posta İle * — VAKIT 5 BİRİNCİTEŞRİN | Hâdiseler arasında I ıstanbulda kömür buh- ;A,_- 1940 ranı neden çıkıyor ? FBti Bank umum müdür müavi. ni Refii Teksel ile Zonguldak hav. zası müdürü Bedri Bekiroğlu kö, mür meselesi etrafında çıkan şikâ. mi sında İstanbulda perakende depo, tarı açmak için lâzım gelen tetkik. erde bulunmak / ve ilttiyacı olan mırtakaları şesbit elmek mesclesi de varRilş. ç Biz evvelce ğıır Mmünasehetle bu kümür meselesine temas etmiştik; Astanbuldaki kömür - sıkıntısının kömürsüzlü! değil, yasıfaşızlık. tan ye teşkilâtsızlıktan ileri geldi- gini izah eylemistik. Vasılasızlık ve teşkilâtsızlık tâbirleri ile ifade ctmek istediğimiz şudur: i — Zonguldaktan İstanbula ömür nakline mahsus vasıtaların fayetsizliği, 2 - İstanbukla perakende sa, tışlara mahsus tevzi — depolarının kifayetsizliği, Bize kalırsa bu kifayetsizlik ha. bir kifayetsizlik değildir; ki- f üzlik İstanbula Kok ve Sö- mikok nakli ve tevzü işini Eti l[iank'm sedîn: kendi memurları ile yapmak İstemesinden ileri gel. mektedir. Zonguldaktan İstanbul ihtiyacı. na İVüzım olan miktarda kömür gelirmek için memlekette — vasmla olmadığı kimsenin hatır ve haya- Ii:ıhlığı bile geçemez. Bu cihet bir teşkilât meselesi değildir. İstanbulda perakende satışlara mahsus tevzi depoları işine gelin- ee halihazırda Eti Bank'ın elinde ancak beş altı tevzi merkezi var. dır. Bunlardan biri Kadıköyünde- dir. Diğerleri Istanbul ve Beyoğlu taralında bulunuyor. Kadıköy tâ Bostancıya kadar büyük bir şehir olduğuna göre bu semti bir tevzi merkezinden idare etmek mümkün olabilir mi? Hattâ bütün İstanbu. Tun perakende irlü - an K cikın îcah perakende kömür depoları daima ayrı bir masraf de- mektir. Sonra kömürcü esnafının da devlete vergi ıîum bir vatan- daş olduğu düşünülürse zaruret yok iken bunların maişetlerini da. raltacak tedbirler alınması elbette ev ve Jattığı şeyler gayri hakiki Râu M mektubu onunla bir- likte okudum. Lknüz elimde kop. yası olmadığı n yalnız Giobe gazetesinden bir ko. pür yollayorum. Belki de siz olan Diten şeyleri daha evvel başka ga- zetelerde görmüşsünüzdür. Violet Burrae'in itiralını size gelecek gönderiyorum. Samimi selâmlarımı wllnx;_mı E.GĞ. L “Le Globa,, gözetesi kopürü 20 Hkkânun 193.., tarikli nüskası Brunton cinayeti, MÜHİM İFŞAAT * Hizmetçi Kızın Ölümü ve * Ölününden Sonva Ele Geçen İtirofatı K EKARDPARIDAPRRPRIRRA I LREILRA Türk matbuatında şimdiye kadar görülmemiş bir teşebbüs Haber, okuyucularına : Çeviran: Suat Derviş —- in size bu akşam — bul; münasip deği'dir. Eti Bankın asgari haddi meselâ dört ton olmak ürzere toptan mür satışlarını beş, altı. büyük merkezde teksif etmesi makul ola, bilir; fakat perakende satışların da bu mahdut merkezlerde yapılması tabildir ki halkı sıkmı k: bir netice vermgez; maksat halkım lçhine olan bazı mülâhazalara müstenit olsa dahi. Bununla beraber Eti Bankın ta- | yin ettiği depo merkez! ) peraken. de satışı da tahdit elmiştir; Kani | paliracaat edenlere iki yüz elli kı. lodan aşağı kömür verilmiyor. Halbuki