.— HEz e R ea re SA İi aln SĞAAKE ea Bir gazetecinin başına gelenler Daga kaldırılan gazeteci kaçarken üç kurşunla yaralandı muharrirlerla . den M, Petit'la başından — çok enteresan — bir vak'a — geçmiş, genç — gazetec üç haydut t tından kaldırıl. mış ise de bir kazadan istifa. de ederek kaç« mağa muüvaf. fak olmuştur. Vak'a şöyle cereyan etmiş. tir: M. Rene Petit gazeteci olmak. Ya beraber aynı zamanda ıııv]et[ telsiz teşkilâtında da çalışmak. tadır.. Geçen akşam saat 22.30 da vazifesinden çıkıp mutat yo. lunu takiben evine giderken y nında bir otomobil durmuş, - gindemr iki kişi inerek: — Hey, Röger, botisuvar, de. mişlerdir., M. Rene Potit tanımamakla Zzeteciyi birço kikim: tanıya, bilir. Sevimli görünmeli” diye düşünmüş ve konuşmağa başla. mışlardır.. Tabil tanışmadıkları İçin gö rüşmeleri de birkaç saçma söze Enhisar etmiş, bir müddet sonra da otomabilden inenler ceple- rinden silâhlarmı çıkararak ga, Zzeteciyi otomobile girmeğe mec. bu b adamları beraber; “Bir ga. Bul etmişlerdir.. M. Reha bütün cesaretine rağ. men, otfaftan hiç bir Imdat ge- lemiyeceğini düşündüğü — İçin, mücadelenin Imkânsızlığını gör| müş ve otomobile binml: Ötomobllde de gene aynı ziyette silâh yahat eden gareteci: va. — Benden ne istliyorsunuz?..| diye #ormuş ve: - Üştüne vazife değil.. Kapat çeneni; aksi halde yanarsın.. vabını almış.. ce-| — Peki, beni nereye ınuırU—: yorsunuz?.. — Patronun yanına.. Sana Ih. tiyaçları varmış.. Daha fazla sormağı artık tecrübe etme.. Bu muhavereden sonra oto . mobil tenha yollardan büyük bir süratle şehirden uzaklaşirken, gazeteci de sükünetle haydutla. Fin Muhaverelerini dinlemiş ve kendisini başka birisinin yerine kaldırmış olduklarını Aanlıya- rak: — Fakat siz ne yapıyorsunuz. tehdidi altında se- | Benim adım Roger de, Petit'ür. hüyjyetini de güster iL. Rene Gazeteciyim, demiş Haydutlar her ne kadar yanıl.| dıklarını anlamışlarsa dâa gene yola devam etmişler,* nihayt yola devam etmişler, “ niha bir kahabada durmuşlar, şoför inmiş, beş dakika x0 yeni ta. Umat alarâk geri goliniş ve Vil- le de "Arvay istikametinde nti edeceklerini $öylemiş. Otomobil yenidem —ormanlar arasma dalarak yoluna deyam ederken birden;tmasut bir kaza olmuş;«Aüatiklerden biri - patla: mış, gKazeteciyi #ilühlariyle teh.| dit eden haydutlardan bir tane- &i TAstiği tamir etmek Üzere | nerken M. Rene Petit diğer hay dudün Üüzerine atlamış ve oto, mobilden aşağı yuvarladıktan sonra ağaçlar arasında |&a başlamıştır.. kaçma. Peşine haydullarım' — kurşunlarından mümkün mertebe sakınan gaze- tecl Üç kurşun İle s0l kulağın- İdan çelinden ve kalçasından ha. fifçe yaralanmıştır. | Ormanda bir kovuğa gsakla. nan gazeteci haydutların gittik dığı yerden çıkarak bin müşkü. lâtla Parise dünebilmiş ve doğ- ruca hastahaneye giderek yara. |larını tedavi ettirmiştir. Gazeteci kendisainin — yanlış- ilıkla kaldırılmış olduğunu iddia etmekte İse de bazı dili uzunlar M. Rene Petit'in evli, zengin bir kadın ile seviştiğini ve bütün bu felâketlerin 6 cihetten gelmek, te olduğunu söylemektedirler. Olüm konseri İki yılan bir kadına heyecanlı saatler yaşattı İngilterenin Afrikadaki müs .) soğuk bir temas hissetti. Zavalirkalan hayvan her ikisini de öbür temlekelerinden birinde yaşıryan MisJames Cruisohank'ın başmdan geçmiş olan bu'hakiki vaka her. tlere düşürmüş ve genç cesaret ve soğukkanlılığı büyük bir takdirle karşılanmış - tır. Mis Cruischank bir gece ye . mekten sonra odasında. keman çalıyordu. Kocası ve kardeşi de istirabat etmek Üzere odalarına gçekilmişlerdi. Mis - Cruiachank birdenbire önündeki notaya ha. reket eden bir gölgenin vurduğu. nu gördü. Kemanmı durdurma . dan döndü omuzları hizasına kadar yüksetmiş olan bir mamba, — Afrikanm bu en öldürücü yı. lant — ile karşılaştı.. Kalbi duracak gibi olmasma rağmen musikiye devam etti. Ke- manı sustuğu takdirde, mestol muş vaziyette bulunan yılanın harekete geçeceğini biliyordu. Bunun üzerine Mis Cruischank yılana doğru dönerek yine ke . man çalmağa devam ederek ya Vaş yavaş gerilemeğe, hiç bir e$. yaya dokunmadan, gürültü edip hayvarı uyandırmadan kapıya yaklaşmağa çalıştı. Hayvan da büyük bir sadakatle onu adım a dim taki, rım saat Ümitgizce kemanına devam edi. yor: “Bir mambanın yarası tam beş , di. Böylece kapıya kadar yaklaş . mıiştı. Ani bir hareketle kemanı atmak ve acele kapıyı kapayarak yılandan kurtulmak lâzimdı. İş. te tam bunu düşünürken Mis Cruischank'ın çıplak ensesinde kadın: “O anda nasıl olup ta öl- mediğime hayret ediyorum,, di- yor. Çünkü başımı çevirince bu sefer egi olduğuna şüphe etmedi. ğim diğer bir mamba ile kargı . laştım. O da kapmın önünde du. | ruyordu. Sanki yolumu kesmişti. Tuzağa düşmüştüm. Yine ayni | manevra ile salonun ortasına ka.. dar gelebilmek lâzımdı. İki mam. ba'ya müsavi mesafede kalmam lâznmdı. Böylece büyük bir gayretle ve daima ayni havayı çalarak Miz | Cruisehank salonun ortasma ka dar gelebildi.. İki mamba birer metre mesafede durmuşlar muBi. ki dinliyorlardı. Mis Cruischank yeniden salonun kapısına doğru | gitmeğe teşebbüs etti ise de kapı. | nm arkasına kadar açık olduğu. nu, bir hamlede kaçıp kapıyı ka. payamıyacağını anladı. Seri ha. reket edebilen mambalar muhak- kak yetişeceklerdi. Artık ümit. siz kalmıştı. Denizin ortasına bı. rakılmış bir yüzücü gibi idi. Kuv veti kesilinceye kadar — çalacak, nihayet mambalara kurban ola. caktı. Bu müddet zarfımda koca. sının veya kardeşinin imdada gelmeleri ihtimali de vardı.. Bir | saat müddetle Mis Cruischank belki on defa ayni havayı çaldı Artık saat ilerlemişti. Kocası ka. rısının bu saate kadar keman çalmasma hayret etmişti. Bir müddet sonra ayni havayı tek - rar etmekte olduğu nazarı dikka. tini celbetti. Ortada bir mesele olduğunu takdir ederek yavaşça yaklastı ve feci vaziyeti gördü. Derhat koşarak tüfeğini aldı ve iki fişek koydu.. İki yılanı birden vurmak Jâzımdı. Akai halde sağ dünyaya gönderebilirdi. Bir çeyrek kadar çalışarak ka. rısına tesir etmiyecek şekilde iki yılanı ayni hat üzerine getirmeğe muvaffak olan Mister Cruischank nihayet her iki iki fişaği birden ateşledi ve İki zehirli mamba ye. |e serildi. Ayni anda Mix Crulachank'ın yayı elinde ndüştü ve kuvveti ke. silen kadım bayılarak yere yu. xırLındı yola| düşen | Karısı ve çocukları bir hafta Pariste kaldılar İtalyanların Habeşistanı işgal lerinden sonra Adisababa dükü yamını alan Mareşal Badoglio . n karısı ve çocukları alış ve . riş yapmak üzere Parise gelmi: e bir hâfta Fransa merke - j zinde kalmışlardır. | Mareşal Badoğlionun oğluna bu seyahatin sebebi sorulduğu zaman — Hiç bir siyas! gayem yok, yalnız gezmek için Fransaya gel. dim, Demiştir. Filhal h oğlu Pariste kaldıkları bir haf. |ta zarfında karısmı dükkândan dükkâna dolaştırmış ve-bir hayli alış veriş yapmıştır. Mareşalin karıs) ' da bir hafta. müddetle sonra ailenin bir kısmı da Pariste kaldıktan bir kısmı İtalyaya Habeşistana müteveccihen hare. ket etmişlerdir. Günün siyasi meseleleri Türkiye (Baş tarafı 6 mcıda) Dodeka- nes adalarında bulunmalarına mu. hâlefet etmeleri, bu iki milleti yak- laştırmaktadır. Türkler gibi İtalyanların Buna rTağmen Türkler debgşetli antikomünisttirler.. Maamafih Rus- ya gibi bir memleketi sulh ve harp zamanında bağıtz bırakmanın — hiç bir menfaati mucip olmıyacağımı da |takdir etmektedirler., Türkler İngiltere — Fransa siya. setine meyletmekle, İtalyan ve manlara İIrak, İran ve Kafksaya da düşünmektedirler.. Ankara 27-5-930 —a —EKLER —AL| 5.93 126.665 3.3550 6.66 28.5275 68.03 B0.R1S5 21.5625 1.0R25 | Londra Nevyork Paris Milana Cenevre Amsterdam Berlin Brüksel Atina Solya Madrid Yarşora Budapeş'tı Bükreş ($ Belgrad Yokohama Stokholm *! Moskova —mcikrazlar Ergani Sivas « Erzurum ll 'Türk borcu I peşin petrollarını kapatmanm avantajını |BoORSA | ||lamak üzere de Merzifona Kızılkoca oğullar Bır mağara içinde ateş dumanili 400 harami | Türklerin Bizans cenk ettiklari ramanlarda İstan. bulun fethinden rubu asır kadar 1425 yıllarına doğru, A. nadoluda Kızılkoca Oğulları di - ye anılan dört kardeş Harami türemişti. | Göçebe Türkman aşiretlerin. den olan Kızılkoca Oğulları, ne göçebe Türkmenlerden etraf , larma topladıkları yüzlerce in. sanla bilhaasa Amasya ve 7 taraflarını kasıp kavurmağa baş lamıştı. Bastıkları kasabalarda çarşı . ları soyüyorlar, avrat ve oğlan kaldırıp dağa karıyorlardı. 1425 te İkinci Mu. radın en değerli vezirlerinden Yorgeç Paşa, Anadolu beylerbe. yi bulunuyordu. Fakat Kızılkoca Oğullarına karşı asker sevketmek, ne de ol sa, arada birçok masumun kanı. dökmek — iste ordu. - Kuyl. arının bir hile ile ele çin İkinci Murattan hitaben bir evvel ferman Kızılkoca Oğullarının bütün ka: bâhatlerini affediyor, buna kar. şılıik , Türkmen aşiretlerinden asker toplayıp Yörgeç Paşanın kumandasında Karaman tarafla. rına sefere gitmerini emrediyor. du. Yörgeç Paşa, bu fermanı bir elçi ile ve daha bir takım hedi. yelerle Kızılkoca Oğullarına yol ladı. Kızılkoca — Osmanoğlu hemen bizden yardım istesin, bundan sonra daim onun hizmetindeyiz! Dediler. Elçiye çok iyi mele ettiler. Birkaç gün dört yüz Türkmen delikanlısı wtoplıdılı.r_ sonra Yoörgeç Paşa- nn hizmetine geldiklerini, mez - Kür lçi ile haber verdiler, fa. kat kendi aralarında da, Yorgeç |Paşa ile buluşur buluşmaz aman vermeyip kılıç üşürmeğe, MUR. içinde | verdiler. Bir kere Yorgeç Paşayı ortadan kaldırdılar mı bütün A. nadoluya hâkim olacaklardı. Yorgeç Paşa da, Kızılköca O. gullarınım kötü niyetini sezmiş. ti. Onlar da Merzifonda buluşa- eaktı. Fakat, bir hastalık uydu. rarak Amasyada hkaldı. Civ: İyarak gizlice Merzifona gönder. di. ve ekâbirinin konaklarında sak. ladı. Kızılkoca Oğullarını karşı. oğlu _Hııır Beyi gönderdi Hızır Bey, Kızılkoca Oğullari. İle buluşarak babasmın hastalı- (Çekirge afetine kar- şı tedbirler alınıyor Uşak, (Hususl) — 19 — mayıs bayramı büyük tezahüratla kut . Bayram Uşak belediye- si tarafından yaptırılmış olan gü tel atadyomda icra edilmiştir. | Gençlerin bayramına halk da coş kun tezahürlerle iştirâk etmişler. | dir. lanmıştır Bütün şehir, fabrikalar başta ol mak üzere ışıklarla donatılmıştır. | Çekirge afeti Kazamız bir — Met- geçirmiştir denebilir. Uşak etrafındaki 'mın - iııka]ııdı kahalli nahiyesi de da - hil olduğu halde olukça geniş bir kısımda çekirge fanliyete başla « mıştır. mücadeleye girişilmiştir. Zirat Vekiâletinin emriyle sazkdik Uşakta vopıhı 19 mayıs önlerinde | yi | hamamlardan |* mdar bu fermanında | |bir mezara gömeyim! göz | açtırmıyarak öldürmeğe karar | Bu askerleri Merzifon âyanla boğulmuştu Yazan: Raşat Ekreif ğını söyledi, birkaç gün fonda istirahat etmelerini etti. Onları Merzifon âyanımmi ve bahçelerle müzeyyen ve saraylarma misafir eti hirde şereflerine büyük £4 ler verildi. Yanlarındaki, * yarması gibi ıunm“: daktan bıçaktan sakımmaz men |1 hlivanlarını diğer . . Bir gece, Kızılkodf ile dostane sonbotlt | şret ettikten sonra, ca va. arı uyurlarken — Yüf gin adamları üzerlerine J dılar. Dört kardeşin de KS rını kestiler. Halka misafif miş olan aakerleri de zincli* dular, Hasta olan (!) Yorgeç S 'ona geldi KM en Oğullarının dört yüz 4 nm derhal idammı emretti: Bu dört yüz kişi Merziföfl ç) ğıp atoşe verdiler. Kızılk rin hepsi o mağarada dum boğularak öldüler. Bu sirada Merzifon civafi kından ihtiyar bir kadml oğlu vardı. Kızılkoca ran terzisiydi. Merzifon da Haramilerin etrafma nan dört yüz kişinin 'nıĞ dum:ml'ı boğularak cı'ldüfd inü işitince aklı bumdılî, Feryat ve figan ederek ç Paşanin divanma gel şı,a, saçını başını yoh.rî:’ lunun günahsız olduğunu ti. Paşa ö — Olan olmuş, eşkiya il€ Şüp kalktığının cezasını W Deği, Kadın bu sefer de: 4 — Bari ölüsünü göreyim! * hiz ve tekfin edip kendi Diye yalvardı. Paşa med met etti. Adamlarile beraböf dını o mağaraya gönderdi. ler birer birer çıkarıldı, hti gösterildi. Boğularak — ölen setler araştırılırken bir. kâ' nda baygın bir adam ki, hentiz hayat eseri . Meğer ihtiyarm ti kasabalardan birçok sipahi toplı üp bayıldı. tirdiler. OĞ alınca, yavaş '1 kendine geldi. Yörgeç Paşt bunu bu adamm hakikatef # sum n)d';îuna hamletti ve ye bir timar verdi. Reşat Bkret Uşakta gençlik bayramı -geııçmc hnymmnlou n-»mln