gi , : ği e # £ ir» ve < “yi ei gir. ei ye ba en ' A ARAR NAZ RE NR “en ME nil e ee, j8 alg baner dil bugünkü GA liselerde fuzuli bir etmekte; *memektedir, Yaban- ek için günün bütün rim i bütün kudretini ifade için söylüye. #üsünün bütün atmos- teşkil etmeledir. tün bu teksifi mesajye vd sil Yal Gi mi ee ei yl bir iL yali e sene in e İz ri A Ks iş pe * dk m 5 ti böy ebe Yaba, 9 N “lan ta 9lur, ik Sa a Mi? Arin © vat si Yazan: 4 Yazımızda altı sınifir ilk Mseyi bitirdikten * mektep ve üniversi- k k talebe açılacak ayrı WNe yabancı bir dil ted | bi tutulmalıdır, denik Bey enaley ' Mektepler.ve fakülteler . yay ana €sas talebe say. aç *ene yalnız yabancı dil j taş, Aparak muvaffak olan- kaydedebilir. 8 talebe gireceği bi- Met dildeki anahtarını Ona göre tedrisat ya- istenilen Miş Yabancı dil için bir s€- değildir ama artık bu öyle bir hava içinde etini tekâsüf ettikten 3iyade ilerletilmesi i- liselerden çok daha Yabancı dil işinde de Büy, “ika ve İngiltere gibi e deniyet deryasınm tilizce ile bugün ilmin Ür, , Anahtarlarını elinde bu- mâncayı tercih etme. çoğaltılması: Ke- Keyfiyet mi? © sene, liselerin 4 ? Vâtanın muhtelif kö- — Kia hissedilen lise gi çuğlanak için de bü *âF bahşeder, Etajer, ki, "tisinden dağdaki çoba NE ka lir a vw hay te, yi SP. Çi eN *tep işlerinde iki su- Er meşgul etmekte- Yet mi? Keyfiyet mi? İyaç hissedilen yerde *P açalım mı? Yoksa Mei ; in ipleri lah ve takvi- Mer İkisinin de beraber #8. Hem kemmiyet, *t. Büyüle Millt Şefi- ti, a in Kastamonu 21 gördük ki; halk, €n çok mektep is. m de ekmekten ziya- my, ünleğ işin ve ekme- mektep ve kültürle ie zn artık yok gibi- taj her sene mekteple- in ümü geçen sene ta- *n az yüzde 20 faz- kılh,, Adır. Diğer taraftan e a iş Dek yi Miydi ik A o vi Sy Be e. siliyer merkezi bir li- çe tirka kongreleri di- SEP İsteği başta gel KN iy m bugün mevcut 3 bişi be e teşkilâtının Yapmak şartiyle vta mekteplerin dört ne İfrağr, halkm ve etin ihtiyaçlarını sok mükemmel ri, Me e ük, eket iktisadiyatına “a di in iya iletin bir Yük e, 1 fa kadar Tak mehi faydası olacak” vü Sut liselerdeki ta dan fazlannı başka *K a Belen talebe teş- Ayağına gelmiş bir evinde yiyecek ve temin edebilecek kitap parasından ü olmıyacak olan e, Merleketi © İli ydi nden ayrıl İŞ defa yol pa- Ücretini, değilse ine Parasını babasının hş Sala, YÜklemekte, bir ü- in €vlâtlarına yaptı. ve ok kere ocak sön tag,» bir aile sefa: Melezi eğe Müstlerde lise tahsi- MM. e e Maarifte Rasyonel ıslahat: 5 selerin adedini çoğaltmak 0. Nuri Çerman içinde sefiline barınmaya çalış makta, veya zengin çocuğu ise $€ fahetle ahlâk ve karakterini boz- maktadır, Bu yüzden muhtelif har talıklarla malül olanları pek çok görülmektedir. Yalnız bu iktisadi ahlâkı sebepten bile liseyi ihtiya- cın ayağına getirmek bir vatan borcudur. Kaldı ki her sene artan talebe tehacümü dolayısiyle mevcut lise- lerin talebesi bini ve bazan binle- ri aşmaktadır. Bittabi bu kadar talebeye bina kâfi gelmediği gibi dershanelerdeki talebe adedi 70 . 80 ni bulmakta, zabtıratp ve di- siplin temini fevkalâde güçleşmek tedir, Şimdi böylece kesif talebe, dar bina, 80 - 70 talebeli dershaneleri olan bir lisede keyfiyet itibariyle müdür bir otorite harikası olsa, muallimler bir ilim dâhisi, lâbora- tuvarlar bir fabrika değerinde ol- sa ne yapılabilir, Keyfiyet itibari. le en mükemmel sayılan birkaç 1i- Semizde bu şerait dahilinde ne ya- pilabiliyor. Hülâsa lisede okumak istiyen bir talebeyi mümkün ol- duğu kadar çok liseye dağıtmak ve bu suretle sınıflarda, mektep- İerde talebe mevcudunu azaltma İ Yakımından da liseleri dört sene. yaparak her ihtiyaç hissedilen yer- de açmak ve binası müsait olan bütün orta mektepleri lise yap- mak en büyük bir çaredir. Kemiyet itibariyle liseleri böyle çoğaltınca keyfiyet itibariyle te- kemmülüne gelelim; Bir defa 6 senelik orta tahsilin birini ilke verecek tedrisatı mu- allim mektebi mezunlarına verdik. ten, birini de her bahsi bir defa okutmak üzere lâğvettikten sonra İki sene kârafılmış demektir. İki sene en az bugünkü orta ve Wise muallimlerinin dörtte birine karşılık olur. Bu da yeni açılacak liselerin müallimlerini temine kâ- fi gelir. Yalnız bütün orta mek- İtep hocalarının İisedeki dersleri Hepsinin okutmak değerinde olup olmadığı meselesi kalır. Halen bâzı liselerde, devrei s€- niyede, dün liseden çıkarak bugün l Üniversiteye devam eden barı ya” dımcı öğretmenler ders veriyor ve İ muvaffak oluyor. Muallimliği hay li senelerdenberi meslek edinmiş İ olanlar elbet daha iyi okutabilirler. İ Fakat bu, ideal değildir. Bilgi ve İmüzllimlik sanatında değerli mu. allim bir taraftan yeni çıkacaklar- İa, diğer taraftan mevcutların ken di kendine veya vekâletin Kurs vesaire gibi evvelce çok semere vermiş olduğu tedbirleriyle tektm mül edebilir. Fakat bugün için meselâ bir tarih, coğrafya, yurt” bilgisi okutan muallime sempati veya ihtisasını hissettiği yalnız bi risinin tedrsni” verdğmz zaman kend kendini yetiştirmesi için çok mühim imkân ve kolaylık temin edilmiş olur. Seneden seneye bunun ders Ü- o kadar artar ki âdeta ihtisas d€- iftihar edeceği surette ilim yara. tanları bile çıkar. Birbirine zahi- ren ilgili fakat hakikatte ayrı bir | matallime okutmakla idareli maslâ- hat yapıyoruz. Buni böyle oldu- dus ğu bilir. Meselâ tabii ilimlerde rüsuhu fazla olan bir muallimin nebatat dersindeki iyi randımanı ile fizik ve kimya derslerindeki randıman b azlığı pek bariz olarak her zaman görülebilir. sefe tahsil ettirilmiş gençle Tarih - coğrafya yapar, coğrafya Bir maliyeci hiçbir zaman nahis zerindeki bilgi ve okutma değeri recesine varanlar ve memleketin! ilim mevzuu olan bu dersleri bir) te vu dersi teftiş yapanların ço; yacıya Daha fecii bugün Avrupada fel-/ us r var.) fn «e, Almanca muallimliği yapar mua)limleri vardır Türkçe okutur. İşte Tise tahsilini gevşeten âmille- gid, cin en mükimmi muallimlerin ibti- olay.” bü talebeler) sası ve sempati duydukları bazı 72 larsa çoğu az| ruretlerle' çalıştırılmasıdır. 3hi meskenler Ankara, 10, (Hususi) — Dahi- liye Vekili Faik Öztrak vilâyetlere ve umumi müfettişlere mühim ve dikkate şayan bir tamim gönder- miştir. Tamimi aynen bildiriyo. rum3 “ Son zamanlardaki tebeddülü ve meydana çıkan bazı hâdiseler hakkında hükümetin aldığı tedbir leri yanlış telâkki eden ve bunlar- dan bizim hiç hatır ve hayalimiz- den geşmiyen mânalar çıkaran kimseler bulunduğunu haber alıyo ruz, Her türlü yanlış telâkkilerden ve bunlardan çıkması melhuz ra- batsızlıklardan vatandaşları koru” mak ve