5 YARIN 1 geri idi, Gi 4 Yarım saat geçtikten task İliş, “An bir şeyler daha gö- nden h U defa gienler mu - Itmdi mü, olardı. Bars bütün fi- ir. m olduğu kadar yük- | nun İf vala şt. O tayyarele - istek Pu a düşmanın üzerinde u- çep Hifi, © tiksaf işini halletmek yay, Bun bu emrine pilotlar avi yet etmişlerdi. Fa - e, *er havadan dolayı an- i ii, grey kadar yük - idi, 'Uşman da aynı va - Da yale Ri, Pa tarafın filosu biribiriy- h KK” etmeden muhtelif is- vi dolaşmağa başlamış- ? aa rafisin onları göz ö z makla beraber diğer «Pon donanmasının ne- | a, a keşfetmeğe çalışı « dona Z sonra uzaklardan Bin, masının ön saf gemi. ha üştü Filhakika yavaş , Si Japon © donanması .N Ki aeşir Uzun ve niha- Maş, teğkil ederek ilerliyen | iye İle donanma denizi tarr- | ca İR dak "Yordu. Fakat bu man- , ğ ey Zaman devam etmişti. aza İng Pon donanmasının mua- la her tarafı © suni sisle iv dr. Ayni zamanda Ja- | R ş, erikan tayyarelerini iy? ateşine tutmuşlar. ârs vazifesini yapmış, 5 Aanmasını tanımış, kuv- yg kametini bir dereceye ) i eylemişti. Bunun ü- Nk, * tayyare filosunu ikiye Na » Büyük tayyarelerin hi İ 'na verdiği istikşaf tay- Amerikan donanmasını tüng bordar etmek üzere ay ermişti. Her ne kadar | ay, asut telsizle donanma: | Japonların İn Ky #p da! seri N ji ak, N a iv Miş ise de fa ei aletlerle bozma pda, “oldukları tahmin e - rm Bars geri kâlan çi Ri B,, ,, “üsmana hücum © et- it İliş anevreye pilotlarını e alıştırmıştı. Ken- ru, Uğu halde bütün filo- VW çevirmişti. Her bir Srüstü dönerken ve > ymak mihveri etrafın - az dolaşırken bütün > hi takip eden düşman erine atılmış oluyor « a ti, ken gn a, Dün merikallar, şaşkın ing da dağılan © Japon r, 1 müthiş bir ateş onların arkasını ka- in hayri be ordu Artık Japon a Miniya ve birer sukut etme- "i Japonların bütün den o kurtulmak Ma Azmi karşısmda as aş , Şimdi Japonlar “blu bi, Sistirmişlerdi. On - Dü, * hale gelerek Ame- nişi, JE uçmağa te- Yön, il Fakat Bars bü | Yar ar$ısında kaldığını emen filosunu | “ suretle düşma- acı içine almış- x bu esnada beş Yüph, je: sukut 1 Ya in bir şekil almış Yİ ay, ilosunu düşman Ny, Yasına : in, Öcük sokuşturarak Yarim; merikan tayya- e koşmuştu. Ja» Yar, e ta, kışı etmiş tüya Alevlenirse.. Şev; RA hg İren: A.C. ww Yazı Nu.8i: 39 | nin verdiği zayiat üzerine daha zi- İ rinin etrafını avcı tayyareleri per * İ vaziyette Japonlara yeniden hü - | du ki, iki düşman donanması kar- İ şı karşıya gelerek harba başlıya - İ olmadığından deniz muharebe * ponlar çekilerek irtifa kazanmağa çalışmışlardı. Fakat Bars dağılan tayyarelerini şimdi hep bir araya toplamış ve onları takiben o da yükselmişti. Bir kere geriye doğ” ru bakmca büyük tayyarelerinin düşmanı temizlediklerini görmüş - tü. Onun için onlarıda yanına çağırmıştı. Şimdi (mitralyözler susuyordu. İki düşman sırf hü- cum için fırsat kolluyordu. Bars şimdi Japon tayyareleri - yade kuvvetlenmiş, kendi tayyare filosunu gene bir araya toplamış, o suretle ki büyük harp tayyarele - desiyle örtülmüş bulunuyordu. Bu cum etmişti. Japonlar bu sefer mukabele et- memişlerdi. Düşman tayyareleri u- çurumdan düşer gibi bir vaziyette dah aşağılara iniyorlardr. Onları kovalayan iki Amerikan tayyaresi sukut etmişti. Zaferinden emin o- lan Bars artık takibata lüzum gör- | miyerek geri dönmüştü. Daha aşa- | ğılardan yeni Japon tayyarelerinin zuhur etmesi Barsdaki faikiyet | hissini biraz bozmuşsa da onu bir | daha geri dönerek çarpışmağa sev» kedememişti, Çünkü Bars biliyor» | cak olursa Amerikan donanması - nin tayyarelere ihtiyacı çok ola - caktı. Bars uzaktan Amerikan harp gemilerini görmeğe daha vakit bulmadan denizden semaya doğru uzun bir duman sütunu yükseldi » ğini müşahede etmişti. Bu sütun Amerikalıların Enterprise namm- daki eski tayyare ana gemisinden çıkıyordu. Çünkü Bars Japon tay» yarelerile muharebe ederken di « ğer bir Japon bomba tayyare filo- su Amerikan donanmasına hücum ederk Enterpriseyi yakmıştı. Bu Japon tayyarelerinin hepsi düşü » rülmüştü. Onlar zaten gene ölümü göze aldırarak donanmaya hücum etmişler ve vazifelerini yaptıktan sonra tayyarelerile beraber deni - zin dibine kadar batıp gitmişler * di. Amerikan Amirali bu hâdise * den dolayı fena halde kızıyordu. Çünkü daha muharebeye girişme" den oldukça mühim zayiat vermiş oluyordu. Japon donanmasının kuvveti hakkında alınan haberler de onu endişeye (düşürüyordu. Müttefiklerden de henüz bir haber sirin neticesine endişe ile baki * yordu. Yalnız Avusturalya donan- masının yakında bulunması biraz ümit veriyordu. (Devamı var) cü Hukuk İstanbul Asliye 3 ün Mahkemesinden: Faik efendinin ikametgâhı meç- hul Fahriye hanım aleyhine açtı - ğr 934/1254 numaraya mukayyet tescili talak davasının tahkikatı bilikmal evrakt dava heyete tev - di edilmiş ve muhakeme günü ola- rak 3 12/934 pazartesi 13,30 ta - yin kılınmıştır. Yevmi mezkürda gelmediği takdirde gıyaben mu - hakemeye devam olunacağı ilim olunur (342) | Yak Gr (Baz taralı 1 inci sayi Vali ve Belediye Reisi Muhittin, Emniyet Müdürü Fehmi, Hariciye İ Vekâleti Kalemi Mahsus Müdürü | Refik Âmir Beyler, şehrimizdeki | Yunan Konsoloshanesi erkânı, bir kıt'a asker, polis ve mızıka tara - | fından karşılanmıştır. Yunan Hariciye Nazırı M. Mak- simosla birlikte Türkiyenin yeni Atina Elçisi Ruşen Eşref Bey de gelmiştir. Bundan başka, buradan M. Maksimosla birlikte Müşavir olarak giden diğer Yunan Harici» ciye erkânı, Yunanistanın Belgrat Elçisi ve Matbuat mümessilleri bep birlikte şehrimize dönmüşler- dir. Perşembe günü vapurla bura- dan ayrılacaklardır. Yunan Hariciye nazırı M. Mak- | simos ve refikası, dün sabah şeh - | rimizde gezintiler yapmışlar Aya - sofya ve Sultanahmet camilerini bir kere daha ziyaret etmişler ve Ayasofya camiinin yeni açılan mo- | İ zayiklerini uzun boylu tetkik et - | mişlerdir. M. ve Mm. Maksimos, dün öğ” le yemeğine Fransız sefaretine da- vet edilmişler yemeği orada ye - mişlerdir. Yunan Hariciye Nazırı ve re - fikası saat üçe doğru tekrar otele | dönmüşler ve bir müddet istirahat | etmişlerdir. | Yunan Hariciye Nazırı M. Mak- simos saat 16 da gazetecileri ka - bulederek şu beyanatta bulun - muştur: İ M. MAKSIMOSUN BEYANATI, “—Türkiyede; dostlarımm ara sında bulüümaktan daima büyük bir memnuniyet ' duyuyorum: “Bu seferki faaliyetimiz yapıcı bir.fa- aliyet olmuştur. Tayin edilen ko - İ misyon tarafından sarfedilecekfa- İ aliyetin de dört memleket arasın- daki münasebetleri daha ziyade inkişaf ettirecek mahiyette olma - sını temenni ediyorum.,, Türkiye ile Yunanistan arasın- daki mevcut samimi dostluk ve teşriki mesai münasebetleri hak - | kında M. Maksimos şunları ilâve etmiştir: “İsmet Paşa, Tevfik Rüştü, Celâl Beylerle iktısadi ve ticari münasebetlerimiz için yapmış ol » duğumuz uzun görüşmelere gelin- Bu çocuğun ban kada 25'bin lirası vardır. Ve bu parayı babasının kendisine hediye ettiği piyango bi- etleri sayesinde kazanmıştır. Siz de (o çocuğunuzu böyle zengin ede- bilirsiniz İ ile kuru üzümün ihracat şartlarını İ için tamamen memnuniyet verici İ ret edecek ve öğle yemeğini orada | sonra, en mühim siyasi bir vasıta 9 — YAKIT © Teşrinisani 1934 eee cö, esasen resmi tebliğde de bildi - rildiği gibi; ayın 15 inde toplana - cak olan bir komisyon yaptık. Bu komisyonda her iki milletten beşer mütehassıs olacaktır ve komisyon başlıca iki mahsulümüz olan tütün inkişaf ettirecek ve daha iyi bir şekle koymağa müsait bir teşkilât vücuda getirmeğe (çalışacaktır, Diğer bütün ticari meseleleri de görüştük. M. Pesmazoğlu'nun de - vam ettirdiği görüşmelerin, iki memleket mübadelesinin inkişafı | İ bir neticeye varacağından eminim. Bize karşı gösterilen iyi kabul - den dolayı Gaziye, büyük neza » | Ketlerinden dolayı İsmet Paşaya, Tevfik Rüştü Beye, Vekiller heye- ti azalarına ve Büyük Millet Mec - Kisi Reisine minnettarlığımı ifade edecek söz bulamıyorum, Ankara- da bulundüğum” zaman kendimi tamamen kendi memleketimde, e- vimde hissettim. Çünkü Ankarada ve Atinada bulunduğumuz za- manlar, biz, kendimizi evlerimiz - de ve kendi memleketimizde his - sediyoruz.,, M. Maksimos, bugün saat 11 s1- ralarmda Fener Rum Patrikhane- sine giderek Patrik Efendiyi ziya » yiyecektir. Yunan Hariciye Nazırı dün öğ- leden evvel gazetecilere verdiği | beyanatta da şunları söylemiştir.: 4. Ben evvelce de, Türkiye ile Yunanistan arasmda dostluk misakı vesilesiyle Anka - rada buluşmak şerefine mazhar dimüştüm.” Bu misak, Harpten olmuş ve o sayede de Balkan iti - Tâfınia yol açılmıştır. Maalesef ta- rihin“hiç bir devrinde mevcut ol- miyan bu ciddi ve derin dostluk, yalnız tesis edilmekle kalmamış, intişarına da çalışılmıştır. İşte bu suretle bütün Balkan siyasetini ta- dil etmek ve Ankarada tesit etti- ğimiz Balkan itilâfma yol açmak imkânı bulunmuştur. Bundan bahsederken, dünya | vekayinin tekâmülünü seri ve de" rin bir nüfuz ile görüveren Gazi - nin geniş nazar ihatasını zikret- memek kabil midir? Gazi, milletlerimizi birbirin - ın Şarkta kat'i sulh den ayıran muhasamanm ve me - zinin tamamiyle silindiğini, ar - tık hiç bir şeyin bizi ayıramıyaca - ğmı, Türkiye ile Yunanistan a - rasında bir teşriki mesainin her iki menileket iğin bereketli neti celer vermekle beraber Balkan ve dünya sulhu için de faydalr:ola - cağını söylemişti. İsmet Paşa Hazretleri, Atina da bunun için pek müsait bir ze » min bulmuş, birinci diplomatlar - dan olan Tevfik Rüştü Bey, Bal - kan siyasetini tadil eden ve yakın İ şarkta kat'i bir sulh temin eyliyen mesaisini ikmal etmiştir. Ankaradaki müzakerelerimiz- de en ziyade nazarı dikkatimi cel- beden şey, dört nazırm (dostluk duyguları ile odört memleketin menfaatlerin; tahkim etmesi ol - muştur. Siyasi itilâfımız takarrür ettik - ten sonra, iktisadi menfaatleri - mizi birleştirmek kalıyordu. Çün - kü milletlerimize sulhu temin e - dince refahlarına (o hizmet etmek borcumuzdu. Bunun için siyase - timizle beraber iktisadi meselele - rin tetkikine de ehemmiyet ver - dik. Tetkik ettiğimiz meselelerden biri de Balkan deniz ticaretidir. Türk — Yunan ticaretinin müşte - rek menfaatlerine taallâk (eden noktaları derinleştirmek için, M. Pesmazoğlu Ankarada kalmıştır.,, İleride, Balkan devletleri ara - sında bir gümrük ittihadının ka - aktedilen İ bil olup olmıyacağı sualine de M. Maksimos şöyle cevap vermiştir: “.— Şimdilik istical etmiyelim. İşlerin hüsnü niyet esasiyle, kendi kendine tanzim edilmesini bekli - yelim. Filiyattaki ahenge göre, bu hüsnü niyet, bilâhare yapaca » ğımız itilâflarda, teveccüh edece- ğimiz cihetleri gösterecktir.,, Romanya hariciye nazırı M, Ti- tülesko, şehrimizden ayrılırken Havas Ajansı İstanbul muhabiri - ne şunları söylemiştir: “. Balkan itilâfının Ankara toplantısının çok mühim siyasi ne- ticeler vereceği fikrindeyim. Sul hün muhafazası meselesinin bü - tün safhaları tetkik edilmiştir. Ne gibi ihtimaller karşısında kalınılırsa kalınsın Balkan itilâfı, tereddütsüzce takip edeceği yo - lan ne olduğunu (şimdiden bil - mektedir. (Biz, kendimiz için, komşularımız için calıştık. Zira, bir defa daha söylediğim (gibi, Bulgaristana karşı güya Balkan itilâfını imzalamış gibi hayrıhah- lıkla muamele etmek arzusunda” YIZ., M. TİTÜLESKO SOFYADA Çocuğunuza her ay bir Piyango bileti almayı unutmayınız., DÖRT GÜN KALACAK Atina, 5 — Romanyı hariciye nazırı M.Titülesko İstanbuldan dönüşte, Sofyada dört gün kala - cak ve Bulgar hariciye nazırı M. Batolofla yapacağı mülâkatlarda kendisini Balkan misakma girmesi için ikriaa çalı - şacaktır. ——ş.ra, Ihsan YAVUZ Kadın ve erkek terzisi Bütün şıklar hep orada gi- yinirler. Her keseye ve her arzuya uygun elbisenizi ancak orada yaptırabilirsiniz. İstanbul Yenipostahane kar- şısmda Foto Nur yanında Leta- fet hârunda. Bulgaristanın