— ö— VAKİT 261inci Ee 1 m Yazın gezip dolaştıktan sonra | iki arkadaş Pariste buluştular. Emolin otuz iki yaşında güzel bir duldu. Rone biraz daha (yaşlı, biraz daha güzel, evli bir kadındı. Mös- yö Malorinin karısıydı. Röne çok namuslu bir kadındı, Fakat hayalen biraz (o uçariydi. Kendi hayatında hiç bir macerasi olmadığı için, başkalarının mace- ralarını dinlemekten hoşlanırdı. Merak ve heyecanla Emoline: — Anlat, dedi, anlat... — Ne anlatayım! Bir ay Sot - Savnada otelde kaldım. o Dinlen- | dim, geldim. Emolinin bir şeyler sakladığını sezdi. İsrar etti: | — Kur yapan olmadı mı? Kim- seye tesadüf etmedin mi? İşte bu- na dünyada inanmam... . Emolin gülümsedi: — Mademki beni ille (o söylet- mek istiyorsun, söyliyeyim bari. — Söyle ya... Bilirsin, ki ben seni çok severim ve sırrını sakla - rım, — Sır diye saklanacak bir şey yok. Birkaç kişi kur yapmak iste- gir, A Fransızcadan wuhakkak.. Sonra da bana karşı ! yumuşak. —Al, — Öyle anlar oldu, ki önümde — Onda ne kusur buldun? i o —Hiç.. .Oru tetkk ettim. Ko- nuşturdum. Öteki gibi parlak bir adam değil, göz kamaştırıyor. Fa- kat öteki de onun kadar sağlam değil, Montravel dürüst bir adam. Memurlarına karşı çok sert. Fakat iyi yürekli. Haksız muamele yap- tığı görülmemiş... Makul, çok ma- kul., — Peki, hangisini ceksin? — Bilmem İşte buna karar ve- remiyorum... o Bu iki adamın a- rasında rahatım, huzurum kaçı « yor. Leona varmak istiyorum. tercih ede- yat süreceğim (diye... Beni de çok seviyor... tım daha sakin, daha kayıtlı ola- cak. O da beni az seviyor. Neye tım !,. Hiç birine kati söz verme » den ayrıldım... man da kati karar veremiyeceğim. İkisini de kendimdsn uzaklaştır - di. Fakat bilirsin, ya ben öyle ge - İp geçici şeylerden hoşlanmam... Maksadım evlenmek. — İki erkek var, ikisi de beni seviyor ve benim fe evlenmek istiyorlar. — E,. Bak bunu benden şimdi- ye kadar sakladım... is Bundan sonra gözüm kapa- ir evlenemem. Benim o aradığım kakiki bir hayat arkadaşı. Bunun için de evleneceğim (adamla bir müddet beraber yaşamak isterim. Onu iyice tanımalıyım... Beni al - mak istiyen iki adama da beni o» turduğum otelde gelip ziyaret et - mek fırsatını verdim. İkisi de gel- di. — Beraber mi? — Yok canım. Beraber olsalar- dı oldukları gibi görünmezlerdi. Halbuki ben evleneceğim ademi olduğu gibi görmek (istiyordum. Sabahleyin buluşacağız. Beraber yemek yiyeceğiz, beraber gezece- ğiz, gece yemeklerini de beraber yiyeceğiz. Geç vakte kadar otu- racağız.. Bu müddet zarfında o- nun huylarını, zayıf (o taraflarını öğreneceğim.. İkisinden (birisini tercih edeceğim . — E.. Ne oldu? — Evvelâ sana onları tanita- ! yım. Leon, kırk beş yaşında. Avu- kat, Görünüşü iyi. Adliyede nü- fuzlu.. Zeki bir adam. . Onunla monden bir hayat süreceğim, Fena değil, — Onda ne kusur buldun? — Leon haris bir adam. Bu ku- sur mudur? Biraz kumar oynuyor. Ama o kadar ben de kumarbazım. Sözü sohbeti yerinde... Bazı ibi ol du ki, beni çileden çıkarmasına ramak kaldı. - Şu halde... — Bur, ötekini tarif edeyim. Mösyö Morlarel. ) — Fabrikatör. ! — Evet. Oda kırşı o aşmış... İ Kuvvetli bir adam. Sıhhati kadar İ işleri de sağlam. Güzel gözlü, amir ! tavırlı. Büyük'bir patron. Fabri- | “rası mükemmel işliyor. Öteki kadar hassas değil, fakat naz'k. Herha'de Montravelle huzur için- de, zengin;birhayat »vstiteceğim mam lâzım. Eğer biriyle evlene- cek olursak, öbürü ile evlenme” dim diye üzüleceğim... Bunun için başka bir şey yapacağım: Bir ü -| çüncü arıyorum. — Ne diyorsun?!.. — En makul şeyi söylüyorum. Belki de bulacağım üçüncü bey bu iki adamı aratacak. Fakat bu | iki adamım hangisini tercih edece | ğim diye çektiğim azap tahammül edilir şey değil... TEPEBAŞI ŞEHİR TIYATROSU TEMSİLLERİ Bugün saat 1430 da ve bu akşam İknbel Belidiemi 20 de stanbul Belediyesi Tan 1 İl CEZA iş eğri Yazan: Dostoyev ia Tercüme eden: Reşat mia Son hi | Eski Fransız T.yatrosunda Bugün saât 1430 da ve bu akşam 20 de İl İstanbul Beledişesi YARASA ŞehirTiyafmasu Hi i Operet 3 Per- de, Bestaliyen : Yohann Ştraus Tercüme (eden: Ekrem Reşit. Dikkat: Operet tenzilât vardır.. — iğ — Yeni Neşriyat Üreme iğne “KURTULUŞ VE KURULUŞ SAVAŞI ÜZERİNDEKİ “YAZILARIM” Halkevi reisi Ali Rıza Beyin, kur- İ tuluş savaşındaki hatıralarını ve kur- tuluş ve inkılâp savaşımızın muhtelif yıl dönümlerinde, muhtelif mevzuları üzerinde açık türkçe ile ve h-rkesin an- lıyabileceği bir dil ile yazdığı yazıları “Türk kurtuluş ve kuruluş savaşı ü- zerindeki yazılarım”, adı ile bir kitap halinde çıkarmışlır. Kurtuluş savaşında Büyük Erkânı harbiyede şube müdürü olarak, ve son Debdebeli, hareketli, canlı bir ha- | Mentravelle haya karar vereceğimi şaşırdım. Betbah | Fakat hiç bir za- | fiatlerinde büyük | DİLİMİZLE Toprağın istediği var Türkiye cümhuriyetinin en büyük yaşama dayangacı köylüdür ve köylü | emek, topraktan azık çıkaran çalış | kan Türk demektir. Hiç koltuk değne: ' ğine, başkasının koluna boyun eğme den kendi kol ve bacaklerile yaşayan, bir şeye tutsak olmamış yurtdaş de- maktir, Bu da, bizim yurdumuzda yaşayan yurtdaş Türkün 9780 ini buluyor ki kafa sayısı şöylece 14.622.000 kişiye varı- yor ve bunun karşısında, yine bu köy- lünün sirtindan geçinen, kazanan, ken dilerini satıcı, alıcı sananların da says sı bizde ancak (2.950.000) kişidir. Şu iki sayıyı birbirine nuz, varacağınız en doğru sizi acı aci düşündürür. İşte bu köylü dağınıktır, işleri dü- şüktür, bütün salışıp yetiştirdiğinden eline geçen hiçtir, Ötede bütün Tür- kiye cümhuriyetinin en ağır yükünü taşıyan da hiç yorulmayan bu Türk omuzları, kanıksız nasırlı Türk elle. ridir. Bu köylü ne eker, ne biçer ve ne yapar? Bunün bizde tutulmuş İstatis- tiği yoktur, Eldeki sayılar hep uydur- ma şeylerdir. Bizde bu köylü ve köy ekimi ista- tistiklerinin nasıl yapıldığını herkes bilir, Acıklı bir şeydir. İşte bu köylü- nün yetiştirdiği elinden almırken, da- ğinık ve adam ata gününden kalma yollarla alındığı için köylünün elinde bir şeyi kalmıyor. Buğdayı, arpası, sütü, yapağısı, koyunu, keçisi, bftiği, peyniri, yağı, kazı, tavuğu, yumurtası, yemişi ne © luyor? Köylüden, iç veya dış pazardaki a- kcının eline geçinceye kadar, ikiden, altıya kadar ortaya giren ellerden ge- giyor, tortusu da köylüye kalıyor. ( Bunu artık kurtarmak ve korumak günü geldi. | Şimdiye kadar köylü parasile ku- rulmuş iken köylüye bakmaktan, tar- | la çocuklarımı korumaktan başka her işe bakan (Ziraat Bankası) artık ök- | siksiz bir (rençber bankası) oluyar, Köylü de, (kooperatif) ortaklaşa top- | Jantılarına girerek alım satım düzeli. | yor. Türk sıra ve sayzı eridir. Bu köy- lü böylece yetiştirme ortaklıklarile di- ziye konulur ve yetiştirdiği de yine bu yoldan satılırsa'az günde şu ağzımı- sm suyunu akıtan yabancı köy ortak. Lıklarını çoktan geçeriz. Edirne mebusu Şeref ommsae83az1221 saz2dd288770808068 2022221 2032323? Bakırköy Miltiyadi Gazinosunda i vuruşturu- Raşit Rıza Tiyatros 28 Teşrinievvel Pazar Günü akşa- E m sant 20.30 da (Bu hesapta ye) Vodvil 3 Perde. Yazan: Yusuf Su- ruri Bey. ama Kadıköy Hale Sinemasında Raşit Rıza Tiyatrosu 29 Teşrinievvel 1934 Pazartesi ak- Hşamı saat 20.30 (Onlar Ermiş). Ya. | n: Bedia H, Vasfi Riza Bey. aa Üsküdar Hale Sinemasında Raşit Rıza Tiyatrosunda 30 Teşrinievvel Sah akşamı saat 2030 (Bu hesapta yoktu) Vodvil 3 rende Yazan: Yusuf Sururi Bey, Bekin dia AE zana REAA YETERSE ESER SARAR İEYEALMRL2 :İ Halkevinde Halkevinden: Cümhuviyetin 11 in- yıl dönümü onuruna 29 birinci teşrin pazartesi günü: Merkez salonunda sa- st (22) de Balo, Beyoğlu kısmında sa- at (15) te Temsil, Alayköşkünde saat (20.30) da Temsil verilecektir. Beyoğlu kısmında yerimiz müsait olduğu için arzu edenler davetiyesiz İ bir hikâye dinliyecek i yüzünden öldü. i herkeste gizliyordu. ! ye kadar bunları ödedi. sonam mumanamammammmzz gidzbilirler. Merkez veAlayköşkü için davetiyeler her gün idare “memurluk- larmdan almabilir. veneer eme ave ere aranan LAME AMESAE NEAR on yılda da Harp akademisi harp tari- hi hosası olarak çalışmış olan Ali Rıza Beyin Cümhuriyetin on birinci yıl dö- ümün> armağan ettiği bu kitabı bü- | irk münevverlerine gerçekten o- kumağa değer bir eserdir. İçinde dör tane harita yardır. OOkuyucularımıza tavsiye ederiz. RE EMS A YER SELAY ) Kanlı intikam” Arsen Lüpen, oğlunun düşman" Yazan: Maurice —55— Jerome! kizin yüzüne baktı. Ondan sonra başını Felisiyene döğru cevirdi. Şayet bu mücade « leye girişecek olursa karşısındaki iki hasmın kendisini bir köpek gibi öldürmekten çekinmiyecekle- rini anladı. Ondan sonra kolları- nı kavuşturdu, oturdu. bacağını bacağının üstüne attı ve iç sıkıcı bir adam tavriyle içini çekerek: — “Söyle.,, dedi. —T| Rolande sükünetini muhafaza ederek söylemeğe başladı: — “Senin ilk kurbanm annen idi, Jerome. İtiraza kalkışma, bu- nu sen bana hemen hemen itiraf ettin gibi bir şey. Annen senin hataların, * evebsenin © hataların Bu hataları yal - nız sen ve annen biliyorsunuz, çün kü kadın onları validelik hissiyle sahte imzalar, sahte çekler, kaba- lıklar gibi şeylerden ibaretti, Bun- ları kimse haber almadı, zira an- | nen mahvolma derecesine gelinci- bunların tesiriyle öldü. Artık bun- lardan bahsetmiyelim... Jerome cevap verdi: — “Bahsedilmemesi tercihtir. Fakat sana şunu söyli - yeyim ki bana anlatacağın şeyler i hep böyle hayalâta müstenit ise beyhude vakit kaybediyorsun.,, Kız sözüne devam etti: -— “Annenin vefatını takip e - İ den seneler zarfında neler yaptı - ğm bence mechuldür, Sen eyalet- te ve ecnebi memleketlerde yaşı» yotdun. Maamafih, tesadüf kar- şma Elizabeti çıkarınca sen tek - râr Vesinetteki evine . yerleşerek muntazaman: Çlematitsi ziyaret ettin. Bunu bir fikre mebni yapı- yordun.,, — “Hangi fikre binaen?,, — “Elizabetle evlenmek isti - yordun. Her ne kadar Elizabet tarafından getirilecek ve ? Ratomanın arzularını tatmine kâ- fi gelmiyecek kadar az olmasın - dan dolayı pek vahi görünüyorsa da Elizabetin akılsızlık o ederek yaptığı bir itiraftan dolayı o fikir , yavaş yavaş bir şekil alıyordu.,, — “Doğru mu söylüyorsun?,, — “Evet, bir gün Elizabet, an- nemizin yeğenlerinden birişi ve - fat edezek olursa büyük bir serve- tin bize intikal . edeceğini sana söyledi.,, Jerome protesto etti: — “Bu sözlerin kâmilen uydur- madır. : Benim bundan hiç habe - rim yoktu;,, — “Ne yalan © söylüyorsun? Şimdiye kadar kablelvuku bir his- le sana okütmadığım, fakat başka- larına bildirdiğim Elizabetin hatı- rat defteri bu sözleri teyit ediyor. Paraca emin olduktan ve o yeğenin hasta olduğunu öğren - dikten sonra daha ziyade istical etmeğe başladın, o kendini Eliza- bete sevdirdini; o'da senin tâlebi- ; ni kabul etti... Elizabet mesuttu, zahiren sen de öyle . görünüyor- dun. Fakat bu aralık gene tahki- katma devam ediyordun.,, — “Ne tahkikatı?,, Bu hatalar | Nihayet | İ ve Elizabete hiç bir şayanı | — “O yeğenin bi ” : vet hakkında, Onun karıştırıyordun. Sağdan, soldan zi dun — hayır deme, gün bana tekrar tekrar maziye ait zıddiyetle dun. Nihayet kakam” ğen arasında kavgalar y ji Skandallar çıktığını devirde bir takım gri? çıktığını ve Elizabetif valin kızı olduğu söyle ber Jaldın. Burada günkü bu menfur iftiralardan değildir.,, — “Evet, hakikakilii © — “Herneyse, sen” meğe ehemmiyet veriy” V Jorj Dugrivalin projeli da kanaat getirmek ii ği nun için bir taraftan rada hasta yatarken tahkikatla meşgul oluy! di bir akşam, her nasılss riyalin odasına kadar #4 dolabını açtın, on sen mış elan vasiyetname” yorum, d” yi. kalmıyacağına bu sur© getirdin, miraşçısının * fi olduğumu öğrendin. Barân Elizabet ölüm p du.,, X Jerome başını salindii — “Söylediğin , © kelime, yalnız bir Ke olsaydı! Neden Eliza? mahküm olsun, Onun”.# betimi kesmem kâfi — “Onurla mün seydin benimle nasıl din? Katı münase fından vaki olsaydı, net etseydin, bütün ü“ volurdu. Miras ta dir di. Orun için ceph* Be fikir, İ din. Günler gelip 2€9 gifi fanda bir plân ku d plân bir alçaklık ve keli bir hal çaresiydiz nail olmak için öldü. mıydı? Hayır, fakst mak, bir takım giz”? li bepler ve vasıtalarl# ni olmak icap edi” çok zayıf olan El iu den çok müteessir ti vehamet kespef* MY. düşecek, izdivaç KX “8 vet'ni tekrar o ©İ ondan sonra beri çalışmağa başlıya” katı münasebet v€ edi madan mesele İ Bunun için de ölüm bu ölüm kazara © e sen ondan mesut tın. Bunun üzerin” gizliye çalışma ğa calıstıkca Elizabet * düşüyordu.,, “ Rolande bunla" tikçe nefesi darlat gi tilmiyecek kadar v5 İ Onun için bir y sısında oturar J€ karşı tamamiyle * d nüyordu. “yi tbt # SERE EE PE a