3 Ekim 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

Hepimize ait meseleler : Ayakkabı fiyatları neden yükseliyor ? Son bir ay zarfında ayakkabı | bize tekrar tekrar öğreltiği ve n anorma) bir sekil * | aruk mürakabeye memür olan” şahit olduk. | lardan maada herkesin malür alâkadariar bu ç mü klâsik ibtikâr şekli “İk dan klâsik halin önüne geçerler diye bek. | karşımıza dikiliyor.. Yan! elin. İdil; Maattecesüf bugüne ka' | de mair olân tüecar malmı sak dar hiçbir teşebbüste bulunul. | İtyor, kunduracılık, kötelecilik, Mamış olduğunu yaptığımız tah | dericilik ile hiç alâkası bulun* kikat neticesinde ü mayan kimseler de ellerindeki Ayakkabı fiyatlarmın yüksel ı sermayeyi kârlı bir işe — yatır. Mesi sebenleri hakkında bir | Mmak için deri ve kösele ticareti Bazete muharririne bayanatta ' yapıyorlar.. Spfökülâsyon yapan luman alâkalı bir zat, kendi | ların ve iş adamlarınm - çoğal' İhmal ve ataletlerini örtmek | | mas: fiyatların artmasını en Sin: “Teçiler frraattan — istifade | büyük âmildir.. Amerikan iş a. İle işçilik ücretlerini arttırdı. | damı derler, fakat sizi temin 6" har.... Dedi. Halbuki işçiler ev” | derim, bizim İstanbulur çekir. velden bir çift ayak<abıyı 75 | dekten yetişmiş iş adamları on' kuruşa işlemekte iken şimdi ı lara külâhı tera giydirir.. Köse, Seksen kuruş almağa başlamış. | le ve deri tüscarları, bunların hırdır. Buna da sebep iğne, çi | yanlarında calışan kalfalar, us Vi ve İplik fiyatlarının yüksel. | talar, çıraklar, bunlarım tanı. Tüiş olmazıdır. dıkları, bildikleri ve hattâ bil- Hayır, bez:en işçiyi ezmeğe medikleri, tanitnadıkları ve bu kalkmıyalım; işçi eski fiyata gibi işlerle hiç alâkası bulun. iş yapmakta ve işler azaldığı i' | Mayan beş o0 kuruş sahibi a* Ve eskisinden de daha az ka. | Cıkgözler fırsatı ganimet bile. Sanmaktadır. rek “iş,, yapmakta gayrimeşru İşi etraflıca tetkik ettiğimiz | kazanç teminine başlamışlardır. İsman, işçinin tamamen ma' | Simdi vâziyet öyledir ki, eline #tm olduğunu ve ayakkabı fi. | beş altr yüz kilo kösele geçiren Yatlarınm yükselme sebeplerinin | berhangi bir kimse bunu .der bazta bulunduğunu görürüz. hal saklamaktadır. Çünkü ya. Bügün, ayakkabı fiyâatları a* Tormal bip gekilde fırlamıştır, llt ay evvel kilosü 180 kuruşa Zatılan kösele bir ay evveline kadar 250 kuruşa kadar satıl.. Muş, fakat son bir ay zarfında yükselerek 350 olan ve adma Kleptol denilen kauçuklar vardır. Bunların ki. losu bugün 650 kuruşa - satıl maktadır. Hariçten gelmediğine göre, bu malr burada kim sat. İşte bir Tanamma.. Fakat biz. cevabmı — verelim: Demin bahsettiğimiz türeme iş adamları.. Bunlar yüzer, iki yü" zer kilo Klepsol almış, evlerine saklamışlardır, esnafr dolaşa. rak; “Bir tanıdıkta Klepsol var, sana alâlrm, ama 650 ye #viyor.., demekte ve bügün Hp> başma 80 — 100 kurus birakmak — şartile kilosu 350 kuruşa satılması mümkün olan Klepsolu 680 ye sürmeke tedirler. Klepsol'ün bugün İstanbulda, açıkta nakil olunduğunu göre. mezsiniz, sanki kaçakmış veya Anadoludan filân geliyormuş gibi ambalâjlar halinde iş ada" mmm etinden eanafın İş yerine naklo! ” kunduracılarla ko. teşıili edelim. Ayakkabı fiyatlarınm birden Yükselmesine sebep kösele, de. Ti, külm deri ve klepsol denilen kancukların — fiyatlanmasıdır. Bunlarım teker teker — üzerinde Süralmmn : DER?