perakende satış bu mik. tara tahdit edilince İstanbulun fa. kir olan sınıfı, Tencber takunt ne yapsm? Kış geldiği saman — Istanhulda kömürcülerden üç, beş kiloluk kö. mür istiyenler çok olur. Bugünkü satış usulüne göre bu gibilerin hiç biri Eti Bank depolarından kömür alamıyaı ı e satmak müsaadesi verilmediği için oralarda da bir şey bulunamıyacaktır. O halde binlerce zavallı halk ellerinde pa, raları olduğu halde kömür almak- tan mahrum bırakılacaktır. , Vakta heş, on kilo kömür almak istiyenlere karşı: “Aranızda topla. nınız ve birleşiniz de ikişer yüz elli kiloktuk kömür almız, bunları sonra kendi aranızda ım'lı;m. gibi bir teklif yapılabilir. Fakat Bu teklif makul düşmez. Dediği- miz gibi halkın ihtiyacını tazyik, ten başka bir netice vermez, Her- halde ortada kış gelmeden islah e. dilecek bir vaziyet vardır. A Avxtlırin yeni ara sefiri Reislcumhurumuz — İnönünün evvelki gün Sovyetler Birliğinin yenl Ankara elçisi ekselâns V- nogradofu Çankaya köşkünde kabul buyurduğunu yazmıştık. Yeni sefirin elde ettiğimiz bir Tesmini nöşrediyoruz. Diğer taraftan bir müddetten beri şehrimizde bulunan Mos. kova sefirimiz Haydar Aktay da pazartesi günü Moskovaya hareket edecekt'r. recek 3 - sedi Blackvoll'da Taymisten çıka rılan Violet Burrage'den gelen bir Mektup almıştır. Bu mektupta laşıkçı kız Maxvell Brunton'u Nasıl ve niçin öldürdüğünü itiraf etmektedir. Tamamiyle hakik! olan bu İlL Tafta kendisini bütün şüphpeler- den kurtulmuş - hissetmesine rağ» men Violet Burrage kalbini kemi, ren vicdan #zabina tahammül ede. mediğini söylemiştir. Vicdanı çok muztlarip olan bu ktz salâhiyettar ağızlardan metnini öğrendiğimiz itiraf mektubunda “Daha fazla susanıyacağım. Çıldırdığımı his- gediyorum!.. diye yazmıştır. * .e *“Glabe., gazetesi, muhbirlerinden bir arkadaş bu Zün öğleden s0n- ra Dr. Hovard. Elington ile bu meşhur akıl hekimi ile bir mülâ. kat yapımıştır. Doktot - Ellington A HOKHT | Bir Alan Drük İngili. anavatan müdafaasının başındaki adam Sır Alan Bruke Geceleri ancak iki veya üç saat uyuyor General İzonsayd'den sonra İn- gilterenin müdafaasını emzi altına almış bulunan Sir Alan Bruke çok hareketli, sert konuşur ve ayni sür. atle iş görür hir kumandandır. Üst dudağındaki Menjon buyığı, gül lerinde ve hareketlerindeki y heyecaniyle bir dakika içinde mühim tedbirler iltihaz edebil kabiliyetine işaret eden bu zat t itibariyle bir İngiliz zabitinden zi. yade bir Fransız zabitine benze. mektedir. düşürmüştü. Tayinin. den haftalar geçtikten sonra an, cak şimdi tercümei hali ilân edik mektedir. s.rAklaz_ıthke uzun :axınonalğ:: izmet görmüştür. Kong ve Şanghaydaki İngiliz kıta- aüğÜ IÇi İ ve tecrübeli — olarak yeliş miştir. Birçok Avrupa dillerini ga. yet iyi kı r, Çince ve Japon. cayı da bir Avrupalı için mümkün vasatini ünde bilir. Meseleleri gayet çabuk kavra. mak kabili: sayesinde her şeye muktedir bir zabit olarak tantnan Bruk 1937 de müstemleke hizme- tinden geri döndüğü zaman birinci Britanya tank fırkâasına kumandan tayin olunmuştu. Burada