ÇA AA BU el n 5e X KA ŞŞ 5 E£—VYAKIT 3) HAZIRAN 1936 İ şaı"etler: Baremden sonra ikinci mühim mesele - Hayat pahalılığı ile mücadele Yazan : Sadri Ertem Türkiyede günün meselesi; baremden sonra hayat pa- halılığıdır. Maaşların teadülü temin edilirken herkesin haki- ki bir gaye halinde ileri sürdüğü dava şudur: “— Maaşım şu kadar veya bu kadar olmuş, ne ehemmi- yeti var, Hayatı ucutlatın.” Bu sözde gizlenmiş mühim bakikatler vardır. Bu hakikat şehir için ideal olduğu gibi, köy için de bir emeldir. Köyün hayat seviyesini yükseltmek demek, ona fab- rikanm mahsullerini, ve ihtiyacı olan maddeleri az masrafla tedarik imkânmı vermek demektir. Şehir halkı için, ucuz hayat demek, kazancı ile ihtiyaç- larımı tatmindir, Bu itibarla şu kadar maaş hakikatte hiç bir şey ifade etmez, Yüz elli sene evvelki bir kuruşun satın alma kabiliyetiy- le bugünkü bir liranın satın alma kabiliyeti arasında küçük bir mukayese yapmak kâfidir. O zaman kuruşla veya akçe ile anılan maaşlar bugün yüzlerle yadedilen maaşlardan daha çok iştira kıymetini haiz bulunmakta idi. Hayatı; insan ihtiyaçlarını azaltmakla mesut etmeğe imkân yoktur. Eski zaman insanının kendi kendine kifayet, düstur olamaz. Yeni zamanın insanı değişen, ve artan ihtiyaçların ye- künudur. Rönesans ve yeni medeniyet ancak dünyayı idea- lize eden ve bu dünya içinde bol ihtiyaçlara sahip olan ve bu bol ihtiyaçları tatmin nimetine eren bir. hayatın - ifadesidir. Tuttuğumuz yol dünyanın nimetlerine ermek, rönesans dün- yasını fethetmektir. Binaenaleyh bugünkü Türk vatandaşına — ihtiyaçlarm çok diye fazla bir şey söyleyecek halde değiliz. İhtiyaçları as- gari hadde indirmenin tek çaresi millt hayat mikyasında ihti- yaç sahibi olmaktır. Bunu daha aşağıya indirmek, yahut milli ihtiyaç mikya- sını zahitlikle bir tutmak imkânsızdır. Dava şudur: dar çeşitleştirmektir. İ Zirai hamlenin, sanayi kurmanın ve bunları tenevvü ettirmenin bir manası da budur. Şu halde biz hayat pahalılığı ile mücadele ederken müte- nevvi ihtiyaçları kısmadan, onları az masrafla temin imkâ- nını elde etmeğe çalışacağız. Bunun içindir ki meselenin hal: B il maddelerini ve insan ruhunu bir çöl haline koy- madan davayı halletmek gerektir. Bunun için hangi çarelere başvurmalıdır? Bu hayat kadar mütenevvi cepheleri olan bir iştir. Kâh sadece stok malı elde bulundurmak — meselesidir. Meselâ resmi veya hususi surette teşekkül etmiş bir tröst veya kartele karşı llükümetin en muazzam silâhı stok mala sahip olmaktır. Meselâ İstanbulda bir zamanlar bir et buhra- n vardı. Buna karşı tek çare belediyenin et fiyatını elinde tu- tan gruplara karşı bol miktarda et stokuna sahip olması idi. Buna sahip olmadığı için narh denilen cebir kuvveti hüküm sürmedi. Kâh serbest rekabeti teşviktir. Meselâ gümrük himaye- lerimden istifade ederek yüksek fiyatla satış yapan milli fab- rikaların kazançlarını azami bir hadde çıkarmak istedikleri zaman gümrük haddini indirmek, hariçten gelecek emteanın rekabetini temin etmektir. Bugün bizim bazı mamul madde- lerimiz hakkında bu usulün tatbiki mümkündür, , Kâh devletin mali ve ticari müesseseleri daha devletçi “esaslara göre kontrol etmesini temin edecek kanuni mevzuat Sebze ve meyva! ihracatçıları Dün Ticaret Odasında toplandılar kooperatifi birliği dün Ticaret O- dasında umum! bir toplantı yap- mıştır: Bu toplartıda Türkiyenin her tarafındaki birliğe mensup o. lan kooperatiflerden mümessiller