5 Kasım 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

5 Kasım 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Di 3 İkinciteşrin 1938 Bq" vedüşünen insanların w fikrt gıdalarını cephe ha. Yle politika nutuklarından İktifa ettikleri şu gün. arada açılan Devlet Re. ö *F ğ'; liriz, ve şüphesiz, bah. » Zira gergin sinirleri. Yorgun başlarımızı gevşe. tndirecek olan ancak be. lerdir. Bir şair, “Öğle ve Yemeğinden vazgeçilebilir ün ve musiki olmayınca Ş %'anğa değmez” de. KK gemileri ve p, . #Yyarelerin Ktatların biribirlerini bom: Atİyl ?T zamanlar dahi, — ve © böyle zamanlarda — bu Seye lâyık olduğu krymeti b.,._nh:: Kalplerimizi katılaş. € zihinlerimizi kuvvete zebi €den kötü niyetle ceha. .“nu Olmaktan © kurtara. aç :'“hilllmniı resim ve hey. tvüıı harp bir hakikattir. leeş h')l(u her türlü mücadele. Ve bu Eitiva eden tek hakikattir. a 4 Barp, bir cihan harbi bile hquuü_yet gelip geçecek, lâ. deşiçliğimizi vücuda getiren t _' vârsa onlara sadakati. "qı, Kamız; temin edecektir. Ht teyiş # Kiye bu an'ane ile birlik. ,,_n:dıımedi mi? Cumhuriyet Yata, Bünü temelleri atılan ve. N büzi şlarım istifadesine açı. li ilerce imar ve sanat eseri Ü de ? BE £: #T Y H TP let resim ve heykel ser. » Dir de sulh, istikrar ve — müşküller ve , aS — devamlılığının ifadesi Devlet rTesim ve heykel.ser. | lıbu çok insani zihniyeti İlm. ... Ş R"ıimhr, 2“% mMmensup olmryanlar gis: İtiy, 10 sanatkârları devlet ser. Ce karşılaşmış ve - birleşmiş 9ruz. | xuı Sanat ve te. _1' Ni mukayese —imkânını bu birleşme, tahmin olunur tt neticeler verecektir. E- U neticeleri de peinture t a) Uçsuz bucaksız sanatın ."'ih—i ve her üstadını ha. M yüzlerce tabloyu seyret. Tahmetsizce tahayyül ede. :;;gğ açarken genç Maarif Te de şöyle Hemişti: N_U.n sergido, pek yakında ç ÇT rahmetine kavuşan &. —:hılı ressam Halid Paşa tanatkârlarımızdan res. Sevket Dağ, İzrahim Çallı, | ve Hikmetin klâsik fır. | 4 | B mümessillerini | İ zergi evinin duvarları- N'ğ"'"rın üç yüz bu kadar lev- | Nı,*::“mdı duyduğumuz - şaş. : %lehebi de bu olsa gerek. Devlet resim ve _]leykel sergisinde l Sergisi'nden aca- | tdebilir miyiz? Elbette | İki dakika süren bu nut- 4 kunda harpten bahsedilmedi Tondra, 4 (Hususi) — İtalya Başvekili Musolini bugün iki ti | *Uiu Ti göylece seyre bütün *q.n bile yetmiyor. Bundan < ğimiz bir dost: | Tgi kapanıncaya kadar gider, birkaç tabloyu | ç Edersiniz, dedi. Büzel, fakat yerine getiril. | y0 Rüç tavsiyel biz t, bir daha tekrarIryalım ton Yien resimlerini bir ara - | |a Emak suretiyle gösterilmi '!tqd';ml atlayış katiyen yeı » Parisin meşhur Salon'u t B £ hikâyeyi hatırlata. .m_" Salonda resim teşhiri a- hüiluından mürekkep ©- , tem heyetinim kabulüne Yana Akkıftı. Halbuki akademis- %klt — yaşları ve görgüleri hl“..:"t olacak — klâsikten he yifa iltifat etmiyor, ve böy. Tüyoer Piye inkişaf imkârı brrak- İqd':'d' Üçüncü Napolyon bir | fikgaşedilenler salonu” açmak Öa ha #tikin etmekle asırlarımı- Mehkşeük şöhretlerine ve yeni ÜyçPlere varolmağı temin te. Sik P. KA AOA at ESER : Sanatı