teskilât. çı kabiliyetini ancak göstermek fırsatını bulabilmişti ki; Hor Beli- onu İngiltere hava müdalaası işinin başına tayinetti, Bruk hava Müdafaasının başına getirildiği za, man vaziyet çok fena jidi, Haya mMüdalaa topları hem adeteç az, hem de keyfiyetçe iyi değildi. Bruk bütün buül. rint Cezri bir şekilde değiştirdi. Harp patla- dığı zaman o, hava müdafaası kuv vetlerini modern techizatlı yedi fır âya iblâğ etmiş ve modern top. larla mükemmelleştirmiş — bulunu- yordu. Sonra Bruk başka bir vazifenin başına getirilmiştir. O, Fransadaki ikinci İngiliz ordusu kumandanlı. ğına tayin edilmiştir. Lil ve Som adasında hir müda. faa hattı tesbit etmiş ve bu hattı indan bana tetkik et- tevdi edilen bu mek lyatı hakkında size 5 salâhiyetim haricindedir,, ve şöyle ilâve etmiştir: “Fakat çok uzun ve çok tecrübeli olan meslek - hayatımda bir kere daha bir insan kalbinin hu kadar mülhiş bir âzap ve 1stı- rap çektiğini anlatan bir itirala Tastgelmenmi kiz bir câni değildi. yetimiz daha ilerledi. Bi zaraan belki de bu neyi trajedi. lerin önüne geemeğe imkân bulu- nacaktır. Bu dünyada sayısı pek çok olan Violet Butrage'ler için yapılacak birçok şeyler Vardır, ş-ı'a kat bunun için bizim terbiye sis. temimiz baştan aşağı değişmelidir,. İşte buson senelerin çok garip ve esrarengiz cinayet — vakası da bu suretle neticesini buldu. Bu meseleyi meydana çıkarmak için sorgu hâkiminin haltalarca süren semecesiz tahkikatından başka bu meselenin failini meydana çıkar. mak ve bu ş;ıı:mman:;: düğümü. nü çözmek için polis de gece gün- düz çalışmıştı. Polis âğlâ bu Yalı Şehir Tiyatrosunun dram kıs. mar “Olello" ile kış Mmevsimine başlarken, komedi kismı, Mah' mud Yesarinin Marcel Paug. nol'un “Marius” sundan naklet" Üği “Yalı Uşağı” ile kapılarmı açtı. Komedi, tiyatronun belki en dikkatli ve anlayışlı şeyirci Ia. teyen bir taraadır. Bu — itibarla nanğördür. Helg bizde komedi denilince seyi n aklına he men kahkaha geliyor. Yanlış bir düşünce. Vakıa, onu bu yo. H sevkeden aktörlerimiz de yok değil. Sayıları az olmakla baraber tesirleri büyük olan bu aktörler, tiyatroya hizmetten ziyade fenalık yapıyorlar ve kendi şahsi muvalfakıyet'eri namına, hem bütün bir heyetin birliğini, hem de geyircilerin zevkini bozuyorlar. Bunun en son ve kuvyetli delili "Yalı U” gağı” nda seyirçilerin zaman za. man en yüksek teessür telkin eden sahnalerde, göbekten çr kan kahkahalarla. sahnede söy. leneni ve olan biteni idrâk € debilenleri — Tahatsız etmeleri tiksindermeleridir. Hem de bu sefer, yukarıda mevzuubahset. tiğim aktörler, onları bu yola hiç de sevketmedikleri ve ga" yanı hayrettir, doğru dürlst, Ankarada imzalanan de- miryollar anlaşması (Baş tarah 1 incide) Navlunun eşyanım ithal veya ihraç edildiği yerde ödenmesi gekli tüccarın ihtiyarına bıra. kılmıştır. Navlun İçin Türk par Tası esası kabul edilmiştir. İ. Tuk ve Suriye murahhasları ya' pdlan anlasmanın tasdiki £ memleketlerine hareket etmiş. atini beslemişti. Fransız mesal ar- kadaşlarına — müteaddit — defalar Majino