L Kalil dün ve göçen Mayis Getİ yine sirkat suçundar tğun edildiğimdenberi tfik yapıyor, G8 iki, ç li kazanıyordum. bunun hepsini de Şükrünün vaka günü gecesi Sük; T Oynamamızı tekli ç Kabül etmedim. Gündüz yine Snca artık kurar oynamıya- nGİodiyo evrak . müdürlüğü ötlediye evrak müdürlüğüne abek seferberlik müdürü F:Hn Candan tayin edilmiş. ! c'nlındıhlın yerler | Sda bir. haf i ta içinde şebrin | yöauuıiîıuı .Luı Trancala müsadere olunmuş. * Birçok esnafa da ceza yazıl. bu arada Beyoğlunda Tu. Filorya, Emperyal, Otelleriyle İzmir lokantası Ozan pastahanesi de cezalark t ,—““llyenelori TAe , Askerlik Şubesinden.: 836 doğumlular ve bu dö. la tmuameleye tâbi diğer san yoklamasma 2 | Fo YApALlET e kadar mükelleile. mrin gça Tebligatta 31 Birinci. in edini tönuna kadar gün ta. ân terşi İse de sonradan alı. Sı,ıuh“l göre yoklamatku 940 da bitmesi icabet. :.q."“";h n mükelleflerin "—h:?""“ Yyukarıda rikro. ilâ Wı Orla | _'.—ıııı ve Üselerde ikmnle atessın) Herlet Vanı vW Htnine g- dinlendi tevkilhanede alıp yürümüş cağımı söyledim- Kısdı, küfür etti, Elini beline götürerek kamasını çekmek istedi; ben daha evvel dav- ranarak vürdem, Ama, kaç dela Tevkiffanede kumar alnuş yü- rümüştür, Her kovuşta 10 — 15 lira düner! Gardiyan gelirse kapı- da duran erkeleci başmı kaşır, biz de hemen toplanırız. Ben âdeta kumarın hastası ol- muştum, Oynayamazsamt uyku bi- le uyuyamıyordum, Bu mangal ayağından yapılmış bıçağı Üç gün evvel elime geçirdim. Biraz da ben taşlara sürterek siv- rüttim. Bundan her mahpusta bir tane vardır. Bazan ayda bir tefliş yaparlar. Bundan daha evvel ha- berdar olduğumuz için kamaları- nuzı n Bundan sonra şahit o- lan kaçakçılıktan mlm Dimitri, Panayot dinlenilmişler, bunlardan İlbranim şunları söyle- Miştir; " — irdenbire kovuştan helâya doğru fırladı- Recep te ar- kasından koçuyordu. Şükrü ayağı takılarak yere yuvarlarımca üzeri- ne çullandı. Sekiz, dokuz defa da- ha sapladı. Reâp bir gün evvel kumarda para kaybettiğinden bahsetmişti.., Neticede mahkeme, bir delâ da hapıshane doktorunu — dinlemeğe karar vermiş, muhakemeyi başka bir güne bırakmıştır, Belediye et satışı yerleri açacak Belediye et fiyatlarında nasim bir rol oynamak için şehrin bazı yerlerinde et satış yerleri açmak taşavvurundadır. Belediye iktişat müdürlüğü bu hususta tetkiklere başlamıştır. Buralarda ucuz ve temiz et satı. lacaktır. - ; İN Şehir bandosu plâjda çalacak Şehir bandosu pazar günü Üs. küdardaki —Halk plâjında çala. caktır. z bi Parti nahiye kongreleri Cumhuriyet Halk Partisi İs. larda ocak koöngreleri bir eylülde başlayıp 27 eylülde bitecektir. Küçük Hikâye: Türk tayyareleri Kanatlarını paça suyile sıvayıp uçuş yapan tayyarelerimiz faik düş- iman kuvvetlerini nasıl mağlüp etmişti Bugün 30 Ağusios- İstiklâl dâavasında bütün varlık- Hlarını ortaya atan Türkün, Milif | Mücadelasinde düşmanını — önüne Katıp denize süren kara otdusumun yanı başında kahrumanca — dövüş | müş olan Türk kanatlarınm zafer ı günü, bugün.. i YAZAN: İ Türk tayyareciliği, henüz pek genç ve malztmedet mahrum ol düğü halde Mit Mücadeledo, garp — Birak bemi diyoruüm sana; bıktım arlık senden; anlamıyor mü- | cepheainde kendisinden kat kat Ha sun; biktim! — Peki şekerim! Hadi git öyleyse! Ama akşam üstü buluşacağız, değil mi? ÇYANARA aa U Paraşütçülere yol göstermesin diye İngilterede köpeklerin tas- maları sökülecek İngiliz — Alman harbi uzadıkça her gün yeni bir husüsiyet ile kar- pılaşıyoruz. Almanyanın İngiltere. ye taarruzu meselesi mevzuu bah- solunca da herkes başka başka şey- ler söylüyor. Meselâ İngilizce Pik. rüre Post mecmuasında bir kari, Almanlar İngilteraye ihraç hare- keti yapmağla muvatffak oldukları takdirde, Alman askerlerini, büyük merasimle, bandolar çalarak, şehir- leri bayraklarla süsleyerek, şarkı- lar söyliyerek karşsılamanın en muvafık usul olacağını söylemekte ve böylece hayrete düşen- Alman aşkerletnin silâhlarımı " yere düşü: receklerini kaydetmektedir. Bütün İngiltere balkını alâka- dâr eden meselelerden biri de İn- giltereye İneceklerinden sık sık bahsolunan Alman paraşütçüleri- dir. Taymiz n karilere mah- sus sütununda, İngilterede zata mahsus küpeklerin tasma taşıyıp darı meselesi münakaşa edilmektedir, h Köpeklerin tasma lari taraftarı olanlar Ingiltereye Alman (Dünkü hikâyeden devam) dar bilo yürümüştü. Yalnız geriye dönmek istediği zaman bir.' paraşütçüleri indiği takdirde kö- peklerin boğazındaki tasmalardan sahibinin adresini okumak suretile nerede bulunduklarını anlayacak. larını binaenaleyh köpek tasmala- rının çıkarılması icabettiğini İleri- ye sürmektedir, u fikre muarız olanlar, başla- rında İngiltere himayeci hayvanat cemiyeti reisi geldiği halde İngiliz- lere âit köpeklerin kendilerini tet- kik ettirmiyecek, bilâkis Alman as. h i tanıyıp ısıracak kadar ge- ki olduklarımı iddia etmektedirler: l% ğer t dendiğine göre İngil m?ny kı:mpııı;ııı istasyon isimlerini gösteren 21000 plâkayı sökmüştür, İşi daha ileriye götürmek istiyen bazı şahsiyetler İngiltterede mevki gösteren bütün levha ve alişlerin sökülmesini istemişlerdir. Bunlar hep uzakta ve uzaklaş- makta olan taarruz ihtimallerinin a çıkardığı — acaipliklerdir. Kimbdilir Almanlar da mwud- birler düşünüyorlar, Bunlar bizim kulağırırza gelenler, iki defa ölüm Yazan: Kenan Hulüsi ( tün düşmanını ezmeğe, amana ge. ıtır.uağe Muüvaffak olmuş ve bil- hassa keşif için hatlartmızı aşınak İlata,vuı düşman tayyarelerine ma- | :ıi l;uhnı); 1*îndunıımn hatları geri- (f lerinde keşifler yapmak ’ faydalr faaliyet gü t.ıu a | , Gerp cephesinde kara kuvyetle. zi emrinde bulunan ikinci tayyare Pbölüğü baylarında kıymetli kaman- ı danları Fazdl olduğu halde. hakikt bir kıymet Türkün het Beyi yap. mağa kadir olduğunu isbat eden canir bir semboldü.. Garp cephesinde vatan mhdafar- sına büyük hizmetler etmiş olan ikinci tayyare bölüğü gu tayyaci. lerimlzden mürekkepti: Pilotlar: Bölük kümandant Fa- sil- (Seydiköy mektebinde uğüş yaparken düştü, öldü.- Doktorlar kurtulsa da şuurunu kaybeder, de. mişlerdi.) Kaymakam Yahya (Am- karada ecelile ölmüştür). Cemsl (Afyonda Gazlrgöl üzerinde düş. müun tayyareleri tarafımdan düşü- rüldü. Ve Rasıdr Bahattin ile bir- likte gehit düştü.) Tatnall Zeki (İz. mirin kurtuluşumda ucuş yapar ken gehit düştü.) Mükerrem (Bs. kişehir hava okulunda iken düştü gehit oldu.) Maltepeli “Fehmi (Bir meraâim sırasında İzmir alay ku- mandanile birlikte düştü şehit ok du-) Halim Casko (Hâ'en hava o. kulunda hocadır.) Büyük Vecihi (Hâlen Türk Hava Kurumu hava- cdik dalresi Te etmektedir.) Hayri Fuat (Hava yolları ) Rasıtlar:; Basri kam ve Milt Müdafaa Vekâletin. dedir.) Avni (Halen Kayseri fabti. kast zatdürü-), Hazıdi (Malülen >mütekalttir), Osman Nuri (Dürk Hava kurumu havaoılık dalrcsl ge- n;l direktörü), Şakir Hazm Er- gökmen (Türk hava kurumunda- dir.), Sitkt (Şimdi Hava taburu kumandanıdır.) denbire işleri değişmiş buldu- İstasyon bomboştu- Çiseliyen bir yağmur altmda, ilerde, tren hattınım kaybolduğu tepeler ve 02- nemöçlere değrü hazin bir ısarzlık göze çarpıyordu. Bu syada bir kuş, başt özerinden uçtu; ve evvelce sığ bir sudan allar gibl rabatça kendi nüfuz mmtakasına geçtiği yere yakın iki nübet. el ile çevrildi; yanlarında bir de at vard Ven Hörbiğer ilerledi, Yakat hiç bir vakit, hele bir harp zamant bir inbana verilecek gerbestliğin bududunu tayin edememişe benziyi ü yolun kapalı olduğunu, eğer mutlaka Hloriye — gitmek istiy tepeden dolaşmak mechurlyetirde kalacağını, yol uzutsa emir lerine bir at tahais edlldiğin! söyledüer. İşin daha tuhafı Von Hörbiger mükabelede bulunamamıştı. Karantıkta yalnız iki du- dak arasından çıkan kellmeleri İşitebiliyor; ve ağaç, toprak, su-. Hattâ çok güvendiği silâlımın bile olanca manasmı kaybederek hafızasmmdan silindiğini görüyordu. Hörbiger bu emre Haat et- mekten başka ne yapabilirdi?-- Bir cigara yakar gibi hızla hay. vana atladı Belki de geriye dünerek silâhını boşaltmak istiyor- du- Fakat ağynı saniyelerde, Von Hörbiger'in arkasından, tam Onu orunalarından yakaladığı zamazi boylu boyunca yere' çivili. yöcek kadar töbetçilerin silâhr süratla yetişmişti. Hörbigğer bir küfür savurdu; ve düştü. Milis kuvvetleri kumandanımızm Silimli böyle olmuştu. Hikâyem bu vaka ile bitmedi. Von Hörbiğer'in uğruna ben de gidiyordum. Nasıl kurtulup yaşadığıma bugüz bile gaşarlın; Şarki Makedonyadaki gizli vazifem bütün vakalar ve hare- ketlerden beni mesul tutuyonlu. Bugün için hu kelimenin ma- nast belki do garip gelecektir. Fakat hakikat buydu. Von Hör- biger'i madem ki yabancı mmtakada Lir teftiş dolaşmasıma çık, maktan alakoyamamıştım, derhal Tügflis milis kumandanlığma haber vermekliğim lâxmm geliyordu. Kendi hosabrma Voön Hör- bigor'in müsbet bir netice elde edeceğine İnanmamkda beraber onü haber veremezdim. Şimdi anlatacağım hâdiso böyle bir h. mal ile başladı: Hörbiger'in iki kurgunla vurulduğu dakikalardan evveldi. Hususf odamda kumandanın dönüşünü heyecanla bekliyorum; ve hareketlerini no kadar aşırı telâkki edersem edeyim :vt; gelmesi Jüzemdu Kapım birdenbite açıldı. Dalma mmasamn e rinde duran tabancama elimi uzatmak. yahut bir ıslıkla baskı- na uğradığımı haber bile vermeğe vakit bulamadan kıskrvrak yakalandığımı gürdüm. Bizden hiç kimse Kkaçırıldığımı fark büe etmemişti. Karargühta ommuzlarından geçirilmiş tek bir kayış olmasa bir asker olduğuna ihtima! vermiyeceğim İngiliz kumandan : — Von Hörbiğger'e yardımla itham edliyorsunuz. dedi. Yal- nı3 Siz! affetmek çürolerini aramıyor değilim... Hemen anladım ki itilâf kuvvetleri be Şahaumlü, 4 Makedonyanm Türk ahalisinden çekin!yoıl:-ı;my, “mm..ş.:l man casuslara yaptıkları gibl açık bir ölüm Ctzastndan dıh; çok, gizli bir işkence usulü araştırıyorlardı. Kumandan bir İngilizin temnkinli adıml: öteki pencereye Bgidip geldi; zile bastt: — Beyi götürünüz! dedi. Bata Göndü: — Kurtulmanız için bir garo 87:Yacağım ! Çıktma!-. İngilizlerin benl kürgüna dizdlreceklerini tm- Ah, ölümün bu Işkencesiz — olanm: gün göçü; kiraseyi görmüdim. Hatlâ hava, K ç zu, bir yaprağın damıldadığmı bile-: İki ,,:: :înugığfff’::j göre İzgillz kumundan cezamın hakiki Sürette tayini k'n“hıni vmurüt karirgâha yollamak Tüzümunu — duyarak _m,"_' ü gölüren kamyonlardan birini intihap #tmle. Buraya kadar bana biçilen ölüm cözatmır bir fikrim yoktu- Fakat iki muhefızla bera ket edeceği nekeri mıntakaya goldiğim zaman 14 değlşmişti. Mı- hafızlardan biri kamyonun yarım saate kadar kalkı meağnt, yök da tehlike olduğu için do kamyoön yüklenen erenk euvallerın dan Dbiri gibi götürülmekliğim lüzmn Zzeldiğini söyledi. Derha?, hayatımım kamyona İn;.:':::*"' ::lî nihayete ereceğini 'arile bir pencereden diye Nâve etti. Çoktan anlamıt- Beklemek.. Aradaz iki n gekli hakkındaâ hiç ber kamyonun hate- L TUT ÜNU ua| MUZAFFER ACAR Milli zaferimizde büyük bir hla- sesi olan bu kıymetli hava bölü, ğümüzden bugün hayatta olan pi- lotlardan — hirile görüşmek benee bir vazife idi. Kiymetli pilotumuz Basri Hoca- yı Nuri Demirağ fabrikalarında buldum-. Kendisinden eski dafter- leri açmasını rica ettim. cudunda bir canlılık, — gözlerinde Senelerin yıptatamadığı dik vü. bir alev parıldâdı- Kaki günleri na, ferden zafere uçtukları mükâaddes Künleri hatırlamıştı; — Biliyorsunuz. bir avuç insan- dik.. diye, söze başladı. Ham de tayyaremiz hemen hiç yok gibiy - di- Daha Sakarya hazrbi sıralarm- da elimizdeki bütün mevcudumuz, Kuşadası civarımda — meoburi iniş yaparak biza esir dişen Havland İngiliz tipi bir Yunan tayyarezile bizim iki külüstür tayyaredan iba- rettl. Bu iki eski tayyarelerden biri ateg almış vo pilot Bohçet ile rasıdı Sırrı yanarak gehit olmuş . Jardı. Diğer teyyare de hasara uğ- ramıştı. Elimizde bir Havland kal. muüşti.. Sakarya harbinde bu tayya- r6 tek başma vazlfo görüyor, Büyük Vecihinin idare ettiği bu ;W)'ln'de Basri rasıtlık yapıyor - . Sakarya harbinde bu tayyarenin getindiği kegif neticeleri fevkalüde faydalı oluyordu. O kadar ki o xa m—anm garp cephesi kumandanı o- Jan Milli Şefimiz İsmet İnönü dai- ma döğru haberler — getirdiği için Uğurlu sayılan bu tayyareye “İs met” izmini vermişlerdi. — Demek ki tayyare Yyokluğunu adamakıllı hissettiniz?. — Hem de tasıl, öyle zamay. lar Olmuştur ki kavak ağacından tayyare paça duyundan, yamurta akından, patatesten emait yaptl . mıg, âdi Amerikan bezinden yapı lan kanatlar bunlarln sıvanarak uçuşa çıkılmıştır. — Poki, dedim. Bu paça suyu no kadar dayanır ki. Dayandığı kadar. Kanatlsı Zevgeyince İner, tekrar paça suyu Ğlıı sıvar ve yeniden uçuşa çıkar- ik. Vaziyet bir müddet böyle de- vam etti. Adananın istirdadından Bonra Fransızlardan on kadar tay. yaâre aldiık. Bir müddet sonra da Parakini isminde bir İtalyan yirmi kadar Spat aver tayyaresi sattı. O zamanlar bu Spat'lar fevkalâde müthişti. Düşmanlarımız bizim bun Jarla uçtuğumuzu gürünce uçamaz oldular.. Halbuki Spat'lar gilâhsır- du korkudan bunun farkına bile varmamışlardı. Bu Spat tayyarele, rine biz eski mitralyözleri yerleş- tirdik. Mart 1388 de bu tayyareler zaücehhez olarak vazifaye girmiş- lerdi. Büyük taarruz başlarken tayyarelerimiz iyi vaziyette bulu - nuyordu- Karargâhımizi da cephie. ye yakın bir yere nakletmiştik. Vazifemiz düşmanm — hatlarımız gerilerine gidip keşif yapmasına mani olmak ve düşman hatlarının gerilerini keşfetmekten ibaretti. — Bunda tamamen muvaffak o. lundü mu? — Size şunu katiyetle söyleyobi- lüri mki bir tek düşman tayyanesi hatlarımızı aşmış — değildir. Buna mukabil bizim yaptığımız keşifler feykalâde faydalı olmuştur. — Düşman hatlarına rahatça gi- rebiliyor muydunuz? Ne münasebet- Bizim yirmi tayyaremize mukabil düşmanm en &z yüz yirmi Lizim dokuz, on pila- tumuza mukabil düşmanmn yüzler. ce pilotu vardı. Bir tayyazamik hatları üzerinde görüldüğü zaman f mllteaddit —yerlerden — kalkan üç dört tayyere bizi çevirirlerdi. Bir düğmand tayyaresine akdırış Gtmer vüzifemize devam edendike İki o, lüncs harbi kabul eder, dövüşür, düşmanı altederdik, üş ve daha fazlası olunca fuzuli zaylata s6 bep vermemek için harp ede ede hatlarından çıkardık- —— Yan) karargühmiza dönerdi. niz? — Hayır- Şöyle bir dolaştıktan sonra başka bir noktadan yeniden güşman hatlarına girerdik.. — Dokuz la VARİYOtİ nasıl idare ediyordunuz? — Düşman tebliğleri bir günde 38 Türk tayyaresinin uçmuş oldu. '[ıuııu yazıyordu. Bu yalan değiddi Ama uçan yine 9 pilottu- Bir pilot bastın günde büş altı defa vazife f(Lütfen soylayı çeviri UA CNRRRRENEENERE B-VAKIT 30 AĞUSTOS 1846 _——'_———-—__.—— " (Milli mücadelede © a )