k pm | | tiği, ç, un boyunlu hayvanı Yüksel ağaçların dak larma diğer hayvan- lardan kolayca yeti- | *ebilirler. Onun için bu hayvanları avla Yan yerlileri en faz- İn meşgul eden şey, Zürafaları nerede sak layacaklarıdır. Yer - liler, yüksek ağaç | gövdelerinden büyük Yiy binalar yapar, ve N *ceklerini, rahatça uza" k bir yere koyatlar. ve Küçükken bile boyunları: e “ ziyadedir. Bumunla be- a uzunluğu, bu yük- N Hirlura ey hpumkoğ 198 ey, lerinde Zürafeleri av» ve e bir kaç hafta bunları bes- gemilerle Hindistans, ,Sönderiyorlar.. Bütün vah- da olduğu gibi, bunların | İN yavaş yavaş kayboldu - | ilmile uğraşan âlimler, | A tesbit etmişlerdir. A ORTASINDA PARK lay Yöyle anlattı: İç sene yaşadım. Bir z çok yerli kabile dö ae diği günlerce İM endilerine misa- N İM fir etti. Bilhassa N | o Transilvanyada jun- 4 gle ismi verilen bü- ğ yük © ormanların Mi halk, açık bir kamp X r. Bu kampın etrafın hududu işaretlerle a- ai gün, yirmi otuza ya- vi ü ile dolaştığını görü- Ni daha ziyade bi heiy- benziyardu. Beni en faz- Dia arslanların gükremele- | birbirine karışan vah- Bugün; bu sesleri hâlâ tit- . Afrika ortalarında başka hemen hemen hiç mez, AN POSTACILARI Yaptığım günlerde öğren- a €n çok işine yara- ilg birin de her memle- ee bulunan küçük kuş- bir seferde söylediğim Ka yaradığı gibi, bü- ni sam yalnız bundan e. *kaj, © Güvercinlerin asker biz dar sok işimize yaradığını KA kadar size anlatacağım. | Kaç teh, mı söyliyeyim ki, gü- b, , “ebelerin en tehlikeli İn ktubun gitmiyeceği 7a- daima yardım et- Ke Münya içinde seyahat ... mişlerdir. Düşmanlar tarafından “mu hasarada kalan insanlara, bir çok akıl mektupları ve yardımlar güvercinlerin taşıdıkları küçük mektuplarla yapıl mıştır. Bunun gibi, yme güvercinler- den ve leyleklerden, iklim değişikliği- ni anlamak için de istifade edilir. Hay- vanın ayağına, numaralı bir levha bağ- lanır ve bırakılır. Nitekim, geçenlerde Almanyada bu suretle bırakılan bir leylek bir hafta evvel memleketimize yaralı olarak gelmiş, bu suretle kendi- sine verilen vazifeyi, fedakâr kuş, son dakikasına kadar yapmıştır. İyi kuşları, öldürmemesini ve mu- hafaza etmesini bilmeliyi Amerikada Pongan ismi veri- len bir kabile, dünyanın en garip insan topluluklarından birisidir. Bizim, birçok ihtiyaçlarımızı te - min etmek için kâzanmıya çalıştı- | ğımız paraya“ ihtiyaçları yoktur. İyilikte bulundukları bir yabancı onlara para vermeğe ( kalkışırsa almazlar; Birkaç tane pirinç ta“ nesiyle bir tutam tütüne razı olur- İlar. Eğer istediklerinden daha fazlasını vermeğe . kalkarsanız, sizden fevkalâde korkup kaçmıya başladıklarını görürsünüz. Şehir- lerden daima uzaklarda yaşarlar. O civarda seyahat yapahlar, daha ziyade ormanların çivarında bulun duklarını söylerler. o Yiyecekleri, ormanlarda buldukları meyveler- dir. Avlarını da, bir boru içeri - sinden atılan oklarla vururlar. IRANDA ANNELER ÇOCUK- LARINA HANGI MASALI SÖYLERLER ? Bu güzel hikâyeyi merakla bek- leyiniz, w KIRMIZI ÇOCUK Dünyada çocuk tab- loları yapmakla şöh- ret kazanmış bir çok ressaflar vardır, Bun- Jar, tanınmış ailelerin çocuklarına ait resim» (5 çokları da yapacakla- rı çocuk resimlerini tarihten © seçmişler - içerisinde, “Kırmızı çocuk” tablosu kadar mavaffali olmuş tes - pek “Kırmızı çocuk”; İn- |$ giltereli Bir Jordün ço- samlar azdır. cuğudur; ve bir İngi- liz ressamı tarafından çizilmiştir. dostumuz silya şehrinde öldürülmüştü. En büyük oğlu İkinci Piyer, ölen Kra- İm yerine geçirildi. çok küçük olduğu için, memleketi, | kardeşi vardır. bir bilmece çok kolay: Küçük bir çocuk, kaya» İara tırmanırken yarı yolda * kal- mış; neredeyse düşecek. Aşağıda | iki arkadaşı var. istiyorlar. dan giderlerse daha çabuk kurta racaklarını söylerseniz, bir felâke- anımızı Dikkat memnu: i ” 5 okuyucularımızın isimleri bu bafta- er yaptıkları gibi, birli Hİ dan sonra, her on beş günde bir ok İmak üzere muntazaman neşredile- A 5 cektir. iyelerimizin arasında, gene dir. Fakat bunların Hediyelerimisin SEREŞEE0EREE2MİAE EZA ER air Kral ikinci Piyer Balkan memleketleri arasmda olan Kralı, geçen hafta Fransanın Mar- Yugoslavyanın İ Fakat, daha İ naip ismi verilen en büyük üç me- mur idare edecekler. Küçük Kra- İm bir annesiyle daha iki tane de Kardeşleri tabii kendilerinden daha küçük yaşta bulunuyorlar. Küçük Kral tahsilini Londrada yapıyor; on iki yaşındadır. Bu haftaki Dia Bu defa da; az çok geçen haf- taki bilmecemize benziyen yeni veriyoruz. Mesele Onu kurtarmak Eğer siz, hangi Yyol- tin önüne geçmiş olacaksınız. Bu hafta vereceğimiz hediye - ler daha çoktur. Çocuk sayfasında hediye kazanan Era bu haftadan sonra, daha bir çok yeni hediyeler bulacaksınız. Bulmacaları- mızı halleden küçük okuyucuları- bizdan, bulmaca mektubunun üstü - ne, adresimizi şu şekilde yazmaları. nı riça ederiz: VAKIT Çocuk Sayfası Müdürlüğüne alabilirsiniz. gszaaRAEzz ni İİ a Ta yy yy gg gg mmm ymm emar Eğlenceli yazılar | Hediyelerinizi ber istediğiniz gün Suda kendini gören geyik ... Berrak bir su kaynağından Su içiyordu bir geyik Suda dallı boymüzunu gördü önce, Dedi: — “Tanrım, ne güzellik!,, Sonra gözü aşağıya ilişince Pek utandı kuru sıska ayağından. “Ne uygunluk ayaklarım ve başımın arasında, $ Tanrrm!” diye aci atı Söylenirken, pek yakında Göründü bir sürü köpek ve bir avcı. , 4 İl Geyik hemen koşup daldı sık ormana. : W e F E Sevmediği ayakları birer kanat oldu on? Fakat pek çok beğendiği boynuzları, Takılarak sağa, #öla ve yukarı Her adımda verdi ona bir eziyet Ve yakalandı nihayet. Çok kereler en faydasız şeylere biz Güzel diye kapılır, zarar ederiz. La Fontaine | al Zara LAFONTEN e Bugün, türkçemize, çevrilmiş bir şi- | irini okuduğunuz Lâfonten Fransızla. | rın en büyük şairlerinden birisidir. Ha» yatının uzun bir zamanını daima dolaş - makla, hayvanların yaşayışlarını tetkik | etmekle, ormanlarda kuşlarin” Sesini” | dinlemekle geçirmişti. Bünun haricin. de kalan zamanlarda da kitap okurdu. Lâfonten bir çok yazılar yazmış- ; | tır, Fakat onun en meşhur olan yazıla- ri, hayvanların hâyatına dair yazdığı masallarıdır. “Suda kendini gören g€- | yik” te bu masallardan birisidir Türkçemizde, Lâfönter'in bir çok | hikâyelerini, her halde mektep kitap- | larmızda okumuşsunuzdur. Fakat bun- | ları en güzelini bizim şairlerimizden Vasfi Mahir Bey paytı, Bu parçayı ©- | nun kitabından alarak size veriyoruz. dünyanın en Kaplan avcılığı tehlikeli avcılıklarından birisidir Hatta, arslan avından bile daha tehlikeli sayılıyor. Kaplan avına çıkan insanların her şeyden evel çevik hareket etmesi, süratli dav- Hoca: vü — Daima merhametli olunuz. Sizden bir istiyen siz “daima * iki | ; ması Mt lan, vahşi hayvanların içerisinde eği belde bi en kuvvetli olmakla beraber en a- va VE er e fazla | tik davranan bir hayvandır da," istediğimiz zaman neden vermi- Bununla beraber, kaplan avcılı - ğı, tehlikesi nisbetinde zevklidir. Her sene muayyen zamanlarda, avlanan bü vahşi (hayvanlardan bir çoğu ölü olarak elde edildiği gibi bir kısmı da, Avrupada hal- ka gösterebilmek için diri olarak yorsunuz muallim bey?. O iyi ... A Me Hüseyin, hergün top oynarken terli terli su içiyor, gün aşırı has - ! talanıyordu. Annesi: — Oğlum!.. dedi. Bak, sana kâ- ğıttan bir bardak aldım. Bunu ya” | elde edilmeğe çalışılır. Geçen - nında saklarsın, Oyun bittikten | lerde, böyle yırtıcı : bir kaplak sonra, bunun içine kor, rahat ra- | demir kafesler içerisinde, Berlin hat içersin!. hayvanat bahçesine rülmüştü. Ertesi günü, Hüseyin şiddetle | Sonbahar gülleri İ susamıştı! Yaz bittikten sonra, bütün çi - — Adam sen de, dedi, oyun arasında içtiğimi nereden bi» lecek?.. Kağıt bardağı cebine. koy- muştu. İçmek için dışarıya çıkar - dı? Ağzını açtığı zaman içerisin » de küçücük bir kâğıtçık buldu: — Hani sen bana, oyun arasın- da sü içmiyeceğim diye söz miştin?. “ğini çekler birer birer bizi terketmiye başlar. Bahçelerimizi sıcak gün » lerde baştan aşağı dolduran bu sadakatsiz çiçekleri, gelecek yaza kadar bir kere daha göremeyiz. Yalnız, sonbaharda krizantem de- diğimiz bir çiçek, hepsini unuttu- racak kadar bizi oyalamıya çalı” şir. Beyaz, sarı, kırmızı her renk- te binlerce açan krizantemler, bu annem ver lerden sayılır, Son günlerde İngilterenin merkezi © lan Londrada mektepli kızlar arasında bir güzel saç müsabakası yapılmıştır. Bu müsabakada, ayni zamanda, saçla” rın temizliğine de dikkat edilmişti. Bu resimde, sağdan itibaren sıra ile birin- İ ci, ikinci ve üçüncü gelen kız çocuklarını görüyorsunuz, itibarla, insanlara en sadık çiçek- İİİ Sa,