memurlarımızın vuzuh ij. çinde tereddütsüz çalışmalarını temin etmek için aşağıdaki izaha- & lüzumlu gördüm. Bugün mesuliyet mevkiinde bu- İunan Cumhuriyet hükümeti Halk Partisine mensuptur, Onun pro- gtammı tatbik ve onun meydana getirdiği inkılâpları idame etmek ve dalma ileri gidip aslâ geri dön memek niyetiyle vazifeyi üzerine almıştır. Bu sebeple bizden inkı- lâp bamlelerinde gevşeklik bekli. yenler bilmelidirler ki hiç bir ric'i harekete taraftar ve müstait deği- liz. Daima İleri gitmek emelimiz- dir. Milletimizi lâyık olduğu terak- kiye eriştirmek için inkılâp pren- siplerini sadakatle ve fakat tam be temizlikle tatbik edeceğiz. Bu hareketimizin şahsi arzu ve ihtiraslara âlet ve vasrta olmasına Bir kaç gündür gazetelerde ye. niden mevzuu bahsolmaya başlı. yan tayyare kaçakçılığı meselesi dolayısile bazı isimlerin zikreğil diği ve bazı vaziyetler ileri sürül- düğü malümdur. Ezcümle Bayan Mefküre adın. —— a mühendisliği yapamazsa bir coğ- rulyacı da türkçe okutamaz, oku- turaa Bseden mektup istida yaz- raasını bile bilmiyen talebeler çı” kabilir. Mektebin keyfiyeti her şeyden evvel muallim keyfiyet ve lifayeti demektir. Asır, her işin en küçük teferru- atı bile nasıl mütehassıs istiyorsa ber ders ayrı ayrı ehline okuttur. mak ve bu suretle ihtisası mekte- be de sokmak mühim bir âmildir. Binaenaleyh; bugün en kifayet- siz gördüğümüz meselâ bir fizik kimya, nebatat ve hayvanat okut- maya mecbur tutulan bir muallim- den bu derslerin üçünü alarak yal- seriyi bildiği ve sevdiği birisini o- kutmaya mecbur tutunuz. Çok da“ İha verimli netceler alnacağı mu- ! hakkaktır. k Ben iki yıldanberi ders tevzi İ cetvelini hazırlarken mümkün mer be bunu nazarı itibara alarak İders tevziini yaptım, Meselâ bir İ tabiatçıya fizik kiroya, bir coğraf- | tarih, yurtbilgisi vermeme. ye İmkâs nisbetinde çalıştım. Bu tedbirden iki türlü iyilik husule geldi. Biri muallim daha şevk ve salâhiyetle dersini vermeğe başlar İdi ve talebenin istifadesi, o dersi İ kavrayanların adedi daha ziyade çoğaldı. Diğeri kullanan tedris Je not takdirinde ayni sını- aynı Şubelerinde birlik husule geldi. Hülâsa muallimlerin az çok bir- biriyle ilgili dersleri değil müm kin olduğu kadar o zümrenin .bi. kılmak keyfyetinin en esaslı unsu- tunu maarifimize kazandırmış © “Son şayialar dolayisile Emin Kemal, Mefküre ile hiç bir alâkası olmadığını söylüyor: rini okutmak vasifesiyle mükellef İ Halit Akalın, ikinci şube müdür- 3 | Dahiliye Vekilinin Vilâyetlere | Türkiyede kitap mühim bir tamimi basa “Bizden inkılâp hamlelerinde gevşeklik bekliyenler bilmelidirlerki biz hiç bir rıc'i harekete tarftar müsteid değiliz. Daima ileri gitmek emelimizdir., aslâ müsaade etmiyeceğiz. Pren. siplerimiz arasında ahlâkın, fâzi- letin iltizâmı ve korunması en mü him bir mevki tutuyor. Gençlikteki fazilet aşkını vatan ve vazile uğrunda feragat ve feda kârlik duygularını ber vesile ile teşvik ve takviye etmek ve bun- lerdaki yüksek sevki ona daha iyi tanıtmak borcumuzdur. Lâyıklık aslâ ihmal etmiyeceği- miz bir esastır. Memleketin idare- sinde ancak hakiki ihtiyaç ve icap ların emirlerine bağlıyız. Fakat kimsenin vicdanına müdahaleyi ta- | kınma vasıtasıdır. Fikrin kollek. savvur bile etmeyiz. tifleşmesi, eriyip akması, en de. Teri hamlelerimizde milletimi. | rin karanlıklara kadar sizip ay- zin kuvvetlerini düşüncesiz hare- dınlatması “basılı kâğıt,, yüzün. ketlerle İsraf ve hedretmeğe aslâ | den olur. Bu bahiste cn mühim iâraftar değiliz. Salâhiyetlerimizi |rakam nedir, biliyor musunuz? kullanırken milli kuvvetlerimizin | Türkiyede yılda adam bağına dü. en küçük bir cüzünü sarfederken şen basılı kâğıdın kilosudur. U. bunun mukabilini tam olarak elde | yanan, kalkınan ülkelerde bu ki- etmek hiç bir zaman ihmal etmiye. lo mutlaka artar, düşenlerde de ceğimiz bir esastır. mutlaka düşer, Son zamanlarda bazı hâdiselere karşı hükümetin aldığı tedbirler ve yaptığı takipler ancak suçlar Ismalı Hakk “Basılı kâğıt,, sözü bir posta! ıstılahıdır. Bütün posta tar “>le | rinde bu basılı kâğıt sözüne te. sadüf edersiniz. Fakat, basılı kâ. ğıt bir devlet adamın, bir sos. yoloğun gözünde demokratik kü.l türün. modern hayatın ilk kal. Müellif olmıyan tâbilerin sih. »iyetini bilemez! — Eğer müellif olmadmızsa, tâbi karşısında alınan tedbirlerden ve|ne olduğunu bilemezsiniz; tasar. |“ vur edersiniz, fakat hakikatine |“ yapılan takiplerden ibarettir. Bunlara bazı kimselerin izafe etmek İstedikleri hususiyet bizim hatırımızdan geçmiyor. Kendileri- ne tevdi edilmiş olan vazifeleri ifa &derken bütün arkadaşlarımızın bu ifadelerimdeki mânaları hatır- larından uzak tutmamalarını ehem miyetle dilerim. varamazsınız! Bir gün kütüpha. nenin birinde elime iki ciltlik bir kitap tutuşturdular. Üzerine kos- koca bir reklâm damgası vurul. | muştu; şüphesiz, günün birinde satılmasın diye! Sonra yazı ya. zar. metheder, satış olur diye! Kitabm yabaner dildeki aslmı ve değersizliğini hatırladım. Tâbic sordum: Bu değersiz eseri terci, me ettirmek için bu kadar mas raf ettin, yazık değil mi? dedim, Bana şu cevabı verdi: Bir kütüp. hanede değerli kitap ta satılır, değersizi de! Bundan me anladı .| nız? Ben şunu anladım: Kitapçı. lar ve tâbiler için kitabın değerli yahut değersiz olması değil, satı- İlabilmesi mühimdir! Fikret Âdil'in ortaya attığı milhim hakikat ne idi? — Bu yıl Cumhuriyet gazetesinde Fikret Âdil'in uzun bir makale. sini okumuştum. İşte eskilerin “vakıfane,, dedikleri yazı böyle olur, F, Âdil Avrupalı tâbiin mes. lekt şahsiyetini inceliyor, ve yeni bir keşif gibi ortaya koyuyor. Bu yazıdan çıkardığım çok mühim fikirler ve hakikatler şunlardır: 1 — Avrupalı tâbi sade kitap ba. san adam değildir. 2 — Avrupalı! tâbi kendisine teklif edilen eser- leri tetkik ettirmek için hususi heyetlere malik olan adamdır. 3 — Bu tetkik önce dil bakım. dandır, sonra mevzu bakımından yapılır. 4 —'Tâbi kitabı satım al. mak kararmı kendi de iştirak et. tiği Üçüncü bir heyetin kararın- dan sonra verir, 5 — Avrupalı tâ, da bir genç kadınım, memleket dı. sına vaki olan seyahati alâka ile takip edilmeğe başlanmış, bu se. yahatte firari Ekrem Königle bir münasebet vehmedilmiştir. Diğer taraftan Bayan Mefkt. renin hemşiresi kız kardeşinin kocası Bay Emin Kemalden ay- rılmamış olduğunu, beraberce Parise gittiklerini, halen Ame. kada bulunduğunu, kocasının İ. se bir iş için İstanbula geldiğini söylemiştir. Dün Bay Emin Kemali bularak son neşriyat hakkında ne diyece. ğini sorduk. Kısaca dedi ki: «— Gazetelerde Mefküre hak - kında intişar eden beyanat, ta- mamiyle yalandır. Mefküre ile birlikte Parise hiç bir zaman git. medim. Mefküre ile iki seneden. beri alâkem de yoktur. Meflüre. nin elyevm nerede olduğunu bil. bi eseri gsatm almakla kalmaz, wüessirinin kalkınmasına mad. miyorum... Hakkımda yazılan ma salları tekzip edebilirsiniz, Şim. dikk bu kadar..., —ğ— Hariciye Vekilimizin ziyafeti Ankara, 10 (Hususi) — Hari. ciye Vekili Şükrü Saraçoğlu bu akşam Ankara Palasta İngiliz sefiri Sir Persi Loren şerefine bir siyafet verdi. Romaya tayin e. dilmiş olan sefir bir kaç güne kadar memleketimizden ayrıla - caktır. TA ği Dahiliyede yeni tayinler Ankara, 10 (Hususi) ahi. liye Vekâleti levazım mü lü güne eski levazım müdürü İhsan Güran, Dahiliye muamelât u . mum müdürdlüğüne vilâyetler i. daresi eski umum müdürü Fazıl Özelcin, muavinliğine vilâyetler esi eski şube müdürlerinden Yüğüne de eski şube müdürlerin - öen Şükrü Alptekin tayin edilmis — VAKİT 11 ŞUBAT 1939 nlar Türkiye'de kitabın basılıp ya- yılmasını herkes istiyor. Kitapsız hiç bir kalkınma olamaz. Ancak, budava saf arzuile başarılamaz; teknik bir iştir. Tâbilerinmmukave- metinden nasıl kurtulabiliriz?. Her müellifin ve Kültür Bakan- lığının yapacağı işler nedir?. ı Baltacıoğlu deten ve manen yardım da eder: Avans verir, aydınlara takdim e. der, onun hakkında yazı ve ten- kitler yazdırır. “ Bizdeki tâbilerin çoğu kitabı nasıl seçerler ve basarlar? — Bizde ne Avrupalı tâbi zihniye. U. ne de Lâbi jüri heyetleri henüz yoktur. Onun içi. herhangi ese. rinizi elinize alıp Ankâra Cad desinde dolaştırdığınız zaman 6. serden önce şu noktalara dikkat ederler: 1 — Müellifin şöhreti. Bu müellifin ilmi, yahut mesleki oto- ritesi her ne olursa olsun, büyük bir okuyucu kütlesi içinde büyük bir siyeti var mıdır, yok mu. dur? 2 — Mevzu dramatik, santi, mantal, ihtiras uyandırıcı mıdır, değil mid — Eser kültür Ba. kanlığı tarafından ve okullardan ir bir mahiyette mi, değil midir? 4 — Müsbet ka» liteleri bir tarafa müellif eserini ucuz, verir mi vermez Mİ? 5— Verilecek para peşin mi, değil takside bağlanabilir mi, bağ. lanamaz mı? Menfi şartlarla mücadele için iki imkân vardır, söylüyorum. — İnanınız ki kitapçılık çok kâr. hı bir iştir. Biverir ki tâbide mes. leki ehliyet kâfi bir derecede ol, sur. Benim gibi en çok satılabi- lecek bir nnıza, meselâ top. hu tediris'e tâbilerden müşteri bu. lamadığınız zaman hemen kerdi. niz bastırmız, Eğer toplu pars. niz yoksa bu baskı işini zamana bülersiniz. Sonra hiç bir kitapçı- ya vermeden ilân ederek kendi . niz satarsınız ve mutlaka muvaf. fak olursunuz. İkinci yol kültür Bakanlığınm yapacağı yardım - lardır. Bu yardımlar yalnız İlmi ve terbiyevi neşriyata değil, okun ma mahiyeti ve değeri olan her türlü peşriyata karşı yazılmalı - dır, Tâbilerimizin bugünkü zihnf- yetleri Türkiyede kitaplarım ço. ğalma ve yayılmasma engeldir. Bir çok maarif meselelerinin mâ. arif şürasmda görüşüleceği gu #1. ralarda bu işler de görüşülse çok iyi olur. Meraş kurtuluşu Yarın Maraşın kurtuluş günü. dür. Bu münasebetle İstanbulda İ bulunan Maraşlı yüksek tahsil gençleri yarın akşam Beyoğlu hal kevinde toplanarak Maraşlı Şair Necip Fazıl Kısaküreğin idaresi altında programsız olarak düşün- ce ve duygularını paylaşacakler- dır.