9 Eylül 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

9 Eylül 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- kurtuluşu .simle kutlandı Manisa, 8 (A-A-) — Manisa bu. gün kurtuluşunun 18 inci yıldönü- MÜzü tezahüratla kutlamıştır. Kur tuluş gününde olduğu gibi bir sü- vari müfrezesinin şehre girmesini müteakip kurtuluş yolunda şehit düşenlerin mezarları bağına gidil. miş ve burada heyecanlr hitabeler iret olunmuştur. Bayrama Salihli !ııllovî de . bandosu ile iştirak ey- beti ile halkevi bahçesinde yaş ve kuru üzüm müstahsillerinin iştirak Şytedikleri bir üzüm sergisl açıl - muştır. Vo teşhir edilen üzümler Akhisar tütü tamamıle toplandı Bu seneki rekolte 4,5 milyon kiloyu buluyor Manisanın ün büyük mera- Akhisar. B (A-A-) — — Tütün mahsull tamamiyle toplanmış bu. lunmaktadır. Bu seneki tütün re- kolteri miktar itibariyle 4,5 milyon kilodur. Ve kalito itibariyle de fevkalâde neffstir. Kazamızda on bin allenin geçim ve refah vasıta, &ı olan tütün zeriyatmım daha zi- yade islahi, satış işlerinin tanzimi ve müstahsiller arasında İşbil temini maksadife “Akhisar tüti cüler birliği,, adıyla bir birlik ku, Tulmasına karar verilmiş ve birli. Bin teşekkülüne ait myameleler ik- leri Mmakta oldukları geniş yardımı da işaret eylemek lâzımdır. Filhakika bu yıl içinde Ziraat Bankası ve kredi kooperatifleri bir buçuk mil. yön ve tütünecüler bankası 500 bin lralık bir. Xredi açmışlardır. Bu miktarlara İş Bankaar tartf'ından temin edilen zacruri miklar da ili- ve edildiği takıdirde, mili! hankala- rımızın ve kredi koöoperatiflerinin tütüncülere yaptıkları yardınım gümul ve ehemmiyeti bir kat daha tebarüz eder. Böylece temin olu. nan ve yekünu iki milyon lirayı mal edilerek vekâlete gönderilmiş. tir- Akhisar fütüncülerinin bütün zeriyat ve istihsalâtmm daha <- yade islah ve tanzimini istihdaf e- den bu verimli çalışmaları yanın. da Zirşat Bankası ile buna bağlı krodi kooperaliflerinin ve mabhalli bir teşekkül olan Akhisar tütün. gtüler bankasının müstahsile yap - geçen bir kredi hacmi içindedir ki Akhitar müstahsilleri tütün mah- sulünü artırmak ve kalitesini 18- lah edebilmek vasıta ve imkânları. ni elde edebildikleri gibi bu kal Akhisarın refah seviyesinin artıp genişlemesine de müessir — olmuş- tur. “zsiLi zi sananda dünley Antakyada bir kaza! Ziraat bankası Bir adam kamyon altında can verdi Anlakya S (Hususi) — Şehri, Adana pamukçular kooperatifine kredi açtı e ' den derece alanların müstahsille . rine mükâfatlar verilmiştir. Bitliste Sporcular Suphan dağına çıktılar Bitlis, 8 (A-A.) — — Adilcevaz halkevinin tertip etmiş olduğu Bupbandağı gezisi muvaffakıyetle Bu geziye Tatvin ve Ahlat halkevleri sporcularından —— ——— İzmirdeki gençlik klüplerinin faaliyeti İzmir, — Şehrimizde kurulmuş olan beş gençlik kliübü, kaydedi- len'mükelleflerin çokluğu sebebi. * le teşkilâtmı tevsi etmektedir. Her gençlik klübünün faal 3000 azası olacağı anlaşılmıştır. Altay ve