tahditlere tâbi tut- "lrh Yhudedir. Ressam, ki bir . Ya ve bir miktar ışıktan 'dı__“"leıi meydana getirmek O, Uda olan adamdır, anu gü- Teya Tkarmak, iddiasmın doğru Bi giyahey olduğunu isbat için | *“zel çare değil miklir? V. | vetleri başkumandanı ile Mâaarif Vekilimiz de, eski ve yeni bütün ressamları devlet re- sim ve heykel sengisine davet et- mekle bu güzel çareye başvur. müuştur. H ş Sergide teşhir olunan eserlere gelelim. Ödeneme borç fatu. raları arkasşına 'phedeıınqı hatlarla kaydeden Rambrand mi. sali hatırımızda iken bunları na- sıl zemmedebiliriz? Kaldı ki, Ç gu mekteplerimizde muallim 0- lan ressamlarımızın maişet tarz. ları da meçhulümüz değildir. Zaman, boya, fırça ve muşam. ba pahalı, kültür ve görgu'qha pahalı şeylerdir. Ressamlık ise, gelişebilmek oldukça ser- wet sahibi bir müşteri kütlesinin mevcudiyetini icap etmektedir. Devlet teşekküllerile yarı res. mi müesseseler haricinde sanat. kârlarımıza kim resim ısmarlıya. biliyor ? Bununla beraber, şükranla söy- lemeliyiz ki ressamlığımız, güzel sanatların diğer şubelerine nis. betle, çok geniş adımlarla ilerle. mektedir. Ediblere, musikişinaslara, mi- marlara, ve kısaca sanatla uzak. tan ve yakından alâkadar olanla- ra devlet resim ve heykel sergi- sinde kendileri için büyük gıpta, | teşvik ve intiba vesileleri — bula, bileceklerine işaret etmek haksız olmıyacaktır. * Yolunuz Ankaraya düşerse bu | sergiyi ziyaretten kaçınmayınız. | Ankaranın itimat ve sükünet ve. rici havası içinde ruhunuzu yu. muşatıp çeliklemiş olursunuz. Nesuhi Baydar Musolininin nutku dakika süren bir nutuk söyle - mişse de harp vaziyetine temas etmemiştir. Ha Macaristan ve Yugos- lavyadaki — Almanlar Almanyaya dönecek Budapeşte, 4 (A-A.) — Röy- ter ajansı muhabirinin öğrendi- ğine göre, nazi ajanları Macar ve Yugoslav köylerinde yaşı - yan Almanlara kendilerinin A- manyaya sevkedileceklerine da* ir dolaşan haberlerin asılsız olduğuna dair teminat vermek- tedirler, Ajanlar, haberlerin bir anlaş mamazlık yüzünden çıktığını ve bu mıntakalardaki Almanla- rın Almanyaya dönmelerinin katiyyen mevzubahs olmadığı - nt ilâve eylemektedirler. ——— Bratislavada kargaşalık Budapeşte, « (ALA.) — Bra - tislavada mühim karışıklıklar vukubulmuştur. Halk Macar partisinin binasına girmiş ve her gşeyi tahrip etmiştir. Macar gazete idarehanelerinin camla - rı kırılmıştir. Bü karışıklıklar, Ribentropla Ciyano arasında yapılan anlaşma mucibince çok küçük bir Çek arazisinin Maca- ristana verildiği ün yıldö » nümü münasebetile vuku bul - muştur. —— Çörçil Fransız Bahriye nazıriyle görüştü Londra, 4 (Hususi) — Pa - riste bulunan bahriye nazirı | Çörçil, bugün Fransız bahriye nazırile uzun bir görüşmede bu- lunarak ittifak devletlerin de - | niz harekâtı etrafımda müza - | kerede bulunmuştur, Çörçil ay” nı zamanda Fransız Başvekili Daladye ve Fransa deniz kuv - de görüşmüştür. — Hindistan Naibinin müzakereleri Londra, 4 (Hususi) — Hin - distan naibi bugün Gandi ile iki saat görüsmüstür. Arkasırilan Müslüman Hintliler liderini ka | Sabık Avusturya Başvekiline dair bir haber Şuşnig hayatla 2 Teşrinisani 1939 tarihli Paris-Soir gazetesi sabık Avua- ing hakkın- ktedir: rih profesörlerinden Doktor T. Vornon harp ilânmdan bir haf- ta sonra Avusturyadan ayrıl - mağa muvaffak olmuş, Buda - peşte ve Roma yoliyle dün Lon: gelerek Deyli Ekspres gazetesinde, on dokuz aydanbe- ri de Viyanada Gestapo teşkilâ- tt tarafından mahbus tutulan k Avusturya Beşvekili Şu - in bir mesajımt neeretmiş - tir: “Dolfüs katledildiği zaman onun ölümiyle husule gelen boş- | luğu doldurmak ve Avusturya * ya karşı vazifemi yapmak is - tedim. Onlar beni değiştiremi - yeceklerdir..” Profesör Vernon sabık başve- kil hakkında şu malümatı ver- mektedir: — Vaziyeti insanı acındırı - yor. Hapsolunduğundanberi ka- rısından maada kendisini gör - meğe müsaade edilen yegâne in- san benim, igi görmek için birçok nöbetçi kordonunu aşmak ve durmadan Hitlerin bir nutkunu Fransız matbu- atr İtalyanın ye* ni erkânsharbiye reisini iİyi karşı- Jamakta ve aske- ri liyakatini şu şekilde — tebarüz ettirmektedir: — İtalyanm yeni erkâmıharbiye re- isi Mareşal Gra- ziani — hayatının mühim bir kısmı- nt harbetmek, garnizon kuman' danlığında — bu < lunmak ve yük- leri işgal | ile geçirmiş bir asker ve idare a- damıdır. Bilhassa Ha « beşistan harbin “ de gösterdi keri taktik ile te- mayliz eden M reşa! Birenaik, Somalt vallliklerinde, Ha beşistan kral na- ipliğinde bulun - müuştur. Graziani, 1882 senestnde dün yaya gelmiştir. 1906 _ınde mülâzim olarak orduya (tihak | eden Graziani 1908 senesi ipti- | daşında Eritre harbine girmiş ve ancak 1913 senesinde cunı torkederek 1914 de Libyada dö- | vüşmiye başlamıştır. ' Graziani harpto daima ilk saflarda dövüşmekle ve çabuk | nazarı dikkate çarnpı ve 1914 de mülâzim olan Graziani 1918 de iki kere yara almış bir mi ralav rütbesini kazanmıştır. 1919 da Makedonyada bir x- layın başma gönd iş, tir| müddet sonra yeniden R: çağırılarak Trablusa yol | ve kendisine harp sırasında bu mantakada gürültüler çıkarmış olan kabileleri temizlemek Için salâhiyet — verilmi Miralay Grazlani asayişi temin etti. Bil bul ederek uzun bir zaman da onunla müzakerede bulunmuş - | tur. hassa Fezhanda otorite bir İda- re tesis etti. Marosal bu hare İ -kâtmı anlattığı bir kitapla bir -ölüm arasında Karısını haftada beş| dakika gören Başvekil| Hapsedildiği odada yalnız Hitlerin plâkla çalınan nutuklarını dinliyormuş neşreden plâğı çalmakta olan büyük oparlörü geçmek nihayet onun mahbus bulunduğu kü İ der höcreye gelmek lâzımdir. Kapıda bekliyen Alman nöbet- çi çok ağır bir istihza ile: — İşte başvekâlet,. Diyor. HÂFTADA BEŞ DAKİKA latıyor; Şuşnig bana hiç iştihası ol madığını, kalıve ve patates pi - | resi ile yaşadığını söyledi. Bu höcreden diri olarak çıkabilece- ğini düşünmüyor bile! AncnkW Almanlar kendisini muhakeme etmeğe karar verirlerse höcre - sinden canlı çıkabilecekti Şuşing, bana hapishanede - ken ingilizce öğrendiğini söy —ı ledi. “Bir an için nazilerin beni serbest bırakacaklarını ve ka - rımla Amerikay ' mi di düm, Fakat bu bir ha- yalden