İ ve KÖSELE: Bugünkü #erait içinde kösele fabrikalara : kuruşa mal olmaktadır. ,'.*Shı.hmm söylediğine göre, aorikaların köseleyi tüccara Dihâayet 200 kuruşa — vermeleri bi , Kaldı ki deriler bu ge" "ue fiyatlanmazdan evvel de, — Fabrika Bsahiplerinin ellerinde $ İyük stoklar mevcuttu. Sonra, Börika sahipleri b kadarla Lflmwr. Mallarmı kıymetlen. Ürmek için: luypuyor. Mütcaddit nuştum, hepel de şu fikirde birr leşiyorlar: — Fabrikalar ma! satmadığı için sarfiyatımızı yerine koya. Elimizdeki malı sat* mamak bizim için de kârlı ol. mağa başladı. Sonra siperiş a* l—m“ müşterileri müşkül mev. Sida bırakarak yaş kösele aP Tağa mecbur ediyorlar. Yaptığım küçük bir araştır. TMa fabrika sahiplerinin kontrol gluktan istifade ederek iste” ikleri gibi oynadıklarınt mey. Na cıkardı. Deriler için de vaziyet böyler i N, — Memleketimizde yapılan t':% deriler (vidala, rugan, glâ. ı') Upkı kösele gibi sebepsiz o” draz fiyatlanmıştır. Kalm derilere gelince; bunla. Fi iptldal maddesini teşkil € Gen çiy deriler evvelce Avrupa. Yan gelirdi. Bugün artık çiy de' Ti #hali mümkün değildir. Bu Vöziyet karşısında ellerinde stok t bulunan - tüccarlar piyasa. Yi istedikleri şekilde yükselt Mizlerdir. Deri ve köselelerden bahse. d:ı-'.;en. mezbahada yaş derinin $0 — 90 kuruşa kadar fırlamış bulunmazmın ayakkabı fiyatla" Tmin — yükselmesi âmillerinden biri olduğunu da kaydetmek is. torim. Haydi fabrikatör, tüc tür şahsi menfaatini düşünü. Yör, bari belediye fiyatları ârt tırmasaydı. Bilmem arkadaşım Ulviyi tanır İ uım:!.- Tabil hayır- değil mi?. | Doğrusu çok memnun oldum; çün- kü tanımış olsaydmız size bü hi- VALĞA ü vi Ulvi, dünyanı Vasıflarmı kendisinde toplamış bir adamdı- Ciddi idi. İyi tertiye gör müştü. Şık ve çok temiz Yalnız bir tok kasuru vardı: Pa- rasmı harcamak korkusu İyi dik- kat ediniz.. Hasislik değil- Harca» mak korkusu. Hasis para kazan- mak İster; paraları toplayarak İs- tif öder. Ulvi ise« elindeki parala. rın bitmesinden korkardı. Hepimiz, onun bu hüyünu " bildiğimiz için kendisile yakmadan alâkadar olarak bu tuhaf âdetin doğuracağı sürptiz- leri merakla beklerdik. Hayatında —bir defa dahi ol- Bünee otomobile binmemişti- Eğer tcele bir işi olursa- tramvaym cizine biner- Aksi takdirde yaya :&m Çok okurdu: Fakat kita- Para vermemdi; arkadaşlarm- Kösele ve deriler fabrikalar » | dan todarik edendi. Bir numaralr dan sonra ikinci el olan tücca' | arkadaşı doktordu. Çok yemenin Ya geçiyor.. Burada bu harbin * sıhhate muzir ve hayatı kmalttığı. Küçük Hikâye: iki ci Dün şehrimizde, ayrt ayrı semt. lerde iki kanlı cinayet işlenmiş, iki kişi öldürülmüş, bir kişi de yara. banmıştır. 