Al. tmordu klüpleri, yeni kaydadilen — azalarını sıkı antrenmana tabi tut- mak için tertibat almışlardır. Mü. kellefiyote dahil gençler; klüp mu- - allimleri tarafından antrene edile- — eteklerdir. € n n halinde, aueıındrıı biriyle dar. — gi veya kavgalr olduğunu göste, recek bir hal var mı idi? Bilhassa ı -bu son günlerde? sormak isler... Hayır..: Çok teşekkür ederim Mis- Hgm. Mlıî:_ıııe ihti. Sllllİl eınım Ne?f.. Du-ımuıbu'dıth..N. tor ı:oıgm_ıı ne istiyorsunuz —- Mis Lamort iyileşti efendim. misde Reyhaniyeye gitmekte olan 83 numaralı kamyonun. Azker Ça. yarı civarında tekerleği fırlamış ve Şoförün yanı başında bulunan brç- kıcı Salih adlı biri kendini kamyön dan dışarı atmuştır. Bu anda teker, leği fırlamış olan kamyon da ra- vallı adamın Üzerine devrilerek der hal ölümüne sebebiyet veriniştir. Adana, — Şehrimiz pamük ko- operatifçiler birliğine, Ziraat Ban. kası umumi merkezinden 560 bin Uralık hir kredi açılmıştır. Kooperatifin elinde gimdilik bir milyon kile kadar pamuk bulun - maktadır. Koopera'if ortakları gün den güne çoğalmaktadır- ——— —— ——— —— ——— — Fıkra: Tenbele buyurulan iş Tenbel bir adam bir ahbabına misafir gitmişti. Ahbabı misa- firini ağırlamak istedi, Sokağa çıkıp et, pirinç alıp geldi. Misafirine: —— Ben ateşi yakayım, zahtet olmar: de eti 4| dedi. Tenbel misafir: -- ; d“i"y““ — Ben et doğramasını bilmem cevabını verdi: —Oy'le ise gu pirinci ayıkla bari! — Doğrusunu istersen hiç pirinç ayıklamasını bilmem! — Sofrayı da hazırlayamaz mısın?. — Mazalesef öyle!.. Ahbabı bu sözler karşısında kendi başına yemekleri pişirdi, sofrayı da hazırladı: Yarım ağızla misafirini yemeğe çağırdı. Köşe minderine uzanmış olan tenbel yerinden fırlar gibi kalktı ve şöyle diyerek sofranın başmna çöktü: — Vallahi, ben senin birkaç teklifini yerine getiremedim. mahcubum. Bu defaki !ekllfmıbul ederek ıe’ııîımm YE Kimin hali nice olur! Karısından bıkmış usanmış olan bir adamın hnsı bir güa hastalanmıştı. Kadın baş ucuna çağırdığı kocasına socdi — Eğer ben ölürsem senin halin nice olur, ne )ıpamn' Kocası şöyle cevap verdi: — Ya sen ölmezsen benim halim nasıl olür?! 9.9.1940 Pazartesi 7430: Program - ve memleket ssat ayarı, 7,25: Müzik; Halif program (PW B00T Ajana, 8 101 Ev kadımı, 8.20/830: Müzik: Dâklarla Balif pro, gramya devamı 12.20: Program ve memleket Baat ayarı, 12.39; Müzik, #Şarkılar, 12.80: Ayana hal 4 1805 Müzik: Şarkılar, 23,20/14.00 — Müzik: Karışık program (Pİ.) 1800: Pro. gram ve memleket saat ayarı, 18.05: Müzie: Sulliyan'ın (Mikâdo) opera, sından (Pi) 18.40; Müzik: Radyo caz orkestrası, 19.10: Müzik: Fusl heyeti, 19A5; Memleket asat ayarı ve Ajana, 20.00: Müzik, Şarkılar, 20.30: Konüş. mn, 2045: Müzik: Dinleyici iatekleri, 21.10: Müzik: Üç, iki ve bir. piyana Yle cazx parçaları, 21.30: Radyo gaze: tesi, 21 46: Müzik: Radyo orkestrası, 22.30; Memleket saat ayarı, Ajans, 2245: Müzik: Dans müziği (Pi.) 20.23/23.00: Yarınki program. 10.9.1940 Salı 7.30: Program ve memleket saat ayarı, 7.0S: Müzik; PlAklarta hafif progğram, 8.00: Ağana haberleri, $.10: Ev kadını, 8.20/8.30: Müzik Plâklarla Bafif musiki programının devatır, 1230: Program ve memleket saat a- yarı, 12.38: Müzik; Muhtelif çarkılar, (Pi,) 22.60: Ajana baberleri, 13.05: Müzik: Plâklarla muhtelif şarkılar Proğramımın devamı, 13,20/14.00: Mü, zik:; Senfonik program VPi) 18.00: Program ve memleket Osaat ayarı, 1805: Müzik; Stefan Karnotzi orkes. trasıcın konseri — Karışık program. 1830: Çocük aaati, 19.00: — Çocuklar Açin müzik, 19.15: Müzik; Faarl heye- ti, 1945: Memleket saat ayarı ve a. Jans, 20.00: Müzile, — Çiftçinin saati), 20.15 Konuşma (Çiftçinin saati) 2030: Mürik; Ankara radyosu küme ve ses beyeti,, 2L15: BSerbest amat, 2130: Radyo gazetesi, 2145: Müzik: Radyo Salan orkeatrası, 22.30: Memleket sa-> at ayarı, Ajana, 2245; Müzik: Radyo salgn örkastrası programızın devamı, 23.00* Müsik: Caxband — (PlL)y 23.25/ 23 30: Yarınki program ve kapanış. Deniz mahsulleri | kanun lâyihası Balık ve deniz mahsülleri kanun lâyihası Büyük Millet Meclisinde alâkadar encümenlerde müzakere edilmiş, bazı tadilâta lüzum görül- düğünden yeniden İktısat Veküle» tine gönderilmiştir. İktısat Vekâle. ti Ticaret vekâletiyle beraber bu lâyihayı tetkik edecek ve icabeden tadilâtı yapacaktır. Bu lâyiha ile balıkçılık ve sün. gercilik hakkında veni esaslar va- zolunmaktadır, Bu iş için kredi te- mini ve saire maksadiyle milli ser. mayeli bir teşekkül vücuda getiri. lecektir. Samsun valisinin konferansı Samsun, B (A-A-) — Vali Avni Doğan dün akşam — halkevi zalo- nunda soçkin bir dinleyici kütlesi önünde günün meseleleri mevzulu bir konferana vermiştir. Bir muharrir kahra- manlarını arayor ? £ —-2— Ba mosafeyi dakikalarca uzun büldü ve yenlden: — Allah Allah, dedi; tuhaf yer doğrumu!-. 'Tam bu dakikalarda gömleğinin kolların: rin dar sryamış biri. sağ elinde bir ustara, yüzünün bir tarafı köpükleriyle giş. gırtlağının bir yanı ince hir kan Jokesi) zik; köye nereden düştüğü belirsiz Ahmet Cemill, göyl tan kollıya kollıya ve yan yan bitivermişti. X — Hoğş geldiniz efendim; köyümlze safalar getirdiniz!.. et Fakat Ahmet Cemil, adamım gırtlağındaki ince kan çizgi. sini görür görmez derhal başmı çevirdi: — Hele bir, dedi; traşinı ol bakalım-. Ve hemen oracıktaki iskemlelerden birine çökmekle bera- ber ayaklarını uzatıp bastont ile toprakta oynamıya bile vakil kalmadan, kahveci tokrar önünde bitiverdi; Ahmet Cemilin bir iki dakika içinde yüzünün bir tarafmdaki sakalları nasıl götür- düğüne hayret içinde kaldığı dakikalar! — Emrediniz efendim; diye koanuştu; zanredersem bu gece köyümüzde misafirsiniz? Ahmot Cemilin hem bir kahveci, hem de, köydeki boş oda- ların tellâlr olduğunu sonradan öğrendiği adam iki adım ilerde, Ahmet Cemil iki adrm arkada, yavaş yavaş; ve köy kahvesinin arkasından bir mescidi döner dönmez asıl köyün kurulduğu * peye doğru çıkmaya başladılar. Ahmet