m 10 — VAKİT 14 Teşsinisani 1777 mermere M. Gömböşün dönüşü | olarak daha müessir ve daha nafi bir şekle koymağa çalışmaktadır - lar.,, demiştir. M. Gömböş, Lehistan ile Ma - caristanın teribi ve asırlık müna- sebatı ve muhabbet hissiyatını i - zah ettikten sonra Roma seyahati- ne geçmiş ve bu hususta matbuat- ta çıkan yazılarla resmi tebliğin, Macaristanın Italyadan uzaklaş - (Baş tarafı 1 inci anyıfada) makta olduğuna dair çıkan hayali | haberlerin uydurma olduğunu is- pata kâfi bulunduğunu söylemiş - tir, Başvekil diyor ki: “.— İtalya — Macaristan mü - nasebatı çok hararetli ve çok sa - mimidir ve istisnasız bütün Ma - carlar tarafından takdir ve hür - met edilen büyük devlet adamı Duçenin temsil ettiği sağlam siya” si realitelere istinat etmektedir. Macar harici siyasetinin bütün gayretlerinin temeli muslihane va- sıtalariyle muahedelerin tadilini temin etmektedir. sulh muahedeleri esasından, gerek tarihi haklar ve hakkaniyet ve is- tatistikler esasından itiraz götür - mez. Hemen 13 milyona baliğ o » İan ve nisbet itibarile eski Avus - turya — Macaristan imparatorlu - ğunda yaşayan, diğer milletlerin hepsini geçen Macar milletinin, kendisine sulh muahedesiyle terk edilen 93 bin kilometre murabbar eraziden daha fazlasına hakkı ol - ması tabidir. Buna mukabil, bizi çeviren devletler de, bu sulh mu - ahedeleri sayesinde, kendilerine nisbetsiz bir surette verilen erazi içinde, daha az nüfusta milletler tarafından diğer milletler üzerin de hukuku hükümrâni tatbik edil- mektedir.,, Budapeşte, 13 (A.A.) — Ma car ajansı bildiriyor: La Bulgari'nin bir yazısı BE oluyor, irinli Klm manda, Ri Bulgari i olan mesafeyi ölçmi yaraya. - omanya ve Bulgaristan İadirmeit bel bir «Baş turah X tnel sayıfada) Bu beyanat, ayni za - arasınd muallâk bulunan mese. lelerin Romanya sefiri M, Stoika ile Bulgar ricali arasmda görüşü- leceğini bildirmek itibariyle de ehemmiyeti haizdir. Nazır, Balkan itilâfı ile Bul- garistanın ayni gayeyi takip et- tiklerini o hatırlattıktan sonra, bunların birbirine muhalif olma- dıklarımı, çünkü hiç bir zaman muhasım değil, ancak sulh de - nilen ülkü etrafında çalışmak i- çin müttefik bulunduklarını ilâ- ve etmiştir, M. Titüleskonun bu cessurane sözleri şunu tamamile tasdik edi - yor, ki memleketimizin Balkan antlaşmasına dahil olmaması, Bul- garistanın, Balkan milletlerile bir- ! likte çalışmasına mani olamaz. Bu görüş noktasını daima mü- dafaa ettiğimizden, bugün şimal komşumuzun dışarı siyasetini çe - viren muhterem zatin Bulgaris - tanda da, Romanyada (olduğu gibi sulh muhabbeti, açık sami - miyet ve Romanya — Bulgar mu - habbeti için ayni derecede hara- ret bulunduğunu tam yerinden anlamış olması bizi sevindiriyor. Bu hal, cidden, son zamanlarda Romanya — Bulgaristan müna- sebetlerinde olduğu gibi Balkan itilâfını imzalayan devletlerle | | | denler her türlü ahvalde biribir - | bu şartların kabülü muhakkak lâ- Bu hususta hakkımız, gerek i da halkın, Macaristan Başvekili M, Göm - böş hükümet fırkası tarafından | verilen bir ziyafette söz söylemiş | ve hükümetin intihap kanununda tadilât yapmak niyetinde olduğu» nu bildirmiştir. Başvekil bundan sonra harici meselelere temas ederek demiştir ki: “- Roma misakı, bir büyük devletle iki küçük (devleti Tuna | havzası meselelerinin bir kısmını halletmek üzere, bir araya topla » mıştır. Bu üç devlet, aynı zaman - da bütün siyasi ve iktısadi anlaşa- | mamazlıkların önüne geçmek ni - yetile sarih bir vaziyet vücuda getirmek üzere birleşmişlerdir. Bu üçler misakı ile, misakı imza e- lerinin karşılıklı yardımlarına gü- venebilirler.,, Misakın esasını teşkil eden hazı şartları bidayetten kabul et - mek suretile herkes bu misaka iş - tirâk edebilir. Fakat iştirâk için zımdır. Başvekil sözüne şu suretle de - vam etmiştir: “ Oldukça sarih surette iza « hat verdiğimi zannediyorum. Çün: | kü Macar hükümetinin, muahede- lerin tadili keyfiyeti siyasetinin e- sas olarak almakta bulunduğunu müteaddit defa tebarüz ettirmiş « | tim. Misaka iştirâk için kabulü i- cap eden şartlardan birini de bu | keyfiyet teşkil eylemektedir. Roma misaklarınin ruhundan il. | ham alan bir siyaset takip edilme» dikçe, Avrupa için bir kurtuluş ol- madığına kaniim. Ve bundan do - layıdır ki Macaristanın tadilci ve mutedil gayelerine muslihane bir surette vasıl olması ihtimalleri bu» lunduğu hakkında ümitler besle » wekteyim. İ memleketimiz arasındaki müna- sebetleri tanzim yolunda alınmış, delil teşkil etmektedir. Bu, Romanya — Bulgaristan münasebetlerinin mükemmel bir halde bulunduğunu ve yarım a- Bulgaristanla yal- nız iyi komşuluk münasebetleri değil, ayni zamanda, M. Titü - leskonun dediği gibi, yarım ada devletlerine halkımızı bağlayan tabii muhabbetin siyasi bir muhab bete tahavvül etmesini, sulhu tanzim ve muhafaza etmek için feyizli bir çalışmaya memba ol - masını istediklerini pek açık bir surette gösterir. Bulgar ve Romen temasınm yarattığı yeni hadiselerden çıkan ışığı, Balkan milletleri münase- betlerinde hasıl olan mesut te - rakkiyi, Balkanlarda beynelmi - İlel selâmetin, müstakbel, ciddi bir siyasi çalışma beraberliğinin ufukta açtığı sevinci herkes tak- dir edecektir.,, Makale, Romanya ile Bulga- vistan münasebetlerinin, Tuna ü- zerinde yapılacak feribottan bah- settikten sonra şu sözlerle biti- yor: “Bulgaristan, büyük sulh da » yasına çalışmak istiyenlerle, ka- yitsiz ve şartsız beraber bulun - mak için kati kararımı vermiş - tir.,, Beyler. Askeri devellör Kadıköy Askerlik Şubesinden: Aşağıda isimleri yazılı zevat ilân dan yirmi dört saat zarfında şubeye mü- racaatları, hariçte iseler bulundukları mahal askerlik şubelerine müracaatla ikamet adreslerinin bildirilmesini, aksi takdirde kanuni muamele tatbik oluna- caktır: Ferik piyade Riza paşa oğlu Şökrü paşa doğum 1292, sicil 16642. Mülâzim piyade İsmail Necip oğlu Osman Ali bey doğum 1314, sicil 23337. Mülâzim piyade Hasan oğlu Ömer Feyzi bey do- ğum 1316, sicil 6984. Mülâzim piyade Mehmet Emin oğlu İbrahim bey doğum 1308, sicil 6518. Mülüzim piyade Hüse- yin Hüsnü paşa oğlu Bilâl bey doğum 1310, sicil 6185. Mülâzim piyade Yusuf Rıza paşa oğlu Ali Sebat bey (doğum 1311, sicil 12434, Mülâzim piyade Ah- met Cemal oğlu Mehmet Eşref bey do- ğum 1310, sicil 12193. Mülâzim piyade Osman Kâmil oğlu Cemal Mustafa do- ğum 1312, sicil 291/376. Mülüzim piya- de Süleyman oğlu Mehmet Emin bey doğum 1315, sicil 2091. Mülâzim piya- de Süleyman oğlu Ali Rıza bey doğum 1316, sicil 27601. 1 ci. Mülüzim süvari Emin oğlu Hamdi bey doğum 1308, si- cil 1928. Kaymakam süvari Mehmet oğ- lu İsmail Hakkı bey doğum 1297, sicil 31244, 1 ci. Mülâzim süvari Mustafa oğlu Mehmet Hidayet doğum 1307, si- cil 325-—32. Mülüzim süvari Mehmet Ali oğlu Ali Nihat doğum 1310, sicil 6293. Zabit V. süvari Bekir bey oğlu Mehmet Eşref bey doğum 1316, sicil 30538. Yüzbaşı deniz Tahsin oğlu Meh- met Şükrü 1204, sicil 1244. Yüzbaşı de- niz Tevfik bey oğlu Mehmet Rıfat bey doğum 1303, sicil 1000. 1 ci, Mülâzim deniz Ömer Zekâi oğlu Cemal bey do- Hum 1317, sicil 933. Sınıf 8. Mümeyyiz deniz İbrahim Reşat oğlu İsmail Hakkı bey doğum 1295, sicil 29. Sınıf 8 kâtip Sami oğlu Ahmet Rıfat doğum 1290, sicil 311—6. Sınıf 8 kâtip Cemal oğlu Rifat doğuln 1292, sicil 00. Smf 8 | kâtip Şükrü oğlu Ahmet Feyzi doğum 1314, sicil 337—13. Mülâzim şimendi- fer Mustafa oğlu Salih doğum 1306, si- cil 3337. Mülüzim şimendifer Hacı Ah- met oğlu AN Saip doğum 1310, © sicil 4158, Mülâzim otomebil Kadri bey oğlu | İ Yusuf Kemal doğum 1214, sicil 19267, Sınıf 2. muamele me. Hasan oğlu Semih doğum 1295, sicil 313. —23, Sınıf 2 mu- amele me. Nuri oğlu Mehmet Talât de- ğum 1299, sicil 3222. Sınıf 6 muame- le me. Hacı Hüseyin Hüsnü oğlu İbra. him Şevki doğum 1300, sicil 35353. Sr. nıf 2 hesap me. Mustafa oğlu Ahmet A- saf doğum 1292, sicil 331—55. Sınıf 6 hesap me, Ali oğlu Mehmet Mazhar do- ğum 1287, sicil 368-—72. Sınıf 7 mü- meyyiz Rüstem oğlu Mehmet Salih do- ğum 1293, sicil 30734. Binbaşı bay- | tar Rıfat oğlu Münip Riyazi doğum 1300, sicil 321 — 6. Kd. YZB. baytar İbrahim Ethem oğlu Ahmet Şevki do- ğum 1304, sicil 328—2. Yüzbaşı baytar Ahmet Talât oğlu Ali Fuat doğum 1307 sicil 3692, 1 ci, mülâzim tabip Abdül. Semeryer Avram doğum 1307, sicil 32926, Zabit V. baytar Hüteyin oğlu Mehmet Kâmil doğum 1313, sicil 21510 Yüzbaşı tabip Şevket oğlu Enver Şev- ket doğum 1310, sicil 333.68, Yüzbaşı tabip Agop oğlu İstipan doğum 1302, sicil 2849, 1 ci. mülâzim tabip Abdül. mecit Kemal oğlu İsmail doğum 1310, sicil 2849. Mülâzim tabip Hikmet oğlu Hasan Ata doğum 1315, sicil 2346. Mülâzim tabip Mehmet Şemi oğlu Be- sim Ömer doğum 1315, sicil 204/3673. Sivil tabip Petmas Dimitros oğlu Dan- yal doğum 1301, sicil 2479. Sivil tabip Salih oğlu Mehmet Nihat doğum 1313, sicil 3150. 1 ci. Mülâzim dişçi | İzzet oğlu Muammer Suphi doğum 1310. Mülüzim dişçi Mehmet Faik oğlu Meh- met İzzet doğum 1317, sicil 129/38583, Mülâzim dişçi Mehmet Suphi oğlu Ali Rıza doğum 1318, sicil 679/33567. 1 ci, Mülâzim eczacı Bedris oğlu Yukup do- ğum 1308, sicil 1885. Mülüzim eczacı Şevket paşa oğlu o Mehmet Giyasettin doğum 321, sicil 355. Yüzbaşı jandar- ma Ali Nuri oğla Asım doğum 1308, si- cil 2229. Mülâzim jandarma Musa oğ- lu Mehmet Nuri doğum 1306, sicil 2510 Zabit V. topçu Vasfi oğlu Vasıf Ferit doğum 1317, sicil 1069. 1 ci mülüzim piyade Ahmet oğlu Tahir doğum 1310, sicil 331-—558, Binbaşı eczacı Ali Rıza oğlu Mahmut doğum 1295, sicil 325-7 İhtiyat hesap Me. V. Mehmet Nurettin e m AM. ee a A e e p N k 3 ', Siz hiç Çin musiki” dinledinizmi ? Karma karışık bir görültü, cıyaklıyan hay” bize vezinsiz, ölçüsüz, manasız gelen i Meraklı bir arkadaşım bir gün bana kendisinde Çinden getiril « miş gramofon plâklari olduğunu söyledi. Gerek gördüğüm Avru - pa şehirlerinde dinlediğim, gerek, radyomun manivelâsını çevirdik * çe işittiğim garp musikisinin ne olduğunu aşağı yukarı biliyor- dum, Acaba Çin musikisinin rengi neydi? Ölçüleri neydi? Banada merak oldu. Arkadaşım dediğim klâsik mu - sikimizin büyük üstadı ve benim de üstadım Rauf Yekta Beyin e- vinde karşılıklı oturarak Çin plâk- larmı uzun uzadıya dinledik. Karma karışık bir gürültü, cıyak- ryan, haykıran ve bize vezinsiz ölçüsüz, hattâ mânasız gelen bir velvele.... , Ben kendiliğimden verdiğim bu hükmü, ayıp olur diye, dudakla - rımdan dışarıya çıkarmadım. Ra- uf Yekta Beyin fikirlerini öğren » mek istedim. Onu da kanaatimle beraber buldum: — Bize göre gürültü (Ooamma, birde bunu Çinli kafası ile dinler « sek bel ki demânası değişir; dedi. Ömrünü en ince (teferüatma varıncıya kadar Şark musikisinin tetkiki ile kocaltmış olan Ranf Yekta Bey gibi bir musiki üstadı Çin musikisinden bir şey anlamaz ve onun ölçülerini meydana koya « mazsa Avrupalı musikişinasların Türk musikisinden ne anlayabile- cekleri bana dert oldu ve gözü - mün önüne Piyerloti geldi. Parisin kenar mahallelerinden daha kirli ve daha intiazmsız olan eski Divan yolunda, gene Parisin çok konforlu ve güzel binalarının yanında âdi bir (O kulübeden farkı olmıyan bir eve sığman bu basta ruhlu Fransız şaiirinin, kocamış ve dişleri dökülmüş bir ihtiyar gi- bi saçağının kenarından bir pa * buç eskisi, küçük bir kapmlümba- ğa, bir dizi mavi boncuk sarkan yıkılacak derecede viran tahta ev- leri, ecic bücüç ve uyuz köpekler dolan havasız, ziyasız (sokakları methedişi hatırıma geldi. Piyerlotinin © vatanında eski Kabasakal mahallesinin kirli ve dar sokakları gibi sokaklar yok - tu, şimdiki Haydar mahallesinde olduğu gibi bir kibritte parlıya - cak; bir öksürükte yıkılacak tahta evlerde yoktu. O bunlarda fakrü- zaruret göereceğine şiir sezdi. Azâdesinin aşkı ile başında ka- vak yelleri esen Fransız şairi bu muhitlerde yaşıyan ve asırlardan beri sefalet çeken halkı dünyanın en mes'ut insanları zannetti. Son gelişinde, > hükümdarlara yapılan — tezahürlerle karşılandı, Hükümet adamları, mütefekkirler, halk onu alkışladı. Romanlarında yazdığı hülyalarin hakikati kendi- sine hediye edildi, halbuki bu de- fa memnun olmamıştı. oİkisma ağaç dikilmiş olan Fatih cadde - sinin yerinde eski Şark pazarmı, Saraçhaneyi görmek istedi; şim - di Unkapanında bulunan ve Lord Salsbori tarafından: — Bu köprüye tahammül eden bir millet her şeye mütehammil - dir... Diye acı bir surette hicvedilen ağaç köprünün yerinde şöyle böy- le güzel ve demirden yapılmış o- İlan köprüyü beğenmedi; o harap i İ mânalarını anlama” köprü üstünde sigar tan, keşkül uzatan, * bil diye su dağıtan * da görememişti. Hati olarak ta ilk teşebb de) nin kabri kendisi? il İememişti ve gönterili nı ısırgan ve baldı olarak görmüş ve Ve. gözleri kararak Türkü” kemmüllerini far Ur Acaba Sen San hattâ Kurto gibi ş icrada üstat olanlar / sikisine ait olarak ! kümlerinde Pi ! hükümler gibi saka” Belki... Bunlar Türk kadar methederler#€ tuklarımız kabarmı” kekeme ve hattâ dilsit ğil, inkılâptan hisse biye kudretini haiz ” dır Biz Piyerlotinin memek için kald V kaklarımızı eskisi gibi ik yacağımız gibi mus, 4 larca evvelki şekili&”, edemeyiz. o Türk 187 si tahta kurusu evlerden çıkarak b€ yerleşiyor, dünyanı” Ş anlamış bulunuyor di liklere uymıyan Tü ihtiyaçlarına ve duy! re yenileştirmek me” dir. Bağdat fethini, 7 larını, Sivastopolu, : yı terennüm eden Ti istiklâl harbi hak a, yakamadı. Bu muf y bımızdan nasip alm? müteessir olan biz *“& Şairlerimiz her Gy ler neşrediyorlar. v1 sında güzel olanlar ve her halde bir mw”, ları bestelemeli idi- nileşti, musikide de “ği. ler olmak icap ederi j | bestekâr geçinenle”” ve > mısra üzerinden mak için uğraşıY 1 © böyle asırlarca ku * a yüzden yıpranmış İe üzerinde saplanıp “e Ph, kültürünün zarâ! Y Türk musikisi lif duyğulara - Türk musikisi eski. p cezbe getirecek ye i coşturahilecek, YE” ybr. Yari zıplatacak, yerini? ge ağlatacak tesirler 8 yi) i siki inkılâp çocuğ” | medi. İĞ ep, Hattâ, koşmür vi ha gibi bir çok şube dü w sikisini bile öldür“ af kadar kötü kötü ”y id raya getirerek al i raştı. Hiç bir mite sinin bü kadar dar gi bayağı bir çerçev? olmasına hayet bizde de bu rak süpürüntü Bize yeni bir ” 6 Bu musikinin mir sıl olacak? Burs © ederiz. ği