5 k Cinayetler göyle işlenmiştir: Çenberlitaşta, Çükürmektep so. kağında oturan Mehmet adında K r satıcı, bir müddet ev. mi avlusunda seyyar pan Seyfi adında bi, ürdeşi Servet ile ni. risinin kız şanlanmıştır. Ancak evvelâ — Meğimede güler yüz gösteren Seyli ile Servet, Meh. Mad kendilerine 90 liraya yakın bir nınaraf yaptıktan sonra yüz çevirmiş'erdir. Servet son zamanlarda — Yusuf adında bir genç ile tanışmış, Be. raberce gezmelere gitmeğe haşla. Bu vaziyet Mehmedin iz. ine dokunmuş ve kızın va Ğ y kenden Yenicamie gelerek Seyliyi beklemeğe başla- miştır. Biraz sanra Seyfi gelmiş, dak. tilo me İş Bankası köşe, T camiin saddine çalışmaya başlamıstır. İşte bu strada Mehmet birden. bire karşıstna dikilmiş ve kısa sü- ir ağız münakaşasından son. ra bıçağını çıkarmış Seyfiye bir. kaç defa saplamıştır. Seyfi bıçak derbelerini yeryemez yere yıkılmış, bağırsakları deşile- rtek inlemeye başlamıştır. Seyfi 12 yerinden yaralaı tır. Bunun üze ya davranmış, fakat * kaymuş, fesör KAazem Temall Gürkan, Doçent Şizasi Hakkı Eri Barutçu ve diğer asistanlarin Hase Kİ kastahanesi Baştıbilt Nazmil Tamıyor, bir işe bağlanamıyo. ruz Malı daha pahalrya alarak zarar edeceğimizi biliyoruz. A tölyelerimiz. ancak ellerindeki malzemeye göre iş alıyor ve tabif bundan hem esnaf, hem da işçiler zarar görüyor. — Fiyatların yükselmesinde kabahat kimin? — Bir cemiyetimiz var. Uyuk lüyor, İktisat M ise, ancak şikâyet olunca işi araş. Halbuki bizim şikâ tırtyor. miz daimi., İşi kökünden hal. letmeğe sarılan kimse :ılrlym' ca tabi! bundan hem halk, hem de hepimiz — müteessir oluyüa. Tuz.., İşteç ayakkabı fiyatlarının hikâyesi budur! Muzaffer ACAR BU göylediği için bu nasihate Uyr tak günde bir kere sofraya otu Terdu. Ulvinin bokâr kaldığnı söylemü. ğe lüzum var mr bilmem ki- Hab buki evlenmek te istemez değildi; zaman zaman buna can atlığı gÖ- ıaıımü. Lâkin, kadınların e müsrif olduklarını bildiği, dahâ Goğrusu duyduğu için böyle karki. Ta ve müpham bir işe bir türlü ka- Tar veremezdi. İki numaralr arkadası istatistür gİ idi. Doksan beş kadın tanımış olduğunu ileriye sürdükten sonra bu mahlükların, yüzde doksan iki fhtimalle on sekiz İle altmış ay zare fında bir milyanderi terzi faturala. zile iflâs — ettirebileceğini istatis- tik sayesinde isbat edebileceğini Inm_üıi.ne söylemişti. Bir gün Ulvinin hir genç kıza â- ikin, Şık olduğunu haber — aldık. Buluş- fuklarr Pastahanede çay, kahve ve pötibörler o kadar kötü idi ki, sevgilisinin ikinci bir çay veya kah, vo içmesine imkân ve ilitimal yok- tu. Ülvinin hediye verecek bir ya- radılışta olmadığını her halde tah- nayet ler taratımdan karilı bıçağı ile bü. raber yakalanmıştır. | | Mebmet kendisini ıakalay&f-l — Namusumu temizledim! adam canım gibi. sevdiğim hmr benden ayırdı, Kazi Di bancı ile tanıştırdı. ve hafsi: i paralık | giadan kaliyyen mütecesir - Geğ- | Lim!,, demiştir. Diğer taraltan Seyfi bay t ı hâlde Cerrahpasa — hastahanesine n n ta nöbetçi lerinden Turgut el koymuştur. | Mehmet evvelâ, verdiği iladesin- | de vakayı doğru dürüst anlatmış, | fakat biraz sonra cinnet aldimi göstererek