hattına güvenemediğini ve kendisinin yapuğı gibi manlalarla ve gizli makineli tülek yuvalariyle bir müdalar - sistemi ku tavsiye etmişti. Sonra da kıtaları. ni büyük bir ihtimamla hazırladı. ğt meyzilerinden alıp Peronne ve Bapanme arasındaki açıklığı dol. durmak ve Dünkerk muntazam ri- catinin temin hattıdı tutmak em. rini aldı. Veygand İngiliz arkada. şının taysiyesini ancak O zaman tuttu ve Bruke nümunesine göre alelâcele Vaygand hattını tesis etti. Fakat artık vakit geçmiş bulunu. Bruükede fevkalâde icad ve buluş kabiliyeti vardır. rın maki- neleştirilerek slahı hususunda pek çok ihtiralara sahiptir ve her yeni kan icada kar$ı gelebilecek yeni ir keşif yapılabileceğine —inanır. Bir şey daha vaz, Bruke gençliğin. denberi uykusuzluktan muztarip- tir, Geceleri ancak iki yahut üç saat kadar uyuyabilmektedir. İn. giltere muhalızı için bu hal de müşbet bir yardım teşkil etmez mi? sıralarda Violet Burrage'in itirafa. tı Sootlaixi Yard'in üstüne bir Ha, ceri Semavf gibi düşmüştür. ÜÇÜNCÜ KISM Sir Eğbert Lucas'dan Kayma. kam Anthongz Ruthven Gethryn'e 12 İkincikânun 193.. - tarihinde yazılmış mektuptur. Scotland Yard 12 Tikkânım 193... Azizim Gethryn, Geçen Pazartesi yazmış - ökldü- gunuz mektubu dilenizden ve siz. den iyi haberler getirdiği için bü- ük bir memnuniyetle okudum. Fakat bu eenebi memlekette daha dört ay kalmak istediğinizi okudu. Bum zaman canım sıkıldı. pılan RADİN ıııingin yapılan neşriyal sırasında sizin is- minizin de geçmiş olmasından do- layı bana kızıyorsunuz. - Fakat bundan dolayı bem mesul değilim.. Zaten Charlers de kahahatli değil- dir. Esasen benim bildiğime Şehir Tiyatrosunda Yazan : Fitret Âdil gşaklabanlık etmeden - oynadık. Jarı balde, *.L.. “Yalı Uşağı” enginlere has ret çeken, ufuklarda kaybol. mak isteyen, oralardaki oınılı, âlemlerin dauvssılasına kapılmış bir delikanlının hikâyesidir. Bu hayal âlemi delikanlıyı 6 kadar sarmıştır ki, dünyanın en kuv vetli hissi olan aşk ve en kuv. vetli öksesi kadın onu tutamı” yabcaktır; herşeyi bırakıp meç, hule rşı düydüğü — ibtilâyı ahp gide ftatmin için, başını cektir. Kadın da aşkıntn tosirile de. likanlıyı tutmuyor. daha doğ rüsü tutamıyacağını — bildiği i. çin, fedakârlık yapmak mecbu ” riyetinde kalıyor, onu birakı. yor. İste Yalı Uşağınm hülâsa o* larak mevzuu, Mahmut Yeşari, piyesi mu. vaffakıyetle adapte — etmiştir, aktörler de heyati umumiye i* tibarlle iyi oynadılar. Şaziye müstesna. Burada kusur bilmem kimindir. Kusur olarak gördü. ğüm, vak'a eşhasımın hemen hepsinin adaptasyon havasma uymalarına mukabil Şaziyenir tamamen yabancı, heyeti umu miye içinde “tercüme, kokar vaziyotte kalışıdır. Bu rolün bağka bir tarzda ibdar lâzımdı zantediyorum. Piyesin en ince rolünü, Mu. ammer üzerine almıştı. İtiraf edeyim ki programda bu Tolü onun yapasağını görünce, bi yük bir endişe duydum. Lâkin Muammer beni iyi bir gekilde tekzip etti, ve — ölçülü oyunile *“Yalı Uşağı” nm en muyaffak aktörü oldu. Hazım n Ki oldutundan — çok Iyi Id Yar her zaman. etmesini bildi, mübalâğaya kaç. madı. Behzad “yandan çarblı,, yo” lunda fazla süratli. Adeta “ua. ni demek iİstiyorum ki, rolünün verdiği muvaffakıyetla iktifa kurlu”. Yarım yol gitse daha Mmünasip, Seher Yalr Uşağını şehir uşa” ! haline getirmek için elinden geleni yaptı. Lükih mne çare, Muvaffak olamadı. Ve bu mu. waffakıyetsizliği onun için bir muvaffakıyettir. Bitirirken şimü ilâve etmek istiyorum ki, son xamanlarda, komedi sahnesinde tir lokanta açılmısa benziyor. İçinde lokan” ta, meyhane gibi yiyinti ve i. gçintiye ait sahneler buluran pi yeslerde, bazı - aktörlerin dem. lerini orada alıp zilliklerini ora* da şişirdiklerini görüyoruz, Bu hâdise sadece piyesi uzatmakla kalsa iyi, Bizleri de imrendiri. yor, öyle ya, Bivi yer, biri ba kar. Vakta bu, reslizm bakımım. dan lehe kaydedilecek bir nok” ta ise de, yemek, İçmekten gay. ri hâdiselerin de realizm İle a" lâkaları akla gelmiyor değil. bir insansınız azizim Getliry at Dir defaya mahsus olmak üzere sizi anlayorum: Kim. halliyle uğraştığınız seralarda eli- nizdeki vesaikten ne harikulâde in. | tibalar aldınız ki, bu neticeye va- rabildiniz!.. Zengin dilenci hakiki muhtaç irkaç tane paralı di küci bulundu diye, aldık kalemleri elimize... ve bütün dilencilerin ağzındanı girip burnundan çıktık. “İş. te, dedik, bize merhamet eli açarak, türlü diller döken küstahların hakiki hüviyeti! Bundan sanra bu adamların ihtiyactan bahsetmelerine a! danmamalt..., Yolda bir dilenci gördüğü. müz zaman, ayni gözle bak” maktan kendimizi alamıyaca. ğımıza güphe yoktur. Böylece, — karşımıza — bir dilenci veya herhangi bir yoksul kıyafetli adam — gıkap da “iark paracık,, İstemeye görsün, derhal vereceğimiz cevap gu olacaktır: —- Sende vardır; bana ver! Gizliden parast olan dilen” * eileri, umumiyetle “dilencili . Ki,, müdafaa edecek değilim. Eli ayağı tuttuğu halde ça lışımayıp da dilencilik sureti. le hayatmı kazanmağa baş” vuranlar, memilekot için bir lekedirler. O lekenin beheme. hal izale edilerek içtimal uf* kun dalma ağarık durması şarttır. Fakat şurasını da dikkate almalı ki, istişmasız olarak bütün cemijyetlerde görüldüğü gibi, ihliyaç ve zaruret içinde bir hemcinse tesadüf etmek her zaman i, çin kabildir. O zaman da; *“İhtiyanla aenin münasebetin ne?. Emsalinin koynundan yüzlerle liralar çıkryor, Hay” di çek arabanı!,, diye, son zamanlarda — keşfedilen zen gin dilencilerden alınma bir ilhamla, insanlığa yakışma, yan bir huşunet göstermeye” boğimiz! Ümit ederim “Zangin dilenci” ile, “Ha. kiki mubtaç” 1 ayır! etmeği daima vazife bilmeliyiz. HİKMET MÜNİR Bir Iuıılııı.ı_ı'ıaı çanlasını kaptılar Üsküdarda Selimiyede 25 sar yılı dükkânda bakkallık yapan ve © müuhitte paralı bir. kadm olarak tanılan Zöhra, evvelki akşam göş vakit dükkânmı ka, pamış, günlük hasılatını çan” tasma koyarak evinin yolunu tutmuştur. Selimiye caddesinden geçmek te olan Zehra. yölün torha bir yerinde birdenbira — moçhul bir — gahaın hücumüuna uğramıştır. kadm bakkalır boğerzma sarıl . mısş, © sırada diğer | peydah olüveren da elindeki çan”