gelmiştir. Toplantıda mühim gö- rüşmeler yapılmış ve bilhassa ha. riçten meyva ve sebzelerimize karşı gittikçe artan talepler karşı- sında bugünkü teşkilâtın kâfi gel. miyeceği etrafında görüşülmüş. tür. Bilhassa Almanya gittikçe si- parişlerini arttırmaktadır. İzmir mıntakası bu ay başında domates ihracatma başlayacaktır. Harice kavun ve karpuz gönderil. faydakı olur. Meselâ bugün bizim şirketler üzerindeki müra- kabe hakkımız bu şirketlerin hayat pahalılığı üzerinde sun'i tesirler yapmalarına, yani hayatı pahalılandırmalarına olacak şekilde değildir. Meselâ şirketlerin içiçe şekiller vücuda getirerek faz- la kârları saklamaları ve sun'i surette hayat pahalılığı temin etmeleri mümkündür. Meselâ bir zamanlar İstanbulda elektrik, tünel, tramvay aynı şekilde mürakabeden kendini kurtaracak esasları keşfetmiş müesseselerdi. Hayat pahalılığını temin için devlet sanayiinin olduğu gibi, ferdi sanayiin de rasyonel verimli bir şekilde çalışmala- rını kontrol edecek bir mikyasm devlet elinde bulunması bir zarurettir. Bu sebepten devletin halkçılık namma yapacağı müdahale pek yerindedir. Devletin hayat pahalıdığı ile müessir bir surette meşgul olması lüzmmdır. Mamidiye mektep gemisi Doçentler talimatnamesi|dürlüğünden verilen malümata | tir. Hataya gidecek Bir müddettenberi Karadeniz sahilinde tetkikler ve geziler yapmakta olan Hamidiye mek- tep gemisi limanımıza gelmiştir. Gemi, dün sabah saat 9 da tatbikat yapmak üzere Çanak- kaleye hareket etmiştir. Bu tat- hikat bir hafta kadar devam e- decek ve tekrar şehrimize dö: n>cektir. Gemi, bundan sonra Hataya O giderek bayrama iştirâk ede- cektir. Üniversitenin — muhtelif fa raek için de hazırlıklar yapılmak- tadır. Birçok memleketler mühim miktarda salça almak istemekte. dirler. İşte bu sebeplerden birliğin ko. operatif teşkilâtları bilhassa mü- him sebze ve meyva yetiştiren | mmntakalarda genişletilecektir. Hafta içinde bir toplantı daha yapılacak ve bu hususta bazı ka. rarlar verilecektir. Tırhan yola çıktı Yakında Etrüsk de Almanyaya gönderilecek Dün Denizbanka Almanyadan gelen bir telsizde Rostok limanın- lda denizyolları için inşa edilen 3500 tonluk Mersin hattı vapur. larından Tırhanmım memleketimize gelmek üzere dün hareket ettiği bildirilmiştir. Etrüsk tipi vapurlarından olan Tırhanda . 'socradan görülen lü. zum Üzerine tadilât yapılmış ve vapura iki kazana ilâve olarak bir kazan daha konulmuştur. Vapur tecrübelerinde çok iyi ne- ticeler vermiş ve matlüp olan 13.S0 mil süratten hattâ fazlasını yapmıştır. Bu tip — vapurlardan Kadeş ve diğer biri Baha geldik. ten sonra Etrilak de Almanyaya gönderilecek —ve bir kazan daha ilâve edilecektir. Tırhan 15 güne kadar limanı- mıza gelecektir. Vapur yolda bazı limanlara uğrayarak kömür ve di. ğger ihtiyaçlarını temin edecektir. Vapurda Alman mütehassıslar da bulunmaktadır. Bunlar bir müd. det burakla bulunacaklar ve vapu” run kati tesellümüne kadar kon. trol ve müşahit vazifesini göre- ceklerdir. Vapur gelir gelmerz derhal Mersin seferlerine başlıyacaktır. 5300 tonluk ilk büyük pösta vapurumuzun da gelen haberler. de tecrübelerinin yapılmakta ol. duğu bildirilmektedir. Doğu ismini taşıyan bu vapur da Temmuz içinde limanımıza gelmiş olacaktır. HAV TAKV Devlet meteoroloji umum mü. göre, hararet dün — memleketin bazı yerlerinde düşmüş, bazı yer. kültelerine yeniden alınacak do-/1arinde yükselmiştir. Hararet, çentler hakkında maarif vekâ-İBğursa ve Elâzığda 82, Mardinde leti bazı esaslar hazırlamakta- İ34, Tzmirde 95, Akhisar ve Ada. dır, nada 36, Diyarbakır ve Nazillide Daçentler bugünkü vaziyette|35. Ankarada 32, Tetanbulda 30 mevcut doöcent talimatnamesilderecedir. Orta Anadoluda hava hükümlerine göre kabul edil-|yağışlı, cenup bölgelerinde açık, mektedir. Bu talimatnamenin'diğer bölgelerde bulutlu geçmiş. bazı maddeleri değiştirilecektir.İtir. Bu yıl doçent imtihanı eylül-| Bugün Ege denizinde mutodil de yapılacaktır. Şimdiden rek-'fırtma devam edecek, Akdeniz törlüğe müracaatlar başlamış- ve Karadeniz sahillerirde hava tır. İbulutlu, cenup doğuda açık, di. Belediye istişare komisyon ekmek meselesini tetkik ediyor Sebze ve meyva ihratçdar| Fıpıncılar dört nokfa üznrinde dileklerde Belediye dün toplanmış, fırıncıların — mü- messillerini dinlemiştir. Fırıncılar evvelce yaptıkları müracaatte 1s. rat etmişlerklir. Fırıncılar amele yevmiyesi olarak konulan 165 ku. ruşun az olduğunu, bunün 183 kuruşa çıkarılmasını, bundan baş- ka fırmlarda çalışan işçilere gün. de bir buçuk ekmek verdiklerini, | günde her fırında vasati 150 ek- meğin bayatlıyarak — ertesi günü 'bulundular iştişare kömisyonu jdiaların ne dereceye kadar doğru olduğunu tesbit edecktir. Komisyon pazartesi günü fırın. ciların istekleri karşısında son ve kati cevabını bildirecektir. Diğer taraftan buğday fiyatına kırk para zamla ekmek fiyatmın tesbit edilmesi hakkındaki iddia. lart yersiz bulunmaktadır. Çükü bir kilo ekmeğe iki kuruş 28 para vergi binmektedir. Buğ- kırk para noksanına - satıldığını, | day fiyatı $5,5 — 6,5 kuruş arasın. müteferrik masrafların günde 100 kuruşu bulduğunu ileri sürmüş. lerdir. Belediye iktıtat müdürlü. ğü bu iddiaların tahriren komis: yona verilmesini istemiştir. Fırıncılar raporlarını bugün ve. recekler ve bunun üzerine istişare komisyonu fırımları dolaşarak id- Ayasofya da temevvüç ettiğine ve buna bir kuruş zam ile vergilerin ilâvesi halinde yekünun bugünkü rakamı tutacağı anlaşılmaktadır. Ekmek meselesinin halli için belediyenin şehirde birkaç küçük fabrika yapması İlüzumlu görül- mektedir. di sala C za müzesine nakledilecek eserler Türk islâm eserleri müzesinde de gidecek eşyalar tesbit edildi Maarif Vekâleti Ayasofya mü. zesinin içine, Topkapı saray mü- zesi deposunda bulunan Osman . lt eserlerile Çinili köşkte bulu . rek galeriye ve muhtelif salon - lara yerleştirilmiş olacaktır. Çinili köşkün de gimdilik kati surette ne olacağı belli değildir. Bir kıza sarkıntılık eden gençler Her üçü ıilâ mahküm Hasan, Hüseyin ve Cihat adıt- da üç yüksek tahsil gören ge$ evvelki gece Şehremininde Şöl- ret adında 18 yaşında bir kıft sarkmtılık yapmak suçundan YA- kalanmışlardır. Bu üç arkadaş ötede beride d0* Jaşıp içtikten sonra, ğ tenha bir sokakta Şöhrete rastla- mışlar ve Hasan kizım yaklaşarak kendisine bir M bil gezintisi teklif etmiştir. Şöhret cevap vermiyerek yü * rümüş, fakat gençler bunun ÜZt- rine karanlık bir köşede kızın i rafını çevirerek beraber gelmes için zorlamağa başlamışlardır: Şöhret bu vaziyet kargısında bağırıp çağırmış, gürültüyü İsİ < ten mahalle bekçisi yetişmis- bunlarım bulunduğu köşeye € trik fenerini sıkmıştır. Mütecavizler bu sefer de bek j ciye: — Ne için elektrik sıkıyorsu diye çatmışlardır. Diğer bekçilerin de yardımı il0 yakalanarak üçüncü suih ceft mâahkemesine verilen suçlular?? dün muhakemesi yapılmış, hâkiM B. Münip her Üçünün de suçun” sabit görmüş, Şöhretin geç tenha yerde gezmesini tahfif S0 bobi addettiğinden Hasanı 2 gün, Hüseyin ve Cihadı da onâf gün müddetle hapis cezasına mSİ küm etmiştir. eimlğniiğlyei Müşteriye bu nasıl muamele Fatih Çarşambasında kasap * lik yapan Aslanoğullarından  sım ve kardeşi Kerim, dün dük: kânlarında alış veriş yüzündef bir kadını döverlerken, Mustaf& adında birisi dayanamamış, i$€ müdahale ederek kadmcağızı kuf tarmak istemiştir. Fakat iki kardeş bü sçfef Mustafaya hücum etmişler, A * sım dirhemle gözünden, Kerim d€ sopa ile omuzundan yaralamış * lardır. Üçüncü sulh ceza mahkeme * sinde muhakeme edilen suçlular: dan Asım 1 ay 5 gün hapse, kaf- deşi Kerim ise yaşı küçük oldu- nan eserlerin konmasına karar | Halen tesbit edilen vaziyete gö . | Kündan 16 lira 60 kuruş para c& verildiğini yazmıştık. Bu işle meşgul olan kamisyon faaliyetini tamamlamıştır. Ra . por Maarif vekâleti tarafından gözden geçirilmektedir. Ayasofya müzesine aynı za . manda Türk İslâm eserleri müze sinden de rahle, ve madeni bazı eğyaların gönderilmesine karar verilmiş, bu hususta alâkadar müze direktörlüğüne yazılmış - tır. Muhtelif müzelerden gelecek o. lan bu eşyalar kısa bir zaman zarfında Ayafosyaya nakledile . Ça ğer bölgelerde yağışlı geçecek . 90 haz'ran |1 Temmuz IZ Cemazi)'e;18 Cemazil 55 hizir 4S kızir B > e < T akıtler | Vasa. | aa lıu hıziz İkindi isis Akşam 104 Yatsı |d imsak | 213 re buranın soyyar sergi müzesi olması düşünülmektedir. Harun İlmen Almanyaya gitti Denizbank eski umum müdür muavinlerinden fen şubesi müdü. zasına mahküm olmuştur, Asıli hemen tevkif edilmiştir, ——— Beş kişi sütten zehirlendi Sarıyerde Selimağa sokağın « da oturan Saadetin kızları Hati- rü Harun İlmenin evvelki akşam | ce, Neclâ, Muallâ ile Kocataş $0 Almanyaya hareket ettiği anlaşıl- |kağında oturan Nezihe, Rizeli 06- mıştır. Harun aleyhinde Galata | kici Abdullah, Kocataş sokağın- sullı mahkemesinde bir de dava | da oturan Neşel isminde bir süt- vardır, çüden aldıkları sütten zehirlen » Bu dava birkaç ay evvel Harun | mişler, hastaneye kaldırılmışlar tarafından işten çıkarılan banka | dır. Neşet yakalargmış, sütü ay - mühendislerinden Sermet tarafın. | nı sokakta Adem oğlu İbrahim - dan açılmıştır. Harunun gerek bu| den aldığını söylemiş, İbrahim dava ve gerekse diğer bazı işler | de tutulmuştur. Bir miktar süt dolayısiyle —memleketi terkettiği| te almarak tahlilhaneye gönde « anlaşılmaktadır. rilmiştir. TAVZiH Bazı İstanbul gazetelerinde, Tophanedeki Ford mülessesesi tarafmdan salılmış bir kısım malların gümrükten çıkarılmala- rında bir takım yolsuzluklar olduğundan bahseden neşriyat gö- rülmüştür. Ambarlarını temizlemek gayesiyle yukarıda sözü geçen mi- essesece, 1929 . 81 model otomobil ve Kamyonlarma ait parçalar. la, kalörifer ocak külü, boş damacanalar, tahta sandıklar, deşt ve sairenin satılığa çıkarıldığı doğrudur. Fard milessesesinc? hiç bir ticari kıymeti olmayan bu eşya, mahalli bir firmaya traf- Bit ve gümrüğü alıcıya ait olmak üzere topyekün tonu pek cüz'i bir bedel ile satılmıştır. Alıcı da kendi gümrük komisyonculari vasıtasiyle ve gümrük memurlarının mürâkabesi altında güm. | rük muamelelerinin ifasını deruhda etmişti. Bu muamelenin ifasında herhangi bir yolsuzluk olmuşsa, bu- nun ne Fond müecssesesi ne de o müessesenin herhangi bir müs: tahdemiyle alâkası yoktur. Fora Motor Company Exports İnc. KOPHANE