ÜN tird Armosl dön. t Çtn BİttİRİ memleket ça ğın bi Ücük çocuğun kederi & Ğ;;,“'“ küçük çocuk. Atdı. Onlara bir yona trenin ha. Çai el gelmeleri K, 8 toayi iklarile meh. çe iyordu; ve tamanlarda baş & K, Bnen kendisini ev. İt hi t Vihde — kalarak 'm..'"“e! görürdü. Git. $& vakitlere kadar U alnından öper hç ON ğî" kadar Pierre bu n e .k“:“ T nliğini al. nd"’ ederdi.. Nİ bağı'kların — hatırası Yalnız — oturan k Kağtüiden — gözlerini h d Matük Pierre annesi Yapi öpsüa diye uy I. 8a ekaik olan şey bu 'hmdı onun serin Ki Ğ hi'ğb'—ilm gittiğini hej Ş'ı;nm. Şin n ünı da be. iş olsaydı. çok Oolacaktı. Küçük Çıkmıştı; “ve ço *ta kalması doğru K çik . l çok uzak a ğ.îüıı kapıcı kşışm. w*ınevc annosini Şti. Fakat hasta ona: “Hastalar tembih etmişti CÜK Plerre anne Madtnleketti. Gük ari Şineğtr yıkadığı loğan. n Sular gibi mas çalta yeşil çimenler, “tekler ve uzakta b_?t zannettiği dağ . k;:' yerleştirdikleri Bin Z bir bina idi, Tre bütün bunları NL'A Şimdi bir tek 4 evy, ıÖ da annesinin N a€ gelip bütün bu Börmesi, yordu. Plerre yine nere. Ok. Stu arryorlardı. O Va h Duyordu. İlk gü. onu vahşi bul. ise artık yavat fÜn unutturuyorlar W'—ekl arkadaşla b e Canm sıkılmı. Bik N bir kız ona yak Âdnesi gibi genç B a ) Ocuklarl eşgul *'ıL_.h' tuklarla mesşgi | kan kızların hep. u_j:;,duîwl ve se. niydi ? Gak bir kaç tane Ve yaşlı insanlar Hüpyetukları uzektar Ç ;'IBI': onlara karış h diniz küçük kasa Bi Ve inlik.. dükkâ di Teupll &2A Anrore artık üpitlde gençlere ka “Ara sokuluyor . İ İ ’ıeâ;"l'm ber cumar. “#nsonra Alkklm N&Vh”mh geliyor, Pa. )'_"' kadar satoda p —ı?h.'hfl bakryordu. « Köndnı Ş T gelmez hemen :__’_“Hnıdı. Maksadı *T töyletmek on P oynatmaktı » Barkı söylemek Harp oyunu oy. B ikkat sen düs , ;B"'!a garkr sAvle ndi Ateş edivorum D AÂh eğer aimdi öL Çeviren: Suat Derviş memiş olsaydım ben sına göste, rirdim.... İşte o gün çocuklar kendisile oynamak istemedikleri için ca. nı sıkılan Matmazel Aurore kü. çük Pierre'i parkın en tenha bir köşesinde buldu. — Oarda ne yapıyorsun yav. ram. — Ben mi?.. Annemi bekliyo. rum! Ve İste yola çıktığındanberi Pierre ilk defa matmazel Av. rore'a annes tiyar kız onu tr'kolarını örerken vorulmadan dinledi. Oh cumar. tesi, bazar eünleri ne çobuk ge. çiyordu.. Plerre — yenidostunu parkın en esrarengiz yerlerine gekiyordu. Bu ihtiyar kıza bü. tün kalbini açıvordu. n O çocuğun sözünü kesmiyoar. du. İnco varmakları şişlerin u. cunda hralr, hizir yününü Örer. ken valnız onu dinliyor. O gü. lerte gülüyor, O kederlenirse ma'zün bir cehre takımıyordu. Yaşma rağmen havat ona hiç Çarpmadan, hiç dokunmadan geçmişti. Bunun için kalbi bil. tün gocukluğunu muhafaza et. misşti. Hiç üzülün yrmranmamıs, sakimemleti. Ve onun — kalbi Pierre'in üzüntülerle, gözvyaşla . rile gimdiden ihtiyarlamış olan kalbinden çok dıha geneti; Bir pazar matmazel Aurora #ene dostunu dükkünma eötür dü. Raflar darmadaflırık kutu. tarla dolu idi, Yart açık fakat kutuların içinde yünler, maka . ralar, iğne kâğıtları, lâstikler görünüyordu. O kücük Pierre'e — İşe burasını düzslteceğiz, demişti. Kendisi bu isin imkân. sız olduğunu bi Fakat güya bir şey Yapacakmınş gibi kutuların -sarasında küçük...bir fare gibi dolaşryor, Plerre'e: — Şu kutuyu ver, bunu uzat, şunu kaldır! Gibi emirler veriyordu. Ah bu pazar. Plerre için gü . zel bir pazar olmuştu. Dışarı çıktıkları zaman güneş ve göğü bu kadar parlak göre. rek hayret etti. Karanlık dük. kânm iİçinde bütün bunları u len bahsetti. İh. | Bir paket sigara 15 dolar Anna Bella, Mirna Loy gibi yıldızlar bir baloda bu fiyata sigara sattılar Holivuunaan yazılıyori Siğema sanatkârlarından Mürekkep bir camiyet İngiliz - Fransız kuvyetleri menfaatine bir bulo tertip etmişlerdir. Bu balonun en büyük husu siyetlerinden Dbiri de moşhul sinoma yıldızlarının bDu baloda sigara satmış olmalarıdır. Bu meyanda olmak üzere Myrna Loy, Marl Oboron, Ven dy Bari, Noriu O'sulivan, O'llara, Annabella ve Olivim dö Hairland gibi Film yıldızla, ri boyunlarına asmış olduk küçük paketler İçinde sigi; satmışlardır. Bu güzel kadınların sattık. ları slgaraların bir pakuti yir. mi beş dolar kıymetinde bulu. fuyordu. Bu emaalzi kadınlar elinden alınan sigaraların daha ucuz olmasına tabil imkân yol. Balo Ronald Kolman riya. setinde olmak Üzere Artistler tarafından idaro edilmiştir. öln ğğ ee Sonya Heni Amerikan tebası olacak Eskiden buz üzerinde kay ma şampiyonu ve haleğ meş hur bir yıldız. olan Norveçli Sonya Heni Amerikan tebası nâa geçmek istemiştir. Beş sene | müddetle Amerikan toprakla. | m Üzerinde yaşamış olan Sön ya Heni bu defla artık tama. men Amorika yörleşmek &r susundadır. Şimal yıldızı teb'a doeğiştir. meğo sebop olarak Alman mar- buatının kendisine yaptığı hü eumlara arlık tahamıslll ede- miyeceğini ilöriyo Bürmekte- dir. Halbuki Sonya Heni'nin Os l0'da bulünüun uhbapları, Ty ron Poverin yakın arkadaşı o- lan yıldızın birçok vergilerdon kurtulmak için Amorikan te- bası olmak arzusunu gösterdi- ğini Iddla etmektedirler. Bu sebep daha akla yakm n Çünkü malüm oldu- ğu üzere güzcl yıldız. Sonya Hent Bbasia — denecek kadar muktosittir. Neslin ufku (Baştarafı £ incide) prensipi önünde iflâs etti. Yara- taı, yapıcı, kurucu bir iktısadi bünyonin teşekkül ettiği yerde artık gülünç “taklid,, modasının nütmüştuü. Annesini hatırlatan | sürüp ıiışıeıine imkân yoktur. genç çehreleri de, çocukların bu. | Müsbet ilim, müsbet tefekkür ©- lTunduğu şatoyu da ve harp oldu. | num yerini almaya mecburdur. Şunu bile., Dışarı cıkar cıkmaz: — Ah dedi tren ena! Çıa. buk istasyona gidelim belki an. nem gelir.. Çok kücük olduğu için o bu sözü söyler Böylemez matmazel | Aurore'un onun kücük parmak . Yarını avucları içinde niçin dahâ kuvvetli sıktığını anlamadı. Fakat bu dakikadan itibarer «nnesini! görmek arzusu onda bir fikrisabit oldu.. Bu iştiyaka bir de korku karışryordu. Bir sabah genç kıslardan bi. <— Yaz artık gecti. Demisti, Pierre bu narlak gök | ü memlekette kendillfinden ya rın gectiğini farkedemiyecekti | Bu sözü duvar duymaz mavi görleri yaşardı. ek yaz sahihden geç . ti öyle mi?,, Annesi gelirse | bütün bu güzel şeyleri göremi. yecektir. Ona kahvaltr icin verdikleri | francalaların sarılmış olduğu be. | vaz kâğıdın üstüne imlâsız fa. | kat tath sözler yazdı. | Her gün çocuklara Mmektup verilirken endisesi artıyordu: —— Bana mektup yoök mu? Ve elini korkak, korkak uza. | trıyordu. Fakat günler peçivordu. Mek. | tup geltaiyordu. Artık Pierre eli. | ni uzatmıvordu, — Annen seni unutuyor. Hain tablatlr olan cocuklar © na böyle söylüyorlardı. l — Hayır!.. Fena hiddetleniyordu. Anne. ler çocuklarını unutmazlardı. Bunun bövle olduğunu bütün gocuklar biliyorlardı. Bir gün matmazel Aurore'a hastaneye bir mektubo yazması. Mi rica etti. O da bu İşi garip bir tavırla kabul etti. Gözlerini baş. ka tarafa çevirmişti. Ve küçük Plerre'e kendld:ywhnıher dük . (Sonu Yarın) Umumi Harbin imparatorluk ta yaptığı tasfiyenin ve İstiklâl Harbinin klırduğu yeni sosyete - nin zaruretleri türkçülük cereya amı hâkim bir kudret haline koy- du. Ve imparatecluğun muhale - fot partisi ruhu yeni sosyetenin mizamını verdi. Bu suretle üç cevayan da kendi tarihi şartları içinde müzelik ol - dular. Yerlerini yeni bir hayata, yeni gücüşe torkettiler. tetiklâl harbinden — sonra da ğan cemiyetin ruhu “tam” mâna tile müstakil kültür, sanat, fikir tahassürü diye ifede olunabi İstiklâl Harbi “müstakil' hüviyetini alan Türk Cemiyeti Avrupanın harp sonrası careyan ları ile de terrasa geçmiştir. Bu temas, ena zaman — zaman taze hava teneffüs etmesine, za - man zaman sanat sahasında tec - rübelere girmesine sebep olmuş - tur. Bugün kendilerinin ileri hat larını büyük hırh_uı s0n siperleri ne dayavan edeb'yatçılar dünyar zün hakiknten bir dönüm nokta - sını barcket başlanıyicı seçmel le bir hakikate temas etmişlerdir. İnçiltereyle Japonya îarasmdaki münass- betler vahimleşiyor (Tokyo, 88 (A.A.) — Domel Ağansının — bildirdiğine — göre Japonya pek muhtemel olarak Asamu Maru hâdisesi hakkın da İngiltereyo ikinecl bir pro- tosto notası daha gönderecek- tir. Sanıldığına göre, Japon hü- kümeti bu yeni notasında İngi Ha makamlarının hareketinin gayri meşru mahiyeti üzerinde Belçikanın Z-VAKIT 29 IKINCIKANUN 1m90 atlattığı istilâ tehlikesi Alman tayyarecinin üzerinde bulunan vesikalar Bunların ele çeçmesine genç karısı sebep olmuş... Belçika toprakları üzerinde Malin divarın. da karaya inmeğe mecbur kalan Alman tay, yürecisi Üzerinde bulunan vesikalara büyuk bir ehemmiyet atfolunmaktadır, Tayyarecinin üzerindeki vesıkalar arasında Belçika kuvvetlerinin Işgal ettikleri mevkile. ri mufassalan gösteren bir plân vardı.. Diğer bir dosya taarruza kargı bulunacak kolordu kumandanlarının - karakterleri ve peikolojik durumları hakkındaki malümatı ihtiva et. mekte idi.. Bunlar arasında bir zabit çok sert olarak, diğeri mülâyim, bir ücüncüsü muarız, bir diğeri müdafaa taraftarı diye gösterilmiş. lerdi Şayanı dikkat olan cihet en cüzüne kadar bütün Belçika kuvvetlerinin mevkileri büyük bir doğruluk ve isabetle tesbit edilmiş olmasıdır. Bundan maâğda Almanların garp cephesi. derdikleri kuvvetler ve Alman erkânı barbiyesinin Belçika hududunu neredet zor. layacağma dair vesikalar da bulunmuştur. ŞANTAJ DEĞİL Gökten düşen bu vesikaların evvelâ sinir barbini kazanmak için bir tedbir olduğu zan. nedilmişti, Halbuki bir Alman zabiti üzer'nde bulunmuş olan Berlin — Kolonya gimendifer battı için iki tane birinci mevki bileti ve el. de edilen dos#yalar bu hareketin bir şantaj ol. madığın! ve Belçikanım 13 kâünunusani cumt! tesi gecesi hafif bir tehlike atlatmıs olduğunu meydana koymuştur. Elde edilen dosvalardan retleri bulunan diğer bir dosya da Kolanya ::ınııkwnnıki umuml! karargüha yollanıyor. u. Ş Bu dosyaları götürmeğe memur zabit ye. ni evlenmişti.. Seyabate kurısını da iştirak et. tirmek istediğinden emir hilâfıma Berlin civa. rında Temjelhof mevkiinden tayyareye binme, miş ve Berlinden Munster'e trenle seyahat et. miş ve yanına karısımı da almıştır.. Bu şekil. de 9 kânunusanide Munster'e gelebilmiştir. Dosyayı tayyare karargâhima brraktıktan son. Ta tren sormuş, fakat Kolonyaya giden trenle. rin pek ağır olduğunu ve tam vaktinde Ko., lonyaya varamıyacağını görmüştür. Bunun üzerine arkadaşlarından bir tay. Yare zabiti kendisine geceyi Munster'de geçir. Mesini, ertesi gün kendisini tayyare ile Kolan. yaya götüreceğini söylemiştir. Filhakika vakalar övle cerevan etmiş ve AL man zabiti karısını Munster'de bırakarak Koa. lonvaya müteveccihen havalanmıştır. Fakat falihi yaver gihmemiş olduğundan Belcika toprakları üzerine inmeğe mecbur - kalmışlar ve yakalanmıslardır. Dosyaları hâmi! olan zabit İki kere bunları ortadan kaldırmaSa terebbils etmis. bir defa. sında istievap edilmekte iken vesikaları 80. bava atmıstır.. Pakat hareketi nazarı dik'tenti celbetmis olduğundan bir Belcikalı elini soba. ya sokarak vesikaları kurtarmış, elinden c'd. di surette yaralanmıştır. fatlevan isile meşgul olan yahit hu vesibvaları gördükten #onra: « Efendiler tahkikata Brükselde devam ©. hunacabttır. diverek mehnüsları ründermietir. biri Munster tayyare karargâhma cönderil. mekte idi.. Üzerinde “müstacel ve rizli., işa. Amerikada Aylık kazancı en yüksek olanlar kimlerdir ? Novyorktan yazılıyor: Maliyo Vekâleti neşrettiği bir listedo Birleşik Amerika devletleri hudutları dahilinde ea yüksek yevmiye alanların isimlerini bildirmoktodir. Bu listeye görs, meşhür bir sabun fabrikası direktörü olan Mister Kuntvu/ başta gelmek- tedir. Bu meşhur adam her ay bir zarf içinde (1,155,000> trank yani bizim paramızla yetmiş bin llradan fazla pura almaktadır. Bu vaziyeto gört Mister Kuntvay'ın gündeliği (2300) liradan fazladır. İkinciiği kazanan Mister Vatson beynelmilel ticaret ma- <neleri kumpanyası — direktö- cüdür, ayda altmış boş bin N ca nlır, Üçtüncü Betlehem çelik fab- rikaları — direktörü Miste drays'dir. Aylık kazancı alt vş bla Türk İlrasıdır, Bundan gonra bir tüttü şir- Keti şefi olun Mister Hil aylız Kazanç olarak 67 bin lira ile dördüncü — ve Cizal Motör «umpanyaer direktörü Müistor Kudson ayda 64 bin lra ka: zançla beşinei olmuştur. Altıncılık Holivut gehrine şeçmektedir. Burada en çok kazanç sahibi olan yıldız Klo- let Kolber'dir. Bu yıldız âyda 465 hin Türk Hrası kazanmaktadır. Bundan sonra sırada birçok yıldızlar vardır. Tiyatro müdürleri de yük sek tanayi direktörlerinden a- şağı kalmamaktadır. T D mmama n ae ısrar edecek ve tevkif edilen 31 Alman yolcunun geri veril- nlıvı.