başka bir şey olamaz." dedi Bundan sonra sabık başvekil' fikir adamı olduğunu da ortaya koymuştur. Bundan sonra miralay Gra - zlani, Libyaya gönderildi. U - mumi vali vekili ve garnizon kumandanı oldu. Bilâhara So - mali umumi valiliğine tayin & dildi. Fakat onun en büyük muzaf- l Cenup — küvvetler tığı büyük bir muzafferiyet kazan - mış ve bir bomba ile yaralan - dığından bir müddet sonra da Habeşistan kral naipliğine ge * İrilmişti. Nihayet mareşal payesini a - larak İtalyaya çağırılmış olan bu kumandan İtalyan ordu er- kânıharbiyesi reisliğine getiril- mistir. Bu yeni tayin esasen Mareşal Badoslio gibi umum erkâpıhar- biye kumandanı ve harbiye na- zırına malik olan İtalya içinl bir kazançtır, 3 — VAKIT Bu küçük, dar höcrede beyaz | dört yaşında bulunan oğlu hakkında malümat istedi rısı Madam Şuşing haftad kere her cuma günü beş dakika kocasını görmek — müsaadesine maliktir. Madam Şuşing sabık başvekille bir daha asl : miyeceği oğlu hakkın ler getirmektedir. Şuşing, artık ölmüş va - tedir. Her gün Hitlerin zehiri, onun gramofonlarla neşredilen nutkunu i doktrinlerini dinlemekten ölmektedir. z Hansız. matbualına göre — | Tayyarede 'Mareşal Graziani kimdir ?.. cinayet Bir talebe hocasını vurdu Boş bir tarlaya inen pilotu maktulün elbisesi ele verdi Nevyorklanrı yazılıyor: Şimdiye kadar tayyaredo bir çok intihar vakaları kayd muştur.. Fakat buü kere tayy rede bir. cinayet işle j hâdise cinayet tarihinde şüph e. he siz'iik defa kaydolunan bir vakadır. İ Vaka bir talebo ile arasında geçmiş ve genç pilot hocasını öldürmlüştür. Ernest lech ismindeki bu | genç pllot bocası Karl Biv ıı-l den ders almaktadır. Ge gün yine birlikte Endlan tayyare meydanından Janmışlardır. Bindikleri t re biltün mektep tayyarelerin- de olduğu gibi çift kumanda- hıdır. Anlaşıldığı gör2 Pleç İle Karl Biven birkaç zamandan- beri kullandıkları bu tayyare ile kaçmağı ve honüz teferru- atı malüm olmıyan bir maco raya atılmağı kararlaştırmış lardı. O gün de İki suç ortağı bu teşebbüslerine girişr ek Ü hayalanıp bin metre irtif t bulundukları bir sıra mevzu —Üzerinde bir kavga çıkmış, bale nit yaptıkları — plâni-r - nihayet döğüş ile yıkılı başlamış- tr. Kavğa — başla! başlamaz Pleç derhal Biyeni tokat ve mukabilinde çenesinc bir yumruk yemiştir. Bu şekilde iki adam arasın- da döğüş başlamıştır. Pilotlar birbirlerini terketmemekle be. raber tayyarenin iİdaresini ta mamen brırakmışlardır. Bir- kaç saniye 801 amudi bir vazi; meğe başlamıştır. Tam bu sırada Pleç taban- gaşını çekerek arkadaşını iki kurşun ile kafasından vurmuş, bundan tonra derhal vaziyeto hâkim olarak tayyare yerej B İKİNCİTEŞRİN 1838 örüp düşündükç |Üncemağsonancnı Neşriyat kongresi Maarif Vekâleti, neşriyat kon. gresinin müzakerelerini, açılış, kapanış nutuklarmaı, bu hâdisenin “*Matbuat'' taki akislerini, zümre raperlarını bir araya toplayan bir. kitap neşretti. Koöngre,mayısın sonlarma doğ. ru toplanıp dağılmıştı. Gerek mü. zakere sırasında hatiplerin sözle. rini, gerekse tek tek veya toplu çalışanların rapor ve mü ronı toplamak, ve temsil ettikleri düşünce ve gayelere göre tasnif etmek için beş aya yakm zaman' harcamış, ' Neşciyat kongresi toplanırken, bu kadar yakımn bir gelecekte dün, yanım harbe gireceği, Avrupayı ateş saracağı hiç umulmayordu. Herket, kendi fikrini, milletlerin tabii yaşayış içindeki haline gö, ve söylemiş, yazmıştı. , Dün akşam, o kitaba göz gez. dirirken, ber fikir ve kalem sahi. binin kongreden ne kadar çok şey beklediğini görüp şaştım. Halbu be önce, bu şaştığım şey. leri isteyenlerden biri de bendim, Evet, çünkü o vakit yok. tu, Kâğıt buhranı yoktu. ra üstüne beş düğüm kıtlık korkusu, açlık kâbusu yok., tu. Buğgün acı acı görüyoruz, orta halli hususi basım evleri ğil; zengin matbaalar, tapçılar bile, yeni bir gıttan, mokavvadan varlık meği göze alamıyorlar. Eser ne kader güzel olursa ölsun, artık ölçü değişmiyor. Dünya, bir ke. rl: 'dıhı kafa değerini inkâra baş, dı. 4 — Bana sağlam kol, dayanıklı arka gerek £ ' zgın ocaklar başındakiler, ilim ve fenni, cehemmeme gi yolu lısaltan varlık diye tarif ödi,' yorlar, Yeryüzünün âlimden * zi. yade “zebani” ye ihtiyacı var. Karikatüör — gazeteleri bile, sulh perisini, kanadı yolunmuş, dayan. dığı zeytin dalı kurumuş sıska bir kadın şeklinde çiziyorlar. v oğlu, “Melek” ten çok “) ş "Bu'";:m bü hlıhılık Kai ,Böyle bir ve bö; bir diyarın, artık hayra, iyil:’îı: güzelliğe ihtiyacı pek y sanıyorum. Kimbilir daha ne Ka dar zaman fikir ve his kapıları' kapalı kalacak. Zihin pencereleri örümcek bağlayacak ve aklm u. fuklarımda yarasalar uçacaktır!..; Devlet, ki kâr, kazanç peşinde koşmadan bilgi, gönül ve ruh Ay. danlığını memlekete yaymakla mükelleftir. O “bile kuvvetli ham. Iı—lı-ıl—q yapamıyor. “Neşriyat kongresi” ni çıkışı, hayalle hakikatin ıııllqıı:ı teza. d'nt bir kere daha meydana köy. muş oldu. Günahı dünyayı ateşe verenlerin boynuna! HAKKI SUHA GEZGİN Kız Talebe Yurdu yeni« z geın açılıyor 2, H. P. İstanbul Vül re Heyeti Rriıliöindt:ııfw Af Yüksek tahsil talebesi kızlar için yeniden tesis edilen C/ H, T'_. _K!z Tulebe Yurdu ikinciteğ « rinin on beşinde açılacaktır. Ka yıt olmak isteyenlerin » loğlu C, H. P. Vilâyet ne müracaant etmeleri. —i anacağı bir sırada yeniden alanmağa — muvaffak ol tur. Pleç'in ifadesine göre ha landıktan sonra uzun.mi! kanlar içinde olan arkaı - dan kurtulamamış, bir yörü Famış ve nihayet küçük'bir tarlada yere inmeğe muvatfâk olmuştur. Büyük gayretler ile ü tayyareden çıkardıktan sonra kanlı cesedi — çalılıklar arasına saklamış, suçu belli öle masın diye üzerindeki kanir tayyareci ceketini de çıkararak ceketini giymiştir. an sonra da tekrar apolis tayare ıinoydanı- r. sivil t onu ele veren tizerin- | ceket olmuştur, Tayyare meydanında bulu- nanlar Pleç'in hikâyesine göre Biven'in tayyareden — düşmüş olduğunu bir dereceye kadar kabul etmişler, fakat kendial- hin sivil olmasına bir mâna veremeyince, tayyare elbisesi: nin ne olduğunu sormuşlar, Pleç de bu syalin cevabını ves rememiş ve suçunun meydana çıktığını pörerek hakikati İti- raf etmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: