— 4— VAKİT 30 Teşrinlevvel 1084 Siyasi icmal mam ae Japonyada heyecan uyandıran bir kitap Son günlerde Japonya ordu - sunda bir kitap (dağıtılmış - tır. Bin altı yüz nüsha olarak basılmış olan bu kitap hükümet mahafilinde heyecan uyandırmış- tır. Bu kitapla müdafaa vaziyeti muhafaza edilmekle beraber Ja - panyanın beynelmilel vaziyeti, iktısadi ve içtimat işleri gayet a- çık surette münakaşa olunmakta- tır. Bu kitapta istinat edilen na zariyeye göre Mançukuo devleti- nin teşekkülünden sonra Japon - ya kendisinin üç misli bir mesa - hai sathiyeyi müdafaa etmek mec- buriyetindedir. Sovyetler ise AÂv- rupadaki emniyeti temin ettikten sonra Uzak Şarkta tecavüz vazi - yeti almıştır. Diğer taraftan Ja- panyanm Amerikaya itimat etme- si de mümkün değildir. Amerika Uzak Şarkta açık kapı politikası müdafaa etmek vesilesile bah- ri kuvvetlerini arttırdıkça arttır- maktadır. Siyasi mahafil, bu kitabın har- biye nazırı tarafndan takbih e- dileceğini tahmin ederken müs «- teşarı gazetelere beyanat vermiş, Japon ordusunun fikri bu kitap ile beraber olduğunu söylemiştir. Bunun üzerine müşkül bir vaziyet hasıl olmuştur. Harbiye nazırının istifa edeceği rivayetleri başla» mıştır. Fakat harbiye nazırı isti- fa ederse bundan Japon ordusu - nun müteessir olacak, etmediği takdirde hükümet, Diyet meclisi- nin şiddetli hücumlarıma uğraya- caktır. Skil 4 Rivayete göre, harbiye nazırı istifa ederse ordu işe müdahale edecek, yeni tayin edilecek na - zır hakkında şartlar koşacakmış. Bu arada Diyet meclisinin dağıl - ması şayiasıda vardır. Hulâ- sa; mevzuu bahs — olan kitabın neşri Japonyanın dahili vaziyeti- ne, dolayısiyle harici siyasetine büyük bir tesir yapacağı zanno - lanmaktadır." Landra konferansı Londrada 1935 senesinde top- lanacak deniz konferanslarma ba- zırlanmak için İngiltere, Ameri- ka, Japonya devletlerinin mu - rahhasları arasında cereyan et - mekte olan müzakereler ümitsiz - dir. Amerika ile Japonya arasın: daki ihtilâf çok derindir. Hattâ İngiltere ile Amerika arasındaki rakabet te bertaraf edilemiyecek derecede mühimdir. Bu hal ne- ticesi itibariyle'Cenevre silhsız » lanma konferansının akim kal - masrmdan daha tehlikeli görül - mektedir. İngilterenin bahri kuvvet ba- kımından süratli harp gemilerine ihtiyacı vardır. Çünkü bu devle- tin dominyonları dünyanın dört köşesine dağılmış olduğu gibi her tarafta üssübahrileri bulunmak - tadır. Binaenaleyh İngiltere bü- yük saffı harp gemilerinin 25.000 tonajdan, kruvazörlerin ise 7.000 den yukarı olmamasını istiyor. Halbüki © Amerikanın © ihtiyacı mümkün olduğu kadar harp g6 - milerinin tonajını yüksek mikyas- ta tutmaktır. Çünkü be devletin üssübahrileri (yoktur. Bundan dolayı Amerika harp gemilerinin tonajını 35.900 o, kruvazörlerin fes 10.000 e kadar çıkarmak ar- zusundadır. Japonyaya gelince; o, bu türlü tahditlerin tamamen aleyhindedir. Her devlet istediği büyüklükte ve küçüklükte gemi yaptırmasına taraftar görünmek » tedir. Bir de Japonya taarruz va - sıtası olan tayyare gemilerinin ta» mamen kaldırılmasını, bilâkis | müdafaa vasıtası olan tahtelba - hirlerin çoğaltılmasını bir pren » | sip olarak ileri sürmektedir. Nihayet Japonyanın en eseslı idiası, kendisini en büyük deniz devleti olarak kabul ettirmektir. Vaktiyle 1922 Vaşington kongre sirde kabul edilen, sonra 1930 Londra konferansında dahi tas - dik olunan 5 — S5 — 3 nisbetinin ilgasında ısrar etmektedir. Yugoslavya kabinesi Kral Aleksandrın vefatı üzeri- ne istifa eden Uzunoviç kabinesi pek az değişiklik ile yeniden te - şekkül etti. Bu ikinci kabineye sadece şimdiye kadar takip edi“ miş olan siyasetin kayitsiz ve şartsız taraftarları girdi. Yeni kabinenin eski kabineden farkr, kuvvetli şahsiyeti ile tanınmış o - lan Ceneral Jivkovitchin harbiye nazırı olarak kabineye girmesidir. Bundan başka eski başvekiller - den Voia Marinkovitch ile Serch- kitshin her biri yeni ihdas edilen başvekil muavinliği sıfatiyle yeni kabineye alınmasıdır. Başvekil o Uzunoviteh, Hırvat fırkası reisi Machek, son- ra eski katolik Sloven fırkası re- isi Mgr Korochets, Bosna müslü- manlarmın lideri M. Spaslo ile ayrı ayrı görüşmüş imemdenlmgö- | rüşmelerden istihdaf olunan mak- sat tamamiyle hasıl olamamıştır. Fakat bu anlaşamamazlık arada- ki prensip ihtilâfindan ziyade şahsi sebeplerden ileri gelmekte « dir. Onun için aradaki anlaşma ihtimalleri bütün bütün kalkmış değildir. italya Kralının Somalı seyahati Geçenlerde İtalya Kralı Etna yanardağına çıkmak üzere yapıl « mış olan bir yolun açılma mera - siminde bulunduktan sonra bir yat ile Somalı adasına gitmişti. Son gelen haberler, Kralın Port - saide vardığını bildiriyor. Av - rupa siyasi mabhafili İtalya Kralı- nın bu seyahatine hususi bir e hemmiyet vermektedir o .Bunun sebebi de İtalya Kralının müte - veffa Fransız hariciye nazırı Bar- tunun Romaya gideceği malüm olduğu ve bu ziyaret esnasında Kralın Romada bulunması lâzım geldiği halde yola çıkmış olması- dır. Bazı Fransiz gazetelerinin neş- riyatına göre, İtalyanın Somalı | ya seyahati Habeşistan üzerin - | deki İtalyan emellerinin şiddetine | Yegâne müs- | delâlet etmektedir. takil Afrika devleti olan Habeşis- tanın akvam cemiyetine kabulü için vaktiyle Fransa tavassut et- rsiş olduğu gibi Hakeşistanın de- riz mahreci Fransa müştemlekesi ' eski | | buğ Büyük Yalvaç Mustafa Ke - Gençliğe Gençlerimiz acun gençlerinin en bahtiyar olanlarıdır. Ne — onlara. Ben gençliğimde bütün halkı benim soyumdan, benim ka- famda insanlarla dolu bir ülkede yaşamağa hasret çekerdim. An - cak Osmanlılık denilen karman | çorman varlığın içinden sıyrılıp | çıkmak bana çok güç görünürdü. Kafamdaki hükümet için bir yer İ İ arardım. Araya araya İstanbul a- dalarından birisinde olsun görme- ğe razi olurdum. Orada kendi 80- yumdan birikmiş bir halk kütlesi içinde yaşamak imkânını hâyalen bile güç bulurdum. Bu benim ku - runtumun en yüksek kertesi idi. Bir gün pek sevdiğim Macar / bilgelerinden Doktor Karaçonla gene bu yolda görüşüyorduk. Sö- zümüz, hep Türklüğün, ömer rin yöresinde dolanıyordu. Deye - bilirim ki Karaçon da budunumu benim gibi severdi. O da benim gi- bi bu hayâlin arkasından bakarak dona kalırdı. O günlerde gene böyle bir konuşma yaparken bana Necip! Senin bütün bu kuruntula « rın Türkü nereye götürecek bili « yotmusun dedi. Ben de: — Efendim, ben Türklüğü ilim yüzünden düşünüyorum nereye varacağını ne bileyim, çünkü gö - rüyorsun ki iş pek çetin ve çatallı- dır, dedim. Bunun üzerine Kara - çon ben sana söyliyeyim ki bu dü: ! şünceler, bu düşler bir gün gerçek olacak, hem yakınlarda görecek - sin, Türkü cümhuriyete götürecek- tir. dedi. Bence bu Papas keramet göstermiştir; fakat o düş ve hayal İ /.kabilinden olan bu umacı varlık ve gerçeklik alanına getiren ve o - na can ve hayat veren Yüce Baş - maldir. Gene bu papas bana Avusturya imparatorluğu gibi koca kuvvetli sayılan hükümetin Osmanlı İmpa» ratorluğu gibi yıkılacağını söyle - mişti. Hakikat de öyle oldu. Yal - nız Karaçon bu