Cemil yolda hiç bir canlı mahlüka tesadüf etmiyor du. Bütün evlerin kapiları ardma kadar açık olmasına rağmen, içerlerinde hiç kimso yoktu; hattâ bir tepeden buüp yanlarm- dan geçer geçmez kaybolacak bir köpeğe bile tesadüf edilmi “yordu; yalnız bahçeleri biribirinden ayıran çit gölgelerinde, bir kaç tavuk. Ümjtsiz bir hareketle gözlerini yerde gezdiriyorlar; tâ ilerde, tarlalar arasında, bir eşeğin ayakta krpırdamakamzın dimdik durduğu görülüyordu. Ahmet Cemil ilk düşüncelerini değiştirmeden bu hareket. sizliğe karşı: — Mükemmel, diye tekrarladı; ve içindan, mümküz olup ta fikirsiz kalmak istiyen kafa yorgunu bir adammm bilyük haz- zını duyarak, hattâ, sinsi sinsi güldü. Nitekim, boş odalar tellâlımm “köyün en temiz odasıdır; kay- makam için hazırlamıştık ama, ziyanı yok; sizl görünce mem, mun olur!,, diyerek Ahmet Cemill içeriyo soktuğu bazık tavanlı odada, Ahmet Cemil yine aynı geyleri düşüniüyor ve mahzunlu- ğu devam ediyordu. Hattâ, odanın kapalı patiska ıwı?eîcrlul açarak, dört bir tarafa göz gezdirdiği sıralar, bu memnünlük. yüzünde o kadar aşırı bir ifade almıştı ki, birisi Ahmet Cemi, lin ylıüıı görecek olaaydı, onu ölr deli bile zannodebilirdi. * , HSN e y İ Hım'ıd odanm tek bir sedir, bir kıu')elı. ülm b%yıı boe (T yalı bir masadan ibaret egyasma göyle bir baklıktan #oüra, va. Nzini açtı; İçerisinde, okumak için değil, gündelik biz itiyatla taşıdığı ve Edgar Valasın almancaya çövrilmiş polisiye roman. larından biriyle Bergson'un "“Yaratıcı muhayyile, kitabmı çı- kardı; koton pantolonla açık yaka bir gömleği sediria Üzerine serdi; bir dakika, onlart üzerindekilerle değiştirmekle değiştir. maemak arasında mütereddit durdu; fakat neredeyza akşam ola- cakti; bunüu çok Tüzumsuz bir zahmet telâükki ederek, ve oda içinda pis pis oturup akşam yemeğini beklemektense, kahvenin önüne doğru; derede ördeklerin çırpınmaya başladığı yera ka- dar uzanmayt daha münasip buldu; içinde bir yaz dinlenmesini geçireceği odaya geleli hanilz çeyrek saat bila olmadığı halde kapiyt kilitledi; anahtarı cebine koydu; yürüdü. Güneş. Ahmet Cemile göre, kepdisini rahatsız etmamak için hkemen hepsin'n de birer biror kaybolduğu insanars köyün arka. smda yayaş yavaş batmaya hazırlanıyordu. Her taraf, bütün akşamların biribirine benziyen gölge ve kızıllıklariyla karışık- tı; bir kaç çıngırak sesi, bir su içine düşen yabancı bir damla gibi. öteden beriden köy meydanlığına doğru dağılryordu; sa. decd ne akşamım rengi, ne de bu ses damlalarımın hikâyeciyi ra- hatsız ettiği yoktu; bilâkis, kulaklarcım bir tarafında, kendisi- ıomımmmuwmmmmıwm bundan son dereca haz düyuyordu. Bununla beraber, yüz adımm kadar henüz yürümüş yürüme- X (Lütfen sayfayı çeviriniz) <4 dostlukla birbirimize bağlı idik... — Misters Brunton ile sıkı bir dostluğunuzun olduğunu — söyledi. niz değil mi?... Mis Lamort çok ya, vaş konuşuyorsunuz... Sizi iyi an- layamıyorum, — Mister Brunton'u öldüğü gün siz de evde