Hağ 399 Uepusezse zipisesred yeşsur Mplo4ipı3 — tundoy unuo — yişze BürA “NPJOADŞEĞ 3013593 vum K LEJURYONLD ÜLİETEZEZ C X -N9 CUPTOARİEYOP TüNTENEKOİ d unma oprey N3 SA UNUUUDUL SjI YEBUEY xeseğngma v7 pöçmyacıs L npu>34 A396 Urpex 359 I5nsni Jöysyocl PPEpPuLEympnuy şoyayıracı Updr Jayuape yardımy sön H ipla 1 219 ÜPPANUEYLA pfues Upör drediğ önwtnp ayayııdız g Böuegeâ — Hrpe yi IPIZEANMŞ PKY Za SueY YA deyöUegel 'ngg sesas gğ — ysoyreyacı gönediş 1ığ n3 Tes v yey NIZEİ UNUO “info 3 UçöF Unua CumSa) şuysıpuay pey ga gozn3 g UNİ sig 3 " eg USAŞpeLDINCU Tereao 'rerdep “JEÇESEZLEİ VE BUNLEYEA nığog çuypuay veyer söğnp Sur © YETUYEA Kağ epen İ 219391 ı DDüeyi şedey Na padungootu PUS Vesul yeş BİNpoK na Xeyru Bemp aa n nprok g1 Te eşepir ge Snayapmanı 1sürgel <UŞ TP zTEN y eoeyo HEĞASS na Çespr öndüns 309 'yuez YOS iıSTUNA| e a) MA Röpma| Ç H2 AYLayYURU apaurıy >22) 319 YnANA opt -O Yüyf Tpltüpey 399 gözığ * 33 9)BYI “zRAYdNS tRd “anye papanığ vag deypindeyrerey NASpPURL HG EPpLiSİdEY UNUCLLA B Ji Grör UN şs0)d9 Epulleyr y n3a Jya3 Yo0naK yg Brmos n -de 319 'YÖBUBA Bürpey T9 UOpı3 EproA yponry OILL HUNT yeaşıı 29138 dağelag arruuss gey PARADI g ap Peojo 914e9 “Anyo gzga ı a: pen 39 uzaype n “Unsanunı N3 ya1P03 aayINAIg 102308 Bantos v 9p D Nğ UPEYE “UŞSI9PS FILYAR YANIIA YAT a W3U0OS “13p3 e pey SunNsanuny Na OPUYAAN YANLİŞ SAYRY JağRI p3sd ayag gUymapuay SA Ulkie) AŞ JUTpey g YApığ YPİOA — "np3os 34iT d SEPY Süzeç yetidel su wör xetynağ sağıatı ae ağPayoyusLa Na — Tusyımönuca, ğ “epeygre epramig 313 9Tarmak yazır <a£ eXeymeyoj Na TPOUİY OŞT “TUN1oAF xnr a ünslodide 'NPURA y eLide T TĞop Uuzei pintünreye) 24 Pget E&NAS 9A0 NAEH — "Iz “WL Higtümeyez SA Tiğes B<YAD 32 ÜNÜLPE NG Tet “un3 1Y HDAY — imsapı3 n NG UNİ 32Ç UG — v38 “mprL na td ©P 9Na — A di 6 Gazetemizin okuyucularına bir hediyesi KOKAİ Birskokain müptelâsının gizli hayatını anlatan emsalsiz bir roman O, Barnabit Cizvit kollejinde ilk tahsilini yapmıştı. Orada İtal- yanca ile katolik usulünce iba- det etmek usulünü, icabında ye- mininden dönmek için bu usulün nasıl kullamlacağını öğrenmişti. Bu türlü bilgiler ona hayatta za» man zaman lâzım olacak şeylerdi. Fakat o, bir kere mektepten çık tıktan sonra bu bilgilerin hepsini de unuttu. Sonra birkaç sene kendini tahsiline verdi. Fakat har toloji inin imtihatnımkla profe- — Bir daha gözüne takmıyacaksın, Şayet bunu lanmakta israr edecek olursan i tihanda sınıfı geçirtmem Demişti. O vakıt Tito -—0 de pekâlâ! B handa smmıf geçmiyeceğim Diye yerinden fırlayıp mış, mektepten diploma almak- geçmiş Tito Amerikada bulunan bir armcasintlar kezklisine kalan ehem sın varidatı ile Bir gün hoşuna gi* a münasebeti- 'a delterindeki isi kaydediyordu.. Terketti- i bir metresin adını deftere kayı dettikten sonra diğer kadınla münasebette bulunmağa başlayor- du. Bu suretle onun Lulu ile ya- şadığını görenler bir müddet son- ra ondan da vazgeçtiğini, bu de- fa Pulet ile vakit geçirdiğini hay- retle karşılayordu. Tito birçok gençler gibi bıyr Binr traş ediyordu. Fakat bıyık ine kaşlarını çekiyordu. Bir disinin bu halini gören r genç kız niçin böyle yaptığını — Kadım ve erkek herkes ken- di yaşıma ve cinsine göre vü dunün bir tarafızdaki kılları ko- partr." Diye cevâp vermişti. Genç kız bu sözü pek spritüel buld Titoyu sevmeğe başladı, SH 20212P PUPTE OP3RASUS, A 10 BUP Sğatiz TeğST DUTPUSA YPUAX nunZopunyağ — Rap ü ixeg yasınA Eyep TEpLepe O ERLENG KUAPEKALO 2189 199 UPENULA UNU “epe (Zp3s satuzı ayıağ UpĞm «v5 epumyedey $7 TUrsyeDeLOR Yal 22 Oumssaga) N9 SUPYIZLU *> —ayezdu na yn4na suyuş Uyuna) Sava Sege) ng unİnpanım surs YERET UŞSAREGAAYA ege) uşuplaşdğtu U9813)6) UrNNezZ UYİLp -X8 eİrANpL MDYEA Honn5>1 Boy Tazöynı ünudere3 222p 1ozng o4 14ejoN Vepunda *U0613357) yeru TTUOSIEİ vT gl *2p EpyEmiĞeyop Hajsu «jodmay wrör yecayna İr Olo)zısöş es «yo4 Sanungnag 1330703 Epreryeyos «os 28 u$ıpop asLeıJ — 3np3o4rp 9AÇE vuc SA npz041po YIŞLOĞUDI PPUTLey *05 sureğ ELojL , KĞRpeyle Led ÇÜOSSEZ EŞTEROL ÜEĞYE 13H “mçex Sogmog uaptuak 43 Yeanp ue e diey v -0 Srumy5a8 Dreyessoruz yöe truos YEpLO 'isEnp araK Tp O puyg Yersez 1İrppuredon vepira -Np öğje DUTYE UNİ I9 GA Zelyey 2289 Uşpiapdzp5 ng 2001503 3>p a: n Yepere Teyez — UMOANIP y zepey OL20019P 3)O HERTTLA punyag Kleyop vepun Unzmney znusuy “zeyden üsucure 1 SA İT ĞİdeK 1spupiş 119 -D URÖÇ xeczeyyus Töye HULTGT dağ Buzepn ea Eye Prrprepleanp OPUNTER UPLORNINAD — TEÇUNPE Y 'npzodtu S nuo ap ee nğmI V "mönunmyynun yuorap el eno 235279 3rss xpöna eg 'N e me/Xey TUaK NO ONLL, İEKET U1PaLUS303 EyYEP 2)9 NUO — enpro su Ürpey na PJ OA — Güğye 2011933 “ürpye 13 YNK günLeye Şısta SA UPyü v> -ungo yuLAş tuLıLA YULIJ VO yayeL dKU 9440 “uryye dizeyar ÜNCEPe ep ISucl; yurıtd EĞEZN YUBAŞ ÇUZIL unung Ep KSuruz Uo PS 3VINO) TÜITAE3 I9 IPAP: -C TPSSE YORLAA 3) NnK “HINANU BaNİTPESUNZe 1İur1; daç IZIPISA tepy 21 nAEH -mes çoj ı g YURU) Ssg voLAÂR vyüta Uap ç Upaparığ Eceg SA 'A33 İNgey U apormı yerkap wepe Pap3na emepe N9 U243İ a1 n AMĞ EÇLİPEN ITT TPLUMO 10z ep XEYUŞE aP UUTPIDA 1i Bülyek dÂHOYöNüL erded 99 Bajic PiT Tunpanp epulsıdey enuoneAş yalsundnp — Lefung uning Tye> efo Ttopsaa demsi eanep Söyıp “13 o0ngos tayo “yeseyez -0 39019 OiT Na güünye K su OdULAOULMİ EÂONELLI, * (e15ıs opıru 6 35xn HoA S09 © 'nipesen5 ey TÜUYEYLİ YyüS$ YNIYOR VÜÇEN 8W dKS0NOY YZ aÂtI DTEX ŞiTELEdeK 9ü apı S yutuy e rueg Jayta PiT Ng 'NETaNUN GJER 'NPPO Znxop 9PRPg Tupn3 emsidey UNUONPAN YAAAD JPeS Ührek vep “Turdeg Undo 1912 zimiğipander yerey epzirery ünşönne Pa #ÂLL “amdarzos o1kısıp <02yı CUNpçaİssel ELrpey N 2P3A S OUPISA dea23 24rp ço puo eueg “utury — rOnE dyar toegng çeargora Urİrpery — gi 'np *>108 dUKTPURA Septyir vero nuoa M 5UF A S U AAA bulamamıştı. O Monmantr- mahallesi hakkında duyduğu cf- sanevi hayatı arayordu. Roman larda okuduğu şeylerin hakikat olduğunu sanıyordu. Onun içi bu mahallenin içini, dışını öğren- dikten sonra bir gün arkadaşına: an mı ibaret? sonra ilâve et- Bana kalırsa Kartle Latin Montparnasi daha enteresar bulurum. Burada insanlar © niyor gibi görünüyorlar; ora! da ise herkes düşünü Bunlardan birini tercih etmek zimgelince elbette ötekileri ter- cih ederim. Zira oralarda hi mazsa gürültü denilen şey Tito nihayet bir vari bar buldu. — Ben sana sö bu memlekette insan, Pariste ge- zerek iş bulur. — Evet, hakkın v telgraf aldım. Amerikalıların pa» rası Fransız frangıma - nisbetle hayli kıymetli olduğundan şanj farkından da istifade edeceğim. Bu iş benim için iyi bir gelir ola* cak. İlk makalemde Kokain ile kainomanlardan — bahsedece- m. Bunun Üzerine Titonun — gar. sön arkadaşı Montmartr mahal- Jesinde —kokain — müptelâlarına mahsus yerleri göstermek için rehberlik etti. Tito, bir kahvenin kapı geldikleri zamar: Burasr m: Diye hayretle sordu. Arkadaşı: — Evet. erek kahvenin kaprsını itti ve içeriye girdiler, Bu ivenin dışarıdan — hazin bir manzarası vardı. Burası umu- mi harpten evvel bar olan eski bir yer j tuz senedenberi hiç bir tamir görmemişti. Kapı- ında ve erelerinde çe tahta ve pek az da cam vardı. B ralardan giren pek az ziyanın ço ğu da içeride içki fiyatla ğ re ilan ilânlar bi yü eri arasında kay- boluyordu. kahve kapısından e girecekleri srrada kargıla* tahta ayaklı topal adam çık* onlara yol vermek için birar gerilemişti. Tito topalr görünce: — Bu garip tipli adam t ötelde oturüyor. Fakat hiç kimse bunun ne iş yaptığını bil: miyor.” Dedi. — Ne iş yaptığını mı? Ah, bil- sen © ne mükemmel bir iş yapt yor! Kâclı bir sanatı var! — Olsa olsa dilencilik edebi- Bir... — Hele senin şu düşündüğün şeye bak. — Yahu, bu adam bu tahta 3. yaktan başka ne suretle istilade edebilir? — O, senin hiç hatırıma gelmi- yen bir şekilde bu ayaktan İstifa- de etmek çaresini bulmı nu sen de anlıyacaksın. Fakat biraz sabret. Kahveyi idare eden adam tgâhin başına geçmi bardaklarla şoförlerden bir grupa bira dağ şoförletin ıslak yağmurlu bir koku her tze atronun arkasın- duran kristal bir etajer üze- likör şişeleri dizili duru- t süsleyen türlü renkteki küçük yaprakların kisleri duvardaki aynalar içinde Arka tarafını yarın Vakit gazetesinde okuyunuz,