kanaatinin tahak- kukunu göremedn öldü. Avrupanın en büyük, en kuv - vetli hükümelterinden birisi olan Avusturya İmparatorluğu bir da « ha kalkmamak üzere yıkıldı. On « dan sonra Osmanlılık yıkıldı. Fa » kat batmayacak, ölmeyecek her an yücelecek, büyüyecek bir Türk Devleti Türk Cumhuriyeti doğdu. Necip Asım Dante için Her sene olduğu gibi, bu se » ne de İkinci Teşrinin beşinde şeh - rimizdeki İtalyan kulübünde, meş- hur İtalyan şairi “Dante,, için ede- bi bir toplantı yapılacak ve Dan - tenin hayatı anlatılacak eserlerin - den parçalar okunacaktır. Üsküdar Hale Sinemasında olan Gibutiden ibaret bulunduğu | Emamunmunasnmmmzmıznunz için bu seyahat ile Fransız siyase- | ti de şiddetle alâkadardır. Raşit Rıza Tiyatrosunda duğunu gene sizin hal ve şanmız- “Bir gün evel be Bu alişamı saat 20-30 da (Bu hasap- ff) dam âli harekâtmızdan / bellidir. | eden esnaf, balk ”” "ta yoktu) Vodvil 3 perde. Yazan: Yu- 8i Müessir sizsiniz. — silleri 'suf Sururi Bey. eee iğ Şeslatii a Memleketimizin her yerinde bu | bu kararın tire a / sadi inkişaf ile siyasi inkişafı | hissiyat mütecellidir. Fakat bu| arz ve iblâğr İSİN” put hududunu tayin etmek kolay bir Açıkçası, İtalyanlar Habeşis - | şey değildir. Onun için bu me tanı iktesadi nüfuzları altma al- sele Avrupanın en nazik işlerin- mak istiyorlar. İngilizler de İtal | yanın bu arzusuna mümaşat eder gibi görünüyorlar. Halbuki ikti- den biridir. Mehmet ASIM Tereddüde mahal yoktur. defa Bursada oluyor. Bunu yapan | BUGÜN iPEK Sineması iki büyük film birden gösterecektir: 1-CANLI GET Vabşi ormanların gizli ka'mış esrarı, hiçbir vakit g görülmiyecek keyecan, vabşi mahlükların müthiş 2 - Kadınların Sevf Fransızca sözlü. Oynıyanlar : JAK DEMPSEY “PRİMO KARNERA - M Fiyatlarda zam. yoktur. Nihayet Yarınki Çarşamba akşamı oi SUMER (Esti Artistik) Sine 0 Her yerde hasılat rökorunu kırmış olan Bitmemiş SENFOİ Muazzam şaheserin ilk iraesi şerefine BÜYÜK GALA Müsamt Mümessilesi: En gözel Macar şarkılarini taganni edef İ MARTHA EĞGEBİİ Musikisi: Franz CHUBERT, Rejisörü : Willy Güla süvaresi için fiyatlar: 100 < 75. 60-40 Bu Perşembe Akşamı SARAY sinemasında 6 KARILI KRAL Emsalsiz ve gayet kuvvetli filminde göreceksif” UNITED ARTIST Fransızca 907 JOHN BOLES - LUPE V. Rus ruhu - Rus musikisi - Rus ha en güzel Rus filminde Sibreya Mahküml Amman Bear) O e yü IPEK Sinemasıf n. Şebzadebaşında H İ 6 Â L Sinemasındi yi Perşembe gününden itibaren bu senenin iki & Rasputin ve imparatf! Fi e # Roma Çılgınlık!? Münir Nüreddin Bey tarafından kons” AYRILIK TANGOSU Ipekfilm mamdlâl Inkılâp a andaçları AŞ ( başarı 3 üncü O sayıfada ) çok şehislâmlar tebdil olundu. Şayanı şükran ve mahmidet -| © tir ki bügün milletimiz böyle ka - | sis, bimana ve bimantık emi larm hiç birine arzı iftikar yeni yor. Bu gibi delâletlere ihtiyaç ' göstermiyor. Bizim (delâletimiz ise kalbinizden aldığımız ilham - dan başka bir şey değildir. Ve o - lamaâz. Muhterem Bursalılar, sa | mimiyetle, katiyetle ifade etmek | isterim ki hep beraber takip etti - ğimiz yol (o doğrudur. musiptir, bu yol bizi saadete isal edecektir, Takip ettiğimiz yolun cidden musip ol- Roma Ateşler içinde NERON ro'ünü © ra kaynağı ve kutlu hadisefi * salı günü çıkan Yy ciği şöyle bildiriyor »” retlerinin ikamet Cümhuriyet kasr” mesine karar VE, #. dün pek muszs> bik olunmuştur” y hissiyatın filen izharı bugün ilk sizlere ve heyeti tertibiyeye ke- mali samimiyetle takdimi tebrikât ve teşekkürat eylerim.,, Bursalılar için unutulmaz bir