Bâlâ herkes toreddüt ediyor- du, ç Hâlâ Harrynin taraftarları x- rasında şüpheye düşenler var- diı. Acaba hangisi galip gelecek? Yusuf, güreşi çabuk bitirme- mek ve tam vaktine kadar uzat mış olmak için bir kaç alatur- ka oyunla yani (Türk çelmesi) dedikleri oyunlarla hasmımı bir ?_nyli yormuş ve sersemletmişz - . Konulan müddetin bitmesine tamam beş dakika vardı. Yusuf birderbire hasmıma sa- rıldı ve: — Hooooy.... ügm arslanlar gibi uğuk Herkes telâşa düşmlştü. Türk Pehlivanı neden böyle ıuAixvı ;cılcl'le u7? a bi ı bile oh:ıuqu'.,ukm gülüşmeler rek ker tekrar şüpheye - düşe- — Acaba Y yellı? usufun canı mi Diye mırıldanırken, birdenbi - re herkes biribirini — tutarak, Var alkış, yarı gürültü halin ©& bağrışmağa başlamıştı; Yu- suf hasmını iki kolunun üstün- bir künde ile yenmek için fınsat kolluyordu. Harry'i yere vu- rur vurmaz bir fil ağırlığiy) iHstüne — çökmüş ve hasmımım kalkmasına mani olmuştu. Hakem mevkiinde bulunanlar, Yusufun galibiyetini ilân et- mekta gecikmediler. Harry ayağa güçlükle kalka- bildi. Adamları ve menejeri kollarıma girerek odasına götü- rürlerken, bir kale heybetiyle ayakta duran ve seyircilere gü- lümsiyen Koca Yuszuf, kendisi - ni alkışlayanlara alaturka e- Tâmla mukabele ediyordu. Yusufun arkasına derhal bir manto vererek, önde sirk direk- törü Valker olmak üzere, mene- jeri Toma& ve anun arkasından koşan diğer sirk direktörleri Yusufu tobrik ediyorlardı. Seyirciler arasmda Yusuf he- sabıma bahse tutuşanlar kazan- maş, Harry lehinde para süren- ler kaybetmişti. Bu arada Lâhor mehracesi de kazananlar ayasında bulunu- yordu. Mehracenin teşrifatçısı koşarak meydana geldi; sirk direktörünü ve Yusufu — tebrik ederek: — Efendimiz. —bahse tutuy muştu.. Havadan kazandığı pa- ranm bin dolarını Yusuf pehli- vana hediye ediyor. Dedi ve banknotları Yusufun eline teslim etti. Yusuf teşekkür ederek, w zaktan — mebracenin , bulunduğu locaya eliyle selkmı verdi. — Mehrace o gece havadan ka- zandığı paraları — (800) ler ce- miyeti hayriyesine terketmişti. Sirkin ilân tahtasında mehra- cenin bu insani hareketinden seyircileri derhal haberdar et. mişlerdi. Halk küme küme, münakaşa- lar yaparak dağılıyordu. Münakaşaların mevzuu şu i- Harrynin hiç görülmemiş urka bir oyunla yere vurul. ması! Gerçek Amerikalılar bu oyu- nu hiç bir güreşte görmemişler- di. Amerikalıların oyunları bu maçta gürültüye gitmiş, Yusuf Amerikaltların — oyunlarına ve gürültülerine papuç — bırakma- mıişti. (Devamı var) Bayram günlerinin bizde bazan aer, bazan tatir hatıraları kalır, Gençlik yaşlarını arkada bırak- mış olan bir arkadışla kahvenin bir köşesinde otururken söz buyram- Jara intikal etti: —— Bayrarmı geçirmek için bana gelir misin?.. Dedim. — Hayır, diyt cevap verdi. Bay- ramda odamdan bile dışarıya çık. mazi, — Yoksa bayram günü perhiz mi tutacaki eve kapanmaktâ ne mana vardı? Bir şey de soramıyordum. Bereket versin arkadaşım böni bu merak.- tan kurtardi: — Bu eski bir hikayedir, Needet, dedi, Gençliğimde geçmiş aşk ma- cerası gibi bir hikâye. Hem de çok scr tarafları olan bir hikâye,, Bir &igara yaktı ve aigaradan yükselen mavi dumanların arkasın. da bafızaamı topliyarak anlatmıya beşladı: — Gençliğimde bir kadın sevmls” tüm., Güzel bir kadım, Bu, belki be, nim sevdiğim yegâne kadındı.. O kadar ki bu sevgim bana evlâtlık vazifelerimi bile unutturmuştu. Bu kadın sobebiyle haystımın en acı darbesini yedim. Şimdi bunu sana anlatacağım.. Yalnız evvelâ gunu söyliyeyim ki, ben bir köylü çocuğuyum.. Anam, babam ilk tah- ailirmi yaptırdıktan sonra neleri Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, İstanbulspor, ' AA Vefa - Aitıntuğ maçında Vefanın golü Lik n;âlımı dün Kadıköy ve Şeref stadlarında devam edilmiş. ll[. Havanm gayri müsait olması yüzünden seyirci önünde aynanan bu maçlar tabif neticelerini vermiş Kadıköy stadında İstanbulspor Süleymaniyeyi 6—0O yenmişler, 3S:ı'ı!_'slıı:l(!,ııda da Vefa =uğa —-2, Galatasaray Ti piya 8—0, Beşiktaş Beykoza 30 galip gelmişlerdir. Müsabakaların stad sırasiyle tafsilâtı şudur: Şeref Stadında: VEFA 3 — ALTINTUĞ 2 Bu stadda günün ilk maçmı Vefa — Altıntuğ takımları yap. mışlardır. Hakem Şazi Tezcanın idaresinde oynanan bu müsabaka- l)'a takımlar en kuvvetli kadrolari- e Hakkı falsolu bir vuruşla Vefanın * birinci gölünü yaptı. Devrenin bundan sonraki kısmi gölsüz geçti ve birinci devre bu şekilde Velanın 1—0 galebesiyle neticelendi. İKİNCİ DEVRE: İkinci devreye — Altıntuğlular e- nerjik bir oyunla başladılar ve he. men Vefa müdafilerinin hatasın. dan istifade ederek beraberlik sa- yısını çıkardılar, Bu gölden sonra oyuna yine Velalıların hâkimiye- tine girdi ve 15 inci dakikada Lüt. var, neleri yoksa bana sarfederek beni İstanbulda tuhsile göündermiş. Terdi, Müuvaffak oldum,, Tahsilden sonra da iyi bir vazife aldım. Al- lem bütün ümidini bana bağlamış- tv.. Kazancım fona değildi, hem kendimi, hem de ailemi mükemme. len geçindirebilindim. Böyle de yapmam lMzımgoliyor- du.. Esasen aileme kargı olan vazi- fommi ihmal etmeyi hiç bir. zaman düşünmüş değildim.. Fakat talih benim karşıma bir kadım — çıkardı. Bu kadın güzeldi, sevimliydi.. Bu kadmı tamamen ele geçirmek için ne fedakârlıklara katlanmadım, No- lerden vazgeçmedim. Hattâ, en mukaddet vazifemi bile unuttum., Allemle alâkamı kestim. Evet, ar- tik ihtiyar babamı, hasla anamı bi. le görecek gözüm yoktu. Maaşım az değildi amma, bu pa. ra ile hem sevdiğim kadını, hem de silemi besliyemeadim. Kaldı ki bu kadım, en büyük servetleri bile #ritecek vaziyetteydi. İki şıktan birini tarcih etmek va- ziyetinde kalınca kadmın tarafına sürtiklendim.. Artik evimi düşüne- miyordum bile,. Kendi kendime şöyle fikir yürü- tüyor ve şerefsiz hareketimi haklı çıkarmıya çalışıyordum : — Onlar mademki beni dünyaya getirdiler, büyütüp adam etmek de yazifeleri idi.. Neden ben kendimi onlara kargı borçlu sayayım, Haya, tıimı, onların hatırı için feda etmek finin köşeyi bulan bir şütü ile i. kinci göllerini de kazandılar, Biraz sonra da Hakkı Altıntuğ müdafi- lerinin ilerde bulunmasından isti- tade ederek Vefanın üçüncü golü. nü de çıkardı. 44 üncü dakikada da Velfa kalecisinin bir hatasından istilade eden Altıntuğlular Cema. lin ayağından ikinci gollerini ka- zandılar ve müsabaka da bu şekil- de 3—2 Vefanın galibiyeti ile bitti. G.S. 8 — TOPKAPI O Günün ikinci müsabakası hakem Şekibin idaresinde Galatasaray . Topkapı arasında yapıldı. Bu maça Galatasaraylılar aşağıdaki kadrolarla : Osman — FParuk, Adnan — Vıu Enver, Eşfak — Salim, A. rif, Gündüz, Selökattin, Bülend. Müsabakaya — Galatasaraylılar durgun ve cansız bir şekilde başla- dılar. Ve birinci devrenin. yarım saati sayısız geçti. Nihayet 31 inci dakikada Salim frikikten birinci, biraz sonra da gölünü da çıkardı ve birinci devre bu(orkildo ;—0 Galatasarayın ga- Hibiyeti ile neticelendi. Vefa gali İKİNCİ DEVRE: Bu devre başlar başlamaz Ga'a. tasaraylılar derhal hâkimiyetlerini tesis ettiler. Yedinci dakikada Sa. lim üçüncü, biraz sonra Arif dör- düncü ve beşinci Galatasaray gol- lerini çıkardılar. Biraz sonra oyun mütevazin bir şekil aldıysa da 25 inci dakikadan itibaren Galatasa. raylılar hâkimiyetlerini yine tesis ettiler. 26 ıncı dakikada Salâhat. tin altıncı, 28 inci dakikada da Arif yedinci Galatasaray göllerini yaptılar. Bu arada hakem Topkapı &ley- hine bir penaltı verdi. Topkapılı- lar penaltının haksız olduğunu id. dia ederek protesto makamında kalecilerini dışarı çıkardılar, Ga. latasaraylı Gündüz de topu avuta atarak Topkapılıların protestosu- na iştirâk eder bir vaziyet aldı. Bu hâdiseden sonra Sa!âhattin sıkı bir şütle Galatasarayın sekizinci gölü- nü de attı ve müsabaka da netice değişmeden 8—0 Galatasarayın galibiyeti ile neticelendi. BEŞİKTAŞ 3 — BEYKOZ Ö Günün son mühim maçı Beşik. taş—Beykoz —arasında — yapıldı. Beykozun Fenerbahçeye karşi ka. zandığı galebeden sonra likin ba- Birinci küme puvan cedveli Klüplerin a4ı BEŞİKTAŞ FENERBARÇI. GALATASARAY BEYOĞLUSPOR İSTANBULSPOR VEPA ALTINTU BEYKOZ TOPKAP SÜLEYMANİYE A 2 8 45 20 <e S0 D M L 18 SA ŞA SAA ) Brcraramu| |f Acı bir ders Bu fikir bende yerleşince urtık evdekilerle alâkamı tamamen kes. tim., Onlar üstüste mektup yazı- yör, hem hatırımı soruyor, hem de yardım istiyorlardı. Acr bir mektup yazdım.. Artık benden üÜmitlerini kesmelerini bil. dirdim. Bundan sonra artık ba - bamdan bir tok satırlık bile haber alamadım, Aradan seneler geçtli.. Ben amv. diğim kadınla hareketli, ateğli, me- Sut bir hayat sürüyor, ailemi, ihti. var babamı, hastalıklı annemi dü- şünmiyordum bile, Onları terkotti- Bime asla nadim olmamıştım, Bir arife günüydü. Caddoler ka, Tabalıktan geçilmiyordu. Ben, sev- diğim kadmla birlikte bazı ufak te- fek almak için dükkâün dükkân do- haşıyordum, Her dükkân değiştiriş. te elimdeki paketler biraz daha ar, tıyor, cebim biraz daha boşalıyor. du, Akşam bastırmca, elimde, sev. diğim kadın için aldığım sekiz on Paket olduğu halde evin yolunu tuttuk, Bir köşebaşmı döndüğümüz sa, man ihtiyar, kanburlaşmış bir di- lencinin — gölgesi jle - karşılaştık.. Korkak adımlarla yanımıza yaklarş, &. Titrek elini uzattı: — Allah rızası için bir sadaka., Bu 808 benim içimde uyumuş bir acıyı çanlandırdı.. Çocukluğumdan, ilk gençliğimden bende kalan yegl- ne hatıra bu sesti, Döndüm, dik- katle baktım ve bir dülkekündan sı- zan ışiğin altında babamın harap elmuş yüzünü gördüm. Arkadaştm hikâyesinin bu nok- tasında durdu, Boğazıma düğümle, hen hıckırıklara güçlükle-Lükim o- larak devam etti: — No kadar ihtiyarlamıştı, san- ki canlr bir cesetti. Benden imidini kesince bir ekmek parası bulmak için İstanbula gelmiş, fakat hiç bir iş bulamayıp, şurada burada sürük. lendikten sonra nihayet dilenmiye mocbur kalmıştı.. İşte dostum Allah büyük hata - min cezaamı bana bu şekilde ve pek ac: olarak çektirdi. O raman, danberi her bayramı odamda kü- panarak geçirir, zavallı babamı, 0« nun bir sadaka için bana uzanan titrek elini düşünerek geçiririm...” Arkadaşım hikâyesini bitirdi, Ben ona dudaklarımı yakan suall sormıya hazırlantyordum. Sözü ağ- zomdan aldı: —— Şimdi, dedi, sen bana; “Peki, baban sadaka istayince ne yaptın?” diye soracaksın, Cevap vereyim : Hiç bir şey yapamadım.. Çünkü yapmama vakit kalmadı.. Zavallı babam da beni tanrmıştı. Bu aet te- sadlif ihtiyar yorgun kalbini dur, durdu. Arkadaşım başka bir şey sörle- medi ,ben de sormadım.. Bıraktan, sessiz gözyaşlarını rahat akıtam “ NAKLEDEN:MLA. şında giden Beşiktaşa karşı ne ne tice alacağı merakla bekleniyordu. Hakem Feridun Kuılıcın idaresinde oynanan bu müsabakay'a takımlar şu kıd?;âıı_r.l:sgkmmı:dı: BEŞİ e « Mehmet Ali — Yavuz, İbra. — him — Rifat, Halil, Hüseyin — — Hayri, Hakkı, Şakir, Şeref, Şükrü, BEYKOZ: | Ni — Sadettin, Kemal — Coahit, Refüi, Abit — Abdülkadir, Kdmran, Şahap, Sabahattin, Ali, Oyuna Beykozluların bir akını ile başlandı. Beşiktaş muavin hat. tında kesilen bu akıı müteakip Beşiktaşlılar derhal mukabil hik cuma geçtiler. Şükrünün bir orta- sından istilade eden Hakkı sıkı bir şütle az daha Beşiktaşın birlnci gölünü yapıyordu. Fakat Necmni. nin yerinde bir müdahalesi göle man. oldu. Dakikalar Beşiktaşlılar ağır basmağa başla. dılar. Beykoz kalesi mütemadiyen sıkışıyor. Bu arada Beykozluların ga ara sıra Beşiktaş kalesini ziya- retleri görülüyor. Her iki taraf da canlı oynuyor. Nihayet 37 inci da.» kikada Beşiktaşiılar Yavuz vasıta. siyle penaitıdan birinci gol! kazandılar, Fakat bu lt kast olmadığı için birçok Beşik! lılar taratından dahi protesto'tdi di. Bu gol Beykozluların manevi- yatını bozdu. Artık gelisi güzel bir oyun oynamağa başladılar ve bi. rinci devre 1—0 Beşiktaş lehine bitti. İKİNCİ DEVRE: üaria İkinci devreye Beşiktaşlıl sıkı ve süratli bir şekilde başladı. lar, İlk anlarda Şerefin itünü Necmi güzel bir şekilde tek kurtardı. - Akabinde | Beykoz akınında da Mi Şahabın sıkt bir şütünü kornere atarak - kurtarabil devre 30 uncu dakikaypa K gölsüz geçti. Nihayet 31 inci da. kikada Şükrünh:k:;l:;ıî)m topa yetişen H .4 ı'u':ışı’ı ılîmBqîklaşxıı ikinci biraz gonra da Şeref üçüncü gollerini Çi- kardılar ve müsabaka da bu şekli. de 3-0 Beşiktaşın bitti. Fener Stadında: İST, SPOR: 3 - B. SPOR: 2 Istanbulspor: Nevsat — Hay. ri, Bekir — Sofer, Eriver, Mu> saffjer — Selâkattin, Sal tin, Tarık, Cihat, Kadir. Beyoğluspor: Ksidias — Btav ro, Civelek — Çiçoviç, Maruli, Stelyo — Mario, Culafi, K Cambas, Tanaş. Hakem: Hüsnü Savman. Fener stadındaki ilk oyun gü. nün en mühim maçı idi. İstan- bulsporlular bu mühim maça — takımlarına iltihak eden Salâ. hattin, Sabahattin ve Seferi de alarak çıktılar. Oyuna İstanbulsporluların a- kıniyle başlandı. | su birittintilerinden ve çamurdan dolayı topu kontrol etinek müm —| kün olmuyor. Her iki taraf da hâkimiyeti tesis edemedi. Top iki kale arasmda mekik doku- yor. İ Dördüncü dakikada Ksldlsa, 'Tarığin ayağına yatarak yüsde yüz bir gol kurtardı. Bu kaçan fırsattan sonra Beyoğtusporlu lar yavaş yavaş açılmaya bağ- (Lütfen sahifeyi çevirimiz) ğ