an Sa peygamber yerede yetişti? ârih onu Türklerin ara- Sına göt ürüyor Yazan: Rıza Çavdarlı kadar gelen ieiar Deygamberin cocuk ux mİ, orada jel 1 ile e hu iy gözümüzün İp, » Yapi Ni in) eri *Bişmelerin kita; an ği Adan, 1290 den çok es.| Diz, Tin; 1 inin tarih; muayyen de vi ö y 2 Ti» Şing y Yolun kitabıdır). irincisinin tarihi Unu da milâttan ev ta 7 nci “AP eder, ki y ilan € HP ta İsanm İncili. me, aynıdır, Bü ilç ,,, SFMEk için bum in, “Sallâkp Da Yejamız ça Üni Sârma bakarak < "yetlerini'teyin ede. ususundaki | 3k Me ka Ovygp ndaki filozof, mi. ty 1250 tarihlerinde, o *ski olan bu kitabm Na İbatlarını toplamış he val ri s1t İni Çin medeniye. tarafmdan ge, jha Dü mü ie, Belenek NE Hi zamanda gayet İm âlimler, eserin ev hi ye diği gibi Yaya ait ol. uy nin de milâttan eti duğunu kabul et. #öe, , SÜ Olmaktadır. N kia (Yolun. ve fa: lot larından bazı tiyanlık tes zikretmeden evvel | bulundu; bir nüshasıdır. Bunun 1 asihat- | yı alalı — Kimse ile kavga etmezseniz 1 İyi görünenlere m de İyi görünürüm. Bana kar. fena görühenlere de ben yine mimi olânlar için ben de yim; samimi olmıyanlar tisini yemek için solumu çe. ririm; ilâh. ilâh... ... Bunun Orta Asyada bir hıris olarak kabul et . ik bir hatadır. o ada hıristiyanlık idelerinden bir çok kısımların ve Buffan er de dikkat etmişler; buradan müllüem phesini uyandırmış - . Abel Römusat ise bu şüp. de bulunan ölimlere verdiği ce- bında, bunların hıristiyan tesi. altında kaldıklarmı, Şama. nizmdekl disiplin ile Hiyerarşi - nin Roma kilisesi ile ayni olma. nin da bu sebepten neşet ettiği. | itirazla söylemiştir (3). Halbuki zaman ve tarikin da, ince tetkiki Abel Remusat'yı isbütün İp etmekte; gözü . İzün önüne ye safha koy - akladır. Ayni teslis işinin İsadan çok vel Orta Asyada bulunması da yretle karşılanacak bir keyfi . ttir, Bunlari nazarı itibara alacak olursak bir lejantla Hinde gön rdiğimiz İsayı, Orta Asyaya urtmak, ve tahsilini orada yap. tığını kabul etmek icap edecek. tir, Bu “Eski üstat,, Will Durant'm ei Avrupanın ve bilhassa Fransa” bın son günlerdeki siyasi vaziyeti ği e Fransız hükümet reisi Başvekil Dadalye'nin ismi sık sık İ mevzuu bohsolmaktadır. İtalyan iddiaları karşısında müs temlekeleri Üzerinde çök büyük hassasiyet gösteren ve bu mü“ nasebetle bir hafta evvel Korsika, Tunus ve Cezaire seyahat etmiş o- lan Fransız Başvekili Edvar Da- ladye kimdir; çocukluğu nasıl geç miştir, ba mevkie yükselinceye ka dar ne işler yapmıştır?.. Bu yazı- İmızda bu suallerin cevabını bula” caksınız.. Fransız Bâşvekili Edvar Dalad- ye 18 Haziran 1884 tarihinde Fran sanın Kayautras kasabasında dün yaya gelmiştir. Küçük bir sokağın İdönemecindeki mütevazi evinin | mahdut ufku, yarın için müstakbel başvekilin hayatı çok geniş bir za- viyeden görmesine mani olmamış- tur. Küçük Edvar evlerinin önüm deki meydancıkta ilk adımlarını atmağa başlamıştır.. Evlerinin ze* min katındaki ekmekçi dükkânı bizzat küçük Edvar'ın babası M. nun arkasında da fırın vardı, Görülüyor ki başvekilliğe kadar yüksel ta hall ğudur, bir Fransız ailesinin çocu- beri Kayâutraş'da ekmekçilik yap sadüf olunmamaktadır. dır, yüyünce babalarının mesleklerini almakta ve fizine ayni mükemme- fırıncılık yapmadı; bu işi kardeşi Güstav'a bıraktı. Güstav uzun seneler büyük bir mesleğini idame ettirdi. ey Edvar Daladye daha çok küçük iken de askerlik oyunlarından fev Edvar Dal sek tahsilini de yap, . den- alimi olmasına mani olmadı. a şe epin lğ Netekim Edvar Daladyenin am tarik de ilesinin kısı. Edvar Daladye cepheye kogtu; N derin 5 Şampanya” cephelerinde Daladye ailesinin çocukları bü- başçavuşu olarak çalıştı. Büyük harp bittiği zaman Vok- Tüz'e döndü; 1924 senesinde yeni- liyette idare etmekte idiler. Fakat gen mebu Edvar Daladye büyüdüğü zaman senesinde ilk defa olarak vekilliğe getirildi.. Daladye, Kayantras'daki evini O- rauge nakletmeğe mecbur oldu ve göhzeti muhafaza etmiş olan baba pu tarihlerde ilk defa başvekil ol- du. Münih anlaşmasındaki muvaffa- i kiyetii ftarları bü- " ; fakat daima kiyetinden sonra Sira km çip nı mağ ii erime ve sapka yapar; bilhassa ordu leketteki en büyük caddeye Dalad a ; BUGÜNÜN MEŞHURLARI eraneanaen00n 0000 000000001000n00n00000005h4888040000080000900 400 va0nna0 Fransa Başvekili kimdir? güze — k tarih mu- y ö 4 Jadye ayni zamanda da Kayâutras makta ve kendilerinin yoğurup, v m 7 » yd- kendi fırınlarında pişirdikleri ek- belediye reisi seçildi. Bir mü : i det sonra Marsilya lisesine tarih in Kayautras'da emsaline te- , ee rae muallimi olarak tayin olundu. Bu e umumi harp patladığından bi intihap olundu. 1925 Bu vaziyetten sonra piyade 3 — VAK masnesaeaaeaaesaiaadnensa i i da iken siyasetten zevk duymağa Daladyenin siyasetini tenkit ede" İ i idi. Dükkânr w ve p Daladye işletmekte idi. bagla. Fakat onun bu erken hevesi li- se tahsilini ikmal etmesine baka- i Daladye er : Mi ola Se K loryasını vermesine, nihayet yük- rafınd. babası ta- Jan fırmın du uşlardı. Fa duğu memleketi ziyareti esnasında bu ilânları görmedi bile; yollara yi- binlerce halk, duvarları gör bir şekle sokmuşlardı. Orauj'da ç varına ok samimi ziyaretçilerini kabul etmiştir. Daladye basit bir hayat yaşa- maktan zevk duymaktadır. Debde- reti münasebetiyle bütün Oravj baştan aaşğı bayraklarla donatıl- mıştır. Bilhassa radikal - sosyalist par tisinin binası fevkalâde bir şekil- de süslenmişti.. Müsyö Daladye ilk defa olarak uğ'da namzed ilân olunmuş ve yük bir ekseriyet kazanarak me bus seçilmişti, Oranj halkı bir tek ferdine ka- dar taman başvekilin istikbali- ne çıknuştı, Şehrin basit faufari- İT 18 TKİNCİKANUN 1939 Görüp düşündükçe Ne a erim 39 Derece Dünya nimâtlerinin ber tür. ba zineler vermiş, taçlar hediye ete miş bir adam: “Olmaya devlet cihanda big“ nefes sıhhat gibi,» Demişti. “Nakris” sancıları- ni, bir güza yolunun sarp bal kanlarımdan aşarken duymak, çaresizliğin hudutsuzluğuyla da karşılaşmak demektir, İşte Ka- nani, bu şartlar içinde bir ne. lüsüne ermiş, zevke doymuş, | feslik sıhhati, bütün san ve şölh» rete üstün tutarak o »isra söye tedi, Mevcudiyetlmin dünyaya vah- met olmadığını bilirim, Hayatın benimle bir şey kazandığına da ömrümde bir kere inanmış de. Zilim. Fakat bütün bu inanışlar beni hastalığa alıştıramadı. Ne vakit mabızlarımın. vuruşları değişse, ne azman ateşim çıksa, fona bir havanın içine girerim. Bu demlerde yollar uzar. Düz. lükler, yokuş olur, inişler uçu- ruma döner. Rüzgâr, İsrafilin suru, güneş cehennemin pence residir. Okşayışlar, tirnak olur, bir söz; iç derimize yapışan kıyı cımları andırır, Çok kere bir bakışın bile yükünü taşyamıya, cak hale geliriz, Çok kere sabun köpükleriyle koyulaşmış bir banyo, sıcak bip yatak bizi bu gönül ve gövde | bitkinliğinden kurtaracak sanı. rı. Farat nafile... Sn, derimize değor değmez ürpeririz. Soluk laromız sıklaşır. En yumuşak yatağın da bir çakıl torbasm- dan farkı kalmaz, Arkadaş, dost, iyilik, içimi zin maskeli balosunda kılık de- İ giştirir. Şeker şap, öpüş kırbaç olur. Okşayan cl hangisi, inen yumruk hangisidir, pek seçme. yiz, Hastalık, sanki usta bir mi, mar gibi vücudümüzda çalışır, durur. Varlığımız oyula oynla derin bir kubbe hâlini alm. Bu vet, kubbe... Frsıltıyı uğultu, ök- sürüğü gök gürültüsü yapan iç“ li, hassas bir kubbe, Çok akisli yerlerde könüşan- lar, “gamgame” den nasil bi. ribirlerini aa'amağa imkân bu. lamaslarsa, hasta adat da Üs. tüne titroyenlerin telâşını riya, sevgisini yalan ve ok$i kavukluk sanarak Bu, böyle ama, sebepsiz, uzak duranları da affetmeyiz. Hasta” lık, bizi mantıksız, ölçüsüz, ka- nunsuz ve adaletsiz bir dünyaya ü i - ye İsmini verdiler ve Tunus seya- be pm e eğil dp Midir avdette kasabalarında bir İğ alak Dalöye yaşı büyüdüğü müddet misafir edilmesini rica et- zaman Kayautras'daki ilk mektebe tiler. . VA devam etmeğe başladı. Daladyenin kabul üzerine bi O zamana kadar hiç bir talebe rauge'de merasimi tanzim edecek tarafından varılamıyan bir muvaf- bir komite toplandı, her şey hazır fakiyet gösterdi. Fakat bu mektep lanmıştı. Fakat Orsaze halkı bi te ancak on bir yağına radar oku- vekili karşılamak için muazzam, ba yabildi. Bu tarihte Kyautras lise zırlıklar yaparlarken, Fransız ko- sinde açılan leyli meccanilik imti- münistleri de 8 Könunusani tari- hanma girdi; muvaffak cidi. Her hinde Kayantras'da içtima etmek sene çok iyi dereceler ile lise tah- ürere ilânlar aeryarlardı. Bu tep” silini ilerletti; daha on altı yaşm- lantıda komünist partisi şefleri de kendi içlerinden çıkan büyük başvekil şerefine milli marşlar çal: | yordu, Şehrin hemen bütün mağa | zalazmdaki vitrinlerde başvekilin| resimleri göre çarpıyordu. M. Edvar Daladye Afrika seya hatini rek hükümet merke- zinc avdet etmiştir. gün evvel de İngiliz baş- vekili M. Çemberlayn Roma seya- hatinden dönerken bir müddet Pa ve Fransız başvekili Hür, , Vie Çin riya Mehsa ter : $ İtibarile ta. Asyaya aittir. Bu mak Üzöre Lao, atar. Hele yalnızlık bizl ikiye büler. Yarısı, öteki yarısına hü“ cum eden bir vücut düşünün... Yalnız hasta, işte böyle korkunç bir akıbetle karşı karşıyadır, Başlarken de dedim ya, dün- yada sağlıktan güzel, ondan bü- yük ve onun kadar değerli hiç bir şey yok. HAKKI da dediği gibi İsadan binlerce s€- İne evvel onun ağzından bu söz. İleri söylemişti (4). Bu kitaplar Türklerin mukad- des kitapları olup, bilâhare ondan itkibas ile İncil meydana çıkmış Çünkü ayni sözler, ay. i felsefeler, Türk. din kitaplarında erin bu en eski AYNİ zamanda anda E mavcuttur. « ecrebilere | A GEZGİN Sahte Alman Mühendisi Türk hava kurumundan sahte ,, | Alman tayyare mütehassısr hak, kımda dün şu tavzihi aldık;, İstanbul güzetelerinin 15—1.— 939 tarihli nüshalarında bir Al. man tayyare mühendisinin Türk Hava Kurumuna bir vazife almak üzere müracaat ettiğ ibraz et ği vesikanm sahte olmasından dolayı Emniyet müdürlüğü tara, ye teslim edildiği görülmüş ise de adı geçen müben disin kurumumuzla katiyen alâ - kası ç Rıza Çavdarlı ——————— (1) Wil Durant; histoire de on; III, 26. (2) Giles; History; 5Y. (3) Recherehes sur les langues tartares. P, 396. (4) Will Durant; İH. 82. | Böltas, . iade İSİM, bunun biz, delidir. Bir Çin| & gel Kitabın genç, | 4 Civilisa veli y iddiaları Fransa ve İngi j hareket edecekleri bu görüşme ile| hemen kati bir şekil almış olmalı dır. Hariçte ve dahildeki birçok müş külleri büyük bir kuvvetle alte« Franâız başve sy5 Dalad 'için Fransız gareteleri alyan * dialarını yenecek bir iradeye sahip €der. Bu —OGünlerin peşinden: e aeaeeseer erer sesenan sesine, Acaba öyle mi? Urfada 100,000 ton buğday stoku var, Tüccar bu malları almıyor. Müstahsiller Toprak Ofisine başvuruyor. Onlar da bu buğday stokların almaymca şikâyet ediyorlar. Urfa istasyonu ba şekilde piyasaya arzedildiği halde müşteri bulamıyan buğday çuvalları ile dolup taşıyor. Acr olan ikinci bir nokta şa ki bütün bu buğdaylar yüksek faizler ile alınmış krediler sayesinde ekilip Kütüphaz, İT hafız a0 Ku Jio) te elerinde kütüp £ imiş, Mesken bedelleri Bazı Kazalarda *5, Bazılarında 4 Lira Üzerinden mi Veriliyor? ğretmenleri için vilâ. ilâve edilen yeni tla mesken bedeli veril » ndığını yazmıştık. Öğ. ize göre, şehrin bazı ka- a beş lira tutan mer. atınm vergi tevkifatı. ten sonra dört lira ba. maları da dört buçuk lira vermek- , Öğretmenler garip gö: ei veni düzeltilmesini Maarif müdürlüğü yoluyla vali den istemişlerdir. İ Vaziyet tetkik edilecektir. olduğunu yazm r, Konyak İcip Sarhoş Olan Otelci İ ide otelcilik yapan Aki Bu! |, ak İle sarhoş ok Şıkarak çamur | Dem diğer cihetten işitiyoruz ki Toprak Ofisinin silola- rında 150,000 ton buğday var, Beynelmilel piyasada buğdayın ki- Iosu 3,5 kuruş, bizim dahili piyasamızda 6 kuruş olduğundan Ofis te bu buğdayları barice satamıyor. Bu vaziyeti gözönüne getirince şu sual hatırımıza geliyor: — Acaba bu hal devlet himayesi ile teşvik edilen istihsal yasetimizin hatalı şekilde tatbik edilmesinn br neticesi olmasın Hasan Kumçayı mek İsted ERiMR Dü RENDE | rak bu hal gece k Bir nokta t Ali Bulut *orla müş, amnttığ. kası ve münasebeti iğının lütfen tavzih buyu, rulması, —— ——>————-< | Noş 2 lira para cezasma mahküm edilmiştir. 2. ne verilmiytir. Hasta olup bir kadeh konyak İç- Manasile in. İL bunun ikin, Şİ; > vE #;