bağırıp çağırmaya bağ- lamıştır. Katil bunun üzerine 3d- liye doktoruna muayene elti mMuayenesi sonunda şaurunmda bir bozukluk görülmemiştir. Mehmet geç vakit ikinci hâkimliğinde sorguya çekildikten sonra tevkif olunmuştur. İKİNCİ CİNAYET ba.Djğ" cinayet te evvelki gece 5a. ha karşı Eyüpte İl ştir: Eyüplü kasap Zekinin kayınbi. raderi Tahsin adında bir genç, 27- kadaşları İnhisar tütün deposunda amele Osman ve Saraçhaneli Ham, di ile evvelki gece beraber içmeğe başlamış, sahaha karçt gralarında gşiddetli bir kavga çıkmıştır. Kavga sonunda Tahsln)bıçığml çekerek Osman ile Hamdinin üze. rine atılmış, her ikisini de yarala- dır. V mş’akn*a Eyüp müddelumumi müavinlerinden Refk € kaymuş ve Osman Cerrahpaşa hastahano- gine gönderilmiştir. Fakat hasta. hanede Osmana bir pansıman ya, pıldıktan sonra lxrakı!mış ve Ü- Man yaralarının acısı ile İnleyerek gabahleyin Eyüp müddelumumlli. ğine dönmüştür. Müddelumumi muavini bu va. bindirerek tekrar öldüğü zıx:'aşılrnıış.ı -doktornt " Salih Hâşim morga kaldırtılmıştır. Morgun verzeceği rapora göre, €ğer Osman hastahane tarafından alelâcele bir pansıman yapılarak dişarı birakıldıktan — sonra fazla kan kaybedip öldü ise vaka gecesi hastahanede nöbetçi olanlar hak- kında ölüme sebebiyet — suçundan takibata girişilecektir. Göz Hekimi , & Dr. Murat R. Aydın Masrafsız kadın.. min etmiş ölacaksımız- Zaten kızın da hediye falan ista. diği yokta. Ulvi: “Masrafam — kadını diye düşündü- Görüşmelerinin birinde sevgili- buldum?-.” çok sinin bir barda çıplak dans ettiği- ni öğrenince pek memnun oldu. Bir çıplak kadmın, — geceleri tabiatila tuvaleto ihtiyact olamazdı. Terzi- — dan: nin faturn gündermesi imtihali de erladan kalkmam oluyordu. Vivi, aradığı kadını - bülmüştü. Tereddüt etmeden evlenmeğe Pa. rar verdi ve evlendiler. Goce, bar- da çıplak danseden — bayanın gün- düz de çıplak dolaşması imkânsız- dr İsimlerini bilmediği ve öğren. meği de arsu etmediği kadın eşya- Jart almıyordu: Sabahlık- akşam- İrk- sokaklık- spor manto- kombi- nezone e ve salre- pasta isimlerinde de biT geniplik hisset. meğe başlamıştı: Bonblan: - pira- mit» İngiliz gorbe't- Japon Tevanl- 8i yok bilmem rumba- Üli, bütüm bu — maarafların hir defaya mahsus olacağını düşüne- ziyet karşısında Osmanı hemen, Gini bir otomobile bindi BEYKOZ KÖYLERİRDE BiR GEZİKTİNİN. HİKÂYESİ Mizancı Murad'ın Ahmed Mithat'a e verdiği kitap --sen 15 İZZETPAŞA—RECEB)tan kaza idaresile eşkiyalıktar AĞA hangisinin ehven- olduğunu farke. Bözhane'den Boyalık'a ( demedim; yahut etaam bile mrar gidiyorduk. etmek işime gelmedi. Boyalık Çiftliği sa-| Kemal-i teaccüble Kkeşfettim kl bill Rüöceb Ağa bize İlti- | muhafaza memurlarma, eçkiyanın hak etti. müttasıf olduğu insaf ve merha- met kadar iasaf ve merhatet İh- san: duasına bazan münasebet dü. şüyormuş! Bu hallerin merkeze yakın kaza- lara mahsus olduğu zehabında te- selli aramak istedim. Receb Ağa eskiyayimeş. hureden Ethemin çetesine yiyecek ve Bazr levazım verdiğini, Otrafına bakınmaksının, Gdöğruca Meğer, Izzet retleri alara! Ağ Paga haz. © tarafa gideceğimizi haber Tştlamak üzere Receb emir göndermiş imiş. EŞBKİYA BELİYYESİ Bu Receb Ağa danay-i rühda bizi hayli meşgul eti Kaza idarasile eskiya beliyyesi hakkm- dınîılr hayli malümat verdi. eceb Ağayı can kula- Biyle dinledim. At üzerinde yekdi. Kerimize yakm olmak güç İdiyse de, kulağmda ağırlık buluzan R e- di "ıAını bizi de kendisi gibi Sağır zannile, N i . bağırarak Tâkırdı & HANGİSİ EHVEN? Receb Ağadan aldığım malümat- Zengin . bir. dilenci) Sözeamş e kadın yakalandı (Baş tarafı 1 incide) kunu beş ve on İiralıklar y brta. memürlarmı İlk & büyük Mir hayrete düşürmüştür! Bundan başka dilezcinin üzerinde Şakir kızı Servet adma — yazlmış bir nüfus kâğıdı-da elde edilmiş; 've Marika hakiki hüviyeti tesbit o- kanmak üzere siyasi kısım olan bi. rinci şube müdürlüğüne teslim - lunmuştar. bir kabahati şöylece töyleyivarmek- cür'eti, harikalâde bir gey gibi geldi. Bakırköyüne gidin de Marikanım Üüzerini araym demiş, memurlar bunun Üzerine ihtiyar kadımı yaka. Jamışlakiır. Marika yakalanacağını anlayınca tabazlarr * kaldırmp kuç- mak iş€bmiğ, miotostkletli memur'ar derhal yetişerek tutmuşlardır. Üzeri aranmca beline sarılı bü- yük torbada parmlart meydana çık. Marika kendisile konuşan bir muharririmize 100 yağında olduğu- | maneviyve ile gönlümüzü nu kocasının çoktan öldüğünü, ça- Aydos ve Çe maşır yıkayarak va dilenerek para biziktirdiğini, dört tane çocuğunu moktepte gEyERüür Bakırköyde bir de Evi bulunduğu. tesbi ğu tesbit cdil . İşte, sağda, ufkun kenarmda da. ziz- Önümüzde Bozhan Güllüs pek, pek uzakta Solda Sultan ve Alem ———————— ( MH#W;_ ııbono SANKİ AFRİKA, AVRUPAYA olunuz NMÜŞ! n Çıktığımız dağ yüksek bir ova XA AM N DKŞ | göklini irao ediyor Üne doğru yo: Tumuz düz; Jükin meyli meşhurdur. Birden, görünmez tatlı bir meyille Karadeniz #ahiline doğru iniyoruz İyte uzakta bizim mahrum oldu- Bumuz güneşin nurâniyyetine gark ve esini çıkarmıyordu. Fakat, ây- | paya dönmüş. Denizin Herisinde, Hra Blarm iimlerini bavi fatura- | ufkun mihayefinde - silsile.i cibüle ve Daraktar gölmeğe başladığını | müşabih bir sed meşhud oluyot: &mwmndııhiıdmnllw Rumeli sahili zannettim; meğer bU işin neyo varacağını hesapla- bulutmuş g Mağu başlamıştı. Halbuki, kadın hiç de müsrif değildi. Mevsimi başbiş ösvaplar — giyerdi. Bir gün vi Çot Tena bir havadisle kargi. lağtı; evli bir kadının barda çıplak ü“*muln'. kocasının — ismine lâ- %ı- bulmayaa Bayan Ulvi artistli- ış;jrı'.ü etmişti. Şimdi göoce tura- tin TazAN olacaktı. Bir tek tuvale. 'T faturasını ödemeye çoktan Ta: KiçeMuştu. Pakat geco eblseleri hazşidedi bene çıkınca, Ulvi kalb Pu tahğına tutulmaktan korkarak .;k"“mırııı ve cn samimi avukat rifliğ kogtu ve karısının müs- Şilliğinden bahisle avukatlık teeri. ©zi saycsinde bu çıktaz İşi bir Mmaddeye uydurarak boşanma ka * Sorlan alması için ricada bu- ü Fakat, zavallı Ulvi, boşan- :': kararınm eline geçtiğini görme, lıı: n;dimu ve timarhaneyi böy- AyI Çiçekler müteharrik! Acaba hangi rüsgürm