4—VAKIT — 16 BİRİNCİK Ve cenaze alayı da daima iler. liyor.. — En ziyade acınacak bu 2a. vallr kadımdır. — Öyle zammetme canım.. buk teselli bulur. — Hemen değil ya... — Bir başkasını bulduğu man. Elinin altımda muhakkak bir tane vardır. — Hattâ birden de fazla! — Erkekler kime olsa bağla. Hurlar.. — Fakat artık buna da mı?.. — Şu lapa vücüda bak.. Ya takma diş! Hele başmdaki perük Heyhat!.. Demek bu hakiki Ça- ka, Ya yaptığı iş... Ne iş yapıyor ki? yapacak! Erkeklere hiz- raet ediyor.. Mezarlığa yaklaşıyorlardı. Ölü. rin yakıldığı mezarın bacası sel, Umumi tevakkuf ! 'Tabut arabadan çıkıyor.. Süküt... Hiç kimsenin tanımadığı, gör. ediği bir adamın nutku.. Peki, ya şimdi söz kimde?. Hiç kimsede, İki kişi tabutu sırtlandı ve kü- İik beyaz odaya naklederek bir 'evi el arabasıma yüklediler. Ta. ** '-ıı’ııcı da başka - bir w—k—ıv ne D yıkma girketi memuru 'hıîıı an yanmada ha. | ar Dulunabileceklerini bildirdi. Mod dua etmekle meşgul bulu. nuyordu. Nocera büyük adesenin arkasına geçti. aasıl yandığını bütün teferrüatiy- le seyredebilecekti. Ölüyü yakma işiyle meşgül ola- cak operati — Bumun için tam bir saat H. OŞMN Dü alanü eline yirmi Hret arkıştırarak : — İyi pişsir Diye tembihte bulundu. — Bana itimat ediniz.. Hiç me- rak etmeyi Nocera u. Birdenbi cırlçıplak gi alevler e'rafını sarmamıştı. Fakat buna gmen hareket ediyor, oynayor, üaayor, kısılıyordu . Adesenin ürzerine eğilmiş olan Noçera kendi kendinc: - Demek ki doğru imiş: dedi, ayağa kalkar, dir çöker, yuvar. lanır, bütün vücudu toplanır, çe. kilir, uzar, garip garip şekiller a: lır.. Demek şu Tito hayvanının haâkkı varmış. Ne yazık ki bunları bizzat görmek için burada bulun- masına imkân yok. Yoksa herhal. de pek hoşlanacaktı. — İşte alnma götürüyor.. Sanki askeri aclâm alacak., Yumruklarını sıka- rak ceninler gibi başr hizasına kaldırıyor, cek? Ceset rengini değiştiriyor, ın. eeliyor, azalıyor, kömürleşiyor, | yavaş yavaş kül oluyordu Ameliye sona erdikten sonra amele küçük vagonu fırından çı. kardı ve külleri gümüş bir kürek ile topladı. müyor örmüyor - karşısında Büyük Zab L e Odalar fevkalâde bir şekilde döşenmişti. Genç kız bütün bu konfor ve lüksten Tfevkalâde meamnun kaldı. Kont müstak. bel karısı ile kayınpederini tek. rar köşklerine döndürdü! Ayrılırken nişanlıtmım elini Öptü ve: | — Yarm görüşürüz.. Dedi.. Genç kız condan bir te. bessllmle mukabelede bulundu. Fakat bütün bunlara rağmen Roland o gece rahat bir uyku u. yuyamadı. Bir cok rüyalar gör. | dü, kibaslar geçirdi. Gecesi onu zehir olmuştu.. Babası onu a. yakta buldu.. yatmış uyuvama. miıştr.. Rengi biraz sararmıştı.. Fakat babasına neşeli göründü. Bütün meşgüliyetini beyaz ge. n elbisesine hasretmiş görün. meğe çalışmtyordu. Kont Serizol de evine avdet #der etmez derhat Totolitombo. odaya | Buradan ölünün | elini | Yoksa avdet mi ede. | NUN 1939 Nocera iki kavanozu da getir- mişti.. Her ikisini de doldurdu. Birkaç kemik parçası resmi bir kavanoz içine dolduruldu. Nocera kavanozları ceplerine yerleştirdi ve kolunu Moda ver- | di., Herkes yerine dağılmıştı bi. le.. Mezarlığın önünde bekleyen bir taksiye binmeleri için genç kadına yardım ederken! — Şimdi ne yapacağız? Diye sordu. — Matem elbisemi yaptırmak için terzime gitmeliyim. | — Siyah her halde size yara- Ümit ediyorum.. Fakat mat siyahtan yaptırmıyacağım.. Par. lak olacak.. Elbiselerim parlak olursa, matemim de daha az o. lur. Şolör hiç bir atiresi almadan, şehre doğru otomobili sürüyor. du. Nocera: — Karnım hiç aç değil.. Dedi. Mod — Ben de bir şeye bile elimi süremedim. Diye mukabelede bulundu. Nocera içini çekti.. Mod içini | çekti.. — Heyhatt.. — Fakat altı ay da hiç bir şey lokantaya gitsek mi? ü eyorsanız peki.. bir şey yeyecek değilim.. — Ben de. — Ancak kücük bir kaşık çor- ba, — Bir tek yumurta, Nocera şoföre bir lokanta ismi söyledi ve Mod da artık biraz ol- sun ağlama rzamanı gelmiş oldu. ğunu takdir etti. Ve birar ağladı.. Bu müddet zarfında tahayyülüta dalmış olan Nocera cesedin fırında nasıl dan- settiğini düşünüyor, bu emsalsiz ııâdiıcyi fikten yordu. Ve böylece hiç farkına varma. dan lokantaya gelmişlerdi. Bütün garsonlar masa vermek ve parde. sülerini vestiyere götürmek — için önlerinde sıralandılar, Modun karnı aç değildi.. Lok. malar boğazında kalryordu.. No- cera da bir türlü lokmalarını yutamıyordu. Fakat buna rağ. men yediler. Çıkarlarken Nocera hesap gör. dü: Yüz seksen Jiret.. Boğaza dizilen ıstakoz salata. Plarını ve keklik kızartmalarımı yutmak için bol bol şarap ve li- körAçildiği zaman bu fiyat hiç de fazla bir rakam ifade etmez — Şimdi eve gitmek ne büyük âzap... — Bir tiyatroya gitsek mi? — Fakat bu bana hürmette kusur gibi gelir. — Oh, kendimizi eğlendirecek Heğiliz ki! Azabımızla başbaşa kalmamak, büyük kederimizi dü- | şünmemek için.. — Ne oynayorlar? — Hergül.. Bu çok kötü müdür? Oldukça, 'Tiyatrodan sonra Nocera, Mo. | du evine kadar teşyi etti ve ona | içi kül dolu kavanozlardan birini seçmesini xöyledi. Ben #Palp v->) ıit Somamnı Bey; almıştım ve bundan mamnunum a.. Fakat artık seni evde ala. ' koyamıyacağım.. Fakat seni ko. | vacağımı zannetme,. -İste sana ' bir adres.. Bir dostum bunu &e. nin için brraktı. Git buraya mü. iracaat et, öyle ümit ediyorum ki mesut olursun. Eğer hiç bir iş bulamazsan, o zaman yine ba. | vA gel, bon senin ufak tefek ih. | tiyaçlarını tatmin ederim, | — Teşekkür ederim beyim. I , Kont angaje etmiş olduğu di ğer muhafazı da çağırmış, fa ' buna karşı hiç bir mesuliyet hi | si duymamakta olduğu - için, is. | tikebalini hiç düşiinmeden : | —— Seyahate çıkacağım.. Villâ | satılacak artık; sana ihtiyacım kalmıyor.. demişti, Di#eri höürmetle kargısında e. ; Rilmiş ve bir şey söylememizti. Kont Totolitomboya : — Ben bu akşam dııırıyı gı. kıağıı Yemeği ıng'ı.rde se. nlrı Fon vexife senan plarak ve 'BUGÜNKÜ “RADYO |16 - 12 - 939 Cumır(eıı 13.80: Program ve memleket xaal 1 ayarı, 13.35: Ajans ve Meteoroloji * haberleri. 13.50: Türk Müziği: Ça. 1 Ruşen Senar, 1 . Pi nar — Kast şarkı: (Yalnız benim 01), 2 — Lemi — Rast şarkı: (Yok mu sana Aşıka hiç ülfetin). $ — A. rif Bey — Mahur şarkı: — (Seninle durmak derdinak eyler beni). 4 Sel. Pınar — Karcığar şarkı: (Sana gönül verdim). 3 — İzzetlin Ötk Tanbur taksimi. 6 — Halk türküs Ükide turnam); Kesik saçın kun, | raldır); (Meşell meşeli); ( buz bir koltu, Müzik (Riyaseticumhur Bandosu Şef: İhsan Künçer). * 16.30; Müzik (Cazband — PI.) 180 | Program. 18.05: Memleket —sant a. yarı, Ajans ve Meteoroloji haberleri | Müzik (Radyo Caz örkee | 19.00: Türk Müziği: Calsı lacı Kemal Niyazi Seyhun, Vecihe, Reşat Erer, İzzettin Ökte. 1 — Okur | yan; Mustafa Çağlar. 1 — Bayat Peşrevi. 2 — Sel, - Piınar — Bayati şarkı: (Artık yetişir çektiğim). $ — HRahmi Bey — Muhayyer şarkı: (Se vapa hüsaü ansın dilsitansaın), * — Hafız Yusuf — Hüseyni şarkı: (Sa. çın bükümleri gönül bağıdır). & — Muhayyer şarkı: (Bugün ayın on, dördü). 2 — Okuyan: Radife E ten. 1 — Bimen Şen — Segâh şar- kız (Sun da içsin yar elinden). 2 — Arif Bey — Següh şarkı: — (Olmaz | ilâç sinei satpareme), 3 — Sek P. | nar — Hüzzama şarkı: (Aşkın rünsem). 4 — Bimen Şen — Hür- | zam şarkı: (Sükünda geçer). 3 — | Okuyan: Sadi Hoşses. 1 — Arif Bey — Rast şarkı: (Fitneler gizle, miş ahu gözüne). 2 — Şükrü — Rast şarkı: (Uyusam göğsüne koy- | samı şu burumalı başımı), $ — Arif | Bey — Rast şarkı: (Nihansın dide. den ey mesti mazıa), 4 — Relik Fersan — Rast şarkı: - (Dün yine günümüz geçti beraber). 6 — Ke- mal Emin — Rast şarkı: züm sensiz). 20.00: K nuncu Tasarruf ve - Yerli Haftası münasebetile — Ulusal Eko- | nomi ve Arttırma Kurumua namına Gümrük ve İnhisarlar — Vekili KRatadeniz tarafından). 20.1 Müziği: (Karışık — program). 21.00: Müzik (Küçük orkesira — Şef: Ne, Çip Aşkın). 1 — Jose Paddouk; Ma. Cur yarkıları Üzerinde parafraz 9 — | Arlist hayatı (Vabı 1 Bahçe kapısın trası) sü. Straussı — Hanş Mainze da — serenad Jekel saat üyarı, mherleri, zirast haberleri. 2215: — Konuşma (Benebi — Gillerde) — (Yalmz Kısa, | Dalga postasile). 58: Müzik (Me- | MELEK Sinemasında ve sigemâanın birbirinden güzel iki yıldızı Hlâveton POX JURNAL — Bugün saat ben seni yarından evvel görmi, yeceğim.Yarın hesabınt vukkcn Bon defa olmak Üzere görüşürüz. — Peki yim, Kont derhal hazırlanmağa başladı. Otomobili kapımın önü. elmiş emrine hazırlanmış. | tı. Bir saat sonra Kont yola ko. | yulmuştu. Fakat hemen arka. | sından başka bir otomobilin bü. yük bir ustalıkla kendisini taki. be lay—ulmıı olduğunu farket. de etmeğe karar verdiler.. Erte. İ artık eve bir hanımefen. di gelmiş olaaaktı. Ondan son. ra hiç te müşkülpesent olmryan ::ı'r dındı:.n hiımtinwm_m a geçen bu mosut, seri ler aranacak fakat bulunamıya. caktı. Hepsi mutfakta toplanmak ü. zere sözleşmişler hattâ Totoli. tombo ile hizmete yeni almmış olan kapt muhafızı Janr da bu toplantıya davet etmislerdi. Jan Kontun villâamda vek kı. sa bir devre yaşamıştı. Diğer u. şaklar onu pek sevmiyorlar, e. fendisine casusluk yapımakla it. ham ediyorlardı. Totolitombo — bu tııplmug Eelmeğl reddetmişti. Fakat - rart hic kimseyi müteemeir et. O, böyle zamanlarda açık şehirlerin, sivil halkısı — her | türlü saldırıştan uzak kalması |â. zım geldiğini ne doşkunlukla hay. devletlerin. buna dair ürlerine verdik- etmişti ! manda merakla mırıldandı : — Babam? -i Acaba bombardı! man'lau önce haberleri olmuştu da şehinden | çıkmışlar mıydı? Aradan iki saat geçmemişti ki | yine yeni bir haber duyuldu — İtalyanlar Aduvayı — ikinci defa bombardıman etmişler! Bir- çok yaralı ve ölü varmış!.. Mikael bu sefer birkaç dakika için sersemlemiş gibiydi. Bu ölü.- ler arasında babasiyle annesitiin de bulunmamaları için bir sebep yoktur. Belki de yaralıdırlar... şedirden çıkmış olsalardı !... Diye düşündü. İstemeksizin sızlandı Fakat neden hisl vordu? Orada baş ları, babaları, ruları yok muydu? Onlar da se- viyorlar ve merak — ediyorlardı; fakat hepsinde de k olanların, kendilerini bir gayeye verenlerin sessizliği vardı. Kendişini toparladı. Gece yarısından sonra: — Yardımeı kuyvetler geliyor. muş!.. Dediler. Sabaha karşı bitkin bir yeni bir geçidin yan tarafındaki tepelere varmışlardı. Kamasnak, canı gibi mitrâalyözlerin parçalarını siz ve sağlam olarak getirdiği i- ü sevinçli idi; tunç rengindeki yüzünde, parlak kara görlerinde, Ah. eksik. | kıvircik saçlarının sertliğinde bi. le bu hal okunuyordu. Genç bir Habeşli, beyaz bir ha. yalet gibi çıplak ayaklarının üs- tünde kayadan kayaya sıçrayarak geldi : — Sizi kumandan çağırıyor Dedi, Kamasnak ve Mikael kuman. danın bulunduğu yere gittiler, Kumandan altmış yqlııııvdı seyrek ve ak sakallı, sıska, yüzlü bir adamıdı. Bin sekiz yüz doksan altıda Aduvada Tİtalyan otdusunu kılıçtan geçiren — veya esir eden Habeş ordusunda bu. | lunmuştu. İki Habeş genci orada diğer lodiler — PL) 22.30: band — Pi.) 23.25/2: program,.ve kapanış üzik (VC sevgilileri ve yav- | halde, | sevdiği | Xur'ıl.ı[ VONUSUYO Yazan: Kadircan Kaflt gelmiş mandan kol kumafıdanlarının |d olduklarını gördüler anlattı — Axskerlerimizin nn bombalar altıtda kalan çolük ço- cuklarını merak ediyorlar. Birço ve tayyarelerden yıl. nlarla başa çıkıla , lar. -Geriden haberlerini larla tayyareleri kabil olmıyan şeyler göstermek lâzrm... Ne düşünüyor. | sunuz? j Konuşma kısa sürdü. Büyük kuvvetlerin toplandık - | etmek doğru deği yerlere -bomba Bunua için tayy ateş ede cek olanların az kuvvetle sı! kune' erden ayrı bulunmaları » Pu fikri ileri süren Ka- mı!nnı idi ve kabul olurtdu. Mi. kacl ise o dakikada bir gün önce bir Habeşlinin tankları görünce | ağdırılacaktı. W | Söylediği sözü hatırladı: — Bu (demirden fil) lere sıl kazşı konur?... Büu sorgunun ce en verdi yenmek ve yaların aralarına yerleşti - | çlerinden üç yüz kakları kaz- | , kürekler ve bilek kalırı dal parçalariyle vadi ımişlerdi; orada Üç dört 3- dım uzunluk ve genişlikte kaca- man çukurlar kazıldı; — ağaçlar bunların üstüne kondu ve onların üstü de topraklar, çalılar ve ot- larla örtüldü. Bu işler henüz bitmişti ki şi, malden tayyare gürültüleri geldi. Habeşlerin bir kısmı onların ge- Jişlerini arkadaşlarına şöyle haber veriyorlardı: — Geliyorlar... İtalyan (Akba, ba) ları geliyorlar... Ğ Tayvyareler Aduvaya doğru gi- diyorlardı. Hepsi on tane idiler. Fakat vadikle çukur kazan Habeş. deri görmüş, olmalılar. ki çı—ıı—. | den Ücü onlara doğru ayrı Bizdenbire bir disı du) uldu. — Kamasnak ateş ediyor!.. Tayyareler mitralvörün işledi Ki yerin Üstünde dünüyorlaı | Şimdi Himdik denecek bir vazi- | yette aşağı inerken | yakarı Erliyorlar, bi arka. sından bomba yağdırıyorlardı. Haheş mitralyöz talırarnın bu. | dunduğu yer alev, duman, toz i. mit Dünyanın Birinci Artisti GCEHPARLES B.OYER | SİĞRİD CURİE - EDDY LAMARR ı Tarafından şahane bir surette temsil edilen Cezair Sevdaları İhtiraslı bir aşkın ateşli bir hayatın. romanı 1 medi, Esasen hiç biri bu nem. Yut suratlr zenciden hoşlanmı- yordu. Jan da pek sevilmemekle be, raber aptal nazarları, fevkalâ. de kısa elbiseleri ve saf tavırla. rile bazı usşakları eğlendiriyor. u. Yapılan bu teklifi memnuni- yetle kabul etti. Büyük bir işti. ha hattâ oburlukla: — Biliyor musunuz bana yol verdiler, yarm gidiyorum.. diye vaziyetini izah etti. Onun için bugün bir kere daha Kont ce. naplarının leziz -- şaraplarından içmeliyim.. — İçeceksin dostum.. Ve biz de hepimiz seninle beraber içe- Uşaklarım, hizmetçilerin et. rafma — toplandıkltrı. ziyafet ve içki masasımda daha başlan. gıçtan itibaren alaylar, şakalar da başlamıştı. Hemen bir çok. larr biraz aptalca görünen Jan'a takılryorlardı.Kimisi garabın içi. ne tuz atıyor, bir başkası çorba- smt biberle dolduruyordu. Jan bütün bu şakalara evvelâ bir ap. tal tavrile tebeasüm etti. Her taraftan gelen olur olmaz şuka. lar, alaylar artık Jan'ın canını sıkmağa başlamıştı. Bu sırada oşaklardan biri kalktı, yavaşça ve 2.30 da tenzilâtlı muatine, BENEÜMEEZE ki sandalyayı çekti Jan yere — yuvarlı talca etrafına bakınarak yavaş | yavaş yerinden kalktı ve hiç bir | yaklaşarak aptal Jan'ın altında. | | | | ı ve ap. hiddet ve şiddet göstermeden bu kötü gakayı yapan uşağa yıkluu Diğeri hiç bir şey ll. mit etmiyardu., Fakat Jan yine aymı sükünetle uşağı bir kaç yumrukla yere sererek haddini bildirdi ve aptalca gülerek: — Nâasil, dedi.. Güzel mi? Uşak kalkıp mukabele edecek oldu. Fakat Jan aynı soğukkan. hılik ve aynı metodik )umm&. larla onu tekrar yere gendi. Bu kere gülenler onun tarafını tu. tuyorlardı, çünkü hepsi de onun bilekli bir delikanlı olduğunu anlamışlardı: ama, hakkı da var.. Her şakanım bir yolu bir hudu. du vardır. Böyle sandalya ç>ki. lip adam yere düşürülmez.. Diye gsövlenivarlardı. Bir müddet için bu küçük hâ. dise ile meclisin neşesi kaçmıştı. Fakat çok kısa bir zamanda ye. niden neçe buldular.. Ara sıra mevzulart efendilerine intikal ediyordu. Hiç birinin bu husus. ta fazla bir malümatr yoktu.. (Daha var) | Gürman çinde büyük kaya g havaya fırlıyor, korkunç gÜ er dağlarda ve v ikisler yapıyordu Kayalıklara sinmiş olan çile | yor Mikae 1 onl. misti ki bir İtalyan tayyal vada birdenbire tersine Takla atarak düşine; Arkasında uzun bir rakıyordu. Habeşler arasında Tayyare birkaç yüz uzakta ansızın alevlert Habeşler arasındaki sevifil dereceyi bulmuştu. (Daha " S po Galatasaray — Yuf lavya karşılaşıyo Bugün Taksim stadındt 14.39 da Calatasaray, Yül ya ile karşılaşıyor. Şeref ve Fenerbahçe *t | da mektepler arasındaki müsabakalarına devam & Metrhum deniz kezı kli Kurmay ll!ıııı r:—n: oğlü Yüksek Mübendif Berkmen, evlendiklerini d! bildirmekle mesutturlar, En ŞEHNİR TİYATIR Komedi kısmi ? 14 te Çocuk TÜf (ALEMDAR sine Harp Muhabiri Sahra Bekçileri P VAKIT Güzetede çıkan — bütüü tesimlerin hukakn müF ABOYE TARİFESİ Wemteket .ıf 4 içinde 15$ w5 Aylık 8 aylık © aylık 475 1 yıllık 900 1 Yariteden Balkan Bi aydu otuz kuruş düşülü/: birliğine Ggirmiyen yı vetmis heser kuruş a Abone kaydını bildirti lup — ve telgraf feretini. perasının pösla veya © yollama ücretini Idare kö vine alır. “ürkiyenin her naeta nde VAKTT'a aban0 Adres değistirme Ü 25 kuruştur. İLAN ÜCRETLE' Ticaret ilânlarının san tirt söndün ftibaren Tt rında'd0: iç savfalarda, rus: dürdüncü sayfada ve üçüncüde ?: birifi beslık vanı kesmece Büyük, çok devamli. renkli ilân verenlere #ndirmeler vanılır, Restft çın santim . satırı Ticari Mahivette Oli Küçük tlânlar Hir deta 30, 14 defti delası 65. dört dofasi Tei defası 100 koruştur. B A İ 280 ilân verenlerin hir delii vadır. Dört satırı pecelh farla salırları bes kür€ <a edilir. Vakıt hem doğradâf Öi kendi İdare yerinde. y kara caddesinde Vaki j altında — KEMALEDDİ! Nin Bürosü — elivle ader / Büronun teleidegif , VAA E , — SAa — ELLEEM LT LECİL AMALE