". İpn dün Z ett i . * 191; ae S y (, î c 4 T —üh Bibi çıkı. ÜN aç Onü dğmen ü ÜN ü Yakaların. ! Slduğu yer. e :'&uq,& B k o. Mttine HEvap için ee n x Fi İT f !İ.. 5* İN bt'î'ıı-ıık 'N %: Bi — Tn l p T i T S .İ"!' Ç Ş ğ; Dik Jesanlı zahrta rorsamı V GENBER ÇETESİ çeviren: H. MUNİR Danimarka nasıl bir memlekettir? kılryor anlayamıyorum. Sen Har. riyi görmeye gelmemiş miydin?.. Onu sorguya çekecektin. İşte ken disi karşında duruyor, Günün bi. Tinde sorguya çekebilirsin. Fakat Onun daha önce benden çekece. Ği varmış.. Bu vaziyette kendi. siyle Uç hafta sonra hastahane. den çıkacağı “sırada konuşmak kabil olacaktır.. Her ne hal ise, Şimdi ötekileriyle de meşgul ola. biliriz. Odayı araştıralım. Belki de zavallı Hocsonun öldürülme. siyle alâkadar izler bulabilirir. Norman bu sözlerden sonra, yerden topladığı Üç tabancayı baş müfettişe verdi. Zira, bu taban. caların kendisine lüzumu yoktu. Vilyam bunları aldı. Gözlerindeki hayret alâimi hâlâ silinmemişti. ... Norman ertesi gün öğleyin ya. taktan kalktığı zaman, Coy E. verard'ı, en güzel elbiselerini giy, miş olduğu halde karşısında bul. du. Coy Everard sarı bir karanfil gibi güzel ve tâze görünüyordu. Başına gelen en ağır felâketleri yenecek kadar kuvvetli ve canlı | gençliği, yüzünde bir güneş gibi, pirii piril yanıyordu, denebilir. (Daha var) Atletizm Ajanlığının bir tavzihi Beden — Terbiyesi İstanbul Bölgesi Atletizmi Ajanlığından 1 — Aynı mevasimde olmak üÜzere tertip edilen ve bu yıl Uç yaşına “buluman' “(Altım ÇIYNL Atfetizti “mus4bâkaları,, Miısir daveti münasebetile ter. tip edilmiş değlidir. 2—Bu müsabakalar 128 ferdin iştirâkiyle 20 branş ve 4 kategori tizerinde başarılmış- tır. 8 — 1938 ve 1938 yıllarında yapılmış rekorların 5 tanesi yenilenmiştir. 4 — Hakem azlığı ba polmamıştır. 5 — Birinci kategori 400 metresinde kronometrelerin hiç bir tanesi 49 saniye göster- miş değildir. Dört kronomet- renin ikisi 52,2 Işaret etmiş 0l. duğundan bu- dercce kabul edilmiştir. 6 — Musabakaları seyretmit olanların adedi 800 den yüka rıdır. 7 — Atletlerimiz kışı atıl ge- çirmemişler, haftada 3 defa dâ. hilde, havalar müsait oldukçâ hariçte çalışmışlardır. Bu mev- simin bidayetinde elde etmiş bulundukları derocelerin geçen mevsim sozunda İrişmeye mü- vaffak —oldukları derecelere müsavi vaya üstün olduğu ci. hetle keyfiyetin hakikatl teba- rüz edoer. —— mevtuu Toplantıya Davet İstanbul — Mektepleri Spor Bölgesi Başkanlığından: Gençlik ve Spor bazırlıkları hakkında görüşmek fizero Ll- se, Muallim ve Sanat MWektep. leriyle Orta mekteplerin B 'Terbiyesi Müuallimlerinlu 10 IV/940 Çarşamba &ünü saat 15 de Maarif Müdürlüğünde yapılacak toplantıda bulunma- ları rlca olunur. 12.80: Program ve mamlaket sat ayarı, 1238: Ajana ve meteoroloji haberleri, 1250: Müzik: Çalanlar: Cevdet Çağla, İzzettin Ökte, Puhri Kopuz, Kemal N. Seyhun, 1 — Oku, yan Aziza Tözem, Aziz Şenses; Mef, haret Bağmak, 13.30/1400: — Müzik: Küçük orkestra, 19.10: Memleket saat Ayarı, Ajana vemeteoroloji haberleri, 19.90: Konuşma (Diş politika hâdise. leri), 1046: Çalanlar; Hakkı Derman, Berif İett, Hamdt Tokay, Hasan Gür, alâkadar olması, Avtupa haritasına — baktığını zaman, Almanyanım — şimalinde, Nörveçe döğrü işaret eden bir el Bu işaret eden el Janimarkadır. Dünyanın her taralından, hattâ lspanyadan bile, ziraat dersleri al. mak için buraya gelenler vardır. Tagilizler Danimarka trkmdan- dırlar: Bundan yüzlerce sene evvel, Da- nimarkadan sayısız insan, İngiliz sahillerine çıkmışlardır. Danimar. kada bulunan sarışın, mavi gözlü üplere ve aynı işimlere İngilterede gx sık tesadüf edilir. Tugilterenin Iskandinav memle- ketlerinden en çok Danimarka ile Danimarkanın kendisine İskandinav memleketle- rinden en yakını bulunmasından dolayıdır. Bundan bir asır evvel, İskandi * navya mütemadiyen harp halin. deydi. Halbuki bugün, İskandinav dev. letleri aralarında harp etmeyi a- kıllarından bile geçirmezler. Danimarkalıların beşte üçü a- dalıdırlar; yani ada üzerinde ika. met ederler. İngilterede ve diğer bazı memle- ketlerde olduğu gibi, Danimarka- nın, kendi mesahasından büyük müstemlekesi vardır. İngiltere ve Hollandada o kadar kan dökülmesine sebep olan re- formasyon Danimarkada sükünet. le yapıldı. Reformasyon yapıldığı halde Hollandada hâlâ bir milyon- dan fazla Katolik vardır. Dani- markadaki Katoliklerin sayıst ise birkaç bini tecavüiz etmez. İhti'âl bu memlekette reforması yon gibi süküretle yapıldı; hükü. metin mühürleri bugün basit bir köylü çocuğunun elindedir. Danimarkada maden yöoktur; en yüksek tepesi deniz seviyesin- den 560 metse yüksekliğindedir. Bu tepeye alay makamında “gök- tepesi” denir, Danimarka “wk dört adadan müteşekkildir. Mesahası 15.000 mil murabbamdadır, yani - İskoç. yanın yarısı kadar bir şey. Nüfusu üç milyon ikiyüzbindir. Danimarkadan harice hiçret e- denlerin sayısı senelik nufus artışm nın beşte birini teşkil eder. Deniz vesaitinin tonaj mecmuu bir müyon ton kadardır. (Bu harpte batırılan Danimarka gemileri dahil). Danimarkanın İngiltereye yaptı- G ziral ihracat senode takriben 30 milyon ingiliz lirası krymetindedir. Ziraat — mahsullerinden maada yapılmakta olan ihracat, umum! ih, racatın onda birini bulmaz, Dan'markalıların hepsi iyi bir bayat geçirirler, heor Danimarka- İmmm, kışm sırtmda palto ve her mevsimde cebinde para bulunur. Danimarkanın başında tir çiftçi hükümet verdır. Kabineyi toşkil eden dokuz Gzânin üçü çiftçi, ve başvekil bir çiftçi allesine mensup- tur. Danimarkanm 1922 seanesinde İngiltereye gönderdiği tereyağımnın kıymeti 14 milyön stezlingdi. Danimarkada toprağı münbitleş- tiren, çiftçinin gayretidir. Denimarkanın: çiftçi yetiştiren husasi! yazlık mektebleri vardır. Kış mevsimine gelince, genç kız ve erkekler, gehirdeki mekteplera giderler, tarih, musiki, şiir, coğ. rafya, sanat, büyük adamlarım ha- yatlarmı tahsil ederler, ... Biriaci umuml! harbin başmda, Danimarkada hayvan mevcudunun sayısı 3 milyon 600 bindi. Bunun di buçuk milyonu sığır, 567.000 | beygir, 515,000 | koyundur. Ayrı- 6& 15 milyon kümcs hayvapıt var- dir- t Danimarkanım en ufak köyünde bile elektrik riyası vardır. Kuvve, & istihsal