-— yalil -. . —..K Küçük hikâye Gece İŞİ P"ty Piple İngilterenin kü-; —— İşte Joln beni beklerken şu | Çeviren: Muzafler Acar fük bir kasabasında otu. | cıgaraları iç.. Temin ederim ki layarak: tvinde tenekeden çatal Fipup Londra pazarlarında ü _h'b'n:mı kâzanıyordu. h Bün Bazotelerde en meşhur # teneke çatal ve kaşık- 87 Üi Mücadeleye başladıklarını ”J' 5: hayatının sarsıldığını p Tlar Bugüne kadar sebeh- —h_“lunımamış olan, kanser, ı irlenmeleri gibi hastalık- q:_fle çatal kaşık kullan, j _ılui geldiğini söyliyor - | * böylece Pirey Pipple | ı AVaş işsiz kalıyordu. Bir Ti bir tek sipariş alma- şötvelce yapabildiği ufak _H:*İrrufln: sayesinde göçi- , h ,50a Perey'nin karısı Ma. h ._'“-Y*.'u hünkür hünkür ağ- Vp Paşlıyarak kocasına, ıfğım halimiz ne olacak?, h “ böyle devam edemez. h© Yiyecek bulamıyacak, | ,, Aptamda dileneceğiz... e Pipple başını eğdi, elleri- A Rtundu: 1 gece hiç uyuy 'x:,.mm ve'kararımı verdi: * bi ik yapacağım. Yapacağı $ kalmıyan — insan için 9 güzel meşgale — olamaz. Na Ni gece işlerinde lı.)_wk' Tlikta lâzım değil.. Ertesi | *i-,m’:“ ederim.. Hattâ bu İR T plâramı bile hazırladım. j Ubert'in Şatosunu soya- iliyorsun çok zengin bir xşhrek.. Maamafih bu gece |J' lhâ'lına girecek.. Ca Arabelb şaşırmışlı: söyliyorsun? Sen » Sen çıldırdın 114" Böyl c B iylenmeğe başladı.. 'Ko- SA Rrarı kat'i idi., “kğamı bekle, yapıp yapmı- bp N görürsün.. Madem h İt iş göremiyorum, İ; ç7 halde bir iş yapmam Vâ. | Ğ gee &Ce yarısı Mister Perey, | ı"h* Karısmı uyandırmamağa a ktı, koyu renk mçları giy- ri taktı, anah- feneri, mum, kiprit & ıc lo *€rrila a h J n ça Tüatı da ihmâl etmeden Vat übort'in Şatosunun yolu- irüdükten ) gtce devriyesini yapan po. Mlik Va rastladı.. Polis çatal, ,, Yapmakla geçinen bu ada- | "I:tenil bu münasebetsiz saa- Öm P münasebetsiz mevkide 1.;':10 hayrete düşmüştü.. — Perey'ye buralarda ne a- *N l sordu.. Perey büyük bir | v :::;'.ıkln cevap verdi: ”.'Eı m Hubert'in Şatocunu hx .X" Bgidiyorum.. %"lhakknk benimle eğleni ÜZ.. Bunu sizden asla Ümit Ö, * Siz ki şerefli bir insan- N S ğ': benim söylediğime bakın N kaşfel.. Sözünüzü doğru ola- G4 U ediyorum., Sizinle bir- NyaRtleceğim ve ufak bir şey 3S p Fizİ tevkif edeceğim.. K :Ş"bnı Jobn nasıl istersen Tlagç #in..“Seni tebrik ederim, ©bhli imişsin doğrusu., "-ı'—:::"-lı polis Baron Hubert'in .“u—:'“’ önüne geldiler.. Ü ©© Perey Pipple arka ka- ğ ;-d;'"lğı çalışırken — polis b âlektrik feneriyle yol ::"q « 0rdu.. Çünkü Baron her N 'V"ı kurt kapanları kuar- * “Ardan birine düşmek teh- D Revcutt, *? Maymuncukla kapıyı âç- |ruyu ge ki | diığmı d Vuzun müddet kalacak deği! Sanada gelmeni teklif etmiştim, fakat kunduraların civili, hizmet- eileri uyandırıram., — Peki.. Fakat zakm geç kal. ma.. Eğer tesadüfen komiserin ) buraya düşerse, seni derhal tevkif edeceğim, aski halde bü- tün itimadını kaybederim, Perey Pipple — Sus,. Dedi ve kayboldu.. Pen—y içeriye dalımca der. hal birinct katın büyük bir odasıma çıkan merdivene tır- manmağa başladı.. Odaya girince doğruca kenâr- daki muazzam büfenin önüne git- ti ve yarım düzine kadar gümüş tabağı, aralarıma kağıt yerleşti. jrerek gürültü çıkarmalarının ö- nüne geçtikten sonra bir kenâru koydu.. Oradan ortadaki masanım üzerinde duran yedi kulplu muh- | teşem şamdanlara el uzattı, göy- :)B bir tarttı, matluba muvafık buldu, ondan sottra artık bu gece, lik yeter” dedi. Boş vakıtlarında sık sık buraya gelip vakıt geçir- meği düşündü. İşini bitirdikten go dikkatle asağı penceresinden bahçı uyuyan köpeklerin önünden ses- sizce ve çabucak göçerek tesadü- fen bahçede bulunan bir merdi- ven vasıtasıla duvarı aştı.. Şato. ya bitişik mezarlığı, küçük ko- ana caddaya kesti meden çıkarak sabahın ilk ışıkla. tiyle birlikte evden içeriye girdi. Güm takımları meşin bir çantaya dikkatle sardı hepsini bir koyanın 3 tirerek kuyunun dibine sarkıttı.. Sötrâ ellerini” oğuşturarak Ça bucak yatağına çıktı, bülün gece yorulmuş vücudunu serin yatağa verdi., Perey Pipple bir türlü uyuya- yavaş yük. t.. Kapmın şiddetle & ak yataktan fırladı, alelacele erek — balkondan bahçeye baktı.. Polis, Komiser, Jandarma, Bekçi, Etfaiye ve aŞ- tonun muhafızlarından müteşek. kil büyük bir gurup ellerinde silâhlar, tüfekler, kazmalar, hor. ftumlar, merdivenlerle kapının ö- nünü doldurmuşlardı. Perüy merdiven başma kadar indi, Komiser guruptan ayrıldı ileriledi. Bir ğini ilk basama- sert bir sesle y'ye o gece nerede uyumuş olduğunu sordu.. ) Perey büyük bir hayret içinde: — Tabif evimde.. Fakat ne münasebet bunu soruyorsunuz?. Dedi, Komiser mordiveni çıkarak o gece Baron Hubert'in Şatosu soyulduğunu en kıymetli gümüş takımların çalındığını ve gece devriyesi polis John”nm kendisi- ni Şatoya girerken görmüş oldu- unu söyledi. Sonra: — Bunlara ne Mösyö Perey.. Diye ilâve etti.. Perey Pipple soğukkanlılığını hiç kaybetmeyordu: — Eh.. Şu hal ya görmüş olduğunu sö,; lirim.. Kendisi çok hayâlp olacak., Eğer fikrimi bilmek is. terseniz Komiser efendi, John muhakkak yin kederleri |ve mesüliyetlerile uzun müddet başbaşa kalmış.. Bana lütfen izah jJeder misiniz Komiser efendi.. |Madem ki Polis John benim Şa. toya girdiğimi görmüştür, niçin tevkif etmemiştir?. Bu mantıki cevabın doğruluğu kargısında Komiser: — Evet haklısınız... Diye ba ğardı, sonra polis John'a dönerek: — Peki madem ki gü buyurulabilir t y n Dit Onra polise döndü; ı niçin tevkif etmediniz?, | — Dinleyiniz Komiser efendi.. Dedi., Bu adam bizimle eğleni. yor, Dün gece kendisini ben gör- düm ve refaket ettim.. Bu her halde bir şeytan değildi.. Hattâ kendisini tevkif için bekleme. mi de söyledi, geç kalmıyacağmı da temin etti. Bu sözünü tutma- yan şerefsiz bir adamdır.. hiç bir şekilde itlmat caiz değil. dir.. Komiser merdivenin ikinci ba- |samağma da çıktı, Perey Pip; nin gözlerinin içine bakarak. — Mister Pipple Baron Hu - bert'in Şatosuna girip gümüş '.ı-: kımları çalan siz misiniz, yoksa değil misiniz?, Haydi çabuk | leyin ben aceleci bir. adamım.. Daha bin türlü işim var., Bir da- kikaya kadar cevap vermez ise- niz beni fena muameleye sevke- deceksiniz... Bir kere daha soruyorum, hır, SIZ siz iniz?, dedi.. Mister Pipple gülerek sükünet- le cevap verdi: — Böyle sual mi olur?. ki hayır Komiser efendi, Bu fikir tamamiyle budalaca- Hem Allah rızasiçin bir lâh- düşünün Komiser efendi.. Be. nim gibi bir köşede f: evinde yan bir insan gümüş takın! 1 ne yapsın?, Onlar hizmetci- leri olan zengin insanlar için.. Bi. Hiyorsunuz her gün silmek, oğmak lâzım,. Biz bu işleri yapmaktan bile uzak kimseleriz.. Böyle bir şüpheye yer bile yoktur. Komiser de ikna edilmişti.. Mister Perey'i kolundan tutarak polis John'a döndü: — Nasıl söylenenleri duyuyor. suh yaz.. Sen aldanmışm oğlum.. Bundan sonra Komiser, Polis, Jandarma, Bekçi, Etfaiye muha. fız hepsi yine büyük bir gürütü ile silâhlarmı, kazmalarmı, hor- tumlarını omuzlayarak dişariya 1p karakolun yolunu tuttular. Karakolda kafa kafaya verip, gazete için bir ilân hazırladıla |Bu ilânda gümüş takımları çal: İaa iade ettiği taktir de büyük bir mükâfat vait olunuyordu. Baron Hubert bu sirkatten sonra büfesinin çok boş kalmış olduğu, kanaatinde idi, Bu va'adan bir kaç gün sonra | Mister Perey gazetedeki haberi | yüksek setsle karısma okudu, Ka- |rısı: — Peki Perey şimdi ne yapa- | caksım?, Korkmuyor musun?, Ben öy korkuyorum ki?. Diye endişe — gösteriyordu.. |Korkmak — kelimesini — Mister |Perey Pipple nasıl kabul ederi — Ben.. Korkmak?, Ben kor- yım ?. Çocukmusun ?, Ben. Yalnızca ben bu sonuna erdirinceye kadar dilini tut. Sonra paramız olacak ve yi. ne bir müddet mesut yaşayacağız. Mister Perey Pipple gümüş ta- kımları kuyudan çıkardı. Mü- kemmel bir paket yaparak gece- İeyin Londra — yöolunu — tuttu Londrada Kardeşi bir kahve iş. letiyordu.. Perey kardeşine her şeyi a9 Tabil ü-|lattıktnn sonra Bill Piple fikri göyle izah etti: — Aman Perey bunu yapma.. İSen paketi bana brrak ve doğru- ea eve di Ben gazetenin ilânı- |na cevap verir, bu paketi bundan bir kaç gün evvel bir yolcunun bıraktığını, fakat geri gelip al. madığını, içini açtığım zaman da gümüş takımlarla karşılaştığımı söylerim.. Dedi.. Bu fikir Perey'nin de çok hoşuna gitmişti: — Mükemmel., dedi.. Dühiyane bir fikir bu Bill.. Ve bir çay içip bir de sandaviç mal bir numara ortaya koymuştur. Artiste refakat eden nüz| yedikten sonra kalktı, akşamle-İocin musiki nağmelerile uçmakta ve bu suretle güzel bir tablo Diye Bordu.. John kendini top-|/ uk 9 — VAKIT K Bu sene kullanılan mayolar umumiyetla geçen seneden pek Kaszdır. Yalmız bazı yerlerde Vundan daha ziyade keten ve pa. elbisel ş v YA Bir dansö: uçan güvercinlerle dansetmek DA surelile çok _“ - 7 güver. £KDevamı 11 de) İmeydana gelmektedir. ” I HAZIRAN 1939 Lehistan tarihinden bir yaprak 1856 ihtilâli nasıl başladı * Yazan: Niyazi Ahmet makalemizde anlattığı kolanın idare * ahvedememiş, b yet uğrunda mücadele şiddeti art tıkça, kuvvetini çoğaltmıştı. Köylere çekilen kadınlar ler yeni rini aşılamaktan ve ! durmadıkla. için uzun sen vatan hasre- klemekte idi, Avrupaya edenlerse daha geniş mik. yasta vatanlal n çalışıyorlar - dı, kola gibi konuşmuş ve şöyle d mişti: “Artık hayalât yok.. y& ile itihat ediniz ve bu ii evkil fiile çıkması gayri mümkün olan bu hülyaları birakınız. Pederimin yaptığı şey- hepsi iyidir; benim devri rüyalarını, lerin hükümetim, pederimin tarzı ida , resinin devamı olacaktır.,, Buna rağmen Lehliler ikinci Aleksandr dan yeni ıslahatlar bekliyorlardı. Halkını köle olmaktan kurtarılma- vuku bulduğu iteşrin, Greşov rebesi şerefine 25 şubat gü. nü açıktan açığa nümayişlere baş lamıştı. Ve 27 gubat günü halk taşkın bir halde $ rine hücuma geçti. mada şehit düşenler coşkun tezahüratla defnedikliler ve Çar- dan Lehistanın milli hukukunun korunması istendi. İkinci Alek. sandr, cebre başvurmadan - önce, İsyanı yatıştırma İmkünlarını ara- histanın — aleyhine ayaklandır'ı dı. Ahali tarafından intihap edil miş vilâyet meclişleri teşkil etti Fakat halk istiklâl istiyordu. Le histanda gene iki fırka hasıl ol- muştü: Kralın erini kabul etmeğe taraftar beyazlar, hiçbir müdahale kabul etmiyen kırmızı. lar. & Bir gece Üniversite basıldı. Bir çok gençler yakalanarak hapte a- tıldı. Aralarından bazısı daha ev. velden haber alarak dağlara kaç mağa muvaffak olanlar vardı. Fakat bunların yaptıkları hare- ketlerin hiçbir tesiri — olmuyordu. Litvanyanın yardımları, İngil . tere , Fransa ve Avusturyanm tavatsutu da netice vermedi. Çaf lık Rusya, ezici istibdadını yeni - den göstermeğe karar vermişti. Rus efkârrimumiyesi şiddetle Le yor ve Lehlilere “sahte İslav kar deşler,, deniyordu. Sonradan da kendisine “Vilna cellâdı,, denen Moraviyef, asker? bir idare İle her tarafı kasıp kavurmağa baş - ladı. Leh zadegânı belini doğrul. tamaz halde mahvedildi, Köylü- nün ellerindeki silâhlar toplatı! . dı., Silâhk olarak tevkif edilen köylüler yirmi Gört saat zarlında idam ediliyorlardı ve ailesi efra - dının matem tutması şidletle me. nediliyordu. Aleksandrın ölümü ile tahta ge İ Niköla da erkes iyice bi yet idareyi, ped şiddetle muhafaza edeceği yordu. Bu açıkça düşmanlık, Le- histanı eziyor, fakat kana karış. duygusu ne ölüm, ne de mahvedilebiliyordu. ne zindan, Sibiryalara nefilerle Lehistanın — istiklâli mukadder di ve kavuştu da; Onun icindir ki bugün Lehistan — istiklâlini kolay değil, her güçlükle, hattâ ölüm | pabazıta “olefNARR vermiyeceğe benziyor, t | NX