ı bahsinde 1srar eyliyecek- ür. Harlciyoe naztrı B. Arita dün gece hariciye yüksek memur- lariyle uzun bir 'ikonferans ak detmiştir. Domel Ajansının bil dirdiğine görc bu toplantıda İngiliz hükümetinin hüdiseyr Tüzüumu kadar ehemmiyet ver mediği ve bu gebepten dalay İngiltere ile Japonya arasında ki münasebetlerin sahimleşti Bi tasit edilmiştir. Bütün bunlar Belrikanmn eiddt bir tehlike atlatmız oldu”umı görtermektedir. 'Ne var, Ne yok? | Tesadüfün getirdiği saadet İOtelde oda bulamıyan bir aktris Mükemrmel bir koca buldu fagiltereden Fransaya her gün grup &rup artistler geç möükte ve bunlar cephedeki aakoer kardeşlerini eğlendirmek için temsiller vermktedirler. Yine bu gaye için Fransaya geçen bu grup geçenlerde hududa yakın bir mıntakada küçük bir imana çıkmişlardır. Grup kadınlı erkekli olmak Üzere on İki kişlden mürekkeptir. Fakat bu grubu karşılamağa kimse gelmemiş olduğundan are tistler mÜşkülAta maruz kalmışlar ve vakit gece yarısını geçe miş olduğundan sokaklarda dolaşarak otel aramağa başla- mışlardır. İnsana talih güldü mü güler.. Şans bu: Şehrin üç otelinde de bir tek boş yatak bulmak mümkünd olamamış. Artık cetâ. reti kırılmış olan küçük grup başı boş sokaklarda dolaşmakta iken içlerinde bulunan yirmi iki yaşlarında Olga Rişar Jemin- deki BÜzel akıris evvelce Londrada tanıdığı bir hava yüzba- göslle karşılaşmıştır. Bu tesadüf kumpanyanın yatacak bir yer bulmasına kâfi gelmiş, Yüzbdbaşı hepsline Dbirer temiz yatak temin ettiğinden grup göceyi rahatça geçirerek gerek yüzbaşıya, gerekse Olgaya dua etmiştir. Atcak bir hafta sonra külçük grap şehri terkederken ga- rip bir hâdise olmuş, o zamana kadar aktrislik yapan Mis Olga Rişar, bir tayyare yüzbaşısı karısı olarak Fransada kal. mafı tercih etmiş.. Tesadüfler bazan saadet de getiriyormuş.. Orazio gemisi hakkında yanlış bir propaganda Akdenizde Marsilya olvarında Orazlo isimli bir İtalyan 'Transatlantiğinin yanarak battığını bildirmiştik. Muhasema- tit başındanberi yalan propagatıda yapmak âdetinde bulunan Alman radyosu bu feci kaza hakkında da Frausayı suçlu gös- taren Trivayetlerde bulunmakta ve gu yanlış haberi ver- mektedir: “Orazlo Transatlantiği Cenova ile Barselon arasında bir Fransız harp gemisi tarafından tevkif adilmiş, dört saat güren bir kontrola tâbi tutulmuştur. Teftiş heyeti gemiyi terkettik. ten biraz sonra yangın Başlamıştır.,, Bu haboörle gemlinin bir sulkaste kurban gittiği hlesi ve- rilmek lstenmektedir. Halbuki yangın bahse mevzu göminlü normal olarak bir Fransız kontrol gemisinin toftişladen & Ükten tam yirmi dört saat sonra başlamıştır. ç,