idiniz değil mi? Bu ev- de uzun zamandanberi misafir mi idiniz? — Evet. — Teessüf ederim Mis Lamort sesinizi Yükseltmenizi bir defa da. L ÜB lhn. © hâlde Mis Lamort'u çağırı. anneue Bocguet'yi daha son- Ta dinleyeceğiz. —l1— ha ı;ı:uıekdenchwıymm—— Jüri heyeti de şikâiyet ediyor... Bir MARY ELİZABETH LAMORT şey m;ı_:ı;ammzğî söylüyorlar... Hd — Evet... şey... bir bardak su i- 5 gdmıry ku? çebilir miyim... ağzım kurumuş. b T Lamort. — Şahide bir bardak su Ittifil'dl- Ha edanğruw söyliyeceğinize ye. 3 _i_.;rqekkur ederim... Şimdi da. —-Burıdı.Mıhı:thmmn- l_fmmsm'u son dela — Herkesle beraber salonda 0: gunuz. Sözleriniz işitilmiyor, Ben tururken. Saat on bire doğru bir güı;mkl:ınhrnmm-ı-lüdlııçm. aralık aramıza i, O zaman Siz senelerdenberi - gördüm. Biraz Tayamıyacak. durduktan Brunton ailesinin dostusunuz öyle mrıçıktımu.()nubkühtör- değil mi? —- Daha doğrusu Enidile — — Kaçta yattmız?. —— "t yani Misters Brunton ile sıkı bir — Bilmiyorum. :l—ıerhı.h*telı:r-l hızlı konu, kesdle beraber ben de odama çık, n — Diğer şahitlere göre on bir buçukta herkes odasına çıkmış. — Evet. Her halde doğrudur! — Salondan çıkıp doğruca oda- nıza mı gittiniz? — Evet. — Sonra, polis memuriyle Mis, ter Harrison odanıza gelip sizi u- yandırdıkları zamana kadar bir daha odadan mi? — Hayır çıkmı — Goce hiç bir gürültü işi ol- diniz mi? En ufak bir SUN.. — Rica ederim daha hizlt konu. şunuz. Anlamıyorum. — Atfedersi! bir gürüntü daymadam.. Fakat birkaç kapı ıçıhp hıırdı tabil... Ne dee kadar mek Ev tamamiyle sakindi. Esaşen da. - manımın ha sonra bir gürültü ite- b gü olsaydı işil — Bu sözlerle hemen uyuduğu. nuzu mu söylemek istiyorsunuz? — Evet, ; — Demek sizi uyandıran polis memuriyle Mister Harrisondur? Bımdın hııkılırıeyııımedlm. Brunton iyi antnnhaıuhrııh& — Ne zamandanberi bu evde W.Duwmmbm ş —- Evet. misafirdiniz? iyonda küçücük bir — Durunuz.. Galiba on beş gün- hıı lamıştı. denberi... Hayır... hayır.. daha faz, — — Bir daha budosuıümuııh. Ja olacak.. Tarih hiç tutamam.. İel gelmedi mi? Ğ Müwılim._.Bıpmıınıw B- —— Hayır. Ş nde değil... Durunuz.. evet, — — Şu halde hwt Bugünmnuçhıludıflıı pıkıyımdm_u €vde misaliriim.. Zet Yani, — Bu eve her zaman mi demekle ne murad idiniz? SÜŞ Hiç şüphesiz karısı — Şüphesiz. Fakat ilk dela ola, Gim zamanlar gelirdim. Fakat gece kalmazdım. — ka da Misters B _olıılü.nlgnhudehoçhıı. bir dostu idiniz, bi Ke Apnmmmwınw -i — 'a e Brunton uğ:ıl—lyıormzvlmıhn— yatından bahsetmez mi idi? Ba- şikt l a 1 itiraflarda bulunmaz mz İ bımdıv:tet;_.r AW;—_ demek istiyorum ki oturabilecek " — Bar B ei öt şikâyet eder mi idi? mı istedi. Tabit bu teklifini şüke — — Katiyyen. ranla kahul ettim. kocasına iş ederdi. Hiç bir za- — Misters Bruntonu ne zaman. man, onun danberi tanırsınız? den hissettiği kederi kimseye söy- — Her zamandanberi tanırun... lemezdi... < Biz onunla akrahayız. Misters.,” (Devamt var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: