Artvin yolunda... er (Baş taralı A inci sayfada) Artvinin gayretli halkı bu noksa- nı da mutlâka izale etmeğe, kasa- badan yarım saat kadar mesafede olan iyi bir menba suyunu demir borular içinde kasabaya getirme- ğe karar vermiştir. e Bu hususta hazırlıklar çok ilerilemiştir. | Su yoluna ait inşaat projesi Nafia | Vekâletince tetkik ve kabul olun- muştur. Nihayet bu projenin tat- biki bir zaman meselesidir. Bu zaman da çok uzun olmıyacaktır. Artvin arazisi arızalı olduğu ve her tarafında akar sular bulundu- ğu için ötedenberi kasabayı elek- trikle aydınlatmak o düşünülüyor- du. Dört, beş sene evvel bunun için fili teşebbüslere bile girişil - mişti. Belediye ile hususi idare birleşerek elektrik tesisatmın ilk safhasrna ait hazırlıkları bile yap- mıştı. Fakat paraya taalluk eden s€- beplerden dolayı ikmal edilemiye- rek bu teşebbüs öylece kalmıştı. Nihayet Artvin vilâyet merkezi ol- maktan çıktıktan sonra bu teşeb- büsün neticelenmesi daha ziyade zorlaşmıştı. Bu defa Artvinliler arasmda yeni bir hareket uyanmıştır » Bu hareket te belediyenin iştriaki ile hususi bir şirket teşkil etmek ,ve yarıda kalmış olan elektrik tesisa- tını tamamlamaktır. Eğer bu te- sebbüş te (o fili netice simi ek az bir mâsraf ve himmet *le a kasabası ve civarı elektrik ile zinetlenecektir. Artvinde iyiliğe doğru atılan bu adımların yanında göze çar pan başlıca acıklı hale gelince, bu da zavallı ahalinin sıhhi vasıtalar» dan tamamen mma ie “ rtvinde bir hüküm. Mal 70) Fakat bu doktor askerlik vazifesi geldiği için me- muriyetinden ayrılmak üzeredir. Belki bugün ayrılmıştır bile.. Di- ğer taraftan kasabada bir tek ec- zâne vardır. Fakat eczacısı olma- dığından bunun da kapısına kilit vurulmuştur. Bir halde ki burada alelâde tentürdiyot, yahut aspirin gibi müstahzar ilâçları bile teda» rik etmeğe imkân yoktur. Artvin hudut taburuna merkez olduğu için burada Cevdet Tah- sin Bey isminde #enç bir askeri doktor varmış. “O da terfi ede - | rek Karsa tayin olunduğu için bir Ay evvel gitmiş. Ben Cevdet TTah- TAE bir sin Beyi şahsan görmedim. Fakat Artvinlilerin ağzmdan hakkında işittiğim (sözlerden (hakikaten memleketin iftihar (oedebileceği bir insan tipi olduğuna kanaat ge- tirdim. Cevdet Tahsin Bey yoksul va- tandaşlarının istıraplarmı teskin etmek için elinden gelen her şeyi yapan, icabında şahsan fedakâr. lıkta bulunan, fakat buna muka- bil hiç bir menfaat beklemiyen bir doktordur. Her halde Artvinde bulunduğu müddet zarfında hal kın muhabbetini ve hürmetini ka- zanmıştır. Herkes kendisine mü- teşekkirdir. Bundan dolayı halk a kendisinin sözlerine muzahe- ret göstermiştir. Bu sayede hiç yoktan Artvinde bir hastahane» vücuda getirmiştir. Bu hastahanede tedavi altma alınan hastalara hastalığın icabı na göre yoğurt, süt, çorba, tavuk vesaire gibi yemekler verilebil- mektedir. Çok temenni edilir ki Cevdet Tahsin Beyin yerine gelecek olan zat onun eserini muhafaza etsin. Yeni imkânlardan istifade ederek hizmeti sahası genişletsin.. Artvinde sıhhiye teşkilâtı nok- tasından mevcut olan sıkımı. ta- bii olarak Şavşet, Ardanuş gibi civar kaza ve nahiyelerde de var» dır. Şavşette bulunan doktorun da gene askerliği gelmiş, orası da tamamen doktorsuz kalmıştır. Halihazırda Artvinde hasta ©- İan bir kimse için doktor olsa bile onun vereceği reçeteyi yaptırmak için Hopaya kadar gitmekten baş- ka çare yoktur. Şavşet, Ardanuş gibi yerler için de böyledir. N söz ölmakla beraber, buraya kaydetmek mecburiyetini hissediyorum: Geçenlerde Şav- şetli bir vatandaş Artvinli bir dos- tuna: — “Rica ederim bir kolayını bulunuz da beni hayvanlar deftes rine yazsınlar!,, Demiş.. Muhatabı bu sözün ma- nasını anlamayınca, maksadı izah için şu sözleri ilâve etmiş: — “Beni hayvanlar defterine yazsınlar, diyorum, çünkü bizim kazada şayet bir hayvan hastalır ğı olursa baytarlarm biri gidiyor, diğeri geliyor,, Fakat insanların hastalıklarına karşı hiç bir hare“ ket görülmüyor!,. Mehmet ASIM EM Cenevrede aleyhimizde çalışanlar... 2 (Baş tarafı 1 inci sayfada) çilmesine tesir eden ahval ve $e- | raiti şu suretle tasvir ediyor: “Cenevre, 16 Eylül — Bugün milletler (ocemiyeti okonseyinin müddetleri bitmiş olah azalıkları- na yenileri seçilecektir. Esasen üç azalık münhal bulunuyordu. Bunlardan ikisi daha evvel seçil- mişti. Yeni seçilen azadan birin- cisi İspanyadır. İkincisi de Pana- manın yerine geçen Şili'dir. Fakat üçüncü münhal olan a- zalığa yapılacak seçim muamele- si etrafında çok heyecanlı bir mü- cadele cereyan ediyor. Bir kere bu seçim işinde Türkiye ile Çin birbirine karşı rakip vaziyette bu- lunuyor. Çin, kendisinin Asyada en bü- Yük devlet olduğunu, dünya yü- zünde en kalabalık bir milleti *emsil ve üç yüz milyon insan na- ' Dına hareket ettiğini ileri sürü- vor. Bundan başka Çinlilerin di- ğer bir iddiası daha vardır: Çinin i milletler cemiyetinde bulunması Japonyaya karşı bir kuvvet teşkil eder. Şayet Çin ihmal edilerek (Konsey) € alınmıyacak olursa milletler cemiyetinin kuvvet kar- şısında baş eymesi gibi bir netice meydana gelecektir. Bununla beraber Türkiyenin vaziyetinde de ayrıca bir hususi- yet vardır. Çünkü Türkiye daha milletler cemiyetine girerken ken- disine Konsey azalığı vadedilmiş- t. Diğer taraftan Osmanlı impa- ratorluğunun inkirazından sonra Türkiyenin büyük değişiklikler | geçirdiği, eski emperyalist idare yerine milli hudutları içinde me- saisini lâyik. esaslara müstenit dahili ıslâhata ve harici siyasette ise beynelmilel sulhun mubafaza- $ına vermiş bir memleket meyda- na geldiği, bu itibarla mükâfata hak kazandığı malümdur... “Acaba bu iki devletten hangi- si kazanacak? Çin yeniden inti- Galatasara o (Bag tarafı 1 mel sayıfada) hakkak olmamasına rağmen sa « hada Galatasaray — Fener maç - larına eski ve meşhur rağbetin hâ- lâ eksilmediğini gösteren bir se yirci kütlesi vardı ve bu seyirciler kapıdan, gene nasıl biteceği, dai- ma tam surette kestirilmiyen Ga latasaray — Fener maçlarına has bir neticenin heyecaniyle sarsıl- mış olarak çıktılar, *4 5 Sahaya evvelâ Fenerbahçe ta- kımı çıktı ve taraftarları sevdikle- ri oyuncuları hararetle alkışladı lar. Bir iki dakika sonra da Ga- latâsaray takımı göründü ve bu sefer de sol tribün alkıştan sarsıl- dı. Rüzgâr olmadığı için hava futbol oyununa uygundu. Hakem Rüştü Beyin idaresinde iki takım dizildikleri vakit kadrolarını şöy- le saydık: Fenerbahçe: Bedii — Yaşar, Fadıl — Cevat, Esat, Semih — Süleyman, Niyazi, Muzaffer, Şa- ban, Fikret, Galatasaray: Avni — Osman, Faruk — İbrahim, Nihat, Bekir — Necdet, Doğan, Danyal, ... Birinci devre umumiyet itiba“ riyle canlı geçti ve iki takım bu devrenin başından sonuna kadar müsavi şartlar içinde göründüler. Galatasaray takımı, uzun müddet- lir antrenman yapmamış olması- na rağmen iyi bir maça doğru git- terdi. Vuruşlar sert ve uzundu. Göze çarpacak derecede bariz falsolar görünmiyordu. Buna karşı Fe - nerbahçe mütat kısa paslı oyunu ile mukabele ediyor, fakat çevik- Tik ve oyun isteği noktasından ra- kibine karşı sönük kalıyordu. Bununla beraber, işaret etmek | lâzımdır ki, ilk yirmi odakikada iki takımın verdiği oyun bir hede- fe doğru giden oyun olmaktan u- zaktı. Otuz beşinci dakikada Sü- leymanm, otuz sekizinci dakika» da Fikretin kaçırdıkları iki şütü manas aaa erener aa hap edilebilmek için mevcut rey- lerin üçte ikisini elde etmek lâzim geliyor. Bu kolay bir şey değil- essasirane. dir. Buna ise milletler cemiyetin- deki bütün demokrat anasırı mu- halif bulunmaktadır.,, “Fakat diğer taraftan Türkiye- nin aleyhinde çalışanlar da eksik değildir. Buna sebep olarak Tür- kiyenin (Konsey) e girmesi — Sovyet Rusya ile daima beraber hareket ettiği için — tehlikeli gö- rülmektedir. Nihayet Türkiyenin (Konsey) e girmesine muhalif o- lanlar reislik meselesini de hatıra getiriyorlar. o Filhakika Konsey reisliği alfabe tertibiyle ve müna- vebe ile her sene değiştiği için Türkiye milletler cemiyeti OKon- seyine girecek olursa pek az bir zaman sonra reislik mevkiine ge- çecektir. Türkiyeden sonra Sov- yet Rusya gelecektir. Fakat Cin intihap edilecek olursa reisliğe Arjantin geçecektir. Bu takdirde Sovyet Rusya reisliği almazdan evvel on beş ictima beklemeğe mecbur kalacaktır. : İste bupünkü Konsey azalığı intihabı böyle ga- rip bir mücadele manzarası içinde neticelenecektir.,, | bir vaziyete girdiler, fakat fırsat- Rasih, Fadıl, 4 Fenerbahçe kâlecisi Bediinin bir kurtarışt.. Şampiyon olan Topu ve fırsatı istisna edersek bu dev- rede Galatasaray kalesi belli baş- Ir bir tehlike atlatmamıştır diyebi- | liriz. Buna karşı Galatasaray mu- | hacimleri Fener kalesini'daha zor- ladılar ve otuz dokuzuncu daki- kada da bu zorlayış eserini verdi: Korner hizalarından çekilen "bir "firikik Fadrlm biriki eşapesinden sonra bir köşe vuruşiyle Fener-| bahçe kalesine girdi... .». ; İkinci devrenin ilk yarım saati Galatasaray sahasında oynandı. | Bu esnada Fenerbahçe takımı va- ziyete iyiden iyiye hâkim olmuş- tu. i Birinci devredeki sönük takım- dan şimdi eser kalmamıştı. Bu- İ nunla beraber Galatasaray kalesi | ancak devre ortalarında zorlanas bildi. Çünkü Galatasaray müda- faası da galibiyet sayısının verdi- ği ümitle canla, başla (| çalışıyor, mümkün olduğu kadar uzun vu » ruşlar yapıyordu. Bilhassa birin - ci devrede iyi görünmiyen Nihat, bu devrede bir hayli açılmıştı, On | beşinci dakikada Galatasaray mü: | dafaasının bir falsolu vuruşu az kalsın topu Fener hesabına Gala- tasaray kalesine sokacaktı. Be - reket versin Avni fevkalâde atik davrandı.. Yirmi yedinci dakika - da Fenerbahçe adetâ boş kaleye #opu sokamamak (| talihsizliğine uğradı. Gene bu arada Avni bir iki gü- zel kurtarış yaptı. Maçm bitme- İ sine on beş dakika kalmış, Fe- nerbahçenin ortasındaki tazyiki hafiflemiye, Galatasaray muha - cimleri çıkış yapmıya başlamış - lardı. Fakat oyun gittikçe sert - lesiyor, favüller çoğalıyordu. He - le Galatasarayın iki açığı: Nec -/ det ve Danyal ile Fener müdafi - İeri arasma giren kara kedi ara sıra nâhoş manzaralara sebebiyet veriyordu. Bu esnada maç tekrar müsavi - leşmiye başlamıştı. Galatasaray muhacimleri bir iki defa (Fener i kalesine ikinci bir sayı sokacak | 7 — VAKİT 72 EYLÜL 1934 mas Galatasaray Su takımı... ları kaybettiler. Gene bir aralık Rasihin ayağından bir sayı kaza nır gibi oldular, fakat © vaziyet ofsayt olduğu içni sayılmadı. So- nuncu dakikada Galatasaray son tehlikeyi atlattı: Kornerden gelen top Avni tarafından çevrildi ve maç bitti, » * » Dünkü maç umumiyet itibariy- le heyecanlı ve seri gecti. muhacimleri en çok; kısa pası i - cabında uzun pasa çevirememek ve yerinde şüt atmamak yüzün « den kaybettiler. Fener müdafi « lerinin ustalıktan çok vücutlarına güvenmeleri Fener kalesi için pek iyi olmuyor. Hele bir aralık üst üste yapılan favüller iyi başlıyan oyunu gene çığrığından çıkarabi- birdi. Galatasaray takımı kadrosuna rağmen güzel bir oyun (çıkardı. Müdafaa ve haf hattr çok iyiydi. Mevsime iyi bir galibiyetle giren Galatasaray takımı geçen sene - nin şildi için önümüzdeki hafta İstanbulsporla final maçını yapa caktır. Fener Kocaeli Fudbol şampıyonu Dün Adapazarında da çok he- yecanlı bir futbol maçı yapılmış- tır. Kocaeli şampiyonluğu için A- dapazarı idman yurdu ile İzmit idman yurdu karşılaşmışlar © ve neticeyi Adapazarı yurdu ikiye karşı dört sayı ile kazanarak şam- piyon olmuştur. İki takım arasında rekabet fazla olduğu içni maçı hemen büs tün Adapazarlılar seyretmişler ve maç, İstanbuldan giden İzezt Mu- hiddin Bey arkadaşımız tarafın» dan idare edilmiştir. Su topu şampiyonluğu Dün Modada yapılan İstanbul sutopu şampiyonasına yalnız Ga- latasarayia Beykoz takımları işti- rak etmiştir. Neticede Galatasa- ray takımı bire karşı on sayı ile kazanmıştır. ade müd DİŞİ Sr lk