eden fabrikslardan ma- ada 250 tane elektrik girketi var. dir. Danimarkatdar, 2000 mil mu- rabbamdan ibaret olan bir araziyi ormana tabvil etmeğe - muvaffak olmuşlardır. Bundan — altmış sene evvel ormanlık saba 200 mil mu, rabbamdan ibaretti. Danimarka çiftliklerini ziyaret e- denler, büyük missfirperverlikle karşılanırlar. Her çiftlik evinin |. çinde illm kitapları ve musiki âle- & bulunur. İngilir amlrali Nelson Danimar. kalılardan bahsederkea: Yeni senede hangi filmleri göreceğiz Bü s&ene göreceğimiz filmler arasında olmak üzere Fransız sinemacılığı “Hakikati arayan adam,, izimli bir film mıştır. Raymu'nun baş rolü oy. nadığı bu film bir çaheser olma- makla beraber şayanı dikkat bir fikri de müdafaa etmektedir. Bt filmde Raymu zengin bir banker roölündedir. Etrafındaki. leri tahlil edip hareketlerindeki gayevi anlamak isteyen banker, dost olarak yanında bulunanla- vmm kuyusunu kazdıklarımı gör . " timat di ci af bir. varanm akgi olan bu fılmda Raymu fev- kalâde muvaffak olmakta, ar . kadaşları da ondan aşağı kal - mamaktadırlar, Yarın olmasın Fransızların son zamanlarda 10 - 4 - 940 Çarsamba Basri Üfler, Zühtü Bardakoğlu. 1 — Okuyan Necmi Rrza Ahtakan, Safiye 'Tokay, 2018: Konuşma, 2040: 'Tem. Bil; Bobem, Yazan: Hoenzi Mürger. Tercüme edean Ekrem — Reşld, 2130 Müztk Riyaseticumhur bandomu, 2215 Memleket saat ayarı, Ajans baberle. ri; Zirast, Kabam — Tahvilât, Kam- biyo — Nukut Borsası (Fiyat), 2235 Mürzik Cazband (PlL) 23.25/23,80: Ya. Tinki program ve kupanış, hazırladıkları filmlerden biri de “Yarm olmasam,, dır. Güze! Fran Bız yıldızı Edving Fölyer tara. fından çevrilmiş olan bu film mevzuu itibarile şayanı alâka - dır. Kısaca hulâsa edelim: Bir kadm ve bir erkek Kana. dada sevişiyorlar. Evlenecekleri gece kadımn birdenbire ortadan kayboluyor.. Aradan on sene ge- çivor; erkek sevgilisini bu kere Pariste buluyor. Fakat kadım içinde bulunduğu vaziveti sak. ;l;llll;dn çırpımıyor. Erkek te vazivetin ne olabileceğini merak ediyor. Hakikatte kadım mankenlik ve bar kadımı olarak çalışmaktadır. Bir haydutla Kanadadan kaç - mağa mechur kalmıstır. İki esk' sevgili tekrar buluştukları za . man kadının bir çocuğu olduğu vu görüyor. Bu cocuk sevgileri nin maheunlüdür. Beraber vaşa - mak istiyorlar. Fakat haydu!' müthiş bir tehlikedir. Kadım, ca ki sevgilisina çocuğuyla bera ber Kanadava avdeti tavsiye e Jiyor. Kendisinin de keleceğin! vandediyor. Baba oğul hareket attikten sonra kadın Ümitsiz bir vazivette kendini Sen nehrine a- tryor. Mevanınu bir kaç satırla hi *üye ettiğimiz bu filmde dr Transız artistleri muvaffak ol - muşlardır. | $ — VAKIT 10 NİSAN 1840 'azan: EMİLE ZOLA SMAN YENSENİ IFEKONDİTE — Evet, görecezsiniz... Si oğlunuz vali ve benim de on iki kızam köylü olduğu vakit sizl on. lsrın düğününe çağıracağım; çünkü o zamana kadar bütün bu arazivi kaplıyacak olan çiftliği- min buğdaylarını övütebilmek çin değirmeninizi yeniden İnga irmeniz ve içine elektrikle iş- en bür makme koymanız lâzım gelecektir. Elile o kadar geniş bir saha işaret edivordu ki, değirmenci kendisile eğlenildiğini sezerek i. çerleği. Bevgirine sert bir kam- çı İndirerek: — Buğdayınızm — değirmene girmesinc daha vakit var... Al. Jaha ısmarladık, her halde mu- vaffak olmanızı dilerim dedi. — Safa geldiniz, teşekkür ede. rim. Arabda bata çıka yoluna devam etti. Matyö, bu geçen sözlerden bir parça Meraklanmış gibi gö- rünen karısının yanına oturdu. Onun kuvvetli bir imana malik olduğunu bildiği için bir şey söy. lameğe lüzum görmeden sadece yürüne bakm gülümsedi. Bu ka- dareık bir nüvaziş genç kadımnın her zamanki neseli halini verine t etti. » bir pâzar günü enler, vaadleri Janvile geldiler. Hattâ, elemlerini biraz giderme- si için Moranjla Reni de bera- ber almışlardı. Bütün kafile, trenden İner İnmez mahut tar. Jayı görmek Üzere doğruca yay- lânım üstüne çıkmağa karar ver. di. Matyöpün. toprağa rücu et- mek, köylü olmak fikri onlara © kadar garip, o kadar manasız görünmüştü ki, hepsi büyük bir merak icinde bulunuyordu, O gün Matyö pek neşeli Idi. Misa. firlerine, en hafif bir yelden de- niz gibi dalgalanan yüksek ve dolgun başakiı vegi! buğdavların kapladığı geniş sahayı gösterip psint hayran etmekle ilk mu. 'akryeti kazandı. Asırlardan beri cürüyüp tonrak haline gel- miş olan gübrelerin özü ile ye. tişen bu harikuâde mahsul, ar- zın sinesinde uvuyan ezeli hayat meambamm şanlı bir tezahürü d.iiı ? avae Ve arsuları” büsbütün başka vâdide olan Konstanala Valantin bu otları görmekten büyük bir şey anlamadılar; Mo. ranj dahi dalgın ve sönük gözle- rile eördüklerinin pek farkında değildi. Yalnız Boçen ile Segen, geçen kış oralarda ava çıktıkla. rı zamanı hatırlıyarak şimdiki bityük değişikliğe hayran oldu- Yar. Bilhassa Segen, parasının ödeneceğine kanant getirdikten maada, Matyöye daha baska a- razi satışları da yanacağımı Ü. mit ederek bu llk netice hakkm- da sitayişli sözler söylemekle bi. tiremiyordu. Sonra, küçük bir ciftliğfe tah- vil oluman eöki pavyona dönlle Boşenlerle veçhile maa akkmdı «öz aoti dr. Maryan bir eüin evvel Jerve- yi memeden kesmigti. Çocuk şimdi misafirler arasında bulu. nuyor, daha pek tamam Ayakta duramadığı halde muttasti bi- rinden ötekine mekik dokuyor. | 4u, İkide birde vere yuvarlandı- 1 da oluyordu. Fakat, bolki sıh. hatli olduğu için, hi kızmıyor. hemen kalkıp vakar ve ve aza- metle voluna devam edivordu Hem de bu on beş aylık küçük adamcatızın ne kadar vembe ve beyaz bir teni vardı! Fakat, bu sırada, bir kere annesinin yanı. na gelerek teklifsizce onun göğ- süne el uzatmak istodi. Maryan halim bir sesle: — Hayır, havır, artık bitti... Bundan böyle sana başka ma. malar verilecektir, dedi. Konstans: — Bu memeden kesmek me »elesi de ne usandırıcı bir İş! Timinim ki gece hiç tyumadmız. dedi. — A! Hayır, yavrucufumun iyi huyları vardır. Göoceleri ka, tiyen süt emmez. Yalnız bu sa- bah bir parta gasırıp bağırma. *a başladı. Görlüiyer musunuz ar- tik uslandı bile, Ben öteki ço. *gıklırımdın da zahmot çekme dim. Boşen, hic bir vakit ağzından Tüsmeven pürsetnu bilyük bir koşnudile cekerek bu müküle mevi ayakta dinliyordu. Konstans gülümseverek: — Talihiniz var, çünkü bizim *ütanamız gittiği zaman Mori- “in bize cektirdiileri nmtulur sav değ'idir. Hatırler misın Alet sandr, üç gece siralya gözüml- ze uykü girmemişsti. Boşen, öteki cocuklarla oyna, makta olan Morisi karısına İşa- ret ederek! — Baksana, cocuğun ne güzel oynuvor! Sonra muttasıl bana hasta oldufunu söyleyip merak zaman n mun çok sıhhat yorum. ğil mi va! ama, yantığını zaman da büylesini yaparımı işte! Ne dersin Matyö? (Daha var) ÜUsküdar hapisha- nesinden kaçan Dün mahkemede firar hâdisesini anlattı Birkaç av evvel Üsküdar hapi, sanesinden marangozhanenin de. mirlerini duvarı delerek 18 seneve mah! Şileli İbrehim Çetin ile gasblan T s#eneye mah- küm Hulüsi kaçmışlar, 65 gün. lük-bir takipten sonra İbrahim Çetin yakalanmış, Hulüsi bulu- namamıştı. Firar suçundan ikinci ağır sezava verilen İbrahim Çetinin dün muhakemesine başlanılmış. tır. Suçlu hâdiseyi şöyle anlatmış- — Hulüsi üç buçuk aydanbe. ri marangozbanede çalışıyordu. Bir gün gardiyan adliyo sarayı inşantımdan aldığı — tahtalarla kendisine bir sandık yapmasımı teklif etmiş, o da bir yardımcı verildiğ! takdirde yanabileceği - ni söylemiş, Hulüsi evvelâ yar. drmet olarak veznedarm katili Abdullabr. istedi. Fakat o bir defa kaçtığı icin kabul etmedi. ler ve beni verdiler, Çalışmağa basladığımızın dü. ha birinci günü Hulüsi banâ her şeyi hazırladığını ve hemen kaç mamızı teklif etti. Evveli red. dettim. Fakat açlık ve hastalık canıma yetmisti. Kabul ederek demirleri söktük ve akşam Üzeri saat 5,5 ta kaçtık. Altmış beş rün zarfmda Şile ormanlarında gezdim, motörler- de tayfalrk yantım ve bir gün Şıbauqtın geçerken yakalan - İsm.,, Mahkeme, marangozhane gar- diyanımı şahit olarak çağırmağa karar vermiş, muhakemeyi baş. ka bir güne bırakmıştır. — y aa ir çocut düşirme davası Doktor Vasil iddia sahi- bini tanımadığını söyledi Mühtedi Pavli oğlu Abdullah adında birisi tarafından karımı- nen iki aylık çocuğunu düşürte. rTek ölümüne sebep olmak suçun- dan Beyoğlunda kadın doktoru Vasil Kondiyadis aleyhine açı . lan muhakemeye dün ikinci &- Tır coza mahkemesinde başla . nılmıştır. Büvükadada bir hamamda ça- lışan Abdullah karısı Fatmanın da kaomgularından Marika ile birlikte bir gün doktora gittik. lerini, iki avlık cocuğunu aldır. dıktan s#onra dönüs'erinde Fat. manm sancılandığını ve Haseki hastanesine kaldırıldığı sırada Sidüğünü iddia etmekte; doktor Vasilden 3 bin lira tazminat is- *emettedir. Abdullah dünkü muhakemede 'ddiasmı tekrar'amıs, dotkor ise *enyekün İrtör ederek: “— Ne Fatmayı, ne Marika. vı, ne de Abdullahiı tanırım. Füt- mavr munvene de etmedim. İler halde burava relişime seben bir isim vanlıstıfıdır. Cünkü Ab . Anllah heni telefon rehberimde- *| Jamimden tanıyarak dava et. “öini gövlemi-ti.., demlatir. Fatmavı doktora götürdüğü 'Adia edilen Marika da o gün Vatma ile beraber - cıktıklarmı, fakat Fatmanın köprüden kendi- «inden ayrıldığını; aksam bulu. >arak beraher düönANMerİn! wöy- 'emla, m'l'x'l"“' sahitlerin remL ne karar vererek muhakemeyi başka bir güne brrakmıştır.