13 Ocak 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

13 Ocak 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 — VAKIT 13 IKİNCİKANUN : 1989, söyleyenleri de her zaman ko- rür, Çok konuşacak zamanımız olmadığı için kısa keseveğiz, Sa- na Iki yol var: Bize Artabanın yaptıklarınr, senin nereye gitti. ğini söyleyeceksin. Bunu yap san hem Yezdicerdin saray sân& yüksck bir vazife ver! lir, hem de bin dinar mükâfat, Söy. sinden çok sarardı. Londra, (Hususi) Almanya fe İtalya arasında bir gizli anlaşma imza edildiğini ya. zıyor. Mubarrire göre, gizli anlaşma. da şu esaslar tesbit edilmiştir: 1 — İki devlet diğerinin aley. hine başka bir devletle hiç bir muahede imzlamıyacaktır, 2-— Almanya ile Ttalya müşte. rek menfaatleri olan siyasi, ik- tısadi ve harsi her türlü mesele. lerde daimi temas halinde bulu. nacaklar, 3 — İki devletten biri, diğer bir hücumu ka takdirde, diğeri, ötekinin talebi üzerine onun yardımma koşacak ve ona bütün vasıtaları İle yar, dım edecektir. 4 - İki devletten biri, yine ken disinin tahrik eseri olmadan iki veya daha çok devlet tarafından hücuma uğrarsa diğeri derhal ve dır, caviz devletlere karşı barp nça- caktır, Busatı temin maksadile İtalya ile dir, Zavallı kız, boğulur gibi idi. Duy- duk'arm belki daha başka kelimeler ve daha reşmi bir vakar ile söylemek fikriyle başlamıştı. Fakat ıstırap onu samimileştirmiş ve maskesiz komuştut- muştu. Ansızın yüzü bulutlandı, bakışların- da fena parıltılar çaktı. Aliyoşa bunu gördü. Kardeşi İvan da: diğiniz gibi size hek ve- riyorum. Başkasmın hata sayılacak ha- reketi sizde tecelli edince haklı bir hamle oluyor, Sizi bü işte tam mümasi- Je samimi gördüğüm için kararınızı haklı buldum Dedi, Madam Koklaköv, meseleye karışma mak için verdiği karara rağmen; — Evet öyle ama, bu samimiyet yal nız söylendiği zamana aittir! Demekten kendini alamadı. İvan, bu mülâbazaya kızmış gibi hır- çin bir sesle: — Evet, dedi. Küçük bir zaman; fa. kat Katerinanımki gibi bir seciye, bu yar ve bırakırız! Casban ceza ile mtikâfatı mu- ler yaptı, kayese eder gibi birkaç saniye Gâveyi büsbütün şüphelendirdi. düşündü. Karşısındaki üç ada- Güve, onun kollarmı çekli ve şi vardı. Bir gün önce şehirden me baktı. Onların kaşları ça- göğsünü açtı, O zaman Ca#- kaçmış olanların bir kısmı geri tılmı$ ve bakışları çelik rengi ban: almıştı. Gökboğa kılıcının ucunu o. nun göğsüne dayadı ve: — Çabuk ol! Dedi. Casban ürperdi: yaptığımı bize göstermez ki... — Anlaşıldı, dayağı yemeden dum. yola gelmiyeceksin! » herifin Üstünü başmı iyice ara, belki bir şeyler vardır, Casban bu söz üzerine hep- nin yardımı ile, arazisinin geniş, | İemesine veya nüfuzunun artma. | sına yardım eder bir neticeye va- rırsa diğeri de arazisini genişlet. mek veya nüfuzunu artırmak i. çin diğerinden ayni yardımı iste. İ mektubu size demin vermekte mek hakkını haiz olacaktır. 7 — İtalya'ile Almanya bu an. | affeder ve gözetirseniz her şeyl Jaşmanm, başka, diğer milletler söyliyecağim. de iştirak ederlerse ve bilhassş başlıca büyük devletler bir daimi temas, ademi tecavliz ve karşılık. bir devletin, tehrik eseri olmıyan | 1! Yardım maksadı ile onlarla bir. “nda İcaldığı l isşirlerse. daha büyük bir kiyme. ti olacağı kanaatindedir. 8 — İki devlet bu anlsşmavı bu hususta müşterek bir kırar verinceye kadar, gizli tutacaklar | 9 — Bu anlasmanın mia yoktur. Fakat iki taraftan bi bir sene evvelden hâber vermek talebe lüzum göstermeden müte, | gartile, feshedebilir. Siyasi mahafilde, bu “gizli an Jaşmanın,, bilhassa alime mad. 5 — Yukarıde ileri sürülen bu. Ez ehemmiyet verlimektedir. Buna göre, bugün İtalve, Alman. Almanya aralarında bazı aske. yanm Avusturya ve Çekoslovak. Tİ anlaşma imzası görüzecekler, İya hususundaki taleplerine mü . zahir davranmakla onun da ayni (Daily Express, muharriri şekildeki bir talebine Almanya . burda mevzuubahsolan #skeri nın yardımını istivebilecektir. — | kurtarımamıza yardım edersen (Dedi. Karamazof Kardeşler Yazan Dostoyavski Çavirem: Hak", Süt Gergin Mw G6 —— — Durunuz, söyliyeceğim! Dedi, Elini koynuna götürdü. Oradan bir mektup çıkardı. Gük boğaya uzattı: — Bunu size götürüyordum. — Bilmiyorum, Artaban her Fakat Reyde verecektim. Bura- da karşılaşscağımızı ummuyor. Gâve, bu yordu, Dedi, düşmüştü: — Söyle! olmazdı. Sil midir? küçücük zamanı, bütün bir ömür sür“ dürür, Başkaları için gelişigüzel telâk- ki edilen bir söz messlesi; onun bütün hayatında rol alır, Evet Katerina, ilk günlerde çok arap çekeceksiniz. Fakat gitgide ruhunuzu tırmalayan tırnakların keskinliği azala. cak, yaraların'z uyuşacak ve yavaş ya- vaş bu âzâbın yerinde feragatin acı lezzeti duyulacak. İvân bu sözleri örtmeğe bile çalış- madığı isthzalı bir sesle söylemişti, Madam Koklakov tekrar: — Bütün bunlar, ne kadar yanlış hü. kümler Allahım! Diye haykırdı. Katerin, hüngür. hüngür ağlamağa başlayarak; — Aleksi, sizin fikriniz geçikiyor.. Hadi söyleyiniz, Dedi, Aliyoşa, genç kızın bu ağlayışı kar- yada ne yapacağını şaşırarak ayağa fırladı, Katerir: — Niçin demin vermedin? — Öyle emir almıştım. Gökboğa mektubu açtı ve ka- rısinin Yazısını Kaftanının bunda keğdisinin Artabanın kâh ıyası Mihranla beş bin dinara u- yuştuklarını Ye onu kurtardığı. Almanya ile italya arasında |» süaüriyor. rerat yalnız başı Gizli bir anlaşma İki devletten biri diğerinin yardımı ile arazisini veya nüfusunu arttırırsa diğeri de ayni şeyi ötekinden isteyecek “Daily ! anlaşmaların Çekoslovakya buh. Expresa,, gazetesinin siyasi mu- İ ranı çıkmadan ax evvel imzslan- habiri 1937 senesi ilkbaharında mış olduğunu kuvvetle zannet . mektedir.) 6 — İki devletten biri, diğeri -| İna şehirden çıkarmağa korktu. Şunu, ziru Artaban bütün yolla fi tutturduğunu, mektubu alır almaz beş bin dinarla şelmesi- ni, mektubu getiren adamın o- inu gizli bir yoldan şehre soka- rek onları teslim edereğini yazı. Casbanın Gökboğayı kendisi- ne tanıttıklari zaman mektubu niçin vermediği bir türlü anla- sılamıyordu. Gâve: — Bu da bir tuzak olmasın! Casban şimdi can kaygısına — Evet, fakat henliz tuzak ta- mamlanmamıştır, tereddüt etmiştim. — Mihran gerçekten kadınla çocuğu Artabanın hapsettiği yer den gizlice ve yalandan kaçir- dr, onunla beş bin dinar üzerin- den anlaşmış göründü. bunlar bep Artabanmn arzusiyle joldu. Kendisi size böyle bir mek tup yazsa gelmezsiniz diye kor- | upordu. Belki de inanmazdı - İvız. Zateu karımiz da Artabanın :stemesiyle böyle bir mektup yüğarak tuzağa düşmenize razı Sizin Reyden ne za. (man gelebileceğinizi hesapladı. J zaman için bazırlanacaktı, İ — Şimdi kadınla çocuk ger zekten Artabanın konağında de. - Hayır... Mihranın evinde... — Bizi oraya götürür; onları yi kaçırma! iki lekiekkba li döl mavı, “mm 8 a“ a a s3 Gök boğa kölenin boynunu kavrayarak bağırdı: - Çabuk kapıyı aç melun, yoksa gebertirim/ lemezsen hemen şuracıkta bin göğsünü tutmak, kollarını vü. hem bin dinarı, Bem de canmı i sopa yedikten sonra gözlerini 0- cuduna yapıştırmak gibi, arat- kazanmış olursun! mak fstemediğini anlatan jest- Bunlar Gökboğa ile — Haydi, yürü... döndükleri gibi kaçmak için 0ş- yalarını toparlamış, veya develerini yüklemiş olan- Jar da denkleri indiriyorlardı. Mümkün olduğu kadar kenar kalabalık olmayan sokaklardan geçeceklerdi, Ken- di işlerinden başka hiç bir şeyi düşünmeyorlardı. Buna rağmen yerlerden, Gâve dayanamadı: tanıdı. Biçin neye bilo cesaret, yor! ğiz! nanamıyordu, madı ve Güveye: bir sokağa saptı Casban ona anlatıyordu: — Mihran kadınla çocuğu ka- giriyor gibi davranırken boş ye- pa: re sokak dolaştırdı! banın evinden çok uzağı götü: rüyormuş gibi yaptı, » İki ev de arka arkayadır. AYA larında bir bahçe ve kapı var- dır, Biz ön kapıdan girerken © Bunun için Eğer beni bir kişi de bah Fakat yordu. ça: — Merak edecek bir şey değil... Dün kü ıstırap, uykusuzluk sinirlerimi yor. du. Fakat sizin gibi değerli ve candan dostlarla bumu da yeneceğim. Eminim, ki beni yalnız bırakmıyacaksırız. İvan, umulmadık bir babet verdi: — Ne yazık, ki yarın, ben, Mosko- vaya hareket etmek zorundayım. Seya- hatim uzun sürecek ve si?den ayrı kalacağım. Katerin, Yüzünün çizgiletini geren bir acı ile; — Yarı mı?.. Moskovaya mı. Di- ye haykırdı — sonra birdenbire deği- şen bir sesle — me süadet, ne saadeti. Dedi. Gözyaşlarını kirpikleri içip bitir ii Bu bal Aliyoşayı şaşırttı. Çün- kü şereli, aşkı çiğnenmiş bir genç kı- zın ağlayan yüzü bir anda değişerek, kemline hâkim bir kadın çehresi bağ- lamıştı. Bu beklenmez neşenin *etzmi anlatmak işin, bir salon zerafetiyleş — Tabil gidiş'nize sevinmiyorum... Sizin gidi bir dost, tenden elbette böy. le b'r şey beklemez... Manevi yardımı- madan uzak kalmak elbette beni pek üzecek. Şuna seviniyorum, ki siz Mos kovada teyzelerimle görüşüp, uğradı- Zım felâketi bütün telerruatiyle onla- ra azlatırsınır. “Agat,, a açıkça söyle” yiniz; fakat ötekine hâdiseyi yumusa” tarak; yavaş yavaş ararsınız. Bu hu- susta sirin büvük bir kab'liyetiniz var dır. Ben, simdiye kadar onlara buna da — Ne isterseniz yaparım! Nihavendde bir bayram hava- — Ne var? Ne oluyor? — Haherin yok mt, Sen de gül eğlen artık! Evine ve malma sa. hip ol! Ruhat rahat otur! — Firuzan harbi kazandı mı? — Araplar kaçtılar. Harp et- Şimdi Firuzan onları kovala- Güve sevindi. Gökboğa Arap- lart yakından ve daha İyi tanı. yordu. Bunun İçin onların harp etmeden çekilip gittiklerine İ- Bununla bera ber bu nokta üzerinde biç dar. — Biz kendi İşimize bakalım! Diyerek Cashanin gösterdiği yarından al- Uyarak aradaki kâpıyı tutmalı. Gökboğa evin İç ve dış vazi- yel hakkında daha bazı şeyler sordu, Bu gibi işler, sevinç ve çağırayım. Birdenbire boj ya bozgun havası içinde daha sarılıp sıkayım. Siz de kolay ve iyi yapılırdı, Bu cihet. ten kendisini oldukça talihli bu-| luyor ve son dakikada bir aksi. * #4 lik çıkmaması için #abırsızlanı | Bvin köşesine geldikleri za - | mân Gökboğa atının özengileri” üstünde yükselerek baktı. Casban ona arka kapının | yerini gösterdi. Gökboğa Kora:| — Haydi, bu Iş senin! Kimse İ çablisinler! Koraç atın Üstünde ve örmüşlerdi. lar. Ben konuşayım ve çeri dalarsınız! Dedi. du, den biriydi. bir sesle: edemediler. men görmem lâzım, — Burada yok. Artabana git. Öteden birisi 8370 karıştı: ti, — Yakında Medayine dönece- lerim. — Orada bekle? var? zy — Efendimiz bana, kimseye açms, dedi. — Yabancı musun? çekilip gitti. Onu Arta- Diye sordu, Halbuki Kapıyı kıradağız! Diyordu. — Nedir? kalktı; duvâta çıktı ve hemen oracıktaki bir ağacın dalına tu- tunarak öte tarafa sarktı, Kırk elli adim ötede Artaba vin evinin çatısı görünüyordu. Bahçedeki yüksek ağaçlar iki eve yeşil ve güzel bir çerçe- yım. İşaret edince arkamdan İ- Gökboğa bu adama tam ma-| naşiyle güvenemiyordu. için duvar dibinde, fakat müm. kün olduğu kadar yakında dur Cashan kapıyı vurdu. sonra küçük delikte bir yüz gö- ründü. Bu, Mihranm kölelerin- Casban heyecanlı! — Çabuk aç! Efendimizi — Olsun, gelinceye kadar bek* i — Burada oturacak yer mi şunu. Evi yiyecek deği. için söylemiştir. Ben,yabancı değilim. Tenrmiyor Herif cevap bile: vermeden Casbanın çanı sıkıldı, Gökboğaya söyledi. Gökboğa o-| Kanbamsırnnın. Gökboğa: 4 4S Bükleğ küy'üeğmlir kat — € / > ayağa | VAKİ İl ABONE TARİFESİ Memleket Memi i içinde ii i Aylık 5 y İ a e her o os dog ; (100 Ta Balkan İ Kapıya doğru yaklaştılar.'İ için ayda otuz kuruş Casban: Posta birliğine girmeyen — 8iz şöyle kenarda durun. sil p mii: beşer, Kule ve katır. Aİ yabancı görünce belki açmaz Aha tüp ve lelyraf ücretini, barasının posta açtıra- Türkiyenin her pasta ef Bunun | 15 kuruştur. İLAN Biraz falarında 40; iç sayfalı kuruş; ikinci ve üçüncüde 2; b 4; başlık yanı kesmece dır, h iv Büyük, çok devamlı, rın santim - salırı 30 kw Bir defa 30, iki d kapıyı sap edilir. Hizme! kupona geli indirilir. Vakıt hem doğrudan ya kendi idare yerinde, & kara caddesinde Vakit sllında KEMALEDDİN İlân Bürosu eliyle ilâ l Dönüp) eder. (Büronun telefonu: #9 — Yoksa göz mü ettin? il kayılını bildiren yn bank yollama ücretini idare kei. İğ zerine alır, a şa VAKIT a abone yazılır. ği Adres değiştirme ÜC! ÜCRETLERİ | Ticaret ilünlarımın sai. satırı sondan itibaren İN dördüncü saytad” renkli ilân verenlere #9ft İ indirmeler yapılır. Resmi TİCARİ MAHİYETTE OLM KÜÇÜK ILANLAR i defası Bi, dörü delası 75 k defası 100 kuruştur, Üç İğ İ ilin verenlerin bir defası PJME | vadır, Dört satırı geçen HAPSE farla satırları beş kuruşla OE. küçük dn “ariferi yürü del Yardun edersin dene f düş » J X | sa öldürürüz ve kapıyı W — Bu işi ben yaparımına! — Gürlültü olur. İş güçleşir. zin burada olmayışı da Wi gerim bir düşündüğüm var, (Arkası var) Aska Tapan Kadın İ; Gökboğu kapıyı gald& yok. Bir daha çaldı. Get — Kölenin baktığı delikten Yurırukladı. O zaman b ferah ferah iki e) sığar. Tekrar ir ayak sesi duyuldu, B gazına yüz delikte göründü; yetişir, : ZARAH LEANDER' in bu emsalsiz temsili bahçeye Seanslar: ir hiş bir şey yazmadım. Siz görüp tükten sonra daha kolaylıkla yâzaca” gım. Gidişinize niçin sevindiğimi anla- dırız a.... Yokta sizin dostluğumuz be- nim en kıymetli bir desteğimdi. He- men birkaç &atır yazıp Size vereyim. Genç kız. böyle diyerek salondan çıkmağa davrandı. Madam Koklakov, sinirli ve hırçın bir tayırla: — Ya, o kadar şiddetle öğrenmek istediğiniz Aliyoşanın fikri ne olacak? Diye kağırdı. Kater'n olduğu yerde durarak dön- dü: — Unutmadım... Unutmadım... Fa. kat bu acıklı halimde siz, bana karşı, niçin bu kadar az şefkatlisinir, Kate- rin Osipovna?.. Onu da unutmadım. Aleksinin sözlerini dinliyedeğim; onun mütaleas nm nazarımda büyük bir kiy meti var. Ama &iz ne olüyorsunuz Aleksi Fi- yodoroviç? Aliyaşa, şakın bir halde; — Böyle bir şeye aslâ ihtimal ve- remezdim. — Neye ihtimal veremezdiniz? — Neye olacak... Ağabeyimin Mos- kovaya gideceğini haber alınca, sevi- mİyofsunuz. Sonra bu sevincin incitici bir şey olduğunu görüyor ve neşeni- zin onun pid'sinden ütürü olmadığı nı bilâkis bir dost kaybedecsğir'-i #*“y SAKARYA Sinemasında OE | Muzafferane bir muvaffakıyetle devam ediyor. İlüvetdi VİCTOR FRANCEN'in Şaheseri İ M:4CERA ADAMI EŞ“A TEPAN KEDIN 4,lö ve 7, lüyorsunuz. Fakat bütün $ si komedya... Katerin, büyük bir şaşkınlı dondu, kıpkırmızı kesildi ve Ci çatarak: öğ vi — Komedya m:i Neler söfi va a nuz... Böyle?.. 0 a Dedi, » Aliyoşa ayağa kalkmıştı. yanında nefes nefese: — Hem bir dost kaybettiği ç lüyor, hem de bu gidişin siz6€ adet olduğunu bildiriye : bunun ikisi birden nasıl doğ! lir?.. 2 — Ne demek istiyorsunuz” anlayamıyorum. — Bân de pek farkında © 4 İlham gibi bir şey.. Yalnız ki haltettiğimi de anlıyorum. mitriyi şimdiye kadar hiç O da size aşkla bağlanmad , hürmet duymuştur sanıyoru. karışık bir şey vesselâm.» ' kılır gibi değil. Asil £ söyleyemiyor... Bunu ortayâ adam lâzım. — Katerin, kendinden ge$' ; — Hangi gerçek? Diye haykırdı. Aliyoşâ. pi yüvarlanıyormuş gibi bir ©nde; (Devamı var? MACERA ada! 2.30 -5,45 Suvare 9 | Fiatlar: Hususi 35 Birinci ve Balkon 25 Losalar 150 a m V

Bu sayıdan diğer sayfalar: